Etiket: Gerekenler

  • Kalıcı beyin krizi hakkında bilinmesi gerekenler

    Kalıcı beyin krizi hakkında bilinmesi gerekenler

    Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gazi Özdemir, kalıcı beyin krizi hakkında hayati bilgiler verdi.

    İlk olarak kalıcı beyin krizine sebep olan etmenlere değinen Prof. Dr. Gazi Özdemir, “Kalıcı kansızlıkta etkilenen damar bölgesinde beyin dokusu ölümü söz konusudur ve olay artık beyin infarktüsüdür. Bu olayda damarın bir tıkaçla tıkanması veya tıkanma dışı nedenlerle damarın kapanması ve ilgili beyin bölgesinin kansız kalıp hasar görmesi ve sinir hücrelerinin ölmesi söz konusudur. Kalıcı belirtilere yol açan kalıcı kansızlık ayrıca aşırı ve ani stres, ağır infeksiyonlar, zehirlenme, beyin etrafındaki suya olan kanama ve allerjik durumlar sırasında ve bu olaylar sonucunda gelişen şiddetli damar büzüşmesi sonucu damarın kapanmasından veya ani ve aşırı kan kaybından da oluşabilmektedir” diye konuştu.

    “Kalıcı beyin krizi oluştuğu bölgeye göre farklı rahatsızlıklara sebep olmaktadır”

    Kalıcı beyin krizi sonucu oluşan rahatsızlıklardan bahseden Özdemir açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “Tek taraftaki şah damarının tıkanması yüzde 30-40 vakada sessiz olur. Belirti veren vakada ise tek taraflı geçici görme kaybı ve orta beyin damarının tıkanma belirtileri görülür. Sağ beyin yarımküresindeki orta beyin damarı tıkandığında, karşı vücut yarısındaki kol-bacakta felç ve görmenin sol yarısının kaybı olur. Sol beyin yarımküresindeki orta beyin damarı tıkanınca ise sağ beyin yarımküresi etkilenimindeki belirtilerle beraber, konuşma kaybı ve vücudunun parçalarını tanıyamama eklenir. Ön beyin damarı tıkanırsa karşı vücut yarısında felç, yemek yemeyi reddetme, idrarını tutamama, çabuk gelişen kas sertliği. İnfarktüs veya kanama olayı beynin alt arka kısmında bulunan omurilik soğanında oluşmuşsa hastada solunum veya kalp durmasına sık rastlanır ve bu hastalar genellikle bu nedenlerle ölürler.”

    “Belirti vermeden oluşabilmektedir”

    Beyin krizinin belirti vermeden de oluşabileceğini vurgulayan Özdemir, “Beynin kılcal temiz kan damarlarındaki tıkanmalar çoğunlukla sessiz özelliktedirler ve klinik herhangi bir belirtiye yol açmazlar. Bu tip infarktlar beyinde sadece beyaz maddeyi etkilerler. Beyin içi çekirdekler arasındaki beyaz madde şeridinde olduğunda böylesi küçük bir infarkt vücudun bir tarafındaki kol ve bacakta eşit derecede tam bir felce yol açar. Beyin sapında olduğunda ise çapraz belirtili bir klinik tabloya neden olur” dedi.

    Son olarak geçici ya da kalıcı damar tıkanması şeklindeki beyin krizlerinde birtakım riskler ve nedenler olduğunu aktaran Prof. Dr. Gazi Özdemir, şunları söyledi;

    “Hipertensiyon yüzde 67.2 hastada, 65 yaşın üzerinde olma aşırı şişmanlık yüzde 50, kalp hastalığı yüzde 47.7, şah damarında damar sertliği yüzde 40.5, sigara içiciliği yüzde 32.2, horlama yüzde 30.3, kolesterollerde yükseklik yüzde 25, şeker hastalığı yüzde 19.6, ailede beyin krizi yüzde 16, yüksek hematokrit yüzde 16, şişmanlık, öenopozda olma şeklindedir.”

  • İmplant sonrası dikkat edilmesi gerekenler

    İmplant sonrası dikkat edilmesi gerekenler

    Diş Hekimi Zafer Kazak, implant sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyardı.

    Titanyumun vücut dokularıyla etkileşime girdiği ve kuvvetlere karşı dirençli bir materyal olduğu için implant malzemesi olarak tercih edildiğini belirten Diş Hekimi Zafer Kazak “İmplantlar daha önceden kaybedilmiş dişlerin oluşturduğu boşluklara yada ciddi bir enfeksiyon yoksa hemen çekim sonrası diş yuvasına yerleştirilebilir. İmplant uygulamasının asıl amacı, üzerine kullanılabilir dişler yapmaktır. İmplantlar, sabit ya da hareketli protezler yapmak amacı ile kemiğin yeterli ve uygun olduğu durumlarda basit bir operasyonla çene kemiğine yerleştirilirler” dedi.

    Sıcak tüketmeyin, yumuşak beslenin

    Eğer kemiğin miktarı ya da yoğunluğu istenilen seviyede değilse implant uygulamasından önce kemiği oluşturmaya yönelik işlemler yapılması gerekebileceğini anlatan Diş Hekimi Zafer Kazak, “İmplant sonrasında sıcak yiyeceklerden birkaç gün uzak durulmalıdır. Daha çok yumuşak ve besleyici gıdalar tüketmek gerekir” dedi.

    İmplant kemik kaybını engelliyor

    Kaybedilmiş dişin yerine implant yerine yeni diş yapılmasının çevre dişlerin ve tüm çiğneme sisteminin sağlığın ve fonksiyonu için önemli olduğunu ifade eden Kazak, “Doğal diş formunda, estetik ve çiğneme fonksiyonunu yerine getiren bir diş elde edilirken çevredeki dişlerin kayıp diş boşluğuna kayması ve diğer dişlerdeki şekil bozuklukları da engellenmiş olur. Ayrıca diş çekimi sonrası oluşan boşlukta zamanla meydana gelen kemik kaybı implant yapıldığında engellenir

    İmplant herkese uygulanır mı?

    İmplant uygulaması bazı istisnai durumlar haricinde herkese uygulanabilen başarılı bir tedavi şeklidir. İmplantın yerleştirilebileceği kalınlıkta, yükseklikte ve kalitede kemiği olan herkese ’sistemik sağlıklı durumu’ değerlendirilerek implant yapılabilir.

    İmplant ne zaman yerleştirilir?

    Bir kişide yeterli kemik dokusu olması bazı etkenlere bağlıdır. Bazı kişilerde kalıtımsal olarak çok ince/kalın ya da az/çok kemik olabilir. Bazı kişilerde ise diş ve diş eti iltihapları çevrelerindeki kemik dokusunun erimesine ve azalmasına sebep olurlar. Bu nedenle bir dişin çekilmesine karar verilmişse kemik kaybına neden olmamak için çekimin hemen yapılmasında fayda var. Bazı durumlarda çekimden sonra implant yapılmadan beklenebilirken bazı vakalarda ise çekim yapıldığı seansta implant yerleştirilebiliyor” şeklinde konuştu.

  • Burun estetiğinde dikkat edilmesi gerekenler

    Burun estetiğinde dikkat edilmesi gerekenler

    Op. Dr. Şerif Yavuz ve Dr. Muhsine Zeynep Yavuz, burun estetiğinde dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyardı.

    Burun şeklinin bozuk olması erkeklerde de kadınlarda da psikolojik sorunlara ya da komplekslere sebep olabileceğini dile getiren Yavuz, “Fonksiyonel burun estetiğinde hem görünüm hem de nefes alıp vermenin düzeltilmesi amaçlanır ve daha konforlu bir yaşam sunulur. Burun Estetiği, estetik cerrahların kadında ve erkeklerde en sık yaptığı operasyonlardan birisidir. Birçok nedenle burunda şekil bozukluğu söz konusu olabilir. Genetik nedenler, küçük yaşta geçirilen düşme ve çarpma gibi travmalar bunlardan bazılarıdır.

    Hangi Durumlara Burun Estetiği Yapılır?

    Rinoplasti görünüm amacı ile daha çok tercih edilse de bazı hastalarımız solunum şikâyeti ile de başvurmaktadırlar. Bu durumda, görünümde bir kusur var ise solunum problemi giderilirken bu kusurunda giderilmesi gerekebileceği belirtilir. Burun estetiği operasyonu yaptırmayı düşünen kişilerin 18 yaşından büyük olması veya gelişimlerinin % de 90’ını tamamlamış olmaları gerekmektedir” dedi.

    Burun Estetiğinde Doğallık

    Rinoplastide temel amacın kadın ya da erkeğin yüzüne yakışan mümkünse ameliyat olduğu dahi anlaşılmayan; ancak yüzün diğer parçalarıyla uyumlu natürel doğal bir görünüm oluşturmak olduğun anlatan Dr. Yavuz, “Operasyon tamamen kişiye özel olmalıdır. Operasyon öncesinde hasta ve cerrah detaylı bir şekilde konuşmalı hastanın beklentilerini de dikkate alarak hasta için en uygun burun tipi cerrah tarafından gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.

    Düzenli uyku her zaman olduğu gibi burun ameliyatlarında da önemli olduğunu kaydeden Dr. Yavuz, “Kullanılan ilaçlar varsa bunların muhakkak uzman hekime bildirilmesi gerekmektedir. Aspirin gibi ilaçların kullanımı ameliyat sırasında ve ya sonrasında kanama sorununa yol açabilir. Bu nedenle ameliyattan en az bir hafta önce bu tip ilaçları, alkol ve sigarayı kullanmayı bırakmanız önerilir. Aynı zamanda doğum kontrol hapı kullanılıyorsa muhakkak hekime operasyon öncesinde bildirilmelidir. Ameliyat öncesinde en az 6-8 saat boyunca su da dahil olmak üzere hiçbir şey tüketilmemelidir. Burun estetiği fiyatları için de bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz” dedi.

    Burun operasyonu genel anestezi altında gerçekleştirildiğini kaydeden Dr. Yavuz, açıklamasını şöyle sürdürdü;

    “Ortalama 2-3 saat arası sürebilir (bu süre tamamen değişkenlik gösterir). Ameliyat sonrası hastalar 1 gece hastanede kalırlar. Ameliyat sırasında konulan tampon ve ateller , ameliyattan 1 hafta sonra çıkarılır.

    Genellikle, bir haftayı tamamladıktan sonra çoğu kişi günlük hayatına, sosyal faaliyetine ve işine geri dönebilir.

    Operasyon sırasında kullanılan teknikler açık ve kapalı yöntemler olarak 2’ye ayrılır. Günümüzde çoğu cerrah açık yöntemi tercih etmekle birlikte, kapalı yöntem ile operasyonu gerçekleştirenlerde vardır.

    Burun ameliyatları sonrasında dışarıdan belli olan bariz bir yara izi kalmaz.

    Burun Estetiği Ameliyatı Sonrası

    Ameliyat sonrası hasta memnuniyeti ve başarı oranları cerrahın tecrübesi kullandığı teknik ve hastanın beklentisiyle doğru orantılıdır.

    Tecrübeli bir cerrahın başarı ve hasta memnuniyet oranı yüzde 90’ın üzerindedir.

    Bazı hastalarda operasyon sonrası istenen netice elde edilemeyebilir ve ikinci bir operasyona gereksinim duyulabilir. Böyle durumlarda hastanın mutlaka hekimi ile yeniden görüşmesi var olan problemlerin detaylı analizinin birlikte yapılması beklentilerin yeniden gözden geçirilmesi ve yeni bir operasyona karar verilmesi gerekli olabilir.

    İkinci ameliyatın zamanlaması hastanın problemlerinin şiddeti ile ilgili olarak değişebilir. Ameliyat sonrası bariz problem olan olgularda ikinci müdahale kısa sürede yapılması gerekebilir. Ancak genellikle ikinci bir müdahale için bir kaç ay hatta mümkünse bir yıl beklemek daha doğru olacaktır.

    Burun şeklinden rahatsız olan kadın ya da erkekler de bu durum onların günlük yaşantılarını iş başarılarını akademik başarılarını aile hayatlarını olumsuz etkileyebilir. Genellikle bu probleme sahip olan insanlarda bazen ileri derece özgüven eksikliği ortaya çıkabilir.

    Burundaki şekil bozukluğu nedeniyle okula gitmek istemeyen işe gitmek istemeyen evlilik yapmak istemeyen insanlar mevcuttur. Bu kompleksin meydana getirdiği ruhsal değişiklikler nedeniyle arkadaşlık aile ve sosyal ilişkilerde başarısızlıklar yaşayabilirler.

    Burun estetiği ameliyatlarının sadece fiziksel olarak, sadece görünüm üzerine değişiklik yapılmadığını aynı zamanda operasyonu geçirmiş olan insanın ruhsal yapısı üzerine de olumlu etkiler oluşturduğu unutulmamalıdır.

    Burun Ameliyatının Planlanması

    En önemli konulardan bir tanesi ise nasıl bir burun tipi olması gerektiği konusunda ameliyatı yaptıracak olan hastanın ve ameliyatı yapacak olan hekimin birlikte ve birbirini anlayarak karar vermesidir. En ideal olan durum hastanın yüz yapısına uygun çok doğal bir burun tipi olmasına rağmen bazı hastaların bunun dışında natürel olmayan estetik olduğu bariz anlaşılan bazı burun tiplerini isteyebildiği unutulmamalıdır.

    Bazı insanlar ucu kalkık ve sırtı kavisli burun tipini beğenirken bazı insanlar burun ucu kalkık olmayan ve sırtı düz olan burun tipini daha çok tercih edebilmektedir.

    Bu operasyon gerçekleştirilirken dikkat edilmesi gereken bir husus da kadınlarda ve erkeklerde farklı burun tipi ve yaklaşımın olabileceğidir.

    Kadınlarda daha feminen, burun ucu hafif kalkık, burun ucu dudak açısı yaklaşık 100-110 derece, burun sırtı hafif kavisli bir burun tipi planlanırken; erkeklerde daha maskülen daha erkeksi, burun -dudak açısı 90 derece olan, burun sırtı düz olan bir burun tipi düşünülmelidir. Ameliyatta alın burun açıları da erkekler ve kadınlar arasında farklılık gösterir.

    Burun estetiği yaptıracak olan kadın ya da erkekler bazen ellerinde bir başkasına (ünlüler gibi) ait fotoğrafla gelerek benzer bir burun istediğini ifade edebilirler. Bu resim cerraha o hastanın ne tarz bir burun istediği konusunda yol gösterici bir kılavuz olması anlamında faydalı olabilir. Ancak hiçbir zaman aynı burun tipinin bir başkası için uygun olmayabileceği ifade edilmelidir.

    Burun Estetiği Muayenesinde Gerçekliğin Önemi

    Burun estetiği ameliyatında bir diğer önemli husus bazı hastalar ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası muhtemel sonucu çeşitli bilgisayar programlarında görmek isterler. Bazı cerrahlar bu yöntemi kullanarak hastalarına ameliyat sonrası muhtemel sonucu ekrandan gösterirler. Birçok cerrah ise bu görüşe katılmaz ve hastaya ameliyat sonrası muhtemel sonuç ile ilgili fotoğraf göstermez. Bu aşamada doğru olan belki hastaya benzer başka hasta fotoğraflarının öncesi ve sonrası gösterilerek hastanın bu konudaki düşünce ve değerlendirmeleri cerrah tarafından dikkate alınabilir. Çünkü sadece ameliyat esnasında yapılan işlemler değil aynı zamanda hastanın yara iyileşmesi de son görünümü etkileyen faktörlerdir.

    Ancak hastanın kendisinin ameliyat sonrası muhtemel fotoğrafının gösterilmesi bir çok hastada hayal kırıklıklarına yol açabilir. Bu nedenle hastaya ameliyat sonrası resimlerinin çeşitli bilgisayar uygulamalarıyla gösterilmesi bence doğrudeğildir. Rinoplasti operasyonunda amaç normal solunum fonksiyonu yapan büyüklük şekil bakımından hastanın genel yüz karakteriyle uyumlu normal bir burun oluşturmaktır fakat hasta beklentileri mutlaka dikkate alınmalı ancak mümkünse abartıya kaçmadan doğal çizgiler içerisinde hoş bir burun oluşturmak amaçlanmalıdır.”

  • Karın germe ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler

    Karın germe ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler

    Doç. Dr. Hakan Kerem, “Karın Germe” olarak da bilinen “Abdominoplasti” ameliyatı dünyada birden fazla doğum sonrası aşırı sarkık derilerinden ve karın çatlaklarından kurtulmak isteyen kadınların ve aşırı kilo kaybı yaşamış erkeklerin en gözde uygulamalarından biri olduğunu belirtti.

    Fazlalık deri çıkarıldığında tüm karnın, bel çevresi, göbek deliği ve bel hatlarınız şekillenecek, karnınız düzleşeceği ve karın kaslarının işlevini düzeleceğini anlatan Doç. Dr. Hakan Kerem, “Bunun sonucunda, genellikle egzersiz esnasında nefes alış verişinizi güçlendirecek ek bir etki de yaratılmış olmaktadır. Karın germe ameliyatının en önemli kısmı, ayrılmış karın kaslarının (diastasis recti) düzeltilmesi için bu kasların onarılmasıdır. Çünkü karın kasları, birden fazla doğum sonrasında sıklıkla görüldüğü gibi, eğer fazla miktarda birbirlerinden ayrılmışsa karnı düz tutmada etkili olamaz. Ayrıca iyi bir şekilde iyileşmemiş olan sezaryen yara izlerinin de karın germe işlemi esnasında estetik olarak düzeltilmesi hastaya ek bir fayda sağlamaktadır” diye konuştu.

    Doç. Dr. Hakan Kerem, karın germe ameliyatının hedeflerini ise şöyle aktardı; “Karın bölgesindeki fazlalık sarkmış deriyi çıkarmak, Ayrılmış karın kaslarını (rektus diastasis) düzeltmek ve karın kaslarına pozisyonunu ve fonksiyonunu geri kazandırmak, Kadınlarda, kalça ve bel bölgesine daha genç, feminen (kadınsı), yarı-kum saati veya kum saati görüntüsünü geri vermek, Erkeklerde ise daha sıkı, daha maskülen (erkeksi) bir karın ve bel bölgesi oluşturmak.”

    Doç. Dr. Hakan Kerem, karın germe uygulaması için dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıraladı; “Plastik cerrahınız komple bir karın germe, mini karın germe ya da liposuction işlemlerinin size faydası olup olmayacağını belirlemek adına aşağıdaki faktörleri değerlendirecektir: Karın bölgesindeki gevşek, fazlalık deri miktarı ve çatlak izlerinin şiddeti, Göbek deliğindeki bozulma ve gevşeme miktarı, Rektus kaslarındaki kas ayrılma derecesi, Bel çevresindeki yağlanmanın fazla olmasından kaynaklı “kareleşme” miktarı.”

  • Burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenler

    Burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenler

    Op. Dr. Onurkan İdacı, burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gereken şeyleri açıkladı.

    Estetik Plastik Ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onurkan İdacı, Rhinoplasti yani burun estetiği burundaki doğumsal ya da sonradan meydana gelen şekil bozukluklarının cerrahi olarak düzeltilmesi işlemi olduğunu ifade ederek, “Çok ciddi fonksiyon bozuklukları ve deformiteler olmadığı sürece burun gelişiminin tamamladığı 18 yaş sonrasında yapılır. Estetik düzeltme ile birlikte birçok kişinin mustarip olduğu burundan nefes alma güçlüğü de bu operasyon esnasında düzeltilebilmektedir. Burnun tüm yapıları aynı anda ele alınabileceği gibi hastanın beklentisine göre kısmi düzeltimler de yapılabilir. Uygulanacak prosedürün büyüklüğüne göre lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilen bu işlem yaklaşık iki saat sürmekte, ameliyat sonrası ağrıya sebebiyet vermeyerek korkulacak bir ameliyat olmaktan uzaklaşmaktadır. Hastalarımızın hemen hepsi aynı gün içinde taburcu edilmekte ertesi günden itibaren de günlük hayatlarına geri dönebilmektedir. Prosedürün büyüklüğüne göre burun üzerinde alçı veya bantlar bulunabilmekte bunlar da bir haftalık süre sonunda çıkarılmaktadır. Yaptığımız işlemlerin hiçbirisinde hastayı korkutan tampon kullanılmamaktadır. Alçı çıkarıldıktan sonra hastamız yeni burnuyla tanışmakta ancak ödeminin azalması ve burnun son halinin net görülebilmesi için birkaç ay sabretmesi gerekmektedir. Olası gözaltı morluklar bir haftaya kalmadan kendiliğinden geçmekte, yardımcı ajanların kullanımı süreyi kısaltabilmektedir. Ameliyat sonrası önlem amaçlı birkaç kalem ilaç yaklaşık bir hafta süreyle önerilir. Ameliyat görülebilen bir izle sonuçlanmaz” dedi.

    Daha önce başarısız burun ameliyatları geçirmiş hastalarda prosedürün biraz daha ağırlaşmakta olduğunu mevcut eksikliklerin giderilmesi için kulak veya kaburgadan kıkırdak parçalarının alınıp burnun restorasyonu için kullanılması gerekebilmekte olduğunu belirten Op. Dr. İdacı,” Uzman ellerde son derece başarılı sonuçlar veren işlem yüzün odak noktası olan burunda meydana getirdiği düzelmeyle kişinin kendini daha iyi hissetmesini ve nefes alıp vermesini kolaylaştırarak yaşam kalitesinin artmasını sağlar. Çağdaş olarak yapılmaya başlandığı günlerden bu yana işlemle ilgili birçok yöntem değişime uğramış, cerrahi tekniklerin değişim ve gelişimini toplumun güncel beklentileri şekillendirmiştir. İşlemin popüler olmaya başladığı yıllarda uzman hekim sayısı çok az ve işleme ulaşabilme yetisi maddi olarak daha kısıtlı olduğundan sadece belli bir kitlenin erişiminde kalmıştır. Dolayısıyla bu alanda da zamanın modası olarak nitelenebilecek şu anda bizlere yapmacık gelebilecek sonuçlar ortaya konmuştur. Günümüzde ise toplumsal beklentilerin bu konuda da döneme ayak uydurmasıyla fonksiyonellik ve doğallık beklentisi ön plana çıkmıştır. Genel popülasyonun yaklaşık yüzde seksen beşinde var olan burun şekil bozukluğuna yaklaşım şu an için kliniğimizde; hastanın beklentilerini de göz önünde tutarak, dokuya ve fizyolojiye saygı çerçevesinde, yaşına, cinsiyetine, yüz hatlarına ve sosyokültürel yapısına uygun olarak, kendisini yeni tanıyanların daha önce burun estetiği yaptırdığına kanaat getiremeyeceği şekilde, ideal açı ve ölçülere sahip bir burun tasarlanarak ve fonksiyonellik esas alınarak yürütülmektedir” diye konuştu.

    Burnun tüm yapıları aynı anda ele alınabileceği gibi hastanın beklentisine göre kısmi düzeltimler de yapılabileceğini kaydeden Op. Dr. Onurkan İdacı, “Burun sırtında, ucunda veya kanatlarında birbirinden bağımsız deformiteler görülebilir. Kemik, kıkırdak ve yumuşak dokularda yapılacak işlemler ile bu deformiteler düzeltilir. Uygulanacak prosedürün büyüklüğüne göre lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilen bu işlem yaklaşık iki saat sürmekte, ameliyat sonrası ağrıya sebebiyet vermeyerek korkulacak bir ameliyat olmaktan uzaklaşmaktadır. Çok ciddi fonksiyon bozuklukları ve deformiteler olmadığı sürece burun gelişiminin tamamladığı 18 yaş sonrasında yapılır. Estetik düzeltimle birlikte birçok kişinin mustarip olduğu burundan nefes alma güçlüğü de bu operasyon esnasında düzeltilebilmektedir. Hastalarımızın hemen hepsi aynı gün içinde taburcu edilmekte ertesi günden itibaren de günlük hayatlarına geri dönebilmektedir. Prosedürün büyüklüğüne göre burun üzerinde alçı veya bantlar bulunabilmekte bunlar da bir haftalık süre sonunda çıkarılmaktadır. Yaptığımız işlemlerin hiçbirisinde hastayı korkutan tamponlar kullanılmamaktadır. Alçı çıkarıldıktan sonra hastamız yeni burnuyla tanışmakta ancak ödeminin azalması ve burnun son halinin net görülebilmesi için birkaç ay sabretmesi gerekmektedir. Olası gözaltı morluklar bir haftaya kalmadan kendiliğinden geçmekte, yardımcı ajanların kullanımı süreyi kısaltabilmektedir. Ameliyat sonrası önlem amaçlı birkaç kalem ilaç yaklaşık bir hafta süreyle önerilir. Ameliyat görülebilen bir izle sonuçlanmaz” ifadelerini kullandı.

    Ameliyat süresinin değişken olmakla birlikte ortalama 3 saat olduğunu kaydeden Op. Dr. İdacı, “Revizyon ameliyatları sonrasında hastalar için değişen tek şey eğer farklı bir bölgeden kıkırdak alındıysa bu bölgenin pansumanı olacaktır. Burun bölgesi için ameliyat sonrası süreç, ilk ameliyatlara göre farklı olmayacaktır. Çağdaş olarak yapılmaya başlandığı günlerden bu yana işlemle ilgili birçok yöntem değişime uğramış, cerrahi tekniklerin değişim ve gelişimini toplumun güncel beklentileri şekillendirmiştir. İşlemin popüler olmaya başladığı yıllarda uzman hekim sayısı çok az ve işleme ulaşabilme yetisi maddi olarak daha kısıtlı olduğundan sadece belli bir kitlenin erişiminde kalmıştır. Dolayısıyla bu alanda da zamanın modası olarak nitelenebilecek şu anda bizlere yapmacık gelebilecek sonuçlar ortaya konmuştur. Günümüzde ise toplumsal beklentilerin bu konuda da döneme ayak uydurmasıyla fonksiyonellik ve doğallık beklentisi ön plana çıkmıştır. Genel popülasyonun yaklaşık yüzde seksen beşinde var olan burun şekil bozukluğuna yaklaşım şu an için kliniğimizde; hastanın beklentilerini de göz önünde tutarak, dokuya ve fizyolojiye saygı çerçevesinde, yaşına, cinsiyetine, yüz hatlarına ve sosyokültürel yapısına uygun olarak, kendisini yeni tanıyanların daha önce burun estetiği yaptırdığına kanaat getiremeyeceği şekilde, ideal açı ve ölçülere sahip bir burun tasarlanarak ve fonksiyonellik esas alınarak yürütülmektedir” açıklamalarında bulundu.