Etiket: gerçekleştiriyor

  • Atatürk Üniversitesi modern teknikler kullanarak üretim gerçekleştiriyor

    Atatürk Üniversitesi modern teknikler kullanarak üretim gerçekleştiriyor

    Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı birim ziyaretlerine devam ediyor. Çalışmaları yakından takip eden Çomaklı, eksikliklerin hızlı bir şekilde tamamlanması adına yöneticilere ve yüklenici firmaların temsilcilerine çeşitli tavsiyelerde bulunuyor.

    Bu kapsamda Edebiyat ve İletişim Fakültelerinin yeni binaları ile Bowling Salonunda yapılan çalışmaları yerinde inceleyen Rektör Çomaklı ayrıca çiftlik ürünlerinin satış noktasını da ziyaret etti.

    Atatürk Üniversitesinin kendi birimlerinde üretilen ve tamamı organik olan çiftlik ürünlerinin yer aldığı satış noktasında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Çomaklı sağlıklı bir beslenme için, organik tarımın gün geçtikçe önem kazandığını, bölgemizde organik tarımın daha bilinçli yapılabilmesi ve bu konuda eğitimin verilebilmesi için yoğun gayret sarf ettiklerini söyledi.

    Üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretimi öngören bir anlayışla çalışmaların sürdüğünü belirten Rektör Çomaklı: “Organik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Amacımız; ekolojik dengenin sağlanması, her türlü bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi ile kullanılacak girdilerin organik tarım metoduna uygun olarak üretilmesi ve bu ürünlerin işlenmesi, çevre ile insan sağlığına zarar vermeyen modern üretim tekniklerini kullanarak üretimin gerçekleştirilmesidir. Bu noktadan hareketle üniversitemizin tarımsal ürünlere yönelik yaptığı çalışmalara ara vermeden devam ederek ülke tarımına desteğimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

    Ziyaretlerine devam eden Rektör Çomaklı, ülkemizin en büyük eğitim yerleşkelerinden Edebiyat Fakültesi ile yapımı büyük ölçüde tamamlanan ve bu yıl eğitime yeni binasında devam edecek olan İletişim Fakültesinde incelemelerde bulunarak sınıflarda ve stüdyolarda yapılan çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

    Son olarak tadilata giren ve çalışmaların hızla devam ettiği Bowling Salonunu gezen Prof. Dr. Ömer Çomaklı, öğrencilerin eğlenceli vakit geçirebilecekleri bir alan oluşturma ve yaşam merkezleriyle zamanlarını daha verimli kullanmaları adına Bowling Salonunda yenileme çalışmaları gerçekleştirdiklerini vurguladı.

  • Uzun, “Türk Kızılayı Karabük Şubesi ilkleri gerçekleştiriyor”

    Türk Kızılayı Karabük Şube Başkanlığı’nın çabaları ile başlatılan “Kızılay’ın Dost Eli İyiliğe Mülteci” adı altındaki proje hayata geçti.

    Türk Kızılayı Karabük Şube Başkanı Mehmet Uzun, “Türk Kızılayı Karabük Şubesi olarak bir ilke imza atmış bulunuyoruz. Yaklaşık 3 aydır emek sarf ettiğimiz Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) projemiz olan “Kızılay’ın Dost Eli İyiliğe Mülteci” adı altında başlattığımız projemizi hayata geçirmiş bulunmaktayız” dedi.

    Türk Kızılayı Karabük Şube Başkanı Mehmet Uzun proje ile ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada şöyle konuştu;

    “Projemizin amacı; Karabük İlimizde yaşayan ve ekonomik durumu iyi olmayan 40 bayan mültecimizi belirledik. Bu mültecilerimiz bir ay boyunca Karabük Halk Eğitim Müdürlüğümüzce görevlendirilen bir öğretmeniz eşliğinde öncelikle Türkçe dersi eğitimi alacaklar. Sonraki 8 ay boyunca da kendi el becerilerine yönelik bir çalışma yapacağız. Gelen mültecilerimizin ilk bir aylık ücretleri bizim BAKKA projemizden karşılanacak. Bizim diğer çalışma ortağımız olan İŞKUR ise; 8 ay boyunca gelen mültecilerimize günlük yol parası, harçlık olarak belli bir miktar para ödeyecek. Toplamda 300 bin TL nin üzerinde bir proje. Amacımız Karabük’te yaşayan mültecilerimize bu el becerilerini pekiştirerek ve kazandırarak ailelerine katkı sağlamalarına yardımcı olmak. 9 ayın sonunda da bu yapmış oldukları el emeği göz nuru işlerini sergilemelerine ve satmalarına yardımcı olarak kursumuza katılan mülteci kardeşlerimize eşit bir şekilde dağıtacağız. Elimizden geldiğince en güzelini yapmaya çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Türk Kızılayı Karabük Şubesi olarak göreve geldiğimiz günden itibaren birçok güzel projeye imza attık. Bundan sonrada Türk Kızılayı Karabük Şubesi olarak ilklere imza atmaya devam edeceğiz.”

    “Kursiyerlerimizin çocukları için kreş odası hazırladık”

    “Kızılay’ın Dost Eli İyiliğe Mülteci” adı altında başlatılan projede kursiyerlerin çocuklarını da düşündüklerini ifade eden Başkan Uzun; “Gerçekten güzel bir proje başlatmış olduk. Bu kurs boyunca yapmış olduğumuz bir diğer çalışma ise; kursa katılan mülteci kardeşlerimizin çocukları için bir kreş odası hazırladık. Gençlik Kollarımızdan oluşan gönüllü gençlerimiz burada kurs gören mülteci kardeşlerimizin çocuklarına kurs bitim saatine kadar gönüllü olarak bakıyorlar. Onlar ile oyun oynayıp hoş bir vakit geçirmelerini sağlıyorlar. Bu da bizim için ayrı bir proje oldu” diye konuştu.

    Başkan Uzun son olarak; “Projemize iştirakçi olarak destek veren, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Halk Eğitim İl Müdürlüğümüze, İŞKUR İl Müdürlüğümüze, BAKKA’ ya, İl Özel İdaremize ve Türk Kızılayı Karabük Şubesi çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

    Türk Kızılayı Karabük Şubesi’nde gerçekleştirilen programa; İl Milli Eğitim Müdürü Ali Köse, İŞKUR İl Müdürü Coşkun Güven, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Dursun Yeşiloğlu, Karabük BAKKA Koordinatörü Sakin Eren, Türk Kızılayı Karabük yönetimi ile Kızılay gönüllüleri katıldı.

  • İlkokulu bitirdi, çocuk yaşta evlendirildi, azmetti 27 yıl sonra çocuğuyla birlikte aynı üniversitede hayallerini gerçekleştiriyor

    Çorum’da ilkokulu bitirdikten sonra çocuk yaşta evlendirilen ev hanımı Songül Eltiş (43), 27 yıl sonra üniversite hayalini oğluyla birlikte gerçekleştirdi.

    İlk önce ortaokulu daha sonra ise liseyi dışarıdan bitiren Songül Eltiş, 2014 yılında oğlu Melih ile birlikte üniversite sınavlarına girdi. Anne, Hitit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü birincilikle kazanırken, oğlu Melih Eltiş ise Makine Mühendisliği bölümünü kazandı. Melih Eltiş ile aynı üniversitede olmalarına rağmen farklı fakültelerde eğitim gören anne Eltiş, oğluna evde annelik üniversitede ise okul arkadaşlığı yapıyor.

    Ailesinin en küçük bireyi olduğunu ilkokulu bitirdikten sonrada ailesinin eğitim hayatına devam ettirmesine izin vermediğini dile getiren Songül Eltiş, bu yüzden günlerce ağladığını söyledi.

    Okumaya çok hevesli olmasına rağmen babasının inadının üstesinden gelemediğini anlatan Eltiş, “Bizim toplumda birazda ‘kız çocuklarının okumasına gerek yok evlendir gitsin’ anlayışı var ya beni okutmadılar” dedi.

    16 yaşında evlendirildiğini anlatan Eltiş, çocuk yaşta evlendirildiği için de o yaşlarda evliliğinde ne olduğunu, ne anlama geldiğini bilmediğini ifade etti. Evliliğinin ilk yıllarında çok zorlandığını belirten Eltiş, bir yıl sonra da çocuk yaşta anne olduğunu kaydetti.

    Evlenmesine rağmen içindeki okuma azminin asla dinmediğini vurgulayan vurgulayan Eltiş, “Hala okuma isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Çocuklarım biraz büyüyünce bende kendi kendime ‘ben hala eğitimime devam edebilirim’ dedim. O yıllarda da Hitit Üniversitesi’de kurulmuştu. Dışarından ortaokulu bitirmeye karar verdim. Ortaokuldan sonra açık liseyi bitirdim. Sonra üniversite sınavına girdim. Kazanınca çok mutlu oldum. İlk tercihim Edebiyat bölümüydü. Fen Edebiyat Fakültesi’ne de birincilikle girince buda beni iyice motive etti. Okuma isteğim daha da arttı. 43 yaşında üniversite kazanmak eğitim azmimi de ateşledi” ifadelerini kullandı.

    Hitit Üniversitesi’nde olmaktan çok mutlu olduğunun altının çizen Eltiş, adeta bir aile ortamının bulunduğu üniversitede akademisyenlerinde çok kıymetli ve değerli olduklarını aynı zamanda öğrencilerin sorunlarıyla da yakından ilgilendiklerine vurguladı.

    “4 yıldır hayatımın en güzel yıllarını burada yaşadım diyebilirim”

    Üniversiteye başlamasıyla birlikte adeta çocukluk ve gençlik yıllarına geri döndüğünü anlatan Eltiş, “Çok mutluyum. Mutlu bir süreç. 4 yıldır hayatımın en güzel yıllarını burada yaşadım diyebilirim. Arkadaşlarımla diyalogum çok iyi. Çok güzel ve iyi bir ortamımız var. Birlikte gezip eğleniyoruz. Her türlü etkinliği birlikte yapabiliyoruz. Aramızdaki o yaş farkı ortadan kalktı. Her şeyimizi paylaşabiliyoruz. Kısacası Hitit Üniversitesi’nde ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde olmaktan çok mutluyum” dedi.

    “Hedefim yüksek lisans yapmak”

    Hedefinin yüksek lisans yapmak olduğunun altını çizen Eltiş, “Bu yıl son sınıftayım. Yaklaşık 2 ay sonra okul bitecek. Arkadaşlarımdan okulumdan ayrılacağım için üzülüyorum. Bu sıraları çok özleyeceğimi düşünüyorum. Ama hedefimi sorarsanız galiba okuldan da ayrılamayacağım. ALES sınavlarında başarılı olursam yüksek lisans yapmayı düşünüyorum. Üniversitemizin de bu yıl Edebiyat bölümümüzün yüksek lisans programı açılıyor. Bu benimde büyük bir şans oldu tabi. Başka şehirde olsa evli olduğum için gidemezdim. İnşallah yüksek lisans yapmayı çok istiyorum” şeklinde açıklamalarda bulundu.

    “Oğlumla okul arkadaşı olabiliriz ama annelik damarım tutuyor bazen”

    Oğluyla aynı üniversitede okumanın çok farklı bir duygu olduğunu anlatan Anne Eltiş, “Bazen ben ders çalışırken o uyuyor çalışmıyor yada geziyor. Bir anne olarak tabi ki fırça atıyorum. Fırçalıyorum. Ama oğlumla arkadaş gibiyiz. Gençlerin içinde olmak beni de gençleştirdi. Bazen annelik damarım tutuyor. Oğlumla birlikte okula gelmek, birlikte sınava hazırlanmak müthiş bir duygu”

    Toplumdaki kadın-erkek ayrımının ortadan kalkması gerektiğinin altını çizen Songül Eltiş, “Kız çocuğu okutulmaz, erkek çocuğu iş sahibi olmak zorundadır’ ayrımı ortadan kaldırılmalı. Kız çocuklarının okutulması daha da önemli. Bu konuya özen gösterilmeli. Kız çocukları evlendikleri zaman eşiyle sorunlar yaşayıp, şiddet görebiliyor. Onun için kız çocukları aileleri tarafından kendi ayakları üzerinde duracak hale getirilmeli” dedi.

    Eltiş, üniversite eğitimiyle birlikte hayallerini gerçekleştirdiğini ve bundan dolayı da çok mutlu olduğunu belirtti.

    “Babam okutmadı ama eşim okuttu”

    43 yaşında üniversite öğrencisi olduktan sonra sınıf arkadaşları ve çevresinden gelen tepkilerle ilgili de açıklama da bulunan Eltiş, şunları kaydetti; “Sınıfa ilk geldiğimde arkadaşlarım önce alışamadı. Biraz yadırgadılar ama sonra aramızdaki yaş farkı ortadan kalktı. Beni de aralarına aldılar. Bende arkadaşlarından birisi oldum. Birlikte güzel vakitler geçiriyoruz. Birlikte ders çalışıyoruz. Çevremin tepkisine gelince komşularım ben okula gelip giderken gülüyorlar. Bu yaşta yeniden öğrencimi oldular. Sağolsun eşim sürekli destek oluyor. En büyük destekçim eşim. Babam okutmadı ancak eşim okuttu sağolsun. Benim genç arkadaşlarıma söylemek istediğim şu okumak, üniversite olmak meslek sahibi olmak için çok önemli. İnsan eğitimini alamayacağı yaşlara gelince okumanın kıymetini daha iyi anlıyor. Okumanın değerini eğitimini erken fark etsinler. Erken yaşta çalışmaya başlasınlar”

    “Annemle gurur duyuyorum, onunla aynı üniversitede okumak müthiş bir duygu”

    Annesiyle birlikte aynı üniversitede okumanın müthiş bir duygu olduğunu ve annesiyle gurur duyduğunu dile getiren Melih Eltiş ise, “Ben ortaokula başladığımda annemde böyle bir heyecana kapıldı. Bende seninle okumak istiyorum dedi. Okumak içimde bir uhde kaldı dedi. Sonra beraber ortakokula başladık. Liseyi de beraber okuduk. Liseden sonra üniversite sınavına da beraber girdik. Üniversite sınavına gayet güzel hazırlandığımı düşündüğüm zamanlarda annem dışarıdan destek almadan, kendi çabalarıyla çalışarak sınava birlikte girdik. Sınav sonuçları açıklandı. Önce kendiminkine baktım sonra anneminkine bakınca güzel bir tabloyla karşılaştım. İlk sınavda 200 bin öğrenci arasındaydım. Annemde o sıralarda sanıyordum. Sonra sınav sonucuna bakınca 20 bin kişi arasında olduğunu gördüm.Aynı üniversitede beraber okumak farklı bir duygu. İnsanlar bize dışarıdan baktığında “anne-oğul aynı üniversite okuyorlar” dendiğinde “ya gerçekten mi” diye soruyorlar. Annen ne iş yapıyor diye sorduklarında öğrenci olduğunu belirtince nasıl öğrenci ya, öyle şey olur mu diye tepkiler geliyor. Ama beni yine her zamanki gibi müthiş gururlandırıyor. Mükemmel bir insan mükemmel bir anne olarak onunla gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

    Sınıf arkadaşlarının gözünden Songül ablaları

    Eltiş’e eğitim hayatı boyunca Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Güler ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meral Demiryürek’te azmiyle hem çevresinde hem de üniversitede öğrencilere örnek olan Eltiş’le yakından ilgileniyorlar. Eltiş’e üniversite yönetiminin yanı sıra sınıf arkadaşları da gıpta ile bakıyorlar. Bölüm öğrencileri bazen bir anne bazen bir abla gibi gördükleri Eltiş boş zamanlarında fakülte ders çalışmayı ihmal etmiyorlar.

    Abla diye hitap ettiği Songül Eltiş’in büyük bir azme sahip olduğunu anlatan sınıf arkadaşı İsa Ünal, “Songül ablayla konuştuğumuzda yaş kavramını görmüyorum. Onunla sosyal anlamda olsun, kültürel anlamda olsun sohbetlerimizi yaparken bizi anlayabilecek kapasiteye inebiliyor. Ayrıca Songül ablanın evine de gittik. Güzel yemekler yapıyor. Tanıdığım için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

    Eltiş’i çevresine örnek olarak gösterdiğini dile getiren Tuğçe Yalçın ise, “Derslere gösterdiği azmi örünce Songül ablaya hayranlığım arttı ve yanında olmaya çalıştım. Ailemde, evimde, çevremde hep onun azmini anlatırım. Biz sınavlara girerken veya çıkarken oflarız, puflarız. Ama Songül abla hep pozitiflik bir enerji vardır. Ondaki azim bizde olsa neler yaparız. Örnek alıyorum ve gıpta ile bakıyorum.

    Songül ablalarının sınıflarının veli nimeti olduğunu kaydeden Şeyma Türkmen ise, “Sınavlardan çıktığımızda sanki o sınavları hazırlamış gibi gidip ilk önce ona soruyoruz. Abla şu soruya hangi cevabı verdin diye. Enerjisi çok yüksek. Giyimiyle, tarzıyla hepimize örnek. Gıpta ile bakıyoruz. Bize ayak uydurabiliyor. Sınıfça çok seviyoruz. İyi ki var”

  • MEDAŞ, AR-GE projelerinde üniversite işbirliği gerçekleştiriyor

    Meram Elektrik Dağıtım A.Ş (MEDAŞ) gelişen yeni teknolojileri ve elektrik dağıtım sektörüne etkilerini yakından takip ederek, AR-GE faaliyetlerini sürdürüyor.

    MEDAŞ, AR-GE projelerinin geliştirilmesini üniversitelerin ilgili bölümlerinden alınan akademik destekle yürütmeye özen gösteriyor. MEDAŞ Şebeke Planlama ve AR-GE Müdürü Mustafa Emre Şafak ve Başmühendis Mert Bayer, Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Oktay Altun ve aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fatma Didem Tunçez bir araya geldi.

    Görüşmenin gündemini, MEDAŞ ve KTO Karatay Üniversitesi arasında yapılan işbirliği çerçevesinde, birlikte geliştirilecek AR-GE projelerinin planlanması ve lisansüstü seviyede çalışılması oluşturdu. İş birliğinin ilk toplantısında yetkililer, birlikte yürütülecek projelerin uzun soluklu olacağını ve aylık düzenli çalıştaylar yapma kararı aldıklarını belirttiler.

    MEDAŞ Şebeke Planlama ve Ar-Ge Müdürü Mustafa Emre Şafak, AR-GE faaliyetlerinin üniversiteler ile birlikte yürütülmesinin, akademik bilgi birikiminin pratik alanlara aktarımı ve çalışma hayatına hazır donanımlı nesiller yetişmesinde büyük öneme sahip olduğunu belirtti.

  • Erzincan Belediyesi vatandaş odaklı çalışmalar gerçekleştiriyor

    Erzincan Belediyesi vatandaşlara kolaylık sağlamak amacıyla Büyük Çarşı İş Hanına tahsilât veznesi açıyor. Haftanın 6 günü açık olacak veznelerde vatandaşlar su ve emlak vergilerini kolaylıkla ödeyebilecekler.

    Konu hakkında bir açıklama yapan Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy “Yıl içerinde 35 milyona yakın bir para hareketimiz oluyor. Bununla ilgili olarak vatandaşlarımıza ödemelerinde kolaylık sağlamak amacıyla birçok çalışma gerçekleştirdik. Hemşehrilerimiz veznelerimiz dışında Halk Bankası ve PTT şubeleri ödeme yapılabiliyor. Ancak esnafının talebi üzerine Büyük Çarşı İş Hanına da bir vezne açıyoruz hayırlı uğurlu olsun.” dedi.