Etiket: Gemisini

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içindeyiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içindeyiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Savunma Sistemleri’nin tüm dünyada gıpta ile takdir edildiğini söyleyerek, “2002 yılından itibaren millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkarılması için her türlü seferberliği yaptık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz. İHA, SİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİLGEM Projesinin 5. Gemisi Olan İstanbul (F – 515) Fırkateyni’nin Denize İniş Töreni ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3’üncü Gemi İlk Kaynak Töreni’ne katıldı. Pendik’te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı düzenlenen törene, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin katıldı.

    Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün tarihten süzülüp gelen Türkiye-Pakistan kardeşliğini bir adım daha öteye taşıyoruz. Pakistanlı kardeşlerimizle savunma sanayi alanında çok ciddi potansiyelimizin olduğunu biliyoruz. Pakistan da oldukça zorlu coğrafyada. Terör örgütleriyle mücadele ediyor. İki kardeş ülkenin birbirine sunabileceği çok ciddi katkılar olduğunu inanıyorum” dedi.

    “Biz dünyaya karşı sözü olan bir milletiz”

    Savunma alanında güçlü bağımsız ve teknolojik bakımdan yeterli olmayan milletlerin geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını belirten Erdoğan, “Türkiye milli güvenliğini garanti etmek, dostlarını da korumak için caydırıcılığını en üst düzeyde tutmaktadır. Kıbrıs nedeniyle uğradığımız ambargoları daha dün gibi hatırlıyoruz. Periyodik bakım için gönderdiğimiz uçakları dahi bu dönemde geri alamadık. Bize teslim edilmeyen uçaklar için hangarda saklama ücreti ödemek zorunda kaldık. Suriye ve Doğu Akdeniz’deki savunma mücadelemize kadar milli güvenliğimizi korumak için attığımız her adımda baskıyla karşılaştık. İddia sahibi olmak bununla mütenasip imkan sahibi olmak çok çalışmayı gerektirir. Biz dünyaya karşı sözü olan bir milletiz” diye konuştu.

    “Proje sayısı 700’e yaklaştı”

    “Askeri, ekonomik ve diplomatik bakımdan güçlü olmak bizim için tercihten öte bir zorunluluktur” diyen Erdoğan, “2002 yılından itibaren millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkarılması için her türlü seferberliği yaptık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Bütçesi 5.5 milyar doları ancak bulan projeleri 11 katlık artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştırdık. 75 milyar dolarlık bir büyüklüğe ihalelerle ulaşıyoruz. Savunma sanayi alanında çalışan firma sayımız 56’dan 1500’e çıktı. 1 milyar dolarlık ciro rakamı 11 milyar doları buldu. İhracatımız ise 248 milyon dolar seviyesinden 3 milyar doları aşan noktaya geldi. Askeri gemi sektöründe de 3 kıtada 9 ülkeye 3 milyar doları bulan deniz platformları ihraç ettik” dedi.

    “Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz”

    Erdoğan, “Kara ve deniz araçlarında kendimizle birlikte dost ve müttefiklerin ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz. İHA,SİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız” ifadelerini kullandı.

    “Hava araçlarımız tüm dünyada gıpta ile takdir ediliyor”

    “İçimizdeki gafillerin tüm karalama kampanyalarına rağmen hava araçlarımız tüm dünyada gıpta ile takdir ediliyor” diyen Erdoğan, “Türk SİHA’ları elde ettikleri başarılarla harp yöntemlerini değiştiriyoruz. Libya’da oradaki savaşın akışını değiştirmiştir. SİHA’ların göz dolduran başarılarıyla birlikte diğer ürünlere de ilgi artıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmaların başarısını, kurumlarımız arasındaki iş birliğini geliştirmemize borçluyuz” diye konuştu.

    “Planlarımızın omurgası milli imkanlara dayanmalıdır”

    Tüm imkanları ve bilgi birikimlerini en etkin şekilde değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, “Bunu bir adım daha öteye taşımamız gerekiyor. Eksiklikleri süratle gidermeliyiz. Bilginin çok hızlı bir şekilde yayıldığı bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı yüzyılda yaşamanın avantajlarını çok iyi değerlendirmeliyiz. Mutlaka kendi firmalarımızı kendi milli kuruluşlarımızı tercih etmek birinci önceliğimizdir. Özellikle de dışardan temin yoluna gitsek bile planlarımızın omurgası milli imkanlara dayanmalıdır. Tüm bu hususlarda SSB, üniversite, SAGE, STM gibi kuruluşlarımıza iş düşüyor” dedi.

    “İstanbul’u mavi denizle buluşturduk”

    Erdoğan, MİLGEM projesinin 5. Gemisi olan İstanbul’u suyla, mavi denizle buluşturulduğunu söyleyerek, “İnşaası süren projede STM’nin altında 150’den fazla sistem için 80 civarında alt yüklenici görev yapıyor. Korvet sınıfı gemilerde yüzde 70 yerlilik, İstanbul gemimizde bunu yüzde 75’e çıkarmamız memnuniyet vericidir. İstanbul Fırkateynimizi 2023 tarihinde deniz kuvvetleri komutanlığına kazandırmayı hedefliyoruz. Geleceğe de hazırlanıyoruz. Yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Korkut alçak irtifa hava sistemini Gökdeniz’i İstanbul Fırkateyni ile envantere alacağız” ifadelerini kullandı.

    “6 yeni tip denizaltımızı hizmete alacağız”

    Erdoğan, “Bu sene içinde test ve eğitim gemimiz Ufuk’u, yine bu sene içinde İHA, SİHA’larla donatacağımız Anadolu’yu önümüzdeki yıl denizaltı Piri Reis’i 2023’te İstanbul Fırkateyn’ini deniz kuvvetlerimize kazandıracağız. 6 yeni tip denizaltımızı her yıl birer tane olmak üzere hizmete alacağız. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli deniz platformlarının ileri teknolojiye sahip yerli ve milli silah ve sensörlerle geliştirilmesini ve ihracatını hedefliyoruz” dedi.

    “5 büyük proje ile donanmamızı çok güçlü bir konuma getireceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Acil ihtiyaçları karşılayacak, özellikle de dışarıdan temin yoluna gitsek bile planlamalarımızın omurgası mutlaka milli imkanlara dayanmalıdır. Savunma sanayisinde sadece geçmişin eksiklerini gidermekle kalmıyoruz, aynı zamanda geleceğe de hazırlanıyoruz. İnşallah 5 yılda hizmete alacağımız 5 büyük proje ile donanmamızı çok güçlü bir konuma getireceğiz” diye konuştu.

  • Japon Denizi’nde Rus savaş gemisi, ABD savaş gemisini uzaklaştırdı

    Japon Denizi’nde Rus savaş gemisi, ABD savaş gemisini uzaklaştırdı

    Rusya’ya ait savaş gemisi, Japon Denizi’nde Rus deniz sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle ABD donanmasına ait savaş gemisini uzaklaştırdı.

    Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD donanmasına ait John McCain isimli savaş gemisinin sabah saatlerinde Japon Denizi’nde Rusya’nın karasularına girdiği belirtildi. Savunma Bakanlığı, Rusya’ya ait Admiral Vinogradov isimli savaş gemisi tarafından ABD savaş gemisinin birkaç gündür takip edildiğini ve sınır ihlali gerçekleşince Rus gemisinin ABD gemisine müdahale etmek için harekete geçtiğini aktardı.

    Açıklamada, ABD savaş gemisinin Japon Denizi’ndeki Büyük Petro Körfezi’nde Rus karasularını 2 kilometre ihlal ettiği ve Rus gemisinin ABD gemisinin anonslarla uyardığı belirtildi. Açıklamada, Rus savaş gemisinin ABD savaş gemisine eşlik edilerek Rus karasularından çıkardığı ifade edildi.

  • Enerji Bakanı Fatih Dönmez, Oruç Reis Gemisi’ni ziyaret etti

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Zonguldak temasları kapsamında Milli Sismik Gemisi Oruç Reis’i ziyaret etti.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Arama Kurtarma Tahlisiye ekibini ziyaret etti. Tahlisiye ekiplerinin teçhizatlarını inceleyen Bakan Dönmez, “Bunlar fiilen madencilerin içerisinden seçiliyor. Sizin yarışmanız vardı. İyi hazırlanıyor musunuz? Bu sene yarışmada birincilik bekliyoruz” diye konuştu.

    TTK İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı Ahmet Sarıalioğlu’dan tahlisiye ekibinin çalışmalarına dair bilgiler alan Bakan Dönmez, tahlisiye ekipleri ile hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra mobil yatakhane treylerinde incelemelerde bulundu.

    Bakan Dönmez, limanda bulunan MTA Milli Sismik Araştırma Gemisi Oruç Reis’i ziyaret etti. Ziyarette bazı basın mensupları alınmazken Bakan Dönmez, yaklaşık 2 ay boyunca Karadeniz’de incelemelerde bulunacak olan gemide incelemelerde bulundu.

    Bölgede başta taşkömürü olmak üzere çeşitli madenler için arama tarama faaliyetinde bulunan Oruç Reis’in çalışmalarını inceleyen Bakan Dönmez ardından limandan ayrıldı.

  • Dünyanın en büyük FSRU gemisini Bakan Albayrak açtı

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Hatay’ın Dörtyol ilçesinde, 263 bin metreküp depolama alanına sahip olan FSRU gemisini hizmete açtı. Gemi, 263 bin metreküp depolama alanı ile dünyanın en büyük FSRU gemisi olma özelliğini taşıyor.

    ‘Milli Enerji’ alanında önemli projelere imza atan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, LNG depolama ve gazlaştırma özelliğine sahip FSRU gemisini hizmete açtı. BOTAŞ Dörtyol Terminalinde düzenlenen açılış törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Hatay Valisi Erdal Ata, protokol üyeleri ile çalışanlar katıldı.

    Açılış töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “2017 yılını enerji alanında büyük başarılar ile rekorlara imza atarak başlattık. 2018 yılında daha çok çalışacağız sözü vererek başladık. Bakanlığımızdaki tüm arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Geçen yıl İzmir Aliağa’da Türkiye’nin ilk FSRU terminalini hizmete aldık. Türkiye’nin ikinci FSRU terminalini hizmete alıyoruz. Dünyanın en büyük depolama kapasitesine sahip tesisimiz çok önemli bir konuma sahip. Dünyadaki standartların bir hayli üstündeki bu tesis, ülkemize hayırlı uğurlu olsun. FSRU sayesinde, gaz için binlerce kilometrelik boru hatları kurmadan, tüketim merkezlerine yakın yeni giriş noktaları oluşturuyoruz. Böylece doğalgaz üretim ve yatırımda, taşıma maliyetleri ile birlikte, işletme kayıplarını da minimuma indiriyoruz. Mevcut sisteme kısa sürede entegre edebilen FSRU tesisleri, arz güvenliğimize de önemli bir esneklik kazandırır. İşte bu tesis yarın bir gün bir sıkıntı olduğu zaman, gemimiz yüklenecek Trakya’da, Ege’de hizmete girecek. Bir gün içinde. Enerji üretimi ihtiyacı noktasında çok kıymetli bir yatırım” dedi.

    Tüketim zamanlarındaki mevsimsel dalgalanmaların, ya da jeopolitik risklerden kaynaklı kesintilerin bu sayede önüne geçmiş olacaklarını ifade eden Bakan Albayrak, “Doğalgaz arz güvenliğimizi teminat altına alacak bir diğer husus ise, güçlü bir depolama alt yapısının kurulması. Silivri ve Tuzgölü depolama tesislerinin yaklaşık 3.5 milyar metreküp depolama tesislerini, geçtiğimiz yıl anons edip devralmaya başladığımız yeni fazlarla, 2023 yılından önce 10 milyar metreküpün üzerine çıkarıyoruz. Amacımız yıllık doğalgaz tüketimimizi, en az asgari, yüzde 20’sini depolayarak kısa süreli arz güvenliğimizi teminat altına almak. İşte bu amaçla 2016 yılbaşında, 34 milyon metreküp olan günlük LNG’den gazlaştırma kapasitemizi, 2016 sonunda yüzde 88 artış ile, 64 milyon metreküpe çıkardık. 2017 yılında ise toplamda 117 milyon metreküpe ulaştırarak, 2 yıl gibi kısa bir sürede mevcut kapasitemizin üç katının üzerine çıkacağız. Sisteme gaz giriş kapasitesinin 2015 sonunda tüm sistemdeki 190 milyon metreküpü, 2016 sonunda 210 milyon metreküpü, 2017 sonunda 288 milyon metreküpe çıkardık. Eski dönemlerde yoğun tüketimin olduğu, 250 milyon metreküp tüketimin olduğu, en pit zamanlardaki rakamın yaklaşık yüzde 20’sinin üzerinde” diye konuştu.

    TANAP müjdesi

    Bununla yetinmediklerini söyleyen Bakan Berat Albayrak, “Türkiye’nin günlük maksimum doğalgaz tüketimi yaklaşık 250 milyon metreküp olduğu düşünüldüğünde, hakikaten bu Türkiye’nin sadece kendi ihtiyacını karşılamak ile kalmayacak, yarın artan bu gazı da ihraç edebilecek potansiyele sahip bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Güçlü bir doğalgaz alt yapısı bize bu anlamda bölgesel açıdan çok ciddi bir rekabet üstünlüğü sağlayacaktır. İşte bu koduna çıtayı daha da yükseğe çekerek inşallah ulusal şebekemizi 400 milyon metreküp gaz sağlama kapasitesine sahip çok ama çok gelişmiş bir ülke sistem alt yapısını kazandırarak, gerekli yatırımları hızla hayata geçirmek için çalışıyoruz. Diğer yandan Türk akımı ve TANAP gibi projelerde çalışmalarımız hızla sürüyor. İnşallah 2018’in ortası yaz aylarında devlet başkanlarımızın katılımı ile TANAP’ın açılışını yapacağız. Halihazırda boru hattının gaz basma test çalışmaları başladı. TANAP Türkiye ve bölgele enerjileri noktasında bakımından tarihi bir proje. 2019 yılında Türk Akımından Türkiye ilk gaz akışını sağlayacağız” diye konuştu.

    Kendi içeride, kökü dışarıda olan siyaset ezberlerini yıka yıka bugünlere geldiklerini ifade eden Bakan Albayrak, “Biz her alanda yerli ve milli olmanın önemini vurguladık. Milletimizin kendi öz değerleri ile hemhal olan siyaset anlayışı güdüyoruz. Diplomasinden, ekonomiye, savunma sanayiden, enerjiye kadar her alanda dışa bağımlılıktan kurtulmanın çok önemli olduğunu gösteren tarihi günlerden geçiyoruz. Biz enerjide attığımız her adımda, gerek kaynak, gerekse teknolojide, dışa bağımlılıktan kurtulmayı kendimize ana vazife belirledik” dedi.

    “Biz güçlü Türkiye dedikçe birileri rahatsız oluyor”

    “Biz büyük ve güçlü Türkiye dedikçe birileri rahatsız oluyor. Birileri pireleniyor. Birilerinin kimyası bozuluyor” ifadesini kullanan Bakan Albayrak, “Bunlar ne derse desin, özellikle son 5 yılda, yaşadığımız tüm bu süreçler Türkiye’nin ne kadar büyük bir saldırı altında olduğunu açıkça ortaya koydu. Türkiye büyüdükçe, saldırıları atlattıkça, daha büyük sınamalarla karşı karşıya kalıyor. Dün bu milleti, FETÖ’nün darbe girişimi ile durduramayanlar, bugün sınırlarının dibine kurmaya çalıştıkları terör koridoru ile sözde korkutmaya çalışıyor. Tüm saldırıları Allah’ın izni ile bertaraf ettik, etmeye devam edeceğiz. Bu tuzakları kuranları, bu tuzaklarını Allah’ın izni ile başlarına geçireceğiz. Türkiye’ye tehdit oluşturan son terörist etkisiz hale getirilene kadar bu mücadelemiz devam edecek. Terörün kökü kazılana kadar, nerede olursa olsun, bu koridorların hepsinin kafasına demir yumruğumuz inecek. İstiklal ve istikbalimize yönelen tehdit karşısında kimseden artık izin almak zorunda değiliz. Türkiye’nin bekası ise sorun, kimse kusura bakmasın bıçak kemiğe dayandı. Her gün füzeler, havan mermileri geliyor. 40 yıldır terörün her hali ile, terör örgütlerinin tüm versiyonları ile, dünyada artık alfabede harf kalmadı. Terör örgütlerinin tamamı ile savaşan bir Türkiye var. Terör örgütlerinin ötesi ile de savaşan bir Türkiye var. Bu mücadeleyi, tüm samimiyetimiz ile vermeye devam edeceğiz. Batı terörle mücadelede sınıfta kalmıştır. Türkiye hiçbir ülkenin kendi iç siyasetine meze edilebilecek bir ülke değildir. Türkiye 65 yılı aşkın bir süredir NATO üyesidir. DEAŞ’la mücadele kisvesi altında, terör örgütlerine her türlü destek verilirken, Türkiye ile bırakın dayanışmayı, empati bile gösterilmiyor. ABD’nin güney sınırından kilisede ibadet eden Hristiyan vatandaşların üzerine füze atılsa ve bu füze vesilesiyle, kilisede ibadet eden insanlar ölse, o füzeler ABD’nin müttefiki diye geçinen ülkeler tarafından bunu atanlara verilse ABD vatandaşları ne hissederdi. Camide ibadet ederken, en kutsal mekanda bizim vatandaşımız öldürülürken, 17 yaşındaki Fatma kızımız evinde uyurken, gelen füzeler ile öldürülüyorsa kimse kusura bakmasın. Elimiz kolumuz bağlı oturmaya mı, yoksa ‘bıçak kemiğe dayandı’ diyerek teröre sınırlarımızdan defetmeyi mi? Türkiye’nin attığı adımlar tam olarak budur. Türkiye meşru müdafaa hakkını bu noktalarda kullanarak, sivil vatandaşlarımızın huzur ve selameti için nasıl dün El-Bab’da ise, bugün Afrin’de. İstanbul’un göbeğinde, sivil vatandaşlar sosyal bir mekanda eğlenirken bir sürü insanımız şehit oldu. Yarın da Munbiç’te. Bütün terör bataklığını kurutana, oynanmak istenen oyunu bozana kadar Allah’ın izni ile mücadeleye devam edeceğiz. ‘PYD’nin terör örgünü olduğuna dair elimizde istihbarat yok’ diyorlar. İstihbarat arıyorsanız Reyhanlı’ya, Hatay’a gelin. Şehitlerimizin evlerini ziyaret edin. Buradaki vatandaşlarımızın neler çektiğini görün. Uykusunda şehit olan Fatma’yı, ya da görevinin başında şehit olan Şahin kardeşimizin acısı paylaşıyor musunuz? Siz terör örgütleri ile iş tutarsanız tabii ki belli olmaz. Safınızı bilelim. Bugün kim YPG’yi terör örgütü olarak görmüyorsa, o siyasi yapılar bunlarla aynı saftadır. Bugün malum kesimler, hangi teröristlerin cenazelerinde yer alıyorsa, bu milletle aynı yolda yürümedikleri açık ve nettir. Ne diyor birileri, ‘Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim, Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez lafından tiksindiğim kadar.’ Bunu diyen biri devletçi, halkçı yapıldı. Bu zihniyet, bu ideoloji nereyi kuşatıp eline geçirmiş. Bu tiyatroyu izleyelim görelim. Mızrak çuvala sığmıyor. 81 milyon bu tiyatronun farkında. Aklı vicdanı olan toplumumuz yaşanan süreçlerin fotoğrafını çekiyor. Devletimizin ve güvenlik güçlerimizin arkasında dağ gibi duruyor. Ziyaret ettiğimiz tüm bu aileler de yekvücut nasıl güçlü bir inançla duruyor, buna bir kez daha şahit olduk. Ben bugün bir kez daha bu milletin bireyi olmaktan gurur duydum. Büyük bir doğumun sancılarını yaşıyoruz. Birileri ecel korkusunda, birileri büyük bir doğumun sancısında. Bundan hiç korkumuz yok. Çektiğimiz sıkıntılar, Türkiye’nin yakın gelecekteki güzel ve aydınlık günlerinin en büyük müjdecisi. Çok daha güçlü güzel günler yakında” şeklinde konuştu.

    “Biz dünyadaki bazı ülkeler gibi, 3-5 günde bu operasyonları bitirebiliriz” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “Bizim inancımız bunu yasaklar. Bir terzi titizliğinde operasyon yapıyoruz. Bir tane sivilin burnu kanamasın diye. Onlar bunu ayırt etmiyorlar. Sivillere attıkları bombalar ile görüyoruz. Bir başka ülke yaptığı operasyonda bütün şehri dümdüz etmesinden görüyoruz. ‘Bombaların maliyeti var. Atayım geçeyim.’ Böyle bir şey yok. Biz tarih boyu adaletli, vicdanlı bir toplum olduk. Biraz daha sürebilir ama biz bu operasyonda ile bir tane terörist bırakmayana kadar bu mücadeleyi ortaya koyacağız. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan bu terör koridorunu gerekirse 80 milyon yekvücut olarak buna izin vermeyeceğiz” dedi.

    Dünyanın en büyük FSRU gemisi

    Konuşmaların ardından dünyanın en büyük FSRU gemisinin açılışı gerçekleştirildi. Türkiye’nin ikinci FSRU gemisi olma özelliğini taşıyan gemi, 263 bin metreküp depolama alanına sahip. 345 metre uzunluğundaki gemi, 55 metre genişliği ile dünyanın en büyük FSRU gemisi özelliğini taşıyor. Gemi, günlük maksimum 20 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip. Bir depo LNG ile Türkiye’nin yüzde 20’sinin günlük doğalgaz ihtiyacı karşılanıyor. Yüzen bir fabrika özelliğini taşıyan gemi için özel iskele inşa edildi. Dörtyol ilçesinde bulunan BOTAŞ Terminalinin deniz kıyısına LNG taşıyan, FSRU gemilerinin yanaşabilmesi için 2.2 kilometre uzunluğunda iskele inşa edildi. Hareket edebilir olması sebebiyle, ihtiyaç duyulan bölgeye transferi sağlanan gemi, hem az maliyeti, hem de kısa sürede devreye girebilme özelliğini taşıyor. Dünya genelinde, 14 ülkede 29 FSRU gemisi bulunuyor.

  • Güney Kıbrıs MEB’e sondaj gemisini yolladı

    Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgede (MEB), sondaj yapacak “West Capella” isimli sondaj gemisi yola çıktı.

    Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölgesi” ile 11 numaralı parselde sondaj yapacak Panama bandıralı “West Capella” isimli sondaj gemisinin İspanya’ya bağlı Tenerife’den yola çıktığı belirtildi. Geminin 12 Temmuz’da Kıbrıs MEB’e ulaşması bekleniyor. Fransız şirketi Total-ENI konsorsiyumu iş birliği ile 11 numaralı parselde yapılacak sondajın, 14-15 Temmuz tarihlerinde başlaması ve Ekim ayına kadar sürmesi bekleniyor.

    Münhasır ekonomik bölge (MEB), Deniz Hukuku ile ilgili Birleşmiş Milletler Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir. Bu alan devletin denize olan kıyı kenarından, denize doğru karasularında 200 deniz mili dışına kadar uzanır.