Etiket: geliştirdiler

  • Orman yangınını erken haber veren sistem geliştirdiler

    Orman yangınını erken haber veren sistem geliştirdiler

    Erzurum’da baba ve iki oğlu orman yangınlarını erken haber veren sistem geliştirdiler.

    Erzurum’da güvenlik sistemleri üzerine iş yerleri bulunan elektronik mühendisi baba Salih Satıcılar ve oğulları Mustafa Onur ile çevre mühendisi Ahmet, birlikte hazırladıkları sistemin patentini almak için hazırlık yapıyorlar.

    Sistemin amacının enerjisini güneşten alan ormana yerleştirilecek karbondioksit sensörleriyle ve toprağa yerleştirilecek nem ve sıcaklık sensörleri yardımıyla kendiliğinden tutuşabilecek riskli nem ve sıcaklık değerlerinde alarm vererek önlem almayı sağlaması olduğunu dile getiren Satıcılar kardeşler, “Karbondioksit oranında normal değerlerden fazla olması durumunda sistemle bağlantı sağladığımız herhangi bir bilgisayardan veya akıllı cep telefonundan yangın meydana geldiğini anında haber veren ve 5 kilometre çapındaki dairenin ortasına koyduğumuz servere bağlı olan ptz kamara ile de yangının durumunu ve boyutunu görmeye yarayan ayrıca ana sisteme takacağımız hoparlörler sayesinde ormanda anons yaparak yangın mahallini kontrol altına almak ve yerleşim yerini terk etme anonsları mümkündür uydudan veya GSM’den internete bağlanan serverin üzerine yüksekten görünecek şekilde sisli ve bulutlu gece hava koşullarında görünmesini sağlayan lambalı flaşör koymakta mümkündür. Her server 5 kilometre çapındaki alanda bulunan sensörleri değerlendireceğinden koruma alanını artırmak kuracağımız server sayısına bağlı olacaktır” dediler.

    Sistemin çalışması ise yüksek yere koyacakları, güneşten enerjisini alan ve uydudan veya GSM’den internet çıkışı verileceğini anlatan kardeşler, “5 kilometre çapında dairesel alana kritik görülen yerlere 100 adete kadar sensörleri yerleştirmek mümkündür. Sensörlerin koordinatlarını ve serverin koordinatları yazılımdaki dijital harita üzerine yerleştirilerek her hangi bir aksaklıkta sesli ikazla ihbar veren sensörün kutucuğun rengi değişerek flaş yanmaya başlayacaktır. Karbondioksit artışında başka renk nem azalmasında sıcaklık artışında başka renk olacaktır” dediler.

    Mustafa Onur ve Ahmet Satıcılar, sistemin avantajları konusunda ise, “Ucuz maliyet anlaşılabilir basit kullanım anons etme ve olumsuz hava koşullarında lambalı flaşörle ikaz verme ptz kamera ile yangın mahallini zoomlayarak görme gibi ayrıcalıkları vardır” dediler.

    Projeyi hazırlayan Mustafa Onur Satıcılar, bu yıl çevre mühendisliğinden mezun olan kardeşi Ahmet Satıcılar ve elektronik mühendisi babası Salih Satıcılar ile projeyi birlikte geliştirmekten kıvanç duyduğunu belirterek, “Eğer vatanımızın ciğerleri ve milli servetimiz olan ormanların yangınlarının önlenmesine bir katma değer sağlayabilirsek ne mutlu bizlere” diye konuştu.

  • Foça’daki çevre felaketinden etkilenip denizi 100 kat temizleyen ürün geliştirdiler

    Denize petrol dökülmesi ile yaşanan çevre felaketinde etkilenen İzmirli iki öğrenci, atık köpük bardak ve tabakları değerlendirerek, denizdeki petrolü temizleyen mevcut malzemelerden 100 kat daha verimli ve daha ucuz ürün geliştirdi. Portekiz Parlemantosu’nda da geliştirdikleri ürünle Türkiye’yi temsil eden öğrenciler, patent almaya hazırlanıyor.

    Son zamanlarda yaşanan çevre felaketinden etkilenen 17 yaşındaki Simay Berber ve Jülide Aynur, tüm Türkiye’nin yüreğini sızlatan görüntülerin olduğu Foça denizindeki çevre felaketinin ardından harekete geçti. Okullarındaki çay kahve içilen karton bardaklar ile yemek yenilen tabakları çöpten toplayan öğrenciler, denizdeki petrolü temizleyecek ürün geliştirdi. Atık köpük ve bardaklar ile denizdeki atık petrolü temizleyen ürün, mevcut kullanımda olan üründen 100 kat daha verimli ve maliyeti daha ucuz. Geliştirdikleri projeyi İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Şükran Nurlu’ya sunan ve Türkiye’yi de Portekiz Parlamentosu’nda temsil eden öğrenciler, patent almaya hazırlanıyor.

    “Denize akan petrol bizim için çok üzücüydü”

    Okulda çevreyle alakalı bir proje yapmak istediklerini ve bu anlamda ilk gözlerine çarpan şeyin çevredeki atıklar olduğunu ifade eden Simay Berber, “Okulumuzda köpük bardak, tabak gibi malzemeler en çok gözümüzün önünde olanlardı. Bunlarla ilgili bir araştırma yaptık ve bu malzemelerin polistiren diye bir maddeden yapıldığını öğrendik. Daha detaylı bilgi almak istiyorduk ve okulumuzda proje koordinatörü ile konuştuk. Bizi İzmir İleri teknoloji Enstitüsünde bir profesöre yönlendirdi. Orda polistirenlerle ilgili daha detaylı bilgi aldık ve özellikleri içinde bizim için en iyi olan yağı sevip suyu sevmemesiydi. Biz de bu özelliği nerede kullanabiliriz diye düşündük. Son zamanlarda yaşanan çevre faciaları ve denize akan petrol bizim için çok üzücü bir durumdu. Bizde şu an hali hazırda kullanılanlardan daha verimli bir madde üretmek istedik ve böyle bir proje geliştirdik” dedi.

    “Mevcut malzemelerden 100 kat daha iyi ve maliyeti düşük”

    Atık bir malzeme kullanarak atığı temizlemeyi amaçladıklarını belirten Berber, “Zaten polistiren malzemeler yani köpük bardaklar, tabaklar geri dönüştürülmesi zor malzemeler hatta yeniden yapılması geri dönüştürülmesinden daha ucuza geliyor. Biz de bu köpük malzemeleri kullanmaya karar verdik ve bunları bir çözelti haline getirdik. Daha sonra elektro dokuma adı verilen bir alet yardımıyla bunları lifsi yani pamuğa benzer madde haline getirdik. Bunları da daha sonra ne kadar yağ tuttuklarını hesaplamak için çeşitli deneyler yaptık. Ulaştığımız sonuçlar neticesinde ürettiğimiz lifler kendi ağırlığının 100 katına kadar yağı tutabilmektedir. Bu malzeme şu anda kullanılandan daha fazla yağ tutmakla birlikte atıkları kullanarak yaptığımız için maliyeti daha düşük oluyor” diye konuştu.

    Ürettikleri malzemenin mevcut kullanılan malzemeden daha fazla yağ tuttuğunu vurgulayan Simay Berber, atıklardan yapıldığı için de maliyetinin çok daha düşük olduğunu ifade etti.

    Portekiz Parlamentosunda siyasetçilere sunum

    İzmir Takev Lisesi Fen Bilgisi Öğretmeni Ayşegül Metin ise öğrencileriyle gurur duyduklarını belirterek, şunları söyledi:

    “Öğretmenler olarak çok gurur duyduğumuz bir çalışma oldu. Simay ve Jülide bana gelip çevreyle ilgili çalışma yapmak istediklerini söylediklerinde, yaptıkları çalışmanın bu kadar toplumsal bir soruna ulaşabileceğini tahmin etmemiştik. Yaptıkları bu çalışma, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yardımlarıyla Urla’daki ve Foça’daki kazada deneme imkanı buldular ve çok da güzel sonuçlara aldılar. Aynı zamanda Türkiye’yi temsilen Portekiz’de gerçekleştirilen Avrupa Gençlik Konferansında Portekiz Parlamentosu önünde çalışmalarını sunma imkanı buldular. Avrupa gençlerinin ve siyasetçilerinin önünde yaşadığımız bu çevre sorununda nasıl bir çözüm bulacaklarını duyurma imkanı buldular.”

  • Kalpten esinlenerek elektrik üreten sistem geliştirdiler

    Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi araştırma ekibi, karayolları ve otoyollarda da elektrik üretebilecek kardiyosis adı verilen sistem geliştirdi.

    Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan ile araştırma ekibi, kalbin çalışma sisteminden esinlenerek Türkiye’de bir ilke imza attı. Kardiyosis adı verilen sistemle mekanik etki elektrik enerjisine dönüştürülerek tasarruf sağlanıyor.

    Patenti alınan sistemi geliştiren Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan ve araştırma ekibini ziyaret ederek çalışmaların ötürü kutlayan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Egeli bilim insanının Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiğini söyledi. Rektör Budak, “Geliştirilen sistem, karayolları ve otoyollarda elektrik üretebilecek. Sistem, taşıtların üzerinden geçmesiyle ortaya çıkan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Yerli ve milli bir ürün, öte yandan patenti alınmış durumda. Ege Üniversitesi olarak hocamızı tebrik ediyoruz. Ülkemize ve üniversitemize önemli katkılar sağlayan çalışmaların her zaman yanındayız. Ayrıca yatırımcıları da üniversitemize davet ediyoruz” dedi.

    “Kalp gibi çalışıyor”

    Enerji sistemleri üzerine de çalışmalar yaptığını belirten Doç. Dr. Ünsalan, bilinen yüksek kasis sistemiyle elektrik elde etme yönteminin, uzun vadede taşıtlarda yıpranmaya neden olabileceğini söyledi. Çalışmalarında yoldaki kasis yüksekliğini 1-2 santimetreye kadar indirdiklerini ve neredeyse üzerinden geçildiğinde fark edilmeyeceğini kaydeden Doç. Dr. Ünsalan, “Üzerinden kamyon, tır, otomobil, bisiklet geçebilir her türlü tekerlekler üzerinde hesaplamalar yapıldı. Bizim sistemimizin getirdiği en büyük fark ise tekerlek yüzeyinde hiçbir etkiye maruz bırakmayacak şekilde tasarlanması. Üzerinden geçerken neredeyse hissedilmeyecek kadar bir yükseklikte sistem geliştirdik. Tekerlek baskıyı uyguluyor, daha sonra sistemin içindeki sıvı, kalp kapakçığından etkilendiğimiz bir sistemle içerideki türbine hareket ediyor. Türbin döndükçe alternatörde de enerji üretilip daha sonra depolanıyor. Kısa süre içinde uygulamaya da geçmeyi düşünüyoruz. Bizim geliştirdiğimiz sistem kesinlikle yeşil enerji diyebileceğimiz kategoride ve mekanik etkiyi elektrik enerjisine dönüştürerek kazanç elde etmenizi sağlıyor” diye konuştu.

  • Kazadan etkilenip “can” kurtaran sistem geliştirdiler

    Çukurova Üniversitesi Adana Meslek Yüksekokulu Otomotiv Teknolojisi Bölümü öğrencileri, 2 yıl önce aracıyla kaza yapan futbolcu Şehmus Uçar’ın, yaralı olarak kurtulduğu ancak kimse fark etmediği için donarak ölmesinden etkilenip, araç sürücüsü kaza yaptığı ya da bilincini kaybettiğinde, aracın konumunu daha önce kaydedilen numaralara otomatik olarak gönderip, 112 ve 155 gibi hatlara da yardım çağrısında bulunup, en kısa sürede bölgeye yardımın ulaşmasına imkan sağlayacak sistem geliştirdi.

    Spor Toto 2. Lig’de mücadele eden Amed Sportif Faaliyetler takımının 36 yaşındaki kaptanı Şehmus Özer, 20 Aralık 2016 tarihinde bir arkadaşının düğününe katılmak için gittiği Malatya’dan Diyarbakır’a dönerken, geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Özer’in cesedi, uçuruma yuvarlanan aracında bulundu. Şehmus Özer’in, yaralı kurtulduğu kazayı hiç kimsenin fark etmediği için 24 saat uçurumda kalıp, donarak öldüğü ortaya çıkmıştı.

    Bu kaza, tüm Türkiye üzerinnde iz bırakırken, Adana’da 6 üniversite öğrencisini de yeni bir teknolojiyi geliştirmeye sürükledi. Çukurova Üniversitesi Adana Meslek Yüksekokulu Otomotiv Teknolojisi Bölümü öğrencileri Belkıs Önkol, Ali Katıran, Zakir Güngör, Samet Ali Bal, Ferhat Yorgan ve Hasan Köse, aylar süren bir çalışmanın ardından, “Araç Kaza Konum Takibi” adını verdikleri yeni bir sistem geliştirdi.

    Söz konusu sistem, araç sürücüsü bilincini kaybettiği ya da kaza yaptığında daha önce kaydedilen numaralara, otomatik olarak aracın o anki konumunu gönderip, sürücüye yardım ulaşmasını sağlıyor. Konum bilgileri aynı zamanda da ‘155 Polis İmdat’ ile ‘112 Acil Servis Hattı’na da yine otomatik olarak gönderilip, kazazedeye hayata bağlayacak olan yardımın kısa sürede ulaşmasını sağlıyor.

    Sistemle ilgili olarak açıklamalarda bulunan Ali Katıran, 2 yıl önce meydana gelen kazada futbolcu Şehmus Özer’in, sırf kendisine ulaşılamadığı için yaralı olarak kurtulduğu kaza sonrasında donarak öldüğünü, bu olayın kendisi ve arkadaşlarını derinden sarstığını anlattı. Türkiye’de benzer kazaların sıklıkla yaşandığını ve insanların hayatını kaybettiğini belirten Katıran, “Biz, bu sistemle insanların hayatını kurtarmak istiyoruz” ifadesini kullandı.

    3 aylık zaman diliminde Türkiye’de bu konuda ilk kez ‘yerli bir yazılım’ geliştirdiklerini anlatan Katıran, “Aracımızda arduino mega ile birlikte hem GSM, hem de GPS modülü olan bir sistem kullandık. Araç sürücüsünün herhangi bir bilinç kaybı ya da kaza durumunda daha önce kaydedilen cep telefonlarına aracın o anki konumunu otomatik olarak gönderiyor. Bu bilgiler, polis ve sağlık ekiplerine de bildiriliyor. Böylece sürücüye ulaşılacak” dedi.

    Söz konusu sistemin araçlarda yeni yeni kullanılmaya başlandığını, ancak şuana kadar yerli bir yazılım olmadığına işaret eden Katıran, “Genellikle bu sistemde GSM ve GPS modülü ayrı ayrı kullanıyor, fakat bizim geliştirmiş olduğumuz yeni sistemde her ikisini de aynı anda kullandık. Bunun yanında yazılım konusunda bir takım değişiklikler yapıp, yeni kodlar üretip sisteme entegre ettik” ifadesini kullandı.