Etiket: gelir

  • Erzurum Bölgesi gelir koşulları açıklandı

    Erzurum Bölgesi gelir koşulları açıklandı

    TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçları, 2019 sonuçlarını paylaştı.

    Erzurum istatistik Bölgesi 2019 yılında yoksul sayısı düşüklüğü bakımından ülkedeki 26 istatistik Bölge içinde 3’üncü sırayı aldı. 2019 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre nüfusu bir milyon 81 bin 652 olan Erzurum Bölgesinde yoksul sayısı 107 bin kişi olarak açıklandı. Erzurum Bölgesinde 2018 yılındaki yoksul sayısı 101 bin kişi olmuştu.

    Erzurum yoksul sayısının en düşük olduğu 2. bölge

    Doğu Anadolu Bölgesi illerini içeren 4 istatistik Bölge içinde yoksul sayısının en az olduğu Bölge 78 bin kişiyle Malatya istatistik Bölgesi olurken, 107 bin kişiyle Erzurum Bölgesi ikinci sırayı aldı. Ağrı istatistik Bölgesinde yaşayan yoksul sayısı 111 bin kişi olurken, Van istatistik Bölgesindeki yoksul sayısı 177 bin kişi olarak bildirildi.

    Erzurum Bölgesi Yoksulluk Sınırı

    Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerinin yer aldığı KUDAKA istatistik Bölgesinde 2029 yılı yoksulluk sınırı 9 bin 127 TL, yoksul sayısı 107 bin, yoksulluk oranı ise yüzde 10.6 oldu. TÜİK verilerinde; Bölgede 2018 yılında yoksulluk sınırı 8 bin 19 TL, yoksul sayısı 101 bin, yoksulluk oranı ise yüzde 9.8 olarak bildirilmişti.

    KUDAKA Bölgesi 19’uncu Sırada

    KUDAKA istatistik Bölgesi yoksulluk sınırı yüksekliği bakımından ülkedeki 26 istatistik Bölge içinde 9 bin 127 TL ile 19’uncu sırayı alırken, 2019 yılı ölçeğinde yoksulluk sınırı Doğu Anadolu’nun diğer istatistik Bölgeleri olan Malatya İstatistik Bölgesinde 8 bin 778 TL, Ağrı Bölgesinde 6 bin 479 TL, Van Bölgesinde ise 5 bin 554 TL olarak bildirildi.

    Yoksulluk Oranı

    Türkiye’de 26 Bölge içinde yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 15 ile Kastamonu Bölgesi olurken, Erzincan ve Bayburt illerinin de bulunduğu Erzurum istatistik Bölgesi yüzde 10.6 oranı ile, Kastamonu, Adana, Tekirdağ, Aydın, Antalya, Hatay, Balıkesir, Samsun, Trabzon, İzmir ve İstanbul istatistik Bölgelerinin ardından 12’inci sırayı aldı.

    Kuzeydoğu Anadolu

    2019 yılı ölçeğinde, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan illerinin yer aldığı Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesinde yoksulluk sınırı 7 bin 774 TL, yoksul sayısı 250 bin kişi, yoksulluk oranı ise yüzde 11.9 olarak açıklandı. Bölge yoksulluk oranı, ülke yoksulluk oranının altında çıktı.

    Kuzeydoğu 3. Sırada

    Türkiye IBBBS1 düzeyinde yoksullu oranının en yüksek olduğu Bölge yüzde 13.3 ile Akdeniz Bölgesi olurken Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi 12 Bölge içinde 3’üncü sırada yer aldı. Yoksulluk oranı Türkiye’de yüzde 14.4, Akdeniz’de yüzde 13.3, Batı Marmara Bölgesinde yüzde 12.9, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesinde ise yüzde 11.9 olarak kaydedildi.

    Kuzeydoğu’da Yoksulluk Sınırı 7 Bin 774 TL

    Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesinde, 2019 yılı ölçeğinde yoksulluk sınırı 7 bin 774 TL olarak açıklandı. Yoksulluk Sınırı Türkiye ortalaması 10 bin 793 TL oldu. Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi yoksulluk sınırı yüksekliği kaydında 12 bölge içinde 10’uncu sırada yer aldı. Bölgede 2018 yılı yoksulluk sınırı 6 bin 556 TL olarak aktarıldı.

    Kuzeydoğu Yoksul Sayısı

    Türkiye’deki 12 Bölge içinde yoksul sayısının en yüksek olduğu istatistik Bölge 1 milyon 660 bin kişiyle İstanbul oldu. Bu bölgeyi bir milyon 379 kişiyle Akdeniz, bir milyon 80 kişiyle Ege Bölgesi, 971 bin kişiyle Güneydoğu Anadolu istatistik Bölgesi, 853 bin kişiyle Batı Anadolu izledi. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde ise yoksul sayısı 250 bin kişi olarak kaydedildi.

    Kuzeydoğu Yoksul Sayısında Son Sırada

    Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi yoksul sayısı bakımından 12 Bölge içinde son sırada yer aldı. Türkiye’de yoksul sayısı 11 milyon 641 bin kişi olarak kaydedilirken 2019 yılı ADNKS sonuçlarına göre nüfusu 2 milyon 200 bin 22 olan Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde yoksul sayısı 250 bin kişi olarak açıklandı. Bölgede 2018 yılı kaydında yoksul sayısı 235 bin kişi olmuştu.

    TÜİK 2019 Verileri

    Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2019 yılında 28 bin 522 TL iken, gerin en yüksek olduğu bölge 40 bin 749 TL ile TR1 (İstanbul) oldu.

    Gelir ve Yaşam Koşulları

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçları’nı paylaştı. Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2019 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2018 yılını referans almaktadır. Gelir hesaplamalarında, hanehalkı gelirleri hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülmektedir.

    Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Fert Geliri

    Son yapılan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2019 yılında 28 bin 522 TL iken, İBBS 1. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge, 40 bin 749 TL ile TR1 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 32 bin 384 TL ile TR5 (Batı Anadolu) bölgesi ve 30 bin 337 TL ile TR3 (Ege) bölgesi izledi.

    En Düşük Gelir

    En düşük gelir TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) İBBS 2. Düzey bölgesinde gerçekleşti

    Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgesi, 40 bin 749 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. En düşük ise 13 bin 441 TL ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesinde gerçekleşti.

    Gelir Eşitsizliği

    Gelir eşitsizliği en az TR4 (Doğu Marmara) İBBS 1. Düzey bölgesinde gerçekleşti

    P80/P20 oranı, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirine oranı şeklinde hesaplanmaktadır. Oran küçüldükçe gelir eşitsizliği azalmaktadır.

    Son yapılan araştırma sonuçlarına göre, P80/P20 oranı en düşük 4,6 ile İBBS 1. Düzey bölgesi TR4 (Doğu Marmara) olurken bu bölgeyi 5,5 ile TR8 (Batı Karadeniz), 5,6 ile TR7 (Orta Anadolu) ve TRB (Ortadoğu Anadolu) bölgeleri izlemiştir.

    P80/P20 Oranı

    P80/P20 oranı en yüksek İBBS 1. Düzey bölgesi 7,8 ile TR1 (İstanbul) bölgesi olurken, bu bölgeyi 6,7 ile TR6 (Akdeniz) ve 6,6 ile TR2 (Batı Marmara) bölgeleri izlemiştir.

    TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) İBBS 2. Düzey bölgesinde gelir eşitsizliği en az oldu

    Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye’de 7,4 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri; 4,2 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın), 4,3 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve 4,5 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) oldu.

    P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 7,8 ile TR10 (İstanbul), 6,8 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır), 6,6 ile TR62 (Adana, Mersin) ve TR22 (Balıkesir, Çanakkale) oldu.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük TR4 (Doğu Marmara) İBBS 1. Düzey bölgesinde oldu

    Her bölge için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri; yüzde 13,3 ile TR6 (Akdeniz), yüzde 12,9 ile TR2 (Batı Marmara) ve yüzde 11,9 ile TRA (Kuzeydoğu Anadolu) oldu.

    Göreli Yoksulluk Oranı

    Göreli yoksulluk oranının en düşük olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri ise yüzde 8,4 ile TR4 (Doğu Marmara), yüzde 9,9 ile TR7 (Orta Anadolu) ve yüzde 10,5 ile TR3 (Ege) şeklinde sıralandı.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) bölgesinde gerçekleşti

    Her İBBS 2. Düzey bölgesi için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 15,0 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop), yüzde 14,0 ile TR62 (Adana, Mersin) ve yüzde 13,3 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) oldu.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 4,6 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli), yüzde 5,8 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) ve yüzde 8,0 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) olarak hesaplandı.

  • Çerezlik  ayçiçeğinde 250 milyon TL’lik gelir hedefi

    Çerezlik ayçiçeğinde 250 milyon TL’lik gelir hedefi

    Denizli’nin önemli tarımsal ürünlerinden olan çerezlik ayçiçeği, hasadı ve kurutma işlemleri yapılmaya devam ediyor. Denizli ekonomisine yaklaşık 250 milyon TL katkı sağlamasını beklenen ayçiçeği, kuru yemiş sektöründe de önemli ilgi görmektedir.

    Genelde yağlık olarak tarımı yapılan ayçiçeğinin çerezlik amaçlı olarak üretimi Denizli’de oldukça yaygın olmaya başladı. Çerezlik olarak kullanılan ayçiçeği çeşitlerinde irilik, yüksek iç oranı ve yüksek hektolitre ağırlığı gibi kendine özgü kalite kriterleri bulunmaktadır. Ayrıca dünya beyaz çerezlik ayçiçeği üretiminde Denizli önemli iller arasındadır. Uzun yıllardan bu yana kuru yemiş sektörünün ihtiyacı olan beyaz çerezlik ayçiçeği üretiminin büyük oranda Baklan Ovasından sağlandığını ifade eden İl Tarım ve Orman Müdürü Yılmaz Erkaya, “Son yıllarda İl Müdürlüğümüzce yürütülen projeler ile Tavas Ovamızın toprak haritası çıkartıldı. Arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlandı. Ovanın sulamaya açılması ile ürün deseni de değişmiş oldu. Bu ürünlerden birisi de çerezlik ayçiçeğidir. Kalite anlamında da sonuçlar iyi geliyor” dedi.

    “Denizli ekonomisine yaklaşık 250 milyon TL katkı sağlamasını bekliyoruz”

    Çerezlik ayçiçeği üretiminde büyük gelir beklendiğini söyleyen Erkaya, “2020 yılında İlimiz genelinde yaklaşık 140 bin dekar alanda 20 bin ton civarında rekolte bekliyoruz. Fiyatlar kalite değerlerine göre 11 ile 15 TL arasında alıcı bulmaktadır. Çerezlik ayçiçeği üretiminin Denizli ekonomisine yaklaşık 250 milyon TL katkı sağlamasını bekliyoruz. Kuru yemiş sektörümüzün bu ürünü işleyip iç piyasaya satması ve ihraç etmesi ile bu rakamlar daha da yükselecektir. İnşallah önümüzdeki yıllarda Baklan, Tavas ve Acıpayam Ovalarımızda ekim nöbeti uygulamaları ile çerezlik ayçiçeği üretiminde verim, kalite ve rekolte anlamında devamlılığı sağlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Parasızlıktan lavanta üretimine başlayan belediye 2 milyon lira gelir bekliyor

    Parasızlıktan lavanta üretimine başlayan belediye 2 milyon lira gelir bekliyor

    Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven’in 6 yıl önce evinde 15 saksıya dikip öncülük ettiği lavanta üretimiyle şimdi ilçe ekonomisine önemli katkı sağlanıyor. Bu işe parasızlıktan başladıklarını söyleyen Başkan Güven, “380 dekarlık lavanta çiçeklerimizden 2 milyon lira gelir bekliyoruz” dedi.

    Geçen yıl ilk hasadıyla birlikte bu yıl lavanta alanlarını daha da genişleten Afşin Belediyesi, logosunu da lavantadan esinlenerek ‘Efsus’ markasıyla tescilledi. Lavanta hasadının başlamasıyla birlikte Rabia Parkı’nda hasat şenliği yapan Afşin Belediyesi, korona virüs (Covid-19) salgını önemleri kapsamında sosyal mesafeli maskeli mini konserler, tiyatro gösterileri düzenledi. Hasat şenliğinde konuşan Başkan Güven, lavanta çiçekleri sayesinde ilçe ekonomisine büyük katkı sağlayacaklarını ifade ederek, “Biz 6 yıl önce lavanta üretimine başladık. 15 saksıda iki paket lavanta ile başladığımız yolculuğumuza bugün 15 bin kök plato ve 380 dekarlık ticari lavanta alanımız ile markamız oluştu. Lavanta yağından 2 milyon lira hasılat bekliyoruz. Belediyemiz bünyesinde ‘Efsus’ marka lavanta markamız oluştu ve 15 çeşit kozmetik ürün ortaya çıktı. İnşallah yerel kalkınmamızda aromatik bitkiler ile endüstri bizim için lokomotif olacak. İş adamlarımızın desteğiyle tüm dünyaya ihracatı yapılacak ürün haline gelecektir. İş adamlarımızdan ilgi bekliyoruz ve yatırıma davet ediyoruz” dedi.

    Lavanta çiçekleriyle alakalarının parasızlıkla başladığını ifade eden Başkan Güven, şunları kaydetti:

    “Biz bu işe parasızlıktan başladık ve belediye olarak çok büyük borçlarımız vardı. Çiçek alacak paramız yoktu. Öyle bir şey yapalım ki dedik, her sene çiçek almayalım kendi çiçeğimizi ekelim hem üretime katkı olsun dedik. İçinde bulunduğumuz durumda ise ürettiğimiz ürünlerden elde edilen gelirlerle de ilçemize hizmetler yapıyoruz. Elde ettiğimiz ürünlerimizi kamu kurumu güvencesiyle vatandaşlarımızın beğenisine sunuyoruz. Lavantada kalite, hasat yapımı, hijyenik ortamda yağ üretimi gibi tesislerin önemi çok fazla. Efsus markalı kozmetik ürünler ve lavanta yağı aldıklarında standartlara uygun olduğunu bilsinler. Önümüzdeki yıl aromatik bitkilerle ürünler aldığımız zaman çiftçimiz katma değer ürüne kavuşmuş olacak. Çiftçimiz topraktan emeğini almış olacak. Köylünün ve çiftçinin parası varsa herkesin parası vardır demektir. Afşin Ovamız ülkenin 4’üncü büyük yerimiz ve kırsal ve kurak arazide böyle bir ürün ortaya çıkartmayı başardık.”

    Hasat şenliğine katılan vatandaşlar, belediye yetkilileri tarafından hediye edilen lavanta çiçeklerini koklayarak, böyle bir çalışma yaptığı için Başkan Güven’e teşekkür ettiler.

  • Siirt’te köylülerin yeni gelir kaynağı olan polen hasadına başlandı

    Siirt’te köylülerin yeni gelir kaynağı olan polen hasadına başlandı

    Siirt’in Şirvan ilçesinde arıcılar yeni gelir kapısı olan polen hasadına başladı.

    Siirt’te daha önce sadece bal üreten arıcılar, korona virüs nedeniyle arı mamullerine ilginin artması ile birlikte Şirvan dağ yamaçlarında değişik türde çiçeklerle buluşan arıların taşıdığı polenleri toplamaya başladı. Vatandaşların korona virüs salgınından korunmak için arı ürünlerine yöneldiğini belirten arıcılardan Mehdi Şalk, hasadına başladıkları polenleri satarak ek gelir elde ettiklerini söyledi. Korona virüs sebebi ile arı ürünlerine özellikle de polene olan talebin arttığını belirten Şalk, “Baba mesleği arıcılık yapıyorum. Bundan 25 yıl evvel babamdan devraldım. İlk aldığımda kovanlarımız tuzaksızdı, düz kovandı. Sonra sağdan soldan edindiğim bilgiye göre kendi kendime dedim polen tuzağı deniyeyim. Polen tuzaklı kovanlar getirdik, polen tuzaklı kovanlar daha faydalı daha da ekonomiye katkısı oluyor. 230 civarında polen tuzağımız var. Burada 15-20 gün polen hasadımız oluyor. Polenler ekonomiye ek bir katkısı oluyor. Polen ek gelirdir. Katkısı oluyor muhakkak. Bal olmadığı sene ciddi bir sıkıntı içine düşüyoruz. Pandemi hastalıklarından sonra arı ürünleri ciddi bir rağbet gördü. İyisi yerlisi olduğu zaman çok ciddi bir şifa kaynağıdır. Polen,bal, propolis, bizimkiler organik ürünlerdir. Şifa kaynağıdır. Allah nasip ederse inşallah Eylül’de tekrar piyasaya sürmeyi düşünüyoruz” dedi.

    Şirvan ilçesinde daha önce sadece bal üretimi yapan arıcıların artık diğer arı ürünlerini de üretmeye başladığını belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Ergün Demirhan, Şirvan eteklerinde değişik türde çiçeklerle buluşan arıların taşıdığı polenlerin 250 civarında kovanla üretmeye ve hasat etmeye başladıklarını söyledi. Demirhan, “Şirvan ilçesi arıcılık ve polen üretimi konusunda en avantajlı ilçelerden bir tanesidir. Bölge çiçek florası yönünden çok zengindir. Bu yıl ilk olması sebebi ile köyümüzden 100 kilogram civarında polen verimi bekliyoruz. Cevizlik köyümüzün poleni, yüksek dağ eteklerinde zengin flora çeşidinden elde edildiği için yüksek kalitesi ile rekabet gücü yüksek olacak zaman içinde markalaşacaktır” diye konuştu.

  • Kütahya’da  gelir getirici tür ağaçlandırma çalışmaları

    Kütahya’da gelir getirici tür ağaçlandırma çalışmaları

    Kütahya Orman Bölge Müdürlüğünün orman köylüsünün kalkındırılması ve ekonomik refahının arttırılması amacıyla yürüttüğü “Gelir Getirici Tür Ağaçlandırmaları” çerçevesinde çalışmalara devam ettiği bildirildi.

    Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan gelir getirici tür ağaçlandırmaları ile hem bozuk orman alanları verimli hale getiriliyor hem de vatandaşların gelir seviyesinin arttırılmasına katkı sağlanıyor. Bu çerçevede Kütahya Merkez ilçesine bağlı Dere köyü sınırlarında bulunan ve daha önce ceviz dikimi yapılan sahanın 1,5 dekarlık alanına 100 adet Goji Berry (kurt üzümü) dikimi gerçekleştirildi. Türkiye’de kurt üzümü de denilen ve şifa kaynağı olarak bilinen Goji Berry, kurutularak tüketilebildiği gibi aynı zamanda üzüm gibi de yenilebiliyor.

    Fidan dikiminde gelir getirici tür ağaçlandırma çalışmalarının önemine değinen Bölge Müdürü Hasan Keskin; “Orman Genel Müdürlüğümüz son yıllarda kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın gelir seviyesinin artırılması için meyvesinden faydalanılan türlerin dikimine önem vermekte ve yapılan ağaçlandırma çalışmalarında gelir getirici türleri tercih etmektedir. Bizde daha önce yaptığımız ceviz ağaçlandırması sahasındaki bir alana Goji Berry fidanları diktik. Sahip olduğu antioksidanlar, vitaminler ve karbonhidrat sebebiyle tıpta önemli bir yeri olan bu bitki, biliyoruz ki çok fazla rahatsızlığa da iyi gelmekte. Gelir getirici tür ağaçlandırmalarımız ile orman köylüsünün bulunduğu yerde ormanlardan en iyi şekilde yararlanmasını sağlamayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

    Fidan dikimine Kütahya Orman Bölge Müdürü Hasan Keskin, Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Özçalık, TKDK İl Koordinatörü Ahmet Yazar, Kütahya Orman İşletme Müdürü Ali Rıza Erdem, İşletme Müdür Yardımcısı Hulusi Yıldız ve Yeşildağ Orman İşletme Şefi Niyazi Hakan Dinkçi katıldı.