Etiket: Gelecek”

  • “Yeni Kabine Gelecek Adına Umut Veriyor”

    64. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni değerlendiren Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, “Listedeki isimlere baktığımızda ekonomiden dış işlerine kadar her alanın güvenilir ellere teslim edildiğini görüyoruz. Yeni kabine gelecek adına umut veriyor” dedi.

    Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan 64. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni değerlendirdi. Tecrübeli isimler ile genç isimlerin bir arada bulunduğu listede Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda çalışacak en isabetli isimlerin yer aldığını belirten Levent Uysal, “Ülkemizin 15 senedir içinde olduğu olumlu değişim havası 1 Kasım sandığından istikrarın çıkmasıyla beraber rüzgarı da arkasına alarak hızını arttırdı. Hem Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’e 10 yıldan az bir süre kalmışken hem de Türkiye’nin bölgesine yön veren güçlü bir yönetim yapısına kavuşmuşken böylesine istikrarlı bir kabine ihtiyacımız vardı. Listedeki isimlere baktığımızda ekonomiden dış işlerine kadar her alanın güvenilir ellere teslim edildiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde dünyanın önde gelen liderlerinin katıldığı G-20 Zirvesi’ne yaptığımız ev sahipliğinde de görüldüğü gibi Türkiye artık farklı bir kulvarda yüzüyor. İçerde güçlü ve kucaklayıcı; dışarıda duruşlu ve bağımsız bir Türkiye’ye yakışan bir bakanlar kurulu listesi hazırlandı. Yeni kabine gelecek adına umut veriyor” dedi.

    Yeni kabinenin eğitim dünyasına da önemli katkılar sağlayacağını belirten Levent Uysal, “Milli Eğitim Bakanlığı, alanında uzman ve deneyimiyle herkese ders verebilecek bir isim olan Prof. Dr. Nabi Avcı’ya teslim edildi. Bu durum eğitim camiamız adına çok önemli. Bizim derdimizle dertlenen ve aynı dili konuşabildiğimiz Nabi Avcı başta olmak üzere tüm bakanlar kurulundan eğitim dünyasına büyük katkılar sağlamalarını bekliyoruz. Ülkemizin gelecek hedefleri arasında kuşkusuz en önemli maddelerden biri de eğitimdir. Eğitim yapısı güçlü olan bir ülke modern dünyanın gereklerine uygun politikalar geliştirerek çağın dilini yakalayabilir. Aksi halde karanlığa hapsolmaktan kurtulamayız” ifadelerine yer verdi.

  • “Bir Pantolon Gelecek De, Paçasını Yapacağız 5 Lira Para Alacağız” Diye Bekliyor

    Bir zamanların gözde mesleği terzilik, hazır giyime yenik düştü. Terzilik, hazır giyime olan talebin artması ile terzi çırağının yetişmemesinden dolayı unutulmaya yüz tutuyor.

    Giresun’un Yağlıdere ilçesinde 65 yıldır terzilik yapan Hüseyin Kılınç, (80) 16 yaşında Ağabeyi Hacı Kılınç’tan, öğrendiği mesleği gelişen teknolojiye rağmen ayakta tutmaya çalışıyor. Çevresinde “Terzi Hacı Abdu” olarak tanınan Hüseyin Kılınç, terzi olan ağabeyinin yanında 4 yıl çıraklık yaptıktan sonra usta olduğunu ve 65 yıldır bu mesleği devam ettirdiğini söyledi. Kılınç “Ağabeyimden bu mesleği öğrendim. Daha sonra 20 yaşında askere gittim orada da yine terzi olarak görev yaptım. Eskiden terzilik modadaydı o zamanlar milletin giydiği her şeyi terziler dikiyordu konfeksiyon, tekstil yoktu şimdi konfeksiyon çıktı terzilerin işi bitti. ’Bir pantolon gelecek de paçasını yapacağız, 5 lira para alacağız’ diye yola bakıyoruz başka bir iş yok” dedi.

    “ÇIRAK YETİŞTİRMEYE GEREK YOK; ARTIK ELBİSE DİKİMİ YOK, TAMİRİ VAR”

    Terzilik için “Bu meslek kapalı, açık ceza evi” diyen Kılınç “ Akşama kadar oturacaksın, dükkanı kapatsan bir müşteri geliyor seni bulamıyor. Biz de zaten bir müşteri için bekliyoruz. Şuana kadar iki tane çırak yetiştirdim ama artık çırak yetiştirmeye gerek yok çünkü biz sadece tamir yapıyoruz. Yeni elbise yapma işi kalktı. Bu mesleği de fazla yapmak isteyen yok. Konfeksiyona girdiler şimdi insanlar eskisi gibi çıraklık yapmaya gelen de yok. Parasız bir iş yapmıyorlar bir yevmiye 100 liraya çıktı. Bir terzi zaten günde 50 lira alamıyor ki 100 lira çırağa versin” ifadelerini kullandı

    Konfeksiyonun terzilik işini bitirdiğini vurgulayan Kılınç “İşler ancak bayramlarda yoğun oluyor. Bir de ilçe pazarının olduğu Cuma günleri 5-10 kuruş para kazanıyoruz. Şuana kadar bu işi yaparak bağ, bahçe aldım, ev aldım yedik, içtik, evlendik ve çocuklar oldu. Onları da burayla büyüttük, onlar da evlendi ve çocukları var. Ama artık bu iş bir kişiyi bile bakamaz hale geldi” şeklinde konuştu

  • ‘Topçuoğlu İş Merkezi’ İlgi Çekecek Hale Gelecek

    Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Topçuoğlu İş Merkezi’nin yenilenmesi ile ilgili olarak görüşmek üzere, iş merkezi mülkiyet sahipleri ile bir araya geldi.

    Kastamonu Belediyesi Toplantı Salonu’nda, Topçuoğlu İş Merkezi’nin mülkiyet sahipleri ile bir araya gelen Babaş, bu iş merkezini daha aktif hale getirebilmek üzere düşündükleri proje hakkında açıklamalar yaptı.

    Kastamonu’da ticari faaliyetlerin geliştirilmesini çok önemsediklerini ve bu yöndeki çalışmalarına aralıksız olarak devam ettiklerini dile getiren Babaş, Topçuoğlu İş Merkezi için düşünülen projenin hayata geçirilmesi durumunda hiçbir dükkanın boş kalmayacağını ve bu projeden de esnafın kazançlı çıkacağını anlattı.

    Proje üzerinde çalışırken istişaresiz hareket etmek istemediklerini söyleyen Babaş, “Biz oraya sizlerin görüşleri doğrultusunda fayda sağlayabilecek bir şeyler yapalım. Herkesin hakkını koruyarak, tek tek herkesin görüşlerini alarak istişare ile burada yeni bir oluşum ortaya koymak istiyoruz. Biz Kastamonu Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Tabi böyle bir projeyi uygulamaya geçirdiğimiz takdirde de mümkün olan en kısa sürede çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Çünkü burada ticari faaliyetlerini sürdürmekte olan esnafımızın mağduriyet yaşamasını istemiyoruz. Esnafımızın ticaretini uzun süre engellemek doğru olmaz” diye konuştu.

    “DOĞAL VE KÜLTÜREL DOKUYA UYGUN, TİCARİ FAALİYETLERİ ARTTIRACAK BİR PROJE SUNACAĞIZ”

    “Hastanelerin şehrin kuzeyine gitmesi ile birlikte şehir merkezinde ticari anlamda bir kayıp yaşanacak. Bizim bu konunun üzerinde durmamız ve muhtemel bu durumun sebep olacağı açığı kapatmamız gerekiyor” diyerek sözlerine devam eden Babaş, doğal ve kültürel dokuya uygun, ticari faaliyetleri arttıracak bir projeyi mülkiyet sahiplerine sunacaklarını sözlerinde vurguladı.

    Kentte insanların ailesi ile birlikte hoş vakit geçirebilecekleri alanların bulunmasının da önemli olduğunu anlatan Babaş, Seyrangah Tepesi’nin de bu açıdan çok değerli olduğunu söyledi.

    Babaş, şöyle konuştu: “Teleferik için mali destek sözleşmesini imzaladık. Seyrantepe Projesi, bin 200 metrekarelik alanı kapsayan çok güzel bir proje. Vatandaşlarımız Kastamonu’nun tarih kokan manzarasının eşliğinde yemek yiyebilecek, dostları ile sohbet edebilecek ve tarih kokan şehrimizi doyasıya seyredebilecekler.”

  • Yelda Karataş Zonguldak’a Gelecek

    Türk Edebiyatının önemli ismi Yelda Karataş ZOKEV’in konuğu olarak Zonguldak’a gelecek. Zonguldak doğumlu olan şairin pek çok ödülü bulunuyor.

    Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) kültür etkinliklerini sürdürüyor. ZOKEV bu kez Türk edebiyatının önemli ismi Yelda Karataş’ı konuk edecek. 1954 Zonguldak doğumlu olan şair “Çocukluğumun Arka Bahçesi Zonguldak” başlıklı söyleşide Zonguldaklılarla buluşurken son kitabı “Ten ve Divane”yi de okurlarına imzalayacak.

    19 Kasım Perşembe günü saat 18.00’de Maden Mühendisleri Odası lokalinde yapılacak olan söyleşiyi kendisi gibi Zonguldaklı olan usta yazar Can Kartoğlu yönetecek. Şairin şiirlerinden örnekler de sunacağı etkinlikte gitar dinletisi de yapılacak.

    Yazın yaşamına şiirle başlayan Karataş, şarkı sözü ve deneme dallarında da ürün verdi. Karataş’ın şiirleri 1980’li yılların başından itibaren dergilerde görünmeye başladı. Denemeleri ve şiirleri; Varlık, Gösteri, Adam Sanat, Sanat Emeği gibi dergilerde yayımlandı.

  • Küçükcan: “Adana’ya Canlılık Gelecek”

    AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Talip Küçükcan, 1 Kasım Seçimleri’nden sonra oluşan istikrar ve güven ortamında bütün şehirlerimize yönelik yeni kalkınma hamleleri gerçekleştirileceğini, bu çerçevede Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘öncü şehir’ olarak gördüğü Adana’nın da yatırım ve kalkınma projelerinden büyük pay alacağını söyledi.

    Adana’nın ticaret, ulaşım ve göç kavşağında stratejik bir konumda bulunduğunu, kozmopolit sosyolojik yapısı ile kültürel zenginliğinin diğer şehirlere kıyasla daha fazla olduğunu belirten Küçükcan, AK Parti hükümetleri döneminde Adana’ya 23 milyar lira yatırım yapıldığını, aynı dönemde Antalya’ya 19,5 milyar lira tutarında merkezi hükümetten kaynak aktarıldığını söyledi. Milletvekili Küçükcan, bu rakamların AK Parti iktidarlarının, hükümet tarafından yapılması gereken alt yapı hizmetleri konusunda Adana’ya gereken özeni gösterdiğini, bundan sonra da geniş kaynaklar ayıracağını söyledi.

    ADANA’YA YENİ KALKINMA HAMLESİ

    Adana’da okul, hastane, müze ve çevre yolu gibi yatırımlarda büyük atılımlar yapıldığını ifade eden Küçükcan, “Kentlerimiz medeniyet anlayışımızın yansıtıldığı mekanlar olmalıdır. AK Parti’nin medeniyet anlayışında kentlerin tarihi ve kültürel köklerinden koparılmadan gelişmesini sağlamak, modernite ile gelenek arasındaki geçişkenliği mümkün kılmak, tarihi dokuyu ve kültürel zenginliği korumak, mimaride insan ve toplum odaklı bir perspektif çizmek, bütün bunları yaparken de şehrin ruhunu korumak önemlidir. Adana’ya bakışımızın temelinde de bu yaklaşım vardır. Bu çerçevede Adana’da ilgili paydaşlar ile danışarak, onların da görüş ve önerilerini alarak yeni kalkınma hamlesi başlatılacak, tabir yerinde ise toplumun bütün kesimlerinin beklentilerini yansıtan Adana’ya yeni bir ruh üflenecektir. Adana hali hazırda bölgesel olarak en büyük şehirdir ve Türkiye ölçeğinde de üst sıralardadır. Bu şehirden seçilen siyasiler olarak bize düşen görev Adana’nın potansiyelini kullanmasına yardımcı olmak, iş dünyası, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin getireceği talep ve projeleri takip ederek bunların hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktır” şeklinde konuştu.

    “YEREL YÖNETİMLER DE SORUMLU”

    Milletvekili Küçükcan, 2004 yılında kabul edilen Büyükşehir Belediyesi Yasası’nın yerel yönetimleri güçlendirdiğini, sorumluluklarını da aynı oranda artırdığını belirterek özellikle Adana gibi büyükşehir statüsündeki illerin şekillenmesinde, büyümesinde ve kalkınmasında yerel yönetimlerin, yani büyükşehir belediyelerinin belirleyici rolleri olduğunu söyledi.

    Küçükcan şöyle devam etti:

    “Son 13 yılda Adana’ya ciddi oranda kamu kaynağı aktarılmıştır. Yani Ankara’daki merkezi hükümet alt yapı için gerekli yardımları aktarmıştır. Adanalıların elbette siyasilerden ve seçilen milletvekillerinden beklentiler olacaktır. Bu son derece doğal ve haklı bir beklentidir. Ancak Gaziantep, Antalya, Konya, Kayseri, Bursa gibi büyükşehirler ile karşılaştırıldığında Adana’nın aynı hızla gelişmediği yönündeki şikayetlerin asıl muhatabının mali ve idari özerkliğe sahip eski ve yeni Adana Büyükşehir Belediyesi yönetimleri ile merkez ilçe belediyelerinin olduğunu görmek gerekir. Çünkü bu şehirlerin hızlı gelişmesi ve düzenli büyümesindeki temel faktör merkezi hükümetin planlaması ya da bu şehirlere ayrıcalıklı davranması değil, adı geçen şehirlerdeki yerel yönetimlerin vizyoner ve başarılı olmalarıdır.”

    “MİLLETVEKİLLERİ DESTEĞE HAZIR”

    Küçükcan, AK Parti milletvekilleri olarak Adana için çalışmalarını sürdürdüklerini, kendilerine gelecek yeni proje önerilerine destek olmaya hazır olduklarını, diğer parti milletvekillerine birer mektup yazarak Adana için ortak bir toplantı daveti ilettiklerini söyledi. Milletvekili Küçükcan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Yerel yönetimlerin yenilikçi ve sürdürülebilir projelerine milletvekilleri de siyasi destek verirse projelerin hayata geçmesi daha da hızlanır. Ancak büyükşehir statüsündeki illerde stratejik planı, yıllık hedefleri, yatırım programlarını ve bunlara uygun olarak bütçeyi hazırlama ve uygulama yetkisi milletvekillerinde değil büyükşehir belediyesi yönetimindedir. Adanalıların bu açıdan da bir değerlendirme yaparak yerel yönetimleri sorgulamaları, halkın beklentilerini daha güçlü biçimde dile getirmeleri, büyükşehir belediyesi yönetiminin Adana’ya ilişkin fikir ve proje üretmesinde ısrarcı olmaları gerekir. Öte yandan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar geldiğinde büyükşehir belediye başkanının siyasi nezaket çerçevesinde devlet ricalini karşılaması ve Adana’nın projelerinin hayata geçmesi için onlarla görüşmeler yapması gerektiğini Adanalıların yerel yönetimlere hatırlatması yararlı olacaktır.”