Etiket: Gelecek”

  • Gelecek Partisi Sakarya Teşkilatı’nda toplu istifa

    Gelecek Partisi Sakarya Teşkilatı’nda toplu istifa

    Gelecek Partisi Sakarya İl Başkanı Ender Serbes, il yönetimi olarak toplu şekilde istifa ettiklerini açıkladı. Serbes, “Vatana, millete zaman ve enerji kaybettirmenin bir anlamı olmadığına inandığımızdan Sakarya teşkilatı olarak bizler görevlerimizden ve partiden istifa ediyoruz” dedi.

    Gelecek Partisi Sakarya İl Başkanı Ender Serbes yayınladığı basın açıklamasında, 23 Ocak tarihinden itibaren faaliyet gösteren Sakarya Gelecek Partisi Teşkilatı’nın istifa ettiğini belirtti. Ender Serbes tarafından yayınlanan mesajda, “Sakarya Gelecek Partisi teşkilatı olarak 23 Ocak’tan bugüne kadar faaliyet gösteriyoruz. İl başkanlığı olarak çalışma ekibimizi Sakarya’nın bir mozaiği olacak şekilde oluşturmaya gayret ettik. Derdi vatan, millet olan, ülkesine hizmet etmek isteyen, samimi güzel insanlardan yönetim oluşturduk ve yola çıktık. Bizler Gelecek Partisi’nin programını ve tüzüğünü okuduk, onun siyasetini yaptık. Adil olduk, samimi olduk, şeffaf olduk. Ülkemizin geleceği olacağımızı zannederek, sorunlara çözüm sunacak siyaseti ortaya koymak için gece gündüz canla başla çalıştık” denildi.

    “Biat eden bir teşkilat olmamız istendi”

    Açıklamanın devamında, “Sakarya’da teşkilatlanmanın maddi-manevi yükünü çektik. Ancak biat kültüründen gelen ilkesizlerin baskı ve zorlamalarına maruz kaldık. Bizden çalışan/üreten bir teşkilat değil, biat eden bir teşkilat olmamız istendi. Kabul etmedik, direndik. Bizler, Türkiye’nin ilkesiz siyasetçilerine karşı bir duruş sergilemek, alternatif olabilmek için bu yola çıktık. İlkesiz siyasetçilerin siyasi hedeflerine hizmet etmek için değil. Genel Başkan Ahmet Davutoğlu istediği kadar hukukun üstünlüğünden, adam kayırmacılığın yapılmayacağından, ileri demokrasiden dem vursun. İştir kişinin ayinesi, lafa bakılmaz. Şunu gördük ki haksızlığı kendisine yakın olanlar yaptığında adil değil, taraf olmaktadır” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamanın sonunda ise, “Türkiye’de zaten adam kayıran, adaleti hiçe sayan, halkı yanıltan partiler var. Bunlardan bir tane daha sıfırdan inşa etmenin vatana, millete zaman ve enerji kaybettirmenin bir anlamı olmadığına inandığımızdan Sakarya teşkilatı olarak bizler görevlerimizden ve partiden istifa ediyoruz. Bu vesile ile bizi yalnız bırakmayan, teveccüh gösteren Sakaryalı hemşerilerimize ve görev süremiz boyunca birlikte olduğumuz tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” denildi.

  • Bakan Koca: “Çin’den gelecek aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz”

    Bakan Koca: “Çin’den gelecek aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’den gelecek aşının pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkacağını belirterek, “Artık aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Korona virüsle ilgili verileri paylaşan Koca, “Tarih bu yılları hastalığa adını veren 2019’dan başlayarak, büyük salgın yılları olarak anacaktır. Bugüne kadar Almanya’da her 1 milyon nüfus başına 325 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. Sürü bağışıklığını uygulamaya çalışan İsveç’te 789, en çok vaka ve vefat sayısına ulaşan ABD’de 984, virüste mutasyon görüldüğü iddiasıyla gündeme gelen İngiltere’de 994 kişi öldü. Türkiye’de ise milyon nüfus başına vefat sayımız 216’ya ulaştı. Günlük vaka sayıları dünyada nisan ayındaki ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Şu an ise neredeyse 9 kat artışla 700 binlere ulaştı. Bununla birlikte nisan ortasındaki ilk pik döneminde 8 bin 500 civarındaki günlük vefat sayılarının şu an yüzde 70 artışla 14 binlere ulaştığını üzüntüyle görüyoruz” diye konuştu.

    “İstanbul’da vaka sayılarında önemli düşüş sağlandı”

    Türkiye’nin ekim ayının ikinci yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı gösterdiği bilgisini veren Bakan Koca, “Birçok ilimizde yüzde 100’leri aşan artışlar oldu. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız yükü kaldırmada zorlanmaya başladı. İl ziyaretleri ile yerinde değerlendirme, HES kodunun tüm kamu kurumlarında, ulaşımda ve konaklama tesislerinde kullanımının yaygınlaştırılması, toplu etkinliklerin ertelenmesi, düğün, nişan gibi törenlere kısıtlama getirilmesi, kademeli mesai uygulaması çeşitli iş yerlerinin çalışma saatleri ve hizmet sunum şeklinin sınırlandırılması, kalabalık meydan ve sokaklar için getirilen kısıtlama ve kontroller, açıkta sigara içme yasağı, okulların tekrar uzaktan eğitime geçmesi, hafta içi geceleri ve hafta sonu dışarı çıkma yasağı gibi yaygın tedbirler hayata geçirildi. Sıkı tedbirlerin uygulanması sayesinde günlük vaka sayımızda Gaziantep’te yüzde 66, Tekirdağ, Bursa ve İzmir’de yüzde 60, Ankara ve Samsun’da yüzde 55, Trabzon ve Adana’da yüzde 50, Diyarbakır ve Hatay’da yüzde 48, Kayseri ve Kocaeli’nde yüzde 45, Şanlıurfa’da yüzde 40, Antalya’da yüzde 30 ve Mersin’de yüzde 30’a varan düşüşler sağlandı. İstanbul’da vaka sayılarında önemli düşüş sağlanırken, poliklinik başvurularında yüzde 50, hastane yatışlarına ve yoğun bakım doluluk oranlarına ise yüzde 25 olarak yansıdı” şeklinde konuştu.

    “Türkiye salgının başından beri tedbirleri en erken alan ülkelerin başında gelmektedir”

    İngiltere’nin virüsün mutasyonuyla ilgili açıklamada bulunduğunu kaydeden Sağlık Bakanı Koca, şu ifadelere yer verdi:

    “Bilinmelidir ki bu mutasyon eylül ayından beridir mevcut. Korona virüs zaten damlacık enfeksiyonu ile bulaşan bir hastalıktır ve yayılma hızı çok yüksektir. Mutasyonun yayılma hızını arttırması çarpan etkisi yapabilir. Ancak mutasyon ve varyasyonlar, düzenli olarak taranmaktadır. Ülkemizde Halk Sağlığı Laboratuvarlarımız bu işi düzenli olarak yapmakta ve gelişmeleri Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirmektedir. Anlaşılan o ki İngiltere’deki kontrolsüz vaka artışının nedeni araştırılırken, eylül ayından beri var olan mutasyon ilgililerin dikkatini çekmiştir. Türkiye salgının başından beri tüm gelişmeleri dikkate alarak hastalığı önemseyerek tedbirleri en erken alan ülkelerin başında gelmektedir. Bu sayede virüsün Türkiye’ye girişini 3 ay geciktirdik. Mutasyonlar konusunda da düzenli incelemelerimiz hep devam etti. Virüs daha hızlı bulaşsa da tedbirler yine en etkili silahımız. Ayrıca DSÖ de bu durumun aşı çalışmalarını olumsuz etkilemeyeceğini açıkladı.”

    “İnaktif aşının ülkemizdeki Faz-3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir”

    Türkiye’de adenovirüs temelli iki aşı adayının insan deneyleri safhasına ulaştığının bilgisini veren Koca, “Benzer şekilde virüs benzeri parçacıklar temelli bir aşımız da insan deneyleri safhasındadır. En çok merak edilen konulardan biri de aşının ne zaman geleceği zannediyorum. Başından beri Türkiye’de klinik çalışması olan kendi inşamızda etkisi olduğunu bildiğimiz bir aşıyı kullanmak istediğimizi beyan ettik. Tercih ettiğimiz aşının da klinik deneylerini bekleyip ona göre harekete geçmek için uğraş verdik. İnaktif aşının ülkemizdeki Faz-3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir. Vaka sayılarının yüksek olduğu günlerde çalışmada çok hızla ilerlemekteydi. Aşılanan gönüllülerin ister gerçek aşıyla, ister plasebo aşıyla aşılansın hastalığa yakalanıp yakalanmayacağı izlenmektedir. Bu durumda ülkede çok vaka varken çalışma daha hızlı ilerlemektedir” dedi.

    “Aşılarımız bir aksilik olmazsa, pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor”

    Aşının Türkiye’ye Pazar’ı pazartesiye bağlandığı gece yola çıkacağının müjdesini veren Koca, “Bilim Kurulu’nun değerlendirmeleriyle aşının ülkemizde kullanılması konusunda kendi insanımızda gösterdiği etkiden emin olduk. Artık aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğunda eminiz. Çin makamları da Türkiye’ye gönderilecek aşı dozları için onay işlemlerini tamamladı. Üreticinin depolarında hazır olarak bizden gelecek haberleri bekleyen aşılarımız bir aksilik olmazsa, pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor” açıklamasında bulundu.

    “En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 4,7, baş ağrısı yüzde 3,9 ve aşının yapıldığı bölgede ağrı yüzde 1,9”

    Aşı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serhat Ünal ise, “Çin Sinovac tarafından üretilen inaktif aşı, çalışmaları 14 Eylül’de ülkemizde başlatıldı. Dün yapılan değerlendirilmeye göre 23 Aralık 2020 itibariyle 24 merkezde 9 bin 150 gönüllü taranmış, bunlardan 7 bin 371’i gönüllü çalışmaya alınmıştır. 4 bin 759 gönüllü aşı kolunda yüzde 64’ünü yapıyor, 2 bin 612’si de plasebo kolunda yüzde 35’ini yapıyor. Bine yakın sayıda sağlık personeli bire bir randomize edilmek üzere çalışıldı. 18 Kasım’dan itibaren de sağlık personelinden başlamamızın nedeni güvenlik datasını iyi takip edebilmekti. İlk 900’dan fazla çalışmaya alınan kişinin güvenlik datası incelenip güvenliğine karar verildikten sonra ikinci kısımda vatandaşlarımıza yapmaya başladık. O da 18 Kasım tarihidir. Birincisinde bir aşı bir plasebo yapılırken, ikincisinde aşıya ulaşımı arttırmak amacıyla iki aşı bir plasebo şeklinde yapıldı. O nedenle iki kolda yüzde 64, yüzde 35 şeklinde bir fark var. Tamamı değerlendirildiğinde bu çalışma kapsamında 7 bin 371 gönüllüye 10 bin 828 doz şu anda uygulanmış durumda. 752 aşı yapılmış kişide sadece 3 hastalık oluşurken, 570 plasebo yapılmış kolda 26 hastalık meydana geldi. Bunun özel istatistiki yöntemlerle hesaplanması var. DSÖ güven aralığı diye gördüğünüz, yüzde 95 güven aralığı bu tür çalışmalarda kullanılan standart bir yöntemdir. Alt sınırı yüzde 71 üst sınırı yüzde 97 olmak üzere, yani bu çalışmayı yüzlerce binlerce kez tekrar etseniz, en kötü ihtimalle yüzde 71 etkinlik ki DSÖ bunun yüzde 50 olmasını yeterli görüyor. Üst sınırda da en iyi ihtimalle yüzde 97 oranla başarılı bulacağını gösteriyor. Bu güvenlik aralığı içinde toplam aşı etkinliği yüzde 91,25 olarak hesaplanmıştır. Önümüzdeki günlerde daha da artacaktır.

    İkinci değerlendirdiğimiz aşı güvenilirliği analizleri 2 bin 964 kişi verisiyle yapıldı. En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 4,7, baş ağrısı yüzde 3,9 ve aşının yapıldığı bölgede ağrı yüzde 1,9. İkinci aşıda bunlar biraz daha şiddetlenebilir. İkinci aşıda aynı etkiler yorgunluk yüzde 2,5, baş ağrısı 2,3 çok daha düşük ki iki bulgu da plasebo kolunda da gözlenen, deneklerin hissettiği duygular ve lokal aşı bölgesinde ağrı da yüzde 0,5 olarak tespit edilmiştir. Aşıla ilgili bir tana ciddi diyebileceğimiz yan etki, bir arkadaşımızda hafif alerjik reaksiyon meydana geldi. O da anında tedavi edildi. Güvenlik datası açısından güvenli görünüyor aşımız ve etkinlik açısından da yüzde 91,2.”

    “Aşının koruyuculuğu yüzde 91.25”

    Aşının koruyuculuğu yüzde 91.25 olduğunu belirten Koca şu ifadelere yer verdi:

    “Bu sonuçlar bu aşıyla ilgili dünya açıklanan ilk veriler. Dolayısıyla dünya hatta Çin muhtemelen devlet olarak bu datalarımızı kullanacak. Aşının koruyuculuğu yüzde 91,25 oranında. Bu erken dönem ve bu giderek artacak. Çünkü biz normalde 40 enfekte olan kişi olduğunda açıklamayı düşündüğümüz bir durumdu. Şu an 29 kişi söz konusu, o nedenle 40 kişi enfekte olduğu döneme kadar bu çalışma devam ediyor olacak. Ve giderek bu oranın daha da yukarı doğru çıkacağını söyleyebiliriz. Aşı yapılan bütün gönüllüler, kimisine plaseba, kimisine aşı yapılmış oldu. Yapılan kişilerde 29 kişide enfeksiyon görülmüş oldu. 29 kişinin 26’sı aşı yapılmayandı. 3 kişi aşı yapılandı. Bu 3 kişi de sağlık çalışanıydı. Yani riskli gruptu. Dünyada riskli gurubu bu çalışmaların içine alan diğer aşıların da olmadığını bilelim. Bu riskli olmasına rağmen 3 kişinin PCR’si pozitif, ateş ve solunum problemi, akciğer tutumumu olmayan çok hafif geçiren bir tablo olduğunu biliyoruz. Özetle o 3 kişinin çok hafif geçirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.”

  • BBP Genel Başkanı Destici Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ile görüştü

    BBP Genel Başkanı Destici Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ile görüştü

    Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Başkan Destici, Davutoğlu’na hayırlı olsun dileklerinde bulundu.

    BBP Genel Başkanı Destici’yi ziyaret eden Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, “BBP, Türkiye’de siyasi geleneği olan bir partidir. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Türkiye’de siyasi ahlakın sembolü olmuş ve milli birlik ve demokratik değerler söz konusu olduğunda, milletin değerlerini ve demokratik değerlerin yanında yer almış iyi bir insandı ve bizim de çok yakın bir dostumuzdu. Geride bıraktığı miras aslında Türk siyasetine siyasi ahlak ve demokrasi ve milli birliğe bütünlüğe aidiyet mensubiyet anlamında çok güçlü bir insandı. BBP bu anlamda geleneği devam ettirmesi bakımından hepimiz için özel ve önemli olan bir kuruluştur’’ dedi.

    “Yeni sistemle birlikte siyasi partiler artık daha etkin”

    Davutoğlu’na hayırlı olsun dileklerini ileten Destici, “Öncelikle bir kere daha sayın genel başkana ve ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Büyük Birlik Partisi olarak siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak görüyoruz. 2017 referandumundan itibaren yeni sistemle birlikte Türkiye’de siyasi partilerin daha da fazlalaşacağını daha önemli ama daha etkin bir hale geleceğini ifade etmiştik. Ve işin bu botunda haklı çıktığımızı gördük. Ben onun için bir kere daha hem kuruluşları için hem kongreleri için kendilerine hayırlı olsun diliyorum. Türk demokrasisine birikimleri ve tecrübeleriyle ekibiyle birlikte katkı yapacaklarına inanıyoruz ve başarılar diliyoruz” dedi.

    Geçmişte yaşanan parlamenter sistemin ülkeye büyük zararlar verdiğine değinen Destici, “Biz geçmiş dönemlere Türkiye’nin parlamenter sistemle yönetildiği dönemlerde çok ağır bedeller ödediğini biliyoruz. Bunun tecrübesine sahibiz. Hem ekonomimizin geldiği noktada problemler bugüne ait problemler değil. Türkiye’de 1980’den sonra 3 tane büyük ekonomik kriz oldu. 1994, 2001ve 2008. 2008 uluslararası bir krizdi ama 1994 ve 2001 tamamen iç politik çekişmelerden ya da iç yönetim hatalarından meydana geldi. 2008de anayasa fırlatmalarını falan hatırlıyoruz. Çok enteresan bu iki krizde de CHP koalisyon ortağıydı. Belki 3 kere koalisyon yoluyla hükümet olma şansı buldular bunların ikisinde Türkiye büyük ekonomi krizler yaşadı. Bunda sistemin büyük payı var “şeklinde konuştu.

    “Hazineden para alan partiler esnafa destek olsun”

    Pandemi döneminde esnafın yaşadığı sıkıntıları hep birlikte destek olarak aşılanacağını vurgulayan Destici, “Diyorum ki hepimiz elimizi taşın altına koyalım. Devletin imkanları da bir yere kadar, isterse dünyanın en zengin devleti olsun. Bizimde yardımlaşmamız lazım. Mecliste de söyledim tüm grupların yüzüne. Bu hazineden her yıl 500 milyona yakın para veriliyor gelin bu parayı bu sene zordaki esnafa bırakalım bir senede almayalım. Şuan zaten pek çoğunun kasasında milyonlarca para var geçen yıllardan kalma. Grubu olan partilerden yani hazine yardımı alan partilerin birisi ne zaman bir yiğitlik yapacak onu da bekliyorum’’ ifadelerini kullandı.

    ‘’AİHM, Türkiye’ye karşı hep önyargılı oldu’’

    Son günlerdeki Anayasa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye aleyhinde aldığı kararları eleştiren Destici, AİHM’in Türkiye’ye karşı hep çifte standartlı, ayrımcı ve önyargılı olduğunu belirterek, “AHİM, Türkiye vatandaşları arasında bile ayrımcılık yaptı. Milliyetçi, maneviyatçı ve vatanın birliğinden beraberliğinden yana olan birisi AİHM’e gittiğinde kabul etmiyor ya da lehinde karar vermiyor. Ama ne kadar bölücü, ayrılıkçı ve terör örgütleriyle ilişkili ya da azınlık diyebileceğimiz kesimler varsa bunların her müracaatlarını da büyük bir iştahla aldı ve bunları Türkiye aleyhine neticelendirdi . Bu sadece AİHM’in davranışı değil bütün Avrupa’nın davranışı” dedi.

  • Sağlık Bakanı Koca: “Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz aşı gelecek”

    Sağlık Bakanı Koca: “Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz aşı gelecek”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Önümüzdeki birkaç gün içinde teslimatının yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz aşı gelecektir” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni korona virüs tedbirlerinin ele alındığı Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bir yıl boyunda dünyanın ortak gündeminin pandemi olduğunu belirten Bakan Koca, “Pandemi davranışları gözden geçirmemizi sağladı. Virüsün bulaştığı kişi sayısı dünya da 69 milyonu buldu. Halende devam ediyor. 1.5 milyonu aşkın insan Covid-19 nedeniyle hayatını yitirdi. Yeryüzünde bu hastalıktan bağımsız hiçbir ülke kalmamıştır. Aldığımız önlemler gelişini geciktirmiş ve başlangıçta başarılı bir dönem geçirmiş olsak da bu seyir de kurtulabilmiş değiliz. Pandemi mücadelesinden itibaren Bilim Kurulu yol göstericimiz olarak önemli katkı sağlamıştır. Pandeminin ülke içine yönelik alınan kararlarda ve uygulanan tedbirlerde bilim kurulumuzun çalışmaları ve önerileri yönlendirici olmaktadır” şeklinde konuştu.

    “Nisan ayına göre günlük vakasında 5 kattan fazla vefatlarda yüzde 55 artış var”

    Sağlık Bakanı Koca, Nisan ayında önemli bir artış gösteren bulaştırma hızlılığını alınan tedbirler sayesinde bir nebze kontrol altına alındığını ve yaz aylarının dalgalı bir seyirde nispeten daha kontrollü yaşandığını aktardı. Türkiye’de son birkaç ay içinde vakaların arttığını vurgulayan Bakan Koca, şu ifadelere yer verdi:

    “Havaların soğuması, insanların kapalı ortamda kalması çok hızlı bir alevlenmeyi yüz yüze getirdi. Test kapasitemizi artırdık. Bugün itibariyle toplam test sayısı 20 milyonu buldu. Pozitif vaka sayışımız 1.5 milyonu aştı. 15 bine vatandaşımızı kayıp verdik. Ülkemiz de bundan önceki nisan ayına göre günlük vakasında 5 kattan fazla vefatlarda yüzde 55 artış var. Durumu kritik illerden başlayarak valilerimiz sağlık müdürlerimiz ve halk sağlığı başkanlarımızla her gün online görüşüyor ve durumu yakından takip ediyoruz. Filyasyon ekiplerimizi artırıyor personel ve araç yönünden destekliyoruz. Bu illerin umumi hıfzıssıhha kurullarının gerekli ek tedbirlerin alınmasını sağlıyoruz. İhtiyaç gördüğümüz zamanlarda ulusal kaynaklarımız harekete geçirip test laboratuvar hastanelerimizin alt yapısını güçlendiriyor. Yoğun bakım araç ve gereçlerimizi temin ediyoruz. Sağlık çalışanlarımızın nasıl bir yükün altında olduğunu biliyorsunuz görüyorsunuz. Hastanelerimiz sağlık çalışanlarımız gittikçe artan bir yükü göğüslemenin çabalamanın içinde yoğun bakımda hastalarımız çok yoğun bir savaş veriyor.”

    “Sınırlı sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir”

    Bakan Koca, bazı illerde vakaların arttığı uyarısında bulundu. Yatan hasta sayılarının artmakla birlikte bazı illerde bu durumun daha belirgin olduğunu ifade eden Koca, “Doğrudan müdahale ile birçok ilimizde artış kontrol sağlanmış olsa da en ufak bir gevşemeye tahammülün olmamızın gerektiğini belirtmek isterim. Sınırlı sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir. Bu illerimizin valileri halk sağlığı müdürleri çalışanları halen online görüşmeler devam etmektedir. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu’da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te vaka artışı düşmeye başladı. Bu durum yansıdı ancak yatan hasta yoğun bakım açısından devam etmektedir” açıklamasında bulundu.

    “Kapalı ortamlarda bulaşma kaçınılmaz”

    Kapalı ortamların bulaşmayı kaçınılmaz kıldığını belirten Koca, “Soğuk iklim şartların hakim olduğu bu dönemde kapalı mekanlarda bulunma zorunluğu daha çok artıyor. Kalabalık ortamlar bulaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır. Özellikle bulunduğumuz mekanların yeterince havalandırılmasını gereğine dikkat çekmek istiyorum. Etkilin korunmanın sadece kendimize değil içinde bulunduğumuz topluma ve özellikle hayatlarını ortaya koyarak bizim için mücadele veren sağlık çalışanlarına karşı sorumlu olduğumuzu ifade etmek isterim” dedi.

    “Kademeli olarak şimdilik 50 milyonluk doz gelecektir”

    Bakan Koca, sokağa çıkma kısıtlama konusuna uyan vatandaşlara teşekkür etti. Aşı konusunda Türkiye standartlarına uygun olabileceği diğer alternatif aşılar içinde görüşmelerinde devam ettiğini vurgulayan Koca, “Etkili tedbirlerin uygulanmasında ısrarcıyız. Çünkü henüz pandemiden kurtulabilmenin başka bir yolu yok. Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da eklemenin yolundayız. Daha etkili bir koruma aracı olduğu bilinen aşı geliştirme çalışmaları için bizimde içinde olduğumuz bir çok ülke kaynaklarını seferber etmiş durumdayız. Dünyada yürütülen çalışmaların pek çoğu başarısını kanıtlamış değildir. İlaç ve aşı geliştirmenin doğal seyri budur. Kendi çalışmalarımız bir yana etkisi ve güvenirliğini kanıtlamış aşılara en erken süre şekilde erişebilmenin gayreti içindeyiz. Dünya tüm aşılara odaklanmış durumdadır. Ülke olarak ekonomik yükünü dikkate alınmaksızın güvenirliği etkisi kanıtlanmış ülkemiz şartlarında en kolay en yaygın uygulanabilen aşılardan başlayarak alternatif aşıları temin etmek için yoğun bir gösterdik. Halende görüşmelerimiz devam ediyor. İnaktif aşısını sözleşmesini imzaladığımızı duyurmuştuk. Önümüzdeki günler de dağıtımın yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyonluk doz gelecektir. Yeni ve daha ucuz bir teknoloji olan ve insanda ilk defa denenen mRNA aşısı için görüşmelerimiz devam ediyor. Orta ve uzun dönem sonuçları henüz bilinmemektedir. Daha geç olarak teminatı yapılmasının ötesinde sınırlı miktarın üstünde temin garantisi verilememektedir ancak bu konuda görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Türkiye standartlarına uygun olabileceği diğer alternatif aşılar içinde görüşmelerimiz devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Aşı, korunmada diğer tedbirlerin yanında elimizi güçlendirecektir”

    Çalışmaların olumlu sonuç verirse Nisan ayında Faz-3 ve yaygın uygulama aşamasına geçebilmeyi umduklarını belirten Koca, “Kendi bilim adamlarımızca yerli aşılarımızdan en önde olan aşımızın insan uygulamalarından Faz-1 çalışmalarını tamamlamak olduğu kamuoyuna bilgisi dahilendir. Çalışmalar olumlu sonuç verirse Nisan ayında Faz-3 ve yaygın uygulama aşamasına geçebilmeyi umuyoruz. Önümüzdeki günlerde uygulamaya başlamayı umduğumuz aşı korunmadan diğer tedbirlerin yanında elimizi güçlendirecektir. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, halk sağlığını önceleyerek bilgisini paylaşan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, toplum önderlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Ülkemiz standartlarına uygun bulunduğu takdirde erken kullanım izni verilecektir”

    Aşıların teslim aldığında öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz ve ilaç kurum tarafından Türkiye’ye ithal edilen diğer tüm ilaçlar gibi incelemeler yapılacağının bilgisini veren Koca, “Yaptığımız sözleşme gereği önümüzdeki hafta içinde ilk kısmını beklediğimiz aşı inaktif virüs aşısıdır. Şuanda klinik çalışmalara devam eden yerli aşımızda aynı teknolojiye sahiptir. İnaktif diye tabir ettiğimiz aşı farklı hastalıklarla ilgili aynı aşı özelliğine sahiptir. Uzun önem güvenirliğe sahiptir. Bu tür. Aşıların depolanmasında gerekli lojistik imkanlarımız ve yaygın yapılmasında alt yapımız hazır durumdadır. Daha önce paylaştığımız bir bilgiyi tekrarlamak istiyorum. Aşıyı teslim aldığımızda öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz ve ilaç kurum tarafından ülkemize ithal edilen diğer tüm ilaçlar gibi incelemeler yapılacaktır. Bu incelemelerde aşıların güvenirliği testlerini olumlu çıkması ve sonuçlanmakta olan Faz-3 çalışmalarının erken sonuçlarının açıklanmasına takiben veriler ilaç ve tıbbi cihaz kurumu tarafından değerlendirecek. Ülkemiz standartlarına uygun bulunduğu takdirde erken kullanım izni verilecektir. Aşıların uygulanmasına bu aşamadan sonra geçilecektir” dedi.

    “Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır”

    Bilim Kurulunca çeşitli nüfus grupları arasında enfeksiyon kapma, ölüm oranı riski göz önüne alınarak belirlenen önceliklere göre aşılama yapılacağı bilgisini veren Sağlık Bakanı Koca, “Bu aşamaların hızlı geçilebilmesi için elimizdeki bütün imkanları değerlendirmeye çalışacağız. Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır. Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta aile sağlığı olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır. Aşı yaptıran vatandaşlarımızın sisteme aşıyı yapan kuruluşumuz tarafından kaydedilecektir. Böylece test sonuçları ve temaslılarda olduğu gibi aşılı olan vatandaşlarımız merkezi veri tabanından takip edilecektir” açıklamasında bulundu.

    “Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor”

    Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olunamayacağını ifade eden Koca, şu açıklamalarda bulundu:

    “Bu mücadeleyi aksatacak her türlü davranış, açıklama, iddia biraz daha enerji kaybına, fazla çaba harcamamıza yol açmaktadır. Bu ay başı itibariyle başlayan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Henüz daha başlangıcındayız. Daha önceleri ortalama 10 yıl sürede gerçekleşen aşı çalışmaları 1 yıl gibi kısa süreye sığdırılmıştır. Bu gelişmelere milletçe ayak uydurmamıza bağlı. Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor. Umutlarımızın hayata geçmesi hep birlikte hareket etmemizle mümkün olacaktır. Bir salgın hastalık döneminin içinden geçiyoruz. Sevdiklerimizi elimizden alan, aramıza mesafeler koyan salgının yönetiminde başından beri birlikte hareket etmenin önemine işaret ettim. Hiçbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok. Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olamayız. Salgın yönetimini etkin şekilde sürdürmek ve milletçe bu illetten kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz. Siyasi mülahaza ve her ne olursa olsun başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Ortak bir savaş içindeyiz, böyle tavırların, bu tür çıkar grupları dahil kimseye faydası yoktur, hele siyasi hesapla davrananlara hiç faydası yoktur. Salgının seyrini netleştikçe fırsat kollayanların, iştahı kabaranların, politik malzeme çıkarmaya çalışanların saylısı artış gösteriyor. Sizlerden ricam, kesinlikle salgının siyasi alana çekilmesine müsaade etmemenizdir. Salgın hastalıkla mücadele taraflı tarafsız herkesin destek olması, milli seferberlik halidir. Hesaplaşma kaygısı ve güdüsüyle mücadelemize halel getirmeyelim. Bu ulusal anlamda milletçe hepimizin, küresel anlamda insanlığın mücadelesidir. Mücadele ancak birlikte kazanılır.”

  • Kayapınar Belediyesi ‘İz bırakan şahsiyetleri’ gelecek kuşaklara tanıtıyor

    Kayapınar Belediyesi ‘İz bırakan şahsiyetleri’ gelecek kuşaklara tanıtıyor

    Diyarbakır’ın Kayapınar Belediyesi, Türkiye’de ve Diyarbakır’da İz bırakan Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kudüs’ün Fatihi Selahattin Eyyübi’yi, dünyada ilk robotu yapıp çalıştıran El Cezeri’yi, yüzyılın adamı seçilen beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’i, Anadolu’nun Şaiiri Ahmet Arifi, Usta Edebiyatçılar Cahit Sıtkı Tarancı ve Sezai Karakoç’u çocuklarla buluşturuyor.

    Kayapınar Kaymakamı ve Belediye Başkanı Ünal Koç’un talimatları doğrultusunda Türkiye’de ve Diyarbakır’da İz bırakan Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kudüs’ün Fatihi Selahattin Eyyübi’yi, dünyada ilk robotu yapıp çalıştıran El Cezeri’yi, yüzyılın adamı seçilen beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’i, Anadolu’nun Şaiiri Ahmet Arif’i, Usta Edebiyatçılar Cahit Sıtkı Tarancı ve Sezai Karakoç’u çocuklarla buluşturuyor. Yapılan çalışma ile 70 bin adet kitabı ilçedeki ilkokullarda öğrenim gören öğrencilere dağıtıldı. Bugün Kayapınar Kaymakamı ve Belediye Başkanı Ünal, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Yahya Akıncı ile birlikte ilçedeki Numan Konakçı İlkokulunu ziyaret ederek, öğrencilere iz bırakmış şahsiyetlerin kitaplarını dağıttı.

    “Cumhurbaşkanımızın belirttiği reformlar ışığında çalışmalarımızı yürütüyoruz”

    Dağıtım sonrası açıklama yapan Kaymakam Ünal Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eğitimde reform açıklamasında, ‘Tek ihtiyacımız değerlerini bilen, inancına ve kültürüne sahip çıkan nesiller’ yetiştirmek olduğunu ifade ederek, ’Okul öncesinde ve ilkokulda tek ihtiyacımız olan, değerlerini iyi bilen, inancına, kültürüne, tarihine, diline sahip çıkan, ailesine ve toplumuna karşı sorumluluklarını özümsemiş insanlar yetiştirmektir. Diğer hususlar için endişe etmemize gerek yoktur. Çünkü evlatlarımızın diğer bilgilere sahip olabilmeleri için, önlerinde yeteri kadar uzun bir eğitim öğretim hayatı vardır. Ortaokul dönemini çocuklarımızın zihni ve fiziki kabiliyetlerini keşfetmeye, onları geleceğe, doğru alanlarda hazırlamaya yönelik bir anlayışla şekillendirmeliyiz’ açıklamasında belirtmiş olduğu reformların ışığında çalışmalarımızı başlatıyoruz. Bu topraklardan çıkmış önemli şahsiyetlerin hayatlarını anlatan yayınları hazırladık. 70 bin yayınımızın baskısını gerçekleştirdik. Buradaki amacımız, bir taraftan çocuklarımıza bunları anlatmak, diğer taraftan bu topraklardan çıkmış değerli insanların tanıtmak istiyoruz. Aslında, bu kapsamda çocuklarımıza değerler eğitimi vermek istiyoruz. Bilgi ve manevi değerleri alarak, yarınlara faydalı birer fert olarak yetişsinler istiyoruz. Bu açıdan kitaplarımız arasında Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk’de var. Burada Cumhuriyetin kuruluşunu anlatıyor. Onları çocukların diliyle ve resimlerle anlatıyoruz. Çocuklarımız daha iyi bilsinler. Yine kitaplarımız arasında Selahattin Eyyubi, Atatürk, El Cezeri, Gazi Yaşargil, Ahmet Arif, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sezai Karakoç var. Bunların hepsini çocuklarımıza aşılamak istiyoruz. Onlar için rol model olsun istiyoruz. Onları tanısınlar, onlarla büyüsün istiyoruz. Nasıl bu topraklarda bu değerler çıktıysa inşallah bu çocuklarımızın arasında da böyle değerler çıkacaktır. Biz inanıyoruz. Onların potansiyelleri var. Yeter ki onlara bilgi ve bilimi aşılayalım” dedi.