Etiket: Geleceğe

  • Bilal Erdoğan: “Biz geleceğe kendi değerlerimizle, kendi sporlarımızla, kendi müziğimizle yürümek istiyoruz”

    Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından düzenlenen Etnospor Kültür Festivali’nin kapanış programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “Biz geleceğe kendi değerlerimizle, kendi sporlarımızla, kendi müziğimizle yürümek istiyoruz” dedi.

    Etnospor Kültür Festivali 3. gün müsabakalar ödül töreniyle sona erdi. Bezirganbahçe Meydan’da düzenlenen ve üç günde 100 binden fazla vatandaşın ilgi gösterdiği festivalin kapanış törenine, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Ak Partili Milletvekilleri Tülay Kaynarca, Nureddin Nebati, Halis Dalkılıç, Okçular Vakfı Kurucu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Haydar Ali Yıldız, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Doğan ile on binlerce vatandaş katıldı.

    ’’İstiyoruz ki geleneksel sporlarımız okullarda hak ettiği yeri bulsun”

    Tüm İstanbullulara festivale gösterdikleri yoğun ilgiden dolayı teşekkür eden Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, ’’İstiyoruz ki geleneksel sporlarımız okullarda hak ettiği yeri bulsun. 58 federasyon var. Bunların yüzde 90’ı olimpik sporlar veya batının sporlarının federasyonları. Onlara yapılan yatırımlar boşa yapılmış demiyoruz. Bütün gençlerimizin sporla zaman geçirmesi ülkemizin geleceği için çok önemli ama biz artık geleneksel sporlarımızın da ülkemizde hak ettiği değeri görmesini istiyoruz. Bu festival Türkiye’de geleneksel sporlarımıza yeterince ilginin olduğunu gösterdi. Halkımız bu sporları seviyor. Tek yapmamız gereken geleneksel sporlarımızın biraz üzerine düşmek. Vatandaşlarımıza geleneksel sporlarımızla zaman geçirebilecekleri imkanları hazırlamak. Sponsorlarımızı, bakanlığımızı, belediyelerimizi, devlet kurumlarımızı geleneksel sporlarımıza daha çok destek verirken görmek istiyoruz. Vatandaşlarımız, hem bilmedikleri geleneksel sporlarımız konusunda bilgi sahibi oldular” dedi.

    Etkinliklerle çocuklarında farklı kültürlerin renkleriyle tanıştığını belirten Erdoğan,”Çocuklarımız, Anadolu’nun, Orta Asya’nın ve Balkanların bize ait renklerini gördüler ve bu etkinliklere bizzat katılıp güzel zaman geçirdiler. Çocuklarımız ilk defa ok attı. Ata bindi, mangala, mas güreşi oynadı. Halkımız şunu gösterdi; biz geleceğe kendi değerlerimizle, kendi sporlarımızla, kendi müziğimizle yürümek istiyoruz. Böyle olduğu takdirde Türkiye daha büyük birlik içinde olabilir. Daha büyük bir duruş gösterebilir ve eskiden olduğu gibi yarın da dünyaya millet neymiş öğretebilir. Belki dikkatinizi çekti, menzil atışında ilk üçe girenlerle aynı kıyafeti giyiyorum. Çünkü hepsi Okçular Vakfımızın sporcuları. Bunun için de Okçular Vakfımızı ayrıca tebrik etmek istiyorum. Okçular Vakfı’nda bu yola çıkalı 3,5-4 yıl oldu ve ülkemizde geleneksel okçuluk tekrar gündeme geldi. Geleneksel okçulukta daha profesyonel etkinlikler olmaya başladı. Uluslararası müsabakalarda düzenlendi, dünya birincilikleri, ikincilikleri alınmaya başladı. Olimpik okçulukta da milli takımımıza sporcular yetiştirmeye başladık’’ diye konuştu.

    “Geleneksel sporlarla ilgili yapmamız gereken çok çalışma var”

    ’’Bu etkinliğe katılan tüm sporcuları tebrik ettiğini belirten Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise ”Bu festivalin, bu organizasyonun, bu birlikteliğin ve beraberliğin yaşanması için öncü olan, burada tarihi birlikteliği ortaya koyabilmemiz ve geleceğe de bu geleneksel anlamdaki soruları taşıyabileceğimizi gösteren Bilal Erdoğan Bey’e de teşekkür ediyorum. Çok yakın zamanda olimpiyat oyunları sona erdi. Önümüzde paralimpik (paralympic) olimpiyatları var. İnşallah orada da ülkemizi değerli sporcu kardeşlerimiz en iyi şekilde temsil edecekler. Önümüzdeki ay başında Kırgızistan’da yapılacak olan Geleneksel Oyunlar Festivali’nde ülkemiz yine ana kurucu ülkelerden birisi olarak orada yer alacağız ve temsilimizi en iyi şekilde yapacağız. Ondan sonra şunu düşünmemiz gerekiyor. Geleneksel sporlarınızın yaşatılması ve icra edilmesi için ortaya koymamız gereken adımlar çok büyük masraf gerektirmeyen şeylerdir. Bizim kardeşlerimizin iyi güreşebilecekleri, yetişebilecekleri alanların yapılması önemli. Bununla beraber farklı dallardaki geleneksel oyunların yaşatılması gerekiyor. Bunlar çok büyük yatırım gerektiren şeyler değil. Hızlı bir çalışmayla belli başlı bölgelerimizde ve şehirlerimizde bu spor dallarımızı en iyi şekilde temsili olabilmesi için atacağımız adımlarla inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda çok farklı noktalara ve bu organizasyonlara taşıyacağız’’ dedi.

    Vali’den istanbullulara teşekkür

    Kapanış programına katılan İstanbul Valisi Vasip Şahin de heyecanını dile getirdiği konuşmasında, “3 gün boyunca küllenen bir ateşin kor halinde yeniden ortaya çıkışına şahit olduk. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Katkıda bulunan sponsorlara ve seyrederek, gelecek senelerde bu organizasyonun yeniden yapılması için cesaret veren tüm İstanbullulara teşekkür ediyorum’’ diye konuştu.

    “Milli Manevi Değerlerimizle Buluşma Ve Barışma Festivali”

    Festivale ev sahipliği yapan Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ise ’’Biz bu festivali bir diriliş, bir uyanış festivali olarak görüyoruz. Milli ve manevi değerlerimizle buluşma ve barışma festivali olarak görüyoruz. Bu anlamda konfederasyon başkanımız Sayın Bilal Erdoğan’a ve himayelerini eksik etmeyen Gençlik Spor Bakanımıza bütün Küçükçekmeceliler adına teşekkür ediyor saygılar sunuyorum’’ diye konuştu.

    Ödülleri protokol üyeleri verdi

    Festivalde müsabakaların ardından düzenlenen ödül töreninde dereceye giren sporculara madalyalarını, protokol üyeleri verdi. Menzil sahasında düzenlenen, protokol menzil müsabakalarında 280 metreye ok atarak birinci olan Bilal Erdoğan’a ödülünü organizasyonun en genç sporcularından 11 yaşındaki Alperen Sivrikaya takdim etti. Başkan Karadeniz ise Bilal Erdoğan’a teşekkür ederek plaket hediye etti. Ayrıca Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği üyeleri de Başkan Karadeniz’e yöresel kıyafetlerini hediye etti.

    Festivalin kapanışında “Dombıra” şarkısının bestecisi Kırgız halk ozanı Arslanbek Sultanbekov sahne aldı. Sultanbekov sahne şovuyla izleyenlere coşkulu anlar yaşattı.

  • Plato MYO Altıncı Dönem Mezunlarını Geleceğe Uğurladı

    Plato Meslek Yüksekokulu (MYO), bu sene Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdiği törenle altıncı dönem mezunlarını geleceğe uğurladı.

    Bu yıl altıncı kez mezun veren Plato Meslek Yüksekokulu’nda 2 bine yakın öğrenci mezun olmanın sevincini yaşadı. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşen törene Plato MYO Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Tolga Yazıcı, Plato MYO Müdürü Prof. Dr. M. Metin Hülagü, akademisyenler ve çok sayıda veli katıldı. Öğrencilerin gruplar halinde salona girmesi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören Prof. Dr. M. Metin Hülagü ve Dr. Tolga Yazıcı’nın açılış konuşmalarıyla devam etti.

    Konuşmasına törene katılan herkese kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederek başlayan Plato MYO Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Tolga Yazıcı, ‘’Sizlerle birlikte bu törende olmaktan dolayı büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Sevgili öğrenciler sizlere son kez öğrenci demenin hüznünü yaşıyorum. Bir yandan da sizinki gibi başlayan kariyerimi düşünüyorum. Ben de bir meslek yüksekokul öğrencisiydim, sizleri okuldaşım olarak selamlıyorum’’ diye konuştu.

    ÖĞRENCİLERE ‘SÜREKLİ KENDİNİZİ YENİLEYİN’ MESAJI

    Bu sene altıncı kez mezun vermenin gururunu yaşadıklarını ifade eden Plato Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. M. Metin Hülagü, ‘’Bu yıl 1789 öğrenciyi mezun ediyoruz. Bu da 1789 vatandaşımıza, ailemize yeni bir iş kapısı, aş kapısı, yeni bir ufuk açtığımız anlamını taşıyor. Biz tanıtımımızı mezun öğrencilerimiz sayesinde yapıyoruz. Mezun olan öğrencilerimiz bizim aynı zamanda bir elçimiz, bir halkla ilişkiler mensubumuz oluyor. Bizi tanıtıyorlar. Dolayısıyla biz onların sayesinde geleceğe doğru kanat çırpıp, büyüyoruz’’ dedi.

    Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Prof. Dr. Hülagü, ‘’Sürekli okumalarını, kendilerini yenilemelerini, aldıkları eğitimin o günkü şartlar için geçerli olduğunu ama dünyanın, toplumun, ihtiyaçların, teknolojinin, buluşların sürekli geliştiğini ve değiştiğini unutmamalarını, kendilerini yenilemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü yenilendikçe kendilerini daha iyi hissedecek, daha faydalı ve mutlu olacaklar’’ diyerek sözlerini noktaladı.

    MEZUN ÖĞRENCİLERİN GELECEK HEYECANI

    Okulu birincilikle bitirerek Medya ve İletişim Bölümü’nden mezun olan Ahsen Avat, ‘’İkinci öğretim olduğum için aynı zamanda çalışarak bu okulu bitirdim. Medya ve iletişim okuduğum için belgesel çekimleri gibi bölümün beni zorlayan yanları da oldu. Ama tüm zorluklara rağmen kurduğum arkadaşlıklar ve aldığım eğitim beni daha ileri seviyeye taşıdı. Okuldan birincilikle ve bu kadar mücadelenin sonunda mezun olmak çok güzel bir duygu o yüzden çok mutluyum’’ diyerek duygularını dile getirdi.

    Öğrenci Konseyi Başkanı ve Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü mezunu Göksel Akıncı ise şunları söyledi: ‘’Birçok arkadaşımla birlikte bugün okuldaki son günümüz, son eğlencemiz bu yüzde heyecanlıyız. Zaten hayatın, yol çizgimiz üzerinde bizi nelerle karşılaştıracağını bilmiyoruz bunun heyecanı ve merakı da var. Şuanda bugünün, mezuniyetin tadını çıkarmaya çalışıyoruz. Geleceğe dair kendi okuduğum bölümle ilgili beklentilerim var. Bunu başarmak için elimden geleni yapıyorum. Elimden gelenlerden bir tanesi bu okuldan mezun olabilmekti. Şuanda bunun da gururunu yaşıyorum’’ diye konuştu.

  • İibf 19. Dönem Mezunlarını Geleceğe Uğurladı

    Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi (İİBF) Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri, Uluslararası Ticaret Ve İşletmecilik ve İşletme Bölümü 2015-2016 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

    3 Haziran günü düzenlenen Törenin ilk bölümüne BEÜ Rektör Yardımcısı ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Hamza Çeştepe, akademik ve idari personel ile mezun öğrencilerin aileleri katıldı.

    İki bölüm halinde yapılan törenler, İİBF Dekanı Prof. Dr. Hamza Çeştepe eşliğinde öğretim üyeleri ve öğrencilerin, izleyicilerin büyük alkışları ile salona girişi ile başladı. Sabah yapılan törende öğrenciler kısa bir müzik dinletisi gerçekleştirdiler. Saat 15.00’daki İşletme Fakültesi’nin mezuniyet töreninde ise öğrencilerin üniversite yaşamlarını anlattığı slayt ve müzik dinletisi hem öğrencilere hem de onların coşkusuna eşlik etmek için gelen ailelerine duygusal anlar yaşattı.

    Tören konuşmalarının ardından Fakülte ve bölümleri derece ile bitiren öğrencilere ödülleri takdim edildi. Tüm öğrencilere diplomalarının verilmesinin ardından mezunlar yemin ettiler.

    Öğrenciler keplerini fırlatarak mezuniyetlerini coşkuyla kutladılar.

  • Geçmişten Geleceğe Kadın Girişimciliği Anlatıldı

    Ahilik, Bacıyan-ı Rum ve geçmişten günümüze kadın girişimciliği adlı panel düzenlendi.

    29.Ahilik Haftası Kutlamaları kapsamında Dünyanın ilk kadın teşkilatı olan ve Anadolu Kadınlar Birliği anlamına gelen Bacıyan-ı Rum, ‘Geçmişten Günümüze Kadın Girişimciliği’ adlı panelle anlatıldı. Kültür Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleşen Panel’e Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kültür ve Turizm İl Müdürü Yıldız Eraslan, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Meryem Düğer, Kayseri Kadın Girişimci İcra Kurulu Üyesi Zuhal Gözüküçük, TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serpil Polat, Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras ve çok sayıda girişimci bayan katıldı.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılışında konuşan Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Seher Ünsal, Ahiliğin kadının toplumdaki yeri ve önemini anlattı. Ünsal, “Bilime, sanat ve ahlaka son derece önem veren ahilikte kadının, sosyal ve ekonomik alanında önemli bir yeri vardır. Bu bağlamda kadınlar, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması’nda Türk Kültürü ve Medeniyeti’nin Türk dili ve edebiyatının gelişmesinde gelenek ve törelerin yerleşmesi ve korunmasında çok önemli hizmetler vermiştir. Bu teşkilat Türkiye’de filizlenip tüm dünyaya örnek teşkil edecek şekilde büyük bir katkı sağlayacağına çok önemli bir hareket olacağına inanıyorum’’dedi.

    Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Başkanı Selahattin Ekicioğlu, ise kadınların Türkiye’de istenildiği gibi değil olmadığını söyledi.

    Dünyanın ilk kadın teşkilatı olan Bacıyan-ı Rum Teşkilatlanmasının hoşgörü ikliminin toplumsal dokunun temeli oluşturduğunu belirten, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Ekicioğlu, “Bacıyan-ı Rum Teşkilatı bildiğiniz gibi Anadolu’nun orta yerinde yüreği, sevgi duygularıyla yoğrulmuş kardeşlik bütünlük ve hoşgörü ikliminin toplumsal dokumuzun temelini oluşturan Ahilik merkezinin başkenti Kırşehirimiz. Kültür Coğrafyasında varlığını 12.yüzyılda günümüze kadar devam eden Anadolu’nun en köklü bugüne ulaşan Ahilik geleneği değerlerini bugün de hissederek yaşamanın ve böylesine derin bir felsefeye sahip çıkıyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bir toplumda manevi değerler korundukça ticari hayatın canlılık kazanacağına inanan ahiler, yüzyıllar boyunca esnaflar arasında birlik, beraberliği ve dayanışmayı sürdürmüşlerdir. Ahiliğin başkenti de faaliyet gösteren bir oda olarak ahilik değerlerinin bilinci ışığında çalışmalarımız sürdürmenin kararlılığındayız” ifadelerini kullandı.

    Yapılan konuşmaların ardından Kayseri Kadın Girişimci İcra Kurulu Üyesi Zuhal Gözüküçük, TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serpil Polat ve Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras tarafından Günümüzde Kadın Girişimciler adlı panel verdi.

  • ’Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü’ Raporu Açıklandı

    BMD, Vodafone ve PwC Türkiye, ’Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, perakende sektörünün dijitalleşme skor ortalaması yüzde 63 olarak tespit edildi.

    Türkiye ekonomisinin kaldıraç sektörlerinden perakendenin sürdürülebilir gelişim ve büyüme beklentisini karşılamak hedefiyle Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Vodafone ve PwC Türkiye tarafından hazırlanan ’Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu’ açıklandı. Perakende sektörünün ana konularını ve gelişim alanlarını ortaya koyan raporda, dünyada ve Türkiye’de perakende sektörünü etkileyen mega trendler değerlendirilerek, Türkiye perakende sektörünün ana değişim alanları ve yol haritası tespit edildi. Markalaşma, danışmanlık ve teknoloji olmak üzere 3 ayrı disiplinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan rapor, geleceğe hazırlanmak isteyen perakende firmaları için bir rehber niteliği taşıdığı belirtildi.

    Türkiye perakende sektörünün önde gelen firmalarıyla yapılan değerlendirmelere dayanılarak hazırlanan ’Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu’, BMD Başkanı Sami Kariyo, BMD Başkan Yardımcısı Jaklin Güner ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy’un katılımıyla düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı.

    “PERAKENDEDE HIZLI DÖNÜŞÜMÜ YAKALAMAMIZ KOLAYLAŞACAK”

    “Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu” ile sektöre bir yol haritası sunduklarını belirten BMD Başkanı Sami Kariyo, BMD üyelerinin, 2023 yılında 114 milyar doların üzerinde bir ciroya ulaşmasını öngördüklerini söyleyerek “Teknolojinin bireyleri ve kurumları güçlendirmesi sonucunda, daha evvel örneği olmayan sosyal organizasyonlar, alışveriş formatları beliriyor. Teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde güçlenen birey, perakendecilerden sadece ürün değil, bir alışveriş deneyimi de bekliyor. Dünyanın dijital şekilde yeniden yazıldığı bir dönemde, tüketici markaya güvenmek, bunun sağladığı iç huzuruyla alışveriş yapmak, hızlı hizmet almak, doğru ürün dizisine erişmek istiyor; aldığı ürünün verdiği paraya değmesini arzu ediyor. ‘Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu’ ile değişen dünyayı daha kolay anlamamızı sağlayacak, perakendede hızlı dönüşümü yakalamamızı kolaylaştıracak, bir anlamda gelişmeleri hepimize tercüme edecek bir çalışma kurgulayarak, markalarımıza bir yol haritası oluşturmaya çalıştık. Markalarımıza yeni trend ve uygulamaları aktarmaya çalışırken, organizasyonlarını bu düzene nasıl uyarlayabileceklerinin ipuçlarını verdik. Öte yandan müşteri beklentilerinin karşılanması ve güçlü biçimde nasıl ayakta kalınabileceğine dair öngörüleri paylaşmayı hedefledik” ifadelerini kullandı.

    BMD Başkan Yardımcısı Jaklin Güner de “Kuramsal bir temele dayanmayan yöntemlerle bilgiyi işleme dönemi artık geride kaldı. Kitlesel ve geometrik olarak büyüyen veri tabanından anlamlı sonuçlar türetecek modellemeleri yapabilecek ‘yetkin matematikçileri’ istihdam etmemiz gerekiyor. Şirketlerde yeni bir birim olarak ‘kurumsal zeka’ departmanlarının kurulmasını kaçınılmaz bir değişim olarak görüyoruz. Dijital zeminde buluşan tüketici-müşteri gruplarını tanımak, onların duygularını ve beklentilerini anlamak zorundayız. Sektördeki liderlerin dijital dönüşümü gerçekleştirecek insan kaynağını bulup sürece katmaları gerekiyor. Modern perakendenin toplam perakende içindeki payı yüzde 33 civarında. Organize perakende Türkiye ekonomisine göre 2,5 kat daha hızlı büyüyor. Bunun en önemli nedeni Türkiye’deki hızlı nüfus artışı ve ekonomik büyüme. Gelecek 3 yılda yıllık harcanabilir geliri 25 bin doların üzerinde olan hanelerin toplam haneler içindeki payı yüzde 41’den yüzde 62’ye çıkacak. 50 bin doların üzerinde olanların payı ise yüzde 13’ten yüzde 27’ye yükselecek. Türkiye’de halen yüzde 2 olan e-ticaret pazarının da toplam organize perakendecilik içindeki payının yükselmesini bekliyoruz” tespitlerinde bulundu.

    “PERAKENDEDEKİ TEMEL ZORLUKLAR DİJİTALLEŞME İLE AŞILACAK”

    Perakende sektörünü bekleyen temel değişim alanlarından birinin dijital dönüşüm olduğuna dikkat çeken Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ise “Vodafone olarak dünya çapında 15 bin 500 mağazamız, 450 milyon müşterimiz, aktif olduğumuz 26 ülkeye ek olarak 50 ülkede daha sürdürdüğümüz iş ortaklıklarımız ve 50 bin perakende uzmanımız ile büyük bir perakende şirketiyiz. Gerek online ortamda gerekse mağaza ortamında kesintisiz akan bir perakende deneyimi yaratmanın ne kadar önemli olduğunu iyi biliyoruz. Bu bakış açısıyla, mağazalardan depolara, perakende sektörünün tüm bileşenlerini birbirine bağlayan, her şeyin ve herkesin daha iyi bağlantılı olmasını sağlayan teknolojiler sunuyoruz” diye konuştu.

    T ürkiye’de de dijital dönüşüm vizyonumuzla, her sektörde olduğu gibi perakende sektöründe de dijitalleşmenin öncüsü olmayı hedeflediklerini vurgulayan Aksoy, “Perakende sektörünün, karşı karşıya olduğu temel zorlukları etkili ve sürdürülebilir bir biçimde çözmek için, teknolojik gelişime ayak uydurmak ve dijitalleşerek gelişme fırsatını çok iyi değerlendirmek zorundayız. Araştırmalarımıza göre, dünyada değişimi tetikleyen, alışveriş davranışlarını etkileyen ve yeni fırsatlar vaat eden 6 temel trend bulunuyor: Kolaylık, mağaza, müşteri etkileşimi, dinamik tedarik zinciri, güçlü-güvenilir-esnek arka plan sistemleri, dijital donanımlı insan kaynağı.

    Bu trendlerin ortak paydasını ise dijitalleşme oluşturuyor. İşletmeleri dijital yarına hazırlama hedefiyle hayata geçirdiğimiz dijitalleşme endeksini perakende sektörü için hesapladık ve sektörün dijitalleşme skorunu yüzde 63 olarak tespit ettik. Firmaların yaklaşık yüzde 50’sinin aynı sektörde rekabet ettikleri diğer firmalara göre ortalamanın altında kaldıklarını ve gelişime açık yönleri olduğunu gördük. Bu veriler, perakende sektörünün yeni nesil teknolojilerle buluşmasında ve geleceğin dijital dünyasına hazırlanmasında önemli rol oynayacak. Kapsamlı, doğru ve net olarak oluşturulmuş Dijital Dönüşüm stratejisi ve eylem planı, perakende firmalarının rekabette farklılaşabilmesini, müşteri deneyimini iyileştirmesini ve gelirlerini artırmasını sağlıyor” dedi.

    Rapordan dikkat çekici bazı başlıklar şu şekilde:

    “Sektörde modernleşme ve gelişme artıyor. Ancak, pazar payları, mağaza sayıları ve benzeri göstergelerde sektörün hedeflenen modernleşme seviyesine ulaşması için hâlâ yol kat etmesi gerekiyor.

    Türkiye, 30 yaş ortalaması ve yüksek potansiyeli ile perakende sektörü açısından büyük potansiyel gösteriyor.

    Türkiye’de ekonomik büyüme ve şehirleşmenin artmasıyla birlikte orta sınıfın büyümesinin ve AB sosyoekonomik segmentin yoğun olarak yaşadığı metropollerin güç kazanmasının, müşteri davranışlarını ve dolayısıyla perakende sektörünü etkilemesi bekleniyor.

    Özellikle kadın müşterilerin farklı kanallarda ve kanal içinde farklı noktalarda fiyat araştırması yapmaya eğilimli olması, ürün içerikleri konusunda gösterilen hassasiyet, eğitim ve gelir seviyesi ile artan kalite ve kolaylığa yönelim, perakende şirketlerini hizmet sunumunda etkiliyor.

    Türkiye’de sıcaklığın ülke genelinde 2,5°-4°C artması ve bu durumun özellikle hem ürün sezonu hem de tedarik zinciri yönetimi üzerinde baskı yaratması öngörülüyor.

    Türkiye’de yüzde 2 seviyesinde olan e-ticaret pazarının toplam organize perakendecilik içindeki payının yükselmesi bekleniyor”.