Etiket: Gelebilir”

  • Burun sorunları doğuştan gelebilir

    Burun sorunları doğuştan gelebilir

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi uzmanı Op Dr Bahadır Baykal, “Burun ile ilgili problemler pek çok kişinin canını sıkmaya yetiyor. Bazı burun sorunları doğuştan ya da çocukluk döneminde burnu etkileyen travmalardan gelebiliyor” dedi.

    Özellikle burun hastalıkları ve cerrahisiyle oldukça yoğun ilgilenen bir cerrah olan Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi uzmanı Op Dr Bahadır Baykal, ’’Burun tıkanıklığının nedenleri değişiktir. Bazen basit bir kemik eğriliği bazen de burun eti şişmesi bu duruma sebep olabilir. Burun içinde olmaması gereken kitlesel oluşumlara da (polip) sık rastlıyoruz. Tabii alerji ve hava kirliliğini de unutmamak gerekir.’’ diye konuştu.

    Op.Dr.Bahadır Baykal, ’’Burun kemiği eğriliği, doğumsal olarak yüz kemiklerinin farklı gelişimine bağlı çekilmeler nedeniyle oluşur. Bazen de doğum sırasında veya erken çocukluk dönemindeki burnu etkileyen travmalar neticesinde gelişebilir.Eğer eğrilik baş ağrısı,yüz de basınç hissi, tekrarlayan burun kanaması, sinüzit ve orta kulak iltihaplarına yol açıyorsa ameliyatla düzeltilmesi yararlıdır.Horlama ve uyku apnesini bu kategoriye dahil etmedim çünkü horlama ve uyku apnesine yol açacak kadar şiddetli bir eğrilik zaten burun tıkanıklığı da yapar.’’ diye belirtti.

    Op.Dr.Bahadır Baykal,’’Deviasyon ameliyatı için genellikle ameliyat burun içinden yapılır. Burun kanalını daraltan kıkırdak ve kemik eğrilik çıkartılır, yeniden şekillendirilerek burun orta bölmesi düzeltilir. Zaman zaman şiddetli eğriliklerde açık teknik yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz, özellikle burun orta çatısındaki kıkırdak ve kemik aksın yer değiştirdiği,kısmen zayıfladığı durumlarda mutlaka rinoplasti de yapıyoruz.Sağlıklı nefes almak için fonksiyonel rinoplasti pek çok burun tıkanıklığı cerrahisinde şart . Burun dinamik bir yapı dolayısıyla sadece iç kısım eğriliğinin burun tıkanıklığa yol açtığını düşünmek yanlış olur. Burun kanatları, burun çatısı, burun kökü ve aks eğrilikleri deviasyon sorunu ile birlikte değerlendirilmesi gereken yapılar.’’ dedi.

    Op.Dr.Bahadır Baykal, ’’Artık burun ameliyatları tamponsuz yapılabiliyor. Basit müdahalelerde burna hiçbir şey yerleştirilmeyebilir. Kompleks cerrahilerde ise silikon adını verdiğimiz oluklu aparatları birkaç gün burunda tutmak zorunda kalabiliyoruz. Silikonlar tampona göre oldukça konforlu ve rahatsızlık hissi vermeyen, aynı zamanda nefes alıp verebildiğimiz materyaller. İyileşme süreci oldukça hızlıdır En ağır ameliyatlarda bile en geç yedinci gün sosyal hayata dönülebilir. Ağrı kesicilerle hafifleyen bir ağrı mevcuttur.17 yaşından gün almış herkes bu ameliyat için uygundur. Üst yaş sınırı ise yoktur.’’diye ifade etti.

    Op.Dr.Bahadır Baykal son olarak ,’’Bence burada en önemli nokta doğru doktor tercihi. Deneyimli ellerde burun kemiği eğriliği sonrası düzeltme cerrahisine nadiren ihtiyaç duyulur. Bazen hastanın kendi kıkırdak, kemik yada doku yapısından kaynaklanan nedenlerden revizyon cerrahisine gereksinim olabilir. Eğer 15-20 dakikalık küçük müdahalelerle halledilecek sorun ise bu makul karşılanabilir ancak çoğu zaman kulak bölgesinden veya kaburgadan ek kıkırdak almamız gereken düzeltme cerrahileri ile karşılaşıyoruz ki; bu durum hasta açısından oldukça sıkıntılı bir durum. Bence ilk ameliyat öncesi tanı çok önemli. Çoğu zaman orta çatı, burun ucu ve burun kanatlarındaki problemler atlanıyor,hastanın deviasyonu düzelse dahi bu sorunlar halledilmediği için nefes alamıyor.Emin olun, iç kısım eğrilik ameliyatı için başvuran ve ameliyat olmasına rağmen düzelmeyen pek çok hastaya, ilk ameliyatta fonksiyonel burun estetiği de yapılmış olsa muhtemelen düzeltme cerrahisine ihtiyaç kalmayacak.’’ dedi.

  • Ağız kokusu mideden gelebilir

    İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, ağız kokusunun, ağız kaynaklı olmanın yanı sıra üst solunum yolları veya mide hastalıklarından kaynaklanma ihtimali bulunduğunu belirterek, tedavisinin de mümkün olduğunu bildirdi.

    Prof. Dr. Gümürdülü, toplumsal bir sorun olan ağız kokusunun, kulak, burun ve boğaz enfeksiyonu, diş eti hastalıkları, şeker ve böbrek hastalığı ve karaciğer yetmezliği olan kişilerde olabileceğini söyledi.

    Ağız kokusu konusunda sorun yaşayanların ister mide şikayeti olsun ister olmasın mutlaka helikobakter pilori olarak adlandırılan bakteri açısından incelenmesi gerektiğine işaret eden Gümürdülü, “Yapılan inceleme ve tetkiklerde midesinde bu bakteri varlığı tespit edilen hastalarda bunun tedavisi uygulanır. Sosyal bir problem olan ağız kokusu, tedavi edilenlerin büyük çoğunluğunda kaybolmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Ağız bakımına özen gösterilmeli”

    Kötü ağız bakımı, dişlerin arasına sıkışan yiyecekler, diş eti hastalıkları ve diş çürümesi gibi faktörlerin ağız kokusuna katkıda bulunduğunu belirten Prof. Dr. Gümürdülü, “Çinkolu sakızlar, çinkolu diş macunları ve ile aynı zamanda piyasadaki ağız kokusu giderici gargaraların alkolsüz olanlar tercih edilmelidir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Gümürdülü, bazı ilaçların sürekli kullanımında, tükürük bezleri ile ilgili hastalıklarda veya sürekli ağız solunumu yapan kişilerde, tükürük azlığına bağlı olarak ağız kokusunun gelişebileceği uyarısında da bulundu.

    Yiyecekler de kokuya yol açabilir

    Prof. Dr. Gümürdülü tüketilen soğan, sarımsak, et, balık ve peynir gibi yiyeceklerin de nefesin kötü kokmasına yol açabileceğine işaret ederek, şunları söyledi:

    “Kokuya neden olan yiyecek, vücuttan bütünüyle atılana dek koku devam edecektir. Benzer şekilde tütün ürünleri ve alkol de ağız kokusuna neden olur. Bu alışkanlıklardan bütünüyle vazgeçmedikçe, ağız kokusu devam edecektir. Mümkün olduğunca maydanoz, kahve tanesi ve limon kabuğu gibi kokuyu önleyici yiyecekler tüketilmeli; pastırma, sucuk gibi baharatlı yiyeceklerin hemen ardından dişler fırçalanmalıdır.”

    Dişlerinizi günde en az iki kez fırçalayın

    Prof. Dr. Gümürdülü, çocuk, genç ve yaşlı her yaştan bireyin dişlerini günde en az iki kez fırçalaması gerektiğini de söyledi.

    Diş aralarında, dil üzerinde ve diğer çevre dokularda kalan yiyecek artıklarının, ağız içindeki bakteriler ile kötü kokulu bileşiklerin oluşmasına sebep olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Gümürdülü, şöyle devam etti:

    “ Ayrıca; ağız bakımı eksikliğine bağlı olarak oluşan bu ortamda, diş çürükleri ve diş eti hastalıkları da meydana gelerek tabloyu ağırlaştırmaktadır. İyi temizlenmeyen protezler de benzer şekilde ağız kokusunun daha şiddetli hissedilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle dişlerin yeterli oranda fırçalanarak ağız bakımına özen gösterilmelidir. Tükürük, ağızda kokuya neden olan gıda artıklarının temizlenmesinde önemli rol oynamaktadır.”

    Prof. Dr. Gümürdülü, diş bakımı sırasında, diş araları yeterince temizlenmiyorsa ip kullanımını da tavsiye etti.

    Dilinizi de fırçalayın

    Ağız kokusuna neden olan dildeki tabakalaşmayı önlemek için dil fırçalamanın da alışkanlık haline getirilmesinin önemine değinen Gümürdülü, şunları söyledi:

    “Özellikle sigara içenlerle, bol miktarda çay-kahve tüketen kişilerde dil köküne doğru artan paslanma çok görüldüğü için dil de dişlerle birlikte fırçalanmalıdır. Bu iş için özel olarak üretilmiş dil fırçaları ve özel solüsyonlar bulunmaktadır. Mümkün olduğunca dengeli beslenmeli, ağız kuruluğunu önlemek için günde en az 5 bardak su içilmeli, çiğ soğan, sarımsak tüketilmemelidir. Alkol ve sigara bırakılmalı; çay ve kahve kullanımı azaltılmalıdır. Tükürük salgısını arttırmak için şekersiz sakız çiğneyebilirsiniz. Mentollü ve naneli sakızları ise önermiyoruz çünkü mentollü ve naneli sakızlar, hem reflü dediğimiz, mideden yukarı doğru asit kaçağını tetikleyerek ağız kokusunu artırabilmekte, hem de ağız kuruluğu yapabilmektedir. Bazı ilaçlar da (epilepsi, tansiyon ilaçları gibi) tükürük salgısını azaltarak ağız kokusunu artırabilmektedir.”

    Prof. Dr. Gümürdülü, ağzın daha az tükürük ürettiği durumlar, mide bakterilerinin koku ürettiği gastrointestinal problemler ve vücudun kötü kokulu asitler bırakarak yağı parçaladığı sıkı bir diyetin de, ağız kokusunda daha az yaygın olan diğer nedenleri olduğunu kaydetti.

  • Meteorolojiden kuvvetli yağış uyarısı… Sel, su baskını, yıldırım düşmesi meydana gelebilir

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ülkenin Orta Akdeniz ve Balkanlar üzerinden gelecek yeni bir yağışlı sistemin etkisine girmesi bekleniyor. Etkili olacak kuvvetli yağışta ani sel, su baskını, yıldırım düşmesi, dolu yağışı ve yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara sebep olacağı konusunda uyarılarda bulunuldu.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, “Yurdumuzun kuzeybatı kesimlerinin yarın (26.06.2018 Salı) Orta Akdeniz ve Balkanlar üzerinden gelecek yeni bir yağışlı sistemin etkisine girmesi bekleniyor. Yağışların yarın (26.06.2018 Salı) Trakya’da, Çarşamba (27.06.2018) günü İstanbul başta olmak üzere Marmara’nın batısı ve Kıyı Ege’de kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Yağışlı sistemin hafta sonuna kadar ülkemizin kuzeybatı kesimlerinde (Trakya, Marmara, Kıyı Ege ve Batı Karadeniz) etkili olmaya devam etmesi bekleniyor” denildi.

    Kuvvetli dolu yağışları meydana gelebilir

    Yapılan açıklamanın devamında, “Kuvvetli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların ani sel, su baskını, yıldırım düşmesi, dolu yağışı ve yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara sebep olacağı tahmin edildiğinden, yetkililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.

    Hava sıcaklıkların bu hafta boyunca iç ve doğu bölgelerinde hissedilir derecede artacağı ve mevsim normallerinin 4-7 derece üzerinde seyredeceği, batı bölgelerde ise yağışa rağmen önemli bir değişiklik olmayacağı ve mevsim normalleri civarında seyretmeye devam edeceği tahmin ediliyor.

  • Rus Oyuncunun Tişörtüne 10 Maça Kadar Ceza Gelebilir

    UEFA Avrupa Ligi 2. Turu’nda oynanan Fenerbahçe-Lokomotiv Moskova karşılaşmasında Rus futbolcu Dmitri Tarasov’un Putin fotoğraflı tişörtü Rusya’da da tartışma konusu oldu. UEFA’nın oyuncuya 10 maça kadar ceza verebileceği belirtiliyor.

    UEFA Avrupa Ligi 2. Tur ilk maçında Fenerbahçe, Rus ekibi Lokomotiv Moskova’yı ağırlamış ve 2-0 galip gelerek rövanş için avantaj elde etmişti. Karşılaşmanın bitiş düdüğü ile Dmitri Tarasov formasını çıkarınca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in fotoğrafıyla birlikte, “En kibar başkan” yazısının olduğu bir tişört giydiği görülmüştü. Türkiye ile Rusya arasında siyasi bir gerilimin de bulunması farklı tepkilere neden oldu.

    TARTIŞMALARA NEDEN OLDU

    Bazı spor sitelerinde Dmitri Tarasov’un haberinin, “Vatanseverlik mi, provokasyon mu” başlığı ile verilmesi dikkat çekti. Öte yandan Championat.ru isimli internet sitesi okuyucularıyla bu konuda bir de anket düzenledi. Ankette Tasarov’un davranışının doğru olup olmadığı soruldu. Ankete katılan Rus okuyucuların yüzde 45’i “Futbol siyaset değildir”, yüzde 32’si “Yenilgiden sonra bu yapılmaz” tercihinde bulunurken, yüzde 23’lük bir kısım ise futbolcunun hareketini doğru bulduğunu belirtti.

    AĞIR BİR CEZA GELEBİLİR

    UEFA’nın ’yüksek riskli maç’ kategorisine aldığı Fenerbahçe – Lokomotiv Moskova karşılaşması sonrası Rus oyuncunun giymiş olduğu tişört nedeniyle 10 maça kadar cezalandırılabileceği belirtildi. Rusya’da bazı kaynaklarda yer alan haberlerde, futbolcunun davranışının açık bir provokasyon olduğu vurgulanarak, oyuncuya 10 maça kadar ceza verilebileceği ifade edildi. Ayrıca bu tişörte izin verdiği için kulübün de ceza alabileceği vurgulandı.

    Tartışmalara neden olan futbolcu 28 yaşındaki oyuncu ise karşılaşma sonrası Rus basınına yaptığı açıklamada, “Putin benim başkanım. Ona saygı duyuyorum ve saygımı göstermek istedim. Kendisini her zaman destekliyorum. Her şey tişörtün üzerinde yazıyor” ifadelerini kullanmıştı.

  • Ahmet Reyiz Yılmaz: “Ege’ye Dikkat Edelim Misilleme Yunandan Gelebilir”

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, “Yunanistan, Rusya’nın tarihi partneridir. Ege’ye dikkat edelim misilleme Yunandan gelebilir” dedi.

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, yazılı bir açıklama yaptı. Yılmaz, yaptığı açıklamada, “Ege’ye dikkat edelim misilleme Yunandan gelebilir. Yunanistan, Rusya’nın tarihi partneridir. Büyük ihtimal Rusya, Yunanistan’ı Türklere karşı kullanacaktır. İstesek de istemesek de 3. Dünya Savaşının aktörü olduk. Türkiye Rus uçağını düşürmekle bir cephe açmıştır. Bu cephede Yunan ve Ermeniler rol alacaktır. Galiba dostu düşmanı tanıma zamanı bir kez daha gelmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

    “HALEP DERHAL ALINMALIDIR”

    “Türkmen nüfusun Suriye de yoğun olduğu bölgeler de Türk askeri yer alıp mevzilenmelidir” diyen Yılmaz, “Özellikle Akdeniz çıkışı tutulmalıdır. Halep alınarak özerk ve Türkiye ye bağlı bir Türkmen hattı kurulmalıdır. Irak’ta yapılan hatalar burada yapılmamalı. Biz isteyelim istemeyelim AK Parti iktidarı bizi bir dünya savaşının içine sokmuştur. Önümüzde ağır bir dönem var. Türkiye çevresi kuşatılmış durumda. Amerika ve Batı yalnızca petrole bağlı çıkar peşinde. Bu durum Türkiye’yi yalnız bir şekil de savaşın ortasına çekmiştir” ifadesini kullandı. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Esat bizim sorunumuz değildi. Birden ve aniden Erdoğan’ın kişisel tutumu ile Esad Türkiye’nin sorunu haline geldi. Böyle bir zaman da İsrail ile ilişkiler de bozuldu. Bu stratejik bir hataydı. Bu savaş İsrail’in de savaşıdır. Türk İsrail ilişkileri bu çerçevede yeniden dizayn edilmek zorundadır.”