Etiket: geçtik”

  • Rektör Çomaklı: “Uluslararasılaşmada yükselişe geçtik”

    Rektör Çomaklı: “Uluslararasılaşmada yükselişe geçtik”

    Türkiye Ulusal Ajansı, 2020 Dönemi Yükseköğretim Alanında Ortak Ülkeler ile Hareketlilik (KA107) ve Program Ülkeleri ile Hareketlilik (KA103) proje başvuru sonuçlarını açıkladı.

    Buna göre Atatürk Üniversitesinin hazırlamış olduğu ve Dış İlişkiler Ofisi tarafından yürütülmekte olan ERASMUS Ortak Ülkeler ile Hareketlilik (KA107) ve Program Ülkeleri ile Hareketlilik (KA103) Projeleri toplamda 321 Bin 505 Euro ile hibelendirildi.

    2020 Proje Döneminde Yükseköğretim Alanında Ortak Ülkeler ile Hareketlilik-KA107 projeleri kapsamında kazanılan hibe miktarı 115 Bin 755 Euro ve Program Ülkeleri ile Hareketlilik-KA103 projeleri kapsamında 205 Bin 750 Euro almaya hak kazanan Atatürk Üniversitesi, toplamda 321 Bin 505 Euro ile en yüksek bütçeli üniversiteler arasındaki yerini aldı.

    Dış İlişkiler Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Taşkın Öztaş, Atatürk Üniversitesi Dış İlişkiler Ofisi Koordinatörlüğünce Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığına sunulan projelerin; Erasmus+ KA107 Hareketliliği faaliyeti kapsamında 2019 yılında olduğu gibi 2020 Proje Döneminde de ABD, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Ürdün, Lübnan ve Malezya olmak üzere 6 ülke projesi ile hibelendirildiği bilgisini paylaştı.

    ABD için hibe kazanan 6 üniversiteden biri olan Atatürk Üniversitesinin, Rusya Federasyonu için hibe kazanan 25 üniversiteden biri olma başarısı gösterdiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Taşkın; Ukrayna için en büyük bütçeyi almaya hak kazanan üniversite olan Atatürk Üniversitesinin ayrıca, Asya grubunda Malezya, Güney Akdeniz’den ise hem Ürdün hem de Lübnan için hibelendirilmeye hak kazandığını söyledi.

    Rektör Çomaklı: “Uluslararasılaşmada Yükselişe Geçtik”

    Atatürk Üniversitesinin “Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi” kapsamında uluslararasılaşmaya büyük önem verdiğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin, uluslararası bir çekim merkezi olma bağlamında yüksek bir potansiyele sahip olduğunu, yapılan ikili anlaşmalar ve yürütülen hareketlilik programları ile de son dönemde önemli bir ivme kazanıldığını ifade etti.

    Rektör Çomaklı, gençlerin kendi ülkelerinde veya yurt dışında topluma yarar sağlayan projelerde gönüllü olduklarını, Dış İlişkiler Ofisinin ise bölgedeki toplumsal ihtiyaçları karşılamayı hedefleyen yeni bir Avrupa Birliği girişimi olmayı amaçladığını belirterek şunları söyledi: “Daha önce Avrupa Gönüllü Hizmeti olarak bilinen ve mevcut Erasmus+ Dayanışma Programı altında yer alan gönüllülük programına ve diğer AB finansman programlarıyla yurt dışına giden gençlerin kişisel gelişimlerine ciddi oranda değer katacaktır. Gerek yurt dışında gerek yurt içinde güçlü bir uluslararası boyut elde etmeyi düşünüyoruz.”

  • Başkan Okka: “Büyük Türkiye olma yolunda önemli bir virajdan geçtik”

    Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkanı Ömer Faruk Okka, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Okka, “24 Haziran seçimleri, çıktığımız Büyük Türkiye yolunda ülkemiz adına oldukça önemliydi” dedi.

    Okka açıklamasında şunları kaydetti: “Halkımız bu seçimde de güçlü Türkiye’den, güçlü liderden, istikrardan, adaletten ve kalkınmadan yana oyunu kullanmıştır. Başta Ülkemize, Milletimize ve bütün dünyaya hayırlı uğurlu olsun. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri, ülkemizin çıktığı Büyük Türkiye yolunda, önemli bir virajdı. Seçim öncesi ve sırasında yapılan bütün siyasi manipülasyonlara ve seçim sonuçlarına dair uyandırılmaya çalışılan şüphelere rağmen, halkımız çok büyük bir katılımla tercihini ortaya koymuş, huzur ve sükunetle sonuçlanan seçimler; bütün dünyaya Türkiye’nin kendi seçimini kendisinin yapacağını kanıtlamıştır. MÜİSAD Konya olarak, seçim sonuçlarının ve yeni dönemin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz. Ülkemizin Büyük Türkiye hedeflerine ulaşacağına olan inancımız tamdır. Ülkemizin kalkınmasının yolu, alın teri ile ve akıl teri ile üretmekten ve ihracattan geçmektedir. Bu günden itibaren ülke gündeminin ilk maddesi ekonomi olmalıdır. Bu süreçte, sanayici ve işadamlarımız, yeni bir motivasyonla, yatırıma ve üretime devam edecektir. Yeni dönemde, ekonomi yönetiminin de üretimi, istihdamı ve ihracatı önceleyecek şekilde yapısal reformları biran önce gerçekleştirmesini bekliyoruz.”

  • Bakan Müezzinoğlu: “İstihdamda 4 ay içerisinde 1 milyonu geçtik”

    İş Sağlığı ve Güvenliği Deklarasyon imza töreninde konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Hedeflediğimiz 1.5 milyon artı istihdamda 4 ayda 1 milyon rakamını geçtik. İstidamla ilgili sorunumuz olmadığı için önümüzdeki dönemde çalışma hayatında ki seferberliğin ana başlığı iş sağlığı ve güvenliği olarak belirliyoruz” dedi.

    Çalışma hayatında Milli Seferberlik kapsamında ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Hedef Sıfır Deklarasyon’ imza töreni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun katılımıyla 3. Havalimanı Şantiyesinde gerçekleşti. Toplantıya Bakan Müezzinoğlu’nun yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile birlikte deklarasyona imza atacak tarafların yetkilileri katıldı. Çalışanların sağlıklı, güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması, yaşanan iş kazalarının ve meslek hastalılarının önüne geçmek, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, iş sağlığı ve güvenliğine öncelik verilmesi gibi konuları içeren deklarasyon Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TSE, Yapı Denetim kuruluşları Birliği, Türkiye Müteahhitler Birliği, İNTES, HAK-İŞ, TÜRK-İŞ, TOBB, TİSK, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından imzalandı.

    “Soma faciasının 3’üncü yıldönümü Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği açısından acı bir günüdür”

    İş Sağlık ve Güvenliği Deklarasyon imza töreninde konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Bugün Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği açısından acı bir günüdür. 301 maden çalışanımızı kaybettiğimiz Soma maden faciasının 3’üncü yıl dönümü. Bir taraftan acı bir günü unutmamak, bir taraftan da o günün bize verdiği mesajlardan ders alabilecek şekilde dönüştürebilmek için çalışacağız. Maden kazasında kaybettiğimiz işçilerimizin hak ve hukuklarını koruyabilmek adına da sağlıklı yaşamlarını sürdürebilen çalışanlar, yaşam risklerini minimize etmiş, sıfırlayabilmiş bir yol haritasını belirleyen bir toplum olabilmesine vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

    “İş kazasında 35 ölümden 24’e inmesini başarı olarak konuşabiliriz ama tedbirler almazsak hiçbir şey yapmamış oluruz”

    2011 ve 2015 yılı iş kazasında ki ölüm sayılarını açıklayan Bakan Müezzinoğlu, “İnşaat sektöründe 2011 yılında 100 bin iş kazasında 35 kişiyi kaybederken, 2015 rakamlarında 24 kişiye inmiştir. Şimdi 35’ten 24’e inmiş olmayı başarı olarak konuşabiliriz. Ama 24 kişiyi kaybetmiş olmanın acısını yüreğimizde hissedip daha güçlü tedbirler almayı masamıza koyamazsak hiçbir şey yapmamış oluruz. Dolayısıyla bu anlamda maden ve metal sektöründeki tablomuz üretim başarılarımızın yanında iş kazalarında ki azalma başarılarını da yan yana koyabilecek bir yol haritasını hep birlikte başarabilmeliyiz” diye konuştu.

    “1.5 milyon istihdam rakamında 4 ay içerisinde 1 milyon rakamını geçtik”

    İstihdam seferberliğini İş sağlığı ve güvenliği olarak belirlediklerini söyleyen Bakan Mehmet Müezzinoğlu, “Ocak ayında başlattığımız Milli Seferberlikte hedeflediğimiz 1.5 milyon artı istihdamda 4 ayda 1 milyon rakamını geçtik. Artık bizim bu gün hedeflediğimiz bu rakamları yakalamakta topyekun bir sorunumuz yok. O yüzden diyoruz ki önümüzdeki dönemde çalışma hayatında ki seferberliğin ana başlığı iş sağlığı ve güvenliği olarak belirliyoruz. Uyaracağız, tedbirlerimiz alacağız bun rağmen uymayan arkadaşlarımıza da ceza işlemlerinde merhametli olmayacağız. Bu iş kazalarında merhametten maraz doğar sözünde olduğu gibi, merhametli davranışımızı canlarla kaybediyoruz. Bunun sorununu yetim kalan çocuklarla, ailelerle ödüyoruz. Bundan sonra iş sağlığı ve güvenliği anlamında topyekun bir duyarlılığa sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.

  • Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yanbaz: “Direnişten dirilişe geçtik”

    Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, 16 Nisan’ın Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Türkiye’nin öze dönüşüne, geleceğe doğru kararlı yürüyüşüne, güven ve istikrar perspektifiyle yükselişine hız kazandıracak anayasa değişikliğine ‘evet’ dedik ve onay verdik. Türkiye artık direnişten dirilişe geçmiştir” dedi.

    Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmet kolunda kamu görevlilerinin haklarını savunmak ve hak mücadelesi vermek için 19 Nisan 1995 yılında kurulan genel yetkili sendika Büro Memur-Sen, 22’nci kuruluş yıldönümünü kutluyor. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yapan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, sendikanın büyümesinde ve güçlenmesinde katkısı bulunan tüm teşkilat mensuplarına ve kamu görevlilerine teşekkür ederek, “Kamu görevlilerinin yıllarca ötelenmiş, verilmemiş hakların alınması için hizmet mücadelesine tam 22 yıl önce başlayan sendikamız, günümüzde ülkenin dört bir yanında teşkilatlanmış, hatta yurt dışına açılmış durumda. Şüphesiz sendikamız bu günlere kolay gelmedi. Sendikacılığın köhnemiş zihniyetin sopası olarak yapıldığı günlerde Büro Memur-Sen sendikacılığa yeni bir soluk getirmek için harekete geçti. Sendikacılığı kamu görevlilerinin üzerinden siyaset yapan, toplumu bölen, kamplaştıran bir anlayışa hiçbir zaman taşımadık. Kamu görevlilerimizin hakları için mücadele ederken ülkemizin daha fazla demokratikleşmesi, kalkınması, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi gibi konularda da sorumluluğumuzu yerine getirdik. Her zaman haksızlıkların, zalimlerin karşısında; haklının ve mazlumun yanında olduk” diye konuştu.

    “Kamu görevlileri için kazanacağız”

    Türkiye’nin her demokratik kazanımında mutlaka Büro Memur-Sen’in teri, payı ve imzası olduğunu ifade eden Yanbaz, “İlkeli ve etkili sendikacılığımız, teşkilatımızın özverili çalışmaları, kamu görevlilerimizin haklı tercihi ile 2012 yılında genel yetkili olduk. Hizmet kolumuzda 5 yıldır zirvede dalgalanan bayrağımızı zirvede dalgalandırmaya, 100 bin üye hedefimize emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Bu yıl yapılacak olan toplu sözleşmede de yeni kazanımlara imza atmak, ekmeğimizi büyütmek, kamu görevlilerimizin mali ve özlük haklarını daha iyi bir düzeye çıkarmak için mücadele edecek ve kazanacağız” şeklinde konuştu.

    “Türkiye güven ve istikrar perspektifiyle yükselişe geçti”

    Ülkenin yaşadığı zor günlerde sorumluluk almaktan kaçınmadıklarını belirten Yanbaz, “15 Temmuz hain darbe girişimine karşı dimdik durarak milli iradenin yanında saf tuttuk. Günlerce süren milli irade nöbetlerine katılarak, ülkemize ve geleceğimize sahip çıktık. 16 Nisan’da yapılan halk oylamasında Türkiye’nin öze dönüşüne, geleceğe doğru kararlı yürüyüşüne, güven ve istikrar perspektifiyle yükselişine hız kazandıracak anayasa değişikliğine ’evet’ dedik ve onay verdik. Türkiye artık direnişten dirilişe geçmiştir. Daha güçlü, daha müreffeh yarınlar için ülkemizin çıkarları doğrultusunda çalışmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız” açıklamasında bulundu.

    Yanbaz, “Bu duygu ve düşüncelerle Büro Memur-Sen’in bugünlere gelmesinde emeği, alın teri bulunan, azim ve kararlılıkla çalışan şube başkanlarımıza, şube yönetim kurulu üyelerimize, iş yeri temsilcilerimize ve tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Başta Memur-Sen Konfederasyonu Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan ağabeyimiz olmak üzere ahirete intikal eden tüm Büro Memur-Sen neferlerini rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.

  • Eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler: “Darbeye darbe yapan bir millet olarak tarihe geçtik”

    Eski Başbakan Yardımcısı ve TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Emrullah İşler: “darbeye darbe yapan bir millet olarak tarihe geçtik” dedi.

    Hatay’ın Payas İlçe Belediyesi tarafından düzenlenen ’Birlikte Milyonlarız’ mitingine katılan Emrullah İşler, Türkiye’nin 15 Temmuz’da bütün dünyaya ders verdiğini söyledi.

    Bundan sonra Türk siyasi tarihinin 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak anılacağını kaydeden İşler, şöyle konuştu; “15 Temmuz gecesi millet olarak, Türk milleti olarak, 79 milyon olarak iktidar partisiyle, muhalefet partileriyle, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle hepimiz bir destan yazdık. Bu destan demokrasi destanıdır, milli irade destanıdır. 15 Temmuz akşamını darbeciler ne olarak planladılar biliyor musunuz? Darbeler tarihine yeni bir tarih ilave etmek için planladılar. Ama milletimiz ne yaptı? Dediniz ki hayır. Biz 15 Temmuz’u yeni bir darbe tarihi olarak tarihe yazdırmayacağız o günü demokrasi bayramına çevireceğiz, milli irade bayramına çevireceğiz dediniz ve çok şükür 15 Temmuz’dan bugüne bütün dünyaya ders verdik. Bir darbenin hem de organize halinde ki bir darbenin uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle, halka saldıran acımasız vahşi bir örgütün saldırısını bu millet püskürttü. 15 Temmuz’da bu millet bir destan yazdı. Bundan sonra Türk siyasi tarihi 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak anılacak. Bu ülke darbelerden çok çekti. Bizim büyüklerimizden hep şunu duyduk. Türk milleti 1960’larda sokağa çıkamadı, 28 Şubat’larda ancak sesine çıkartarak darbeye karşı durdu fakat o da kar etmedi. Ama 15 Temmuz’a geldiğimiz de gücümüzü, canımızı ortaya koyarak, göğsümüzü siper ederek darbeye meydan okuduk ve darbeye darbe yapan bir millet olarak tarihe geçtik.”

    Payas İlçesinde demokrasi nöbetinin tutulduğu Özkul Çolak Caddesi’nde gerçekleşen mitinge Ak Parti Hatay İl Başkanı Ahmet Atıç, Payas Belediye Başkanı Bekir Altan, İskenderun İlçe Belediye Başkanı Seyfi Dingil ve çok sayıda vatandaş katıldı.