Etiket: Geçmişi

  • Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu: “Türk milletinin geçmişi sadece 100 yılla kaim değildir”

    Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Cumhuriyetimiz asla tarih ve geçmişinden bir kopuş değildir. Cumhuriyetimiz o geçmiş büyük medeniyet ve tarihimizin bir devamıdır” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Bursa’nın Kestel ilçesinde esnaf ziyareti ve Kestel Kültür Merkezi’nin açılışını yaptı. Çavuşoğlu’nun esnaf ziyareti yaptığı esnada Ayhan isimli engelli genç Çavuşoğlu’na sıkıca sarılıp “Allah sana para versin” diye dua etmesi burada bulunanları güldürdü.

    Türkiye 100 yıl önce kendi küllerinden doğduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Milletinin ortaya koyduğu mücadele ruhuyla ülkeyi Anadolu’yu kendisine yüz yıllardır vatan yapan ecdadına yaraşır bir şekilde vatandan kılmaya devam etmiştir. Ben gencecik insanımızdan en yaşlısına kadar bu vatanı bize emanet eden bu uğurda şahadet şerbetini içen gazi olup ta aramızdan ayrılan kim varsa hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün Cumhuriyetimizi kutlarken sadece Cumhuriyetle başlayan bir tarih değil daha önceki bin yıllık tarihimizin temelleri üzerine yeni ve modern bir anlayışla tesis edilen bir devlet anlayışı ile Cumhuriyeti kutlamamız gerekiyor. Türk milleti değerleri ve devlet zihniyetiyle çok köklü bir millettir. Türk milletinin geçmişi sadece 100 yılla kaim değildir. Türk milletinin geçmişi 2 bin yıl öncesine kadar kaim olan bir geçmişe sahiptir. Onun için biz 100 yıllık Cumhuriyetimizi kutlarken ve gelecek 100 yılımızı inşa ederken mutlaka geçmiş tarihimizin temelleri ve değerleri üzerinden yeniden yapılandırmayı ve gelecek nesillere bu mefhumu aktararak onların özgüven içerisinde ayaklarını yere sağlam basmak suretiyle gelecek yüz yılın Türkiye’sini kurmasını sağlamalıyız. Cumhuriyetimiz asla tarih ve geçmişinden bir kopuş değildir. Cumhuriyetimiz o geçmiş büyük medeniyet ve tarihimizin bir devamıdır. Ecdadımızın küllerinden yeniden doğarak o devam suretiyle gelecek nesillere ve bizlere emanet ettiği büyük bir devlettir. Onun için biz yapacağımız bütün etkinliklerde bu idrak ve mefhumu ön planda tutarak geleceğimizi iyi okuyarak inşa etmek durumundayız. Bazılarının ortaya çıkarak geçmişi yok saymalarına bu milletimiz hiç bir zaman için nezdinde karşılık bulmamıştır. Selçuklu da Osmanlı da Cumhuriyette bizimdir” şeklinde konuştu.

  • Bilal Erdoğan: “’Hayır’ Türkiye için statükoyu, geçmişi vaat ediyor”

    Kahramanmaraş Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) il binası ve öğrenci yurdu, vakfın Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan Bilal Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Erdoğan, “Bu milleti denize dökeceğini iddia edenler güya emperyalizmle savaştıklarını sanıyorlar” dedi.

    Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Haydar Bey Mahallesi Barbaros Caddesi’nde bulunan TÜGVA il başkanlığı binasının açılışına, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Kahramanmaraş AK Parti milletvekilleri, Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürü Doğan İnci, belde belediye başkanları ve vakıf üyeleri katıldı.

    Kur’an tilavetiyle başlayan programın ardından, Vali Vahdettin Özkan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç selamlama konuşmaları yaptı.

    Selamlama konuşmalarının ardından kürsüye gelen TÜGVA Genel Başkanı Emanet, yeniden güçlü Türkiye’nin kurulması için çalıştıklarını ifade ederek, “Gençliğimize hizmet etme aşkı ve inancıyla Türkiye’nin her ilinde adım adım büyüyoruz. Türkiye’de 81 il temsilciliğimizi açtıktan sonra 150 ilçemize atayarak Türkiye’de bin 500 ortaokul, 3 bin lisede çalışmalarımızı yürütüyoruz. Her üniversitede fakültelerden bölümlere kadar teşkilatlanıyoruz. Bizler yeniden güçlü Türkiye’nin kurulması için, gençlerimizin öz güveni yüksek, alanında uzman, donanımlı ve milli manevi duygularla yoğrularak gelişmesine inanıyoruz. Türkiye’nin önemli bir virajında inşallah 16 Nisan’da vereceğimiz ‘evet’ oylarıyla öncelikle bu gençliğin önünü açacak, sonra da inşallah bu mekanlarda dünyaya iyiliği, adaleti, hakkı yayacak nesiller yetiştirmek için çalışacağız” dedi.

    TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ise yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:

    “Kurtuluş Savaşı’nda bağımsızlığımızı kazanmak için Yunan’ı denize döktük. Arkadaşlar, gençler şimdi geçtiğimiz hafta bir denize dökme lakırdısı yaşandı duydunuz mu? Biz Yunan’ı denize döktüğümüzde, bu millet Yunan’ı denize döktüğünde, Yunan’ın arkasında emperyalist güçler vardı. Kendileri Anadolu’yu işgal edemediler. Kimler? İngiltere, Fransa, İtalya. Ne yaptılar ’bari Yunan’la bu işi yapalım’ dediler. Yunan’ı denize döktük. Emperyalist güçleri kovduk. Şimdi bu milleti denize dökeceğini iddia edenler güya emperyalizmle savaştıklarını sanıyorlar. Tamam da o zaman soruyorum. Neden siz Avrupa’da ‘hayır’ kampanyalarını yaparken bunlarla yan yana, kol kola, omuz omuza duruyorsunuz? Nasıl bir emperyalizmle mücadele bu? Bakıyorsun CHP zihniyetinin bir temsilcisi yanında PKK terör örgütüne yakın birisi, yanında DHKP-C terör örgütüne yakın birisi sağlarında sollarında Avrupa’nın faşist geleneğinden gelen maalesef temsilcileri.”

    Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bu ne cüret ki 15 Temmuz’un kahramanlığına ’kontrollü darbe’ diyebildiler. Gençler duydunuz mu kontrollü darbeyi? Nedir bu kontrollü darbe? Nedir biliyor musunuz? O adamları oraya kasetle, kumpasla kimler getirdiyse onların kontrolündeki darbe başka bir şey değil. Millete saygı duymayan, milletini sevmeyen, milletinin değerleriyle kavgalı onun için ’bu milleti denize dökeyim daha iyi’ diye düşünüyor. Onun için bu milletin kahramanlığını, bu milletin destanını küçümsüyor. Sen de bunun bir parçası olsaydın ya. Ama olamaz. Milletiyle barışık değil. Milletiyle kucaklaşamamış. Herhangi bir meşruiyet kanalıyla, herhangi bir halk desteğiyle gelmemiş ki geldiği yerlere. Hep oyunlarla, tezgahlarla, kumpaslarla yükselmiş.”

    16 Nisan referandum oylamasıyla ilgili de konuşan Erdoğan, ’hayır’ kararının statükodan ve geçmişten başka bir şey vaat etmediğini belirterek, “’Hayır’ Türkiye için nasıl bir gelecek vaat ediyor? Ne vaat ediyor? ’Hayır’ Türkiye için statükoyu, geçmişi vaat ediyor. ’Hayır’ Türkiye için yeni bir gelecek vaat etmiyor. Daha iyi bir gelecek vaat etmiyor. ’Hayır’ şunu demiyor; ’Hayır kullanın, Türkiye daha da güçlensin, daha da iyi olsun’ diyor mu? Demiyor. Nasıl desin. Öyle bir hayalleri yok Türkiye için. Hayır diyenler eski Türkiye’yi özleyen insanlar. ’Hayır’ diyenler ’işler Türkiye’de koalisyon yıllarında olduğu gibi olsun, ekonomik krizlerle boğuştuğumuz yıllar gibi olsun, darbecilere her an gün doğsun.’ Bunu mu istiyorlar değerli kardeşlerim” dedi.

  • Başkan Çelik Geçmişi Yad Etti

    Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, 1978 yılında mezun olduğu Merkez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Mezunlar Buluşmasına katıldı. Başkan Çelik hayatının temel taşı olan bilgileri lise yıllarında öğrendiğini belirtti. Başkan Mustafa Çelik, meslek liselerinin önemine de vurgu yaptı.

    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Merkez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde okul idaresi ve Mezunlar Buluşması’nın tertip komitesi tarafından karşılandı. Başkan Çelik, diğer mezunlar gibi girişte kaydını yaptırdı ve 1978 mezunu olarak yaka kartını aldı.

    Mezunlar Buluşmasına katılanlarla selamlaşan Başkan Mustafa Çelik, 1977-78 elektronik bölümü mezunu olduğunu belirtti ve kendi dönemlerinde bugünkü gibi okul servisleri ve yemek imkanlarının bulunmadığını dile getirdi. Yürüyerek okula gelip, okuldan sonra da yürüyerek babasının dükkanına gittiğini ifade eden Başkan Çelik, diğer mezunlarla eski günleri yad etti. Başkan Mustafa Çelik, tüm masaları gezerek mezunlarla sohbet etti, hatır sordu.

    Mezunlar Buluşması’nda konuşma yapan Okul Müdürü Selçuk Erdem, 1942 yılında, üç dalda 330 öğrenciyle eğitime başlayan okulun, bugün 3 bin 020 öğrencisi bulunduğunu belirtti.

    Tertip Komitesi adına konuşan 17. Dönem Milletvekili Mehmet Üner de okula ve teknik eğitime sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

    Okulun ilk mezunlarından Öğretmen Ömer Ustaoğlu ise oldukça duygusal bir konuşma yaptı ve gözyaşları içinde böyle bir etkinliğe katılmanın mutluluğunu dile getirdi.

    BAŞKAN ÇELİK MESLEKİ EĞİTİMİN ÖNEMİNİ VURGULADI

    Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik de konuşmasına Mezunlar Buluşması nedeniyle tertip komitesi ve okul idaresine teşekkür ederek başladı. Bu etkinliğin geleneksel hale getirilmesini öneren Başkan Çelik, “Okulumuzla her zaman kıvanç duydum. Analitik düşünebilme yeteneğini burada kazandık. Hem sonraki okul hayatımız hem de iş hayatımızın temel taşı burada aldığımız bilgiler oldu. Burada edindiğimiz bilgiler hayatta daha doğru kararlar almamızı sağladı. Bir dönem ideolojik kaygılarla devlet yönetiminde hakim olmuş grubun İmam Hatiplerin önünü kesme amacıyla yaptığı düzenlemeler nedeniyle teknik okulların da önü kesildi. O günden bu yana hala teknik okulları ayağa kaldıramadık. Son dönemde yapılan düzenlemelerle teknik okulların itibarı verilmiş oldu. Teknik okullarda, ara eleman eksikliğini giderecek eleman yetiştirirsek endüstrimiz daha başarılı olur. OSB ve diğer sanayi bölgelerinde hep ara eleman eksikliği hissediliyor” dedi.

    HAVYA ALDI, LEĞİM YAPTI

    Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik, konuşmaların ardından okulun bölümlerini tek tek gezerek verilen eğitimle ilgili bilgi aldı. Mezun olduğu Elektronik Bölümünü de ziyaret eden Başkan Çelik, üç bölümün birlikte yaptığı elektrikli otomobili inceledi.

    Başkan Mustafa Çelik daha sonra mezun olduğu bölümde havyayı eline alarak lehim yaptı ve sorular üzerine elektronik devrenin nasıl yapılacağını anlattı. Başkan Mustafa Çelik, öğrenciler tarafından yapılan sumo güreşçisi robotları da izledi.

  • Beşik Kertmesinin Geçmişi 4 Bin Yıl Öncesine Dayanıyor

    Kayseri’de, Anadolu’nun 4 bin yıllık geçmişine ışık tutan Kültepe Kaniş Karum harabelerinde çıkan tabletlerde, beşik kertmesi davasının zaptı ortaya çıktı.

    Kayseri’ye 21 kilometre uzaklıkta bulunan ve uzun bir süredir devam eden Kültepe Kaniş Karum kazılarında çıkan tabletler Anadolu’daki 4 bin yıllık uluslararası ekonomik, siyasi, toplumsal ve kişisel bilgileri aydınlatmaya devam ediyor.

    Kültepe Kaniş Karum’da 68 yıldır sürdürülen kazılara başkanlık eden Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Bu tabletlerde ekonomik, siyasi, toplumsal ve hatta kişisel bilgiler, bugünkü Arapça’nın atası olan Akadça’nın Assur lehçesiyle ve çivi yazısıyla yazılmıştır.

    Şimdiye kadar bulunan 23 bin 500 tablet, eski dünyanın en büyük ve kapsamlı özel şahıs arşivlerini oluşturması ve tüm dünyanın hafızası olması nedeniyle, 2014 yılında UNESCO tarafından, ‘Dünya Belleği Kütüğü”ne’ kaydedilmiştir. Kültepe tabletleri Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Kayseri Müzesi’nde korunmaktadır” dedi.

    Prof. Dr. Kulakoğlu, “Kültepe tabletleri içinde bir nişan akdi konusunda yazılı bir kontrat ele geçmemiştir. Anlaşılan nişan aileler arasında akdedilmekte ve herhangi bir yazılı belge gerekmemekteydi. Elimizde bir nişanın bozulduğunun resmi bir belge ile tespit edildiği hakkında bir mahkeme zaptı bulunmaktadır” dedi.

    Prof. Dr. Kulakoğlu, kazılarda çıkan tabletteki mahkeme zaptında yazılanları şu şekilde anlattı:

    “…..Ahu-waqar ve Zuba şahit olarak bizi tuttular ve Ahu-waqar Zuba’ya şöyle dedi:

    “Kız kardeşim artık büyüdü (evlilik çağına geldi), buraya gel ne Kaniş şehrinde kız kardeşimi eş olarak al (onunla evlen).

    Zuba şu cevabı verdi:

    “Kız kardeşin orada otursun”.

    Ahu-waqar şöyle konuştu:

    “Kaniş şehrinde kız kardeşim hakkında koloni mahkemesinin kararını ver. Sen uzakta bir yerde bulunuyorsun. Kız kardeşim ne zamana kadar Kaniş şehrinde beklesin?”

    Zuba şöyle cevap verdi:

    “Git! Kız kardeşini gönlünün istediği yere (kimseye) kocaya ver.”

    Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Bu mahkeme zaptına göre genç kızın erkek kardeşi, herhalde ağabeyi Ahu-waqar, davalı olan Zuba’yı kız kardeşi ile mahkeme huzurunda evlenmeye davet etmiştir. Çünkü genç kız artık büyümüş, evlilik çağına ulaşmıştır. Kızın erkek kardeşinin bu zorlaması, genç kızın davalıya, daha küçük yaşta iken, herhalde çocukluk çağında, söz verilip nişanlandığını açık olarak ortaya koymaktadır. Genç kızla nişanlanmış olan erkek de herhalde çok genç bir kişi idi. Şimdi onun evlenmekten çekinmesi, zorlanınca da evlenmekten vazgeçmesi böyle yorumlanabilir.

    Anılan mahkeme zaptında erkeğin mahkeme huzurunda sözlü bir beyanı başka bir deyimle evlenmekten vazgeçmesi aradaki nişanın bozulmasına yeterli olmuştur.

    Tabletlerde geçen ’kız büyüdü’ ifadesi, küçük yaştaki kız ve erkeklerin evlenmelerine müsaade edilmediğini, diğer taraftan Anadolu’da bazı bölgelerde hala yaşamakta olan beşik kertmesi adetini akla getirmektedir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Kulakoğlu, “Tabletler 23 bin yıl civarında bir zamana dayanıyor. Kültepe’de çıkardığımız eserler 50 binden aşağı değil. Anadolu tarihinde en büyük merkezlerinden birini kazıyoruz, bunun da tanıtımını yapmak istiyoruz. 25 bine yakın tablet var. Bu tabletler doğal olarak çok zengin konulara sahip. UNESCO listesinde dememizin en büyük nedeni de bu tabletlerin herhangi bir şekilde kraliyet ve sarayın bir arşivi olmaması. Bunlar aynen bugünkü Kayseri’deki gibi özel tüccarların arşivi. Bugün bir ticari büroda muhasebesinde, arşivinde ne varsa bizim Kültepe’deki tüccarlar evleri de aynı şekilde o arşivlerle dolu. Tüccar arşivi olduğu için bu tabletlerde ekonomik, ticari konular, alacak-verecek listesi var. Bunların yanında düzenli olarak tüccarın yaptığı ödemeler kaydedilmiş. Bunlar başlık parası, kan parası, vergileri gibi şeyleri de öğreniyoruz. Dönemin ekonomik yapısında para olarak kullanılan bakırın, altının değerini de öğreniyoruz. Kültepe tabletleri sadece Anadolu tarihini değil, Mezopotamya ve Suriye’nin de tarihini aydınlatıyor. Bu özel arşivlerin özelliği budur” şeklinde konuştu.

  • MHP’li Aydın: “47 Yıl Geçmişi Olan Bir Siyasal Hareketin Türkiye’yi Yönetmesinin Hakkı Olduğunu Düşünüyoruz”

    MHP’li Koray Aydın, “Milliyetçi Hareket Partisi gibi 47 yıl geçmişi olan bir siyasal hareketin Türkiye’yi yönetmesinin hakkı olduğunu düşünüyoruz” dedi.

    Çeşitli temaslarda bulunmak üzere akşam saatlerinde Kayseri’ye gelen Koray Aydın, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye’nin beklediği ve özlediği Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortaya çıkması yönünde birikimlerini ortaya koyarak ve tabanla bütünleşerek bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetmeye gayret ettiklerini dile getiren Aydın, “Bu artık sadece Milliyetçi Hareket Partisi’nde süren yeniden yapılanma sürecini aşmış, bunun yerine Türk Milleti’nin de istediği gelecek arayışı içerisinde olduğu bir yapı haline dönüşmüştür. Şöyle diyebiliriz, herkesin gözü Milliyetçi Hareket Partisi’nde. Biz de bu sürecin sağlıklı işlenmesine ve partinin doğru konumunu alarak Türkiye’nin beklediği ve özlediği Milliyetçi Hareket Partisi’ni ortaya çıkması yönünde birikimlerimizi ortaya koyarak ve tabanımızla bütünleşerek bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun son zamanlardaki söylemlerinin hatırlatılması üzerine Aydın, “Herkes düşüncesini özgür bir ortamda söylemelidir. Bunun dili önemlidir, üslubu önemlidir, parti geleneklerine dayalı bir tarzda ifade edilmesi önemlidir. Dolayısıyla onların söyleyiş tarzı da hepsine uygun biçimdedir. Bunun tabanımız tarafından da doğru algılandığını düşünüyorum. Bunlara şimdiden ‘kaka’ dememek lazım, bunu sindirip kabul etmek lazım. Çünkü herkesin arayışı daha iyi, daha güzeli, daha mükemmeli yakalamak üzerine. Herkes iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Arada çatlak sesler çıksa da birbirimizi anlayacağımızı ümit ediyorum. Bu kültüre alışmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi gibi 47 yıl geçmişi olan bir siyasal hareketin Türkiye’yi yönetmesinin hakkı olduğunu düşünüyoruz. Türk Milliyetçiliği fikir sistemi halkın değerleri üzerine oturmuş bir fikir sistemidir. AK Parti’nin de devri kapandı. Artık bir değişikliğe ihtiyaç var. O değişikliğin adresi de inşallah Milliyetçi Hareket Partisi olacak” diye konuştu.

    BAHÇELİ İLE GÖRÜŞME TALEBİ OLACAK MI?

    Gazetecilerin diyalog çözümü için Bahçeli ile görüşme talebinin olup olmayacağını sorması üzerine Aydın, “Önce kongrenin yapılması ile ilgili bir gayret var. O gayretin 8 Nisan’da mahkeme kararıyla gün yüzüne çıkması halinde yeni başlayacak süreç içerisinde herkes birbiriyle görüşmelidir. Demokrasinin gereği konuşma, uzlaşmadır. Bunu doğru zeminde, kurallara bağlı olarak ifade ediş biçimini yakalarsak hem Türk demokrasisi hem de parti içi demokrasisi olarak kazançlı çıkarız” diye konuştu.

    MHP genel başkan adaylarının 3 kişi ile sınırlı olacağını düşünmediğini dile getiren Aydın, şunları kaydetti:

    “Kongrenin yapılması yönünde ortak çalışma bugüne kadar yapıldı. Bu da doğal bir gelişmedir. Ama eğer kongre kararı olursa Milliyetçi Hareket Partisi gibi Türkiye’ye talip olan bir siyasal harekette daha çok başkan adayı olacağını düşünüyorum. Bunun 3 kişi ile sınırlı olacağını düşünmüyorum. Ama bu da bir zenginliktir, ne kadar çok fazla aday olursa katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Çünkü bu fikri zenginliğe herkesin ortaya bir şeyler çıkartarak bu yarışın içerisine girmenin partimizin kökleşmesi ve daha sağlam bir zemine oturması bakımından hayırlara vesile olmasını düşünüyorum.”