Etiket: Geçmiş

  • Giray Bulak: “Kupa henüz geçmiş değil”

    0 kazandıkları Çaykur Rizespor maçı sonrası, “Sonuçta bugün birinci ayağı geçtik, bir de bunun ikinci ayağı var” dedi.

    Ziraat Türkiye Kupası 5. Tur ilk karşılaşmasında Balıkesir Baltok deplasmanda Çaykur Rizespor’u 2-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından açıklama yapan Balıkesir Baltok Teknik Direktörü Giray Bulak, iki takımın da amacının kupa olmadığını dile getirerek, “İki takımın da iyi oynayabileceği bir maç olacağını düşünmüştüm ve öyle de oldu. Daha çok biz topu Rizespor’a vererek kontrollü oynadık. Geçiş futbolunu iyi biliyoruz. İyi pas yapabilmemiz de bizim özelliğimiz zaten. Kupa iki takımın da amacı değil. İki takımın da amacı bulundukları ligde korunaklı yerde olabilmek. Dolayısıyla onlar da bugün düşünerek oynadı. Kupa henüz geçmiş değil. Sonuçta bugün birinci ayağı geçtik, bir de bunun ikinci ayağı var. Bugün oynadığımız tempolu oyun bizi mutlu etti. Bizim 18 kişilik bir kadromuz var. Birbirimize tutunarak uçmaya çalışıyoruz. Hem kupada hem ligde 18 kişilik kadromuz ile devam ediyoruz. Rizespor’a bundan sonra başarılar diliyorum. Amaları olan Süper Lig’de kalmayı başarabilirler. Bizim ekonomik sıkıntılarımız zorluklarımız var. Geçen seneden transfer yasaklıyız, bu sene transfer yasağımız var. Herkes güçlenirken biz yine transfer yapamayacağız ve bu dar kadro ile ligin sonunu bekleyeceğiz” dedi.

  • Ormana atılan tarihi geçmiş ürünlerin tüketildiği ihbarı jandarmayı alarma geçirdi

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde ormanlık alana atılan son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin çocuklar tarafından tüketildiğini tespit eden jandarma, içecekler kaldırılıncaya kadar başında bekledi. Jandarma faturalardan yola çıkarak çöpleri ormanlık alana atanları bulmaya çalışıyor.

    Manavgat ilçesinde Sarılar Mahallesi Kır mevkiinde ormanlık alana atılan yüzlerce koli son kullanma tarihi geçmiş içeceğin, mahallenin çocukları ve bazı vatandaşlar tarafından içilmesi endişeye sebep oldu. Traktör römorklarında getirilerek atıldığı öğrenilen meyve suyu, enerji içeceği, maden suyu ve alkollü içecekler çevre sorununun yanında insan sağlığını da tehdit eder duruma geldi.

    İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri, meyve sularının çocuklar tarafından tüketildiğini belirleyerek belediye zabıta ekiplerini bilgilendirdi. İçeceklerin özellikle çocuklar için büyük tehlike arz etmesi nedeniyle kaldırılması konusunda ısrarlı davranan jandarma ekipleri, hava kararmasına rağmen iş makinelerinin içecekleri kamyonlara yükleyip imha için götürünceye kadar olay yerinden ayrılmadı. Diğer taraftan içeceklerin bırakıldığı yerde çuval içerisinde çok sayıda kesilmiş kaz kafası, derisi ve iç organlarının bulunması da dikkat çekti.

    Faturalardan yola çıkılıp firmalara ulaşılıyor

    Jandarma ve zabıta ekipleri içecekler arasında bulduğu fatura ve diğer belgelerden yola çıkarak içeceklerin ait olduğu firmayı bulurken, firma yetkilileri depoyu başka bir firmaya kiraladıklarını, içeceklerini buraya kendilerinin bırakmadığını dile getirdi. Zabıta ekipleri tarafından atıklarla ilgili yasal işlemlerin yapılacağı bildirildi.

  • Ormanlık alanı günü geçmiş ürünlerle çöplüğe çevirdiler

    Antalya’nın Kepez ilçesinde ormanlık alana giden bir avcı, gördüğü çöp yığınları karşısında hayretler içerisinde kaldı. Kimliği belirsiz kişilerin, çok sayıda günü geçmiş malzemeyi ormanlık alana bırakıp kaçtığı ortaya çıkarken sera atıklarının da atıldığı ormanlık alan adeta çöp yığınlarına döndü.

    Antalya’nın Kepez ilçesinde bulunan bir ormanlık alana hafta sonu ava giden avcı Ferdi İner, ormanlık alan içerisinde gördüğü çöp yığınları ile hayretler içerisinde kaldı. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı modern çöplüğün ve geri dönüşüm tesisinin de yakınında bulunan ormanlık alan içerisine gelen kimliği belirsiz şahıslar veya firmalar, son kullanma tarihi geçmiş ürünleri çöplüğe götürüp atmak yerine ormanlık arazi içerisinde boş alanlara bırakarak kaçtı. Çok sayıda günü geçmiş ürünün atıldığı ormanlık alan adeta çöp yığınlarına döndü. Antalya’nın en güzel ormanlarının bulunduğu mevkide manzaranın hoş olmadığını belirten ve tepki gösteren avcı Ferdi İner, “Geçen pazar günü ava gelmiştim. Burada gördüğüm manzara karşısında hayretler içerisinde kaldım. Doğamızın bu şekilde kimliği belirsiz kişiler tarafından kirletilmesine gönlüm razı olmadı” dedi.

    “Manzara çok kötü”

    Kötü manzaralar ile karşılaştıklarını belirten İner, “İnsanlar neden bu kadar duyarsız kalıyor. Güzelim ormanların bu şekilde kirletilmesinin kimseye bir katkısı olmaz. Yazıktır, günahtır. İnsanlarımız buraya piknik yapmak için geliyor. Doğa ile iç içe yaşamak için geliyor. Temiz hava almaya geliyorlar. Bir insan olarak üzülüyorum. Bu çöpleri bırakanların cezalandırılmasını istiyoruz. Fide atıklarının da atıldığını görüyoruz. Çöp bırakılan alan belediyenin çöplüğüne 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor” ifadelerini kaydetti.

  • Fotoğrafın çınarından geçmiş ve günümüz fotoğrafçılığı

    Cumhuriyet tarihinin önde gelen sanatçılarından olan ve fotoğraf dalında tek devlet sanatçısı unvanını elinde bulunduran usta sanatçı Ozan Sağdıç, günümüz fotoğrafçılığını anlattı.

    1950’li yıllardan günümüze kadar Türkiye’nin dört bir köşesinden tarihi belgeleyen ve estetik değeri yüksek fotoğraflar çeken ünlü fotoğrafçı Ozan Sağdıç, fotoğrafçılığın gittikçe değer kazanan bir alan olduğunu belirtti. Zamanın ve estetiğin en büyük taşıyıcısı olan fotoğrafın artık bir sanat dalı olduğunu ifade eden Sağdıç, döneminin fotoğrafla ilgisini, günümüze kalan mirasını ve fotoğrafın genç kuşağını değerlendirdi.

    Fotoğrafın kendilerinden bir kuşak öncesine kadar uzmanların işi olduğunu söyleyen usta fotoğrafçı Ozan Sağdıç, “Fotoğrafla uğraşan bir kitle vardı ancak fotoğraf makineleri yaygın değildi. Meraklı olan ve birazcık da parası olan amatörler vardı gerçi ama yaygın değildi. Sonra fotoğrafın bir sanat olarak değerinin olduğunun farkında değildi hiç kimse. Stüdyolarda aile fotoğrafı çekmek, vesikalık çekmek gibi fotoğraf bir zanaat olarak görülüyordu” diyerek zanaat olgusunun gün geçtikçe değiştiğini belirtti.

    Sağdıç, “Zamanla bir taraftan fotoğraf gazeteciliğinin dünya çapında yükselmesi; diğer taraftan fotoğrafla sanat yapılabileceğinin anlaşılması ve bunun yaygınlaşması, bizden itibaren bizi takip eden kuşakları da uyandırdı. Bunların iç içe olmasından dolayı fotoğraf sanatı bizde yanlış olarak oturtuldu, çünkü ‘fotoğraf’ tek başına sanat değil. Fotoğrafla her türlü işi yapabilirsin, dişçiler diş fotoğrafı çekiyor, tespit için trafik kazasında kazanın fotoğrafı çekiliyor, insanlar gidiyor stüdyoya poz veriyor vesikalık çekiliyor gibi bir ihtiyacı gideren iş aslında, bir vasıta. Sonradan fotoğrafla yapılan bir sanat doğdu, plastik sanatlar gibi ayrı bir kol oldu. Bu yüzden fotoğraf sanatı değil, sanat fotoğrafı dememiz daha doğru olur” dedi.

    “Ben çekseydim diye özendiğim bile oluyor”

    Türk fotoğrafçılığının temellerinin atıldığı ve önemli miraslarının oluştuğu dönemle ilgili konuşan usta sanatçı, “Bizden önce kendini bilen iki elin parmağı kadar fotoğrafçı vardı. 1950-60 kuşağında dünya ile paralel olarak bir uyanma oldu. Sonra teknolojinin de günden güne gelişmesi ve sanat fotoğrafına daha büyük olanaklar sağlamasıyla birlikte 50- 60 kuşağından biraz ilham alarak ve dünyadaki gelişmelere paralel olarak çok iyi fotoğrafçılarımız yetişti. Hala bakıyorum gençlere ve hayran oluyorum, keşke bunları ben çekseydim diye özendiğim bile oluyor. Bütün dünya çapında fotoğraflara baktığımız zaman da Türkiye’de yetişen fotoğrafçıların epey değerli sayılacak işleri çıkıyor. Böyle olması sevinç veriyor bana. Ülkemizin onurunu yükseltecek bir düzeyde olmamız sevinç verici” diyerek Türk fotoğrafçılığın geldiği noktayı takdir ettiğini ve gurur duyduğunu belirtti.

    “İleride dünyanın sayılı ülkelerinden biri olabiliriz”

    Ozan Sağdıç, sanat fotoğrafında ruhun ve kişiliğin önemli bir nokta olduğuna vurgu yaparak, “Fotoğrafta özel bir durum var, biraz kendi ruhunu ekleyecek, başka işlerden farklı olarak bir kişilik ortaya koyacak eserler olması lazım. Baktığınız zaman ‘Aa bu filancanın fotoğrafı’ diyebilesiniz. Ara’nın fotoğrafları ‘Bu Ara Güler’ dedirtiyor, benim fotoğraflarımda da ‘Bunu ancak Ozan Sağdıç çekmiştir’ gibi bir düşünce uyanıyor. Tıpkı bunlar gibi yapılsın diye değil, aksine kendi kişiliğini ortaya koyacak kişilikler çıkması lazım. Bu yolu yakalayabilirsek, ileride dünyanın sayılı ülkelerinden biri olabiliriz. Bizde bu potansiyel var” ifadelerini kullandı.

  • Başkan Özakcan’dan Muhtar Aydemir’e geçmiş olsun ziyareti

    Efeler Belediye Başkanı M. Mesut Özakcan, İstiklal Mahallesi Muhtarı Hüsamettin Aydemir’i tedavi gördüğü hastane ziyaret etti.

    Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bir süredir Aydın Devlet Hastanesi’nde tedavi altında tutulan İstiklal Mahalle Muhtarı Hüsamettin Aydemir’i Efeler Belediye Başkanı M. Mesut Özakcan yalnız bırakmadı. Aydemir’i hastanede ziyaret eden Başkan Özakcan, geçmiş olsun dileklerini iletti.

    Başkan Özakcan’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Muhtar Aydemir, “Başkanımız tüm muhtar arkadaşlarıma her zaman yanınızdayım diyordu. Kendisi her zaman bize bir telefon kadar yakın oldu, mahallelerimizin sorunları ile yakından ilgileniyor. Beni de hastanede ziyaret ederek bu sözünü yerine getirmiş oldu” diye konuşarak ziyaretinden dolayı teşekkür etti.

    Başkan Özakcan’a ziyareti sırasında Başkan Vekili Halis Günday ve Aydın Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Refik Kunt eşlik etti.