Etiket: Geçmemiz

  • Hamza Hamzaoğlu: “Kazanan takım hüviyetine geçmemiz lazım”

    Hamza Hamzaoğlu: “Kazanan takım hüviyetine geçmemiz lazım”

    Büyükşehir Belediye Erzurumspor Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu, takımın kimlik değiştirerek kazanan bir takım hüviyetine geçmesi gerektiğini söyledi.

    BB Erzurumspor Süper Lig’in 26. haftasında sahasında karşılaşacağı Trabzonspor maçı hazırlıklarını Kazım Karabekir Stadyumunda taraftara açık antrenmanla sürdürdü. Yaklaşık 2 bin taraftarın ilgi gösterdiği antrenmanda taraftarlar ellerindeki meşalelerle takımını destekledi. Antrenman sonrasında açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu eleştiriye değil desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade ederek, “Zor bir durum da olduğumuz gerçek ama başaramayacağız diye bir şey yok. Takımın taraftarına ve tüm dinamiklerine ihtiyacımız var. Şu an da eleştirme zamanı değil, birlik olma zamanı hep birlikte başaracağız. Önümüzde Trabzonspor maçı var, hatalarımızı düzeltip kendi taraftarımızı arkamıza alıp, galibiyete odaklanacağız. Eğer bunu başarırsak önümüzün açıldığını göreceğiz ” dedi.

    “Yeni bir oyun anlayışına geçmek istiyoruz”

    Hamzaoğlu takımının Trabzonspor maçından galip ayrılarak milli takım arasına moralli girmesini istediğini belirterek “Her futbolcumuzdan maksimum verim almamız lazım. Bütün futbolcularımıza ihtiyacımız var. Trabzonspor maçında iyi bir skor alırsak milli maç arasına iyi girip ve o arayı iyi değerlendireceğiz. Sezon başından beri ben Erzurumspor taraftarını takip ediyorum. Bu taraftar başarılı olmak istiyor bizde hep birlikte başaracağımıza inanıyoruz. Yeni bir oyun anlayışına geçmek istiyoruz. Takımın bir kimlik değiştirmesi gerek bizim kazanan takım hüviyetine geçmemiz lazım” şeklinde konuştu.

    Kazım Karabekir Stadyumu’nda Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu yönetiminde gerçekleştirilen antrenman yaklaşık 1.5 saat sürdü. İdmanda koşu ve ısınma hareketlerinin ardından dar alanda pas çalışması yapan mavi-beyazlı ekip, son bölümde ise taktik çalışma yaptı.

  • Bilgiç: “Liseden itibaren meslek sahibi olabilecek yapılanmaya geçmemiz lazım”

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, liseden itibaren meslek sahibi olabilecek eğitim yapılanmasına geçilmesi gerektiğini söyledi.

    Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda üniversite-sanayi işbirliği konuşuldu. Samsun TSO Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı Davut Altan Meclis Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıya katılan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, üniversite-sanayi işbirliği ile birlikte mezun olan öğrencilerin yeterliliği hakkında açıklamalarda bulundu.

    Murzioğlu: “Üniversite ve oda işbirliğiyle ülkemiz kazanıyor”

    İki toplantı arasında izahat veren Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “2009 yılında başkan seçildikten sonra bir ortaklık kültürü geliştirdik. Bu ortaklık içerisinde OMÜ de bizlerle beraber hareket etti. Samsun’a beraber hizmetler kazandırdık. OMÜ her zaman yanımızda durdu. Teknopark, Lojistik Merkez, Samsun Fuar ve Kongre Merkezi ile Kalibrasyon Laboratuvarında OMÜ ile birlikte hareket ediyoruz. Yeni hizmet binamızı da yılbaşında bitirmeyi planlıyoruz. Samsun’a 100 sene hizmet edecek bir oda binasını hizmete geçireceğiz. Bu binada helikopter pisti de olacak. Sektörlere yönelik Uluslararası Rekabeti Geliştirme Programı (UR-GE) çerçevesinde ihracatın gelişmesi için yaptığımız projelerimiz var. Gıda, medikal, mobilya ve eşya sektöründe yurt dışında fuarlara katıldık. Bu fuarlarda Samsun’da üretilen ürünleri sergiledik. Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyum Koordinatörü olarak hizmet vermekteyiz. Uluslararası işbirlikleri kurmak isteyen KOBİ’lere ve büyük firmalara hizmet eden dünyanın en büyük ağının bir paçasıyız. Trabzon-Sinop arasındaki bölgeye hizmet veriyor. Türkiye’de 7 bölgede uygulanıyor. Bizim bölgedeki tek koordinatör oda da Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak hizmet veriyor. Türkiye’de 20 ilde olan Avrupa Bilgi Merkezinden birine sahibiz. Amacımız ticareti, sanayiyi ve üretimi arttırıcı hizmetler vermek” dedi.

    Rektör Bilgiç: “250 öğrenci bir dönemini işte çalışarak geçirecek”

    Bu sene 250 öğrencinin işte çalışarak mezun olacağının altını çizen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ise, “Biz insan yetiştiriyoruz. İş insanları da istihdam oluşturarak bu insanlara iş kapısı oluyor. Bu doğal ortaklığın dışında resmi ortaklıklarımız da var. Mezun ettiğimiz öğrencilerin ellerine birer diploma vererek, diplomalı sayısını arttırmaktan gurur duyacak durumda değiliz. Bu bize de size de yetmez. Diploma verdiğimiz kişilerin piyasanın beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahip olmaları gerekir. Bu da sadece bizim sınıflardaki derslerle gerçekleşmez. Gelişmiş ülkeler müfredatlarını ihtiyaca göre ayarlar. Biz de özellikler mühendislik fakültesi ve meslek yüksekokulları başta olmak üzere iş yeri eğitimlerini arttırdık. Bu sene 250 öğrencimiz iş yeri eğitimi ile eğitimini tamamlayacak. Yani en az 1 yarıyılını kendi alanlarındaki iş yerinde çalışarak geçirecekler. Bu da diplomalarına işlenecek. Biz bunu bütün alanlarda yaygınlaştıracağız. Bununla birlikte öğrencilerin sahaya çıkmadan önce güvenlerini sağlamaları açısından gerekli bir durum. Onların yetişmesine de katkı sağlayacağını düşünüyorum. Şu anda bunu sınırlı sayıda yapabiliyoruz. Mecburi hale getirebilmemiz için sahada uygun iş yerlerinin de var olduğunu görebilmemiz lazım. Bu sayı artarsa çevre iller ve uzak iller de bu işin içine katılabilir. 2 kurumun bu işbirliğinde ülkemize faydalı bir sonucun çıkması sağlanacak” diye konuştu.

    “Herkes lisans mezunu olacak diye bir şart yok”

    Herkesin lisans mezunu olmaması gerektiğini vurgulayan Bilgiç, şunları söyledi:

    “Dünyada gelişmekte olan ülkelerde belirli bir şekilde, diplomaya sahip olma ihtiyacı çok hissediliyor. Bunun da lisans diploması olması isteniyor. Bugün Türkiye’de fakültelerin sahip olduğu öğrenci sayısı 8 milyon civarında. Almanya’da 3 milyon öğrenci var. Bunun da büyük çoğunluğu meslek yüksekokulu düzeyinde. Bizde hem toplumun böyle bir beklentisi söz konusu hem de devletimizin sanki bunun tamamını karşılamak mecburiyeti varmış gibi bir durum söz konusu. Tamamen üniversiteler, fakülteler öğrenci dolacak. Herkesin elinde bir fakülte diploması olacak. Bir alanda diplomalı birisini aradığınızda sadece diplomanın yetmediğini çok iyi biliyoruz. Bir makine mühendisi aradığınızda birçok makine mühendisi karşınıza çıkıyor. 50 mühendis karşınıza çıktığında 50 mühendisin de yetersiz olduğunu görebiliyorsunuz. O kadar çoğalma ve eksik yetişme söz konusu ki sadece mühendislik diplomasına sahip olmanın kendisini bir iş sahibi yapmak için yeterli olduğunu düşünen öğrencilerimiz var. Diğer bütün fakülte mezunlarımızın genelinde böyle bir tutum var. Diplomayı eline alıp bunun yeterli olduğunu düşünüyorlar. Diploma ile iş bulmanın garantisi olduğunu düşünüyorlar. Böyle tuhaf bir çelişkiler yumağı içerisindeyiz. Oysaki bizim meslek sahibi insana belki de lise ve önlisans düzeyinde daha çok ihtiyacımız var. O düzeyde bir yapılanmayı gerçekleştiremediğimiz için normal lise yapılanması çok fazla. Buradan mezun olan bir insanın tornavida ile bile yapabileceği bir iş yok. Ampul değişme ihtimali bile neredeyse yok. Lise mezunu bir kişinin fakülte diplomasına sahip olmak için beklentisi söz konusu olduğunda müthiş bir talep var. Arz bunu karşılayamıyor. Bu sefer habire üniversitenin fakülte sayısını arttırıyoruz. Bunların mezunlarının önemli bir kısmının da yeterlilikle ilgili sorunu olduğuyla ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Lise yapılanmasından itibaren meslek sahibi olabilecek yapılanmaya geçmemiz lazım.”

  • Özen: “Süper Lig İçin 10 Takımı Geçmemiz Gerek”

    Göztepe’nin yeni Teknik Direktörü Önder Özen, sarı-kırmızılı kulübe karşı büyük hayranlık duyduğunu söyledi. Özen, ilk olarak Denizlispor maçına odaklanmaları gerektiğini belirterek, “Direkt çıkmak için 10 takım, Play-off hattı için de birkaç takımı geçmemiz lazım ve 7 maçtır kazanamıyoruz” dedi.

    Göztepe’den teklif aldığı zaman oldukça heyecanlandığını belirten sarı-kırmızılı ekibin yeni Teknik Direktörü Önder Özen, “İlk teklif geldiği zaman çok mutlu oldum. Benim Göztepe’ye çok büyük bir hayranlığım var. Bunu herkes söyleyebilir ama ben bir hikayeyle de destekleyebilirim. 2010-2011 sezonunda ben 2. ligde antrenörlük yaparken Göztepe ile aynı gruptaydık. Ligin 11. haftasında, hafta arasında Alsancak Stadı’nda bir maç oynadık Göztepe’ye karşı. Hafta içi olmasına rağmen stadyum tamamen doluydu. Stada girdiğimiz andan itibaren büyülendim. 2. ligde, hafta arası maçı olmasına rağmen tamamen dolu bir tribün karşısında oynamak beni çok etkiledi. Temposu çok yüksek bir seyirci vardı. O gün içimden ‘Allah’ım nasip et, bir gün şansım olsun ben bu kulüpte çalışayım’ demiştim. O yüzden Göztepe’den teklif gelince çok heyecanlandım. Böyle büyük kulüplerden teklif almak çok özel bir durum” dedi.

    “BÜYÜK MESAJLAR VERMEYİ DOĞRU BULMUYORUM”

    “Bir büyük kulüpte görev yapıp, başarılı olup, camia ile bütünleşerek oralıymış gibi anılmak bana göre gerçek şampiyonluk demektir” diyen Göztepe Teknik Direktörü Önder Özen, “Ben çok isterim ki insanlar beni Göztepeli olarak ansın, ismimin önünde Göztepe ismi olsun” ifadelerini kullandı.

    İlk olarak Denizlispor maçına odaklanmaları gerektiğini belirten Özen, “Süper Lig’in en büyük favorisi’ haberleriyle başlanılan ligde şu an 11. sıradayız. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekiyor. Direkt çıkmak için 10 takım, Play-off hattı için de birkaç takımı geçmemiz lazım ve 7 maçtır kazanamıyoruz. Bu haldeyken büyük mesajlar vermeyi doğru bulmuyorum çünkü bugüne kadar kimse büyük mesajlar vermemesine rağmen ‘Göztepe favori’ şeklinde bir algı oluşmuş. Bu maçta galibiyete 3 puan veriyorlar. Biz bu 3 puanı alalım, ilk olarak benim hedefim bu. Eğer biz buna inanırsak tribüne baktığımızda o inanca sahip olmuş, enerjisi yüksek Göztepe taraftarını da orada görmek isteriz” dedi.

    Taraftarla birlik olmanın önemine de değinen Özen, “Kovalamaya değer hedeflerimiz var, sahaya Göztepe’nin forması çıkıyor ve herkes bunu en doğru şekilde temsil etmek zorunda. Biz hedefleri kovalamaya hazırız, taraftarımız da bunu cuma akşamı görecektir. Umarım cuma akşamı taraftarla olan görüşmemiz iyi geçer ve bizim hazır olduğumuza inanırlar. Biz de onların arkamızda olduklarını hissederiz ondan sonra el ele verir yürür gideriz” diye konuştu.