Etiket: Geçirmek

  • (Özel Haber) Vakit Geçirmek İçin Gitti, Dükkan Sahibi Oldu

    Eskişehir’de yıllar önce vakit geçirmek için eşinin torna dükkanına giden ve zamanla işi öğrenip meslek sahibi olan 51 yaşındaki Türkan Karadağ’ın emekli olduğu tornacı dükkanında, Anneler Günü kutlandı.

    Yaklaşık 20 yıl önce, doktorlar tarafından hala belirlenemeyen bir hastalığı yüzünden sürekli baygınlık geçiren Türkan Karadağ, eşi Rıdvan Karadağ tarafından hastalığı dolayısıyla evde tek kalmaması için çalışanlara çay ve yemek yapması için dükkana götürüldü. Torna dükkanında uzun süre geçirdikten sonra basit işler üzerinde çalışmaya başlayan Karadağ, bir süre sonra ise torna, kaynak ve taşlama gibi diğer işleri de yapmaya başladı. Eşinin sağlık güvencesi yapmaya başlamasıyla birlikte meslek sahibi olan Türkan Karadağ, bir süre sonra kocasının dükkanı üzerine yapması ile vakit geçirmek için gittiği iş yerinin yasal sahibi oldu. Yaklaşık 16 yıldır eşi ve oğlu ile birlikte çalışan Türkan Karadağ, kendi iş yerinden emekli oldu. İş yerinin kendine devredilmesi ve emekli olmasının eşi ve oğlunun kendine en büyük hediye olduğunu ifade eden Karadağ, “Benim hastalıklarım başladı. Hastalandıktan sonra işte ben tarlaya gitmeye kalktım işe. Eşim de dedi; sen tarlaya gidip ne yapacaksın, oralarda düşeceksin, bayılacaksın, hasta olacaksın gel bize çay yap dedi. Çay işi yapmaya geldim. Ondan sonra çay yaparken, onu ellerken bunu ellerken geçivermiş yıllar. İlaç kullandım 10-11 yıl kadar. İlaçlarda artık fayda etmemeye başladı. İyiyim yine elhamdülillah. Moral düzeltmeye yapmış, öyle söylüyor, benim üzerime yaptı. O zamanlar askere gittiler, küçüklerdi çocuklar birde başladığımda. Baya küçüklerdi hastalığım başladığında. Bu dükkanı benim üzerime yapmaları, hem eşimin hem oğlumun bana yani bir nevi hediye” şeklinde konuştu.

    “HEPSİNİ BAKA BAKA ÖĞRENDİM”

    Tornacı dükkanında yaptığı işin ağır olduğunu ancak kadınların tüm zor işlerin altından kalkabileceğini vurgulayan Karadağ, şu an yaptığı işleri de ustaları izleyerek öğrendiğini söyledi. Karadağ, “Ağır diyorlar da bana ağır gelmiyor. Ben mesela birazdan bunları boyamaya çıkacağım. Boya da yapıyorum, taş da kullanıyorum, freze de kullanıyorum. Yeri geldiğinde tornada bile çalışabiliyorum hani kaynak da yapabiliyorum. Hepsini yavaş yavaş, baka baka öğrendim yani” ifadelerini kullandı.

    “BİRLİKTE OLDUĞUMUZ İÇİN MUTLUYUZ”

    Türkan Karadağ’ın oğlu Ümit Karadağ ise, vakitlerinin çoğunu dükkanda geçirdiklerini ve birbirlerine sürekli yardım ettiklerini belirtti. Ümit Karadağ, işler yoğunlaştığı zaman ablasının da yardım ettiğini ifade ederek, “Çoğu insanın yapamayacağı işleri yapıyor burada. Torna olsun, kaynak olsun, boyalar olsun, tulumbalar. Bütün işler onun elinden geçiyor. Yani bu şekilde mutluyuz. Babam, annem, ben hep birlikte çalışıyoruz. Yeri geldiğinde onu da getiriyoruz. Ablamız var oda geliyor arada çok iş olduğunda. Birbirimize vakit ayırıyoruz tabi ki. Vakit ayırıyoruz, nasıl ayırıyoruz, buradayken devamlı birlikteyiz. Burada koca gün şakalaştığımız oluyor, kızdığımız oluyor birbirimize yeri geldiğinde iş dolayısıyla ama yine de mutluyuz.  Yoruluyoruz ama birlikte olduğumuz için mutluyuz. Yani herkes keşke böyle çalışabilse” dedi.

    “ANNEME EN GÜZEL HEDİYE, EMEKLİLİK”

    Anneler Günü hediyesi olarak en güzel hediyeyi babasının dükkanı annesinin üzerine yaparak emekli etmesi olduğunu vurgulayan Ümit Karadağ, “Zaten annemin hani bir hediyesi var. Anneme babam dükkanı anneme hediye etti. Hem Anneler Günü, hem Kadınlar Günü dolayısıyla anneme hediye etti. Bundan güzel hediye de olmaz diye düşünüyorum. Kendisi de emekli oldu buradan” diye belirtti.

    “ÇALIŞMAK HASTALIĞINA DA İYİ GELDİ”

    Türkan Karadağ’ın eşi Rıdvan Karadağ, eşinin çalışmasının en çok hastalığına faydası olduğunu ifade etti. Eşinin evde yalnız kalmasına gönlünün elvermediğini belirten Rıdvan Karadağ, “Eşim rahatsızdı işte. Tarlada çapalara gitmek istedi meşgale bulmak için. Bizde de o zaman 7-8 adam çalışıyordu. Gel yemek yap bize dedim, vakit geçirirsin dedim. Hem gözümün önünde. Evde düşüyordu, kafasını yarıyordu, yara bere oluyordu her yeri. Çocuklar ufaktı o zaman. Gözümün önünde çanta gibi yanımızda taşıdık yani. Eskiden günde 4-5 kere bayılıyordu. Şimdi haftada bir, yahut ayda bir kereye çıktı mesela şu anda. İki ay bayılmadığı oluyor. Yani morali düzgün, iyi yani. Hastalığın adını koyamıyorlar. Psikolojik diyorlar, psikiyatri diyorlar yani çözemiyorlar. Bir dediler beyinde damarda tıkanıklık var dediler. Doktorun biri var biri yok diyor işte. Doktorları da anlayamıyoruz yani” şeklinde konuştu.

    “SIRTIMDA BİR YELEĞİM VAR”

    Rıdvan Karadağ, tüm mal varlığını eşi ve çocuklarının üzerine yaptığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

    “Sevgi baya tabi var, mutlaka var ama şimdi ben her şeyimi eşimin üstüne yaptım. Evim de eşimin üstüne, arsa aldım eşimin üstüne mesela. Arabalar çocuklarımın üstüne. Bende bir şey yok. Sırtımda bir yeleğim var. Yani onların emeğiyle geldik bu günlere. Eşimin desteğiyle olduk yani.”

    Türkan Karadağ’ın oğlu Ümit Karadağ, annesine aldığı sürpriz yaş pastayı mumla süsleyerek, Anneler Günü’nü kutladı.

  • Derya Över: “Haftasonunu Aşk Şehirlerinde Geçirmek Çok Kolay”

    Cafe Tur Ürün ve Satış Direktörü Derya Över, Paris, Prag, Roma, Barselona gibi isimleri aşkla anılan Avrupa kentlerine gerçekleştirilecek ’City break’ haftasonu seyahatine çıkmanın, eskiye göre daha kolay olduğunu belirterek önerilerde bulundu.

    Cafe Tur Ürün ve Satış Direktörü Derya Över, havaların ısınmasıyla Nisan-Mayıs aylarında haftasonu tatil planları yapanlar için önerilerde bulundu. Över, dünyada ve Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirdiklerini belirttiği ’Akıllı Paket Tur Sistemi’nin turizme farklı bir soluk getireceğini söyleyerek “Cafe Tur olarak, hafta sonu kaçamakları için sevdiği kişiyle birlikte başka bir ülkede güne uyanmak isteyenler için uygun fiyatlara gidilebilecek yurt dışı tur alternatiflerini listeledik. Cuma gününden çıkılacak 2 veya 3 gecelik romantik yurt dışı tatil planları çok cazip. Paris, Prag, Roma, Barselona gibi isimleri aşkla anılan Avrupa kentlerine gerçekleştirilecek ’City break’ yani şehir kaçamağı ya da şehir molası olarak adlandırabileceğimiz haftasonu seyahatine çıkmak, eskiye göre artık çok daha kolay” dedi.

    “PARİS HER ZAMAN İYİ BİR FİKİRDİR”

    Romantizm ve aşk deyince akla ilk gelen şehrin Paris olduğunu ve Paris’in bu popülerliğini her zaman koruduğunu belirten Över; “Paris’te attığınız her adımda romantizmi hissedebilirsiniz. Eiffel Kulesi’nin muhteşem manzarasından şehri izleyebilir, sevdiğinizle Champs-Elysees’de elele yürüyebilir, Seine Nehri’nde romantik bir tekne turuna katılabilir, Montmartre sokaklarından Fransız sanatının kalbine inebilir veya Paris’in meşhur kafelerinden birinde kahvenizi yudumlarken, şehrin bu romantik ve olağanüstü atmosferini soluyabilirsiniz. Kısacası Paris her zaman iyi bir fikirdir” şeklinde konuştu.

    “VİZE SORUNU YAŞAYANLAR İÇİN TANIDIK BİR ŞEHİR; BELGRAD”

    Vizesi olmayan ya da vize başvurusu için geç kalanlar için Osmanlı’dan kalma tanıdık motifleriyle misafirlerini büyülü bir seyre davet eden Belgrad’ın hem vize istememesi, hem de uygun fiyatlara kolaylıkla gidilebilmesi açısından harika bir yurt dışı tatil alternatifi olduğuna değinen Över; “Belgrad, özellikle son yıllarda eğlenceli gece hayatıyla ve farklı lezzetleri bir arada barındıran meşhur mutfağıyla yurt dışına gidenlerin gözdesi olmuş durumda. Bunun dışında, Belgrad’ı yaşamak için akşam üzeri Kineza Milosa Caddesi’nde bir yürüyüş yapabilir, Skadarlija Semti’nin bohem kafelerini keşfedebilir, şehrin en ünlü caddesi Knez Mihajlova’da alışverişe çıkabilir veya Tuna Nehri’nde romantik bir tekne turuna katılabilirsiniz” şeklinde sözlerini sürdürdü.

    “YÜZ KULELİ ŞEHİR; PRAG”

    Bugün, Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirleri arasındaki yerini almış ve Ortaçağ havasını modern dünya içerisinde de yaşayabileceğiniz ender şehirlerden biri Prag’ın tarihi dokusu ve atmosferiyle güzel bir tercih olacağını belirten Över; ‘’Prag, rahatlıkla adapte olacağınız ve romantizmi doruklarda yaşabileceğiniz bir şehir. Petrin Tepesi’nden şehrin manzarasını izleyebilir, Vlata Nehri üzerinde tekne turu yapabilir, bisiklet kiralayıp şehri keşfedebilir, Astronomik Saat gösterilerine veya Ortaçağ Geceleri’ne katılarak zamanda yolculuk yapabilirsiniz. Birçok farklı aktivite olanağı ve gezmeye doyamayacağınız tarihi sokaklarıyla Prag, oldukça cazip bir alternatif’’ dedi.

    “MUHTEŞEM GÜZELLİK; ROMA”

    Hiç Roma’ya gitmemiş ancak Paolo Sorrentino’nun The Great Beauty (Muhteşem Güzellik) isimli filmini izlemiş birisinden Roma’yı anlatmasını istesek, kesinlikle “Roma anlatılmaz, yaşanır” cümlesini duyabileceğimizi, Roma’nın, “Dünyanın Başkenti” lakabını kesinlikle hak ettiğini belirten Över, “Her köşe başında sizi başka bir sanat harikasının yakaladığı Roma’da, jestleriyle insanın içini ısıtan heyecanlı insanların pizzayla şenlenip espresso’yla uzayan keyifli sofralarında yerinizi alabilir, İspanyol Merdivenleri’ne oturup manzaranın keyfini çıkarabilir, Aşk Çeşmesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Roma’da yapılması gerekenler listesi oldukça kabarık, gayet uygun fiyatlarla Dünyanın Başkenti’ni ziyaret etmek ve kendinizi Roma’nın mistik atmosferine bırakmak keyifli, harika bir alternatif olabilir’’ diye konuştu.

    “SANAT VE ASALETİN KENTİ; VİYANA”

    Son yıllarda, dünyanın en yaşanabilir kentleri sıralamasında ilk 3’ten düşmeyen Viyana’nın tam bir sanat şehri olduğuna değinen Över; baharı Viyana’da karşılamak isteyenler ve tabiki sevgililer için, Grinzig Meyhaneleri’nde ve keman eşliğinde bir akşam yemeğine çıkmak, Opera Evi’nde Figaro’nun Düğünü gösterisini izlemek, burnunuza usul usul dokunan taze kahve kokusu ve bir Mozart senfonisi eşliğinde at arabalarıyla şehri gezmek veya Dünya’nın en eski hayvanat bahçesi Tiergarten’i görmek, Viyana’da romantizmi yakalamak için yapılacaklar listesinde’’ dedi.

    “TUNA’DA GÜN BATIMI; BUDAPEŞTE”

    Müziğin sesinin hiç kısılmadığı, eğlencenin ve hareketin hiç bitmediği Budapeşte’nin Orta Avrupa tutkunları için vazgeçilmez olduğunu dile getiren Över; baharda Budapeşte’de geçirilecek güzel bir hafta sonunda, Varhegy Tepesi’nin eşsiz manzarasını seyrettikten sonra, Varosliget Parkı’nda bir akşam yürüyüşü yapmanın ve Cigan Müziği eşliğinde bir akşam yemeği yemenin mükemmel bir alternatif olduğunu söyledi. Derya Över sözlerini şöyle tamamladı: “Mart ayı başında cafetur.com internet sitemizi yeniledik. Sitemiz kullanıcı dostu arayüzü, misafirlerimize aradıklarını daha hızlı ve bol alternatifli olarak bulabilmelerini sağlayan inovatif teknolojisi ile şimdi çok daha işlevsel hale geldi. Artık hayallerinin tatiline çıkmak isteyen misafirlerimizin sitemizi ziyaret etmelerini bekliyoruz”.

  • Ali Çetinbaş: Yerel Basının Şehrin Dinamitlerini Harekete Geçirmek Gibi Önemli Bir Görevi De Var

    AK Parti Kütahya İl Başkanı Ali Çetinbaş, yerel basının şehrin dinamitlerini harekete geçirmek gibi önemli bir görevinin de bulunduğunu kaydetti. Başkan Çetinbaş, Kütahya Yaşam Haber’i ziyaret etti.

    AK Parti’nin önceki başkanlarından, Kütahya İHH Başkanı Mustafa Yenipazar’ın da hazır bulunduğu ziyarette konuşan Çetinbaş, “Yerel medyanın şehrin dinamiklerini harekete geçirmesi noktasında çok önemli olduğunu biliyoruz.Her manada güçlü bir medya ya hem iktidarın hem de muhalefetin gerçek manada ihtiyaç duyduğun düşünüyorum. Dolayısı ile doğru düşünerek, şehrin faydasını ön planda tutan medya kuruluşları siyasi unsurları doğru bir şekilde tamamlar, hareketlendirir ve destek olur.Bu bağlamda kurulduğu günden beri Kütahya Yaşam Haber gerek objektif bakış açısı, gerekse sosyal medyadaki etkinliği ile kanaatime göre son derece başarılıdır” diye konuştu.

    Kütahya Yaşam Haber sahibi Ali Yerli de, “AK Parti İl Başkanı Ali Çetinbaş göreve seçildiği günden itibaren başarılı çalışmalara imza atmış, girilen her seçimde teslim aldığı bayrağı daha yukarıya taşımayı başarmış, çalışkan, azimli ve sempatik tavrı ile Kütahya’da güçlü bir il başkanı olarak görevini sürdürmektedir.Dostumuz Ali Çetinbaş’ın ziyareti bizlere güç katmıştır. Kütahya menfaatleri doğrultusunda her zaman yanında ve destekçisi olacağız” ifadelerini kullandı. (EFE)

  • Yaşlı Adam İle O’nu Yoldan Karşıya Geçirmek İsteyen Şahıs Yaralandı

    Aydın’da meydana gelen trafik kazasında yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen 78 yaşındaki şahıs ile yaşlı şahsın karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan kişi yaralandı. Kazadan sonra çevre sakinleri yolda sürekli kaza yaşandığını belirterek yola kavşak ve yaya geçidi yapılmasını istediler.

    Kaza akşam Efeler İlçesi Efeler Mahallesi Işıklı Yolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Işıklı Yolu üzerinde bulunan yakınlarına ziyarete giden 78 yaşındaki Niyazi Gülşen ile 75 yaşındaki eşi Ömriye Gülşen akşam ziyaretlerini tamamlayıp Cuma Mahallesi’ndeki evlerine dönmek üzere yola çıktı. Yaşı çift yoldan karşıya geçmek için uzun süre bekledi ancak trafik yoğunluğu nedeniyle bir türlü karşıya geçemedi. Bu sırada yoldan geçmekte olan ve yaşlı çiftin karşıya geçemediğini gören Emlakçı Muhammet Yörük, aracını sağa çekip park ettikten sonra önce 75 yaşındaki Ömriye Gülşen’i karşıya geçirdi. Ardından 78 yaşındaki Niyazi Gülşen’in karşıya geçmesine yardımcı olurken Işıklı istikametinden Efeler istikametine gelmekte olan A.A.G. yönetimindeki 09 DY 834 plakalı otomobil Niyazi Gülşen ve ona insaniyet namına yardımcı olan Muhammet Yörük’e çarptı.

    Çarpmanın etkisi ile yola savrulan yaşlı adamı bu sırada yoldan geçmekte olan sağlıkçı bir bayan ilk müdahaleyi yaptı. Ambulansla Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Niyazi Gülşen tedavi altına alınırken, kocası gözlerinin önünde kaza geçiren yaşlı kadın Ömriye Gülşen gözyaşlarını tutamadı.

    MAHALLELİ YAYA GEÇİDİ VE TRAFİK IŞIĞI İSTEDİ

    Olaydan sonra kaza mahalline toplanan mahalle sakinleri bölgede sürekli yayalara araçların çarptığını belirterek yerel yönetimlerin bölgede artan nüfus hareketliliğini dikkate alarak Işıklı yolunun bölünmüş yola çevrilip çeşitli noktalara da trafik ışığı konulmasını istediler. Bu arada kaza yapan şahsın yakınları ile araç sürücüsünün yakınları arasında kısa süreli tartışma yaşanırken, bir süre sonra olay yerine gelen trafik polisleri bölgede çalışma yaptı.

  • Gülsoy: “Kışı Rahat Geçirmek İçin Doğal Yağlara Başvurun”

    Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Sevil Gülsoy, doğal bitkisel yağlardan ferahlatıcı kokusuyla bilinen okaliptüs-nane yağı karışımı hakkında bilgiler verdi.

    Kış aylarında, özellikle grip nezle gibi durumlarda sık sık burnumuzun tıkandığından şikayet edildiğini ve bu durumun çekilmez bir hal aldığını belirten Aksuvital Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Gülsoy; “Kış aylarında gerçekleşen burun tıkanıklıkların en büyük nedeni viral enfeksiyonlardır. Grip, nezle, soğuk algınlığı gibi durumlarda viral enfeksiyonlar ödem ve şişliğe sebep olarak burun tıkanıklığına sebep olurlar. Bu durum da nefes almak tam bir işkence haline gelir. Burundan nefes alamadığımız için ağızdan nefes almaya başlarız. Ağızdan alınan hava ağız kuruluğuna sebep olur ve direkt akciğerlere gider. Direkt akciğerlere giden hava enfeksiyon riski oluşturabilir” dedi.

    Burun tıkanıklıklarında karşı doğal çözümler öneren Gülsoy, “Nane ve Okaliptus yağı karışımı Almanya’da uzun yıllardır bilinen ve uygulanan bir karışımdır. Doğal yağlardan elde edilen bu karışım antibakteriyel ve antiseptik özelliktedir. Ayrıca üst solunum yollarını açmaya yardımcı olur. Üst solunum yolları için; 8-10 damla okaliptus yağı, 8-10 damla nane yağını koyu renk boş bir kapta karıştırın. Sıcak suyun içerisine 1 çay kaşığı kadar ekleyip buharına durabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Okaliptusun dünyanın en uzun boylu ağaçlarından olduğunu belirten Gülsoy, “Okaliptus ağaçlarının yapraklarından yağı çıkartılır. Bu yağ cineol (Eucalyptol) bakımından oldukça zengindir. Nane bitkisinin toprak üstü kısımlarından elde edilen nane yağı, mentol ve menton bakımından oldukça zengindir. Mentol ferahlatıcı ve rahatlatıcı etkisiyle ön plandadır. Bu iki yağı karıştırarak odaklanmanın artmasına yardımcı olabilirsiniz. Ağzı açık küçük bir kap içerisine eşit miktarlarda 3-4 damla nane ve okaliptus yağı koyun ve üzerine bir tatlı kaşığı su ekleyerek kaloriferlerinizin veya odanızın bir köşesine koyabilirsiniz. Hem havanızın daha temiz olmasını hemde daha rahat nefes almanıza yardımcı olacaktır” diye konuştu.

    Aksuvital Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Gülsoy, ayrıca yapılan okaliptus-nane yağı karışımının içerisine, susam yağını da eklenirse kas ağrılarına karşı masaj şeklinde de tercih edilebileceğini belirtti.