Etiket: Geçecek

  • Özata: “2019 dolu dolu geçecek”

    Samsun Balkan Türkleri Derneği Başkanı Uğur Burak Özata ve beraberindeki heyet Ankara programları kapsamında TBMM’de Samsun milletvekillerini ziyaret etti.

    Balkan Türkleri Derneğinin 2019 yılı programları ve projeleri hakkında milletvekillerine bilgi veren Samsun Balkan Türkleri Derneği Başkanı Uğur Burak Özata ve beraberindeki heyet ardından 17 Kasım tarihinde düzenleyecekleri yardımlaşma yemeğine milletvekillerini davet ettiler.

    2019 yıl içerisinde Samsun Balkan Türkleri Derneğinin adından söz ettirecek birçok sosyal sorumluluk projesine imza atacağına değinen Samsun Balkan Türkleri Derneği Başkanı Uğur Burak Özata, “2019 yol haritamızı belirleme çalışmalarımız kapsamında Samsun milletvekillerimizi mecliste ziyaret ettik. Vekillerimize çalışmalarımız hakkında bilgiler vererek önümüzdeki günlerde yapmayı planladığımız faaliyetlerimiz ve projelerimizi anlattık. Ayrıca 17 Kasım 2018 Cumartesi günü saat 19.00’da Derebahçe Sosyal Tesislerinde düzenleyeceğimiz dayanışma programımıza milletvekillerimizi davet ettik. Programlarından dolayı bir araya gelemediğimiz milletvekillerimizin de danışmanlarına davetiyelerimizi bıraktık” dedi.

    Özata’dan milletvekillerine teşekkür

    Ankara’daki temasların ve Meclis’teki görüşmelerin çok olumlu geçtiğine dikkat çeken Özata, “Çok güzel olumlu dönütler aldığımız bir dizi ziyaret gerçekleştirdik. Özellikle Samsun Milletvekillerimiz Ahmet Demircan, Yusuf Ziya Yılmaz, Çiğdem Karaaslan, Fuat Köktaş ve Orhan Kırcalı’ya ilgi ve alakalarından dolayı şahsım ve üyelerimiz adına teşekkür ediyorum. Ayrıca programları nedeniyle görüşemediğimiz ama selamlarını aldığımız milletvekillerimize de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Önümüzdeki süreçte güzel işler, çalışmalar ve projeler hayata geçirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • VERİMDER uyardı: “Bu kış çok sert geçecek”

    Meteoroloji uzmanları, bu kışın sert geçeceği konusunda uyarıda bulunuyor. Yapılarda doğalgaz ve diğer yakıt giderleri artacak. Artan doğalgaz fiyatları ile birlikte daha da yükselecek faturalara karşı önlem için en etkili yol ise enerji tasarrufu. Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), konutlarda gerçekleştirilecek en önemli enerji tasarrufunun ısı yalıtımı ile sağlanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor ve vatandaşlar tasarrufa çağırdı.

    Enerjinin yaklaşık yüzde 37’si konut gibi yaşam alanlarında tüketiliyor. Ayrıca tüketilen toplam enerjisinin yaklaşık yüzde 80’i ısıtma ve soğutma için harcanıyor. Yükselen doğalgaz fiyatları ile birlikte evlerin enerji ihtiyacı bu kış faturaların da ısısını artıracak. VERİMDER araştırma departmanının yaptığı hesaplamalarda, ’ısı yalıtımı uygulayan yapılarda’ konut başına faturalarda 500 TL’ye varan tasarruf sağlamak mümkün.

    VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin; “Enerji Bakanlığımızın da sadece kamu binaları değil Türkiye’deki tüm konutları enerji verimliliği ve enerji tasarrufu konusunda uyardığı ve bu konuda önlemler almak amacıyla projeler geliştirdiği bir gerçek. Enerji verimliliğini başta yapılarda olmak üzere hayatın her alanında birincil öncelik olarak belirleyen VERİMDER olarak tüm bireyleri enerji ve ısı tasarrufunda etkin olmaya davet ediyoruz. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun kalitede malzeme ve kaliteli işçilik ile yapılacak ısı yalıtımı uygulaması sayesinde, binaların ısıtılması ya da soğutulması için harcanacak enerjide ve enerji için ayrılan bütçede yüzde 35-50 arasında tasarruf sağlanabilir. Ülkemizde ısıtma için kullanılan yakıt ve elektrik tüketimine bağlı olarak, sera gazı salım miktarının ve çevre kirliliğinin azaltılmasına da yardımcı olunur” dedi.

    Prof. Alkin sözlerine şunları da ekledi: “Isı yalıtımı sayesinde dış cephenin sıcaklığı ile iç cephenin sıcaklığı birbirine karışmayacağından, yapıları ısıtmak için kullanılacak enerji miktarı düşer. Dolayısıyla ay sonu gelecek doğalgaz faturalarında da gözle görülür bir düşüş gözlenir”.

    VERİMDER vatandaşları ısı yalıtımı vasıtasıyla tasarrufa çağırırken bu bilinci toplumun her alanında yaymak üzere ’Anadolu Buluşmaları’ adı altında düzenlediği seminer ve toplantılarda özetle şu ana başlıkları vurguluyor:

    Kış aylarında evi ısıtmak için kullanılan enerjinin yüzde 50’si dış cephenin yalıtımsız olması nedeniyle boşa gidiyor. Her ay ödediğiniz doğalgaz faturasının yarısı ısı kaybı nedeniyle buharlaşıyor.

    Yüksek doğalgaz faturalarını düşürmek ancak ve ancak ısı yalıtımı ile mümkün.

    Dış cephe ısı yalıtımı, tasarrufun yanı sıra binanın dış yüzeyinde oluşabilecek yoğuşmanın neden olduğu bakteri, mantar, siyah leke ve küflenmenin de önüne geçiyor.

    Isı yalıtımı, binanın taşıyıcı sistemini rutubetten uzak tutarak, ömrünü uzatıyor, değerini yükseltiyor.

  • Diyarbakır’da köyden kente göçün önüne geçecek proje

    Diyarbakır’da Genç Çiftçi projesi kapsamında son 3 yılda 808 genç çiftçiye 24 milyon 240 bin liralık hibe ödemesi gerçekleştirildi. Tarım ve Orman il Müdürü Mustafa Ertan Atalar, “Bu proje ile ilimizde çok farklı konu başlıklarında tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi sağlanmış olacak ve gençlerimiz işsizlikten kurtularak, kendi memleketlerini terk etmek zorunda kalmadan doğdukları yerlerde geçimlerini sağlayacaklardır” dedi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması, genç çiftçilerin girişimciliğinin desteklenmesi, gelir düzeyinin yükseltilmesi, alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması ve kırsalda genç nüfusun istihdamına katkı sağlanması amacıyla uygulanan Genç Çiftçi projesi kapsamında Diyarbakır’da son 3 yılda 808 genç çiftçiye 24 milyon 240 bin liralık hibe ödemesi gerçekleştirildi. Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan genç çiftçi projelerinde 3’ncü yıla girdiklerini aktararak, “İlk 2 yılımızda 521, bu yıl 287 gencimize çeşitli konularda Genç Çiftçi desteği sağlayarak tarımsal ve hayvansal verimin arttırılması noktasında projeler uygulandı” diye konuştu.

    “Çiftçi başına 30 bin liralık destek”

    Genç Çiftçi projesinin amacının kırsal kesimde yaşayan özellikle genç nüfusun tarım ve hayvancılıkla yerinde iştigal etmesini sağlayarak orada geçimini sağlayabilecek tesislere kavuşmasını sağlamak olduğunu ifade eden Atalar, “Böylece orada istihdamının sağlanması amaçlanmaktadır. Bu yönüyle 18-40 yaş arasındaki genç çiftçilerimiz arasında köyünde yapmak istediği veya anladığı hangi tarım ya da hayvancılık konusu varsa o konuda desteklenmesi suretiyle 30 bin TL’lik bir proje bedeli karşılığında tesisler kurdurulmaktadır. Bu kapsamda bitkisel üretim projeleri var, kapama meyve bahçeleri, çilek yetiştiriciliği, örtü altı sebzecilik, fide, fidan yetiştiriciliği gibi konularda projelerimiz var. Hayvancılık projelerinde büyükbaş, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, manda yetiştiriciliği, kaz, hindi ve tavuk yetiştiriciliği olmak üzere kanatlı hayvan yetiştiriciliği projelerimiz var. Özellikle bölgemizde arıcılık önemli bir yer tutmaktadır. Genç çiftçilerimizden arıcılık yapmak isteyenlere de her bir çiftçi başına 40 kovan olacak şekilde arıcılıkla ilgili bütün ekipmanların da sağlanması kaydıyla arıcılık projeleri de yürütülmektedir” ifadelerinde bulundu.

    “Gençler memleketlerini terk etmek zorunda kalmayacak”

    Diyarbakır’da 2016 ve 2017 yıllarında 521 genç çiftçinin desteklendiğini ve yaklaşık olarak da 15 milyon TL proje bedeli ödendiğini kaydeden Atalar, bu yıl sayının artarak devam ettiğini dile getirdi. Diyarbakır’da bu yıl 287 genç çiftçinin hayvancılık, meyve yetiştiriciliği, kanatlı yetiştiriciliği, arıcılık ve ipekböcekçiliği konu başlıklarında hak sahibi olduklarını anlatan Atalar, şunları kaydetti:

    “Bunlarla ilgili uygulamalar başlamış ve çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda ilimizde büyük ve küçükbaş hayvan sayımızda artış sağlanmıştır. Diğer konularda da işletmeler tesis edilmiştir ve genç çiftçilerimiz tarafından da bu konular gerçekleştirilmiştir. Biz de büyük bir memnuniyetle bunun takibini yapıyoruz. Arıcılık konusunda hak sahibi olan 25 genç çiftçimize bin kovan malzemeleri dağıtılacak. Toplamda son 3 yılda 808 genç çiftçimiz desteklenmiş olacak ve 24 milyon 240 bin TL kaynak aktarımı tamamlanmış olacak. İlimizde çok farklı konu başlıklarında tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi sağlanmış olacak ve bu da genç çiftçilerimiz eliyle gerçekleşeceği için son derece olumlu sonuçlar alacağız ve gençlerimiz işsizlikten kurtulacak ve kendi memleketlerini terk etmek zorunda kalmadan doğdukları yerlerde geçimlerini sağlayacaklardır.”

    Genç çiftçi Savcı Taş ise Türkiye’nin tarım ve hayvancılık konusunda birinci sırada olması gerektiğini vurgulayarak, “Hedefimiz bunu gerçekleştirmek ve ihracat yapmak” dedi.

  • KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: “Önümüzdeki günler hareketli geçecek”

    KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Önümüzdeki günler hareketli geçecek” dedi.

    KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hükümeti oluşturan siyasi partilerin başkanlarını kabul etti. Görüşme sonrası basına açıklama yapan Akıncı, New York temasları ve yaptığı görüşmelerle ilgili bugün hükümet ile bilgi paylaştığını, yarın da muhalefet partileri ile görüşeceğini söyledi.

    Akıncı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yararlı bir görüşme yaptığını fakat BM Genel Sekreterinin Kıbrıs’taki taraflarla görüşmelerde bulunması için yetkilendirdiği üst düzey BM yetkilisi Jane Holl Lute’un raporunun tamamlanmadığından bunu görüşme fırsatı bulamadığını kaydetti.

    Bugün Lute ile telefonda görüştüğünü kaydeden Akıncı, raporun tamamlandığını ve Genel Sekretere verildiğini, 15 Ekim’de yeniden değerlendirme yapabileceğini dile getirdi.

    KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı bugün görüştüğü Guterres’le Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile Derinya ve Aplıç kapılarının bir an önce açılması konusunu değerlendirdiklerini ifade ederek, iki lider olarak bir araya gelmelerinin mümkün olduğunu, 15 Ekim sonrası Kıbrıs raporunun açıklanmasıyla bunun çok uzak olmayan bir tarihte gerçekleşmesini arzu ettiğini kaydetti.

    Akıncı, görüşmede, hem Derinya ve Aplıç kapılarının açılış gününü birlikte tespit edip kamuoyuna duyurma hem de adanın geleceğine ilişkin BM’de açıklanacak raporu da değerlendirerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunmaları ve adanın geleceğinin nasıl şekilleneceğini konuşmalarını arzu ettiğini, bunun sorumlulukları olduğunu vurguladı.

    Bu adada daha iyi ve güzel bir gelecek oluşturmanın sorumlulukları olduğunu ifade eden Akıncı, “Önümüzdeki günler hareketli geçecek bize göre, biz üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz” dedi.

    Soruları da yanıtlayan Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis ile görüşmeleri halinde Rum tarafında son günlerde çıkan bazı haberleri de sorma ve değerlendirme fırsatı bulacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

    “Şu anda varılan mutabakatlar merkezde federal hükümete verilecek yetkilerin artıkları kurucu devletlerdedir, birçok alanda. Kurucu devletlerin yetki alanları içerisinde uluslararası anlaşmalar yapmaları da öngörülüyor. Merkezi yönetim için öngörülen hangi alanları kurucu devletlere aktarma düşüncesi var bilmiyorum, yorum yapamam buluşunca bu konuları konuşma fırsatımız olacak. Bu konuda yıllar önce sayın Klerides’in bilinen görüşleri var; merkezde yetkiler ne kadar çok olursa iki taraf arasında sürtüşme artar o yüzden merkezde yetkiler daha az kurucu devletlerde daha çok olmasını savunuyordu bu yanlış bir şey değil. Müzakereler sürerken merkezi yetkiler artırılmaya çalışıldı şimdi tersi görülüyor. Sosyal içerikli görüşme ortamı bulursak bunları değerlendireceğiz.”

    Türkiye-Rum kesimi teması

    Rum lider Anastasiadis ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın görüşmesi ve yapılan “Akıncı devre dışı kaldı” yorumlarının sorulması üzerine Akıncı şunları söyledi:

    “Sayın Çavuşoğlu bize gayri resmi buluşup niyet araştırması yapabileceğini söylemişti. Biz bunun çok mahsurlu olacağını değerlendirmedik, bir iki defa görüşürsünüz bunda sorun yoktur, ama benim itirazım süreklilik arz ederse ve Türkiye ile Rum tarafı müzakere ediyor noktasına gelirse bundan Kıbrıs Türk halkı da ben de seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak rahatsız olurum bunu da saklamam. Böyle bir şey yapılacaksa bu bütün taraflar arasında 4 taraf arasında yapılabilir. Rum lider Ankara’yı da ziyaret eder ama biz de Atina’ya gidebiliriz. Müzakerecilerde olduğu gibi. Mütekabiliyet önemli, bir iki defa buluşulur ama süreklilik arz ederse bu kabul edilebilecek bir şey olmaz.”

    Akıncı, siyasi parti başkanlarının muhataplarıyla görüşebileceğini, bu temasların yararlı olduğuna işaret ederek, fikir alışverişinin yararı olduğunu zararı olmadığını vurguladı. Akıncı, halktan aldığı yetki ile görevini sürdürdüğünü, bundan sonra ne şekilde evrileceğini göreceğini ifade ederek, “Bu adada barış huzur içinde bir gelecek istiyoruz. Statükonun devamını istemiyoruz, BM çerçevesi dışına çıkmamalıyız, BM bu olayın içinde olacaktır olmalıdır, önümüzdeki günlerde daha iyiye gitmek için var gücümüzle çalışacağız tüm taraflar da destek olmalı. BM Genel Sekreteri de bizi görüyor anlıyor her şeyin farkındadır” dedi.

  • Sıfır atık projesi Düzce’de de hayata geçecek

    Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay Türkiye genelinde başlatılan ‘sıfır atık’ projesi kapsamında Düzce Üniversitesi tarafından düzenlenen çalıştaya katıldı.

    Tüm Türkiye’de çöp ayrıştırma ve atıkların ekonomiye geri dönüşümünü sağlamak amacıyla başlatılan ‘sıfır atık’ projesi kapsamında Düzce’de çalışmalar sürüyor. Düzce Üniversitesi tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Sıfır Atık Yolculuğu Düzce İli Çözüm Önerileri” çalıştayına Düzce Vali Yardımcısı İsmail Sündük, Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, akademik heyet ve yetkililer de katıldı. Toplantıda atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşüm alışkanlığının kalıcı şekilde oluşturulması konularında bilgiler anlatılırken Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay da yaptığı konuşmada belediye olarak atıkların bertarafı ve geri dönüşüm konusunda yapılan çalışmalardan söz etti.

    Başkan Dursun Ay atık konusunda kendilerininde işin içinde olduklarını belirterek “Ben de belediye başkanı olarak tam işin ortasındayım. Yani üniversitemiz teorik olarak bize öncülük yaparken biz belediye olarak hem teorik hem de pratikte atık konusunda işin içindeyiz. Öncelikle hocam şunu söyledi; kalkınmış bir şehirden bahsederken o şehrin musluklarından su içilmesi gerektiğini söyledi. Biz de düzce belediyesi olarak suyumuzu arıtıyoruz. Yani suyumuz dağdan geliyor ve ister istemez bu su bulanık oluyor. Oysa suyumuz arıtılmadığında da tertemiz bir su. Şehrimizde musluktan akan su içilebilir. Suyumuzu arıttıktan sonra kullanıma sunuyoruz. Kullanılmış suyumuzu da arıtıyoruz. Su arıtmanın yanı sıra biliyorsunuz, Düzce Belediyesi sorumluluk alanındaki tüm çöpleri topluyor. Bu çöplerin bertaraf edilmesi konusunda önümüzde güçlükler var, bunları da çözmeye çalışıyoruz. Şunu özellikle belirtmek istiyorum; atıklarımızı bir araya getirdiğimizde çöp oluyor ama ayrı ayrı toplandığında hepsi birer ekonomik değer oluyor. Bunu bilmemiz lazım. Ekiplerimiz bu konuda çalışıyor. Biz de artık ‘sıfır atık’ projesine geçeceğiz. Şehrimizde atıkları ayrı ayrı toplayarak onları ekonomiye kazandıracağız. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Üniversitemiz, valiliğimiz ve çevre belediyelerimizle birlikte hareket ediyoruz. Katı atık birliğimizle çalışmalarımızı yapıyoruz. Sonuç olarak ayrı ayrı atıklarımızı ayırdığımızda ekonomiye katkıda bulunuruz. Sizlerin bugünkü çalışmalarınız çok önemsiyoruz. Buradan çıkan sonuçlara göre biz de atacağımız adımları yönlendireceğiz” diye konuştu.