Etiket: Gastronomi

  • Gastronomi Edebiyat’la Buluştu

    Son yılların gözde sektörleri içinde olan ve büyük bir hızla popülaritesini yükselten gastronomi sektörü ‘Sanat ve Edebiyat’ ile birleşerek yeni bir soluk ve trendin akımını başlattı.

    Başkanlığını ve kuruculuğunu Şef ve yazar Firkan Gülaydın’ın yürüttüğü ‘Gasrtoedebiyat’ kulübü, bir çok sanat dalını içinde barındırıyor. Kulübün başkanı Günaydın, çıkış fikrini “Edebiyat ile yakından ilgilenen ve çeşitli dergi ve gazetelerde yazarlık yapan Firkan Şefin sanatı anlayan ve hisseden farklı sektörlerden insanları bir araya toplayarak bir kültür mozaiği oluşturmak ve bu oluşum sayesinde tüm sektörlerde kalıcı eserler bırakabilmek” şeklinde açıkladı.

    “YEMEK-SANAT-KİTAP SLOGANI” İLE YOLA ÇIKTILAR

    Kulübün içinde televizyon dünyasından, modaya sektörüne, yazarlardan, şarap uzmanlarına, şeflere, öğretim görevlilerine, diyetisyenlere, avukatlara, müzisyenlere, sunuculara, öğrencilere kadar birçok alandan insanlar mevcut.

    Gülaydın, “Biz hiçbir resmi kuruma bağlı olmayan bir hobi kulübüyüz” diyerek hassas noktalarının altını çizdi. Esnek bir yapıya sahip olduklarını da ekleyen genç yazar, kulübün yazarlarının kendi alanda yazacakları yazıların aylık olarak blogta yayınlayacaklarını da belirtti. Gülaydın, “Böylelikle tüm sektörlerden uzmanların aktaracakları bilgilere tek bir platformdan ulaşılabilecek ve çok çeşitli, renkli bir sayfa olacak” şeklinde konuştu.

    Kulübün yönetim kurulunda ki bazı isimler şöyle ; Televizyon Dünyasının Ses Getiren Yapımcılarından, son olarak adını Güneşin Kızları Dizisi ile Duyduğumuz Ahmet Yılmaz Kulübün Sanat Yönetmeni Oldu, Ünlü Şef Tolgar Mireli , Ünlü Moda Tasarımcısı Didem Aydın, Gastronomi ve Şarap Uzmanı Ayseli İzmen, TRT Haber’den Tanju Tatlı, Yine Haber Camiasından Gözde Çıbık, Edebiyattan tanınan simalar Erhan Sertbaş, ‘Yedinci Halka’ Kitabının Yazarı Achilles Valentin, ‘O.Ç’ ve ‘Mor Delilik’ Kitaplarının Yazarı Buket Konur, ‘Esile’ Kısa Filminin Sahibi, ‘Dua’ ve ‘Kadın Erkek İlişkilerinde ve Çocuk Yetiştirmede Ödül – Ceza’ Kitaplarının Yazarı Uzman Psikolog, Yazar ve Müzisyen Evren Hoşrik, Kitap Kurdu Esin Aykan, Gastronomi Sektöründen Korhan Süren, Büşra Pınar, İlknur Albayrak, Nazlı Büşra Özkan, Metehan Selçuk, Hasan Aslan, Emre Çakı, Burak Çakı ve Aslı Uyan’da yönetim ve yazar kadrosundaki diğer isimler.

  • Gastronomi Kenti Uyarısı

    UNESCO Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Gaziantep’in ’altın yumurtlayan tavuk’ durumuna geldiğini vurgulayarak, “Bundan sonrası çok önemli. Altın yumurtlayan tavuk kesilmemeli”dedi.

    Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun başkanlığında Mühendislik Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen sempozyuma, UNESCO Türkiye Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, komite üyeleri Prof. Dr. Metin Ekici ve Prof. Dr. Muhtar Kutlu’nun yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Rektör Coşkun, sempozyumun Gaziantep için çok anlamlı olduğunu belirterek, sempozyumda UNESCO’nun yaratıcı kentler listesine giren Gaziantep’in gastronomi alanındaki başarısı ve bunun nasıl sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğinin ele alındığını vurguladı. Prof. Dr. Coşkun, “Kültürün ne derece önemli olduğunu, kültür deyince de sadece günlük bazı bilgi kırıntılarından oluşan bir şeyi kastetmediğimizi çok devasa, kapsamlı bir alanı tanımladığımızı da her zaman sizlerle paylaşıyoruz. O itibarla da her şeye ihtiyaç var. Yeme, içme, barınma, ders, not. Ama, kültür de bir o kadar insan için, toplum için vazgeçilmez bir ihtiyaç. Onun için biz Gaziantep Üniversitesi olarak hep kültürün, sosyal yaşamın içinde olduk. Onun için, Türkiye’nin gastronomi bölümünü açan ilk devlet üniversitesi olduk” diye konuştu.

    “ALTIN YUMURTLAYAN TAVUĞU KESMEYELİM”

    UNESCO Milli Komitesi Başkanı Öcal Oğuz ise, Yaratıcı Şehirle Ağı konulu sunumunda 1945 yılında UNESCO’yu kuran 35 ülkeden birinin Türkiye olduğunu hatırlatarak, “Dolayısıyla UNESCO’yu kuran devletiz dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz. UNESCO’nun dili ve üye sayısı şu anda dünya devletleri arasında 195’i UNESCO’nun üyesidir. Bunlardan 194’ü aynı zamanda BM üyesidir. Sadece biri UNESCO üyesidir. Çok istisnadır bu da biziz” diye konuştu. 2004 yılında ortaya çıkan UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programı hakkında da bilgilendiren Oğuz şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi Gaziantep de geçtiğimiz günlerde UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na Gastronomi kenti olarak dahil oldu. Bu kategoride, toplamda 18 kent var. Bu Gaziantep için büyük bir kazanım. Bir başka değişle altın yumurtlayan tavuk gibi bir şey. Ama, bundan sonrasına dikkat etmek lazım. Gelen turiste ‘Nasıl olsa ne versek yiyorlar’ gözüyle yaklaşırsak altın yumurtlayan tavuğu keseriz ve unvanımızı da geri alırlar. Buna çok dikkat etmeliyiz. Kaliteden ödün vermemeliyiz. Türkiye’nin Dünya Miras Listesinde aralarında Zeugma, Yesemek, Hattuşaş, Nemrut gibi 31 eser bulunuyor. Bunların korunması da önemli. Bu konuda da başta eğitim olmak üzere gereken her şeyi yapmalıyız” dedi.

    TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ KÜLTÜREL MİRASLAR VAR

    Somut Olmayan Kültür Miras Komitesi Üyesi Metin Ekici ise, Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde aralarında Meddahlık Geleneği, Mevlevi Sema Geleneği, Karagöz, Nevruz, Alevi – Bektaşi Ritüeli Semalı, Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali, Türk Kahvesi Geleneği, Ebru Geleneği gibi 12 kayıtlı unsuru bulunduğunu kaydettiği konuşmasında, 2016 yılı için ise Çini Sanatı, Yufka ve Lavaş Sanatı, Bahar Kutlaması (Hıdırellez) dosyalarının da UNESCO’ya sunulduğunu vurguladı.

    KÜLTÜRE DAİR EĞİTİM ŞART

    Somut Olmayan Kültür Miras Sözleşmesini UNESCO’nun 2003 yılında kabul ettiğini belirten SOKÜM Üyesi Muhtar Kutlu ise, “Kültürel mirasımızı incelerken maalesef bazı şeyleri göz ardı ediyoruz. Söz gelimi, Safranbolu evleri çok değerlidir. Miras kültürümüzde yer alıyor. Gittiğimizde evin bacasını, kapısını, avlusunu, haremini hepsini izliyoruz. Ama o evin içinde gelinin nereden çıktığını, cenazenin nerede yıkandığını, ocağın nerede bulunduğunu, tandırda nelerin döndüğünü ancak bütün bunlarla beraber o mimari biçime form kazandırıldığını ıskalıyoruz. Bu mimariyi değerli yapan, önemli yapan içinde yaşanan kültürdür. İşte somut olmayan kültürel miras dediğimiz budur. Aslında sözleşme dediğimiz şey 40 maddeden oluşuyor ve şunları söylüyor, neden korumalıyız, neleri korumalıyız ve nasıl korumalıyız ifadesini kullandı.

    Panelin konusunda konuşmacılara Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun tarafından GAÜN işlemeli sedef sandık hediye edildi.

  • Gaziantep’te Gastronomi Kenti Hazırlıkları Başladı

    Gaziantep’te gastronomi kenti için gerekli alt yapı hazırlıklarına hızla başlanıldı. Dünyaca ünlü aşçı ve şefler tarafından verilecek eğitimlerle yiyecek ve içecek sektöründeki yaklaşık 550 işletmedeki tüm çalışanlar, sertifikalı hale getiriliyor.

    Gaziantep’in Unesco tarafından Gastronomi alanında koruma altına alınan dünyadaki 9. şehir olarak, ’yaratıcı şehirler ağı’na girmeyi başarması ve gastronomi kenti olmasının ardından kentteki alt yapı hazırlıklarına başlanıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin de kurucu üyesi olduğu Gaziantep Gastronomi ve Turizm Derneği (GASTURDER) derneği tarafından hazırlanan proje kapsamında dernek ve belediye arasında protokol imzalandı. İmzalanan protokol ile “Sürdürülebilir Profesyonel Gastronomi Eğitimi Sertifika Programı” start aldı. Hizmet, ürün, hijyen ve iş güvenliği anlamında kaliteyi yükseltmek ve sektörü, şehrin yeni vizyonuna uygun bir şekilde dünya standartlarına ulaştırabilmek amacıyla başlatılan eğitim programı kapsamında, belediyeye kayıtlı yaklaşık 550 işletmenin tüm çalışanları 2.5 ay süren eğitim programından geçirilerek, sertifika sahibi yapılacak. Kentteki yiyecek ve içecek sektöründeki işletmelerin her anlamda güçlendirilmesi öngörülen program kapsamında, çalışanlara gastronomi, gıda güvenliği, hijyen, meslek etiği, iş sağlığı, iş güvenliği, mutfak kültürü, servis, görgü kuralları, kişisel bakım, kişisel gelişim, iletişim, protokol kuralları, yönetim, pazarlama gibi birçok konuda bilgiler verilecek.

    Eğitim programının ilk etabı yaklaşık 150 çalışanın eğitimi ile başladı. Emine Göğüş Mutfak Müzesi’nde yer alan Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitimde, çalışanlara dünya mutfaklarının uzman şefleri tarafından bilgiler verildi.

    FATMA ŞAHİN ZİYARET ETTİ

    Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kursun yapıldığı mutfağı ziyaret ederek, GASTURDER Yönetim Kurulu Başkanı Songül Toprak Alisinaoğlu, ünlü şefler ve kursiyerlerle görüştü. Bir süre ünlü aşçıların çalışmalarını izleyen Başkan Şahin, aşçılardan yiyeceklerin süslenmesi ve lezzet sırları gibi konularda bilgi aldı. Şahin, Fransız Mutfağı uzmanı Murat Bozok ve Mardin Gastronomi Meslek Eğitimi Proje Koordinatörü Süleyman Engin’den yemek hazırlanış ve sunumu ile ilgili detaylı bilgi aldı. Fatma Şahin daha sonra gastronomi teorik eğitimi alan kursiyerlerle birlikte derse katıldı. Gıda Güvenliği Kurucu Üyesi ve Yönetim Danışmanı Engin Koban, gastronomi ve turizm – sağlıklı gıda, gıdada hijyen konulu ders verdi.

    2.5 aylık kurs bitiminde sertifikalarını alacak olan çalışanlara başarılar dileyen Fatma Şahin, Gastronomi’deki teorik eğitimin önemine vurgu yaptı. Şahin, basına yaptığı açıklamada, “Üniversiteden teorisini alan arkadaşlarımız, buraya gelip bu işin pratiğini yapıyor. Hem de şu an bu alanda çalışan pratikte çalışan, otellerde çalışan, lokantalarda çalışan arkadaşlarımız gelip bu işin teorisini öğreniyor. Az önce hijyen ve sağlıklı gıdayla ilgili eğitime katıldım ve şeflerimizle birlikte şu an Türkiye’nin en iyi yetiştirdiğimiz milli şeflerimiz buraya geldiler, bu konuda bizlere destek veriyorlar. Onlara huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Ben Antepliyim, baklavayı baktığınız zaman yanına nane ile kaymağı koymak bu şefin kapasitesini kabiliyetini gösterir. Ve en önemli şey bizim sınıf atlamamız için bu tür farklı sunuşlarla çıkmamız gerekiyor. Bu da eğitim meselesidir. Şeflerimiz dünyayı görmüşler, dünyadaki gelişmeleri bir dünya mutfaklarındaki kapasiteyi görmüşler. Şu an Anadolu’daki mutfağın ve Gaziantep’teki mutfağın potansiyelini aynı şekilde sınıf atlatarak dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.

    Fransız Mutfağı uzmanı Murat Bozok ise ABD’de bu işin eğitimini gördüğünü belirterek, Fransız mutfağı ve özelliklerini anlattı. Profesyonel olarak mesleği yaptığını ve mesleği nedeniyle dünyanın birçok ülkesini gezme fırsatı bulduğunu anlatan Bozok, “İstanbul’daki okullarımızda hep Fransız yemek kültürü konusu anlatılıyor. Lakin dünyayı gezmiş biri olarak söylüyorum, bizim Gaziantep’imizin yemekleri hep baş tacı ve bir numaradır” diye konuştu.

    Gaziantep’te yiyecek ve içecek sektörü çalışanları için 2.5 aylık periyotlar halinde düzenlenmesi planlanan eğitim programında, belediyeye kayıtlı yaklaşık 550 işletmenin tüm çalışanlarına 3 yıl gibi kısa sürede sertifika sahibi yapılması planlanıyor. Ayrıca eğitim programları ile sektöre yeni kanlar, yeni eğitimli ve kalifiyeli personel istihdamı hedeflendiği belirtildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, “UNESCO Gastronomi Kenti: Gaziantep” Programına Katıldı

    “Unesco Gastronomi Kenti: Gaziantep” programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Televizyonlarda bir sürü yarışma programları var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyoruz. Bunların yerine geleneksel mutfağımızı öğreten bir yarışma programı olsa çok daha fazla ilgi çeker, çok daha fazla faydalı olur” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen “Unesco Gastronomi Kenti: Gaziantep” adlı programa katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra etkinliğe ev sahipliği yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile Gaziantepli yerel yöneticiler ve işadamları ile çok sayıda davetli katıldı.

    Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bugün burada ülkemiz için gerçekten önemli, gurur verici bir gelişmeyi kutlamak üzere bir aradayız. Gaziantep Unesco’nun dünya çapında 18 kenti dahil ettiği Gastronomi şehri unvanını aldı. Bu başarılarından dolayı Gazianteplilerimizi tebrik ediyoruz. Gaziantep bu unvanı belki de en fazla hak eden şehirlerinden biri olarak aldı” dedi.

    “Bir şehir düşünün ki kendisine mahsus 500 çeşit yemeği olsun” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Dünyanın pek çok ülkesine pek çok ülkesine gitmiş biri olarak söylüyorum. Gaziantep’in gastronomi alanındaki zenginliği bırakın şehirleri dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazladır. Üstelik Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur ama tek zenginliği de değildir. Erzurumlu ile, Karsı ile, Iğdır’ı ile, Ardahan’ı ile Van’ı ile Doğu Anadolu bölgemizin mutfağı çok daha farklı bir zenginliğe sahiptir. Karadeniz’e çıktığımızda bu defa karşımıza daha farklı çok daha özgün bir başka Gastronomi manzarası çıkar. Marmara’ya, Akdeniz’e, Ege’ye, İç Anadolu’ya, neresine giderseniz gidin aynı durumla karşılaşırsınız. Bu ülke başka bir ülkedir. Buralarda ne ararsanız bulursunuz. Üstelik bu mutfakların hiç birisi bir birinin benzeri, kopyası da değildir. Geçmişten beri nesilden nesle aktarılarak devam eden bu yemekleri halen yaşatan tüm güzel yemekler yapan kadınlarımıza da şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

    Televizyonlardaki zararlı yarışma programları yerine yemek yarışması programlarının yapılmasını öneren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz, televizyonlarda bir sürü yarışma programları var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyoruz. Bunların yerine Gaziantep başta olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinden ninelerin, kız ve erkek torunlarına geleneksel mutfaklarına ait yemekleri yapmayı öğrettiği bir yarışma programı olsa inanıyorum ki çok daha fazla ilgi çeker, çok daha fazla faydalı olur” diye konuştu.

    “BU MUTFAK BİR DÜNYA MARKASI HALİNE GELMEYİ ZİYADESİYLE HAK EDİYOR”

    ‘Bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor’ diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Anadolu’nun pek çok şehri gibi Gaziantep’in ir diğer önemli özelliği de fire, salça, yuvalama gibi ailelerin bir araya gelerek yaptıkları ki burada da Fatma Hanım’dan görendim. Kırk tane hanımefendi burada bir araya gelerek bu akşam bize ikram edilecek olan yemekleri hazırladılar. Velhasıl Allah’ın insanoğluna ve özellikle de Gaziantep’e bahşettiği tüm nimetlerin harmanlanarak ziyafete dönüştüğü bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor” dedi.

    “UNESCO’NUN BU HAKKI GAZİANTEP’E TESLİM ETMİŞ OLMASINDAN MEMNUNİYET DUYUYORUM”

    Unesco’yu tebrik eden Erdoğan, “Unesco’nun bu hakkı Gaziantep’e teslim etmiş olmasından ayrıca memnuniyet duyuyorum. Çünkü bu hakkı teslim ettiler. Diğer yandan mutfak kültürü Gaziantep’in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönüdür, sadece bir kısmıdır. Gaziantep kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin tüm kültürlerin, tüm devletlerin birikimlerinin zenginliğin üzerinde oturuyor. Avrupa’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına sahip çıkan, yaşatan Gaziantep, bugün de aynı geniş yürekliliği gösteriyor. Gaziantep sahip çıktığı bağrına bastığı 350 bin Suriyeliyi göçmenin hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete, hiçbir istismara mahal vermeden şehir içinde hayatlarını sürdürmesini sağlıyor. Ben Gaziantep’in bu ensar bilinciyle yani yardım edenler, kucaklayanlar bilinci ile sahip çıkmalarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Avrupa’nın dünyanın o dev görünen ülkeleri bir kişiyi, 5 bin kişiyi 10 bin kişiyi ülkelerine kabul edemezken benim Gaziantep’im 350 bini aşkın kişiyi alması her türlü takdirin üzerindedir. Gaziantep’imizi ve STK’larımızı temsilcilerini ve Gazianteplileri ayrıca tebrik ediyorum. Ülkemizin 81 ilinden sadece biri olan Gaziantep’in sahip çıktığı o sığınmacı sayısının onda biri, yüzde biri düzeyinde bir mülteci akınına uğrayan o ülkelerin halini düşündükçe ben diyorum ki; evet Türkiye büyük bir ülke, Türkiye büyük bir millet. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin” diye konuştu.

  • Gaziantep İli 2015 Yılı “Turizm Ve Yerel Gastronomi” Destinasyonu Seçildi

    Avrupa Komisyonu tarafından düzenlenmekte olan Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) projesinde, Gaziantep ili 2015 yılı “Turizm ve Yerel Gastronomi” Destinasyonu seçildi.

    Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen program çerçevesinde Gaziantep ili 2015 yılı “Turizm ve Yerel Gastronomi” Destinasyonu seçildi. Cermodern Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinlik ile 2015 yılı “Turizm ve Yerel Gastronomi” destinasyonu seçilen Gaziantep ile 4 finalist ödül aldı. Programa Çorum, Çanakkale, Kayseri, İzmir ve Gaziantep illerinden destinasyon temsilcileri katıldı.

    Etkinlik, Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) projesinin 2015 yılı finalist destinasyonlarına ilişkin slayt gösterisi ile başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanı Sedat Gönüllüoğlu, destinasyon temsilcilerine ödülleri takdim etti.

    Ödül töreni öncesinde Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) projesi hakkında bilgi veren Gönüllüoğlu, “Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi bizim bakanlık olarak Avrupa Birliği ile birlikte yaptığımız ve en çok değer verdiğimiz projelerden bir tanesi. Çünkü herhangi bir maddi geliri olmamasına rağmen bizim bildiğimiz kültürel değerleri, gastronomik değerleri bilmeyen insanlara göstermek, bunlarla ilgili turizm hareketleri oluşturmaktır, Bu seneki “Turizm ve Yerel Gastronomi”de 58 tane başvurumuz vardı. Bunlardan 5 tane finalistimiz var. Ben açıkçası kendi aralarında bir sıralama yapmıyorum. Kazanan tüm finalistleri tekrar tebrik ediyorum” diye konuştu.

    Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) projesinde finalist olan Çorum ili adına ödülü Çorum İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ömer Arslan aldı.

    Çanakkale Gökçeada’nın ödülünü ise Gökçeada Kaymakamı Muhittin Gürel, Gönüllüoğlu’ndan aldı. Kayseri’nin ödülünü Gönüllüoğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Salih Özgöncü’ye takdim etti. İzmir Tire’nin ödülünü ise Tire Belediyesi Dış İlişkiler ve Sosyal Projeler Koordinatörü Murat Sanus aldı.

    2015 yılında Turizm ve Yerel Gastronomi teması kapsamında ödül alan destinasyon Gaziantep oldu. Gaziantep’in ödülünü ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Osman Toprak aldı. 2015 yılı “Turizm ve Yerel Gastronomi” Destinasyonu seçilen Gaziantep’e ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanı Gönüllüoğlu verdi.

    Gaziantep ili adına ödülü alan Toprak, “Gaziantep’in seçkin destinasyonlar projesi kapsamında ödüle layık görülmesi bizim açımızdan oldukça anlamlı ve önemlidir. Gaziantep hem kültürel mirasıyla hem de gastronomisiyle Türkiye’nin en önemli değerlerinden bir tanesidir. Bu yıl birbirine yakın zamanda 2 ödül almış olduk. Birincisi şu anda burada bulunmamızın sebebi olan Avrupalı Seçkin Destinasyonlar ödülünü alıyoruz. İkincisi ise yakın zamanda yine Gaziantep yaratıcı şehirler dalında UNESCO’ya üyeliği kabul edildi. Bu da bizim açımızdan yine önemlidir. Gaziantep’in tanınırlığını ulusal ve uluslararası çapta bu tarz organizasyonlarda yapılacak ödüllerin, başarıların çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Gastronomi alanında UNESCO’dan böyle bir üyeliğimizin kabul edilmiş olması Gaziantep’in gastronomi alanında ne kadar önemli bir noktada olduğunu da tescillemiş olduk. Gaziantep’in 200’ün üzerinde kendine has yemeği vardır. Gaziantep 3 medeniyete merkezlik yapmış ve bizim 3 tane antik şehrimiz var. Dolayısıyla bu medeniyetlerin merkezi konumunda olması nedeniyle oralardan alınmış olan kültürleri sentezlemiştir. O açıdan mutfak kültürü anlamında Türkiye’nin en önemli şehirlerinden bir tanesidir. Gaziantep’in mutfağı Türkiye’de çok biliniyor ama bu yönleriyle belki de tanıtıma ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.