Etiket: Fuhşa

  • ‘Gala gecesi’ şifreli fuhşa 4 tutuklama

    Antalya’da yabancı uyruklu 12 kadını fuhşa zorladıkları gerekçesiyle adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 4’ü tutuklandı. Şahısların, fuhuş için müşterilerle ’gala gecesi’ şifresini kullandığı tespit edilmişti.

    Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri, aldığı bir istihbarat sonucu yürüttüğü 2 aylık takibin ardından Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenlemiş ve 8 Kırgızistan, 2 Moldova, 1 Özbekistan ve 1 Rus uyruklu olmak üzere toplam 12 kadına zorla fuhuş yaptırdığı gerekçesiyle aralarında 2 kadının da bulunduğu 8 kişiyi gözaltına almıştı. Ekipler aynı zamanda, müşterilerin fuhuş için ’gala gecesi’ şifresini kullandıkları tespit ederek, şüphelilerin üzerinden çıkan yüklü miktardaki paraya da el koymuştu.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden M.Ş., F.A., Y.E.Y. ve G.C çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, O.Y. isimli şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüphelilerden Ö.Y. ve A.İ. mahkemece, Y.A. isimli şahıs ise savcılıktan serbest bırakıldı.

  • ’Fuhşa yer temin etme’ iddiasına gözaltı

    Samsun’da hayat kadınlarına evinin anahtarını verip evinde fuhuş yaptırdığı iddia edilen bakkal dükkanı işletmecisi “fuhuş için yer temin emek” suçundan gözaltına alındı.

    Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekipleri, yapılan ihbar üzerine bir evi takibe aldı. Ahlak polisi ekipleri evde para karşılığı eskort kızların fuhuş yaptığını tespit etti. Yapılan çalışma sonucu evinin anahtarını fuhuş yapmaları için hayat kadınlarına verdiği iddia edilen bakkal dükkanı işleten R.Z. (51) yakalanarak gözaltına alındı. Polisteki sorgusu tamamlanan R.Z., “fuhuş için yer temin etmek” suçundan bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.

  • Suriyeli Gençler Komitesi: “Avrupa’da Suriyeli çocuklar fuhşa sürükleniyor”

    Suriyeli Gençler Komitesi, Avrupa’nın asimilasyon politikasının, Suriye halkına savaş kadar zarar verdiğini belirterek, Avrupa’ya giden Suriyeli çocukların fuhşa sürüklendiğini, eğitim sürecinden koparıldığını ve dejenere edildiğini ileri sürdü. Komite, 5 binin üzerinde Suriyeli çocuğun Avrupa’da kaybolduğuna da dikkat çekti.

    Şiddet ve Göç Mağdurları Rehabilitasyon ve Adaptasyon Merkezi (SOHRAM) bünyesinde faaliyet yürüten Genç Suriyeliler Komitesi, Avrupa’nın mültecilere yaklaşımına tepki gösterdi. İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan Komite Sözcüsü Vectoria Daoud, Avrupa’nın Suriyeli mültecilere uyguladığı politika ile Türkiye’nin politikası arasında büyük farklar olduğunu belirtti. Avrupa’ya giden Suriyeli çocukların eğitim sürecinden koparıldığını kaydeden Daoud, “Çocuklarımızın eğitim sürecinden koparılmasını, halkımızın kültürünün, varlığının yok edilmesi tehlikesiyle bir görüyoruz. Orada çocuklarımızın eğitimi ile ilgili sistemli düzenli bir eğitim programına rastlamıyoruz. Toplumumuz eğitim sürecinden koparıldı. Bu eğitim sürecinden koparılarak Suriye halkı yok edilmeye çalışılıyor” dedi.

    “Mültecilere ırkçı yaklaşıyorlar”

    Avrupa’da mültecilere yönelik tamamen ırkçı bir yaklaşımın söz konusu olduğuna dikkat çeken Daoud, “Entegrasyonu uygulamıyorlar. Kiralık ev aradığımızda özellikle Almanya’da ev vermiyorlar. Bizleri kamplarda izole etmeye, kamplara mahkum etmeye çalışıyorlar. Bu oradaki kardeşlerimizin ciddi sıkıntılar yaşamasına sebep oluyor. Özellikle gençlerin üzerinde ciddi bir dejenerasyon var. 14-15 yaşından başlamak üzere, genç kızlarımız Alman kültürüne uygun davrandığında tamamen bir dejenerasyon yaşıyor. Kendi benliğini kullanamaz hale geliyor. Özellikle bizim çok sakıncalı gördüğümüz kadın erkek ilişkilerinde kendi kültürümüzün benimsemeyeceği büyük bir savrulma yaşıyorlar. Özellikle eğitim yaşındaki çocuklara din özgürlüğü tanınmıyor. Müslüman dinine yönelik özgürlüklerini kısıtlıyorlar. Toleranslı yaklaşmıyorlar. Şüpheci ve baskıcı yaklaşıyorlar. Bu haklarını talep edenlere ise terörist bir muamele yansıtıyorlar. Bu da gençlerimizi tedirgin ediyor ve sıkıntılı bir durum oluşturuyor” diye konuştu.

    “Kayıp kız çocukları daha fazla”

    Suriyeli Gençler Komitesi olarak ellerinde çok net bir veri olmadığını ama aldıkları bilgilere göre 5 binin üzerinde çocuğun kayıp olduğuna dikkat çeken Daoud, şunları kaydetti:

    “Özellikle Yunanistan, Bulgaristan gibi balkan sınırları içerisinde çok büyük kayıplar olduğu ve o göç koşullarının getirdiği durumlardan da kaynaklı kayıplar yaşandığını biliyoruz. Bizim tahminize göre 5 binin üzerinde çocuk kayıp ve bu çocukların nasıl ve ne şekilde kayboldukları hakkında ne yazık ki çok net bilgilere sahip değiliz. Kayıplar arasında kız çocukları daha fazla. Organ mafyasının bu konuda daha etkili olduğunu düşünüyoruz ama fuhuş konusunda da malumatlarımız var. Suriyeli mülteciler arasında organ kaçakçılığı çok sıkça konuşulan ve büyük bir sorun olarak görülen bir kaçakçılıktır. Bu insanlık dışı uygulamaya ne yazık ki birçok etkili devlet ve kuruluşlar gerekli duyarlılığı göstermemektedir. Hatta konu mülteciler olduğunda göz yumuyorlar.”

    “Avrupa’ya gidenler kültürel olarak yok oluyor”

    Avrupa’nın mülteci politikasında gözlemledikleri en önemli noktalardan birinin asimilasyon politikası olduğunu söyleyen Daoud, şöyle dedi:

    “İnsanlara zoraki bir asimilasyon politikası uyguluyorlar. Bir insanın bir dili, bir kültürü öğrenmesi bazen bir ömrü alıyor ama Avrupa ‘2-3 yıl içerisinde bütün kültüründen, dininden, her şeyinden vazgeçip benim kültürüme entegre olacaksın ya da seni topluma entegre etmeyeceğim ve kabul etmeyeceğim’ yaklaşımında. Avrupa’nın bu politikası Suriye halkına savaş kadar zarar vermiştir. Savaşta ölenler ölüp gidiyor. Avrupa’ya gidenler de kayboluyor, kültürel olarak yok oluyor, din olarak yok oluyor, varlık ve kişilik olarak yok oluyor. Bir yerde Suriye’de fiziksel bir katliam söz konusu, göç politikasında ise beyaz bir katliam söz konusudur. Her ikisi de Arap halkına ve Ortadoğu’ya yöneltilmiş bir soykırımdır. Bir katliamdır. Benim bütün idealim ülkeme geri dönmektir. Çoğu Suriye vatandaşı da benim gibi düşünüyor. Biz savaşın ülkemizde bitmesini istiyoruz. Bu savaş bizim değil Bu savaş Suriyelilerin savaşı değil, bir emperyalist savaş. Başka devletlerin birçok devletin savaşıdır. Bu savaş bitirilmelidir. Bu savaş bittiği zaman ülkemize geri dönüp ülkemizi tekrar inşa etmek, emperyalizmin o barbarlığını, yıkımlarını yeniden imar etme hedefini, idealini hep güçlü tutuyoruz.”

    “Türkiye bizi biz olarak kabul etti”

    Türkiye’nin Suriyeli mültecilere Avrupalılar gibi davranmadığını vurgulayan Daoud, “Avrupa gibi bize baskıcı, bizi asimile edici, yok sayıcı bir politika gütmedi. Bize Suriyeliler gibi yaklaştığı için Türkiye’ye teşekkür ediyorum. Bize imkanlarının var olduğu sürece bir imkan sundular ve bu imkanlarla bizi ayakta tutmaya, ülkemize geri döndürebilme koşullarını oluşturmaya çalıştılar. Özellikle Türkiye halkına, Türkiye devletine teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Bize ne din baskısı yaptılar, ne kültür baskısı yaptılar. Bizi biz olarak kabul ettiler. Bizimle ekonomilerini paylaştılar. Bunun için teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

    Komite üyesi Siphan Daoud ise Avrupalıların dil öğrenmeden hiçbir şekilde Suriyelilere iş vermediğini anlatarak, şu ifadelerde bulundu:

    “Ama Türkiye, biz bu güveni gösterdi, bize iş ve çalışma verdi. Bu sebeple Türkiye’nin politikası Suriye halkına çok büyük bir katkı sundu. Avrupalılar mültecilerle ilgili konuşmalarında sürekli aşağılayıcı bir üslupla, sadece paraya muhtaç dilenciler gibi algılıyorlar ama Türkiye bize tam tersini yaptı. Hürriyeti ve özgürlüğü verdi. Bu çok önemli bir ayraçtır Avrupa ile Türkiye politikası arasında. Avrupa’nın tek uyguladığı şey, bana benzeyeceksin, bana entegre olacaksın, benim dediğimi yapacaksın ve kendi kimliğini, varlığını, kişiliğini inkar edeceksin.”

  • Organizasyon yalanıyla kandırıp, zorla fuhşa sürüklediler

    Kocaeli’de gerçekleştirilen fuhuş operasyonu kapsamında emniyette işlemleri tamamlanan 4 kişi adliyeye sevk edildi. Zanlıların yurt dışından organizasyonda çalıştırma yalanıyla getirdikleri kadınlara, fuhuş yaptırdıkları belirlendi.

    Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmalar neticesinde; yurt dışından fuhuş amaçlı olarak getirilerek fuhşa sürüklenen yaşı küçüklerin de çocuklarında bulunduğu yabancı ve Türk kadınları Karamürsel’de kendi kiraladıkları evlerde fuhuş amaçlı müşteri buldukları tespit edilmişti. Bu evlerde fuhuş yaptırdıkları tespit edilen 5’i kardeş olmak üzere toplam 7 kişiye yönelik 9 Mart günü yapılan operasyonda 6 kişi tutuklanmıştı. Fuhşa sürüklendikleri tespit edilen Kırgızistan, Kazakistan ve Moldova uyruklu toplam 22 yabancı uyruklu bayan ise sınır dışı işlemleri için İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edilmişti.

    Ahlak Büro Amirliği yürütülen çalışmalarda tutuklanan şüpheliler ile bağlantılı olarak mağdur kadınlara fuhuş yaptırdıkları belirlenen diğer şahıslar üzerinde soruşturmayı derinleştirdi. Tutuklu şüpheliler ile irtibatlı şekilde M.T, A.D, T.D ve R.D isimli 4 kişinin Karamürsel ve Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan mekânlarda, aralarında para vererek kandırıp fuhşa sürükledikleri yaşı küçük kadınlarında bulunduğu Türk ve yabancı uyruklu 10 bayana fuhuş amaçlı müşteri temin ederek fuhuş yaptırdıkları tespit edildi. Bu kapsamda fuhşa sürüklendiği tespit edilen Moldova ve Kırgızistan uyruklu 4 yabancı bayan da sınır dışı işlemleri için İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi.

    Alınan mahkeme kararları sonrası 5 Nisan günü Karamürsel ve Altınova’da, fuhuş amaçlı kullanılan mekânlarında bulunduğu 5 ayrı adrese yapılan eş zamanlı ikinci dalga operasyon gerçekleştirildi. Fuhşa aracılık ve yer temin eden M.T, A.D ve T.D isimli şüpheliler ile yurt dışından düğün organizasyonlarında çalıştırmak vaadiyle getirdiği yabancı uyruklu bayanları fuhşa zorladığı ve fuhuş yaptırdığı tespit edilen R.D isimli yabancı uyruklu kadın yakalanarak gözaltına alındı. Ayrıca operasyonda 1 ruhsatsız tüfek ve 23 adet fişeğe el konuldu. Kocaeli’de fuhuş yaptıkları tespit edilen toplam 26 yabancı uyruklu kadın sınır dışı edilmek üzere Kocaeli İl Göç İdaresi’ne teslim edilirken 4 kişi ise emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından “Küçük Yaşta Çocuğu Fuhşa Teşvik Etmek ve Çocuğun Cinsel İstismarı, İnsan Ticareti, Fuhşa Aracılık ve Yer Temini” suçlarından adliyeye sevk edildi.

  • Yabancı uyruklu kadınları fuhşa zorlayan şebekeye darbe

    Yalova polisi, Özbekistan ve Ukrayna’dan getirilen 6 kadını fuhuş yapmaya zorlayan şebekeyi çökertti.

    İnsan ticareti ve fuhşa aracılık suçlaması ile gözaltına alınan M.D’nin ifadesinden yola çıkan polis, N.M. adlı Özbekistan uyruklu kadına ulaştı. Kadın, zorla para karşılığı fuhuş yapmaya zorlandığını itiraf etti. Bunun üzerine operasyon başlatan Ahlak Büro Amirliği ekipleri, M.D, O.S, Y.E. ve A.A. adlı şahısları gözaltına aldı. 4 ikamete yapılan baskınlarda Ukrayna uyruklu N.K, O.L, Özbekistan uyruklu D.E. ve M.K. adlı kadınlar da yakalandı.

    Kadınlar, kendilerinin Türkiye’ye iş vadi ile getirildiklerini, pasaportları alınarak para karşılığı fuhuş yapmaya zorlandıklarını dile getirdi. Kadınlar, şebeke elemanlarının, telefonla irtibata geçip resimli bir katalog gönderdikleri müşterinin beğendiği kadına para karşılığı fuhuş yaptırdıklarını ileri sürdü. Mahkemeye sevk edilen M.D, O.S ve Y.E. adlı şebeke elemanları tutuklanırken, N.K, O.L, D.E. ve M.K. adlı kadınlar, pasaport kanununa muhalefet gerekçesi ile sınır dışı edildi.