Etiket: Formda

  • Arslan: “Bugün golcülerimiz çok formda değildi”

    MANİSA (İHA) – Akhisarspor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Puan olarak mutluyum demiyorum ama takımın kat ettiği mesafe, inancı ve ürettiği pozisyonlar adına mutluyum” dedi.

    Spor Toto Süper Lig’in 11. haftasında Akhisaspor, sahasında ağırladığı en yakın rakibi Büyükşehir Belediye Erzurumspor ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Akhisarspor Teknik Direktörü Cihat Arslan, “Kağıt üstünde favori olan bizdik. Maça tempolu başlamayı düşünüyorduk. Bu düşüncemizde başarılı da olduk. Arka arkaya çok net pozisyonlara girdik. Beklemediğimiz çok iyi bir şutla mağlup duruma düştük. İlk geldikleri pozisyon gol oldu. Psikolojik açıdan kolay bir maç değildi. 1-1’den sonra yine kazanma hırsı ve arzumuzun olduğunu düşünüyorum. Bir iki oyuncumuzun performansının düşük olmasına rağmen. Kazanabilecek pozisyonlarımız vardı. 2’yi de 3’ü de yapabilirdik. Bugün golcülerimiz çok formda değildi. İstediğimiz olmadı. Sonunda 5 dakika kala da oyun disiplininden koptuk. Kalemizde pozisyon gördük. Maç çok acı bir şekilde bitebilirdi. Kazanabileceğimiz maçı Allah korusun kaybedebilirdik. Bu bizim açımızdan bir yıkım olurdu. Ben puan olarak mutluyum demiyorum ama takımın kat ettiği mesafe, inancı ve ürettiği pozisyonlar adına mutluyum. Yaptığımız hatalar var. Sezon başından bu yana gelen sıkıntılar da var. Bir takımda teknik direktörün yapabileceği en iyi iş bence sezon başı planlamadır. Sezon başı planlamada biraz sorunumuz var. Şu an Mustafa’nın da sakatlanmasıyla birlikte elimizde sadece 1 tane stoper var. Biz hem UEFA hem de lig oynuyoruz. Bazıları bizi işin iç yüzünü bilmeden eleştiriyor ama Sevilla maçında da elimizde bir tane stoper var. Sissoko’yu stoper yaptık. Bu sefer orta saha organizasyonunda biraz sorun oldu. Bunların hepsini aşacağız. Gerekirse altyapıdan oyuncular ile başlayacağız. Kendi içimizde farklı futbolcu kardeşlerimizin performansıyla aşacağız. Ben takımın göstermiş olduğu performans ve mücadeleden memnunum. Erzurumspor’u da tebrik ederim” dedi.

    Takımda kazanma isteği olduğunu ancak kadro olarak belirli mevkilerde ellerinin çok güçlü olmadığını ifade eden Arslan, “Oyuncuların küçük performans düşüklüğü bile bizim takımda etki edebiliyor. Çok kısa aralıklarla çok maç yapıyoruz. Yaş ortalaması olarak ve bazı bölgelerin alternatifi olarak sıkıntılıyız. Bu sakatların dönmesi bizi biraz rahatlatır. Daha Serginho ile ben tanışmadım mesela. Daha görmedim bile. Şimdi Bilal’in iyileşme durumu var. Bu inanç bizde her zaman var ve var olmaya devam edecek ama kendi içimizde alternatif oluşturacak oyuncularımız yok. İnanç var, mücadele var. Bugün eksik olan sadece ikinci, üçüncü goldü. Bir tek onu yapamadık” diye konuştu.

  • Karpuz yiyin, formda kalın

    Diyetisyen Dilara Süngü Bulut, yaz aylarının vazgeçilmez lezzeti karpuzun diyet yapanların favori meyvesi olduğunu söyledi.

    Özel Hayat Hastanesi Diyetisyeni Dilara Süngü Bulut, hayatımızın her döneminde önemli olan beslenme konusunda yaz döneminde dikkat edilmesi gereken hususları anlattı. Artan hava sıcaklığının vücutta su ile birlikte potasyum ve sodyum gibi mineral kayıplarına sebebiyet verdiğini belirten Bulut, “Vücutta fazla su kaybı gerçekleştiğinde bulantı, baş dönmesi, halsizlik, bayılma hissi gibi sağlık problemleri oluşabilmektedir. Bu kayıpları yerine koyabilmek için, kadınların ortalama 10-12 bardak, erkeklerin ise 12-14 bardak su içmeleri lazım. Su içmekte zorlananlar için birkaç teknikten söz edilebilir. Bunlardan ilki uyku dışında kalan süreyi 4 veya 5 zaman dilimine ayırarak su içmektir. Mesela günde 8 saat uyuyan bir kadın için günlük hayat saati 16 saattir. Tüketilmesi istenilen 2 litre su 4 tane 0,5 litreye eşit olduğundan, 16 saati 4’e bölerek her 4 saatte 0,5 litre su hedef verilebilir. Bu sayede gece yattığınızda 2 litre suyu tüketmiş olacaksınız. İkincisi ise suya nane, limon, tarçın, elma, salatalık, zencefil gibi hoşunuza giden ilavelerin yapılmasıdır. Böylelikle aroma katılmış suyu tüketmek daha kolay hale gelecektir” dedi.

    SADECE MEYVE TÜKETMEK YETMEZ

    Yazın özellikle sıcak günlerde öğünlerin meyve ile geçiştirildiğinin yaygın olduğunu söyleyen Bulut, meyvenin ana yemek yerine tüketileceği durumlarda yanına mutlaka protein ilave edilmesi gerektiğini belirterek şu tavsiyede bulundu:

    “Karpuz-peynir, şeftali-yoğurt, incir-süt ikililerinin haftada birkaç gün öğün yerine tercih edebilirsiniz. Tatilde ince görünmek için şok diyetlerin kurbanı olmayın. Kısa zamanda çok kilo verdiren diyetlerin kas ve su kaybına sebep olan aldatıcı programlar var. Zayıflatıcı diyet programları kişinin yaşına, kilosuna, hareket durumuna, günlük yaşantısına göre planlanmalıdır. İnternetteki, gazetedeki zayıflatıcı programlara itibar edilmemelidir” diye konuştu.

    Diyetisyen Bulut, karpuzun hem likopen, hem de vitamin, mineral açısından zengin, antioksidan kapasitesi yüksek bir yaz meyvesi olduğunu söyledi. Karpuzun ihtiva ettiği yüksek potasyum ile kalp fonksiyonlarını düzenleyici etkisi olduğunu belirten Bulut şöyle devam etti:

    “Karpuz çekirdekleri de içinde bulunan cucurbocitrin adlı madde ile kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Yüksek lif içeriğiyle bağırsak hareketlerini arttırırken, yüksek su içeriğiyle kişide tokluk hissi sağlaması ve düşük enerji içermesi (100 gramında 26 kalori) ile diyet yapanların favori meyvesidir. Ancak bu özellikleri göz önüne alınarak karpuzun sınırsız tüketilmesi kişinin toplam enerji alımını arttırarak kilo almasına sebep olabilir” dedi.

  • DNA’nız Sizi Yaza Fit Ve Formda Sokabilir

    Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, yıllardır uygulanan diyet tedavilerine yeni bir soluk getiren ve neredeyse zirve nokta olarak tanımlanan Moleküler Diyetin artık ülkemizde uygulanmaya başladığını söyledi.

    Genetik analiz sonuçlarını vücut analiz sonuçları ve metabolik testlerle birleştirerek yeni bir diyetin öncüsü olan İrene Diet&Wellnes’in yöneticisi Doç. Dr. Barış Öztürk, “Yeni yılın ilk günlerinde hayatımızı değiştirecek bir diyetin ilk sinyalleri alınmaya başlanmış ve hakkında çeşitli yazılar yazılmaya başlanmıştı. Aradan geçen yaklaşık 2 ayın sonunda ise bu diyet hayatımıza girdi ve birçok kişi tarafından uygulanmaya başlandı. Daha önce sadece vücut ölçüleri ve çeşitli biyokimyasal testlere dayanarak gerçekleştirilen diyet tedavileri artık yerini kişinin genetik özelliklerine uygun ve sadece o kişiye ait bir beslenme ve yaşam tarzına bırakmaya başladı” dedi.

    Aşırı kilo ve buna bağlı olarak artış gösteren metabolik sendrom, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları ve şeker hastalığı riski dünya genelinde yayılmaya ve insan sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit etmeye devam ettiğini belirten Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, “Yıllardır uygulanan diyet tedavilerine yeni bir soluk getiren ve neredeyse zirve nokta olarak tanımlanan Moleküler Diyet artık ülkemizde uygulanmaya başladı” diye konuştu.

    Genetik analiz sonuçlarını vücut analiz sonuçları ve metabolik testlerle birleştirerek yeni bir diyetin öncüsü olan İrene Diet&Wellness’in yöneticisi Doç. Dr. Barış Öztürk bu diyeti danışanlarına uygulamaya başladı ve baharın gelmesiyle artan diyet trendinin de etkisiyle büyük bir ilgiyle karşılaştıklarını belirtti.

    DİYET NASIL UYGULANIYOR?

    Modern çağın diyeti olarak tanımlanan ve hiçbir sağlık riski taşımayan Moleküler Diyetin tamamıyle üst düzey bir teknolojiye dayandığını anlatan Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, şunları kaydetti:

    “Moleküler Diyet ile zayıflamak istediğinizde sizden ilk önce 1 ml’lik tükürük örneği alınıyor. Ardından bu örnek yurtdışındaki genetik laboratuvarlara gönderiliyor. Genetik laboratuvarlarda yapılan analizler ile beslenme alışkanlarınız ve besin öğelerine verdiğiniz yanıtlar 35 gen incelenerek genetik özellikleriniz belirleniyor. Genetik örnek alımınızın ardından üst düzey bir vücut analiz cihazı yardımıyla bölgesel vücut analizi uygulanır. Vücut yağları, kasları, yağsız kitle, mineral ve hücresel sıvı dağılımı bölgesel olarak 3 dakika içerisinde sonuçlandırılıyor.

    Bu işlemin ardından oksijen tüketimine dayalı metabolizma ölçümü yapılarak metabolik bir problemin olup olmadığı rakamsal olarak analiz ediliyor.

    Son adım olarak ise karın bölgesinde Bioelektrik Impedans analizi yapılarak karın içi ve karın çevresi yağlanma dereceleri belirleniyor. Genetik analiz ve diğer analizlerin sonuçları birleştirildiğinde bireyin beslenme alışkanlıkları moleküler boyutuyla analiz edilmiş oluyor. Elde edilen veriler ile kişinin genetik yapısına göre özel beslenme programı hazırlanıyor. Moleküler Diyet sayesinde kişiye özel hazırlanan beslenme programıyla kısa sürede sonuç elde etmeniz mümkün oluyor.”

    Bahar mevsimine yaklaştığımız bugünlerde yaz tatiline ideal kilo ile girme heyecanını yaşayanlar için önerilerde bulunan Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, popüler diyet akımına paralel olarak yaygınlaşan bilimsel olmayan diyetlerin ve bireysel özelliklerimize uygun olmayan çeşitli yöntemlerin sağlık risklerine neden olmaya devam ettiğini ve birçok kişide hayal kırıklıklarına ve zaman kayıplarına neden olduğunu vurguladı. Sağlıklı bir görünümün yanında sağlıklı olmayı ve sağlıklı yaş almayı hedefleyen tüm yaş gruplarının genetik özellikleri ışığında moleküler diyet uygulamalarını benimsemelerinin ideal kilo ve mutluluğun anahtarı olduğunu sözlerine ekledi.

  • Formda Bir Beden İçin İpuçları

    Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, formda bir beden için ipuçları verdi. Tutar, “İstediğiniz formda girmek ve incelmek için hayatınızda bazı değişiklikler yapmalısınız” dedi.

    Toplum olarak yanlışımızın kilo problemlerini estetik sorun olarak görmek olduğunu anlatan Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, “Asıl doğru olan ise fazla kilolarımızın sağlığınızı tehdit eden bir problem olarak görmektir. Önemli olan bu dönemde uygulayacağınız sağlıklı beslenme programını yaşamınızın devamında da uygulamak” dedi.

    Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, formda olmak ve istenilen vücuda sahip olabilmek için neler yapılması gerektiği konusunda ise şunları söyledi;

    GÜNE ERKEN BAŞLAYIN…

    “Daha hızlı ve sağlıklı kilo vermek istiyorsanız mümkün olduğunca uyuma ve uyanma saatlerinizin düzenli olması gerekmektedir. Geç saatlerde kalkmanız metabolizmanızın ciddi anlamda yavaşlamasına ve kilo verme hızınızın azalmasına neden olacaktır. Uyandıktan sonra kahvaltı yapıp tekrar uyumanızda tok mideye uyuduğunuz için daha çok kilo almanıza neden olacaktır.

    KAHVALTI YAPIN…

    Yapılan bilimsel çalışmalar uyandıktan sonra 30 dakika içerisinde besin tüketilmesi metabolizmanın ciddi anlamda hızlandığını göstermektedir diyor. Bunu yapmadığınızda güne daha yavaş çalışan bir metabolizma ile başlamış olacaksınız. Eğer kahvaltı alışkanlığım yok veya midem bulanıyor yiyemiyorum diyorsanız, kahvaltıda tost, kuru meyve veya süt gibi alternatifleri düşünebilirsiniz.

    PROTEİNLİ BESİNLERİ TÜKETİN…

    Protein içeriği yüksek olan besinler genellikle hayvansal kaynaklı besinlerdir. Kırmızı et, tavuk, balık, köfte, yoğurt, süt, ayran, peynir, yumurta gibi besinlerin beslenme programınızda kesinlikle bulunması önerilir. Özellikle sebze ağırlıklı besleniyorsanız yanında kesinlikle yoğurt, ayran veya cacık eklemelisiniz. Et ağırlıklı beslenmeniz ise termojenik etkiyi (besinler vücutta sindirilirken yakılan enerji) arttıracağı için daha hızlı çalışan bir metabolizma anlamına gelmektedir.

    SAĞLIKLI ATIŞTIRMALAR YAPIN…

    Kimi zaman tartışılsa da ara öğünlerde besin tüketilmesi kan şekerinin dengeli kalmasını sağlar. Bu durum ise sizin hem daha tok bir gün geçirmenizi sağlamasının yanı sıra bir sonraki öğünde daha az besin tüketiminin nedeni olacaktır. Ara öğünler, kan şekeri seviyenizin daha dengeli kalmasını sağlar ve bu özelliği ile karın bölgesi yağlanmasını ciddi seviyede düşürür. Kuruyemiş, kuru meyve, protein içeriği olan peynir, ayran, yoğurt gibi besinlerden ara öğün yapmanız kilo verme sürecinizi hızlandıracaktır. Ara öğün yapmadan diyette başarılı sonuçlar almanız zorlaşacaktır.

    ŞOK DİYET UYGULAMAYIN…

    Bu dönemde genelde şok diyet uygulanarak bir anda çok fazla kilo verilir. Bu durum o anlık psikolojinizi ve kendinize olan güveninizi arttırsa da yaz aylarının sonunda daha fazla kilo olarak size geri dönmektedir. Ayrıca bu diyetlerde kilo kaybının kaslardan olduğu bilinmektedir. Kas kayıpları ile tartı üstünde kilonuzun azalması gerçekleşse de görüntüde ve kıyafetlerinizde herhangi bir farklılık gözlenmez. Sağlığınızı tehdit edecek ve yaşamınızın ilerleyen yıllarında size zarar verecek bu tür diyetlerden uzak durmalısınız.

    ANTİOKSİDAN ALIMINA ÖZEN GÖSTERİN…

    Antioksidanlar, hücrelerimize zarar veren serbest radikalleri etkisiz bir hale getirerek yaşlanmayı ve daha genç ve sağlıklı bir bedene sahip olmamızı sağlar. Antioksidanlar özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ve yeşil çay içerisinde bulunmaktadır. Antioksidan alımı için özellikle A, C, E vitamini ve selenyum mineralinin fazla miktarda bulunduğu besinlerin tüketimi arttırılmalıdır. Daha dinç bir vücut ve genç bir görünüm için antioksidanları ihmal etmemelisiniz. Antioksidan besinlerin diğer bir özelliği de bağışıklık sistemini güçlendirerek sizi bazı kalp hastalıkları ve kanser gibi hastalıklara karşı daha dirençli bir bedene sahip olmanızı sağlar ve bu hastalıklara yakalanma riskinizi azaltır.

    YAĞ TÜKETİMİNİZİ AZALTIN…

    Özellikle doymuş yağ olarak adlandırdığımız margarin, tereyağ tüketimi hemen hemen hiç olmamalıdır. Çünkü doymuş yağlar zaten hayvansal kaynaklı besinler olan et, süt ve yoğurt gibi besinlerden alınmaktadır. Yağ ihtiyacınızı hazırlamış olduğunuz yemekler içerisinde ekleyeceğiniz zeytinyağı ile yapmanız kalp sağlığınızın desteklenmesi açısından da önemlidir. Fakat unutulmaması gereken konuların birisi de fazla miktarda zeytinyağı tüketiminin de size kilo aldıracağıdır. Bu nedenle salatalarınıza bir tatlı kaşığı eklemeniz yeterli olur. Ayrıca fazla yağ alımından kaçınmak için yemeklerinizi susuz tüketmenizde günlük yağ tüketiminizi azaltacaktır.

    YAŞAMINIZI FİZİKSEL AKTİVİTE HALİNE GETİRİN…

    Daha formda ve fit bedene sahip olmak istiyorsanız, fiziksel aktivite yapmalısınız. Eğer fiziksel aktivite yapıyorsanız bunun süresini arttırabilirsiniz. Yeni başlayanlar için ilk günler 15-20 dakika olarak başlanmalı ve 1 hafta içerisinde bu süre 30-45 dakikaya çıkarılmalıdır. Fiziksel aktivite yaparken unutulmaması gereken en önemli nokta sürenin 30 dakikanın üzerine çıkmasıdır. Çünkü bu süre içerisinde vücutta glikojen depolarının yıkımı gerçekleşirken, bu süreden sonra vücut yağ yakmaya başlamaktadır.

    Bu dönemde başlamış olduğunuz sporun devamlılığı hem sağlığınız açısından hem de verilen kiloların tekrar alınmaması açısından önemlidir. Bu sebeple belirli bir dönem sonrasında yapmayacağınız sporlara başlamak yerine hem bedeninizin daha rahat yapabileceği hem de zevk alacağınız sporları tercih etmelisiniz…

    POSA ALIMINI ARTTIRIN…

    Yapılan araştırmalar, zayıflamak ya da formda kalmak isteyen bireylere posanın yardımcı olduğunu göstermektedir. Posanın formda kalmaya yardımcı iki temel etkisi vardır. Birincisi yemek süresince daha çok çiğnemenizi sağlayarak, daha çabuk doymanızı sağlarlar. İkincisi, posalı besinler sizi daha uzun süre tok tutarlar. Ayrıca posalı besinler genelde az posa içeren besinlere göre daha az kalori içerirler. Yüksek posalı besinlerin kan şekerini dengeleyici ve kan kolesterolünü düşürücü etkisi de bulunmaktadır.

    SU İÇİN…

    Su tüm yaşamsal fonksiyonlarımız için gerekli olan başlıca içeceğimizdir. Eğer gün içerisinde yetersiz düzeyde su alımı gerçekleşiyorsa kilo verme hızınız kesinlikle sizi mutlu etmeyecektir. Suyun kilo verme açısından bakıldığında en önemli görevi, vücuttaki fazla ödemin dışarı atılmasını sağlar. Atılan bu ödem yaşam kalitenizin de artmasını sağlayacaktır. Suyun diğer bir önemli görevi ise lenf kanalının temizlenerek daha fazla miktarda yağ yakımına destek olmasıdır. Yani uygulamış olduğunuz diyeti yeterli düzeyde su ile desteklerseniz daha fazla miktarda yağ kaybı gerçekleştirebilirsiniz. Bu durumda sizin daha ince bir bedene sahip olmanızı sağlar. Bu nedenle gün içerisinde en az iki litre su içmelisiniz. Bu rakam terleme ile su kaybı fazla olan günlerde daha fazla arttırılabilir.

    UZMANA BAŞVURUN…

    Bu dönemde uzman yardımı almak hem kilolarınızdan kurtulmanızı hem de sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmenizi sağlayacaktır. Kilo kaybetmede asıl önemli olan vücut yağ oranının düşürülmesidir. Kendi kendinize size uygun olmayan zayıflama diyetlerini uygulamanız su ve kas kaybına neden olacağı için geçici ve sağlıksız bir çözüm olacaktır. Uzman ile birlikte sağlıklı beslenme programlarını uygulamak ve vücut analizi sonuçlarının takibi başarıyı tetiklemesi açısından şarttır.”

  • Yazın Fit Ve Formda Olmak İsteyenler Dikkat

    Yaza fit ve formda bir vücutla girmenin herkesin ortak isteği olduğunu belirten uzmanlar, yapılması gereken estetik uygulamalarda geç kalınmaması gerektiğini söyledi.

    Yaz deyince herkesin aklına incecik kıyafetler, bronz bir ten geldiğini ifade eden Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Aydın, “Sanılanın aksine her estetik uygulama hemen sonuç vermez. Dolgu, botoks gibi kozmetik uygulamalar iple askılama gibi noninvazif dediğimiz uygulamalar hemen sonuç verebilir. Ama vücut şekillendirme, lazerle yağ aldırma, lazerle yağ kırdırma, liposuction, meme küçültme, meme büyütme, jinokomasti ameliyatlarının 1 veya 4 aylık bir süre zarfına ihtiyacı vardır. O açıdan yaza hazır girmek isteniyorsa bahar ayları estetik operasyonlar için idealdir. Çünkü bir yara iyileşmesi dönemi için belli bir süreye ihtiyaç vardır. Vücut şekillendirme yöntemleri bahar aylarında en çok tercih edilen operasyonlar arasında. Özellikle kadınlar portakal kabuğu görünümünü pek sevmez” dedi.

    DOĞUM YAPANLAR DİKKAT

    Doğum yapan kadınların estetiği tercih ettiğini ifade eden Aydın, “Doğum yapan kadınlar genellikle yıpranan bedenlerini yenilemek için, meme büyütme, meme dikleştirme ve karın germe gibi estetik ameliyatlarını bahar aylarında sıkça istemektedir. Tabii her işlemin kendine göre bir iyileşme dönemi var. Bu iyileşme dönemi genellikle büyük ameliyatlarda 28 gün ile 6 ay arasında bir süreye ihtiyaç duymaktadır. Ancak bizim kesi yapmadığımız küçük operasyonlar için 1 ay gibi kısa süre yeterlidir” şeklinde konuştu.