Etiket: fizik

  • Bölgenin En Modern Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Merkezi 2 Ay Sonra Açılıyor

    Vali Şerif Yılmaz, Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Yerleşkesi’ndeki DPÜ Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ek Hizmet Binası inşaatında denetlemelerde bulundu.

    Vali Yılmaz’a inceleme ziyaretinde DPÜ Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Kütahya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri İsmail Zehir, DPÜ Kütahya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Fatih Oğhan eşlik etti.

    Kütahya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri İsmail Zehir, DPÜ Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ek Hizmet Binası inşaatında incelemelerde bulunan Vali Şerif Yılmaz’a son durum hakkında bilgiler verdi.

    Mart ayının ilk haftasında hizmete açılması planlanan 200 yataklı DPÜ Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ek Hizmet Binasının 2 milyon 611 bin 998 TL’ye mal olduğunu belirten Kütahya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri İsmail Zehir, “Bölgenin en modern Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olması planlanıyor. Açılacak olan yeni merkezle birlikte bölgemiz fizik tedavi hastalarının tedavisine yönelik ileri teknolojinin de kullanıldığı bir rehabilitasyon merkezine kavuşmuş olacak” ifadelerini kullandı. (EFE)

  • Fizik Tedavide “Mbst” Yöntemi

    Bel ve boyun fıtığı, kemik onarımları ve romatizmal hastalık ağrıları, Almanya’da geliştirilen ve manyetik titreşimlerle çalışan MBST cihazları sayesinde artık kalıcı olarak tedavi ediliyor.

    Radyasyon yaymayan yeni alternatif tedavi yöntemi, röntgen ışınlarından farklı olarak vücuda manyetik titreşimler yolluyor. Fıtık ve kireçlenme ağrılarına son vermesinin yanında MBST, hücreleri yenileyerek doğal iyileşme sürecini de tetikliyor. Medikal Park Samsun Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniğinden Uzm. Dr. Rabia Cerrah Karanfil, sistem sayesinde birçok hastanın tedavisinde başarılı sonuçlar sağladıklarını söyledi.

    Dr. Karanfil “Eklem ve kemik hastalıklarını tedavi eden elektromanyetik sistem MBST, tüm dünyada olduğu gibi Anadolu’da da yaygınlaşıyor. Avrupa’da 16 yıldır kullanılan sistem, Türkiye’de ise 5 yıldır kullanılıyor. MBST cihazı Karadeniz Bölgesi’nde sadece Medikal Park Samsun Hastanesi’nde hastalara hizmet vermektedir. Merkezde günde 1 saat süren seanslara katılan hastalar, 7 günde ağrılarından tamamen kurtulabiliyor, günlük işlerini rahatça yapabilir hale geliyor” diye konuştu.

    Uzm. Dr. Rabia Cerrah Karanfil, sistem sayesinde bel fıtığı, boyun fıtığı, kireçlenme, eklem ve diz ağrıları, kemik erimesi ve sporcu yaralanmaları tedavisinde yüzde 95 oranında iyileşme sağladıklarını söyledi. Her yaş grubundan hastayı tedavi ettiklerini ifade eden Dr. Karanfil “İyileşmesi geciken kırıklarda, kırık iyileşmesini hızlandırmakta ve hastanın yaşam konforunu artırmaktadır” dedi.

    Dr. Karanfil şu bilgileri verdi: “Diz kireçlenmeleri hastalarıyla ilgili orada elde edilen sonuçlar hastaların yarısından fazlasında yüzde 70’in üzerinde iyilik hali görülüyor. İyilik halinden kastımız şu: Hastanın ağrısı geçiyor, fonksiyonları düzeliyor, işini gücünü daha rahat yapabilir hale geliyor. Samsun merkezimiz yeni olmasına rağmen çok sayıda insan bu tedavi yönteminden istifade ediyor. Yakın gelecekte daha çok yaygınlaşacaktır.”

  • Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Şahabettinoğlu: “Yüksek Topuk Kabusunuz Olmasın”

    Topuklu ayakkabıların, ayak anatomisini bozarak vücutta ciddi problemlere neden olduğu bildirildi.

    Ayakların yanı sıra yüksek topukların normal yürüyüş ve vücudun genel biyomekaniğinin bozulmasına sebep olduğunu ifade eden uzmanlar, bacaklar ve omurgada aşınma ve şekil bozukluklarına dikkat çekti. İnsanı ayakta tutan kas ve iskelet sistemi belli bir kasılmayla ayakta kalmayı, bu da omurga üzerinden vücudun dik durmasını sağlıyor. Yüksek topuklar vücudun kuvvet merkezini öne doğru kaydırarak kalça ve omurganın hizasını bozuyor.

    Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, yüksek topukların üzerinde durabilmek için ister istemez gövdenin geriye doğru atıldığını ve bu durumun bele binen yükü artırarak bel ağrıları ve omurgada şekil bozukluklarına yol açabildiğini söyledi.

    Omurgada oluşan bozukluğun zamanla vücut duruşunu olumsuz yönde etkileyerek bir takım rahatsızlıklara yol açtığını anlatan Şahabettinoğlu,

    şöyle konuştu: “Bu rahatsızlık arasında bel ve boyun ağrıları önemli bir paya sahiptir. Yüksek topuklu ayakkabıların verdiği zararla omurganın üzerinde oluşan ağrı belden bacağa yayılıyorsa bel fıtığı, boyundan kola-ellere yayılan bir ağrı mevcutsa boyun fıtığı olma ihtimali yüksektir.”

    Yüksek topuklu ayakkabıları mümkün oldukça kullanılmamasını tavsiye eden Şahabettinoğlu, rahat edebilecek ortopedik ayakkabılar giyilmesini söyledi. Bursa’daki merkezinde bel ve boyun fıtığı hastalarının uyguladığı manipülasyon yöntemi ile şifa bulmasını sağlayan Şahabettinoğlu, uyguladığı bu tedavi yönteminin Türkiye’de az sayıda uzman doktor tarafından bilindiğini bildirdi.

    Şahabettinoğlu, tedavinin 3-5 gün aralıklarla uygulandığını belirterek “Tedavi sırasında rahatsızlığın olduğu bel ve boyun bölgesine elle bir takım germe, bastırma ve döndürme gibi teknik uygulanırken, manipülasyon tedavisiyle hastalarda yüzde 98 iyileşme gösteriyor. Sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerekebilir. Ameliyat, ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda son çaredir” diye konuştu.

  • Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Sarıkaya Göreve Başladı

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Pınar Müge Sarıkaya, Medical Park Tarsus Hastanesi’nde göreve başladı.

    Uzm. Dr. Pınar Müge Sarıkaya, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Birimi’nde, hasta kabulüne başladı. Uzmanlık eğitimini Mersin Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı’nda tamamlayan Uzm. Dr. Pınar Müge Sarıkaya, Artvin Devlet Hastanesi’nde uzman hekim olarak çalışmıştı.

    Dr. Sarıkaya’nın yanı sıra 2 fizyoterapist ve 2 fizyoterapi teknikerinin görev yaptığı Medical Park Tarsus Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Birimi’nde nitelikli işlemler uygulanıyor. Bunlar arasında ortopedik ve nörolojik rehabilitasyon uygulamaları, fizik tedavi uygulamaları, intraartikuler, ozon, PRP ve kinesiotaping uygulamaları gerçekleştiriliyor. Ozon, PRP ve kinesiotaping uygulamaları, Çukurova bölgesinde sınırlı sayıda hastanede yapılabiliyor.

  • Protez Operasyonu Sonrası Fizik Tedavinin Önemi

    Eklemlerin zarar gördüğü ve başka tedavi yönteminin kalmadığı durumlarda protez operasyonlarının yardıma yetiştiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, “Yalnız protez operasyonları sonrası fizik tedavi büyük önem taşımaktadır” dedi.

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, ilerleyen protez biyomekanikleri ve gelişen cerrahi teknikler sayesinde günümüzde özellikle kalça ve diz protez operasyonlarının çok sık yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Kalça ve diz protezlerinin başarı oranları yüksektir. Bununla beraber daha seyrek yapılan omuz protezi operasyonlarında sonuçlar kalça ve dizdeki kadar başarılı değildir.”

    PROTEZ OPERASYONLARI NE ZAMAN YAPILMALIDIR?

    “Protez operasyonunun zamanı kişiye ve hastalığın derecesine göre değişmektedir. Hastanın bozulan eklemi dolayısıyla yaşam kalitesi çok etkilenmemişse genellikle 65 yaşından önce operasyon önerilmez. Hasta ömrü boyunca o protez ile yaşayacağından operasyonunun geri dönüşü mümkün değildir. Bu nedenle hasta seçimi son derece iyi yapılmalıdır. Hastanın o eklemi için alternatif tedavilerin tamamı denenmiş olmalıdır. Öte yandan denenen tüm tedavilerin başarısız olduğu ve mutlak protez gereken bir hastada protezi geciktirmenin de bazı sakıncaları vardır. Yaş ilerledikçe kalp tansiyon gibi diğer sistem hastalıkları ortaya çıkabileceğinden ya da var olanlar ilerleyebileceğinden ameliyatın komplikasyon oranı artar ve başarı oranı düşer.”

    TAKILAN PROTEZİN ÖMRÜ NE KADARDIR?

    “Başarılı bir kalça-diz protezi operasyonu geçiren kişiler bu protezleri aktivite derecesine bağlı olarak 15-25 yıl kullanabilir. Özelikle genç hastalarda yapılan protezler bu kişilerde aktivite oranının yüksek olmasına bağlı olarak daha kısa sürede gevşeyebilir. Bu durumda hastanın tekrar revizyon cerrahisine gitmesi ve mümkünse protezin değiştirilmesi gereklidir. Bu ikinci ameliyatlarda ise başarı oranı daha düşüktür.”

    PROTEZİN BAŞARISINI BELİRLEYEN FAKTÖRLER

    “Bir protez operasyonunun başarısını etkileyen faktörler; doğru hasta seçimi, uygulanan cerrahi teknik, hastaya protez operasyonu öncesi ve sonrası uygulanan fizik tedavi rehabilitasyondur. Günümüzde artık protez operasyonuna hangi hastaların gitmesi gerektiği üç aşağı beş yukarı bellidir. Cerrahi teknikler de artık ilerlemiştir ve bu operasyonlar asistan düzeyinde bile yapılabilmektedir. Dikkat edilmesi gereken ve en çok ihmal edilen nokta ise ameliyat öncesi ve sonrası fizik tedavi rehabilitasyondur.”

    AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI FİZİK TEDAVİ REHABİLİTASYON NEDEN GEREKLİDİR?

    “Kalça ya da diz protezi düşünülen hastalarda eklemler ağrı ve deformite nedeniyle az kullanıldığından o eklemi çalıştıran kaslar zayıflamıştır. Eklem hareketleri de genelde gelişen ikincil yumuşak doku problemleri nedeniyle kısıtlanmıştır. Eğer hasta bu halde fizik tedavi rehabilitasyon programına alınmadan operasyona giderse yapılan protez sadece ağrılarını giderir ve takılan protez eklemi etkili ve verimli bir şekilde kullanamayabilir. Halbuki operasyon öncesi uygulanan 15 seanslık bir fizik tedavi rehabilitasyon programı ile sertleşmiş dokular gevşetilir, eklem hareketleri mümkün olduğunca açılır ve kaslar kuvvetlendirilir. Bu özellikle normale yakın hareket açıklığı beklenen kalça protezi operasyonlarında daha da önemlidir.

    Protez operasyonları büyük operasyonlardır ve mekanik eklemi yerleştirirken bir çok dokuya zarar vermek kaçınılmazdır. Ameliyat sırasında bazı kaslar, bağlar, tendonlar ve damarlar kesilir. Operasyon sonrası hastanın eklemi ödemli, şiş, ağrılı ve kısıtlıdır. Operasyon sonrası takılan mekanik eklemi etkili kullanabilmenin tek şartı bu aşamada yapılacak fizik tedavi rehabilitasyondur. Takılan mekanik eklemin stabilitesi, ömrü ve normal eklemin biyomekaniklerine yakın bir şekilde kullanılması için hastanın eklem hareketlerinin açılması ve kaslarının eski gücüne getirilmesi şarttır. Protez takılan bir hastaya ev egzersizleri verip göndermenin modern tıp doktrininde yeri yoktur. Operasyonun bize sağladığı sadece ağrısız bir eklemdir. Bizim istediğimiz ise ağrısız ve fonksiyonel olarak yeterli bir eklemdir. Kalça kireçlenmesi nedeniyle protez operasyonu geçiren bir hasta hala aksayarak yürüyorsa veya çoraplarını hala başkası giydiriyorsa, aynı şekilde diz protezi takılan hasta hala merdiveni yardımsız çıkamıyorsa cerrahi teknik ne kadar iyi olursa olsun sonuç fonksiyonel açıdan başarısızlıkdır. Bu nedenle protez operasyonu sonrası diz ve kalça eklemine normal hareket açıklığının kazandırılması ve kaybedilmiş kas gücünün tekrar kazandırılması gereklidir. Yapılan fizik tedavi uygulamaları ve kullanılan bazı cihazlar ile hastanın cerrahiye bağlı olarak ortaya çıkan ağrısı, ödemi giderilir ve eklem hareket kısıtlılığı açılır. Fizyoterapist tarafından yaptırılan egzersizler ile kasları güçlendirilir. Bu amaçla genelde 20-30 seanslık bir fizik tedavi rehabilitasyon programı yeterli olmaktadır. Bu sayede hastanın eklemi hem ağrısız hemde fonksiyonel bir eklem haline gelir. Daha da önemlisi bu uygulamalar ile protezin uzun süreli başarısı artar ve komplikasyon oranı da belirgin bir şekilde düşer.

    Bu nedenlerden dolayı hastalar ameliyat sonrası fizik tedavi rehabilitasyon şartlarını sağladıktan sonra operasyona gitmelidir. Hastanede cerrahi sonrası başlanan fizik tedaviye taburcu olunduktan sonra gerekirse evde de devam edilmeli ve hasta bir hastaneye yada kliniğe gidip gelebilecek kadar iyi olduğunda ise ayaktan devam edilmelidir.

    Ameliyat öncesi rehabiltasyon bazı durumlarda mümkün olmayabilir ama unutulmamalıdır ki ameliyat sonrası rehabilitasyon protez operasyonlarının olmazsa olmazıdır. Kesinlikle ihmal edilmemeilidir. Aksi takdirde protez operasyonunun fonksiyonel başarısı büyük oranda olumsuz etkilenecektir.”