Etiket: Fıtığına

  • Yüksek Topuklu Ayakkabı Bel Fıtığına Yol Açıyor

    Özellikle çalışan kadınların tercihi olan yüksek topuklu ayakkabıların, vücutta önemli sağlık sorunlarına yol açabildiği bildirildi.

    Medical Park Tarsus Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Pınar Müge Sarıkaya, 4 santimetreden yüksek topuklu ayakkabıların bel ve dizlerde ağrıya yol açtığını, ilerleyen dönemlerde sorunun bel fıtığına kadar varabileceğini ve bunun da ameliyat gerektirebileceğini kaydetti. Dr. Sarıkaya, yüksek topuklu ayakkabılardan vazgeçemeyenlerin, en azından giydikleri gün sayısını azaltabileceğini belirtti.

    KALÇA-OMURGA DENGESİ BOZULUYOR

    Topuk boyu olarak ideal ölçünün 2 ile 4 santim arasında olduğunu belirten Dr. Pınar Müge Sarıkaya, 5 santimetreden itibaren yüksek topuklu ayakkabıların olumsuz etkilerinin görülmeye başladığını vurguladı. Dr. Sarıkaya, “Belin belirli bir kavsi vardır. Yüksek topuklu ayakkabılarda bu kavis artar. Bu da ağırlık merkezinin öne kaymasına yol açar ve kalça ile omurga arasındaki denge bozulur. Bu da bel ağrılarına yol açıyor” dedi.

    Dr. Sarıkaya, ideal ayakkabı olarak ‘topuğu kavrayan kısmı sert, önden bağcıklı ya da bandajlı, sivri burunlu olmayan ve tabanı elastik olan’ modelleri önerdi.

    HAFTADA BİRKAÇ GÜN MOLA VERİN

    Kimi zaman estetik nedenler, kimi zaman da boy kısalığı gibi sosyal nedenlerle yüksek topuklu ayakkabıların popülaritesini koruduğunu belirten Uzm. Dr. Pınar Müge Sarıkaya, yüksek topuklu ayakkabıdan vazgeçemeyenlerin en azından giydikleri gün sayısını azaltmalarını önerdi. Dr. Sarıkaya, “İş yerinde imkanı olanlar, en azından 10-15 dakika normal ayakkabı giyebilirler. Akşamları bel ağrıları için hekimin önereceği gevşeme ve güçlendirme egzersizleri yapabilirler. Ayrıca ayaklarını 15-20 dakika ılık suda bekleterek yüksek topuklu ayakkabının getirdiği sorunları azaltabilirler” diye konuştu.

  • Soğuk Hava Bel Fıtığına Neden Oluyor

    Ağır yük kaldırmak, fazla kilo ve hareketsiz yaşamın yanı sıra soğuk havalar bel fıtığına sebep oluyor. Ağır çanta taşımak, yanlış yatak ve yastık seçimi, cep telefonu, tablet ve bilgisayar gibi cihazların yoğun kullanımı, stres ve depresyon gibi birçok faktörün yanında soğuk havalar bel ağrısına neden oluyor.

    Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, soğuk havada belimizdeki kas kasılmalarının artış göstermesinin, bel bölgemizde yoğun bir şekilde ağrılara sebep olabildiğini belirterek “Oluşan bel ağrıları hayatımızın kısıtlanmasına sebep olurken, günlük birçok faaliyeti kısıtlayacak seviyeye ulaşabiliyor. Sıcak havalarda pek hissetmediğimiz ya da önemsemediğimiz bel ağrıları soğuk havayla birlikte kendini göstermeye başlıyor. Son yıllarda gençler arasında yaygınlaşan atlet veya fanilasız giyinme tarzı sırt ve bel tutulmalarının görülmesine sebebiyet veriyor. Bel sağlığımızı korumak için belimizi üşütmememiz, soğuk havalarda sıkı giyinmemiz gerekiyor” dedi.

    Bel fıtığından kaynaklı bel ağrıları konusunda uyarıda bulunan Şahabettinoğlu, şöyle konuştu:

    “Belinizde ağrı oluyorsa bunu asla göz ardı etmemeniz gerekiyor. Belinizdeki ağrı bacağınıza yayılıyorsa, bacağınızda uyuşma, karıncalanma ve hissizlik gibi şikayetleriniz mevcutsa bel fıtığı ihtimaliniz vardır. Böyle bir durumda derhal bir fizik tedavi doktoruna gidip muayene olmanız gerekiyor. Yapılan tetkik ve iyi bir muayene sonrası bir an önce gerekli görülen tedaviye başlanması lazım. Hastalığın durumuna göre fizik tedavi, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaç, enjeksiyonlar ve manipülasyon (elle tedavi) yönteminden bir veya birkaçı uygulanabilir.”

    Manipülasyon tedavisinde hastalıklı bölge üzerine bir takım bastırma, döndürme, germe ve esnetme gibi manevraların uygulandığını dile getiren Şahabettinoğlu, şunları söyledi:

    “Manipülasyon masajıyla rahatsızlığın derecesi belirleniyor. Bu durum hafif vakalar da 2-3, orta vakalar da 4-6, ileri vakalar da 8-10 seans sürüyor. Genellikle haftada bir ya da iki kez olmak üzere 3-5 gün aralıklarla uygulanıyor. Elle tedavi yöntemi olan manipülasyon dünyada Amerika, İngiltere, Kanada, Rusya, Çin, Japonya gibi birçok ülkede binlerce doktor tarafından uygulanmasına rağmen Türkiye’de bu tedaviyi uygulayan doktor sayısı yeterli değil. Manipülasyon tedavisinin doktorlar arasında daha çok yayılmasına ihtiyaç var.”

  • Uzun Süre Otururak Çalışmak Bel Ve Boyun Fıtığına Neden Oluyor

    Denizli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uz. Dr. Özcan Alaca, uzun süre masa başında çalışmak zorunda kalanların bel ve boyun fıtığı olma riski altında olduğunu söyledi.

    Teknolojinin hızlı gelişmesi ile ofis tarzı masa başı çalışanlarının arttığını ve sürekli oturmanın, özellikle kemiklerin zayıflaması, kan damarlarının daralması ve kasların şeklinin bozulması gibi sağlık sorunlarına yol açtığını dile getiren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uz. Dr. Özcan Alaca, bu konuda vatandaşları uyardı. Alaca, “Modern yaşam, teknoloji uzun çalışma saatlerini de beraberinde getiriyor. Yoğun çalışma hayatı, bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, uzun süre ayakta veya oturarak çalışma gibi nedenlerle bel ve boyun ağrılarından şikayet edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’de sakatlık yükü sıralamasında Kas İskelet Sistemi hastalıkları üçüncü sırada, bel ağrısı 9.sırada yer almaktadır. Oturarak çalışırken gövde, boyun ve omuz kasları uzun süre sabit pozisyonda kalır ve bu durum kaslara kan akımını azaltarak kasları besleyen kan damarlarını daraltır ve yetersiz kan dolaşımına sebep olur. Büro çalışanlarının sürekli oturmaları sonucu maruz kaldığı en yaygın sağlık sorunları; kan dolaşımının azalması ve hareketsizliğe bağlı olarak boyun ve bel fıtığı, diz, omuz, dirsek, elbilek tendon iltihabı ya da zedelenmesi, el ve parmak uyuşması, kas ağrıları ve tüm vücutta yaygın ağrı meydana gelmesidir. Ayrıca yanlış oturma çalışanlarda kötü vücut pozisyonlarına neden olur” dedi.

    Oturarak çalışmanın ayakta çalışmaya göre daha avantajlı gözüktüğünü, ancak oturarak çalışmanın da bazı ergonomik kuralları olduğunu ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uz. Dr. Özcan Alaca, ofisteki çalışma masasında öncelikle bel bölgesini destekleyen ergonomik bir sandalyede oturmak gerekiyor. Yumuşak, derin ve çukur koltuklar omurga için çok zararlı. Bunların yerine kol koyma yeri olan, bel bölgesini destekleyici yapıda ve sırt yüksekliği en az omuz hizasında olan ve ofis için tasarlanmış sandalyelerden kullanılmalı. Dik oturulduğunda ekran tepe noktası göz seviyesinde olmalıdır. Eğilmek gerektiğinde belden eğilmek, uzun süre sabit pozisyonda kalan beli zorlayacaktır. Bunun için kalkıp çömelir şeklide eğilmek daha doğrudur. Çünkü sürekli oturur pozisyondayken bel kasları tembelleştiğinden, ani hareketler yapıldığında bel fıtığı olma riski yüksektir” dedi.

    “ÇALIŞIRKEN EGZERSİZLER YAPILMALI”

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Özcan Alaca, özellikle oturarak çalışanların günlük yapabilecekleri bazı kolay egzersizler olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “Masada otururken ayakları oynatmak, öğle arasına çıkarken veya toplantıya giderken asansör yerine merdivenleri kullanmak hareketsizliği azaltacaktır. Bilekleri korumak için kollar öne doğru uzatılmalı, parmakların araları açık tutularak koldan öne doğru olabildiğince itilmelidir. Sık sık avuç kapatıp açılmalıdır. El ve bileklerdeki bu hareketler dolaşımı düzenleyecektir. Başın tüm ağırlığı önce öne sonra arkaya doğru eğilmelidir. Boyun için uygun diğer bir hareket de elle çekmedir. Sağ el başın üzerinden sol kulağa doğru uzatılıp sağa doğru çekilmeli. Aynı anda başa karşı kuvvet uygulayıp boynu bükmemeye gayret edilmeli. Daha sonra bu hareket sol elle tekrarlanmalıdır. Ayrıca boyun ve omuzları rahatlatmak için sık sık omuzlar kulaklara doğru çekilip bırakılmalı. Bu hareket de kan dolaşımını artıracaktır.”