Etiket: Fındıkta

  • Fındıkta rakip ülkeler Ordu’da birleşti

    Fındıkta rakip ülkeler Ordu’da birleşti

    Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, son dönemde uyguladığı stratejik politikalarla Ordu’yu geleceğe hazırlamaya başladı. Güler, Ordu’yu ulusal ve uluslararası politikalarla buluşturarak geleceğe yönelik yeni vizyon projeleriyle dikkat çekiyor.

    Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ünye Port için başta Büyükelçisi dahil Singapurlu firmaların, rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımı için Çinli firmaların sıraya girdiği bir dönemde fındık konusunda gerçekleştirdiği iki girişim olayı uluslararası boyuta taşıdı.

    İlk etapta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa görüşen Başkan Güler, fındık fiyatı ve TMO konusunda rapor verdi. Bu görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan fındık fiyatını 16.5-17 TL olarak açıklarken, her yıl alım dönemi problemi yaşanan TMO’nun ise Kurban Bayramı’nın hemen ardından alımlara başlaması talimatını vererek üreticiyi sevindi.

    Fındık politikasının belirlenmesinde büyük rol oynayan Başkan Güler, ikinci bir adım atarak fındığı uluslararası alana taşıdı. Dünya fındık üretiminin yüzde 80’ini oluşturan ancak bugüne kadar birbirlerinin alternatifi gibi politika izleyen Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ı bir araya getirerek ortak hareket etme ve ortak politikalar üretme konusunda tarihi bir adım attı.

    Fındıkta rekabet yerine ortak işbirliği kararı

    Güler, uluslararası tecrübesini kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı ve Azerbaycan Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı ile Gürcistan Çevre Koruma ve Tarım Bakanlığı arasında ‘Fındık Alanında Stratejik İşbirliği Deklarasyonu’ imzalanmasını sağladı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Azerbaycan Cumhuriyeti Tarım Bakanı İmam Karimov ve Gürcistan Çevre Koruma ve Tarım Bakanı Levan Davitashvili’nin imzaladığı iyi niyet deklarasyonu ile Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan fındık alanında ortak iş birliğini geliştirmek, ortak üretim, kalite, verimlilik için potansiyel ve ihtiyaç duyulan bilimsel, teknik ve teknolojik işbirliği yapacak.

    Bugüne kadar 3 ülke arasında Ankara, Bakü ve Tiflis gibi başkentlerde imzalanan bu tür anlaşmalar bu kez Ordu’da imzalandı. 3 ülkenin Tarım Bakanı Ordu’da bir araya gelerek dünya fındık sektöründe tarihi bir adım atarak ortak hareket etme kararı aldı.

    Başkan Güler, bu başarıyı 3 ülkenin tarım bakanını aynı fındık bahçesinde, aynı fındık dalından aynı anda fındık hasadı yapmalarını sağlayarak taçlandırdı. Dünya fındık alanında söz sahibi 3 ülkenin Bakanı, Ordu’da düzenlenen ‘Fındık Hasat Şenliği’ne katılarak hem Türkiye hem dünyaya önemli mesajlar verdi.

    Fındık hasadında üç ülke omuz omuza

    Dünyanın en fazla fındık üretilen şehri Ordu’da düzenledikleri Hasat Şenliği’nde, dünya fındık üretiminde en büyük paya sahip 5 ülkeden 3’ünün Bakanlarını bir araya getirdiklerini belirten Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, bu konuda tarihi adım atıldığına dikkat çekti. Fındık üretim alanında düne kadar birbirlerine rakip olarak gösterilen 3 ülkenin Ordu’da ‘Fındık Yetiştiriciliği Alanında Stratejik İşbirliği Deklarasyonu’ imzalandığını belirten Güler, “Kalite ve verimi arttırma, hastalık ve zararlılarla mücadele, fındığa katma değer oluşturma, birlikte yürümek adına oluşturulan stratejik iş birliği deklarasyonunu, 3 bakan birlikte açıkladık. Bu birliktelik Uluslararası Kabuklu Meyveler Konseyi (INC) benzeri bir birlikteliğin de temellerinin atılmasına zemin oluşturacak” dedi.

  • Fındıkta ‘kozalak akarı’ zararlısına karşı üreticiler bilgilendiriliyor

    Fındıkta ‘kozalak akarı’ zararlısına karşı üreticiler bilgilendiriliyor

    Fındık ürününün ana zararlısı olan ‘fındık kozalak akarı’ alı zararlısına karşı üreticiler bilgilendiriliyor.

    Ordu’nun Perşembe ilçesinde fındık kozalak akarı ve mayıs böceği olarak tabir edilen zararlıya karşı üreticiler, zirai ve kimyasal mücadele konusunda bilgilendiriliyor. Uzmanlar, kozalak akarlarının kışı, halk arasında gül olarak bilinen tomurcuklarda geçirip, Nisan ortalarından itibaren, sürgün uçlarındaki yeni meyve ve yaprak gözlerine geçmeye başladıktan sonra çoğalıp verimi büyük oranda azalttığına dikkat çektiler.

    Uzmanlar, “Zararlı ile kış döneminde dallardan elle toplanarak mücadele başlatılıp, bir dalda 5 kozalak akarı bulunduğunda Nisan ayından itibaren de kimyasal kullanımı gerekiyor. Son yıllarda yoğun olarak görülen ve kışı yere dökülen yapraklarda ve bitki artıklarında geçiren küllenme hastalığı, hava sıcaklığının yükselmesi ile birlikte çoğalıp artıyor. Hastalığın şiddetini ve yayılışını azaltmak için düzenli budama ve dip sürgünü temizliği yaparak güneşlenme ve hava sirkülasyonunu sağlıyor. Yapraklar 2 santimetre çapındaki büyüklüğe ulaştığı anda koruma mücadelesine başlayıp sonrasında ise tekrarlanan farklı etken maddeye sahip ilaçların kullanılması hastalıktan korunmak için büyük önem arz ediyor” dediler.

  • Fındıkta çinko eksikliği araştırılıyor

    Türkiye’de en çok fındık üretiminin yapıldığı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde fındık arazilerinde çinko eksikliğinin verim ve kaliteyi nasıl etkilediğini ortaya çıkarmak için çalışma başlatıldı.

    Karadeniz Fındık İhracatçılar Birliği ile Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü işbirliğinde gerçekleştirilecek olan araştırma projesinde fındıkta çinko eksikliğinin giderilmesinde en uygun gübre dozu ve uygulama yönteminin belirlenmesi ve boş meyve oranının azalması üzerine etkileri belirlenecek.

    Bu konuda hazırlanan raporda şu görüşlere yer verildi: “Çinko, bitkilerin gelişebilmesi için mutlak gerekli mikro besin elementlerinden birisidir. Fındık tarımı açısından değerlendirildiğinde, toprakta çinko yetersiz olduğunda ürün verimi olumsuz etkilenmektedir. Ancak, Karadeniz Bölgesinde fındığın beslenme durumu ve besin ihtiyaçları tam olarak bilinmediğinden, fındık bitkisinin gübrelenmesi ya geleneksel yöntemlere ya da alışkanlıklara bağlı olarak, eksik veya fazla yapılmaktadır. Bu çerçevede, fındıkta önemli oranda boş meyve oluşumuna ve kalite kaybına yol açtığı düşünülen çinko eksikliğinin giderilmesinde en uygun gübre dozu ve uygulama yönteminin belirlenmesi ve boş meyve oranının azalması üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü işbirliğinde bir araştırma projesi gerçekleştirilmektedir. Bu proje kapsamında, Ordu ilinde toprakta Çinko noksanlığı bulunan bahçelerde, iki yıl süre ile çinkolu gübrelerin fındıkta verim ve randımanı üzerine olan etkileri tespit edilecektir. Böylece, fındıkta boş meyve oluşumunu önlemeye yönelik uygun Çinko dozu ve uygulama yöntemi belirlenmiş olacaktır.”

  • Fındıkta ‘standart fidan’ arayışları

    Karadeniz Fındık Mamulleri İhracatçılar Birliği(KFMİB) üretim, verim ve kalite artışı sağlayacak fındık fidanı için çalışma başlattı. Yeni standart fidan ile sağlıklı, zirai dona dayanıklı bir fidan üretimi hedeflendi.

    KFMİB tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’nin dünya fındık üretiminde lider ülke olmasına rağmen diğer ülkelerle kıyaslandığında, dekara verimin çok düşük olduğuna dikkat çekildi. 1995-2011 yılları ortalama verilerine göre, önemli fındık üreticisi ülkelerden ABD’de fındık veriminin bir dekar alanda 265 kg, Gürcistan’da 220 kg, İtalya’da 166 kg düzeyinde olduğuna dikkat çekilen raporda, Türkiye’de bu rakamın ortalama 88 kg olduğu kaydedildi.

    Verim düzeyinin toplam fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini sağlayan Giresun, Trabzon ve Ordu illerinde 78 kg’a kadar düştüğü belirtilen raporda, bunun sebebinin en fazla üretim alanına sahip olunmasından kaynakladığı belirtildi.Raporda bahçelerin çok yaşlı olduğu da vurgulanarak, “Bölgede bahçeler çok yaşlı olduğundan, eski üretim bölgesi dediğimiz alanlara, yeni araştırma bulgularının aktarılması ve yaygınlaştırılması çok önemlidir. İlerleyen yıllarda fındık üretimi yapan diğer ülkeler dikim alanlarını genişlettiği takdirde ülkemizin üretimdeki payı azalmaya devam edecek ve dünya üretiminin talebin üzerinde olduğu dönemlerde ülkemiz açısından olumsuz sonuçların yaşanması kaçınılmaz olacaktır” denildi.

    “Geleneksel fındık üretim yöntemi kaliteyi azaltıyor”

    Uzun vadede ortaya çıkabilecek bu olumsuz tablonun önüne geçebilmek için yeni ve standart bir fındık fidanı ortaya çıkarma çalışmalarının yapıldığı belirtilen raporda, Fındık Araştırma Enstitüsü (FAE) bünyesinde mikro çoğaltımla fidan üretimi altyapısının kurulmasının büyük önem taşıdığı vurgulandı.

    Raporda şu görüşlere yer verildi: “Fındıkta yaşanan bir diğer sorun ise çeşit standardizasyonunun olmamasıdır. Verim ve kalite düşüklüğüne neden olan çeşit karmaşasının giderilebilmesi, yeni geliştirilen üstün özellikteki fındık çeşitlerinden ihtiyacı karşılayabilmek için hızlı ve fazla miktarda üretimin yapılabilmesi ve yaşlı bahçelerin modern ve standart bahçeler şeklinde yenilenebilmesi amacıyla, ülkemizde standart fındık fidanı üretilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Fındıkta bugüne kadar vejetatif çoğaltım yöntemleriyle ilgili çeşitli araştırmalar sonuçlandırılmış, ancak bu çalışmalarda fındıktan fidan elde etmedeki başarı oranlarının düşük olduğu görülmüştür. Standart fındık fidanı elde etmedeki bu zorluklar, çeşitli araştırma çalışmaları haricinde, fındık tarımıyla uğraşan üreticileri kök ve dip sürgünlerinden elde ettikleri fidanları kullanmaya yönlendirmiştir. Bu şekilde temin edilen fidanlar, gelişme dönemlerinde zayıf kök gelişim özelliği göstermeleri nedeniyle, istenilen verim düzeyine ulaşamamakta ve verim kayıplarına yol açmaktadırlar. Bahsedilen geleneksel fidan üretimi yöntemi, fındık tarımında verimliliğin ve kalitenin her geçen gün azalmasına neden olmakta ve bunun sonucunda ülkemizde birim alandan elde edilen verimin değil, fındık üretimi yapılan alanların artırılmasına gidilmektedir.”

    “Standart fındık fidanı hastalıklara dirençli olacak”

    Fındık Araştırma Enstitüsünde başlayan çalışmalar hakkında ise şu bilgilere yer verildi: “FAE’de başlatılan melezleme çalışmaları, kontrollü verim çalışmaları, seleksiyon çalışmaları sonucunda, hem üstün verim ve kalite özelliklerine sahip hem de özellikle mart sonu nisan ayı başlarında gerçekleşen yaprak açım zamanı nedeniyle de ilkbahar geç donlarından korunmak için üreticilere önemli avantajlar sağlayacak fındık çeşitleri geliştirilmiş olup, bu çeşitlerin ivedilikle fındık tarımındaki yerini alarak, üretimdeki verim ve kalite kayıplarına neden olan olumsuz etkenlerin bu yolla azaltılması ve verim düşüklüğünün başlıca nedeni olan yaşlı fındık bahçelerinin de yenilenmesi sağlanmalıdır. Ancak, hem FAE’de bu talepleri karşılayacak fidan üretim altyapısı henüz kurulmamış, hem de ülkemizde standart fındık fidanı üreten bir işletme henüz tesis edilmemiştir. Ülkemizde fındık üretiminde verim kayıplarına yol açan diğer bir faktör ise virüs hastalıklarıdır. Virüs enfekteli fındıklarda oluşan meyve sayısında ve dolayısıyla verimde, sağlıklılara nazaran büyük bir azalma söz konusudur. Bu alt yapı projesiyle hayata geçirilecek doku kültürü uygulamaları ile hastalıklardan ari bitkilerin elde edilmesi mümkün olacak ve Türkiye’de bu tip hastalık etmenlerinin yayılması gibi olumsuzluklarına rağmen halen sürdürülen kök ve dip sürgününden elde edilen fidanların kullanılması önlenerek, fındık tarımında standart, hastalıklardan ari fidanların kullanılması sağlanacaktır. Doku kültürü laboratuvarı altyapısının kurulması ve işletilmesi çalışmaları sonucunda elde edilecek fidanlar kullanılarak tesis edilecek yeni bahçelerin yanı sıra eski bahçelerin de gençleştirilmesi ile üstün özelliklere sahip standart fındık çeşitlerinden oluşan bahçeler yaygınlaşacak, verim ve kalitede artışların sağlanması mümkün olacak, böylece fındık üreticilerinin üretimden elde ettikleri gelir artacak ve ülke ekonomisi bundan olumlu etkilenecektir.”

  • Giresun Ziraat Odası Başkanı Karan: “Fındıkta çözüm istiyoruz”

    Giresun Ziraat Odası (GZO) Başkanı Nurittin Karan, fındıkla ilgili tartışma değil çözüm istediklerini söyledi.

    Fındıkta yaşanan sorunların siyasilerin birbirlerini suçlamaması ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu araştırma veya soru önergeleriyle çözülemeyeceğinin altını çizen GZO Başkanı Nurittin Karan, siyasiler fındık üzerinden popülist politikalar yürütürken tekelci firmanın atı alıp Üsküdar’ı geçeceğini belirtti. Karan, “İktidarı, muhalefeti sayın siyasiler bırakın artık fındık ve fındık üreticisi için çok çalışıyoruz pozlarını. Lafla peynir gemisi yürümüyor, icraatınızı görelim. Sorunları bize veya başka üretici temsilcilerine sorma tenezzülünde bulunmuyorsunuz ama biz yine üreticilerimiz adına size aktaralım. Fındık üretimden pazarlamaya kadar sorun yumağı. Üretimden başlayacak olursak üretici ve bahçeler yaşlandı. Yaşlılığa bağlı olarak üretim her geçen yıl düşüyor. Bahçeler miras yoluyla parçalandığı ve ekonomik bir getiri sağlamadığı için üretici bahçesine girmiyor ve bahçeler ormana dönüşüyor. Üstüne üstlük son yıllarda fındığa musallat olan külleme hastalığı verim ve kalitenin düşmesine neden oluyor. Üretimde yaşanan tüm bu sorunlara rağmen üretici yine de üretiyor ve ülke ekonomisine katkı sunmaya çalışıyor. Peki, üretimde yaşanan bu sorunlar karşısında siyasiler ne yapıyor? Sadece bir birini suçluyor. Sonuç, üretim düşüyor, elde var sıfır” dedi.

    “Fındıkta pazarlama ve fiyat istikrarsızlığı sorunu var”

    Karan, “Fiyat ve pazarlama sorunlarına gelecek olursak aslında sektörde yaşanan fiyat istikrarsızlığını ve kapitülasyonu sağır sultan dahi duydu ama ne hikmetse siyasilerimiz bu konuyla da ilgili birbirini suçlamaktan öte ileri gidemiyor. Fındık fiyatının bu sezon 3 dolar değerinde veya 15 liranın altında olmaması gerektiğini söyleyen siyasiler Kasım ayına geldik fındık fiyatı halen 12.50, 13 lirada çakılıp kaldı. Bu fındık fiyatı ne zaman 15 lirayı görecek? Üreticinin elinde ürün kalmayınca mı yükselecek? Eylül ayından beri açıklama yapmaktan ileri fındık fiyatının artması için ne yaptınız? Biz son 3-4 yıldır fındıkta tekel oluşuyor, tekelci zihniyet kapitülasyon uyguluyor diye diye sonunda siz de tekelci zihniyeti kabul ettiniz ama önüne geçmek için bir çaba ve çalışmanızı göremedik. Görsek rekoltenin düşük olduğu ve döviz kurunun tavan yaptığı bir sezonda dolar bazında geçen sezon 3 dolar olan fındık fiyatı 2 dolara düşmezdi. Çok acıdır ki Türk fındığını tekelci firma dizayn ediyor ve yönetiyor, siyasiler de izliyor. Fiyat istikrarsızlığı ve tekelci firma ilgili de sonuçta sıfır. Tekrarlayacak olursak siyasilerden birbirlerini suçlamaktan vazgeçip yapıcı çözüm üretmelerini bekliyoruz. Başka Türk fındık üreticisi ve fındık yok” diye konuştu.