Etiket: fıkra

  • Böyle Kurtuluş Yok

    Böyle Kurtuluş Yok

    Rusya’da meydana gelen trafik kazasında, TIR’a çarpan kamyon sürücüsü soğukkanlı hareketi sayesinde kazayı yara almadan atlattı.

     

    Karşı şeridden sola dönen TIR‘ın koyteynerine çarpan kamyon sürücüsü, çarpmanın tesiriyle ön camdan savrulmasına rağmen, ön konsola tutunarak kendini yol atmayı başardı.

    Olayın şokunu yaşayan sürücü kazayı yara almadan atlatmış oldu.

     

     

     

  • Köşk’e  Aday

    Köşk’e Aday

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Bugün gazetesinden Seda Şimşek’e verdiği röportajda,” 39 yıldır, bu kadar yakın tanıdığınıza göre sizce cumhurbaşkanı adayı olacak mı?”sorusuna, “Olacak, ben olmasının da doğru ve gerekli olduğunu düşünüyorum.” şeklinde cevap verdi.

     

    Ayrıca yerel seçimlerin de konuşulduğu röportajda Kadir Topbaş , yerel seçimler öncesinde yeniden aday olmak istediğini açıklayan ilk başkan oldu

     

    İşte Topbaş’ın o açıklamaları:

    BAŞBAKAN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK

    Başbakan’ın size kızdığı oluyor mu hiç?

    Yok, Başbakanımız’ı 11-12 yaşlarından beri tanırım, çok ince ruhludur. Bizim kendisiyle yakınlığımız çok farklı, neleri geride bıraktık. Bana karşı hiçbir zaman bir öfkesi oluşmadı.

    Eleştiriden rahatsız olduğu iddia ediliyor.

    Haklı, doğru eleştiriden asla rahatsız olmaz. Yalana, iftiraya geldiği zaman da affetmez.

    Sizin hiç eleştirdiğiniz oluyor mu Başbakan’ı?

    Eleştiri demeyelim de kendi fikrimizi söyleyebiliyoruz.

    39 yıldır, bu kadar yakın tanıdığınıza göre sizce cumhurbaşkanı adayı olacak mı?

    Olacak, ben olmasının da doğru ve gerekli olduğunu düşünüyorum.

    Başbakan, cumhurbaşkanı olursa parti içinde bir sıkıntı yaşanır mı?

    Yaşanmayacağını düşünüyorum. Siyaset iki şey için yapılır, ya menfaatiniz vardır ya idealiniz. AK Parti’deki arkadaşlarımızın bir çoğu bir ideal etrafında toplanan arkadaşlar.

    BUGÜN GAZETESİ

  • Ünlü sanatçıdan üzücü haber!

    Ünlü sanatçıdan üzücü haber!

    İZMİR’de tedavi gören Türk Halk Müziği’nin usta sesi Neşet Ertaş, durumu ciddileşince servisteki odasından yoğun bakıma alındı.

     

    Yaklaşık iki haftadır İzmir’deki bir özel hastanede tedavi gören Neşet Ertaş’ın sağlık durumu, dün akşam saatlerinde bozuldu. Özel odada kalan, sevenlerinin ayağa kalkması için duacı olduğu Ertaş’ın durumu ciddileşince yoğun bakım servisine kaldırıldı. Ertaş’ın tedavisinin yoğun bakımda devam ettiği, sağlık durumuyla ilgili açıklamanın daha sonra yapılacağı öğrenildi. Ertaş’ın sevenleri ve yakınlarının hastanede bekleyişi sürüyor.

  • Bu açıklamalar çok tartışılacak

    Bu açıklamalar çok tartışılacak

    ‘ın oğlu , babasının mezarının açılmasını istemediğini söyledi.

     

    8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal‘ın oğlu Ahmet Özal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla babasının mezarının açılmasına ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile görüştü.

     

     

    “MEZARIN AÇILMASINI HİÇBİRİMİZ İSTEMİYORUZ”

    8. Cumhurbaşkanı ‘ın oğlu , babasının mezarının açılması kararı ile ilgili olarak, “Manevi olarak hiçbirimiz istemiyoruz ancak karar verildi. Mezar açılacak. Mühim olan uygun şekilde yapılması” dedi.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8’inci Cumhurbaşkanı nın açılması kararı ardından ‘da bekleyiş başladı. Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal Türkiye’ye dönerek konuyla ilgili gelişmeleri takip etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile görüşmek üzere İstanbul Adliyesi’ne gelen Ahmet Özal, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

     

    Mezarın açılmasını aile olarak istemediklerini ifade eden Özal, “Normalde mevtayı rahatsız etmek çok doğru bir şey değil ama artık bu devlet denetleme kurulunun raporundan sonra ölümünün şüpheli olduğu netleşti ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı açılması ile ilgili kara verdi. Bu açılacak. Burada mühim olan açıldığı zaman bunun uygun bir şekilde yapılması. Aranacak olan maddelerin uzmanlar tarafından aranması. Makine teçhizat yöntemi önemli. Manevi olarak hiçbirimiz istemiyoruz.” dedi.

     

    Mezarın ne zaman açılacağı ile ilgili bir fikrinin olmadığını söyleyen Ahmet Özal, Adli Tıp Uzmanlarından bir heyet oluşturulabileceğini ve bunun da zaman alabileceğini ifade etti. Özal, annesi Semra Özal’ın rahatsızlığı ile ilgili olarak, “Doğru. Son derece morali bozuk. Kolay değil” diye konuştu.

     

    Ahmet Özal, bir gazetecinin “Mezarın açılmasını istemiyoruz şeklinde bir talebini olacak mı” şeklindeki sorusunu “Hayır zaten artık karar verildi. Açılmasının zamanını öğreneceğiz Normal olarak aileden birinin yanında bulunması lazım. Büyük ihtimalle ben bulunacağım” şeklinde konuştu.

     

    Turgut Özal’ın ölümünün araştırılması konusunda kendisinin 1998 yılında çalışmalar yaptığını hatırlatan Ahmet Özal, ‘Ben rahmetli Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis paşanın ölümü ile devam eden ölümlerin birbirine bağlantılı olduğunu ve bunu Meclis’in araştırması gerektiğini o yıllarda da söylemiştim. Bu mesele ardından sadece rahmetli Özal’ın meselesi değil, o yılların araştırılmasının başlaması gerektiğini düşünüyorum’ şeklinde konuştu.

     

    Ahmet Özal, ailede bulunan Turgut Özal’a ait saç telinin de savcılık makamına incelenmek üzere verileceğini sözlerine ekledi.

     

     

    ÇOK TARTIŞILACAK AÇIKLAMALAR

    Ahmet Özal, katıldığı bir televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ahmet Özal, Turgut Özal‘ın uçak kazası süsü verilerek öldürülmeye çalışıldığını söyledi.

     

    Prof. Dr. Sevil Atasoy, Suç ve Delil programında bu hafta 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarının açılması konusunu gündeme taşıdı. Programa katılan Ahmet Özal çok tartışılacak açıklamalar yaptı. Ahmet Özal, Kartal Demirağ tarafından gerçekleştirilen suikast öncesinde çok büyük bir uçak kazası atlattıklarını ve ölümden döndüklerini söyledi.

    O dönemde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a iki yeni uçak alındığını söyleyen Ahmet Özal, içinde 13 kişinin bulunduğu uçakla Yeşilköy Havaalanından hareket ettiklerini ve uçakta yaşanan iki elektrik arızası sonrası olaya müdahale edip uçağı geri döndürdüğünü anlattı.

    Ahmet Özal havada başlayan yangını programda şöyle anlattı.

     

     

    KABİNDEN DUMANLAR ÇIKIYORDU

    ” Ben kimse bilmez, aynı zamanda pilotum. Bu konuda da rahmetli babam bana güvenir. Uçakta iki kez elektrik arızası yaşayınca pilota geri dönmesini söyledim. Uçak, Büyükada üzerinden manevra yapıp geri dönerken bir kez daha elektrikler kesildi. Bu kez kokpitteki bütün göstergeler kayboldu. Telsizle bile kuleyle konuşamıyorduk. Bir müddet sonra kabin içinden duman çıkmaya başladı. Eğer geri dönmeseydik 10 dakika daha uçsaydık. Geri dönüşümüz olmazdı.

     

     

    BABAMI İLK DEFA BAĞIRIRKEN GÖRDÜM

    Bu arada hostes düştü bayıldı ve uçak 90 derece aşağıya doğru düşmeye başladı. Herkes panik içindeydi. Düşüyorduk. Ben hayatımda ilk defa babamı bağırırken gördüm. Herkes panik içinde bağırıyordu ve babamın şöyle dediğini duydum. ‘Herkes yerine otursun, Allahın dediği olur’ dedi ve herkes oturdu yerine. Piste çok yaklaşmıştık. Uçak denize inebilirse 20 dakika kadar denizde uçağın yüzebileceğini biliyordum. Bu arada ‘babamı nasıl çıkarabilirz?’ onun hesaplarını yaptım.

     

     

    BABAMI KARGO KAPISINDAN SARKITTILAR

    Ama pistin ucundan vurduk. Daha kulenin haberi yoktu. Lastikler patladı. Kaptan herkes uçağı terk etsin çünkü infilak edecek dedi. Çünkü her taraf yanıyordu. Fakat kapı açılmadı. Ancak arkadaki kargo kapısından babamı sarkıttılar. Herkes oradan atladı. 2.5 metreden sağını solunu kıranlar oldu. Biz uçaktan uzaklaştığımızda bile hala kulenin haberi yoktu.

    GOLDSTREAM: UÇAK İNFİLAK ETMELİYDİ

    Sonra o uçağın mühendisleri geldi fabrikadan. Buldukları şuydu. Uçaklarda benzin tankları kanatlardadır. Buradaki elektrik kablolarıyla ilgili vidalar aşırı sıkılmış. Bu yüzden plastiği erimiş ve kısa devre yapmış. Böyle yeni alınmış bir uçakta böyle şeyler olmaz. Goldstream bu konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Bu uçağın infilak etmemesi yüzde 5. Yüzde 95 infilak etmeliydi, diye. Şimdi böyle bir uçakta bir kelepçenin fazla sıkılmasıyla böyle bir hadisenin olması mümkün değil. Bu bir palavraydı”.

     

     

    SUİKASTLE İLGİLİ ARŞİV AÇIKLANSIN

    Ahmet Özal programda Kartal Demirağ suikastı ile ilgili bütün detayların Turgut Özal tarafından ortaya çıkarıldığını da söyleyerek arşivlerde bu konuyla ilgili bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.

    O dönemde Türkiye’nin büyük bir kalkınma hızı yakalandığı için Turgut Özal’ın bu konuyu gündeme getirirsem Türkiye karışır dediğini anlatan Ahmet Özal, bu yüzden konunun üzerine babasının gitmediğini söyledi. Özal, Devlet Denetleme Kurulu ya da savcılık kim ilgileniyorsa mutlaka mezarın açılması konusundan çok daha önemli olan bu bilgileri kamuoyuna açıklaması gerekiyor şeklinde konuştu.

     

    Ahmet Özal, “Babama gerçekleştirilen suikatın arkasında çok büyük isimler vardı. Bu konuyla ilgili yapılan araştırmalar devlet arşivlerinde var. Ama hala neden çekiniliyor neden korkuluyor bilmiyorum. Ancak bir gün mutlaka bu arşivlerin açıklanacağına inanıyorum. Bir gün devlet bu arşivleri açıklayacak. Bu hükümet mi açıklar bundan sonraki hükümet mi açıklar bilmiyorum” dedi.

     

     

    GÖZYAŞLARINA ZOR ENGEL OLDU

    Ahmet Özal, programda Turgut Özal’a GATA’da yapılan yarı tahnit sayılabilecek işlemlerle ilgili o gün nöbetçi amir olan Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz’ın anlattıklarını dinlerken gözleri yaşardı. Duygusal anlar yaşayan Özal, gözyaşlarına güçlükle hakim oldu.

     

    ÖZAL’IN ANIT MEZARINDA BEKLEYİŞ SÜRÜYOR

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın mezarının açılması kararı ardından Topkapı’da bulunan Anıt Mezar‘da bekleyiş başladı. Gazetecilerin Anıt Mezar önündeki bekleyişi gün boyu devam etti.

    Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun, 19 yıl önce hayatını kaybeden 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümünü şüpheli bulması üzerine harekete geçen Cumhuriyet Savcılığı, mezarın açılmasına karar vermişti.

    Günlerdir açılması beklenen anıt mezarın önünde ise gazetecilerin bekleyişi de devam ediyor. Mezar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gözetiminde açılacak. Adli Tıp Kurumu, Özal’ın kesin ölüm nedenine ilişkin inceleme yapacak. Yapılacak incelemenin ardından Özal’ın kesin ölüm nedeni de gün yüzüne çıkacak. Ancak şuana kadar mezarın açılması yönünde herhangi bir çalışma yapılmadı.

  • Başbakan’ın tüm korumaları değişti

    Başbakan’ın tüm korumaları değişti

    Başbakanlık koruma ekibinde değişiklik devam ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yakın korumasında görev yapan 5 ekip amiri ve 4 emniyet müdürü görevden alındı.

     

    Hürriyet .com.tr’den Selçuk Şenyüz’ün haberine göre bu ekiplerde yer alan polis memurlarının da değişmesi bekleniyor. Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı’ndaki değişiklik geçen ay başladı. İlk olarak Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel, Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. Yerine de Emniyet Müdürü Ramazan Bal getirildi. Erdoğan’ın 5 yıl süre ile yakın koruma müdürlüğünü yapan Zeki Bulut da Denizli İl Emniyet Müdürlüğü’ne kaydırıldı. Bu göreve de Emniyet Müdürü Muhsin Köse atandı.

     

     
    Son yapılan değişikliklerle Erdoğan’ın yakın korumasını yapan Ankara ‘da 4, İstanbul ‘da 1 olmak üzere 5 ekibin de tamamı değiştiriliyor. Öncelikle ekip amirleri ve bağlı 4 şube emniyet müdürünün yerleri değiştirildi. Yeni atanan ekip amirleri kendi kadrolarıyla çalışmak istediği için elektronik destek birimi, İstanbul ve Ankara ‘da bulunan konutlarda görev yapanlar dahil, yakın koruma ekibinde görevli yaklaşık 300 polis memurunun da başka görevlere atanacağı belirtildi. Başbakanlık yakın korumada görev yapacak yeni polis memurlarının seçimi tamamlandı. Gerekli güvenlik prosedürleri tamamlanan bu memurlar, özel yakın koruma eğitimi ve ileri sürüş teknikleri eğitimi almaya başladılar. Yeni ekibin eğitim süreci tamamlanana kadar eski ekip görev yapmaya devam edecek. Eğitimlerini tamamlayan yeni korumalar da eskileriyle aralıklı olarak değiştirilecek.

     

    İLK ATAMALARDA OLAY ÇIKMIŞTI

    Başbakanlık korumaları içinde yapılan yeni atamaların ilk etabında görevden alınan yeni bir koruma ile yeni korumalar arasında tartışma çıkmıştı. 14 Eylül günü yaşanan olayda yeni korumalar, eski bir korumanın evrakları tahrip ettiğini ileri sürerek silahlarını çekmişti. Olayda görevi sona eren bir koruma memuru odasını boşaltmak için oğluyla Başbakanlığa gitmiş, evraklarını topladığı sırada yeni atanan korumalardan bir kaçı odaya girerek eski korumanın evrakları tahrip ettiğini ileri sürmüştü. Tartışmada yeni korumalar tarafından silah çekilip ellerini havaya kaldırması istenen eski koruma fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştı.