Etiket: fıkra

  • TBMM Genel Kurulu’nda fıkra polemiği yaşandı

    TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş arasında fıkra polemiği yaşandı.

    Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay, Kayserilerle ilgili sözü hatırlatarak, “Eşeği boyar, babasına satar” derler. Sizin, bu kamuoyunda üç beş gündür kopardığınız gürültünün tam karşılığı bu fıkra, bu söz. Bu, yeni bir şey değil. Bu konuştuğumuz, sizin kamuoyuna anlattığınız o değil. Meclise gelen bu tezkere, 2007’den beri Türkiye’nin maruz kaldığı terör örgütlerine yönelik Türk Silahlı Kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetlerini artırma amaçlı bir tezkere. Bir haftadır neredeyse kamuoyunda ‘Efendim, Millî Güvenlik Kurulunu bekleyin; görün, bakın neler olacak. Görün, bakın neler olacak’ deniyor. Kamuoyu da oturdu MGK sonuçlarını bekliyor” ifadelerini kullandı.

    TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın hakaret olup olmadığını sorması üzerine Elitaş hakaret olmadığını ifade etti. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, şöyle konuştu:

    “Bizim bu fıkrayı bilen birisi Kayseri’ye gelmiş, ’Hani siz eşeği boyayıp satıyorsunuz ya’ demiş. Ayakkabı boyacısı çocuk ayakkabı boyacısına varmış, uzatmış ayağını tezgâha, demiş ki: ‘Oğlum, siz burada ananızı boyayıp babanıza satıyorsunuz, eşeği boyayıp şöyle satıyorsunuz’ deyince çocuk şöyle tepeden tırnağa bir süzmüş, ‘Amca, sana kaç kilo gideceğini şimdi hesaplarım’ demiş. Yani onun için bu fıkraları iyi bilmek gerekir. Kayserili alnının teriyle ticaretini yapan bir bölgenin insanıdır. Kayseriliden kimse korkmaz, pazarlığı sever ama malı sattıktan sonra rahat uyur çünkü Kayserili tüccar sözüne sadık, senedi Reşat altını gibidir diye tarif edilir. Onun için, değerli milletvekilleri, bakın, biz buradaki yaptığımız işlemlerde şunu söylüyoruz: Millî Güvenlik Kurulu toplandı. 30 Ekim tarihindeki görüşülmesi gereken tezkere 23 Eylül tarihinde görüştürüldü. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin Orta Doğu’daki bir ateş çemberinin kıvılcımı olmaması için, orada tüm dünyayı zor durumda bıraktırmaması için uyarı görevimizi yapıyoruz. Teşekkür ediyoruz, siz de o uyarı görevimize katıldınız ve açıklama yaptınız ‘Biz de destekleyeceğiz’ diye. Milliyetçi Hareket Partisi ilk anda, tezkereyi duyar duymaz ‘Biz de bunu destekleyeceğiz’ diye açıklama yaptı. Hâlbuki ‘Ya, 30 Ekim tarihinde biz bunu görüşeceğiz, 23 Eylülde ne gereği var?’ diye söyleyebilirdiniz çünkü bu uyarı görevinin yapılması gerektiği hassasiyetine siz de katıldınız, siz de inandınız, onun için biz bu tezkereyi 23 Eylül tarihinde getiriyoruz. 25 Eylül tarihinde yapılacak halk oylamasında, referandumda oradaki oy verecek vatandaşlara diyoruz ki: Yapmayın, bu ateş çemberi önce sizi yakar, tüm dünyayı yakabilecek bir noktaya doğru götürür.”

  • Fıkra anlatan ve horon tepen robot

    İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE)Merkez Kampüste gerçekleştirilen 2.Teknoversite Günleri’nde İSTE ailesine yeni katılan insansı robot ROBİSTE’nin yapmış olduğu gösteri izleyenleri büyüledi.

    ROBİSTE adı verilen programlanabilir insansı robot ROBİSTE; sunuculuk yaptı, fıkralar anlattı, izleyenlerle Türkçe ve İngilizce olarak diyaloğa girdi.

    Çayda çıra, horon ve harmandalı oynayan ROBİSTE, bir yandan teknolojinin ulaştığı boyut ve mesafe hakkında katılımcılara mesajlar verip düşündürürken, diğer yandan keyifli anlar yaşattı.

    Teknolojiye adanmış bir teknik üniversite olduklarını belirten İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, “Bu yüzden, kendimize ‘TEKNOVERSİTE’ diyoruz ve bu vizyonun altını dolduracak çalışmalar yapıyoruz. Kimi zaman ‘TEKNOVERSİTE nedir’ diye soruluyor? ‘Nereden çıktı bu’ diye soruluyor? TEKNOVERSİTE; en basit şekliyle; üniversitenin teknolojikleşmesini, teknolojinin üniversiteleşmesini” ifade etmektedir. ROBİSTE bir insansı robottur. İSTE ailesine yeni katıldı. O’nu bir reklam yüzü olmaktan daha çok, TEKNOVERSİTE vizyonu ile kurmaya çalıştığımız, öğrenmeyi öğrenmeye ve üretmeye dayalı yeni bir yükseköğretim ekosisteminin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Çok yakında inşallah Üniversitemizdeki insansı robotların, insansız araçların, otomatların sayısı daha da artacak ve daha da önemlisi biz artık bunları kendimiz yapmayı planlıyoruz. Mezunlarımızın teknolojiyi ürünleştirerek toplumun yaşam kalitesini artırmasını hedefliyoruz” dedi.

  • Bilecik’te fıkra gibi bir olay

    Bilecik’te yaşanan ilginç bir olayda, sürücü anahtarı aracının üzerinde bırakınca, Suriye uyruklu bir şahıs araçla şehirde bir tur atarak geri geldi.

    Olay Teyfikbey Caddesi üzerinde meydana geldi. 11 EK 512 plakalı otomobilini bankada işlemleri için cadde üzerine anahtarı üzerinde park eden vatandaş, bankadan çıkınca aracının yerinde göremeyince durumu 155 arayarak bildirdi. İhbar üzerine polis ekipleri seferber olurken, Amir H. isimli Suriye vatandaşı, bir süre sonra otomobili aldığı yere getirdi. Anahtarı üzerinde olan otomobille bir tur attığı ve geri getirdiği beyan eden Amir H., polis tarafından üst aramasının ardından ekip otosuna konularak Çarşı Polis Merkezi Amirliğine götürüldü. Araç sürücüsünün şikayetçi olmadığı öğrenilirken, Amir H.’nın psikolojik sorunları olduğu iddia edildi.

  • Oktay Öztürk’ten sert açıklamalar

    MHP Genel Başkan Yardımcısı, Erzurum Milletvekili ve Anayasa Hazırlık Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, “Yeni anayasa çalışmalarında iktidar partisinin maksadı gerçekten milletin ihtiyacı olan bir anayasa değil, onun maksadı kendi ömrünü sürdürebilecek değişikliklerin içerisinde yer aldığı bir anayasadır” dedi.

     
    MHP Samsun İl Kadın Kolları tarafından “Anayasa Değişikliği ve Türkiye” konulu bir konferans düzenlendi. Atakum Belediyesi Kültür Merkezi Düğün Salonu’nda düzenlenen konferansa MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Hazırlık Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, MYK üyeleri Oktay Demir ve Mehmet Parsak, CHP’li Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Kavak Belediye Başkanı Şerif Ün, Ladik Belediye Başkanı Mehmet Karahan, MHP İl Başkanı Şaban Kılıç, ilçe başkanları, meclis üyeleri, il ve ilçe kadın kolları üyeleri ve delegeler katıldı. Konferansta MHP İl Kadın Kolları Başkanı Melahat Akçay ve MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in konuşmasının ardından kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk, “2007 seçimlerine gelirken birilerinin anayasa krizi tuttuğu bir noktada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir teklifi oldu. Bahçeli, ‘Yeni bir asırdayız. Sivil iradenin mührünü taşıyan köklü bir değişikliği bizde istiyoruz. Bugüne kadar milletin gelişmesinin önünde engel teşkil edebilecek maddeler varsa onlardan kurtulalım. Bireysel özgürlüklerin önünü açalım. İnsan haklarından ziyadesiyle nasibimizi alalım. Hatta önümüzdeki yıllarda muhtemel gelişmeleri önleyebilecek bir değişikliğe de adım atalım. Ama bir şart var. Bu milletin problemlerini çözebilecek bir anayasaya evet, milletin çözülmesine sebebiyet verecek veya bu fırsatı bekleyenlere fırsat verebilecek bir yapıya da hayır’ demek suretiyle teklifte bulundu. İktidar partisi bunu kabul etmedi. Onun maksadı gerçekten milletin ihtiyacı olan bir anayasa değil. Onun maksadı kendi ömrünü sürdürebilecek değişikliklerin içerisinde yer aldığı bir anayasadır” diye konuştu.

     
    Hükümetin sahip olduğu sayısal çoğunluğu dikkate alarak yeni bir sistemi oluşturma noktasında anayasayla oynayacağını öne süren Öztürk, “Birtakım masalarda vermiş olduğu sözleri teminat altına almak için anayasa ile uğraşacak. O noktada bizde dedik ki, bugüne kadar çok geniş bir anayasa tecrübesine sahibiz. İlk defa 1876 yılında anayasa ile tanıştık. Arkasından 1921 yılında yeni bir devlet kuruluyor. Daha sonra 1924 yılında yeni bir devlet kuruluyor ve o devletin anayasası ve 1961 yılında da ihtilal anayasası ve 1980 yılında kurulan anayasadır. Bu anayasaların oluşumunda yeni anayasa tabirini kullanabiliriz. Ancak bunların hepsinde devlet yeniden inşa ediliyor. Birçok konuşmacı söze başlarken, ‘sivil anayasa, yeni anayasa’ tabirini kullanıyor. Bu noktada onlara bilgilerini tekrar bir gözden geçirmek anlamında olmak üzere şunu ifade ediyorum, yeni anayasa yeni devlet kurulduğu vakit oluşur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti temelleri bu ilde atılmak üzere bir defa kuruldu ve ilelebet devam edecektir. Bunun yenisi eskisi yoktur. Bir defa bunun bedelini ödedik. Bize yeniden bu devleti kurmak isteyenler varsa, önce bizim ödediğimiz bedeli öderler, ondan sonra güçleri yetiyorsa bizi yeni bir açılıma sürüklerler” şeklinde konuştu.

     
    ‘Sivil anayasa’ tabirinin yanlış olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle devam etti:
    “Biz sivil anayasa denildiği zaman neyi kast ettiklerini anlayabiliyoruz. Çünkü bugüne kadar bizde hep dipçik zoruyla anayasa olmuş. Bunun yerine biz sivil iradenin mührünü taşıyan bir anayasa diyoruz. Yaptığımız çalışmayı da yeni anayasa ve sivil anayasa olarak değerlendirmiyoruz. Anayasada köklü bir değişiklik olarak algılıyoruz ya da böyle olmasını istiyoruz. Eğer böyle yapmazsak işte bu anayasada değişikliğin süratle ortaya çıkmasını isteyenlerin amaçlarına hizmet etmiş oluruz. Çünkü onlar yeni bir sistem getirmek istiyorlar. Bu sistemin anayasal temellerini de yeni diye tabir ettikleri bu anayasada oluşturmak istiyorlar.”

  • Şiddet mağduru kadına yeni hayat kurulacak!

    Kadına karşı şiddet yönetmeliği yayımlandı.

     

    Buna göre mahkeme, hayati tehlike bulunması durumunda kadını Tanık Koruma’ya aldırıp yeni bir hayata başlatacak. Kadının kimliği ve işi değiştirilecek. Bilgileri devletin birimlerinde gizli tutulacak.

     

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca hazırlanan “Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanuna ilişkin uygulama yönetmeliği” yürürlüğe girdi.

     

    Yönetmeliğe göre, korunan kişilere çocukları ile birlikte bulunduğu yerde veya başka bir yerde ev kiralanacak. Evin kirası bakanlık bütçesinden karşılanacak. Ayrıca evlere maddi yardımlar yapılacak

     

    KİMLİKLERİ DEĞİŞTİRİLECEK

    Şiddete uğrayan kadın ile ilgili yapılacak tüm düzenlemeler Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) tarafından sağlanacak. Şiddete uğrayan kadının öncelikle yaşadığı yer ve çalıştığı işyeri değiştirilecek. Ayrıca kaldığı eve kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konularak satışı engellenecek. Korunan kadının hayati tehlikesinin bulunması halinde ise mahkeme kararı ile Tanık Koruma Kanunu kapsamında kimliği ve tüm bilgileri değiştirilecek.

     

    Korunan kişiye yapılacak tebligatlarda ŞÖNİM’e ait adres bilgileri kullanılacak. Tüm kayıtlar Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi, kolluk, bankalar, sağlık kurum ve kuruluşları ve benzeri tüm kayıtlardaki bilgileri gizli tutulacak. Gizlilik kararı verilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak.

     

    Yakınlarına da yaklaşamayacak

    Hakimin gerekli görmesi halinde şiddet uygulayan kişi, korunan kişinin yakınlarına, çocuklarına ve şiddet olayının tanıklarına yaklaşamayacak. Şiddet uygulayan kişinin silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevinde bulunması dahilinde silahını kurumuna teslim etmesi gerekecek. Ayrıca şiddet uygulayan kişiye korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması sağlanacak.

    KAYNAK: BUGÜN