Etiket: Fetö’nün

  • FETÖ’nün hastanesi milletin oldu

    Konya İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) unsurlarınca yaptırılan ve Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında kamuya devredilen 17 katlı hastane binasının kadın hastalıkları ve çocuk hastanesi olması için Sağlık Bakanlığı’na teklif sunduklarını söyledi.

    FETÖ’nün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişiminin ardından başlatılan mücadele kapsamında Bakanlar Kurulu tarafından, OHAL kanunu çevresinde 667 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince FETÖ’ye ait özel üniversitelere, vakıflara ait sağlık kuruluşlarına ve okullara el konulmasına karar verilmişti. Bu kapsamda Konya’da da FETÖ’ye ait birçok vakıf, dernek kapatılırken hastanelere de el konuldu. FETÖ tarafından Yeni İstanbul Caddesi üzerinde yaptırılan hastane binasına da el konulmasının ardından İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hastanenin Kadın, Çocuk ve Doğum Hastanesi olması yönünde Salık Bakanlığı’na teklif verildi.

    Zaten milletin parasıyla yapıldı

    İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, Konya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Gökhan Darılmaz, Konya Halk Sağlığı Müdürü Hasan Öznavruz yapımı tamamlanan hastane binasında incelemelerde bulundu.

    Konya İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Küçükkendirci yaptığı açıklamada, OHAL kanunlarına göre hastanenin önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastane olarak milletin hizmetine sunulacağını ifade etti. Küçükkendirci, “Zaten milletimizin yardımlarıyla onların destekleriyle hayırlılarıyla yapılmış olan bu hastane yine milletimizin hizmetine amade olarak sağlık bakanlığımız tarafından çalıştırılmaya ve işletilmeye başlanacaktır” dedi.

    “Bize ilaç gibi geldi”

    Hastanenin fiziki yapısı hakkında bilgi veren Küçükkendirci, “Yaklaşık 10 bin metrekarelik bir arsa üzerinde 43 bin metrekarelik kapalı alana oturmaktadır. 17 katlı olup üçü bodrumda bulunan ameliyathaneler ve laboratuvar katlarından oluşmaktadır. Yine bodrum katta bulunan yaklaşık 100 araçlık bir otopark söz konusudur. Bu hastanedeki odalar nitelikli olarak kabul ettiğimiz bir ve ikişer kişilik yataklardan oluşmakta. Yaklaşık 33 tane bir kişilik 138 tane de iki kişilik yataktan oluşmaktadır. 105 adet yoğun bakım yatağı bulunmaktadır. 6 adet doğumhane, 11 adet ameliyathane ile hastane açılmaya hazır vaziyettedir. Şu an hastane sadece fiziksel mekan olarak hazır. Önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığımızın vereceği karar ile yaptığımız teklifle 15 Temmuz Kadın Hastalıkları ve Çocuk Hastanesi veya genel bir hastane olarak kabul edilirse 15 Temmuz Millet Hastanesi olarak inşallah önümüzdeki günlerde faaliyetini başlayacaktır. Bu hastane bizim için ilaç gibi oldu. Gerçekten 400 yataklı ve iyi bir çalışmayla en kısa zamanda 500 yatağa kadar çıkabilecek bir kapasite ile Faruk Sükan Doğum Evi Hastanemizi buraya nakli veya bakanlığımızın öngörüsüyle başka bir organizasyon ile Konya’daki yatak sayımızdan ödün vermek sizin nitelikli bir hizmeti burada sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • FETÖ’nün kreşini kapatmaya çalışınca başına gelmeyen kalmadı

    Batman’da il müdürlüğü döneminde Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) ait bir kreşle ilgili kapatma kararı verdiğini anlatan eski Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ali Tarhan, bu yüzden basit sebeplerle hakkında soruşturma açıldığını, 5 ay hapiste yattığını ve psikolojik baskılara maruz kaldığını anlattı.

    Batman’da 17 yıl görev yaptığı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevinden 2011 yılında emekli olan Ali Tarhan, FETÖ’nün kendisine de kumpas kurduğunu anlattı. 2007’de il müdürlüğüne bağlı bir kreşin izinsiz yer değiştirmesi gerekçesiyle kurum personelinden oluşan bir heyeti kreşin yeni yerinde inceleme yapması için görevlendirdiğini anlatan Tarhan, kurum elemanlarının kreşte inceleme yapmalarına izin vermemesi ve tehdit edilmeleri üzerine rapor tutuğunu aktardı. Yönetmeliği yerine getirmeyen kreşle ilgili kapatma kararı onayını hazırladığını vurgulayan Tarhan, “Kreşin kapatma kararını onaylatmak için dönemin Vali Yardımcısı Erol Karaömeroğlu’na gittim. Vali Yardımcımız Erol Karaömeroğlu konu ile ilgili kararın ağır olabileceğini tekrar onlarla görüşme yapmam gerektiğini ifade etti. Buna istinaden beni Bilal A. adlı cemaatin Batman sorumlusunun yanına gönderdi. Bilal A. ile görüşmeye gittim. Yaptığım görüşme neticesinde kanun ile ilgili, yönetmelik ile ilgili eksikliklerinin olduğunu söyledim. Bunun üzerine Bilal A. isimli şahıs ‘Bizim için bir sefer yasayı delseniz ne olacak’ gibi ifadeler kullandı. Ben de devlet memuru olduğumu, burada bu kurumun yöneticisi olmakla birlikte böyle yasalar üstü bir yetkimin olmadığını belirttim. Bilal A. daha sonra bana ‘Biz yapmasını biliriz’ dedi. Ben de kesinlikle bu şekilde kanunsuz herhangi bir işlem yapamayacağımı, bu çerçevede de ancak mevzuata uygun, yönetmeliğe uygun olması halinde bunu gerçekleştirebileceğimi söyledim” dedi.

    Bu olaydan sonra şahsı ve kurumuyla ilgili baskı oluşmaya başladığını vurgulayan Tarhan, şunları kaydetti:

    “Basit sebeplerle hakkımda soruşturmalar açıldı. Kurumumuzun bağlı olduğu o dönemin Vali Yardımcısı ve şuan da 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Sinop Valisi Yasemin Çetinkaya, Valilikte karşılaştığımız da ‘Daha istifa etmediniz mi?’ gibi telkinlerle beni baskı altında tutmaya çalışıyordu. Onun bu söylemleri, 30 yıllık memuriyet hayatımda hiç ceza almayan birisi olarak beni derinden üzüyordu. Yaptığımız hizmetler ortadaydı, il müdürü olarak görev yaptığım 17 yıllık zaman diliminde, 17 sosyal hizmet kuruluşu açtık. 30 yıllık memuriyet hayatımda hiç ceza almama rağmen yapılan soruşturmalar neticesinde üst üste idari cezalar almaya başladım. 2010 yılının başında hakkımda açılan soruşturmalardan istedikleri neticeleri alamayacaklarını anladıklarında, şahsım ve kurumum ile ilgili, emniyet ve savcılık ortaklaşa derin bir soruşturma açıldı ve beni burada kurumu zarara uğratan, evrakta sahtecilik, örgüt kurmak ve yönetmek suçlamalarıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu soruşturmalar Batman Cumhuriyet Başsavcılığı ile İl Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan fezlekeler ile yürütülmekteydi. 15 Temmuz’da yapmaya çalıştıkları darbe girişimi kurumların içine sızan bu yapının gerçek yüzünü tam olarak ortaya çıkardı. O dönemde bunların yaptıklarıyla ilgili olarak da bizim hem kurumsal olarak hem de kişisel olarak aile düzenimizi ve psikolojimizi oldukça olumsuz etkilediler. Bu soruşturmalar kapsamında 5 ay boyunca ceza evinde yattım. Vicdani olarak rahatım.”

  • FETÖ’nün darbe girişimine Macaristan’dan tepki

    Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı, FETÖ terör örgütüne karşı ülkede faaliyet gösteren Türk sivil toplum örgütleriyle birlikte hareket edilmesi kararını verdiklerini açıkladı.

    Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Türkiye Büyükelçilik binasında düzenlenen toplantıya yaklaşık 10 STK yöneticisi katıldı. Büyükelçi Fakılı, TSK’lardan Fetullah Gülen’in başında bulunan FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz gecesi Türkiye’de yapmak istediği darbe girişimini tüm Macar halkına, medyasına, siyasetçilerine, ister bire bir ister sosyal medya üzerinden anlatılmasının gerektiğini istedi. Büyükelçi Fakılı, Macaristan hükümetinin darbe girişiminin ardından Türk hükümetinin yanında olduğunu açıklamasından çok mutlu olduğunu söyledi.

    Macar devlet televizyon kanalı M1’de canlı yayında yapılan darbe girişimini Macar halkına anlattığını söyleyen Büyükelçi Fakılı, bundan böyle hep birlikte hareket ederek bu örgütün afişe edilmesine çalışılmasının gerektiğinin altını çizdi. 2 saat süren toplantıda Türkiye’de yaşanan terör olayları nedeniyle Macar turistlerin tatillerini Antalya ve çevresinde geçirmekten korktuklarını kaydeden Büyükelçi Fakılı, bununla ilgili olarak ülkenin önde gelen televizyon kanallarının Türkiye’ye davet edilerek Türkiye’nin ne denli güvenli bir ülke olduğunu Macar halkına duyurması için çalışma başlattıklarını, bu çalışmanın STK’larla birlikte yürütülmesini istedi.

    Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Orta-Avrupa Temsilcisi Suat Karakuş, bu ayın sonuna kadar Macar medya ekibini Türkiye’ye götürerek DEİK ve TDİK ile röportajlar yapacaklarını söylerken, THY Macaristan Müdürü Levend Arısoy ise Macar medya mensuplarının uçak biletlerini şirketleri tarafından karşılanacağını kaydetti.

    Toplantının ardından İHA muhabirine konuşan UETD Macaristan Başkanı Mehmet İnceoğlu, FETÖ örgütünün Macaristan’da hem dernek, hem şirket, hem de eğitim konularında faaliyet gösterdiğini, Macaristan’da yaşayan Türk vatandaşları olarak bu kişilerle ilişkileri kestiklerini, bundan böyle ise FETÖ’ye bağlı dernek, şirket ve eğitim okullarını protesto edeceklerini kaydetti.

  • Vali Deniz FETÖ’nün darbe girişimine tepki gösterdi

    Batman’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine tepki gösteren vatandaşların “demokrasi nöbeti” sürüyor.

    Batman Valisi Ahmet Deniz, eşi Olcay Deniz ile birlikte FETÖ’nün darbe girişimini kınamak için Batman Valiliği önünde bekleyen vatandaşlara hitap etti.

    Milletin iradesinin darbe girişimini bertaraf ettiğini belirten Vali Ahmet Deniz, “Niye saldırıyorlar? Çünkü onlar hala 1453’ün, İstanbul’un fethinin intikamını almak istiyorlar. Onlar Ayasofya’da çan sesi dinletmek istiyorlar ama dinletemeyecekler.” dedi.

    Çanakkale’de bu milleti dize getiremediklerini vurgulayan Deniz, şöyle konuştu:

    “Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle nasıl dimdik ayaktaysak bugün yine bu millet dimdik ayakta. Onların yapmak istediği kısacası şu, İslamiyet’i, o güzel dinimizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. DAEŞ, Boko Haram ve El-Kaide gibi örgütlerle yapmaya çalışıyorlar. Bir cihan imparatorluğu üstüne kurulmuş Türkiye’nin düşmesi onları amacına ulaştıracak, onun için saldırıyorlar. Ama başaramayacaklar, çünkü meydanlarda Çanakkale ruhu var.”

    Alanda demokrasi nöbeti bekleyen binlerce kişi sık sık, “İşte ordu işte komutan”, “Hainler halka hesap verecek”, “Dik dur eğilme Batman seninle”, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” ve “Darbeler tutmaz ezanlar susmaz” sloganları atıldı.

  • FETÖ’nün kitapları çöpte

    Bursa’da çöpte FETÖ ele başısı Fethullah Gülen’in kitapları bulundu.

    Merkez Osmangazi ilçesinde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ele başısı Fethullah Gülen tarafından yazılan kitaplar çöpte bulundu. Çöpler karıştırılmaya başlandığında Gülen’in seriler halinde kitapları göze çarptı. FETÖ mensuplarının darbe girişiminin başarısız olmasının ardından çöp konteynırları benzer kitaplarla dolmaya başladı. 15 Temmuz’daki hain saldırının ardından yakalanmaktan korkan FETÖ üyeleri evlerindeki kitapları ya yakıyor ya da çöpe atıyor.