Etiket: Fetö-pdy

  • Malatya’da FETÖ/PDY ana davası görülmeye devam ediliyor

    15 Temmuz’da Malatya’da 2.Ordu Komutanlığında yaşanan kalkışma girişiminde birçok suçlamayla hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istenilen eski Yüzbaşı Kemal Keskin, tutuklu bulunduğu Trabzon cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Kemal Keskin, darbe girişimi sırasında terör saldırısı konusunda tatbikat olduğunu ve verilen emir üzerine 2 no’lu nizamiyede görevlendirildiğini söyledi.

    O gece sözde sıkıyönetim mesaj emrini hiç görmediğini ve darbe emri almadığını ileri süren Keskin, kendisine verilen emirde nizamiyeden kimsenin içeri ve dışarı çıkışlarına izin verilmemesini istendiğini savundu. Bulunduğu kışlayı korumasının normal olduğunu olduğunu savunan Keskin, iddianamede yer aldığı gibi kimseye ateş etmediğini ve ateş edilmesi emri de vermediğini ileri sürdü.

    Basında kendisinin darbeci olduğu söylemleriyle algı oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Keskin, 2. ordu kademesinde üst kısım generallerin kendini kurtarma girişimlerini ve kendisinin ise darbeci olarak gösterilmesini üzülerek izlediğini belirtti.

    Keskin, savunmasının sonunda ise suçlamaları kabul etmeyerek beraatını talep etti.

    Mahkemede bugün ayrıca tutuklu sanıklar İsmail Akın ve Hüseyin Çakıcı’da esas hakkındaki savunmalarını gerçekleştirdi. Sanıklar, iddianamede kendileri hakkında yer alan suçlamaların hiçbirini kabul etmeyerek FETÖ/PDY ile ilgili bir bağlantılarının olmadığını ileri sürdü.

  • Malatya’daki FETÖ/PDY davasında sanıklar esas hakkındaki son savunmalarını veriyor

    Malatya’da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görülen FETÖ/PDY davasının 10’uncu duruşması 3’üncü oturumla başladı.

    Malatya’da darbe girişiminde bulundukları iddiasıyla aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin de yer aldığı 24’ü tutuklu 76 sanıklı davada, esas hakkında sanıkların savunmalarının alınmasına bugünde devam edilecek.

    Yakınca Spor salonunda gerçekleşen duruşmaya Malatya E Tipi cezaevinde tutuklu bulunan 5 sanık geniş güvenlik önlemleri altında salona getirildi. Pazartesi günü başlayan duruşmalarda karar öncesi tüm sanıkların esas hakkındaki son savunmaları alınıyor. Haftaya da devam etmesi beklenen duruşma sonrasında verilecek arada kararların açıklanması bekleniliyor.

  • Zonguldak’ta FETÖ/PDY davasında 7 sanığa hapis

    FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 7 sanık hapis cezasına çarptırıldı.

    Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında KHK ile kapatılan Zonguldak Eğitimciler Derneği’ne yönelik yapılan operasyonda, kurucu başkan Yaşar Ş., başkan yardımcısı Ferhat A., kurucu üyeler Kadir B., Recep G., Mustafa A., Ertan T. ve Ersoy S. tutuklandı. Şüpheliler hakkında ’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ’Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya engel olma’, ’FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından dava açıldı. Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada FETÖ/PDY üyesi öğretmenlerin, dernek kurarak örgüte öğrenci ve öğretmen kazandırmak için yaptığı çalışmalar ortaya çıkarıldı.

    Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek itirafçı olan Zonguldak Eğitimciler Derneği’nin kurucu üyesi Ferhat A., “Dernekten 2013 yaz aylarında istifa ettim. Ulaklık görevimi istifa ettikten sonra yapmaya başladım. 2015 yazına kadar bu görevi sürdürdüm. Öğretmen bilgilerini ulaştırdım. Örgüt imamının talimatı doğrultusunda ByLock’u oradaki diğer illerin ulaklarıyla telefonumuza indirdik. Zonguldak Eğitimciler Derneği, kendisinden olsun veya olmasın cemaatin tüm öğretmenlere ulaşmak için ihtiyaç duyduğu resmiyeti kendisine kazandırmıştır. Bana göre derneğin cemaat yönünden amacı kendisi gibi düşünmeyen öğretmenleri kendi bünyesine katabilmekti” dedi.

    “Örgüt öğrenci listesi çıkartılıyordu”

    Ortaokul ve lise öğrencilerinin, üniversite öğrencileriyle ders çalışma bahanesiyle örgüte katılımlarının sağlandığını ifade eden Ferhat A., “Dernek tarafından resmi yazıyla Milli Eğitim İl Müdürlüğünden alınan izin ile ’güzel günlük tutma’ yarışması düzenlendi. Bu yöntemle hedef öğrenci kitlesi çıkarıldı. Okul idarecileri ile ilgili komisyon, cemaate mensup olmayan okul idarecileri ile tanışıp onlarla ilgilenmek amacıyla kurulan bir birimdir. Özel kurumlarla ilgili komisyon da o dönem özel kurumlarda çalışan idarecilere yönelik komisyondur” diye konuştu.

    Yargılama aşamasında itirafçı olan Ferhat A. ve diğer sanıklardan Ersoy S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Geçen hafta görülen karar duruşmasında tutuklu sanıklar Kadir B. 11 yıl 3 ay, Yaşar Ş. 10 yıl, Recep G. 8 yıl 9 ay, Ertan T. 8 yıl 9 ay, Mustafa A. 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz sanıklar Ersoy S. 6 yıl 3 ay, etkinlik pişmanlık yasası hükümleri uygulanan itirafçı Ferhat A. ise 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı.

  • Malatya’da FETÖ/PDY ana davasına devam edildi

    15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen FETÖ/PDY ana davasında dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı olan Avni Angun esas hakkındaki son savunmasını gerçekleştirdi.

    Tutuklu sanık eski Tümgeneral Avni Angun, Sincan F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla esas hakkındaki savunmasını yaptı. 100 sayfadan oluşan uzun bir savunma yapan Avni Angun, 15 Temmuz günü karargahtan ayrılırken sıra dışı bir durumla karşılaşmadığını savundu.

    Kalkışmanın duyulmasının ardından bilgi almak için karargah kontrol merkezini aradığını ifade eden Angun, “Ordu harekat merkezini başka bir bilgi var mı diye aradım. Albay Erkan Varol ’Malatya ve bizim bölgemizde bir şey yok’ dedi ve sıkıyönetim mesaj emrinin geldiğinden bahsetmedi. Televizyonda hareketlilik görmem üzerine alay komutanlarını arayıp personele dikkat etmelerini, sağda solda silahlı asker olmaması, hiyerarşinin dışına çıkılmaması ve emir komutada kalmalarını emrettim. Daha sıkıyönetim mesaj emrinden haberim olmadan inisiyatif alarak ilgili alay komutanlarına ulaşıp gerekli önlemlerin alınmasını emrettim. Vekalet bıraktığım Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili’yi de aradım ama benimle telefonda görüşmek istemedi. Adem Huduti’yi aradım telefona çıkan kişi ordu komutanın konutta olduğunu ancak meşgul olduğunu söyleyip görüştürmedi. Bir kez daha aradığımda ordu komutanın karargaha gittiği söylendi” ifadelerini kullandı.

    Daha sonra ordu komutanının kendisini karargaha çağırması nedeniyle üzerini değiştirip konutundan çıkmak için kapıyı açtığını belirten Angun, bu sırada kapıda olan bir silahlı binbaşının çıkamazsın ikazıyla karşılaştığını iddia etti.

    “Silahlı askerler tarafından konutum basılarak vazife yapmam engellenmiştir”

    Angun, konutunun önünde yaşadığı diyalogu ise şöyle anlattı:

    “Binbaşıya ’kurmay başkanıyım, ordu komutanı emir verdi karargaha gideceğim’ dedim binbaşı ’dur, çıkamazsın’ ikazını tekrarladı ve elindeki tüfeği bana doğrultup ’seni vururum’ dedi. Tekrar konutumdan içeri girmek zorunda kaldım. Binbaşı İbrahim Dede’ye ’ordu komutanının emri var’ dememe rağmen Albay Bahadır Erdemli’ye itibar etmesinin mantıklı bir izahı olur. Özel olarak darbeciler tarafından gönderildiği aşikardır. Pencereden baktığımda başka askerler tarafından konutun kuşatıldığını gördüm. Konutumda hürriyetimden yoksun bırakıldığımda, Ordu Komutanı Adem Huduti’den yardım talebinde bulundum. Hürriyetimden yoksun bırakıldığımdan toplam 10 kişinin haberi vardır. Olay doğrudan benim ve ailemin can güvenliğini tehdit eden şok bir gelişmedir. Yardım talebinde bulunduğum Huduti’nin emri doğrultusunda da bu olay sonlandırılmıştır. Karargahtan çıkmam beklenmiş çıkmama müteakip sıkıyönetim mesaj emirlerinin geldiği hakkında bana bilgi verilmemiş. Silahlı askerler tarafından konutum basılarak vazife yapmam engellenmiştir. Tüm yaşanan bu olaylar planın parçası olarak darbeciler tarafından bertaraf edilmeye çalışılıp, karargahtan uzak tutulmaya çalışıldığım ortadadır.”

    “Benim olaylara ilişkin ilk bilgiye ulaştığım saat 23.00 civarıdır”

    Sözde Sıkıyönetim Komutanlığının mesaj emri ve darbe girişiminden haberinin olmadığını tekrarlayan Angun, “Televizyondan gördüğüm kadarıyla bilgi sahibiydim. Erkan Varol harekat merkezini aradığımda Malatya’da herhangi bir sıkıntı olmadığını söylediğimden sınırlı bir bilgiye sahiptim. Yaşanan olaylarla ilgili ne sağlıklı bir değerlendirme yapabilecek ne de başkasıyla paylaşacak bilgiye sahip değildim. Karargaha gidip Huduti ile görüştüğümde sıkıyönetim mesajlarını gördüm. Benim olaylara ilişkin ilk bilgiye ulaştığım saat 23.00 civarıdır. Konutumun İbrahim Dede önderliğinde bir kısım askerlerce basıldığından durumu net bir şekilde anlayacak kadar televizyon izleyemediğim açıktır” iddiasında bulundu.

    İddianamede 2. Ordu Karargahına gidişiyle ilgili de suçlandığını hatırlatan Angun, “Ordu komutanı emir subayı aracılığıyla arayarak ordu karargahına gelmemi emretmiştir. Benim birinci amirimdir. Dolayısıyla karargaha gitmem değil, gitmemem suçtur. Kaldı ki 15 Temmuz gecesi çoğu generaller karargahına gittiği görülmektedir. Darbecilerle hareket ediyor olsaydım darbecilerin rahatlıkla giriş çıkış yaptığı 2 no’lu nizamiyeyi kullanabilirdim” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’de sıkıyönetim mesaj emrini öğrenen en son kişilerdenim”

    Kararlılıkla darbeye karşı mücadele ettiğini ve darbeciler tarafından da karargahta istenmediğini ileri süren Angun, “16 Temmuz’da saat 00.05 civarı güçlükle girebildiğim ordu karargahında sıkıyönetim mesajının geldiğini Adem Huduti ile makamında yaptığım görüşmede gördüm. Benim tüm bu gelişmelerden haberdar edilmeyişimin art niyetli oluşu ortaya çıkmıştır. Türkiye’de sıkıyönetim mesaj emrini öğrenen en son kişilerdenim. İlk görmesi gereken kurmay başkanıyken benden gizlenmesinin izahı yok. Darbecilerle hareket eden kişi olsaydım herhalde sıkıyönetim mesaj emrini en son öğrenen kişi olmazdım” dedi.

    Angun, Ordu Komutanı Huduti’nin de gelen sözde mesaj emrine uyulmaması emrini verdiğini ve bu nedenle Huduti’nin de kendisi gibi darbe karşıtı olduğunu düşündüğünden birlikte faaliyetlere devam ettiğini dile getirdi. Sıkıyönetim mesaj emrini gördükten sonra tavrını bozmadığını ve darbeyi önleyici faaliyetlere devam ettiğini belirten Angun, “Benim bu davranışım sonucu karargahtaki darbecilerle hareket ettiğimi söylemek hayatın olağan akışına uymaz” ifadelerini kullandı.

    İddia makamının kendisi hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini de iddia eden Angun, hiçbir zaman FETÖ/PDY ilişkisinin olmadığını söyleyerek beraatini talep etti.

  • 84 sanıklı FETÖ/PDY davası

    Zonguldak’ta Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu, 7’si tutuklu 14’ü firari 84 sanığın yargılanmasına devam edildi.

    Zonguldak’ta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 6’sı tutuklu sanık, sabah saatlerinde cezaevi araçları ile Zonguldak Adliyesine getirildi. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık”, “Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet” suçlamalarıyla 63 sanık 2’nci kez hakim karşısına çıktı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada örgütün ildeki “mütevelli heyeti”nde oldukları iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle yargılanan 7’si tutuklu 63 sanık ve avukatları katıldı.

    Sanıkların dinlenildiği davada sanıklardan Necati Yılmaz, savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddederek “Silahlı veya silahsız terör örgütüne üye olmadım. Ben muhafazakar bir insanım. Cemaat denilen yapının içerisine faydalı olabilmek için girdim. 17/25 Aralık operasyonlarından sonra cemaate uzak durmaya çalıştım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gerçekleri gördüm. Darbe girişiminden sonra ben şehir dışındaydım. Hakkımda yakalama kararı çıktıktan sonra ortamın düzelmesini bekledim. Bu sırada İstanbul’da saklanıyordum. Gözaltına alınanların işkence gördüklerini, ağır baskı altında kaldıklarını sosyal medyadan okuyunca korktum. Suçsuzum ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.

    Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan M.S.’nin adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.