Etiket: Festivali’nin

  • 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Afişinde Başrol Altın Portakal’ın

    Yarım yüzyıllık tarihinde pek çok ilke ve yeniliğe öncülük eden Uluslararası Antalya Film Festivali, 52 yıllık geleneğini bozmadı. Dünyanın en prestijli festivallerinden biri olmaya giden yolda tüm Antalya’nın ve festivalin en önemli simgesi olarak konumlandırılan Altın Portakal Ödülü, afişte de merkeze yerleşti.

    İlk kez verildiği 1964 yılından beri festivalin simgesi haline gelen ve sanat eseri niteliği taşıyan Venüs heykelciğinin geçmişine tanıklık edilmesini sağlamak üzere geçtiğimiz yıl özel bir sergi düzenlenmişti. 50 yıl boyunca her sene verilen Altın Portakal heykelleri ile buluşan sanatçıların ödülleri, sahiplerinin evlerinden tek tek toparlanarak festival merkezi olan Antalya Kültür Merkezi’nde, ziyaretçilerini Türkiye sinema tarihinde bir nostalji gezisine çıkartmıştı. Geçen yıl ayrıca ulusal yarışmada verilen, geleneği ve yereli temsil eden klasik Venüs heykelinin yanı sıra, Uluslararası Antalya Film Festivali’nin dünya çapında etkinliğini arttırmak üzere güçlendirilen uluslararası ödüller için de geleceği ve dünyayı temsil etmek üzere aslına uygun olarak Urart tarafından tasarlanan Venüs heykelciği, klasik Altın Portakal ödülünün yanında gururla yerini almıştı.

    ÖDÜL GİBİ AFİŞ DE BÜYÜLÜYOR

    Festivalin bu önemli yeniliğinden hareketle Tasarımcı Emre Erdem ve 70X100 ekibi tarafından 30’un üzerinde alternatif hazırlanırken, seçilen ana afişte optik illüzyon, başka bir deyişle göz yanılsaması ilk andan itibaren tıpkı sinemanın büyülü ışığı gibi, bakanı hipnotize ediyor. Bu özel afişte algısal bir hareket hissi ortaya çıkartılırken hareketin merkezine de festival ödül heykelcikleri konumlandırılıyor. Bir oyun hissi de veren bu kompozisyonda yer alan baklava desenleri ise dünya sinemasının 120. yılında dinamik, üretken sinema emekçilerini ve büyüleyici sinema eserlerini temsil ediyor. Festivalin geleceğe yönelik stratejisi ile bu yıl tüm katılımcıların odağında olan Altın Portakal heykeli, afişiyle de tüm dünyaya bir hafta boyunca sinemanın kalbinin Antalya’da atacağını duyuruyor.

  • Kum Heykel Festivalinin Özel Konukları

    Muratpaşa Belediyesi, Yaşlıevleri ve Engelsiz Kafe’ye devam eden vatandaşları; mitoloji temalı kumdan yapılmış heykellerin bulunduğu kum heykel festivaline götürdü

    Mitoloji ve dünyanın 7 harikası temalı Kum Heykel Festivali Muratpaşa Belediyesi Yaşlıevleri’ne devam eden yaşlı vatandaşlar, Adalya Vakfı Engelsiz Kafe’de eğitim gören engelli çocuklar ve ailelerini ağırladı. Yaşlı ve engelli vatandaşlar, büyük ilgi gösterdikleri kumdan inşa edilmiş sanat eserlerinin önünde fotoğraf çektirdi. Toplam 83 kişiden oluşan Muratpaşa Belediyesi heyeti, eğlenceli dakikalar yaşadı. Engelsiz kafe ve spor yaşam alanında eğitim alan kursiyerlere, bu tip gezilerinde iyi geldiğini ifade eden eğitmen Hande Karabacak “Eğitim faaliyetlerinin yanında engelli kursiyerlerimizin bu tip sosyal aktivitelere katılarak, sosyal hayata daha rahat adapte olabiliyorlar” dedi.

  • Film Festivalinin Konukları Ünlü Tasarımcının Sergisini Gezdi

    6. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında kente gelen yerli ve yabancı konuklar, Türkiye’nin en önemli denim tasarımcılarından Ahmet Giray Yılmaz’ın Arslantepe Höyüğü’ndeki figürlerden esinlenerek hazırladığı sergiyi gezdi.

    6. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında Malatya’ya gelen yerli ve yabancı konuklar ile sinema sanatçıları, Battalgazi ilçesinde Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’nda denim tasarımcısı Ahmet Giray Yılmaz tarafından hazırlanan Arslantepe Höyüğü’ndeki figürlerin yer aldığı koleksiyon sergisini gezdi. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli denim tasarımcılarından biri olarak kabul edilen Ahmet Giray Yılmaz, Malatya Film Festivali kapsamında bu sergiyi açtıklarını belirterek, “Çok güzel tepkiler alıyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında uluslararası bir defile gerçekleştirdik. Film festivalimize de bir değer katabilmek adına ürünlerimizi tekrar sergilemek istedik. Devamında ise İtalya’da koleksiyonu sergileyeceğiz. Koleksiyondan biraz bahsedersek eğer, bilindiği gibi Malatya’mızın kayısısı meşhur ama pek bilinmese de denim kumaşı yani halk arasında kot kumaşı diyoruz. Bu kumaş dünya çapında ünlüdür. Özellikle dünya markalarına üretimlerimiz mevcuttur. Buradaki kumaşların tamamı da denim kumaştır. Malatya’mızda dokunmuştur. Hepsi özel desenlerle dokunarak üretilmiştir. Üzerindeki desenler ise dünyanın ilk desenleri diyebileceğimiz desenlerden seçilmiştir. Geometrik ve hayvan desenleri vardır. Bu desenler Arslantepe’den çıkan ve saray duvarlarında olan desenlerdir. Yine kapitoneler mevcuttur. Onları da derilere işledik. O desenler de yine sarayın duvarlarında mevcuttur” dedi.

    “MODA KAVRAMI POPÜLER BİR KAVRAM”

    En büyük destekçilerinin Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan olduğunu belirten Yılmaz, “Bu konuda bizim en büyük destekçimiz Battalgazi Belediyesi’dir. Özellikle başkanımıza buradan çok teşekkür etmek istiyorum. Kendisi hakikaten ileri görüşlü bir insan. Aynı zamanda sanatsever bir kişiliğe sahip. Bu destek bizi cesaretlendirdi. Bunu sergilememiz gerektiğini, bu şekilde Arslanltepe’nin dünya lansmanına daha iyi çıkabileceğini söyledi. Moda kavramı biliyorsunuz popüler bir kavramdır. Herkes takip ediyor. Bununla ilgili yarışmalar yapılıyor. Televizyon programları yapılıyor. Gençlere bu çalışmamızı ulaştırmak için bir defile hazırladık. Bu koleksiyona tam üç yıl emek verildi. Bu anlamda hazırlanabilecek en son noktada hazırlandı” diye konuştu.

    Denim tasarımcısı Yılmaz’ın eşi tekstil mühendisi Kübra Yılmaz ise eşiyle birlikte çalıştıklarını belirterek, “Bende eşimle birlikte bu kumaşların takibini yaptım. Beraber çalıştık. Evin her yerinde kumaş vardı. Her yerde mühürler, resimler vardı. Bu işin takibini beraber yaptık. Bu süre zarfında eşime yardımlarım oldu. Ona destek olduğum için ben de çok mutluyum. Burada sergilenmesinde de yardımlarım oldu. Mutluyuz, inşallah devamı da gelir. Daha iyi işler yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Film Festivali’nin Konukları Battalgazi’yi Gezdi

    6. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında Malatya’ya gelen yerli ve yabancı konuklar ile sinema sanatçıları, Battalgazi ilçesinde bulunan tarihi mekanları gezdi. Konuklar, Battalgazi ilçesine hayran kaldıklarını ifade etti.

    6. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında Malatya’ya gelen yerli ve yabancı konuklar ile sinema sanatçıları, ilk olarak Anadolu’daki ilk şehir devleti olma özelliği taşıyan Arslantepe Höyüğü’nü gezdi. Battalgazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü çalışanı Arkeolog Cem Kaya’nın rehberliğinde Arslantepe Höyüğü’nü gezen konuklara, Arslantepe’nin tarihi ve önemi ile ilgili bilgiler verildi. Konuklar ve sinema sanatçıları, daha sonra Eski Malatya’da bulunan Silahtar Mustafa Şapa Kervansarayı, Sanat Sokağı ve Ulu Cami’yi gezdiler. Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’nda Battalgazi Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterisi ile karşılanan konuklara, aşure ikramı da yapıldı. Battalgazi Belediyesi Halk Oyunları ekibi ile birlikte halay çeken konuklara, daha sonra halk müziği dinletisi sunuldu. Ebru sanatına ayrı bir ilgi gösteren yabancı konuklar, kendilerine gösterilen ilgi karşısında bir hayli memnun kaldıklarını ifade ettiler. Uluslararası Film Festivali ve Arslantepe’nin önemine dikkat çeken sinema emekçisi Sadi Çilingir, “Bu benim Malatya’ya altıncı gelişim. Bu son gelişimden sonra Malatya’nın, Ankara’dan, İstanbul’dan bir farkı olmadığını gördüm. Kültürel olsun, turizm açısından olsun, bu çok güzel bir şehir. Arslantepe’de arkadaşlarımızın anlattığına göre yeni öğrendik bir hayli eski tarihlere dayanan, Malatya’nın merkezi diyebileceğimiz bir yer. Battalgazi’yi de daha önce birkaç kez gelmiştim çok beğenmiştim. Güzel bir ilçemiz. Malatya festivali Türkiye’nin önde gelen festivali oldu diyebiliriz. Disiplinli bir şekilde her sene daha iyi sanatçılar, iyi filimler geliyor. Festival başarılı bir şekilde yürüyor” dedi.

    Arslantepe’nin çok etkileyici ve iyi korunmuş bir yer olduğunu belirten Yapımcı Nadir Öterli, “Arslantepe çok etkileyici. Anadolu’yu gerek festival, gerekse de film çekimleri için geziyoruz. Arslantepe’ye ben ilk defa geldim. Medeniyetin gelişmesi anlamında çok kilit noktada olan bir yer. Yakın zamanda UNESCO’nun kalıcı listesine gireceğini de düşünüyorum. Çok iyi korunmuş. Çatalhöyük gibi korunmuş ve düzenli bir yapısı var. O yüzden çok etkileyici buldum” diye konuştu.

    Senarist ve Yönetmen Bircan Kerem’de, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın sanata ve sanatçıya büyük önem verdiğini belirterek, “Bunu anlatmak değil yaşamak gerekiyormuş. Bugün burada bunu anladım. Daha öncede burada ‘Işığa Yürümek’ diye bir film çekmiştik. Onda da ödül almıştım. Malatya’yı hep merak ediyordum. O film vesilesiyle Malatya’yı tanıdık. Burada o filmi çektik. Fahri Malatyalıydık, şimdi Malatyalı olduk. Daha önceki festivallerdeki etkinliklere çok katılamamıştık ama bu seneki festival kapsamında Arslantepe’yi gördük, harika bir yer. Zaten festivallerin amacı bir şehrin tarihi, kültürel ve sosyal yönden tanıtılmasıdır. Şu anda bulunduğumuz Battalgazi Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı ne kadar güzel. Burada bizlere gösterilen misafirperverlik olağan üstü etkileyici. Yurt dışından gelenler için güzel bir örnek oldu. Bizlerde bundan sonra gerek bireysel, gerek dernek olarak, söz konusu Malatya ise gerisi teferruattır diyerek çalışmaya koyulacağız. Selahattin Gürkan Başkanımızın sanata çok duyarlı olduğunu biliyorum. Çok mütevazı ve sevilen bir insan. Bölgede birçok şehirde çalıştım ancak Malatya kadar sanatçısı bol bir şehir görmedim” ifadelerini kullandı.