Etiket: Felçli

  • Felçli Geldiği Hastaneden Yürüyerek Çıktı

    Denizli Devlet Hastanesi İnme Merkezi’ne başvuran 75 yaşındaki Müzeyyen Semerci felçli geldiği hastaneden yürüyerek taburcu oldu.

    Ani gelişen sağ kol ve bacağını hiç hareket ettirememe, bilinç değişikliği ve konuşma bozukluğu nedeniyle acil servise getirilen 75 yaşındaki Müzeyyen Semerci’ye yapılan ilk muayene ve görüntüleme sonrası damar tıkanıklığına bağlı felç tanısı kondu. Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesi’ne alınan Semerci’ye pıhtı çözücü, damar açıcı tedavi uygulanmaya başlandı. İki haftalık yoğun bir tedavinin ardından hasta eski sağlığına kavuşarak taburcu oldu.

    Denizli Devlet Hastanesi Nöroloji Uz. Dr. Nedim Ongun da Denizli Devlet Hastanesi İnme Merkezi’nin felçli hastalar için umut ışığı olduğunu söyledi. Ongun, “Damar tıkanıklığına bağlı felç (inme) hem sakat bırakan hem de ölümle sonuçlanan hastalıklar listelerinde üst sıralarda bulunmaktadır. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, sigara ve alkol kullanımı, kalp ve damar hastalıkları gibi nedenlerle her yıl sıklığı giderek artan inme hastalığının erken tanı ve tedavisi oldukça önemlidir. İnme hastalığında vakit kaybı sonrası beyin hasarı geri dönüşsüz bir hal almaktadır. Hastanın özellikle ilk 3 saat içerisinde hastaneye götürülmesi, inmenin hasarsız iyileşme şansını arttırmaktadır” dedi.

    İnmenin acil bir durum olduğunu belirten Uz. Dr. Nedim Ongun, “İnme genellikle beyin damarlarında tıkanma ya da kanamanın neden olduğu ani başlangıçlı bir hastalıktır. İnmenin yüzde 80’i damar tıkanıklığına, yüzde 20’si de kanamaya bağlı olmaktadır. Ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıkları ve kanserden sonra 3.sırada yer almaktadır. Vücut yarısında uyuşukluk ve güçsüzlük, konuşma bozukluğu, ağızda kayma, bilinç bozukluğu, çift görme, görme kaybı, denge bozukluğu ve baş dönmesi gibi ani başlayan şikayetleri olan hastaların hiç vakit kaybetmeden bu tedavinin uygulandığı merkezlere başvurmaları hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

  • Felçli Adamı Ayağa Kaldıran Köpeği Bulana Ödül

    Bursa’da yaşayan felçli adam, hastalığının gerilemesinde en büyük desteği olan 3 yaşındaki Golden Retriewer cinsi köpeğini çaldırdı. Köpeğinin çalınarak yurtdışına kaçırılabileceğini iddia eden adam, bulana ödül vereceğini açıkladı.

    Bursa’da yaşayan Nail Artuç, 3 yıl evvel felç oldu. Kızının ısrarıyla aldıkları Golden Retriewer cinsi “Şamata” ismindeki köpekle vakit geçirmeye başlayan Artuç, ilk olarak yatalak olmaktan kurtularak tekerlekli sandelyeyle hayatına devam etmeye başladı. Yıllar geçtikçe durumu iyiye giden Artuç, artık koltuk değnekleriyle yürümeyebiliyordu. 17 Aralık tarihinde tedavisi dolayısıyla köpeğini arkadaşına teslim eden Artuç, köpeğinin çalındığını öğrendi.

    Tedavi gördüğü Ankara’dan tedavisini yarım bırakarak köpeğini aramaya koyulan Artuç, sokak sokak dolaşarak köpeğini arasa da bulamadı. Değerli cins köpeklerin çalınarak yurtdışına kaçırıldığı bilgisine ulaşan Artuç, bir süre hava alanlarını da dolaştı, fakat yine bir alamadı. Broşür bastırarak dağıtan Nail Artuç, köpeğini bulana ödül vereceğini ifade ederek, “Broşürler bastırıp köpeğimi sokak sokak aradım. Hastalığım dolayısıyla hayata donuk gözlerle bakıyordum. Köpeğimiz benim donuk gözlerime bakarak adeta onunla iletişime geçmemi istedi. Bir süre sonra köpeğimizin benimle vakit geçirmek istemesi bana güç verdi. Önce yatalak durumumdan kurtularak akülü arabayla, köpeğimle birlikte dolaşmaya başladım. Daha sonra koltuk değnekleri kullanmaya başladım. Hastalığım köpeğim sayesinde daha da iyiye gidiyordu. Ta ki köpeğim çalınana kadar. Köpeğim çalındıktan sonra hareketlerim de kısıtlandı. Onun benimle dolaşmak istemesi bana iyi geliyordu. En iyi arkadaşımı çaldılar. Bu cins köpeklerin yurt dışına kaçırılma ihtimaline karşı havaalanlarını bile aradım, ama bir netice alamadım. Köpeğimi gören, duyan biri varsa lütfen bana haber versin” dedi.

  • Felçli Eşi Ve Şeker Hastası Kızına Bakmak İçin Evin Bütün Yükünü Omuzluyor

    Zonguldak’ta yaşayan 45 yaşındaki Mustafa Turan, şeker hastası kızı ve felçli eşine bakmak için evin bütün yükünü kendi başına omuzluyor.

    Kent merkezinde ikamet eden Turan ailesi, zor günler geçiriyor. Kalebodur ustası Mustafa Turan’ın eşi Aysel Turan’ın (42), 4 yıl önce rahim kanserinden dolayı kemoterapi gördüğü sırada sağ tarafı felç kalırken, 2 yıl önce 8 yaşındaki kızı Buse Nur ise şeker hastalığına yakalandı. Turan, yürüme ve konuşma güçlüğü çeken eşi ve kızına bakmak zorunda kalınca evden dışarı çıkamaz oldu. Bütün gününü kızı ve eşine bakmakla geçiren Mustafa Turan, eşine bağlanan 800 lira engelli maaşıyla geçinemediklerini ifade etti. 45 yaşındaki Mustafa Turan, şeker hastası kızı Buse Nur ve felçli eşi Aysel Turan’a bakmak için işe giremiyor.

    TEDAVİ EDİLİRSE EŞİ SAĞLIĞINA KAVUŞABİLECEK

    Evin tüm işleriyle ilgilenen ve kızıyla eşine bakan Mustafa Turan, çok zor durumda olduklarını ifade ederek, verilen 800 liralık engelli maaşının evin faturalarına bile yetmediğini söyledi. Eşinin geçirdiği kanser hastalığı sonucu kısmi felç olduğunu belirten Turan, “Hastalıktan sonra eşimin sağ tarafı felç oldu. Sağ tarafını tam anlamıyla kullanamıyor. Yüzde 75 konuşma bozukluğu var. Ancak eşim özel bir hastanede tedavi görürse, konuşması büyük ölçüde düzelebiliyormuş” dedi.

    Aysel Turan’ın felçli olan kolunun da hastaneye yatırılırsa düzelebileceğini bildiren Mustafa Turan, kızıyla ilgilendiği için hastanede eşine refakatçi olamadığını ve maddi durumları kötü olduğu için de eşine refakat edecek birini bulamadıklarını söyledi. Bu sebeple eşini hastaneye yatıramadıklarını ifade eden Turan, yardımsever vatandaşların yardımını beklediğini belirtti.

    MİNİK KIZIN TEK İSTEĞİ ŞEKER POMPASI SETİ

    Babasının her gün okula gelip kendisinin şeker kontrolünü ve insülinini yaptığını söyleyen 8 yaşındaki Buse Nur Turan ise yardımseverlerden şeker pompası seti istedi. Şeker pompası seti olmadığı için insülinini ayarlayamadığını ifade eden minik kız, “Her şeyimi babam yapıyor. Babam olmadığı zaman çok büyük zorluk çekiyorum” dedi.

  • Felçli Hastalarda Tms Tedavisi Yüz Güldürüyor

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Cengiz Bahadır, TMS tedavisinin felçli hastalar için yeni umut olduğunu söyledi.

    TMS teriminin transkraniyal manyetik stimulasyon tedavisi için kısaltma olarak kullanıldığını tedavinin beynin belli bölümlerinin kafatası dışından manyetik olarak uyarılması esasına dayandığını anlatan Prof.Dr.Cengiz Bahadır, “Bu yöntem ile ilgili ilk çalışmalar yaklaşık 200 yıl önce başlamıştır.Yaklaışk 40 yıl kadar önce insanda ilk deneyler gerçekleştirilmiştir. Bu tedavi manyetik stimulasyon cihazına bağlı bir özel elektrod (koil) kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Bu koiller uygunacak beyin bölümüne göre değişik şekillerde olabilmektedir (yuvarlak, sekiz şeklinde vs) .Bu uyarıcı koil içinden yüksek akım geçirilirken akımın yönü aniden değiştirlimekte ve bu koil etrafında manyetik bir alan yaratmaktadır. Bu manyetik alan beynin ilgili bölümüne doğru bir açı ile uygulandığında beynin korteks denilen dış tabakasındaki sinir hücrelerini (nöronları) uyarmaktadır” dedi.

    FELÇLİ HASTADA TMS TEDAVİSİ

    TMS tedavisinin gerek araştırma gerek tedavi amaçlı olarak en sık felçli hastalarda (beyin felci, hemipleji, inme) kullanıldığını kaydeden Prof.Dr.Cengiz Bahadır, “Bu güne kadar bu konuda binlerce araştırılma yapılmıştır. Felçler genelde beyne giden bir damarın tıkanması yada kanaması sonucu o beyin bölümündeki hücrelerin ölmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Başlangıçta hastaların bir tarafında kol ve bacaklarında değişen derecede güçsüzlük ortay çıkar. Zamanla önce bacakta daha sonrada kol ve elde kısmen düzelme ortaya çıkar. Ama hastaların çoğunda değişen derecede sekel dediğimiz hareket kayıpları kalmaktadır. Bu özellikle elde belirgin olmaktadır. Yine bu hastalarda hasta tarafın kaslarında spastisite olarak adlandırılan aşırı kas gerginliği ortaya çıkmaktadır. Bu da istemli hareketlerin ortaya çıkışını baskılamaktadır. Felçli hastalarda istemli hareketin yeniden başlamasını önleyen diğer önemli bir etkende sağlam beyin yarısının hasta tarafın aktivitesini baskılamasıdır. TMS tedavisi bu ikinci etki üzerinde etkili olmaktadır. TMS aslında bir uyarıcı tedavi olmakla beraber uygulanan manyetik alanın frekansına göre (saniyediki atım sayısı) beynin ilgili bölümünde uyarıcı yada baskılayıcı etki ortaya çıkarmaktadır. Bu tedavi ile beynin hasta bölümünü uyarmak yada hasta tarafı baskılayan sağlam beyin bölümünü baskılamak mümkün olmaktadır. Genelde felçli hastaların sağlam beyin yarısına düşük frekanslı uyarım verilerek tedavi terch edilmektedir. Bu yöntem hasta tarafı uyarıcı tedaviye göre biraz daha etkili bulunmuştur. Her iki yöntemde de sonuç olarak hasta beyin yarısındaki nöronların uyarılabilirliği artarak istemli hareketin ortaya çıkışı kolaylaştırılmaktadır. Bu sayede hasta, özellikle el-kol bölgesinde daha önce yapamadığı hareketleri daha rahat yapmaya başlamakta ve daha önce hiç yapamadığı hareketleri de yapabilir hale gelmektedir. Bu tedavinin etkinliği yapılan çok sayıda araştırmada gösterilmiştir” diye konuştu.

    TMS TEDAVİSİ NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİR

    Prof.Dr.Cengiz Bahadır, TMS tedavisine başlamadan önce kişiye özel olan ve motor eşik denen uyarı şiddetinin belirlendiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu basit testde hastanın beynini uyararak elinde hareket çıkarabilen en düşük uyarım şiddeti belirlenir (motor korteks). Tespit edilen bu motor eşik değeri üzerinden hastalığa göre uygulanacak akım şiddeti belirlenir. Hastanın başı sabitlenir, uyarı verecek koil de en doğru pozisyonda konumlandırılarak sabitlenir. Genellikle motor eşik değerinin biraz altında bir uyarı şiddetinde 1200 uyarı verilir. Bu tedavi yaklaşık 20 dakika sürer.

    TMS tedavisinin yan etkileri yok denecek kadar azdır. Güvenlik rehberlerine göre tedavi uygulanmaktadır ve bu limitler dahilinde %5-10 vakada hafif baş boyun ağrısı dışında ciddi bir yan etkisi gözlenmemiştir. Bu tedavi sırasında hasta herhangi bir acı duymaz.

    TMS tedavisi oldukça yeni bir tedavi yöntemidir. Tedavi protokolleri de halen geliştirilme aşamasındadır. Felçli hastalarda genellikle hafta içi 5’er gün olmak üzere 10 seans tedavi protokolü uygulanmaktadır.10 seans sonunda tedavi bitirilebilir yada sonra idame tedavisi denilen ve arası açılan tedavi protokolleri ile devam edilebilir. Burada hastanın tedaviye verdiği cevap esasdır. TMS tedavisi geleneksel rehabilitasyon yöntemleri ile beraber kullanıldığında daha etkili olmaktadır.

    TMS tedavisi tıbbın bugüne kadar çaresiz kaldığı felçli hastalarda özellikle el ve kolda yeniden hareket çıkarma konusunda yeni bir umut ışığı olmuştur. TMS tedavisi felçli hastaların tedavisinde daha sık kullanılır hale gelmiş ve yakın gelecekte rutin bir tedavi haline gelmesi beklenmektedir. TMS tedavisi felçli hastalarda konuşma tedavisinde, depresyonda, tedaviye dirençli beyin kaynaklı ağrılarda da başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.”

  • Felçli Adam Canına Kıydı

    Bursa’da felçli bir kişi intihar etti.

    Olay, Gülbahçe Mahallesi’nde meydana geldi. Eşi ve çocuğuyla yaşayan Yakub B. (60), akşam saatlerinde bilinmeyen bir sebeple kendini terasta asarak canına kıydı. Yakub B.’yi evde bulamayan yakınları terasa çıktı. Yaşlı adamın ipte asılı olduğunu gören ailesi durumu polise ve 112 ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, yaşlı adamın hayatını kaybettiğini belirledi. Yakub B.’nin kısmi felçli olduğu ve daha evvel lenf ameliyatı geçirdiği öğrenildi. Yakub B.’nin cansız bedeni Bursa Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

    Olayla alakalı tahkikat sürüyor.