Etiket: Felçli

  • Felçli geldiği hastaneden yürüyerek çıktı

    Samsun’da evinin önünde kalp krizi geçirdikten sonra beyne kan ve oksijen gitmediği için vücudunun tamamı felç olan Faruk Tozlu, 8 aylık tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu.

    Özel bir hastanede anestezi teknikeri olan 26 yaşındaki Faruk Tozlu, Ocak ayında evinin önünde baygın halde bulundu. Kalp krizi geçiren ve yaklaşık 15 dakika beynine kan ve oksijen gitmediği için vücudunun tamamı felç olan Tozlu, yaklaşık 1 buçuk ay boyunca kalp pili takılarak yoğun bakımda tutuldu. Mart ayında anoksik beyin hasarı tanısı ile Romatem Samsun Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine gelen Tozlu, 8 aylık bir tedavi sürecinin ardından normal haline döndü.

    Tozlu’nun tedavisi hakkında bilgiler veren Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Ebru Demir, Tozlu’nun hastaneye sedye ile kabulünün yapıldığını söyledi. Tozlu’nun geldiği zaman tekerlekli sandalyeye bile oturamadığını anlatan Dr. Demir, “Sadece sağ kolda çok zayıf hareketi vardı. Sol kol ve bacaklarda hiç aktif hareketi yoktu. Yatak içerisinde dönme dahil tüm aktivitelerinde yakınlarına tam bağımlıydı. 1 aylık hastanede yatış süresinde yoğun fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulandı. Fizyoterapist eşliğinde nörofizyolojik egzersizler, eklem hareket açıklığı egzersizleri, kas güçlendirici ve denge egzersizleri gibi klasik tedavi modalitelerine ilave olarak robotik rehabilitasyonda en üst teknoloji ürünü olan lokomat, erıgo ve armeo seansları uygulandı” dedi.

    “Hastamız günlük aktiviteleri yapabiliyor”

    Rehabilitasyon uygulamalarının etkinliğini artırmak amaçlı ozon tedavisi uygulamalarının yapıldığını aktaran Dr. Demir, “Ozon tedavisi ve rehabilitasyon uygulamalarının birlikteliği sayesinde 1 ayın sonunda hasta kısmi destekle de olsa yürümeye başladı. Yürümeye başlayan hasta taburcu edildi. Yaklaşık 7 aydır da haftanın 5 günü hastanemizde ayaktan rehabilitasyon seanslarına gelmeye başladı. Geçirdiği 8 aylık tedavi süreci sonunda hastamız oturup kalkabiliyor, yürüyor, merdiven inip çıkabiliyor, kasları artık daha güçlü ve en önemlisi günlük yaşam aktivitelerinde yakınlarına daha bağımsız” diye konuştu.

    “Rehabilitasyon süreci önemli”

    Beyin hasarı ve beyin felci hastalarında rehabilitasyon uygulamalarının ve modalitelerinin çeşitliliği ve yoğunluğunun hastalığın iyileşmesi ve rehabilitasyonun başarısı açısından önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Demir, “Lokomat gibi robotik rehabilitasyonda üst düzey teknolojik cihazlarının kullanımı tedavinin başarı oranını ve iyileşme süresini artırmaktadır. İyileşmenin süresi ve başarısında uygulanan tedavilerin yoğunluğu ve çeşitliliğine ek olarak hasta motivasyonu, hastanın tedaviye devamı ve iradesi ve hasta yakınlarının tedavi sürecine katılımları ve desteğinin de etkisi gözardı edilmemelidir. Lokomat özellikle felçli hastalarda yürüme fonksiyonlarını geliştirmek, omurilikteki refleks mekanizmaları aktive ederek ve beyinde merkezleri uyararak fizyolojik yürüyüş paterninin tekrardan ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Rehabilitasyon yöntemlerine ilave ozon tedavisi gibi alternatif tedaviler de uygulanmıştır. Yıllardır birçok hastalık tedavisinde kullanılan ozon beyin hasarlı hastalarda asıl tedaviyi destekleyici kalsik tıbba alternatif bir tedavi yöntemidir. Hastanemizde ozon tedavisi hastalara ve hastalığa göre farklı dozlarda farklı yöntemlere göre uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.

    Faruk Tozlu’nun ablası Esra Tozlu ise kardeşinin şu anda normal aktivitelerini yaptığını ve hastanenin çok faydasını gördüklerini kaydetti.

  • Denizli’de yaklaşık 9 bin felçli hastası var

    Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Öncel, kentte 9 bin felçli hasta olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Çağatay Öncel, 29 Ekim Dünya İnme Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Öncel, inmenin beyin damarlarında tıkanma veya kanama sonucu ani olarak gelişen, kol ve bacakta güçsüzlük (felç), uyuşukluk, yüzde kayma, konuşma bozukluğu, bilinç bulanıklığı, görme bozukluğu gibi bulgularla seyreden bir hastalık olduğunu ifade etti. Denizli’de yaklaşık 9 bin inme hastası olduğunu kaydeden Öncel, “Geçen yıl ülkemizde kırk bin kişi inmeden dolayı hayatını kaybetmiştir. Yaşla sıklığı artan bir hastalıktır. En önemli risk faktörü yüksek tansiyondur, sonra şeker hastalığı, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, uyku apne sendromu, fazla kilo, sigara ve durağan yaşam gelmektedir. Felce, bunamaya ve ölüme yol açabilen inmeden korunmak için yüksek tansiyon ve şeker hastalığı mevcutsa kontrol altına alınmalıdır. Yüksek kolesterol kontrol altına alınmalıdır. Sigara kesinlikle kullanılmamalıdır. Düzenli yürüyüş yapılmalıdır. Beyaz et, sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmelidir. Fazla kilolar verilmelidir. İnme başladıktan itibaren ilk üç saatte hastaneye başvurmanın çok önemli olduğu unutulmamalıdır” dedi.

  • Felçli geldiği hastaneden yürüyerek çıktı

    Almanya’dan yıllık tatilini geçirmek üzere geldiği memleketi Giresun’da trafik kazası sonucu beyin kanaması geçiren ve felç olan 74 yaşındaki Hüseyin Ergün, Medical Park Ordu Hastanesinde gerçekleştirilen ameliyatla sağlığına kavuştu.

    Senelerdir Almanya’da yaşayan 74 yaşındaki Hüseyin Ergün tatil için memleketi Giresun’a geldi. Gezmek için çıktığı yolda bir arabanın çarpması sonucu yaralanan Ergün’e ilk müdahale Şebinkarahisar ilçesinde bir hastanede yapıldı. Muayenesinde bir sıkıntı görülmeyen hasta evine gönderildi. Sol tarafının tutmadığını fark eden Hüseyin Ergün, Medical Park Ordu Hastanesine başvurdu. Burada yapılan muayenenin ardından sol tarafında felç ve beyin kanaması geçirdiği anlaşılınca hemen ameliyata alındı. Başarılı geçen ameliyatın ardından hasta 3 gün sonra taburcu edildi.

    “Hayati tehlikesi yüksekti”

    Ameliyatı gerçekleştiren Medical Park Ordu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğrt. Üyesi Ahmet Eroğlu beyin kanamalı hastaların yüksek riskte hayati tehlikesi olduğunu belirterek şu bilgiyi verdi:

    “Bu tür beyin kanamalı ameliyatlar beyin cerrahisinin en büyük ameliyatlarıdır. Hasta bir haftadır sol tarafı felç, şuuru bozuk, yürüyememe şikâyetleriyle acil servise başvurdu. Beyin kanaması saptanan hastayı acil ameliyata aldık. Kanamayı durdurduk. Ertesi gün sol tarafındaki felci düzeldi. 3’üncü günün sonunda da taburcu ettik. Bu tür ameliyatlar hayati tehlike taşıyan büyük ameliyatlar. Hastaya biz burada müdahale etmeseydik hasta şifayı büyük merkezlerde arayacaktı. Zaten gurbetçi hastamız tatil için geldi, otobüs, uçak, toplu taşıma araçları derken kendisi eşi dostu yollarda perişan olacaklardı. Fakat ne kadar şanslılar ki, ilimizde böylesine gelişmiş sağlık hizmeti sunan bir hastanemiz var. Biz de böyle risk grubunda olan hastalarımıza elimizde olan imkânlarla sağlık hizmeti sunmaktan son derece gururluyuz.”

  • Felçli kişiler artık bilgisayar kullanabilecek

    Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon ve Bilişim Teknolojileri Merkezi mühendislerinden Murat Arslan ve Senol Korkmaz boyundan aşağısı felçli insanların bilgisayar kullanımı için kafa ve göz hareketleriyle çalışan yeni bir insan-bilgisayar arayüzü (Human Computer Interface) sistemi geliştirdiler.

    Felçli hastalar için umut olan sistemle hastalar sadece kafa ve göz hareketleri ile bilgisayar kullanabilecek. En yeni görüntü işleme (image processing) ve derin öğrenme (deep learning) teknikleri kullanılan sistemde mühendisler, engelli çocukların kafa hareketleriyle oyun oynayabilmesini sağlayacak deneme bir çalışması da yaparak başarıya ulaştılar. Bu sisteme göre engelli çocuklarda oyun oynayabilecek.

    Göz hareketlerine göre sağ ve sol düğmeler harekete geçiyor

    Felçli insanların bilgisayar kullanımı için kafa hareketleri ve göz durumlarıyla çalışan sisteme daha önceden kaydedilen kapalı ve açık göz resimlerinin öğretildiğini belirtilen Murat Arslan ve Senol Korkmaz, gözlerin açık veya kapalı durumuna göre bilgisayar faresinin sol ve sağ düğmelerine tıklatıldığını belirttiler. Sistem hakkında bilgiler paylaşan mühendisler şunları söyledi: “Bilgisayara bağlı kamera aracılığı ile önce insan yüzünü algılayıp 2’inci boyuttaki 68 spesifik noktayı bulan sistem daha sonra 2’inci boyuttaki bu noktaların 3’üncü boyuta iz düşümlerini hesaplayarak kamera görüntüsündeki kafanın 3 boyutlu hareketlerini algılıyor. Bu hareketler bilgisayar faresinde yukarı, aşağı, sağa ve sola iletiliyor. Ayrıca gözleri de kamera görüntüsünden bulan sistem gözlerin açık veya kapalı duruma göre bilgisayar faresinin sol ve sağ düğmelerine tıklayabiliyor.”

    Engelli çocuklar da oyun oynayabilecek

    İnsan bilgisayar ara yüzünün kullanıldığı sisteme Fishlife isimli açık kaynak kodlu oyunu entegre eden mühendisler, engelli çocuklarında faydalanabileceği sadece kafa hareketleriyle oynanabilen oyunu geliştirdiler. Oyunda balığı kafa hareketleri ile hareket ettirip gemilerden düşen yiyecekleri yemeye çalışılıyor ve gemilerden düşen zararlı maddelerden kaçmaya çalışılıyor. Sistem, herhangi bilgisayar faresi ile oynanan oyuna entegre olabilecek şekilde yazıldı.

    Kendi oyunlarını yazmayı hedefliyorlar

    Mühendisler kendi oyunlarını yazıp entegre ederek Google Play’de yayınlama çalışmaları üzerinde çalıştıklarını belirterek, Google Play’e yüklenecek bu sistemle sadece bilgisayarla değil telefon kullanımı da gerçekleştirmeyi planladıklarını kaydettiler. Buna ek olarak mühendisler, Otonom Sürüş Sistemleri için şoförün uyuması halinde uyarı veren sistemler, araç kamerasından trafikteki diğer araçları saptayarak kazaları önceden engelleme, yol bulma algoritmaları, işaret dilini bilgisayarda yazıya döken sistemler, hastalıkların belirtilerine göre önceden uyaran sistemler gibi bir çok farklı ve insanlığa hizmet edecek çalışmalarını sürdürdüklerini ve önümüzdeki günlerde bu çalışmaların Yakın Doğu Üniversitesi adı altında çeşitli konferans ve dergilerde yayınlanacağını bildirdiler.

  • Felçli gelen yürüyerek gidiyor

    MUĞLA (İHA) – Türkiye’de tek, dünyada ise ikinnci olan Köyceğiz’deki Sultaniye Kaplıcaları, her mevsim ziyaretçi akınına uğruyor. Tesis sularının radyoaktif özelliği sayesinde felçli gelenin yürüyerek gittiği belirtiliyor.

    Köyceğiz’deki Sultaniye Kaplıcaları, her mevsim ziyaretçi akınına uğruyor. Suyun radyoaktif özelliği ve mineral değerleri açısından, her derde deva olduğuna inanılan Sultaniye Kaplıcaları, her mevsim yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Ziyaretçiler, kaplıcada şifalı olduğuna inanılan yaklaşık 40 derecedeki sularının yanında çamur banyosundan da faydalanabiliyor. Köyceğiz Gölü’nde yüzerek serinleme imkanı da bulabiliyor. Sultaniye Kaplıcaları Sorumlusu İbrahim Yıldırım, ülkemizde benzeri olmayan kaplıca hakkında, suyun radyoaktif özelliği sayesinde Endonezya’da sonra dünyada ikinci sırada yer aldığı bilgisini verdi.

    “Her derde deva kaplıca”

    Kaplıca görevlisi İbrahim Yıldırım, kaplıcaların, eklem ağrılarına, romatizma, kemik hastalıklarının yanı sıra ruh ve sinir hastalıklarına iyi geldiğini kaydetti. Yıldırım, “Ülkemizde eşi benzeri olmaya kaplıcamız her mevsim ziyaretçi akınına uğruyor. Suların radyoaktif özelliği sayesinde birçok ziyaretçimiz şifa buluyor. Ayrıca konaklamak isteyen misafirlerimiz için bungalov evlerimiz var. 3 veya 4 kişi kalabiliyor. Örnek verecek olursak; buraya felçli gelip, yürüyerek çıkanları çok gördük. Kaplıcamızın, fiziksel ve ruhsal hastalıklara iyi geldiğine inanıyoruz. Zaten buraya gelenlerde bunu söylüyor” diye konuştu.

    “25 yıldır geliyorum”

    Fethiye’den gelen ziyaretçi Hasan Şimşek, kaplıcanın her derde deva olduğunu belirtti. Şimşek, “Ben buraya hastalığım olsun olmasın 25 senedir geliyorum. Her türlü hastalığa iyi geldiğine eminim. Hiçbir şeyim olmasa bile buradan çıktıktan sonra özellikle ruhsal olarak kendimi çok iyi hissediyorum. Bölgemizde böyle bir tesisin olması bizler için bir nimet. Herkese tavsiye ediyorum” dedi.