Etiket: felaket

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Giresun’daki sel felaketine ilişkin açıklama: “Çok ağır bir felaket. Milletimizin başı sağ olsun”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Giresun’daki sel felaketine ilişkin açıklama: “Çok ağır bir felaket. Milletimizin başı sağ olsun”

    Tuzla’da Yeni Deniz Sistemleri Teslim Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisi olduğunu ifade etti. Giresun’da yaşanan sel felaketiyle ilgili konuşan Erdoğan, 5 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyerek, “Bakanlarımız bölgede çalışmalarını sürdürüyorlar. Bakanlarımızın bana söylediği, ’Biz bunu yaşamadık’ diyorlar. O kadar ağır bir felaket. Bütün ailelere sabırlar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla Desan Tersanesi’nde düzenlenen Yeni Deniz Sistemleri Teslim Töreni programında konuştu. Törene, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler de katıldı.

    “Türkiye savunma sanayisinde kararlı şekilde yoluna devam ediyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin savunma sanayisinde kararlı bir şekilde yoluna devam ettiğini söyleyerek, “Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir. Savunma sanayi duraklamayı kaldırabilecek bir alan değildir. Sürekli daha ileriye gitmek, daha gelişmişini üretmek mecburiyetindeyiz. Elde ettiğimiz her başarıyı bir sonraki adımın öncüsü olarak görüyoruz. Ülkemizin nüfuzundan ve gücünden rahatsız olanlar, Türkiye’yi eskisi gibi istikrarsızlık batağında mahkum edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Hamdolsun milletimiz 7 yılı aşkın süredir her seferinde milli iradenin, demokrasinin, hukukun, istiklalinin ve istikbalinin yanında yer alarak bu oyunları bozmuştur. Geçmişte aldıkları derslerle yetinmeyenlerin şimdi gözünü 2023’e diktiği anlaşılıyor. Milletimiz engin ferasetiyle 2023’te de hem dışarıdaki hem içerideki faşist kafalara hak ettikleri cevabı verecektir” dedi.

    “İlk yüzde 7 şirketimiz var”

    “Türkiye’nin demokratik hukuk devleti niteliğine yönelik her saldırıyı engelleyerek, her oyunu bozarak yolumuza devam edeceğiz” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin tek amacı kendisinin ve dostlarının meşru haklarını korumaktır. Dünyanın ilk 100 savunma sanayii üretim listesinde 7 şirketle bulunmamız bunları rahatsız ediyor. Bizi de gururlandırıyor, geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Hedefimiz, kritik hiçbir alanda dışarıdan ihtiyaç duymayacak bir savunma sanayi geliştirme ve üretim altyapısı inşa etmektir” ifadelerini kullandı.

    “Dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisiyiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisi olduğunu belirterek, “Ayrıca envarterde bulunan birçok deniz aracımız günün şartlarına uygun olarak son teknolojiler eklenerek modernize edildi. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah ve radarları milli ürünlerle donatıldı. Bugün 2 adet acil müdahale ve dalış eğitim botu, 2 yeni SAT botu ve 8 adet süratli devriye botunu Deniz Kuvvetleri’ne kazandırıyoruz” diye konuştu.

    “5 yıl içinde çok daha büyük projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz”

    Erdoğan konuşmasının devamında, “Kaybedecek tek bir anımızın olmadığı bilinciyle, çalışıyor, üretiyor, mücadele ediyoruz. Çok daha büyük projeler üzerinde çalışıyoruz, 5 yıl içinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu yıl sonunda test ve eğitim gemimiz Ufuk’u göreve alacağız. Önümüzdeki yıl Anadolu denizlerimizde olacak. Anadolu’yu inşa ettik, bir de artık 1 veya 2 belki daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Savunma sanayinde, takip eden değil takip edilen, tüketen değil üreten, yeniye öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde hedefimiz İHA, SİHA, TİHA yanında insansız ve otonom deniz araçlarının da dahil olduğu kara, hava ve deniz unsurlarımızın müşterek görev icra edeceği seviyeye ulaşmaktır” dedi.

    “Milletimizin başı sağ olsun”

    Giresun’da yaşanan sel felaketiyle ilgili de konuşan Erdoğan, “İlk aldığımız haberlerde 5 ölümüz var. Yaralılarımızın sayısı 12 civarında. Aramalar devam ediyor. Kurtarılanlar 150’ye yakın. Aynı zamanda Rize’de de sel felaketi var, benim ilçem de dahil. Allah ölenlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza şifalar nasip etsin. Devlet olarak tahribatı, yıkımı hep birlikte aşarız. 3 bakanımızı bölgeye gönderdik, orada çalışmalarını sürdürüyorlar. Bir taraftan yıkılan köprüler var, bir taraftan yıkılması gereken köprüler var. Bir an önce inşallah bu felaketi hemen ortadan kaldırıp halkımızı mutlu günlerine döndürelim. Ama Bakanlarımızın bana söylediği, ’Biz bunu yaşamadık’ diyorlar. O kadar ağır bir felaket. Bütün ailelere sabırlar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” diye konuştu.

    Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tersanede incelemelerde bulundu.

  • İstifa eden Lübnan Başbakanı Diyab: “Ülkede yaşanan bu felaket yolsuzluğun sonucudur”

    İstifa eden Lübnan Başbakanı Diyab: “Ülkede yaşanan bu felaket yolsuzluğun sonucudur”

    Baskılar sonucu istifa eden Lübnan Başbakanı Hassan Diyab yaptığı açıklamada, “Ülkede yaşanan bu felaket yolsuzluğun sonucudur” dedi.

    Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’ta meydana gelen şiddetli patlama sonrası bugün Başbakan Hassan Diyab başta olmak üzere tüm bakanlar istifa ettiğini açıklamıştı. Başbakan Diyab istifa sonrası yaptığı ilk açıklamada, ülkenin erken seçime gideceğini aktararak, ülkedeki yolsuzluğun akıl almaz boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Diyab, 4 Ağustos’ta yaşanan felaketin nedeni olarak da ülkedeki yolsuzluğu işaret ederek, “Ülkede yaşanan bu felaket yolsuzluğun sonucudur. Yolsuzluk sistemi devletten büyük, devlet yolsuzlukla mücadele edemiyor” ifadelerini kullandı. Başbakan, geçen yıl halkın ekonomik kriz nedeni ile yaptığı protestolara değinerek, “Protestolar onlara karşıydı fakat bunu anlamadılar. Bildikleri şekilde devam ettiler. Biz ülkeyi içine girdiği durumdan kurtarmaya çalışırken bunlar bütün sorumluluğu bizim üstümüze atmaya çalıştılar. Onlar için tehdit oluşturduğumuzun farkındaydılar” dedi.

    Başbakan, ülkeyi kurtarmak için büyük çaba sarf ettiğini ve bir yol haritası çıkarmaya çalıştığını aktarırken, Lübnan’ı içinde olduğu durumdan kurtarmak için hükümetin istifa ettiğini açıkladı.

  • “Soçi’de büyük bir felaket önlendi”

    Türk Kızılayı 1. Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Turunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Soçi zirvesiyle İdlib’te büyük bir felaketi önlediğini, eğer İdlib bombalansaydı en az 1 milyon insanın hayatını kaybedip 1 milyon insanın da Türkiye’ye göç etmek zorunda kalacağını söyledi.

    Türk Kızılayı 1. Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Turunç, AK Parti Gümüşhane İl Başkanlığı tarafından “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Yurt Dışında Yaptığı Sosyal ve Kültürel Faaliyetler” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

    Atatürk Kültür Merkezi’nde Türk Kızılayı ve TİKA’nın faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme ve değerlendirmelerde bulunan Turunç, Türkiye ile Rusya arasında İdlib konusunda imzalanan Soçi Anlaşması’yla ilgili “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Soçi’de yaptığı toplantıda büyük bir felaket önlendi. Eğer tekrar Rusya, rejim, İran veya ABD farklı planlarla oraları bombalasaydı en az bir milyon insan hayatını kaybederdi. Bir milyon insan da Türkiye’ye göç etmek zorunda kalırdı” değerlendirmesinde bulundu.

    Türk milletinin mazlum coğrafyalara karşı tarihsel bir sorumluluğu bulunduğunun altını çizen Turunç, TİKA ve Türk Kızılayının gittiği yerde mazlumların duasını aldığını söyledi.

    “Bu millet öyle asil bir millet ki bayramda çocuğuna ayakkabı almıyor, hayrını yapıyor”

    Türk Kızılayının 150 yıl önce kurulduğunu ve bugün dünyanın en büyük yardım kuruluşlarından birisi olduğunu kaydeden Turunç, “Biz geçen sene Türk Kızılayı olarak 124 bin kurban hissesi kesmişiz. Bu yıl 170 bin hedeflemiştik. Her şeye rağmen yine bu yıl geçen yıla oranla 32 bin hisse fazla keserek 156 bin hisseye ulaştık. Bu millet öyle asil bir millet ki bayramda çocuğuna ayakkabı almıyor, hayrını yapıyor. Tatile gidecekse gitmiyor, gelip hayrını yapıyor. Allah bu milletin genetiğine o kadar hayır duyguları yerleştirmiş ki şimdi 5-8 yaşındaki çocukların bile hayır anlayışı var. Bu müthiş bir ruh ve anlayış. Bu ruh bu millette var, bir başka millette de yok.”

    “Eğer İdlib tekrar bombalansaydı en az 1 milyon insan hayatını kaybeder, 1 milyon insan da Türkiye’ye göç etmek zorunda kalırdı”

    Ecdadın tarih boyunca 27 milyon kilometrekareye adaletle hükmettiğini hatırlatan Turunç, yeryüzünde zulmün ortadan kalkması için mücadele verdiklerini, zulmün olduğu her yere ulaşmak ve zalimin karşısında yer almanın bir insanlık görevi olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

    “Yeryüzünde adalet tesis edilinceye kadar zulmün karşısında olacağız. Banane Suriye’den diyemeyiz. Cumhurbaşkanımızın, Soçi’de yaptığı toplantıda büyük bir felaket önlendi. Eğer tekrar Rusya, rejim, İran veya ABD farklı planlarla oraları bombalasaydı en az 1 milyon insan hayatını kaybederdi. 1 milyon insan da Türkiye’ye göç etmek zorunda kalırdı. Onlarca kez Azez’e, İdlib’e Fırat Kalkanı’ndan sonra o kurtarılan bölgelere girdim. İdlib’de 3 milyon kardeşimiz yaşıyor. Eğer burası tekrar bombalansaydı en az 1 milyon insan hayatını kaybeder, 1 milyon insan da Türkiye’ye göç etmek zorunda kalırdı” dedi.

    “Bu milletin karşısında olanlar biliniz ki Allah’ın da karşısındalar”

    Türk milletinin yanında Allah olduğunu, bu milletin karşısında olanların Allah’ın da karşısında olduğunu ifade eden Turunç, “Kimseler bir şey yapamaz. Yapamayacaklar da. Çünkü bu milletin yanında Allah var. Bu milletin karşısında olanlar biliniz ki Allah’ın da karşısındalar. Şu yaptığımız çalışmaları engellemek için onlarca senaryo ürettiler. Bu seçimlerde bazıları ‘TİKA’yı kapatalım’ dediler. TİKA nedir? TİKA devletin en büyük kurumu. 140 ülkede milyarlarca dolar kalkınmaya yönelik yardımlar yapan, Kızılay’ın çok üzerinde bir kurum. Somali’ye, Senagal’e yardım götürüyor. Bizim vazifemiz bu. Gücümüz yetse deseler ki dünyadaki insanlara hizmet ettiniz bitti, uzayda da insan var desinler teknik olarak imkan varsa giderim, gitmek zorundayım. Allah bana da size de böyle bir sorumluluk yüklemiş” diye konuştu.

    “TİKA birilerinin uykusunu kaçırdı”

    TİKA’nın yaptığı bu çalışmaların, ümmetin bir araya gelmesinin, ümmet şuurunun oluşmasının, Müslümanların birbirine dua etmesinin, yeryüzündeki bütün zalim küresel güçlere karşı bir gönül birlikteliğinin oluşmasının bu zulüm düzenini sürdüren küresel güçlerin uykularını kaçırdığını kaydeden Turunç, “Birilerini uykusu kaçacakmış, kabus görecekmiş bize ne. 200 yıldır Müslümanların uykusu kaçtı dünyada. Suriye’deki şehitlerin 300 bini çocuk. Ben de sizler gibi evlat sahibiyim. Çocuğunuzun eline bir iğne batsa doktor doktor koşturuyoruz. Suriye’de çocukların kafasına bomba düşüyor, kolunun biri bir tarafta biri bir tarafta. Onun için gören insan olarak benim yüreğim yanık” şeklinde konuştu.

    “Afrin’e giden sizin evlatlarınız, bizim Mehmetçiklerimiz orada arsa almaya gitmediler”

    Bugüne kadar 105 ülkeye gittiğini hatırlatan Turunç, “Niye gidiyoruz oralara? Birinin duasını almak için gidiyoruz. Biliyoruz ki dua en büyük silah. Atomdan da büyük petrolden de büyük. Yine koşacağız. Yine mazlumun elinden tutacağız. Nerede bir zalim var o zalimin karşısında dikileceğiz. Nerde bir mazlum varsa ayağa kaldıracağız. Bu bizim vazifemiz. Bu benim insanlık görevim. Dün ecdat gitmiş adaletle hükmetmek için zulmü önlemek için. Bize de böyle görev verilmiş biz gidiyoruz. Afrin’e giden Zeytin Dalı’na giden sizin evlatlarınız, bizim Mehmetçiklerimiz orada bir arsa almaya gitmediler. Nereye niçin gidiyorsunuz diye sorduklarında kızıl elmaya gidiyoruz dediler. Ancak bizim milletimizde bu haslet olur başka bir millette bunu bulamazsınız. Çünkü biz ölümün bir bitiş değil ölümsüzlük alemine bir geçiş olduğunu biliyoruz. O ölümsüz aleminde bir ebedi mükafat ebedi ceza olacağını biliyoruz. Bu sorumluluk hiçbirimizin kaçamayacağı bir sorumluluktur. Kul olduğumuz için kaçamayız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumuz için kaçamayız” ifadelerini kullandı.

    Konferansta Turunç’un yanı sıra AK Parti Gümüşhane milletvekilleri Hacı Osman Akgül ve Cihan Pektaş, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Celalettin Köse de birer konuşma yaptı.

    TİKA ve Kızılay’ın faaliyetlerinin gösteren sinevizyon gösterisinin de gerçekleştirildiği programa MHP Gümüşhane İl Başkanı Nadim Aydın, ilçe ve belde belediye başkanları ile çok sayıda dinleyici katıldı.

  • Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: “Bu Ukrayna için felaket olur”

    Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Ukrayna’daki son gelişmelerle ilgili, “Donbass’a saldırılar Ukrayna için felaket olur” dedi.

    Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Almanya’ya düzenlediği resmi ziyaret kapsamında Berlin’de Alman mevkidaşı Heiko Maas ile yaptığı görüşmeden sonra Ukrayna’da gelişen olayları değerlendirdi. Lavrov, “Ukrayna halkını felakete sürükleyen ve güç senaryosu uygulamaya çalışanları şiddetle uyarıyorum. Bu Ukrayna devletini gerçekten zayıflatabilir. Halk ile savaşamazsınız” dedi.

    Minsk anlaşmasını hatırlattı

    Alman mevkidaşı Heiko Maas ile yaptığı görüşmede Ukrayna’da yaşanan süreç hakkında da fikir alışverişinin bulunulduğunu söyleyen Lavrov, “Minsk anlaşmasının alternatifi olmadığının altını çizmek istiyorum. 2014’ten beri Ukrayna’da yaşanan savaşta 10 binden fazla insan öldü. Kiev’in tekrar Donbass’a saldırması bir felaket olur” şeklinde konuştu.

    Donetsk Halk Cumhuriyeti lideri Zaharçenko’nun bombalı suikast ile öldürülmesinden sonra gerilen Ukrayna’da Kiev yönetiminden yeni bir hamle gelmiş, tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerine Kiev yönetimi askeri operasyonlarını arttırmıştı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İstanbul’un fethi bizim için ne kadar iftiharsa birileri için de o derece büyük felaket günüdür”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’un fethi bizim için ne kadar sevindirici ne kadar iftihar bir hadiseyse birileri için de o derece büyük felaket günüdür. Biz bu şehrin sokaklarına zulüm 1453 başladı diye yazanları unutmadık. Bizans askerlerinin kostümleriyle polisimizin, askerimizin karşısına dikilenleri unutmadık. 15 Temmuz günü tankları alkışlayanları kontrollü darbe diyerek zafere gölge düşürmeye çalışanları unutmadık” dedi.

    Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethinin 565’inci yılı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi Sahilinde düzenlenen görkemli törenle kutlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa katılanlara iftar yaparak, yapılan kutlama gösterilerini izledi. Gösterilerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara hitap etti.

    “Türk milletinin çıkarlarına göre değil, Bizans’ın günümüzdeki temsilcileri olan güçlerin taleplerine göre sıralayan partilerle yarışıyoruz”

    Fetih şöleninde dua ederek konuşmaya başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’un fethi bizim için ne kadar sevindirici ne kadar iftihar bir hadiseyse birileri içinde o derece biri büyük felaket günüdür. Biz bu şehrin sokaklarına zulüm 1453 başladı diye yazanları unutmadık. Bizans askerlerinin kostümleriyle polisimizin, askerimizin karşısına dikilenleri unutmadık. 15 Temmuz günü tankları alkışlayanları kontrollü darbe diyerek zafere gölge düşürmeye çalışanları unutmadık. Bayrağı görmeye dayanamayanları, ezandan rahatsız olanları unutmadık. Uzağa gitmeye gerek yok 24 Haziran seçimleri sürecinden yaşadıklarımız bile tek başına bu gerçekleri göstermeye yeter. Bu seçimlerde dış politika vaatlerini Türkiye’nin Türk Milletinin çıkarlarına göre değil Bizans’ın günümüzdeki temsilcileri olarak gördüğü güçlerin taleplerine göre sıralayan partilerle yarıştığımızı biliyoruz. Türkiye’ye terörle mücadelen ekonomik şantaja saldırılarak daha her konuda saldırılanların ağzıyla dış politika perspektifini kuranlar İstanbul’un fethini hala hazmedemeyenlerdir” dedi.

    “Atatürk’ün mirasına ihanet ediyorlar”

    CHP’nin seçim beyannamesine değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm dünyanın Batı ülkelerinde yükselen İslam düşmanlığından endişe ettiği dönemde, seçim beyannamesinde İslam ifadesini sadece İslami Radikalimiz kavramıyla geçinen bir parti elbette Fatih’in mirasına sahip çıkmayacaktır. Cumhuriyeti kuran parti olduğu halde, milletimizi bölmek, devleti yıkmak için çalışan bölücülerin gelenler Atatürk mirasına ihanet ediyorlar. Darbelerin, cuntaların, vesayetin ülkemize yaşattığı acıya rağmen hala 27 Mayıs darbesini savunanlar bu ülkenin geçmişini mahvettikleri yetmiyor gibi geleceğine de göz dikmişler gibidir. Biz 16 yıldır bunlarla mücadele ederek ülkemizi geliştirdik ileriye taşıdık, bugünde hala aynı zihniyetle mücadele ediyoruz. Fatih’in İstanbul’u fethederken inanç ve kararlılık vizyon neyse bizim Türkiye’yi 2023, 2053, 2071 hedeflerine taşıma konusundaki duruşumuz aynıdır. İşte bunun için, erdem irade ve cesaretle Türkiye’yi şahlandıracağız diyoruz. İşte bunun için vakit Türkiye vaktidir” diye konuştu.

    “İstanbul Türkiye’nin kalbidir”

    İstanbul’u kalbe benzeterek hediye olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul bize ecdadın en kıymetli hediyesidir. Kalp dursa diğer organlarda görevlerini yerine getiremez. İstanbul Türkiye’nin kalbidir. Bunun için İstanbul’un üzerine adeta titremeliyiz. Sadece hizmetlerle değil, aynı zamanda İstanbullunun gönlünü de kazanmak bu şehre sahip çıkabiliriz. Buradan Haliç’i de tertemiz hale getirdik. Burayı da benden sonraki arkadaşlarım en son Kadir beyin döneminde bitti. Haliç Kongre Merkezine böylece ulaştık. Burada törenleri yapıyoruz. 1994 yılında Büyükşehir Belediye başkanlığını aldığım da İstanbul’la bugünkü İstanbul arasında dağlar kadar fark var. Bu bir aşk, biz İstanbul sevdalısıyız derken bunu kastettik. Laf ile aşk olmaz. Aşk ile koşan da yorulmaz. Sokaklar çöp dağlarıydı, hava kirliliği almış başını gidiyordu. Musluklardan su akmıyordu. O gün bugün su sıkıntısı yok. Bu iş aşk işi, birilerinin dediği gibi şuna karşıyım, buna karşıyım değil, başındaki zat ana muhalefetin başında Sabiha Gökçen’e karşıydı, buraya uçak iniyor mu diyordu. Bizden önce yapıldı. İktidara geldiğimizde uçak falan inmiyordu. 750 milyon dolara falan mal oldu orası uçak inmeyen buraya biz geldikten sonra uçak inmeye başladığı gibi yetmez hale geldi. Yeni terminali ve pistler yapmaya başladık. Ey Kılıçdaroğlu bu işler durup dururken olmuyor. Sabiha Gökçen’de yetmedi, Atatürk Havalimanı da yetmedi, dünyanın ilk 3 içerisindeki havalimanını yapıyoruz. 29 Ekim‘de ilk etabını açacağız. İlk etapta 90 milyon yolcu kapasitesi var. 2023’te 150 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak. Atatürk Havalimanını olduğu gibi Osmanlı’da olduğu gibi millet bahçesi haline getiriyoruz. O dev araziyi Amerika’da Central Parkın 3 katıdır. Öyle bir millet bahçesine inşallah İstanbullumuz sahip olacak” dedi.

    “Kamu özel ortaklığıyla ilgili sana 24 Haziran sonrası ücretsiz olarak ders verebiliriz”

    “Seçim sonrasında ücretsiz ders verebiliriz” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyor ki ben dokundurtmam. Buna sorarsa aynı şekilde 3’üncü havalimanını yaptırmazdı. Para yok neyle yapacaksın diyor. Kaynak çoğaltmak, çeşitlendirmek nedir. Anlamazsın ki. Bunlar kamu özel ortaklığından anlamaz. Bizim yaptığımız dev yatırımların çoğu böyle. Ben buradan bir tavsiye de bulunayım öğrenmek isteyebilirsin. Sana seçimden sonra bunun ücretsiz bunun dersini verebiliriz. Fırsatımız olacak ondan sonra, ama 24 Haziran’ı aşalım işimiz çok. Yalova’ya giderken Osmangazi köprüsünü kullanıyorsun. Oradan buradan gelirken rahat yolculuk edin diye. Biz bunları bizim paramızla yapılmadı. Ortaklaşa burayı yaptılar. Belli bir süre sonra bize bırakacaklar. Marmaray, Avrasya Tüneli böyle yapıldı. Bunlar anlamaz. Bizim icraatımızın ulaştığı yere bunların hayalleri ulaşamaz” şeklinde konuştu.

    “Atatürk Havalimanı sahasının yanında 4 farklı yere daha millet bahçesi oluşturuyoruz”

    Millet bahçelerinin yapılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürk Havalimanı sahası yanında, Başakşehir, Maslak, Pendik, Bakırköy’de 4 tane millet bahçesi kuruyoruz. Şehrin çeşitli yerlerinde 30 yeşil alan oluşturuyoruz. Başakşehir ve ikitelli de 2 ayrı şehir hastanesi yapıyoruz. Taksimdeki Atatürk kültür merkezini yıktır. Şimdi projeyi hayata geçireceğiz. Türkiye’nin en büyük opera binasını oraya kuruyoruz. Artık iş başladı. İstanbul’un şanına yakışır bir eser” dedi.

    “Rami Kışlasını ülkenin en büyük kütüphanesine dönüştürüyoruz”

    Ramiz Kışlasının olduğu yeri kütüphane yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rami kışlasını ülkenin en büyük kütüphanesine dönüştürüyoruz. Cumhurbaşkanlığı’nda 5 milyon, Rami Kışlasındaki kütüphanenin 7 milyon olacak. Buralar 24 saat sürekli açık olacak. Kuleli askeri lisesini de müze olarak şehrimize kazandırıyoruz. Haliç tersanesiniz bilim ve teknoloji haline getiriyoruz. Marmara’yı otoyolla kuşatıyoruz. Hangi istikamete giderseniz gidin hızlı bir şekilde gideceksiniz. 3 katlı tünel de bizim yeni dönem projemizde yer alıyor. Bunun yanında önümüzdeki dönemde pek çok yatırımla hizmet edeceğiz. İstanbul’a ne yapsan az. Burası muhteşem mübarek bir şehir. Buraya hizmet yakışır. İstanbul’a kazandırdığımı manevi zırh olarak gördüğümüz Çamlıca Camini 10 Haziranda ibadete yetiştirmek istiyoruz. Yetiştiremeyeceksiniz, yetişeceği zaman yapalım. İlla seçim falan diye böyle bir şeye girmeye gerek yok. Muhteşem bir eser” ifadelerini kullandı.