Etiket: fark

  • Hamzaoğlu’ndan Ertuğrul Sağlam’a Büyük Fark

    Ligin ilk yarısında Ertuğrul Sağlam yönetiminde 12 maçta 15 puan toplayan Bursaspor, Hamza Hamzaoğlu ile bambaşka bir kimliğe büründü. Timsah, deneyimli çalıştırıcı yönetiminde çıktığı 12 maçta 23 puan topladı.

    Sezona Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam yönetiminde başlayan ancak üst üste alınan kötü sonuçların ardından göreve getirilen Hamza Hamzaoğlu, yeşil-beyazlı takımı farklı bir kimliğe bürüdü. Ligde 12 maçta takımın başında yer alan deneyimli teknik adam, bu maçlarda 7 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet elde etti.

    SON 5 HAFTADA 4 GALİBİYET

    Ligin ikinci yarısı itibariyle maçlarını oynamaya başladığı Timsah Arena’da mağlubiyet yaşamayan Bursaspor, son 5 haftada çıktığı 4 karşılaşmadan ise galibiyetle ayrıldı. Bu periyotta Eskişehirspor, Çaykur Rizespor, Kasımpaşa ve Sivasspor galibiyetleri alan Timsah, Antalyaspor’a ise deplasmanda 3-0’lık skorla mağlup oldu.

    23 PUAN KAZANDIRDI

    Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın takımın başında bulunduğu 13 haftalık periyotta hanesine 15 puan yazdıran yeşil-beyazlı ekip, Hamza Hamzaoğlu idaresinde çıktığı 12 maçta ise 23 puan topladı.

  • Kadınlar Basketbol Ligi’nde Tarihi Fark

    Bilyoner.com Kadınlar Basketbol Ligi’nin 24. haftasında BOTAŞ, deplasmanda mücadele ettiği Orduspor’u 107 sayı farkla 155-48 mağlup etti.

    Türkiye’de kadın basketbol ligi tarihine geçen maçta Adana temsilcisi Botaş, küme düşmesi daha önce kesinleşen ve yabancı oyuncularından yoksun Orduspor’u 155-48 gibi farklı bir skorla mağlup etti. Botaş’ta Avery Warley 28 sayı, 11 ribaund; D’andra Moss 23 sayı, 6 ribaund, 5 asist ve Makbule Amachree 19 sayı, 15 ribaund, asistle maçı tamamladı. Orduspor’da ise Yıldız Kaygısız 24 sayı, 4 ribaund, 9 asist ve Eda Kartal 13 sayı, 5 ribaund ile çift haneli rakamlara ulaştılar.

    SALON: Durugöl

    HAKEMLER: Abdullah Koputan xx, Ayhan Baykara xx, Abdullah İlik xx

    ORDUSPOR: Ferda Yıldız x 5, Eda Kartal x 13, Zeynep Er x 4, Yıldız Kaygısız x 24, Elvan Taslı x 2, Feyzanur Kurt x

    BOTAŞ: Pelin Derya Bilgiç x 16, Sehernaz Çidal x 19, Maltsi x 19, Amachree x 19, Jovanovic x 16, Tilbe Şenyürek x 15, Warley x 28, Moss x 23

    1. PERİYOT: 18-40 (Botaş lehine)

    DEVRE: 29-94 (Botaş lehine)

    3. PERİYOT: 42-129 (Botaş lehine)

  • Bakış Estetiği İle Fark Oluşturun

    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Mert Demirel, bakış estetiği ile artık ifadenize de yeni bir yorum verilebilmenin mümkün olduğunu belirtti.

    Göz ve çevresini cerrahi yöntemlerle daha genç kılmanın mümkün olduğunu ifade eden Op.Dr. Mert Demirel, “Gözler sadece dünyaya açılan pencereniz değil, aynı zamanda yüzdeki güzellik algısının da temeli. İletişim kurarken bıraktığınız etkinin çok büyük bir oranı, gözlerdeki ifade ile oluşuyor. Göz ve çevresini cerrahi yöntemlerle daha genç kılmak yeni değil, peki şimdi size bakış estetiği ile artık ifadenize de yeni bir yorum verilebilmenin mümkün olduğunu söylesek. Göz ve çevresi, oldukça karmaşık bir yapıya sahip olmasına rağmen, bedende çok küçük bir yer işgal eder. Tıpkı değerli bir mücevherin korunması gibi kafatasının içinde özenle saklanmış ve yumuşak ince derili göz kapakları ile örtülmüştür. Bu incecik saydam deri, mucizevi bir biçimde yüzün diğer alanlarına doğal bir geçiş yapar” diye konuştu.

    Gözün kişide estetik ve güzellik algısının temelini oluşturduğunu kaydeden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Mert Demirel, şöyle konuştu:

    “Çünkü iletişim gözlerle başlar. Daha estetik ve güzel bir bakış için parlak göz küresini çepeçevre saran kapakların, şakakların, göz altlarının hatta kaşların bir bütün olarak düzgün olması gerekir. Bunu bir takım çalışması olarak düşünebilirsiniz. Tüm göz çevresi daha estetik göründüğünde, bu da bir bütün olarak genel ifadeye yansır. Bugün kullandığımız teknik ve yöntemlerle sadece göz çevresinde oluşan deformasyonu gidermiyor; “bakış estetiği” ile farklı bir yorum verebiliyoruz. Peki bu bakış estetiği nasıl uygulanıyor? Öncelikle hastamız ile yaptığımız ön görüşmede uygulanacak adımları belirliyoruz. Nasıl bir ifade istediği, anatomik yapısının bu ifade değişikliğine uygun olup olamayacağı görüşmede belirleniyor. Daha canlı, daha genç, daha erkeksi ya da kadınsı, daha çekici ya da daha saf görünebilmek mümkün. Badem şekilli gözler ve hilal biçiminde uzanan kaşlar uzak değil. Bakış Estetiği yapılırken kimi zaman “endoskopik kaş kaldırma” işlemi ile göz ve kaş arasındaki açıklığı arttırıyor, kimi zaman da “orta yüz germe” ile gözdeki genç ifadeyi destekleyecek bir yüz toparlama işlemi yapıyoruz. Fakat göz kapaklarındaki fazla cilt dokusunu gidermek, bakış estetiğindeki ilk adımdır. Gözdeki fazla cilt dokusu kişiyi daha yorgun ve yaşlı gösterebilir. Üstelik makyajla da kapanmaz. Ancak lokal anestezi altında yapılan hafif bir işlemle, kişi göz kapaklarındaki bu fazlalıklardan kısa sürede kurtulabilir. Eğer ihtiyaç varsa, göz altlarındaki torbalanmalar ve yağ fıtıklaşmaları da eş zamanlı olarak alınabilir ya da çevreye yumuşak bir geçişle yayılabilir. Gerekli görülürse gözaltındaki mor halkalar ışık dolgusu ile tedavi edilerek, yorgun görünüm giderilir. Göz çevresi yüz takımının lideri konumunda olduğu için, bakış estetiğinde çevresel deformasyonları düzeltmek ifadeye çok güçlü bir olumlu etki yapıyor. Böylece iletişiminizde kendinizi daha iyi yansıtabilir, aynadaki görüntünüzden mutlu olarak daha yüksek bir özgüvene sahip olabilirsiniz. Bakışlar kişiyi yansıtır. Gözlerin içindeki ışığı dışarı taşımak ve zamanın izlerini silmek, estetik cerrahideki ileri yöntemler ile artık çok daha kolay ve güvenlidir”.

  • Bir Kişinin Canlı Bomba Olduğu Nasıl Fark Edilir

    Hipnoz Uzmanı ve Klinik Psikolog Mehmet Başkak, canlı bomba olarak seçilen teröristlerin hipnotize edildiklerini ve belirgin bir profillerinin olmadığını belirterek, giyim kuşam ve bazı hareketlerle kendilerini ele verebildiklerini söyledi.

    Hipnoz Uzmanı ve Klinik Psikolog Mehmet Başkak, son bir yıl içinde 4 farklı saldırı ile 183 kişinin hayatına mal olan ve özellikle büyük kentlerde yaşayanların korkulu rüyası haline gelen canlı bomba eylemlerinin psikolojik ve sosyolojik yansımalarını, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı.

    Canlı bomba olarak seçilen teröristlerin hipnotize edildiklerini ve belirgin bir profillerinin olmadığını söyleyen Mehmet Başkak, “İntihar saldırılarında kullanılacak canlı bombalar, kadın da olabilir erkek de. 13 yaşındaki bir çocuk tercih edilebileceği gibi 50 yaşındaki biri bile canlı bomba olarak belirlenebilir” diye konuştu.

    İntihar saldırganlarının, giyim, kuşam ve bazı hareketlerle kendilerini ele verebildiklerini kaydeden Başkak, “Aşırı bol giysiler giyerler, çünkü bol kıyafet, patlayıcı dolu intihar yeleğinin gizlenmesine yardım eder. İlkbaharda ya da yaz mevsiminde, bir kişinin kalın bir palto, mont giymesi bir işaret olabilir. Bombacılar fazladan bir ağırlık taşıdıkları ve hedefine varmadan üzerindeki düzeneğin bozulmaması için robot gibi yürürler. Ayrıca hipnoz durumundadır. Ölümün yaklaşmakta olduğunu görür ve üzerlerindeki stres gözle görülür hale gelir. Tedirgindirler, terlerler, tikleri vardır ve sinirli davranışlar sergilerler. Bombacı nefes nefese kalır, hızlı nefes alıp verir. Nefesini kontrol etmeye de çalışmaz. İntihar bombacıları, bir hedefe kilitlenmiş şekilde dimdik karşıya bakarlar. Kendilerini patlatmadan önce alınan tüm görüntülerde bombacıların tamamen aynı şekilde baktığı görülmektedir. İntihar bombacısı eylemini dini bir gerekçeyle yapıyorsa ölmeden önce dua okur. Hayatta kalan tüm görgü tanıkları, bombacıların, görünür dudak hareketleriyle sürekli bir dua mırıldandıklarını söylüyor. Bu kişilerin ellerini göremezsiniz. Eğer bir kişinin elleri sürekli çantanın içindeyse, bir düğmeye basmak için bekliyordur. Bombacılar ellerini çanta içinde tutarlar. Bombacı erkekse kalabalıkta fark edilmemesi için sakalları kesilir. Bu onları ele verir. Uzun süre sakalı olan birisi sakalını kestiğinde bu hemen belli olur. Çünkü sakallarını tıraş ettiklerinde sakalın olması gereken yerde daha açık renkli bir ten rengi kalıyor.”

    BU ÖZELLİKLERİ TAŞIYAN BİRİNİ GÖRDÜĞÜMÜZDE NE YAPMALIYIZ?

    Başkak, canlı bombayla karşılaşırsak kendimizi güvenlik güçlerinin yerine koymamamız gerektiğini vurgulayarak şu tavsiyelerde bulundu: “Önerebileceğim en iyi şey, oradan uzaklaşıp kendinizle şüpheli arasına tercihen bir bina girdikten sonra, güvenlik güçlerini arayarak, şüpheli görünen bir kişi ihbarında bulunmak olmalı. Eğer cep telefonunuz ya da fotoğraf makineniz varsa fark ettirmeden fotoğrafını ya da videosunu çekmeye çalışın”.

    BU KİŞİLER NASIL CANLI BOMBA HALİNE GETİRİLİYOR?

    Bu kişilerin gönüllü ve hipnoz yöntemiyle canlı bomba haline getirildiklerini belirten Başkak, “Bunlar sizler ya da bizler kadar sağlıklı insanlar. Ne şizofren, ne de psikopat. Kesin inançlılar. Kendi bireysel sıradan hayatını anlamlı ve kahramanca bir eyleme dönüştürerek iz bırakmak arzusundalar. İnancı, ideolojisi veya dini için kendini feda ederek kahraman ve kutsal seçilmiş kişi mertebesine yükselmek gibi bir inanç içerisindedirler. Uzunca süre bir arkadaş grubu içerinde, örgüt şemsiyesi altında kalarak sürekli telkinlerle kitle hipnozu durumunda zihinleri şekillendirilerek intihar bombacısı olarak gönüllü hale getirilmişlerdir” dedi.

    SON 6 YILDA 8 CANLI BOMBA EYLEMİ

    Türkiye’de son 6 yılda gerçekleştirilen 8 canlı bomba eyleminde 190 kişi hayatını yitirdi, 719 kişisi ise yaralandı. Bu eylemlerin 4’ü İstanbul’da, 3’ü Ankara’da, 1’i ise Diyarbakır’un Sur ilçesinde gerçekleştirildi.

    31 Ekim 2010’da Taksim Meydanı’nda çevik kuvvet polislerine yaklaşan bir kişinin üzerindeki patlayıcıları patlatmasıyla bir kişi hayatını yitirdi, 32 kişi yaralandı. 11 Eylül 2012; İstanbul Sultangazi’de 75. Yıl Polis Merkezi’ne gelen ve karakola girmeye çalışan bir kişinin, polislerin engellemesi sonucu içeri girememesi sonrasında, üzerindeki patlayıcıları karakolun giriş kısmında patlatmasıyla gerçekleştirildi. Saldırıda biri polis iki kişi hayatını kaybetti 7 kişi yaralandı.1 Şubat 2013; Ankara Çankaya’da Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği’nin ziyaretçi ve vize işlemleri için gelenlerin giriş yaptığı kapıdan giriş yapmaya çalışan bir kişinin üzerindeki patlayıcılar ile bir el bombasını patlatmasıyla gerçekleştirildi. Patlamada bir güvenlik görevlisi 2 kişi hayatını kaybetti 3 kişi yaralandı. 6 Ocak 2015; İstanbul’da Fatih Sultanahmet’te bulunan l Emniyet Müdürlüğü Turizm Şube Müdürlüğü önündeki kulübeye giren ve İngilizce olarak cüzdanını kaybettiğini söyleyen çarşaflı kadının üzerindeki patlayıcıları infilak ettirmesiyle gerçekleştirildi. Patlamada biri polis iki kişi hayatını kaybetti, bir kişi yaralandı. 20 Temmuz 2015; Değişik illerden gelen 300 kadar kişinin, Suruç Belediyesine ait Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde, Irak ve Şam İslam Devleti’nin Kobani Kuşatması sonrası Kobani’yi yeniden inşa etme çalışmaları konusunda basın açıklaması yaptığı sırada, kalabalık arasına karışan bir kişinin üzerindeki patlayıcıları infilak ettirmesiyle gerçekleştirildi. Saldırıda 34 kişi yaşamını yitirdi 100 kişi yaralandı. 10 Ekim 2015; Sıhhiye Meydanı’nda düzenlenecek olan Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi öncesinde, Altındağ ilçesindeki Ulus semtindeki Ankara Garı kavşağında toplanan katılımcıların bulunduğu bölgede, iki saldırganın üzerlerindeki patlayıcıları 3 saniye arayla infilak ettirmesiyle gerçekleştirildi. Patlamalarda 109 kişi yaşamını yitirdi 500 kişi yaralandı.12 Ocak 2016; Sultanahmet Meydanı’nda, saldırganın üzerindeki bombayı infilak ettirmesiyle gerçekleştirildi. Patlamalarda 11 kişi yaşamını yitirdi 15 kişi yaralandı.17 Şubat 2016; Ankara Çankaya’da , askerî servis araçlarının yanına yaklaşan bomba yüklü aracın infilak ettirilmesiyle gerçekleştirildi. Patlamalarda 29 kişi yaşamını yitirdi 61 kişi yaralandı.

  • GAÜN Oğuzeli MYO Fark Oluşturmaya Devam Ediyor

    Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından lisans öğrencilerine yönelik olarak uygulanan İntörn Programı, “Uygulamalı Mesleki Eğitim” adı altında önlisans okumakta olan Oğuzeli Meslek Yüksekokulu öğrencileri için de hayata geçirildi.

    Türkiye’de Meslek Yüksekokulları için bir ilk olan bu uygulamanın “Kariyer Eğitimi Konferansı” Oğuzeli Belediyesi Konferans salonunda yapıldı. İş Disiplini, İş Güvenliği, Kurumsal İletişim ve Rapor Yazma eğitimlerini kapsayan konferansın açılış konuşması Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.

    BİR İLK DAHA GERÇEKLEŞTİ

    Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, uzun süredir bu uygulama için çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirtti. Üniversite-sanayi işbirliğini artırmak amacıyla Meslek Yüksekokulunda sanayicilerle toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Yılmaz, “O toplantıda da belirttiğim gibi, ’Büyük Kaleler Küçük Taşlarla Yapılmaz’ dedik. Biz de büyük kalemizin inşasında yepyeni bir anlayış olan “Uygulamalı Mesleki Eğitim” ile çok önemli bir yol katlettik. Amacımız öğrencilerimizi sanayinin beklentilerine uygun, nitelikli bir iş gücü olarak yetiştirmek. Gaziantep Üniversitesi olarak birçok alanda Türkiye’ye örnek modeller sunduk. Meslek Yüksekokulumuzda başlayan bu uygulama da bir diğer önemli örnek modelimiz oldu. Firmaların ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzeyde bilgi ve donanıma sahip ara elemanlar yetişmesini sağlayacak olan bu uygulama, öğrencilerimizin mesleki farkındalıklarını ve yeterliliklerini önemli oranda artırarak mesleki eğitime yeni bir yaklaşım getirmektedir. Meslek Yüksekokulları için bir ilk olan bu uygulamanın hem öğrencilerimize hem de sanayimize büyük katkılar sunacağına gönülden inanıyorum” dedi.

    Açılış konuşmasının ardından Doç. Dr. Yılmaz tarafından İş Disiplini Eğitimi, Öğr. Gör. Derya Çevik Taşdemir tarafından İş Güvenliği, Yrd. Doç. Dr. Murat Karahan tarafından Kurumsal İletişim ve Öğr. Gör. Dr. Erkan Alsu tarafından da Rapor Yazma Eğitimleri verildi.

    Eğitimlerin ardından Oğuzeli MYO’da bulunan 8 programdan toplam 616 öğrenci, ’Uygulamalı Mesleki Eğitim’ konferansı katılım sertifikalarını aldı.