Etiket: fark

  • Uçağa binecekti, kalp krizini fark etti

    Mersin’in Tarsus ilçesinde 56 yaşındaki iş adamı Cemal Karagözlü, uçağa binmesine birkaç saat kala halsizlik, bitkinlik ve sol kolunda sızı hissedince kalbinden şüphelenip, havaalanı yerine hastaneye gitti. Karagözlü’nün kalp krizi geçirdiği anlaşılınca anjiyo yapılıp, tıkalı olan kalp damarına stent takıldı. Anjiyo ve stent işlemlerini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Kaya, “Uçağa binseydi, yaşama şansı çok düşüktü” dedi.

    Tarsus’ta ticaretle uğraşan evli ve 2 çocuk babası Cemal Karagözlü, sabah saat 07.00’de Adana Havaalanı’ndan kalkacak İstanbul uçağına binmek için saat 04.00’de uyandı. Halsizlik, bitkinlik ve sol kolunda sızı hisseden, terlediğini fark eden Karagözlü, kalp krizi geçiriyor olabileceğinden şüphelendi. Uçağa binmekten vazgeçen Karagözlü, zaman kaybetmeden Medical Park Tarsus Hastanesi’nin acil servisine gitti.

    Damarında tıkanıklık görüldü

    Acil servis hekiminin kalp krizini tespit etmesi üzerine Cemal Karagözlü zaman kaybetmeden anjiyo işlemine alındı. Anjiyoyu yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Kaya, hastanın kalp damarlarından birinde tıkanıklık olduğunu belirledi. Bunun üzerine Karagöz’lünün tıkalı olan kalp damarına Dr. Veli Kaya ve ekibi tarafından stent takıldı. Karagözlü, 1 gün hastanede kontrol altında tutulduktan sonra taburcu edildi.

    “’Biletim yanmasın, doktora İstanbul’da giderim’ diye düşünerek uçağa binebilirdim ama riske girmemeyi tercih ettim”

    İş adamı Cemal Karagözlü, “Belki ‘biletim yanmasın, doktora İstanbul’da giderim’ diye düşünerek uçağa binebilirdim. Ama riske girmemeyi tercih ettim. Korktuğum gibi kalp krizi geçiriyormuşum” dedi. Medical Park Tarsus Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Kaya ise “Hastamız hastaneye gelmek yerine uçağa binmeyi tercih etseydi, yaşama şansı çok düşüktü. Benzer durumlarda birçok insan, doktora gitmeyi ertelediği için hayatını kaybediyor” diye konuştu.

  • Kaza 5 saat sonra fark edildi

    Konya’nın Ereğli ilçesinde şarampole uçan otomobil 5 saat sonra fark edilirken, araç sürücüsü ve hamile eşi yaralı olarak kurtarıldı.

    Kaza, Ereğli organize sanayi civarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Karapınar’dan Ereğli’ye aile ziyaretine gelen Şahin Aşkın (22) idaresindeki 42 AFL 71 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Akşam saat 19.30’da meydana geldiği belirtilen kaza ancak gece 00.30’da yoldan geçen dikkatli sürücüler tarafından fark edilerek polise bildirildi. Yaralı vaziyetteki otomobil sürücücü Şahin Aşkın ile hamile olduğu öğrenilen eşi Tuğba Aşkın (20) Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • İnşaat önündeki demirleri fark edemeyince demirlere saplandı

    Kocaeli’de arkadaşlarıyla birlikte kızak kayan bir kişi, inşaat önündeki demirleri fark edemeyince inşaat demirlerine saplandı. Hastaneye sevk edilen gencin durumunun iyi olduğu bildirildi.

    Olay, Karamürsel 4 Temmuz mahallesi Şehir Hüseyin Güldal Ortaokulunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; arkadaşları ile birlikte kızak kayan 15 yaşındaki Fatih P. (15), inşaat önündeki demirleri fark edemeyince demirlere saplandı. Fatih P’nin demirlere saplandığını gören mahalle sakinleri hemen itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdiler. Olay yerine kısa sürede gelen Karamürsel itfaiye ekipleri ve 112 Acil servis ekipleri küçük çocuğu saplandığı demirlerden çıkararak ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan genç daha sonra Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırıldı. Kalçasına ve bacağına inşaat demirleri saplanan Fatih P. (15),ameliyatının başarılı geçtiği ve durumunun iyi olduğu bildirildi.

  • Laçinel: ’’Gençlere ilk önce kendilerini tanımlarını, kendi yeteneklerini fark etmelerini öneriyorum’’

    Ayşen Laçinel, ’’Gençler mülakata davet edilmişse bu büyük bir fırsat. Bu mülakatı iyi değerlendirmelidir. Bunun için gençlere ilk önce kendilerini tanımalarını, kendi yeteneklerini fark etmelerini öneriyorum. Bu çok ciddi bir çalışma’’ dedi.

    Marka ve İnsan Kaynakları Danışmanı, Kariyer Koçu, Eğitmen, AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel’in yeni kitabı ’Liderlik Frekansı’ imza günü, Taksim Sed Otel’de, bir davette, iş ve ekonomi dünyasının önde gelen isimlerini buluşturdu. Engin tecrübesine dayanan Laçinel, gençlerin mülakata giderken nelere dikkat etmesi gerektiğini, işe giriş-çıkışın hızlı olması nedeni ve bunun ekonomiye kaybını, patronların stratejik planlama nereler dikkat etmesi ve yeni kitabı ile ilgili önemli bilgiler verdi.

    Gençlere iş mülakatından önerilerde bulunan Ayşen Laçinel, ’’Gençler mülakata davet edilmişse bu büyük bir fırsat. Bu mülakatı iyi değerlendirmelidir. Bunun için gençlere ilk önce kendilerini tanımalarını, kendi yeteneklerini fark etmelerini öneriyorum. Bu çok ciddi bir çalışma. Biz, herkesi fark ediyoruz, herşeyi algılıyoruz. Peki, kendimi fark ediyor muyum? Ben kendimi tanıyor muyum? Benim güçlü yönlerim neler? İlgi alanım nedir? Yeteneklerin nedir? Ben bu güçlü yönlerime, yeteneklerime ve ilgi alanıma yönelik bir iş mi seçtim? Oraya mı mülakata gidiyorum? Eğer bunların cevabı evetse, bir adım önce başlıyorum. İlgim ve yeteneklerim olan işe başvurmam beni öneçıkaracakken,yeteneklerimi bilmemle birlikte işin tanımını öğrenmem gerekiyor. Mülakata gittiğim zaman, beni niye seçsinler? Bunu çok iyi açıklayabilmeliyim. Kendi yeteneklerim, ilgim ve kendime yaptığım yatırımlar beni diğerlerinden ayıracak bilgiler. Ben işin tanımını,yeteneklerimi biliyorum ve yatırımı yaptım. İş yerine gittiğinde, bütün bu içeriği doğru ve etkili bir şekilde ifade edebiliyor muyum? Bir başka önemli bir nokta, benim talip olduğum kurum ne? O kurumun özelliklerini biliyor muyum? O kurumun kültürünü ve değerlerini araştırdım mı? Yeteneğim ve ilgim o işe uygunken, benim değerlerim ve benim kültürüm, kurumun kültür ve değerleriyle örtüşüyor mu? Bu soruların cevabı da evetse, kişinin bu bilgileri önce karşındakini dinleyerek, sorularını gerçekten anlayarak ve o sorulara bilgisi ve iletişim yetenekleriyle en doğru ve en etkili cevabı vererek başarmasıyla mümkün. Dolayısıyla ben, görüntünün kurum kültürüne uygun bir giyim stilini seçmenin önemini vurguluyorum. Aklın, gönlün, kendine yaptığın emeğin ve birikimin önemini anlatıyorum.Gençler bunlara dikkat ederse o işi almamalarına imkan yok. Sonuç olarak şunu söylüyorum: Önce, kendine liderlik edeceksin. Önce, kendini bileceksin. Kendini bilen, herşeyi bilir. Kendine liderlik eden, o mülakata liderlik eder. Diğer liderlerle senkronize şekilde çalışabilir. Başarılı sonuçlar alman için bence bunlar yeterli’’ dedi.

    ’’İşe giriş-çıkış hızının çok yüksek olmasının, yılda yaklaşık 3 milyar liralık kayba neden oluyor’’

    Hizmet sektöründe işçi giriş-çıkışların(turnover) ekonomiye olan kaybını değerlendiren Laçinel, ’’Ciddi oranda ekonomiye kaybı var. Mülakat için insan kaynaklarındaki uzmanın ayırdığı süre, mülakattan önce yapılan cv taramaları, işe alınan kişiye verilen işe giriş oryantasyon eğitimleri, o kişiye ayrılan zaman, sigortası, yemeği, maaşı, bütün bu zaman, emek ve para yatırımı, 3-4 ay sonra kişini işten çıkarılması veya kişinin orayı sevmemesi ile son bulabiliyor. Özellikle üniversiteli gençlikte iş arama sorunu, birde iş bulan gençliğin işte barınamama sorunu birleşince, hem moraller bozuluyor hem de Türk ekonomisine ciddi kaybı oluyor. İşe giriş-çıkış hızının çok yüksek olmasının yılda yaklaşık 3 milyar liralık kaybı var. Bunun en büyük sebeplerinden birincisi, firmanın organizasyon şemasının tanımının net olmaması. Aslında firma, ne hedefini tam belirlemiş olabiliyor ve rotadan hedef kayıyor ne de organizasyonundaki görev tanımları birbirinden ayrıştırılmış. Böyle olunca, ne aradığını bilmeyen bir insan kaynakları yaklaşımıyla, işe geldiğinde de ne istediğini bilmeyen işçi ortaya çıkıyor. Eğer ben etkili iletişim tekniklerini öğrenmişsem çok güzel paketle kendimi kabul ettirebiliyorum. Ancak işe girdikten sonra içerik, akıl ve deneyim göstermek gerekiyor. Bunları gösteremediğiniz zaman aynı ’Made İn China personel ve ürün’ gibi, -mış gibi yapıp, işe gelen arkadaşlarımızın aslının o olmadığını, onun gibi olduğu anlaşılıyor ve işten çıkarılıyor. Öbür tarafta ne istediğini bilmeyen insan kaynaklarının alım vizyonunun, isteklerinde erozyona uğraması, aldığı kişiyi değerlendirmemesine neden oluyor. Etkili,doğru, liderlik ve yönetimi sergilenemiyor. Liderlik ve yetenek yönetimi sergilenemiyor. Bunu sergileyemeyen insan kaynakları yöneticisiyle, ne istediğini tam bilmeyen işe aday arkadaşlarımız, ömrü kısa iş deneyimlerine sahip oluyor. İşe giriş-çıkış hızı çok yükseliyor ve Türk ekonomisine ciddi zarar veriyor’’ şeklinde konuştu.

    Patronlara stratejik planlar yaparken önerilerde bulunan Laçinel,’’Kişilere önerdiğim gibi kurumun kendini çok iyi tanıması lazım. O kurumun, o sektörde var olmasını sağlayacak olan ve o sektörde rakiplerden kurumu ayıracak olan özelliklerini çok iyi görebiliyor olmasın olması gerekiyor. Bu özellikleri öne çıkarırken, şu şirket bunu yapıyorsa bende bunu yapıyorum demeden, kendi özelliklerini farklılaştırarak, doğru bir iletişim stratejisiyle anlatabiliyor olması gerekiyor. Sadece kendini bilmekte yetmiyor. Ülke pazarında ve dünya pazarında, kendi faaliyet alanındaki oyuncuları da çok iyi tanıması lazım ki, müzik değiştiğinde dansı değiştiğini de bilebilsin. Taklit etmeyen, gücünü ve farklıklarını bilen, stratejisini doğru yansıtan bir kurumu vizyonu, vizyonu gerçekleştirecek insan kaynaklarının kurgulanmasıyla da başarılı olacaktır. Şirketin kendine liderlik etmesi gerekiyor. Kendi gücüne, pazara, ülkeye, büyüdükçe dünyaya ve bütün bunlardan önce dünyaya liderlik etmesi gerekiyor’’ diye konuştu.

    Laçinel kitabı hakkından şu bilgileri verdi: ’’Biz bazen sahip olmak istediklerimiz şeylere, sahip olunca mutlu olacağımızı sanıyoruz. Oysa ki, kendi değerlerimiz ertelersek, kendimize, ailemize ve sevdiklerimize haksızlık edersek, sahip olmak istediklerimiz olduğunda da, oldu da yinede mutlu değilim diyoruz. Demek ki sonradan sahip olduğumuz şeyler bize mutluluk vermeyecek. O halde mutluluk nedir? Mutluluk kendini bilmek, eğitim alırken, kariyer yaparken, güç sahibi olurken etrafa ne kadar fayda verebiliyorsun? Güçlendikçe ne kadar güçlendirebiliyorsun? Bunu anlamak lazım. Bunu anladığımız zaman paranız varken de mutlusunuz, yokken de mutlusunuz. Belki paranız hiçbir zaman olmayacak, ama o zamanda değerlisiniz. Belki de yatırımdan yatırıma koşacaksınız. Bütün bunlar, sizin değerinizi etkileyen faktörler değil. ’Liderlik Frekansı’ kitabımda, ilk kitabım olan ’Sen Kimsin’den sonra diyorum ki, şen şimdi kendini fark ettin, kendi yeteneklerinin farkındasın, kim olduğunu biliyorsun ve bir yolculuğa çıktın. Kim olduğunu bilen kişi, sağlam ve sağlıklı yolculuk yapar. Çünkü hedefini de bilir. Bu kitabımda diyorum ki, ’’Aslında Yolculuk Kendine ve Kendi Yolculuğunda Kendi Yıldızın Parlasın.’’ Okurlarıma bu mesajı veriyorum. Bütün insan kaynakları danışmanlıklarım, marka danışmanlıklarım, yaptığım kariyer koçlukları ve eğitimlerin özeti bu kitabımda’’

    ’’Yaşam bir liderlik yolculuğudur. Kendine liderlik etmektir aslolan’’ diyen Ayşen Laçinel, yaşamdaki her birimizin özel, tek ve biricik olduğumuzu anlattığı 2.’ci kitabında, kendini fark etmenin ve yaşam amacını bilmenin anlamını vurguluyor. Gerek özel, gerek iş yaşamında, kılavuzunuz olacak bu kitapta, pek çok faydalı bilgi ve örnekler, okuyucuya güvenli bir yol arkadaşı olmaya hazır.

  • Bağımlılığı “Fark Et Fark Ettir”

    Madde kullanımı ve davranış bağımlılığı riskinden uzak gençlerin yetişmesine katkıda bulunmak için başlatılan “Fark Et Fark Ettir” Bağımlılıkla Mücadelede Önleme Projesi’nde sona gelindi.

    İstanbul Kalkınma Ajansı’nın “2015 yılı Bağımlılıkla Mücadele Mali Destek Programı” tarafından desteklenen proje İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, Kalkınma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) ortaklığında yürütüldü. Bir yıldır sürdürülen proje kapsamında, çocuklar ve gençlerin madde kullanımı ve davranış¸ bağımlılığı sorunlarının ve yeni sorunlar oluşmadan önce ya da erken dönemde fark edilip önlenebilmesi amacıyla, farklı yas¸ gruplarına ve farklı hedef kitlelere yönelik yaşam becerileri eğitim programları ile farkındalık artırıcı çalışmalar yapıldı.

    Uluslararası literatürde kaynak taraması yapılarak ilköğretim, ortaöğretim, ebeveyn ve eğitimcilere yönelik yaşam becerileri eğitim programları hazırlandı; İstanbul’un 39 ilçesinde 156 okula yaşam becerileri eğitimleri verildi ve 133 okuldan veri toplandı. Yapılan ön analizlerde, yaşam becerileri eğitimlerinin amaçlanan davranış değişiklilerini sağladığı görüldü. Farkındalık artırma çalışmaları kapsamında İstanbul genelindeki 400 lisede yaklaşık 800 seminer ile 94 bin öğrenci, veli ve öğretmene farkındalık eğitimleri verildi. Yapılan ön analizler, farkındalık eğitimlerinin amaçlanan farkındalığı oluşturduğunu gösterdi.

    Fark Et, Fark Ettir Projesi için değerlendirmelerde bulunmak ve ilerlemeleri gözlemlemek için de Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde sempozyum düzenlendi. Açılış konuşmaları FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci tarafından yapılırken, konusunda uzman birçok önemli akademisyen de analizlerde bulundu.

    “Çok verimli ve önemli geri dönüşümler oldu”

    Böyle bir proje içinde bulunduklarından dolayı çok memnun olduklarını dile getiren FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman aynı zamanda, “Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü ile ortaklaşa yaptığı bir proje gerçekleştirdik. Bağımlılığı önlemeye yönelik okullarımızdaki öğrencilerimizi hedef alarak çalışmalarımızı yürüttük. Bağımlılığa giden yolda öğrencilerimizin ve velilerimizin eğitilmesi, bilimsel yöntemlerle bir takım önleyici metotlarla ilerlemeler kaydettik. Proje sonucunda da çok önemli ve verimli bir geri dönüşüm aldık. İstanbul içindeki bütün okullarımız için yapmış olduğumuz bir proje idi. Fakat çok fazla okul olduğundan dolayı hepsine ulaşamadık ve bu seferki projeyi örnek proje olarak değerlendirerek özellikle uyuşturucu, sigara ve benzeri bağımlılıkların engellenmesi konusunda bir model olarak geliştirilip kabul edilmesini yararlı buluyoruz. Bugün de yapacak olduğumuz bilimsel oturumlarla proje bilimsel temele oturmuş olacak. Hem uygulama hem de bilimsel taraflarıyla çok yönlü bir örnek proje ortaya çıktı diyebiliriz” dedi.

    “Bağımlılık yaklaşmakta ve hatta büyümekte olan bir sorun”

    Proje doğrultusunda sadece alkol ve sigara bağımlılıklarına değil bütün bağımlılık çeşitlerine karşı mücadele verdiklerini söyleyen İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci de, “Fark Et, Fark Ettir Projesi bütün bağımlılık alanlarına karşı öğrencilerimizi ve gençlerimizi korumak için planlanmış bir proje. Öncelikle bu öğrencileri bu bağımlılık alanları ile karşılaştıkları yaş gruplarına göre ayırdık. Özellikle ortaokul seviyesindeki öğrencilerimize farkındalık oluşturarak sonra da bilinçlendirme yöntemleri uygulayarak ve daha sonra da günlük yaşam becerilerini kullanarak kendi hayatlarını kazanmaya yönelik bir plan ile ilkokuldan itibaren çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul’un geneline baktığımız zaman bütün bölgelere yayılmış farklı bağımlılık çeşitleri görüyoruz. Tabi ki de acilen ulaşmamız gereken noktalara öncelik verdik. Fakat proje ilerledikçe daha fazla insana, bölgeye, okula ve öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    Yelkenci, “Öncelikle bu projenin ilk ayağı Yaşam Becerileri kitabını oluşturmaktı. Daha sonraki ayağı ise animasyon ve video temelli senaryolar hazırlamak ve üçüncü ayağı da bilimsel verilere dayanan bu sempozyumdu. Proje tamamen tamamlanmadığı için kesin sonuçlardan tam olarak bahsedemeyiz. Fakat tabi ki de genel bir tavırdan bahsedebiliriz. Herkes bu konuya karşı duyarlı davranıyor ve elinden geleni yapmaya çalışıyor. Bağımlılık yaklaşmakta ve hatta büyümekte olan bir sorun. Çünkü sadece sigara ve alkol bağımlılığı değil aynı zamanda teknoloji, internet ve tüketim bağımlıkları da günümüz sorunlarından. Netice itibariyle insanlarımızı normal yaşantısından ve fıtratına uygun hayatından koparan bütün bağımlılıklara karşı yapılmış bir çalışma. Onun için herkes tarafından olumlu olarak karşılanıyor ve destekleniyor” diyerek sözlerini tamamladı.