ErzurumFlaş

Etiket: Fakir

  • Hamsi Fakir Balığı Oldu

    Oltu’da Halk Pazarında kilosu 5 TL’den satılan hamsi dar gelirli vatandaşların yoğun ilgisini gördü.

    Çarşamba günlerinde kurulan halk pazarında balık satan Ayhan Paşalı, 30 yıldır balıkçılık yaptığını belirterek, “Hamsinin bol olduğu zaman şokluyoruz. Hamsi bulamadığımız zaman ise çıkarıp şoklamış hamsiyi 5 liradan satıyoruz. Buda dar gelirli vatandaşların balık yemesine sebep oluyor. Şükürler olsun işlerimiz iyi sabah erkenden geldik pazara şuan balığımızı bitirmek üzereyiz. Ucuz olunca herkes tarafından rağbet görüyor” dedi.

    Oltulu vatandaşlar ise hamsiyi 5 liradan almanın mutluluğunu yaşadılar.

  • Müezzinoğlu: “Almanya Bizden Fakir Mi Ki 100 Bin Suriyeliden Korkuyor”

    Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Almanya bizden fakir mi ki 100 bin Suriyeliden korkuyor? Fransa bizden fakir mi? Hollanda bizden fakir mi? Denizlerde ölenlere göz yumuyorlar, orada savaşta ölenlere göz yumuyorlar” dedi.

    Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Gaziantep İl Binasında partililerle bir araya geldi. Partililerle de sohbet eden Bakan Müezzinoğlu, “Daha iyi, daha güzeli nasıl yapabilirim? Derdi olan bir anlayışın mensuplarını görmek benim için ayrıca sizler adına sizleri taktire şayan bir gözlemimdir, sizlere bu anlamda teşekkür ediyorum” dedi

    AK Parti Gaziantep İl Binasında Partililere seslenen Bakan Müezzinoğlu, “oy versin vermesin 78 milyon bu ülkenin partisiyiz” ifadelerinde bulunarak, “ Bu ülke insanın ortak dertlerinin sorumlusu ve çözüm odağı, ortak hayallerinin öncüsü ve ortak aklının da temsilcisi olma gibi bir görevimiz var. Bunu kurulduğumuz günden beri duyarlılıkla yapma gayreti içerisinde olduk, duyarlılıkla yaptığımız sürece de millet bizi baş tacı etti” şeklinde konuştu.

    Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirten Bakan Müezzinoğlu, “Bu ülkede birileri kapılı kapılar arkasında ve ya güç odakları elinde gücü bulunduranlar, ben millete neyi ne kadar istersem o kadar veririm, ben neyi ne kadar laik görürsem o kadarını veririm diyen bir anlayışa dedik ki Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Birileri muhtar olamaz dedi, ama millet, muhtar bile olamazsın dediğini milletvekili de yaptı başbakan da yaptı cumhurbaşkanı da yaptı. Hiç tereddüdünüz bile olmasın başkan da yapacak. Yine geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi Almanya bizden fakir mi ki 100 bin Suriyeliden korkuyor? Fransa bizden fakir mi? Hollanda bizden fakir mi? Denizlerde ölenlere göz yumuyorlar, orada savaşta ölenlere göz yumuyorlar. Türkiye’ye gelenlere ne güzel aferin sana ne güzel ev sahipliği yapıyorsun, bana gelenler yok kardeşim sende kalsın. Şimdi bütün buna rağmen evet bu milletin medeniyet anlayışının duruşu ve AK Parti kadroları olarak bunu yeni yeni başarılarla da geliştirmek ve yarınlara umutla ve daha güvenle bakmayı inşallah hep birlikte başaracağız” diye konuştu.

    Gaziantep’in dinamikleri bu anlamda Türkiye’nin sayılı illeri arasında olduğunu söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “Gerek bu kadar misafirlere ev sahipliği yapması, 350 bin Gaziantep’te çocuğun aşısını yapmışız. 350 bin dost doz aşı yapmışız. Türkiye genelinde Suriyeli 150 binin üzerinde anne doğum yapmış” ifadesinde bulundu.

    Toplantıya Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep AK Parti İl Başkanı Eyüp Öz Keçeci de katıldı.

  • Adıyamanlılar Vakfından Fakir Ailelere Yardım

    Merkezi İstanbul’da bulunan Adıyamanlılar Vakfı tarafından Adıyaman’da, bulunan maddi durumu kötü olan fakir ailelere gıda, un ve giysi yardımı yapıldı.

    Merkezi İstanbul’da, bulunan Adıyamanlılar Vakfı tarafından Adıyaman’a iki TIRdolusu giyim, un ve gıda malzemesi gönderildi. Adıyaman’a, Adıyamanlılar vakfı tarafından gönderilen 2 TIR dolusu yardım Adıyamanlılar Vakfı tarafından Adıyaman’da, yardıma muhtaç olduğu tespit edilen ailelerin kapıları tek tek çalınarak yardım malzemeleri dağıtıldı.

    Adıyamanlılar Vakfı İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve EKM Başkanı Bülent Buğday, Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkanı Yakup Akıncıoğlu, Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkan Yardımcısı Salih Kaya, Cumhuriyet Mahallesi, Birsen Esensoy İlköğretim Okulu yakınlarında ikamet eden Aydın ailesinin kapısını çaldı. Aydın ailesinin kapısını çalan Adıyaman Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri 2’si, engelli toplam 5 çocuğa sahip olan aileye gıda ve giyim malzemeleri vererek her zaman yanlarında olduklarını ve ellerinden gelen yardımları yapacaklarını vurguladılar.

    Yardım yapılan Aydın ailesinin mutlulukları yüzlerine yansırken konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkanı Yakup Akıncıoğlu, “ Adıyamanlılar Vakfı olarak gönderilen yardım malzemelerini hak sahiplerine dağıtmaya çalışıyoruz. Şuanda burada çok mağdur olan bir ailemizi ziyaret ettik. 2’si engelli toplam 5 çocuğu var ailemize yardımlarımızı takdim ettik” ifadelerini kullandı.

    Daha sonra konuşan Adıyamanlılar Vakfı İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve EKM Başkanı Bülent Buğday, “ Bizler vatandaşlarımıza ses olmaya çalışıyoruz. Hayırsever iş adamlarımız ve vatandaşlarımızın bizlere İstanbul’dan, gönderilen yardım malzemelerini bizler burada tespit ettiğimiz ailelerimize, vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Bizler bizlere desteklerini esirgemeyen hayırsever iş adamlarımıza ve vatandaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu.

    Adıyamanlılar Vakfı tarafından kendisine yapılan yardımlardan dolayı oldukça mutlu olduğunu vurgulayan Fatma Aydın, “ Allah herkesten razı olsun. Bizlere yardım ettiler yüzlerimizi güldürdüler. Maddi durumumuz oldukça zayıf eşim hasta olduğu için hiçbir yerde çalışmıyor. Bizim 5 çocuğumuz var ve bu çocuklarımızdan 2 tanesi engelli. Allah bizlere bu yardımları yapan herkesten razı olsun” şeklinde teşekkür ederek Adıyamanlılar Vakfı Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etti.

  • Ninova Park AVM Talihi Fakir Bir Ailenin Yüzünü Güldürdü

    Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük alış veriş merkezlerinden biri olan Ninova Park’ın hazırladığı araba kampanyası 26 Aralık’ta yapılan çekiliş ile sona erdi. 100 liralık kupan ile kampanyaya katılan 15 nüfuslu bir ailenin ferdi olan Ömer Kurt, 150 bin lira değerindeki arabayı kazandı.

    Audi Q3 kazanan talihlinin belirleneceği 18 Ağustos – 20 Aralık 2015 tarihleri arasında yapılmış olan kampanya noter ve milli piyango huzurunda halka açık olarak 26 Aralık 2015 saat 17.30’da gerçekleşti. 100 liralık hediye çeki ile 150 bin lira değerinde araba kazanan talihli 15 kardeşten biri olan Ömer Kurt, 037854 numaralı kupon ile araba almaya hak kazandı. Fakir bir ailenin çocuğu olan Ömer Kurt’a aracın çıkmasına çok sevindiklerini belirten Ninova Park Genel Müdürü Salih Erdoğan, arabanın ihtiyacı olan birine çıkmasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Erdoğan, “Ninova Park Alışveriş Merkezi, otomobil kampanyasını sonlandırdık. Daha önceki çekilişlerde değişik sıkıntılar yaşıyorduk. Şöyle ki çekiliş devamlı ekonomik durumu daha iyi olan şahıslara çıkınca sanki kamuoyunda anlaşmalı bir şeyler yapılıyor gibi intiba uyandırmıştı, bu duyumları almak bizleri üzüyordu. Bu seferki çekiliş için sürekli ihtiyacı olan birine çıkması için dua ediyorduk. Dualarımız kabul oldu ve ekonomik gücü zayıf olan bir aileye çıktı. Bu durumdan dolayı çok sevindim ve gurur duydum. 15 çocuklu bir aile, anne ev hanımı ve baba işsiz. Aile çocuklarının hepsi değişik esnafın yanında çırak olarak çalışıyor. Ailenin bir çocuğu Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi 3. sınıfta okuyor. Çalışarak tahsil hayatını idame ettirmeye gayret ediyor. Ailenin, okuyan çocuklarına fazla bir katkısı olamıyor maalesef. Bu şartlar altında yaşayan bir aileye otomobilin çıkması beni çok sevindirdi. Eminim ki kamuoyunda da böyle bir memnuniyet oluşmuştur ve bu işin gerçekten arkasında hilesi, hurdası olmayan bir çalışma sonucunda yapıldığına herkes artık ikna olmuştur. Bu manada çok memnun oldum inşallah bundan sonraki kampanyalarımız alışveriş merkezimizde devam edecektir. Diyarbakır’ın sosyo-ekonomik şartları devam ediyor. Hayat devam ediyor nihayetinde. Bundan sonraki kampanyalarımızda da yine aracın mağdur olan ailelere çıkmasını arzu ediyoruz. Otomobilimiz yasal işlemleri tamamlandıktan sonra aileye teslim edilecek. İyi günlerde kullansınlar, mutlulukla, sağlıkla, sıhhatle bütün aile bu sevinci yaşasın. Aile buraya geldiğinde, hepsinin yüzünde mutluluk ve sevinçleri okunuyordu. Böyle bir aileye sevinç yaşattığımız için gururlandık” dedi.

    Otomobil almaya hak kazanan ailenin işlemleri tamamlandıktan sonra aracını Ninova Park AVM’ den teslim alacağı belirtildi.

  • Aytaç Kara: “Ailem Ve Fakir Arkadaşlarım İçin Futbol Oynuyorum”

    Trabzonspor’un yetenekli orta saha oyuncusu Aytaç Kara, ailesi ve fakir arkadaşları için futbol oynadığını söyledi. Trabzonspor benim hayatım diyen Aytaç, bordo-mavili kulüpte şampiyonluk yaşamak istediğini belirtti.

    Bordo-mavili takımın 22 yaşındaki oyuncusu Aytaç Kara, Trabzonspor Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. Futbol hayatında birçok sıkıntıya göğüs gererek mücadele veren oyuncu, çocuk yaşlarda çamura bata çıka, toz toprak içinde kalarak futbola başladı. Ailesinden aldığı destekle mahalle maçlarını bırakıp hayallerine ulaşmak adına önce Bornova ilçe kulüplerinden Altınay Ceylan ve ardından Altay altyapısına katılarak futbolculuk serüvenine adım atmış. Altay’a transfer olduğunda ailesinin krampon alacak parası olmadığı için, annesi parmağındaki yüzüğünü satmış. Başarılı futbolcu o günden sonra kendi hayalleri için çıktığı yola, ailesi ve fakir arkadaşları için devam etmiş. Aytaç Kara, bu yönüyle fakirlere yardımlarıyla tanınan Köroğlu ya da Robin Hood’un futbol sahalarındaki temsilcisi olarak anılmaya başlandı.

    BENİM HAYATIM DEDİĞİ TRABZONSPOR ŞAMPİYONLUK YAŞAMAK İSTİYOR

    Altay ve Eskişehirspor’da gösterdiği performans ile Trabzonspor tarafından fark edilen ve geçen sezonun devre arasında bordo-mavili ekibe transferi gerçekleşen Aytaç Kara, peşini bırakmayan talihsizliklere karşı her defasında, ‘neden futbol oynadığını’ hatırlayarak direniyor. Trabzonspor’da fazla forma şansı bulamayan ve kendini ispat için mücadele eden 22 yaşındaki başarılı orta saha oyuncusu Aytaç, ‘benim hayatım’ dediği Trabzonspor’da 35 numaralı forması ile lig şampiyonluğu yaşamayı hedefliyor.

    “EDİZ BAHTİYAROĞLU’NUN HAYATINI KAYBETMESİ BENİ PSİKOLOJİK OLARAK ETKİLEDİ”

    Hem takım hem de oda arkadaşı olan Ediz Bahtiyaroğlu’nu kaybetmesinin kendisini psikolojik olarak etkilediğini belirten Aytaç, “Ediz Bahtiyaroğlu ile çok yakındık. Vefatından iki gün önce Mersin maçı kampında aynı odada kalmıştık. Kendisiyle antrenman ve maçların dışında da sık sık zaman geçiriyorduk. Aramızda güçlü bir bağ vardı. Milli Takım’la Ukrayna kampındayken acı haberi aldım. O günü asla unutamam. Sabah kahvaltıya indiğimde haberlerden öğrendim. Şok oldum! Haberin gerçek olduğuna inanamadım. Hayatımdaki bütün renkler bir anda soldu. Kelimelerle anlatılacak bir durum değil. Psikolojik olarak çok etkilendim” dedi.

    Kariyerinin başında sağ açık ve sol açıkta kanat oyuncusu olarak oynamasının ardından orta sahaya nasıl geçtiğini de anlatan Aytaç Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Futbola başladığımda ufak tefek bir oyuncuydum ve altyapıda Musa Çağıran’la birlikte oynuyordum. O dönemde çabuk ve hızlı olduğum için sağ ve sol açıkta görev yapmaya başladım. B Genç düzeyine çıktığımda ise boyum da biraz uzadı ve hücuma dönük orta saha olarak görev aldım. Fiziğim gelişip, boyum uzayınca koordinasyon problemlerim oldu. Bu nedenle, Ercan Hoca beni Altay’da A Takımı’ndaki başlangıcımdan itibaren hep ön libero olarak kullandı. O günden beri ön libero oynuyorum.”

    “LİG ŞAMPİYONLUĞU YAŞAMAK İSTİYORUM”

    Altay’ın yıldız takımıyla Türkiye Şampiyonluğu yaşadığını dile getiren Aytaç, “Sonrasında da kupa finalimiz olmuştu. Bundan sonra ki hedefim ise lig şampiyonluğu yaşamak. Buna ek olarak Milli Takım’da düzenli olarak forma giymeyi de söyleyebilirim. 1 kez A Milli, 4 kez Ümit Milli Takım’ında oynadım. Daha alt kategorilerde de ay-yıldızlı formayı giydim” diye konuştu.

    “AİLEM VE FAKİR ARKADAŞLARIM İÇİN FUTBOL OYNUYORUM”

    Ailesi ve fakir arkadaşları için futbol oynadığını belirten oyuncu, “Oyuncuların çoğu futbolu kendileri için oynar. Ben ise ailem için futbol oynuyorum. Çünkü o zamanın şartlarında annemin Altay’a transfer olduğumda yüzüğünü bozdurup bana krampon aldığını biliyorum. Babam bana gelecek sağlayabilmek için sürekli çalıştı. Gelip maçımı izleyecek zamanı bile olmadı. Onlara ve çevremdeki fakir arkadaşlarıma yardım etmek için futbol oynuyorum. Bu düşünce, futbol oynarken bana güç veriyor. Futbol hayatımın sonuna kadar bu böyle devam edecek” ifadelerini kullandı.

    Futboldan kazandığı ilk parayla ailesine ev aldığını belirten Aytaç Kara, “Hayalim aileme bir ev almaktı. Eskişehirspor’a transferim sonrası kazandığım parayla aileme İzmir’de bir ev alarak bu hayalimi gerçekleştirdim. Para kazandım diye de bende değişen hiçbir şey yok. Neysem oyum” şeklinde konuştu.

    “TRABZONSPOR’A DAHA ÖNCE GELECEKTİM”

    Trabzonspor’a transferinin Altay’da oynadığı sezonda gerçekleşmesinin gündeme geldiğini ancak bunun çeşitli nedenlerle gerçekleşmediğini ifade eden Aytaç, “O dönem anlaşmıştık fakat Altay Başkanı kaynaklı bir sebepten dolayı arada pürüz çıktı. Bu pürüzler sonrası Trabzonspor da transferimden vazgeçti” dedi.

    “TRABZONSPOR’A SEMPATİM VARDI”

    Trabzonspor’a transfer sürecini de anlatan Aytaç, “Eskişehirspor’a beni Ersun Yanal transfer etmişti. Beni Milli Takım’lardan tanıyordu. Eskişehirspor’daki performansım sonrası yine Ersun Hoca döneminde Trabzonspor’a transfer oldum. Eskiden beri Trabzonspor’a sempatim vardı. Burası olumlu anlamda farklı bir şehir ve farklı bir takım. Herkes Trabzonspor’un farkını biliyor” açıklamasını yaptı.

    “TALİHSİZ SAKATLIKLAR YAŞADIM”

    Futbol yaşantısında talihsiz sakatlıklar yaşadığını hatırlatan Aytaç, “Trabzonspor’a gelmeden önce futbolculuğumdaki en kötü sakatlığımı yaşadım. Burada ise tam formuma kavuştum derken yine ciddi bir sakatlık oldu. Uzun süre takımdan ayrı kaldım. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak kötü bir dönem geçirdim ama yılmadım. Tekrar formuma kavuşmak için çalışıyorum. Özellikle maç eksiğim var. 3-4 maç sonra hiçbir sıkıntım kalmayacaktır. Futbolu sadece kendim için oynamadığımdan anlattığım faktörler hep aklıma geliyordu ve neden futbol oynadığımı hatırlıyordum. Bu düşüncelerle birlikte antrenmanlar dışında ekstra çalışmalar yaptım. Kendi evimde çalıştım” şeklinde konuştu.