Etiket: Fabrikası’na

  • Pancar Kooperatifi Şeker Fabrikasına talip oldu

    Pancar Kooperatifi Başkanı Nasuh Eroğuz, Özelleştirme Dairesi Başkanlığının satışa çıkardığı Burdur Şeker Fabrikasına üretici ve çiftçiler adına talip olduklarını söyledi.

    Pancar Kooperatifi Başkanı Nasuh Eroğuz, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte kooperatif binasında basın toplantısı düzenledi. Burdur Şeker Fabrikasının 1952’nin teknolojisiyle çalıştığını belirten Başkan Eroğuz, “Birinci önceliğimiz devletin bu alanı teknolojiye uyarlaması, verimli çalışmasını sağlaması, karlı hale getirmesidir. Bizim şeker fabrikamız kar eden bir kurum. Pancar Kooperatifi olarak hiçbir zaman özelleştirme karşıtı olmadık. Mevcut hükümetimizden işletme hakkını talep ettik. Mülkiyeti, denetimi devletimizin olsun biz işletelim” dedi.

    Pancar Kooperatifi olarak Burdur Şeker Fabrikasının illa satılsın niyetinde olmadıklarını belirten Başkan Eroğuz, “Devletimizin elinde kalsın, katma değer üretilsin, üreticimiz memnun kalsın. Bizim önceden Et-Balık Kurumumuz vardı, Süt Endüstrisi vardı, Burtrak vardı. O gün bu kurumlar özelleştirildi. Et-Balık Kurumunu Güç Birliği aldı. Yerli bir firma aldı yoksa Burdur’un insanı çok zarar ederdi. Ayın 26’sında şartname yayınlanacak bunu bekleyeceğiz. Eğer geri dönüş olmaz satılmasına karar verilirse bizim de elimizde B ve C planımız elbette mevcut. 80 bin ortağımız adına başta belediye başkanımıza, sivil toplum örgütlerimize, sendika başkanlarımıza, parti başkanlarımıza, bu kurumun hak ettiği şekilde verilmesi yönünde görüş paylaşan herkese teşekkür ediyorum. Biz Burdur olarak birlikteliğimizi gösterdik. Hiçbirimiz ayaklanalım demedik. Biz büyük bir devlet olduk, medeni bir devlet olduk haklarımızı sokaklarda aramak değil, medeni bir şekilde derdimizi anlatacağız. İnşallah becereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, başbakanımızdan, maliye bakanımızdan bu kurumun çiftçi lehine özelleştirmesi yönünde olmalarını diliyorum” şeklinde konuştu.

  • Pancar kooperatifi şeker fabrikasına talip

    Balıkesir-Bursa Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hasan Karahasanoğlu, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini değerlendirdi.

    Türkiye’nin şeker pancarı üretimi için büyük önem taşıyan ve aralarında Susurluk Şeker Fabrikası’nın da bulunduğu 15 tesisin yeniden satışa çıkarılarak özelleştirileceği iddiaları üzerine açıklamalar yapan Başkan Karahasanoğlu, satılması durumunda kooperatif olarak Susurluk’taki tesisi almaya hazır olduklarını duyurdu.

    Susurluk Şeker Fabrikası’nın daha önce sembolik bir rakama kooperatife teklif edildiği ve bunun kendileri tarafından kabul edilmediği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Karahasanoğlu, “Halen özelleştirme kapsamında 25 şeker fabrikası bulunmaktadır. Son yedi yılda iki kez özelleştirme ihaleleri iptal olmuştur. En son 2011 yılında 5’li grup halinde ihaleye çıkarılmış Malatya, Erzincan, Elazığ, Elbistan, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba fabrikaları satılmış, ancak Özelleştirme Yüksek Kurulu 2012’de satışı iptal etmiştir. Önümüzdeki hafta 14 fabrikanın satış süreci başlayacaktır. Susurluk Şeker Fabrikası satılacak fabrikaların arasında bulunmamaktadır. Daha önce de hiçbir şekilde satışa çıkarılmamıştır” dedi.

    Üst Birlik olan PANKOBİRLİK’in görüşü alınarak, satılması halinde Balıkesir – Bursa Pancar Ekicileri Kooperatifi olarak fabrikayı alacaklarını ifade eden Karahasanoğlu, “Alacağız ve çiftçilerimizin hizmetine sunacağız. Bununla ilgili tüm hazırlıklarımız tamdır. Susurluk Şeker Fabrikası satışa çıktığı an almak için hazırız. Kooperatifimiz Konya Şeker A.Ş.’nin (TORKU) 5. büyük hissedarı, Kayseri Şeker A.Ş.’nin 4. büyük hissedarıdır. İnşallah Susurluk Şeker Fabrikası’nın da sahibi olacaktır. Bazı kişilerce fabrikanın daha önce sembolik bir rakama kooperatifimize teklif edildiği ve bizim tarafımızdan kabul edilmediği iddiaları külliyen yalandır” ifadelerini kullandı.

  • (Özel Haber) Diyarbakır yerli otomobil fabrikasına talip

    Türkiye’nin mega projelerinden yerli otomobilde firmaların iş birliği protokolünü imzalamasının ardından gözler otomobilin üretileceği şehre çevrildi. İş dünyası ve kent sakinleri yerli otomobil fabrikasının Diyarbakır’da kurulmasını istediklerini ifade ederek, fabrikanın bölgede işsizlik başta olmak üzere ekonomik birçok soruna çözüm olacağını belirtti.

    Diyarbakırlı vatandaşlar ve iş çevresi yerli otomobil fabrikasına talip olduklarını ve kentte kurulmasının ekonomik anlamda bölgenin birçok sorununa çözüm olabileceğini ifade etti.

    “Diyarbakır’da yapılmasını talep ediyoruz”

    Yerli otomobil projesinin yıllardır her dönemde Türkiye’nin gündemine geldiğini ifade eden Doğu Güneydoğu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Özkılıç, yerli otomobil hasretinin şimdi atılan adımlarla hayata geçeceğini belirtti. Özkılıç, “Ülke olarak bunu hep istiyorduk ve istiyoruz ama şimdi ciddi adımlar atıldı. Bir konsorsiyum kuruldu. Tabi bu aracın üretimi söz konusu Türkiye’nin hangi ilinde üretilecek tartışmaları var şuan gündemde. Biz de Diyarbakır iş dünyası olarak Diyarbakır’da yapılmasını öneriyoruz ve talep ediyoruz. Ev sahipliğini yapmak istiyoruz. Burada belki aracın tamamı üretilemeyebilir ama en azından aracın bazı aksamlarının burada üretilmesine talibiz. Milli ve yerli araç projesi dediğimiz için belki aracın Türkiye’nin 7 bölgesinde iller tespit edilerek bazı aksamları o illerde yapılarak hem de Türkiye’nin her tarafından bu araca sahiplenme ve yatırım açısından da önemli bir ivme kazandırır. Bu anlamda bunun için Diyarbakır’ın altyapısı uygun. Organize Sanayi Bölgesinde yapılabilir. Biz buna talibiz Diyarbakırlılar ve Diyarbakır iş dünyası olarak. Mutlaka aracın bazı aksamlarının Diyarbakır’da yapılması istihdama katkı sunacaktır. Bu aracın bölgemize, ülkemize gerçekten hayırlı olacağını ve hayırlara vesile olacağını düşünüyorum” dedi.

    “Cumhurbaşkanımızdan bu desteği bekliyoruz”

    İşsizlik oranının en yüksek bölgelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri olduğunu anımsatan Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil ise, bu bağlamda yerli otomobil fabrikasının en azından bir bölümünün Diyarbakır’da kurulmasını istediklerini vurguladı. Yeşil, şunları kaydetti:

    “Biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı İrfan Hisarcıklıoğlu’na daha önce sunduğumuz dosyada yerli otomobil fabrikasının Diyarbakır’da kurulmasını talep etmiştik. Biz bu talebimizi yineliyoruz. Cumhurbaşkanımız bazen sürprizler yapıyor. İnşallah yine bir sürpriz yaparak yerli otomobil fabrikasını Diyarbakır’a kurma kararı alır. Cumhurbaşkanımızdan bu desteği bekliyoruz.”

    “Ekonomik anlamda gelişecektir”

    Vatandaşlardan Aziz Deşürekli, Diyarbakır’a yerli otomobil fabrikası kurulmasının Diyarbakır için gelişim anlamına geldiğini belirtti. Deşürekli, “Hem bir sürü personel ve iş sayısı hem de ekonomik anlamda insanları geliştirecektir. Sanayici ve iş adamlarımıza büyük iş düşmektedir. Herkes farklı farklı fabrikalar kurarsa buradaki işsizliği ve benzeri olayları da engelleyecektir” ifadelerini kullandı.

    Bir Diyarbakırlı, bir Güneydoğulu olarak bölgenin geri kalmışlığından dolayı en isabetli kararın yerli otomobilin Diyarbakır’da kurulması gerektiğini ifade eden Hasan Pekerli, “En başta düşünülmesi gereken yerdir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri. Burada yapılırsa insanlar ekonomik olarak bir seviyeye geldikleri zaman bu terörün de ortadan kalkacağını düşünüyorum. Belki tamamen çözülmez ama en büyük etkendir. Bölgeye en büyük fayda olur. Bence en önemlisi burada kurulmasıdır” diye konuştu.

    Diyarbakır’da yerli otomobil fabrikasının kurulmasını istediklerini belirten Tahir Akaydın, “Hem istihdam artar hem de insanlar çalıştığı için suça yönelim azalır. Buranın çehresi de değişir” dedi.

  • Ev ve ahırı kaçak içki fabrikasına çevirdiler

    Elazığ’da jandarma ekiplerinin biri ahır 2 adrese yaptığı baskında kaçak olarak üretilip, damacanalara doldurulan 8 bin 200 litre şarap ele geçirildi.

    Edinilen bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekiplerin yaptığı çalışmada merkeze bağlı Düğümbükü ve Sedeftepe köylerinde 2 adreste kaçak şarap üretildiği tespit edildi. Biri ahır 2 adrese baskın yapan jandarma ekipleri, kaçak üretilen ve damacanalara doldurulan 8 bin 200 litre şaraba el koydu. Kaçak şarapla ilgili 3 şüpheli gözaltına alındı.

    Şüphelilerin kurdukları düzeneklerle ev ve ahırı fabrika gibi kullandığı ise dikkatlerden kaçmadı.

  • Adapazarı Şeker Fabrikasına kurulan arıtma tesisi hizmete girdi

    Adapazarı Şeker Fabrikasına kurulan arıtma tesisi düzenlenen törenle hizmete girdi. Adapazarı Şeker Fabrikası Genel Müdürü Hasan Çapraz, “Nasip olursa 61 bin tonluk şeker üretmeyi, 20 bin tonluk melas üretmeyi, 120 bin ton civarında yaş küspe üretmeyi planlıyoruz” dedi.

    Adapazarı Şeker Fabrikasına 20 milyon lira yatırımla kurulan yeni arıtma tesisi hizmete girdi. Şeker fabrikasında düzenlenen açılış törenine Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, SASKİ Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, Adapazarı Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yaşar Serdengeçti, Yıldız Holding Global Hukuk Başkanı İbrahim Taşkın, Yıldız Holding Genel Müdürü Hüseyin Avni Metinkale, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çiftçiler katıldı. Adapazarı Şeker Fabrikası Genel Müdürü Hasan Çapraz yaptığı konuşmada, “Bu ileri atık su arıtma tesisi ile beraber bu yıl başladığımız şeker üretim kampanyası hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum. Adapazarı, Eskişehir, Afyon ve Konya’da toplam bin 837 çiftçimiz ile 78 bin dekarda pancar ekimi gerçekleştireceğiz. Nasip olursa 61 bin tonluk şeker üretmeyi, 20 bin tonluk melas üretmeyi, 120 bin ton civarında yaş küspe üretmeyi planlıyoruz. Bizler Adapazarı Şeker ailesi olarak sizleri sofranızda, çayınızda, kahvenizde, hayatınızın her köşesinde hayatınızı tatlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda maya sektörünün temel girdisi olan melası da üreterek ekonomik döngünün içerisinde önemli bir yapı taşı oluyoruz. Bununla beraber kalmayıp hayvancılık sektörüne 120 bin tonluk yaş küspe tedariğini sağlayarak bu sektörün de yaşanması ve yaşatılabilmesi için de önemli yer alıyoruz. Bütün bu çalışmalar taşeron dahil 550 kişilik Adapazarı Şeker ailesi ve takımıyla yapılmaktadır” dedi.

    “Buhar üretiminde kullanacağız”

    Tesis hakkında bilgi veren Çapraz, “Tesisimiz iki ayrı yapıdan oluşmaktadır. Bu yapının ana gövdesi oksijenli ve oksijensiz ortamda arıtma yapacak şekilde dizayn edilen tesisimiz, SASKİ’nin kabul değerleri standartlarında atık su arıtmayı gerçekleştirecektir. Tesisimizden çıkan arıtma çamurunu anlaşmalı bertaraf tesislerinde imha edeceğiz. Pancar yıkamadan çıkan o değerli toprağı da belediyemizin gösterdiği alanlarda depolayacağız. Arıtma esnasında çıkan ve yaklaşık ekonomik değeri 1 buçuk milyon TL olan biyogazı doğalgaz kanallarımız ile beraber işleyerek tekrar tesisin ihtiyaç duyduğu buhar üretiminde kullanacağız. Bu ekonomik değer ifade eden doğal biyogazın tekrar prosese kullanılmasıyla aslında bir ekonomik olan değeri tekrar israf etmeden, tesisimizde inşallah kullanmış olacağız” diye konuştu.

    “İki su arıtma tesisimiz inşa aşamasında”

    SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş ise yaptığı konuşmada, “Çevremiz açısından çok önemli bir tesisin açılış törenindeyiz. Özellikle SASKİ Genel Müdürlüğümüzü ilgilendirdiği boyutuyla bizim açımızdan geçtiğimiz seneden beri üzerinde durduğumuz ve yöneticiler ile çeşitli kademelerde istişare ettiğimiz bir tesis ortaya çıktı. SASKİ Genel Müdürlüğü olarak geçtiğimiz 2 sene içerisinde bölgemizde var olan üç yeni arıtma tesisimize üç daha yenisini ekledik. Şuanda iki su arıtma tesisimiz inşa aşamasında. Hedefimiz şuanda Türkiye ortalamasının üzerine çıkmak. Aşağı yukarı şuanda Türkiye’de atık su arıtma bakımından ortalama yüzde 60-65 civarında bir rakam var. Biz şuanda yüzde 76’lardayız ama bu oranı yüzde 90’lara ulaştırabilme hedefindeyiz. Bu konuda çok ciddi yatırımlar yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda Şeker Fabrikamız faaliyete geçtiğinde özellikle çevre bakımından ortaya bazı sorunlar çıkmıştı. Yöneticiler ile bu durumu istişare ettik ve mevcut konvansiyel arıtma teknolojilerinin yeterli olmadığını, kesinlikle ileri düzeyde atık su arıtma tesisi yapılması gerektiğini kendilerine net olarak ifade ettik ve bu konuda mutabakata vardık. Geçtiğimiz sezon biter bitmez arkadaşlarımızla da istişare halinde ortaya güzel bir proje çıktı. Projenin her aşamasında arkadaşlarımızın da desteği ile bu gördüğünüz güzel tesis inşa edilmiş oldu. Çevre Bakanlığımızın belirlemiş olduğu standartlarda Şeker Fabrikasının üretmiş olduğu atık suyu arıtacak bir tesis yapılmış oldu. Tabi bu tesisin yapılmış olması yetmez. Bu tesisin standartlara uygun olarak işletilmesi de çok büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

    “Koku almayacağınızı garanti ediyorum”

    Yeni yapılan arıtma tesisi ile şehre yayılan kokunun kesileceğini belirten Arbiogaz Yüksek Mühendisi Celaleddin Gökçek, “Koku hassasiyetinizi çok iyi anlıyorum. Yüksek gerilimli atıklar bir yerlerde çürürse, bekletilirse kokar. Dolayısıyla bunu bekletmeden reaksiyona almak. Diğer şeker fabrikaları arazisi müsait. Şeker fabrikalarının yanlarında boş tarlalar var. Buralarda lagün dediğimiz büyük havuzlar açıyorlar. 3 ay çalışarak atığını oraya atıyor, arıtma tesisini 12 ay çalıştırarak yavaş yavaş işliyor. Bu arada koku yok. Burada yaptığımız büyüklükteki bir tesisin Türkiye’de örneği yok. Bu reaktörler tesisinde gaz oluşacak, bu gaz unsurlarını gidip kazan dairesinde yakılacak. Pancar kokusunu alırsınız, is kokusu alırsınız ama başka bir koku almayacağınızı garanti ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Şeker fabrikaları özel sektöre devredildi”

    Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu yaptığı konuşmada, “Şeker fabrikaları bulundukları yerde kronik sorundur. Sürekli bize şikayet gelir. Çevre kirletiyor, balık ölümlerine yol açıyor, koku yapıyor diye. Bizden müdahale etmemizi isterler. Buna karşılık binlerce çiftçi ailesi ve onların ürettikleri pancar gidecek. Hep ikilemde kalırız. Bu kronik sorun böyle devam ediyor. Çevre konusunda hassasiyet arttıkça baskı da üzerimizde artar. İşsizliğin yoğun olduğu, devletten başka hiçbir sermayenin bulunmadığı aşamalarda devlet eliyle oluşturulan sanayi kuruluşlarının zaman geçmekle teknolojisi geriledi. Politik nedenlerle gereğinden fazla istihdam deposu haline geldiğinden devlet sırtında büyük bir kambur oldu. Çok iyi bir kararlılık ve azimle buralar özel sektöre devredildi. Burada güzel bir tesis var, binlerce insan çalışmış bir kuruluş. Böyle bir kuruluşun arıtma tesisini açmaktan gayet mutluluyuz. Hayırlı uğurlu olsun inşallah” dedi.

    Program kurdele kesimi sonrası sona erdi.