Etiket: Fabrikaları

  • Malatya’da Kızılay’ın fabrikaları bu yıl hizmete girecek

    Malatya’da Kızılay’ın fabrikaları bu yıl hizmete girecek

    Malatya’da Kızılay tarafından yapılan, bin kişiye istihdam sağlayacak fabrikanın bu yıl sonunda hizmete açılması planlanıyor.

    Malatya Valisi Aydın Baruş, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Vagon Onarım Fabrikası alanında incelemelerde bulundu.

    Vagon Onarım Fabrikasının yıllar önce yapımının gerçekleştiğini ama bir türlü faaliyete geçirilemediğini belirten Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, “Vagon Onarım Fabrikasını Malatya Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Vekillerimizin özverileri ile üretime kazandırmaya çalışıyoruz. Kızılay Sistem Yapı olarak burada hafif çelik ve modüler üretime başlayacak. Kızılay Tekstil ve Çadır AŞ’de konfeksiyon ve çadır üretimi için iki fabrika kuruyor. Altyapı ve üstyapı çalışmalarının bu alana getirilmesi noktasında Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımızın içten destekleri oldu. Onların sayesinde bu adımlar atılıyor. Bu sene sonunda hizmete girecek olan tesisimiz ile bin kişilik istihdam üreterek Malatya’ya değer katacak. Paha biçilmez desteklerinden dolayı bir kez daha Sayın Valimize ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

    “Kızılayımıza her türlü desteği vereceğiz”

    Vagon Onarım Fabrikasının zamanında yapılmış çok büyük bir yatırım olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise “Yıllar önce yapılmış ancak ölü bir yatırım hüviyetine bürünen Vagon Onarım Fabrikasının tekrar ayağa kaldırılması noktasında göstermiş olduğu çabalardan dolayı Kızılay Genel Başkanımız, Genel Müdürümüz ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Şehr-ül Emin olarak bu yatırımı yapan Kızılayımıza her türlü altyapı ve üstyapı desteğini vereceğiz. Su, kanalizasyon, yol ve çevre düzenlemeleri gibi çalışmaları Belediye olarak yapacağız. Çalışmalar çok hızlı bir şekilde ilerlemekte. Hafif çelik ve modüler üretimi ile tekstil üretimi noktasında lojistik üs olacağına inanıyorum. Bu tesisin yapımında emeği geçen Kızılay Genel Başkanına ve diğer emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Malatyamıza hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

    “Malatya çok güzel bir sanayi tesisi kazanmış olacak”

    Kızılay’ın fedakârca hizmet ürettiğini belirten Malatya Valisi Aydın Baruş, “Yıllardır Malatya’nın gündeminde olan Vagon Onarım Fabrikasının değerlendirilmesi konusu kamuoyunda ciddi beklentiler doğurmuştu. Kızılayımız bu mevcut arsaya el atınca biz tabi ki Malatyalılar olarak çok mutlu olduk. Çünkü Kızılay bizim göz bebeğimiz olan bir teşkilat. Gerek ülkemiz içerisinde gerekse dünyada ülkemizin adını duyuran hayır teşkilatımız. 24 Ocak depreminde de çok değerli çalışmalar yaptılar. Her zaman bizim sahamızda yer alan ve çalışmalarımızda bize fedakârlıkla yardımcı oldular Kızılay’da çalışan arkadaşlarımız. Kızılayımızın burada böyle büyük bir yatırımı yapmaya karar vermesi Malatya için büyük bir şans gerek istihdam açısından gerekse Malatya’nın bölgenin lojistik merkezlerinden birisi olması açısından son derece önemli. Sistem AŞ’nin prefabrik yapılar üretmek üzere kurmuş olduğu fabrika, Çadır AŞ’nin afet tekstili ve özellik gerektiren kıyafetlerin burada üretilmesi noktasında kurmuş olduğu bu teşkilat bu yapılanma Malatya’mızı bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de bölgenin sanayi açısından önemli iller arasında yer almasına ciddi katkıda bulunacak. Bizler Malaya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan bu yatırım çalışmalarında gerekli kolaylığı sağlamak ve lüzum haline geldiğinde de altyapı konusunda gerekli yardımları yapmak bizim vazifemiz. Malatya’ya böyle bir yatırımın kazandırılması başlı başına büyük bir olay. Dolayısıyla Kızılay Genel Başkanımız nezdinde bütün Kızılay çalışanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Bu tesisin buraya yapılmasında emeği geçen tüm milletvekillerimize, diğer ilgililere çok teşekkür ediyoruz” dedi.

  • Sanayi Bakanı Varank, Tekirdağ’da fabrikaları ziyaret etti

    Sanayi Bakanı Varank, Tekirdağ’da fabrikaları ziyaret etti

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde fabrika ziyaretinde bulundu.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varak, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine gelerek, ilçede faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarını ziyaret etti. İlk olarak Koç Şirketler Grubu’na bağlı Arçelik Fabrikası’nı ziyaret eden Bakan Varank, burada fabrika faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Öztürk tarafından Bakan Varank’a sunum gerçekleştirildi. Kısa bir sunumun ardından Bakan Varank ve beraberindekiler, Arçelik’in üretim fabrikasını gezdi. Hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından ziyaret sona erdi.

    Sonrasında Bakan Varank, Çerkezköy’de faaliyette bulunan ilaç ve endüstri fabrikalarına da bir ziyaret gerçekleştirdi.

  • Rockwell Automation ‘Geleceğin Fabrikaları Forumu’na katıldı

    Dünyadaki yeni üretim teknolojilerine ülke sanayicisinin adapte olmasını kolaylaştırmak amacıyla düzenlenen ‘Geleceğin Fabrikaları Forumu’ Gebze Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirildi. 115 yıldan bu yana endüstriyel otomasyon konusunda müşterilerini daha verimli ve dünyayı daha sürdürülebilir bir hale getirmek üzere faaliyet gösteren Rockwell Automation’ın altın sponsor olarak destek verdiği forum, yeni teknolojilerin Türkiye’de üretilmesine katkı sağlayacak.

    İstanbul Bilişim Vadisi’nde düzenlenen ‘Geleceğin Fabrikaları Forumu’ sektör profesyonelleri katılımıyla gerçekleşti. Endüstri 4.0 ve otomasyon alanlarında müşterilerinin ihtiyaçlarına global organizasyonlarıyla her türlü çözümü sunan Rockwell Automation’ın, altın sponsor olarak destek verdiği forumda Endüstri 4.0’dan robotik sistemlere kadar pek çok konu ele alındı. İki gün boyunca devam eden forumun son gününde endüstride data analitiği ve yapay zeka üzerine bir sunum gerçekleştiren Rockwell Automation Satış Destek Müdürü A&S Cihan Bulut, konuşmasında özellikle fabrikalardaki makinelerin ve sensörlerin sağladığı verilerin öneminden bahsetti.

    Rockwell Automation’un veriler üzerindeki çalışmalarına ve tecrübelerine değinen Bulut; “Eğer tesisinizde sensörleriniz, makineleriniz ve diğer makine ekipmanlarınız varsa elinizde veri var demektir. 2020 yılı itibarıyla 20 milyardan fazla cihazın daha internete bağlanacağı tahmin ediliyor.Bu cihazlar gün geçtikçe daha da akıllı hale geliyor ve üretimin daha akıllı olmasına yardımcı oluyor” dedi.

    Gelecekte daha fazla bağlantı ve veri ile birlikte fabrikaların veri stratejisine ihtiyaçları olduğunu sözlerine ekleyen Bulut, “Rockwell Automation olarak müşterilerimize büyük veri stratejilerinde yardım etmek için iyi bir pozisyondayız. Bunun en önemli nedeni endüstriyel veriyi anlamamız ve birçok durumda bu verilerin kaynağı olmamız. Veriyi nasıl toplayacağımızı bilmemizin yanı sıra bu verileri düzenleyebiliyoruz yani organize ediyoruz. Bu sayede iş zekası araçlarını kullanıp veriyi bilgiye dönüştürüyoruz. Veriyi bilgiye dönüştürmek, bu bilgiyi kullanarak daha iyi kararlar vermek, çalışan ekipmanların durumlarını öngörmek ve böylece prosesin nereye gittiğini bilmek demek. Ayrıca sistemdeki anormal bir durumda bunu düzeltmek için gerekli aksiyonu, ekipmanın kendisinin söylemesi ya da yapması demektir” diye konuştu.

    İki gün boyunca süren etkinlikte Türkiye’de dijital dönüşüm vizyonuna sahip üretici, tedarikçi, tedarik zinciri endüstrisindeki liderler, alıcılara teknolojilerini ve çözümlerini tanıttı.

  • Başkan Akay; “Özelleştirilip de teslim edilemeyen şeker fabrikaları sektörde kaosa yol açabilir”

    Kayseri Şeker Fabrikası 63 ‘üncü olağan Genel Kurulunda konuşan Kayseri Şeker Fabrikasının 63’üncü genel kurulunda Şeker sektör temsilcileri adına konuşan Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, “Özelleştirilip de teslim edilemeyen şeker fabrikaları sektörde kaosa yol açabilir” dedi.

    Kayseri Şeker Fabrikası 15 Temmuz Şehitleri Konferans salonunda gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısına, Kayseri Pancar Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay ve Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Varlık Fonu temsilcisi Cuma Yılmaz, Pankobirlik Kooperatifler ve İştirakler Müdürü Eşref Dikmen, Özelleştirme İdaresi temsilcisi Haydar Alkan, Bakanlık temsilcisi Sinan Herk, Dinar, Balıkesir, Bursa Pancar kooperatifi temsilcileri, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Osman Canıtez ve Genel Müdür yardımcıları, Kayseri Şeker iştiraklerinin Yöneticileri, Şeker-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı İbrahim Dayı ve diğer yetkililer katıldı.

    Açılış konuşmasını yapan Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, “Türkiye’de Şeker Pancarı çiftçisi özelleştirme sürecinden dolayı pancar ekmekten imtina etmi,. Yani pancar ekimden önemli bir kaçış var. Bu ekilen pancarlar da eğer sağlıklı bir şekilde üretilemezse yani şekere dönüştürülemezse, fabrikalarda işlenemezse ortaya çıkacak sonucun vahametini dikkatinize sunmak durumundayız. O nedenle şimdi sektörün bütün temsilcilerinin, sektörde rol alan bütün kuruluşların ve kişilerin bu işe sahip çıkmak mecburiyeti var. Yani bu kaos giderek eğer derinleşirse Bu şeker sektörü altından kalkamayacağı bir badireyle karşı karşıya kalır ve bu da şeker sektörünün yok oluşa gitmesi demektir.

    Türkiye’deki Kamuya ait Şeker Fabrikalarından on üç tanesi satıldı. Bunlardan şuana kadar yedi tanesi teslim edildi. Altı tanesi henüz teslim edilemedi. Şuanda Devletin elinde on yedi tane fabrika var. Devlet elindeki fabrikaların çalışacağını düşünüyoruz. Özelleştirme sonrası teslim edilen fabrikaların da teslim edileceğini düşünüyoruz. Ama bu teslim edilemeyen altı Şeker Fabrikasının durumunun ne olacağı konusu, bundan sonraki süreçte şeker sektörü adına, Pancar çiftçisi adına, sektörün geleceği adına önemli bir sorudur. Bu sorunun cevabının acil bir şekilde bulunmasına ihtiyaç var.

    Çünkü bugüne kadar teslim edilemeyen bu fabrikalarda şuana kadar herhangi bir revizyon çalışmasına tabi tutulmadı. Biz Kayseri Şeker olarak, işi bilen bir kuruluş olarak bu konuda hem ekonomik imkanları olan bir kuruluş olarak, insan kaynağı gücü olan bir kuruluş olarak, Turhal Şeker Fabrikasında revizyonu yapalım, Fabrikayı kampanyaya yetiştirelim diye bir buçuk aydır gece gündüz demeden bu konudaki ciddiyetimizi ve dikkatimizi kaybetmeden çalışma yapıyoruz.

    Ama Özelleştirildiği halde daha teslim edilmemiş fabrikaların hiçbir revizyon işlemi yapılmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu fabrikalar şimdi teslim edilse bile kampanya dönemlerine revizyonu nasıl yetişecek bu fabrikalar nasıl çalışacak. Teslim edilmese Türk şeker bunları nasıl çalıştıracak. İşin doğrusu bu soruların cevabı bütün sektörü, şu anda pancar ekmiş çiftçilerin pancarlarını ve çiftçilerin durumunu ilgilendiriyor. Onun için bu konuda sessiz kalmak sorunları ifade etmemek doğru değildir.

    Orta Anadolu çiftçisi açısından Pancar’dan başka bir alternatif ürün yoktur. Başka bölgelerde Ege bölgesinde Trakya’da, Karadeniz’de, Akdeniz’de çiftçilerin alternatif ürünleri ve alternatif üretimleri olabilir. Ama Uşak’tan Muş’a kadar olan Orta Anadolu coğrafyasında bulunan çiftçilerin geçimini sağlayacakları en önemli ürün şekerpancarıdır. Şekerpancarı feda edilecek bir ürün değildir. Şekerpancarı yok farz edilecek bir ürün değildir. Türkiye de tarımsal ve bitkisel üretimde şeker pancarı ikinci sırada üründür.

    Geçen sene en fazla üretilen silajlık mısır, buğday ve şeker pancarıdır. Bazen buğday öne geçiyor. silajlık Mısır belki ikinci plana düşüyor ama Türkiye’de çiftçinin ürettiği ilk üründen bir tanesi şeker pancarıdır. Dolayısıyla ilk üç üründen birisi, tonaj olarak şekerpancarı olmanın yanında. Çiftçinin para kazandığı en önemli üründür. Yani çiftçi buğday üretiyor ama buğdaydan yeterli para kazanamıyor. Kazandığı en önemli ürün şeker pancarıdır. Onun için Şeker Pancarı feda edilecek bir ürün değil. Orta Anadolu çiftçisinin yaşaması için mutlaka bu ürünün devam etmesine ihtiyaç var. Bunun devam edebilmesi ise şeker fabrikalarının Türkiye’de yaşamasıyla mümkündür. Onun içinde herkese büyük sorumluk düştüğü kanaatindeyim” diye konuştu.

    Genel Kurul sonrası Başkan Turhan Özer, Başkan Vekili Atilla Yalçın, Yönetim Kurulu Üyeleri; Abdulkadir Güneş, İsmail Avşar Mustafa Demir, Nizamettin Çatak, Abdullah Borazan tarafından Kayseri Şeker Fabrikası adına yürütülen bir yıllık faaliyetlerin ibra edildiği açıklandı.

  • Hak-İş Genel Başkanı Arslan’dan Çaykur ve şeker fabrikaları açıklaması

    Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çaykur’u geleceğe taşımak istediklerini belirterek, “Çaykur’u rekabet edebilir bir dünya şirketi haline getirmek zorundayız. Bunu yapamazsak Çaykur’u batırırsak bugüne kadar şirketlerin başına gelen oranın da başına gelir” dedi.

    Hizmet İş Sendikası Çorum Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Tek liste ile seçimlere gidilen kongrede Mustafa Köroğlu, Hizmet İş Sendikası Çorum Şube Başkanlığı’na tekrar seçilerek güven tazeledi. Genel kurulda bir konuşma yapan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çaykur ve Şeker Fabrikaları’nın özelleştirme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Çaykur ile konfederasyona bağlı Öz Gıda-İş Sendikası arasında gerçekleştirilen protokole ilişkin açıklamalarda bulunan Arslan, “Çaykur’da geçtiğimiz hafta bir düzenleme yaptık ve orada örgütlenmeye başladık. Toplu sözleşmelerinde kampanya dönemlerinde işçiler 45 gün, 2 ay ve 120 gün çalışır yazmışlar. Biz başladığımızda çay işçileri 150 günden aşağı olmamak üzere bu işi çözerseniz teşekkür ederiz dediler. Bu kararname ile 9 ay 29 güne kadar geçici işçilere çalışma imkanı getirdik. Çaykur’daki kampanya süresi belli. Çaykur’u geleceğe taşımamız gerekiyor. Rekabet edebilir bir dünya şirketi haline getirmek zorundayız. Bunu yapamazsak Çaykur’u batırırsak bugüne kadar şirketlerin başına gelen oranın da başına gelir. Her zaman Recep Tayyip Erdoğan gibi birisi olmayabilir. O yüzden biz Çaykur’un geleceğini de düşünerek ciddi bir çalışma yaptık. Ve 9 ay 29 güne kadar çalışma imkanını getirirken bir şey daha getirdik. Çaykur’da 5 ay 29 güne kadar herkes çalışamıyordu. Yeni bir düzenlemeyle en az 6 ay çalışacaklar. Sonrada 9 ay 29 gün ihtiyacı olanlar çalıştırılacaklar” dedi.

    “İstemezük muhalefet anlayışı Çaykur gibi kurumları yok etti”

    Çaykur’la bazı siyasilerin açıklamalarını da sert bir dille eleştiren Arslan, “Bir siyasi partinin yetkilisi dün Çaykur’a yönelik açıklama yapıyor. Bizden hesap sorulmasını istiyor. Sendika buna nasıl razı olur. Çaykur’da bu düzenlemeye nasıl imza atılır. Bu muhalefet anlayışıdır ki Çaykur gibi kurumları maalesef yok etti. Sadece istemezük. Nasıl yapmamız lazım. Çaykur’u hem geleceğe taşıyacağız. Hem ayakta tutacağız. Hem de çalışanları memnun edeceğiz. Önerin ne? Önerim 12 ay çalıştırmak. 12 ay çalışılacak alt yapıyı oluşturalım bizimde hedefimiz o. Kamparya dışında da arkadaşlarımızın çalışabileceği bir model ortaya koyduk. Şuanda Çaykur’da 6 ay çalışılabilecek bir alt yapıyı kurduk. Çaykur’u gelecekte 12 ay boyunca işçilere iş verecek bir noktaya taşırsak elbette işçilerimizin 12 ay çalışmalarını sağlayacağız. Bugün ki Çaykur’la 12 ay çalışmayı dayatırsanız. Çaykur’u yok edersiniz. Tablo ortada. O yüzden bu muhalefet anlayışını maalesef hem bir kısım siyasetçilerde hem de bir kısım sendikalarda görüyoruz. En kolay bu arkadaşlar istemezük. Karşı çıkmak. Yok ettirmeyiz. Kapattırmayız. Sattırmayız. En kolayı bu. Böyle der çekilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Hak-İş’in itiraz ederken çözüm yolunu da ortaya koyduğunu vurgulayan Arslan, “Kardemir kapatılma kararı alınmıştı. 1 liraya satılmak istendi sembolik olarak. Kardemir’i kapatma kararı aldı hükümet. Tarihi bir tesisle beraber Karabük’te yok edilecekti. Hak-İş bir inisiyatif geliştirdi. Kapatılmasın. Biz alalım. Yöre halkı, esnaf, işçiler olur mu? O kadar büyük eleştiriler aldık ki. İnanılmaz eleştireler aldık. Oldu. Mücadele ettik bugün Kardemir’in bacası tütüyor. Ray demiri de üreterek. Limanı da gerçekleştirerek Türkiye’nin en önemli inlerce istihdam sağlayan, milyonlarca vergi veren bir tesisi ayakta tuttuk. Eğer deseydik ki ideolojik olarak biz fabrikayı kapattırmayacağız. Fabrika kapanacaktı arkadaşlarımız da başka yerlere gidecekti. Biz sorumluluk aldık. Özelleştirmeye itiraz ediyoruz. Özelleştirmeye körü körüne değil çözümde getiriyoruz. Özelleştirmeye istemezük diyenlerin hepsi kaybetti. Biz mücadele ettik. İsdemir’de de aynı oldu. İsdemir’i ayağa kaldırmakta büyük bir başarı elde ettik. Seydişehir’in bacasının tütmüse için Hak-İş orada da bacasının tütmesini sağladı. Bize inanmayanlar fabrikayı terk ettiler, bizde çalışmak istiyoruz referans olun dediler” diye konuştu.

    Bugün kamuda da bir takı özelleştirme tartışmalarının yaşandığını anlatan Arslan, “Et Balık Kurumu’nun tıpkı bugün Şeker Fabrikaları gibi kapatılma kararı verildi. Bize nasıl kapatılacağını, ne şekilde yapılacağı ile ilgili bizden razı olmamız istendi. Hak-İş sadece itiraz etmedi, çözüm de ortaya koydu. Et Balık Kurumu’nun hayvancılığı, çiftçiliği, bölgesel kalkınmayı ilgilendiren bölümü var. Kombinaları satmayın, satacaksanız biz alalım dedik. Bir konsorsiyum oluşturuldu. Prensip olarak anlaşıldı. Son anda birisi düğmeye bastı iptal edildi. Ankara Et Balık Kurumu’nun bugün yerinde Türkiye’nin alışveriş merkezlerinden birisi yükseliyor. Zaman zaman bir kışım köşelerden Hak-İş’e salvolar geliyor. Hak-İş niye sessiz diye. Hak-İş hiçbir zaman sessiz kalmadı. Sadece itiraz etmek, biz buna karşıyız diyerek süreci atlatamazsınız. Çözüm bulacaksınız. Çözüm üretiyor musunuz?” diye kordu.

    “Bugün Şeker Fabrikaları için oradaki insanlar, yönetenler, sendikalar hangi çözümü getirdi, sonra bize gelip sizde destekleyin denildi”

    Şeker Fabrikaları’nın özelleştirme sürece hakkında açıklamalarda bulunan Arslan, “Bugün Şeker Fabrikaları için oradaki insanlar, yönetenler, sendikalar hangi çözümü getirdi. Hangi çözümü bizimle gelip sizde destekleyin denildi. Sadece imza kampanyası yapacaksınız. İmza kampanyasındaki imzaları da gidip Türk-İş’e teslim edeceksiniz. Türk-İş’te ağıt yakılacak. Sonra meydana çıkacaksınız. Buna karşıyız. Dolaysıyla Hak İş bunları yapmaz. Bir şeyi itiraz ediyorsak çözümünü de buluruz. Eğer bulamazsak birilerinin istediğini yaparsınız” şeklinde açıklamalarda bulundu.

    “Çaykur’da 6 ay çalışmanın planlanan yerde 12 ay isterseniz o zaman Çaykur’un geleceğine ihanet edersiniz”

    Hak-İş olarak her alanda stratejik, toplumun önemli kesimini ilgilendiren herhangi bir kurumun bir kısım gerekçelerle kapatılması, satılması gündeme geldiğinde kendilerine düşen görevin buna yönelik somut, ayakları yere basan çözümleri bulup bununla mücadele etmek olduğunun altını çizen Arslan, “Biz çözüm odaklı konfederasyonuz. Sadece istemezük talep ederiz dersek kaybediyoruz. Çaykur’da da bu zihniyetteki siyasi anlayışa Çaykur teslim edilirse geçmişte Fiskobirlik’i, Çukobirlik’i kaybettiğimiz gibi bilin ki Çaykur’u da kaybederiz. Çaykur bir şehri değil bölgenin kurumu. Giresun’dan başlayarak Artvin’e kadar olan bölgenin önemli bir kuruluşu. Çaykur’da 6 ay çalışmanın planlanan yerde 12 ay isterseniz o zaman Çaykur’un geleceğine ihanet edersiniz. Sadece istemezük diyerek, sadece sokaklarda idielojik şarkı söyleyerek sorunların çözülmediğini sağır sultan bile duydu. Bunların yerine aklımızı, vicdanımızı, tecrübemizi işin içine katarak çözüm odaklı bir sendikacılığı hayata geçirmemiz lazım. Kavga ederek değil”

    Taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin tarihi bir düzenleme olduğunu anlatan Arslan, konuşmasında şunları kaydetti: “Çok fazla anlatılmıyor, ifade edilmiyor. Dünyadaki trendlere baktığımızda, küresel güçlerin gelişmekte olan ülkelere dayattıkları özelleştirme taşeronlaştırma tüm kamu kaynaklarını özel sektöre devretme baskılarına maruz kalan bir ülke olarak, Türkiye’deki bir sendikacı olarak bu düzenlemenin ne kadar büyük olduğunu ifade etmek istiyorum. Hakkı da teslim etmek zorundayız. Taşeron düzenleme ve getirilen düzenlemenin içeriğine baktığınızda yerel yönetimlerinde ve kamu kurumlarında işçi teminin de taşeron uygulamasının yasaklanmış olması biz bunu küresel ölçekte Türkiye’nin küresel güçlere ve küresel sermayeye meydan okuması olarak görüyoruz. Bu düzenlemeden hemen sonra uluslararası kuruluşlardan tebrik mesajları geldi. Geçtiğimiz hafta İngiltere İşçi Partisi’nden bir yetkili geldi. İngiliz sendikacılara bu uygulamayı anlatmamızı istedi. Çok büyük bir değişim. Kadrolu işçi sayımız 170 bin. Biz bunun 5 katını kamuya ve yerel yönetimlere kadroya aldık. Dünyada ezberleri bozan küresel dünyaya meydan okuyan büyük fotoğrafı bu. Eksiklikleri var. Dışarıda kalan çalışanlarımız var. Onlar içinde gereken çalışmayı yapacağız” dedi.

    Kongreye, AK Parti Çorum milletvekili ve Hak-İş Onursal Başkanı Salim Uslu, AK Parti Çorum milletvekili Lütfiye İlksen Ceritoğlu, Hak-İş’e bağlı sendikaların genel başkanları ve sendika üyeleri katıldı.