Etiket: Etsin

  • Egeli ihracatçılardan “Merkez Bankası kura müdahale etsin” çağrısı

    Egeli ihracatçılardan “Merkez Bankası kura müdahale etsin” çağrısı

    “7,35 kırmızı çizgimiz. Kur 7,35’in altına indiği süreçte 184 milyar dolar ihracat hedefimiz, üretimimiz tehlikeye girer” diyen Egeli ihracatçılar, Merkez Bankasının döviz alım limitlerini artırarak piyasaya müdahale etmesini istiyor.

    Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Ülkede bu kadar kur değişiminin yaşanması fiyat istikrarsızlığı olduğu anlamına gelir” dedi. Eskinazi, “Bunu giderebilecek, çözebilecek tek kurum Merkez Bankası’dır” diyerek, “İhracatçılarımız Merkez Bankası yönetimiyle bir araya gelip görüşmeli, süreci değerlendirmeli ve hassasiyetleri aktarmalı. 2021’de dünya mal ticaretinde yüzde 8 artış bekleniyor. Dolayısıyla ihracat artışı için dünyada uygun bir zemin var. Dünya ihracatından daha fazla pay alabilmemiz için döviz kuruyla ihracatçının desteklendiği bir politikaya ihtiyacımız var. Döviz kurlarında istikrar ve sürdürülebilirlik sağlanırsa ihracatımız başarıyla devam eder” dedi.

    “Katma değerli ihracatın devamını sağlayacak döviz kuru bekliyoruz”

    Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep de, EİB üyelerinin 2020 yılında yüzde 4 artışla 5,1 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ettiğini söyledi. Celep, “Katma değerli bir ihracat yapıyoruz. Döviz kuru bu ihracatın devamını sağlayacak seviyede olmalı. İhracatımızı, başarımızı destekleyen unsurlardan birisi rekabetçi döviz kuruydu. Yıllık hatta uzun yılları kapsayan, döviz kurunun belirli düzeylerde olacağı varsayımına dayalı ticari anlaşmalar yapıyoruz. Döviz kurlarındaki sert iniş ve çıkışlar bizi olumsuz etkiliyor. Zaman içerisinde döviz kurlarının dengelenmesini ümit ediyoruz. Elbette ki kurdaki artışın tek başına ihracat gelirlerini artırmada rolü yok. Ticaret savaşları, korumacılık önlemleri, kur manipülasyonları, dünyada yaşanan tüm gelişmeler Dolar/TL kurundaki dalgalanmayı tetikliyor. İhracatçılar olarak beklentimiz, döviz kurunun ihracatı olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer almamasıdır” şeklinde konuştu.

    “İhracatçı yüksek faiz, düşük kur sarmalına girmesin”

    Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya da, “İhracatçı yüksek faizle finansman sıkıntısı çekiyor. Döviz kurlarındaki düşüş nedeniyle toplam gelirlerde azalma yaşanıyor. Kurdaki istikrarsızlık devam ederse 2000’li yıllardaki gibi yüksek faiz düşük kur kısır döngüsüne girilir. Finansal istikrarı kaybettiğimiz an arkasından gelen etkileri gidermek uzun zaman alıyor. Bu olursa ihracat hedefimiz tutmaz. Merkez Bankası’nın ivedilikle döviz rezervlerini güçlendirmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Pandeminin Türk madencilik ve doğal taş sektörünün en büyük ihraç pazarı Çin’de ortaya çıktığı için pandemiyi 2020 yılı ocak ayında diğer sektörlerden 3 ay önce yoğun bir şekilde hissettiklerini anlatan EMİB Başkanı Kaya sözlerini şöyle tamamladı:

    “Madencilik sektörü pandemi döneminde talep nazlıydı, ithalatçıların fiyat kırma taleplerine maden ihracatçılarımız döviz kurları elverdiği ölçüde cevap verdiler. Bugün döviz düşüp, maliyetler artınca pek çok maden ihracatçımız yüzde 15-20 zararına yükleme yapıyor. Bunun sürdürülebilir olması mümkün değil, altın yumurtlayan tavukların hayatını devam ettirebileceği bir döviz kuru bekliyoruz.”

    “Döviz kurlarının gerilemesi ürünlerimizin ucuza ihraç edilmesine neden oluyor”

    Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı ise 2021 yılına 7,43 TL seviyesinde giren dolar kurunun 5 Şubat 2021 tarihinde 7,05’e kadar gerilediğinden bahsetti. Yağcı, “Amerikan Doları, Türk Lirası karşısında yüzde 5 eridi. Bu koşullarda bize düşen siyasi gerginlikleri ortadan kaldıracak adımlar atmak. Hukuk ve adaleti tartışma konusu yapmadan, ekonomide istikrarı sağlamak odak noktamız olmalı. Pandemi nedeniyle bütün sektörler zaten sarsıldı. 2021 yılında bu devam etmemeli. Pandemiye rağmen EİB üyelerinin 2020 ihracatı 13 milyar doları aştı. Döviz kurlarının gerilemesi ürünlerimizin ucuza ihraç edilmesine neden oluyor. İhracat sektörü, Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme beklentisini diri tutan önemli bir çıpadır.”

  • AK Partili Dağ: “Rabbim bu partiye 60’ıncı 600’üncü gençlik kolları kongresi yapmasını nasip etsin”

    AK Partili Dağ: “Rabbim bu partiye 60’ıncı 600’üncü gençlik kolları kongresi yapmasını nasip etsin”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 18 yılda birçok badire ve sıkıntı ile mücadele ettiklerini ifade ederek, “İnşallah bundan sonra tapılacak kongrelerimizin de böyle heyecanlı geçmesini diliyorum. Rabbim bu partiye 60’ıncı 600’üncü gençlik kolları kongresi yapmasını nasip etsin diyorum” dedi.

    AK Parti Afyonkarahisar Gençlik Kolları 6. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel kurulda tek aday olan mevcut Başkan Ethem Karahan güven tazeledi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan genel kurul, divan başkanı ve divan üyelerinin belirlenmesi ile sürdü. Divan başkanı seçilen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları MKYK üyesi Coşkun Keklik, kongrenin hayırlara vesile olmasını dileyerek, AK Parti’ye yeni katılan gençlere siyasi hayatlarında başarılar diledi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu.

    AK Parti Afyonkarahisar Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan yaptığı konuşmada, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi. 2023 hedeflerine ulaşmak için çalıştıklarını ifade eden Karahan, “Biz bir zamanlar cihanı titreten Osmanlı’nın torunlarıyız. Grozni’yiz, Keşmir’iz, Kandahar’ız, Saraybosna’yız, Bağdat’ız, Buhara’yız, Taşkent’iz, Doğu Timör’üz, Türkistan’ız, Ahıska’yız, Halepçe’yiz, Kırım’ız, Hocalı’yız ve biz Anadolu’yuz. Yıllarca bu topraklar bayrak diye ağladı, vatan diye ağladı. Anadolu’m Allah diye ağladı, ezan diye ağladı, Kur’an diye ağladı. Bir hilal uğruna ne Halliler can verdi, ne Ömerler, ne Abdullah Tayyipler inledi. Ne güneşler battı kara toprağın bağrında, gün geceydi, mevsim kıştı, bahar hazandı. Bu aziz milletin kaderiyle oynayan darbecilere, faiz lobilerine, statükoculara, alçak yapılara, Vahdettin’e hain diyenlere, Adnan Menderes’i indirenlere, Turgut Özal’ı zehirleyenlere ve Mücahitleri boncuk boncuk terletenlere karşı duran bir lider çıktı. Haksızlığa susmayan, mazluma sahip çıkan, küfre tokat atan, İslam sancağını kıta kıta dalgalandıran, dünyayı beşten büyük kılan bir adam Recep Tayyip Erdoğan” dedi.

    “18 yılda birçok sıkıntı ile mücadele ettik”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise, 18 yılda birçok badire ve sıkıntı ile mücadele ettiklerini ifade ederek şunları söyledi:

    “Bu mücadeleler bazen darbe teşebbüsüyle karşımıza çıktı, bazen e-muhtıra ile karşımıza çıktı, bazen Gezi olaylarıyla karşımıza çıktı, bazen 15 Temmuz darbe girişimiyle karşımıza çıktı, bazen de yolsuzluk kılıfına büründürülmüş bir şekilde darbe girişimiyle karışımıza çıktı. Eğer bu teşkilat bu yaşadığımız meseleler karşısında acaba sözünü söylemiş olsaydı işte o zaman bizim bu mücadelemiz o zaman yaptığımız kadar kolay olmazdı. Uğraş vermiş, kalbini, aklını, beynini bu yola vermiş on binlerce genç kardeşimizle, hanımefendiyle, beyefendiyle bir helalleşme yapmamız gerekiyor. Çünkü nerede ne zaman bir sorunla, bir problemle karşılaşmış olsak bu genç kardeşlerimiz, kadın kollarımız hiçbir zaman acaba diye bir soruyla bizi muhatap etmedi. İnşallah bundan sonra tapılacak kongrelerimizin de böyle heyecanlı geçmesini diliyorum. Rabbim bu partiye 60’ıncı 600’üncü gençlik kolları kongresi yapmasını nasip etsin diyorum.”

    Açıklamaların ardından tek liste halinde girilen seçimde mevcut Başkan Ethem Karahan güven tazeledi.

  • ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik: “Yatırımcıya destek artarak devam etsin”

    ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik: “Yatırımcıya destek artarak devam etsin”

    Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ve Erçimsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) ve Dünya Gazetesi işbirliği ile düzenlenen, “Türkiye Ekonomisini İnşa Edenler-Anadolu Buluşmaları Online Panel Serisi’nin ilk toplantısına konuk oldu.

    Mena İletişim Ajans Başkanı Suat Özyaprak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programa ayrıca, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka ile Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Dünya Gazetesi Yöneticisi Hakan Güldağ da katıldı. Dünya Gazetesi’nin Youtube, Scope ve Facebook hesaplarından canlı yayınlanan programda, Türkiye geneli, Erzurum ve bölge özelinde ekonomi, çimento sektörünün performansı, diğer sektörlerle işbirlikleri ve yeni normal vizyonu masaya yatırıldı.

    Online panelin açış konuşmasını yapan Moderatör Suat Özyaprak, çimento sektörünün oluşturduğu ekonomi ve istihdam gücü ile ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi olduğunu belirterek, “Çimento sektörü; yaklaşık 30 sektöre hayat veren, özellikle de son yıllarda sıklıkla konuşulan katma değerli ürünler noktasında yüzde 68’lik yerli katma değerli, ihracat noktasında da Türkiye’ye net döviz girdisi sağlayan sektörlerden birisidir” dedi.

    Saka, “Avrupa’nın en büyük çimento üreticisiyiz”

    Programda daha sonra TÇMB Başkanı Dr. Tamer Saka sektörle ilgili genel bir değerlendirmede bulundu. Türkiye’nin, Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın 6. büyük çimento üreticisi olduğunu kaydeden Saka, ihracat açısından bakıldığında da her zaman üst sıralarda olduklarını ve son rakamlara göre de ülkemizin dünyanın en çok çimento ihraç eden ülkesi olacağını söyledi. Sektörün sorunlarının olduğunu ve panelde bunların ele alınacağını, ayrıca sahip olunan fırsatların da dile getirileceğini anlatan TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Saka, “Sektör olarak ülke ekonomimizin büyümesi ve gelişmesi adına her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Bu konuda geçmişte olduğu gibi, bugün de gelecekte liderlik pozisyonumuzu devam ettirmeye kararlıyız” diye konuştu.

    Yücelik, “Her alanda kalkınmaya ihtiyacımız var”

    Panelde daha sonra konuşan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik de, şehrin ekonomisi ve çimento sektörünün bölgedeki durumuyla ilgili bilgiler verdi.

    Erzurum’da uzun yıllar boyunca kamu eliyle yapılan çimento fabrikası ve şeker fabrikası olmak üzere sadece iki sanayi yatırımı bulunduğunu ve zaman içerisinde ikisinin de özelleştirildiğini dile getiren Başkan Yücelik şunları söyledi; “Aşkale Çimento’nun özelleştirme serüveni 1992’de başladı. 1993 yılında Erçimsan olarak satın aldığımız Aşkale Çimento bölgeye ciddi faydalar sağladı. Bölge anlamında Aşkale, Erzincan ve Van’da bulunan tesislerimizde büyük yatırımlar yaptık. Özellikle Van’da önemli miktarda yatırımın altına imza attık. Biz ilk gün yola çıktığımızda da, ‘bölgeye nasıl katkıda bulunuruz’, ‘nasıl kalkındırırız’, ‘nasıl geliştiririz’ diye düşündük ve bu anlamda önümüze hedefler koyduk. Bulunduğumuz bölge her alanda kalkınmaya ihtiyaç duymaktadır. Şu anki hali ile sektör olarak ülke genelinde olduğu gibi bölgemizde de adeta lokomotif görevi yapıyoruz. Özellikle sektörün kullandığı son teknolojik imkanlar ve kaliteli ürünlerle inşaat sektörüne ivme kazandırdık.”

    Sektörde enerji kullanımı ve maliyetlerin çok yüksek olduğunu vurgulayan Başkan Yücelik, “İnşaat sektöründeki sıkıntılı süreç de düşünülürse ciddi sıkıntılar çektiğimiz ortada. Çimento sektörü olarak her şeye rağmen çevreye yönelik yatırımlarımız her zaman artarak devam ediyor. Bu bizim için çok önemli. Her anlamda devletimizden bölgedeki çimento sektörüne destek bekliyoruz. Özellikle, pandemi etkisini yitirene kadar üretimde kullanılan ocaklardan her yıl alınan devlet haklarının alınmaması, vergi borçlarının faizsiz ve cezasız sadece anapara ödemesi ile kapatılması ve yeni ocak tahsisatı konusunda kolaylıklar sağlanması, elektrik fiyatlarında indirime gidilmesi veya YEKDEM bedellerinin alınmaması sektörümüz açısında büyük önem arz ediyor” şeklinde konuştu.

    “Yatırımcıya destek artarak devam etsin”

    Erzurum’un ekonomik anlamda büyümesi ve hak ettiği konuma ulaşması için katmadeğerli ürün üretiminin artması gerektiğini kaydeden Yücelik, bunun sağlanması durumunda da şehirdeki işletmelerin iç ve dış pazar kendisine yer bulacağına dikkati çekti. Şehrin ihracat rakamlarının çok düşük seviyelerde olduğunu, bunun da yine üretimle alakalı olduğunu belirten Başkan Yücelik, Erzurum’da yatırım yapmak isteyen firmalara verilen desteğin artarak devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Bölgedeki OSB’lere yapılan yatırımlara sağlanan 6. Bölge teşviklerinin, yapılan son düzenlemeyle kaldırıldığını hatırlatan Başkan Yücelik şunları söyledi; “Biz daha fazlasını beklerken böyle bir düzenleme yapılarak avantajımızın ortadan kaldırılması hem mevcut firmaları sıkıntıya sokacak, hem de şehrimize yatırım yapmak isteyen firmaları endişelendirecek ve kararlarını yeniden sorgulamalarına sebep olacaktır.”

    Panelde ekonomi gazeteciliğinin usta kalemleri Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Dünya Gazetesi Yöneticisi Hakan Güldağ da, ülke ekonomisi ve çimento sektörünün geleceği hakkında düşüncelerini paylaştılar.

  • Sivas Ziraat Odası Başkanı Çetindağ: “Bu sene de gübre firmaları zarar etsin”

    Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, gübre fiyatlarındaki artışa tepki göstererek, “Bu sene de gübre firmaları zarar etsin. Çiftçiye destek verin. Çiftçi buğday üretemezse Türkiye sıkıntıya girer” dedi.

    Sivas Ziraat Odası Başkanlığı tarafından kentteki bir otelde düzenlenen programda muhtarlar ve çiftçiler gübre fiyatları konusunda bilgilendirildi. Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, “Ülkemizde üniversitelerimiz var. Profesörlerimiz, veterinerlerimiz var. Emin olun yıllarca hep boşa çalışmışlar. Profesör olmuşsun da ne olmuş, gübre mi icat etmiş, farklı bir şey mi getirmiş, yerli tohum mu üretmiş, yerli bir hayvan ırkı mı üretmiş, yani elinden gelen herkes tarımı tamamen dışa bağımlı yapmışlar. Çıkıp televizyonda konuşmayla da bu iş olmuyor. Bizim kendi ırklarımızı, kendi tohumumuzu, kendi gübremizi yetiştirmediğimiz sürece emin olun çok büyük sıkıntılara gireceğiz. Cumhurbaşkanı da her zaman söylüyor. Ülkemizde büyük sıkıntı var. Bu daha başlangıç ’Kurtuluş Savaşı’ var diyor. Yani bütün dışarıdaki güçler bizim üzerimize yüklenmiş. Bizde diyoruz ki bu ülke hepimizin. Yani sadece çiftçiden bunu beklemeyelim. Hepimizden bekleyelim arkadaşlar. İşte gübre firmaları, madem çiftçinin dostu diyoruz çiftçiden geçiniyorsunuz madem bu senede siz zarar edin. Çiftçiye bir destek verin. Bizde önümüzdeki yıllarda size büyük destek verelim” dedi.

    “Kimse elini taşın altına koymadı”

    Gübre fiyatları konusunda eleştirilerde bulunan Çetindağ, “Diyecek ki bu sene Gübretaş ’Ben gerekirse zarar ediyorum ama çiftçimize destek vereceğim’ diyecek ama bir türlü biz bunu bakan beyle de görüştüğümüz halde kimse elini taşın altına koymadı. Bizimde gücümüz buna yetti. Yani yalnız kalmış olduk. Ama şunu bu insanlar bilsin ki çiftçi eğer bu ülkede buğday ekmezse emin olun Türkiye çok büyük sıkıntılara girer. Bakın adamın elinde son model arabası var, son model cep telefonu var, lüks villaları var ne olursa olsun yarın ekmek bulamadığı zaman bir ekmeğe arabasını da verse, telefonunu da verse, villasını da verse o ekmeği bulamayacak. O ekmeğin ne kadar kıymetli olduğunu bunların anlamaları lazım. 81 milyon olduk, 6 milyon mülteci var, 25 milyon turist geliyor. Bu insanları biz besliyoruz. Dışarıdan ithal gelen buğdayla mümkünü yok dönmez. Bizim kendi çiftçimiz var. Hem işsizliği önlüyoruz, hem ülkeye ekonomik katkı sağlıyoruz. Kendi kendimize üretmezsek emin olun başımıza çok daha büyük sıkıntılar gelir” diye konuştu.

  • TESK Başkanı Palandöken: “Bankalar artık kar yerine fedakarlık etsin”

    Kredi faizlerinin yüksek olmasının bankalar dışında kimseye fayda sağlamadığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bankaların kredi faizleri çok yüksek. Ne esnaf ne de vatandaş bu durumdan hoşnut. Faizlerin düşmesi, ekonomik dalgalanmadan olumlu çıkabilmemiz için en önemli adım. Bankalar artık en azından şu dönemde fedakarlık yapmalı” dedi.

    Bankaların faiz gelirlerini ilk 8 ayda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 41,6 artırdıklarını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ekonomik dalgalanmadan olumlu etkilenen belki de tek sektör bankalar. Bir başka ifadeyle ekonomideki dalgalanma bankaların işine yaramış görünüyor. Öyle ki bu yıl Ocak ile Ağustos döneminde elde ettikleri faiz gelirleri geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 41,6 artarak 156,6 milyar liradan 221,8 milyar liraya çıktı. Yüksek kredi faizleri, esnaf ve sanayiciden bedelli askerlik yapmak isteyen yarım milyon gence kadar tüm kesimleri zora sokuyor. Bankaların bu ekonomik dalgalanmada artık kar yerine fedaksrlık etmeleri gerekiyor. Aksi halde reel sektörü vuran dalgalanma dönüp dolaşıp mutlaka finans sektörüne de yansıyacaktır. Dolayısıyla bankalar, vatandaşı, ekonomiyi ve ülkemizi düşünerek bu yüksek faizleri mutlaka düşürmeliler” dedi.

    Nakit ödeme zorluğu yaşayan esnaf ve vatandaşların harcamalarında kredi ve banka kartlarına yüklenmek zorunda kaldıklarına değinen Palandöken, “Banka faizlerinin çok yüksek olması, vatandaşı bir borcu kapatmak için diğer bankaya borçlanmaya zorluyor. Bu yüksek faiz oranları mutlaka düşmeli ancak, vatandaş da kartlara yüklenmekten vazgeçmeli. Bu yılın ilk 6 ayında toplam kredi kartı sayısı 64 milyon 829 bin 970, toplam banka kartı sayısı ise 136 milyon 408 bin 538 olarak kayıtlara geçti. Bu yüksek kart sayıları, kartlara ne kadar düşkün olduğumuzu gösteriyor” ifadelerini kullandı.