Isparta Belediyesi Etnografya Müzesi son bir yılda 60 binin üzerinde kişiyi ağırladı.
Isparta Belediyesi’nin Gökçay Kavşağına inşa ettiği ve içerisinde halı, kilim başta olmak üzere 3 bin 500’ün üzerinde objeyi barındıran Etnografya Müzesini şehir dışından ziyaretçileri ağırlamaya başladı. Son bir yılda 60 binin üzerinde ziyaretin gerçekleştiği müzenin son konukları arasında Kırklareli’nden şehre gelen misafirler oldu. Kırklareli’nden, Isparta’ya gelen konuklar Etnografya Müzesini gezerek, tarihi Toros kilimleri, kaybolan Isparta halıları ile çeşitli objeleri inceledi. Gördükleri karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen konuklar, böyle bir müzenin kurulmasında emeği geçen başta Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın olmak üzere herkese teşekkür etti.
Etnografya Müzesinin Türkiye’nin her yerinden ziyaretçilerini ağırladığını söyleyen Günaydın, “Bu müze için Kırklareli, Van, Bitlis’ten geliniyor. Ankara, İstanbul’u zaten saymıyorum. Sebebi şu bu müzemizde Toros kilimleri var. 3 bin 500’e yakın kilim, halı ve objelerimiz var. Toros kilimlerindeki bazı desenler Sümerler’deki kazılarda bile çıktığı görünüyor. Sümerler Mezopotamya’da yaşarken o günden kazılardaki çıkan motiflerin bir kısmı burada var. Toros’un en zirvelerinde bu motifler görülebiliyor. Müzemiz ulusal düzeye geçti, zamanla uluslararası da olacağı ortaya çıkmıştır. Bu müzemize ek olarak Ergenekon Müzemizin inşaatı da devam ediyor. Bu müzemizde de büyük tarihi ve Türk Milletinin temsilciği ortaya çıksın istiyoruz. 3 yıldan buyana içerine konacak objelerin çalışılmasına devam ediliyor” dedi.
“Araştırma geliştirmelerde tüm üniversitelerimizin de odak noktası burası olacak”
Ergenekon ve Balyoz operasyonları ile Türk tarihinin genç nesle yanlış aksettirilmeye çalışıldığını belirten Başkan Günaydın, “Bizim büyük destanımıza karşı bu ismi gelecekte çocuklarımıza yanlış aksettirilmesi için özellikle yapılmış bir çalışmadır. Ergenekon operasyonu yapıldığında Türkiye’nin değil Türklük aleminin ayağa kalkması lazımdı. Her milletin büyük destanları vardır. Bizim de Ergenekon en büyük destanımızdır. Bu destanımızı yok etmek, Türkiye’yi yıkıp Amerika’ya teslim etmek isteyen bu FETÖ’cü hainlere karşı bu müzenin çalışmalarına 6 yıl önce başlamıştım. Şimdi de bitmek üzere. 2 bin tondan oluşan mermer üzerine Ergenekon destanını işliyoruz. Bu müzemiz Türkiye’de ve Dünyada nerede bir Türk varsa onu ilgilendirecek. Araştırma geliştirmelerde Türkiye Cumhuriyetinde yer alan tüm üniversitelerimizin de odak noktası burası olacak” diye konuştu
“Türkiye’de de 600 kilimi geçen hiçbir yer yok”
Günaydın son olarak, “Milletimizin tarihini görmeye yüksek seviyede ihtiyacı var. İlk defa Türkiye’de 3 bin 500 kilimi biz burada teşhir ediyoruz. Türkiye’de de 600 kilimi geçen hiçbir yer yok. 40 yılda derlenen eserler. Bu eserler toplanmasaydı ne olacaktı. Bu Sayın İsmail Ateş’in derlemesiyle oluşan bir çalışma. Bizim müzemizin on katı eserler 50-60 yıldan buyana Amerika’ya kaçırılmış. Bu açıdan bu müzemiz önemli, 3 bin 500 kilimi, tarihi tutup müze haline getirmek bunun değeri sonsuz. Anavatanında müze kuruyoruz. İnşallah Isparta’mıza ve milletimize bu çalışmaların hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca, restorasyon çalışmaları tamamlanan Malatya Beşkonaklar Etnografya Müzesi yeni yüzüyle yeniden ziyaretçilerle buluşuyor. Açılş Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un katılımlarıyla gerçekleştirilecek.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarınca “Milli Mücadele Karargahı” olarak kullanılan ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, restorasyonun tamamlanmasının ardından Sivas Kongresi’nin yıl dönümü olan 4 Eylül’de açılacak.
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, turizm işletmecisi Erdinç Tügen, yaşadığı köye 3 bin parçalık etnografya galerisi kurdu.
Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre mahallesinde, uluslar arası bir şirkette yöneticilik yapan Murat Bostancıoğlu, geçtiğimiz yıl kaybettiği baba Ali Bostancıoğlu anısına Etnoğrafya Galerisi açtı. Sarıkız Kazdağı Etnoğrafla Galerisi adını verdiği mekanda, çok sayıda eski eşyalardan, Kazdağlarının endemik bitkileri ve yöreye yolu düşmüş önemli isimlere yer verdi.