Etiket: erzurum siyasi haberler

  • Ak Parti’den yeni strateji

    AK Parti, bir yıldan az süre kalan yerel seçimler için çalışmalarını yürütüyor. Bir yandan koordinatörler, oluşturulan 12 bölgeyi tararken; diğer yandan akademisyenlerin yer aldığı İstişare Kurulu, yerel seçim sürecini psikolojik ve sosyolojik açıdan da ele alıyor. Seçimlere bir yıldan az süre kaldığı şu günlerde AK Parti Genel Başkan Yardımcı Menderes Türel aday belirleme sürecinde çok farklı yol izleyeceklerini açıkladı

    AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlere yönelik yürüttükleri çalışmalara ilişkin soruları yanıtladı.

     

     

    AK Parti’de, yerel seçim hazırlıklarının, bir seçim bittiğinin ertesi günü başladığını ifade eden Türel, ‘Biz 30 Mart 2009’da yerel seçim hazırlıklarına başladık’ dedi. Türel, sona geldikçe işin temposunun, heyecanının artacağını belirterek, Yerel Yönetimler Başkanlığı olarak bu süreci en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştıklarını söyledi.

     

     

     

    Yerel seçimlere yönelik stratejilerin hazırlanmasında çok ciddi bir çalışmalarının bulunduğunu vurgulayan Türel, Türkiye’yi 12 bölgeye ayırdıklarını, bölge koordinatörlerinin, bölgelerini ‘vızır vızır taradığını, fellik fellik gezdiğini’, yerel yönetimlerle ilgili tespitlerini yaptığını anlattı.

     

     

     

    Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın, akademisyenlerden oluşan bir İstişare Kurulu oluşturduğunu bildiren Türel, ‘Yerel yönetim sürecini, çoğu sosyolog, psikolog noktasında sosyolojik, psikolojik olarak nasıl yönetiriz, ona da bakıyoruz. Bütün bu çalışmalar kapsamında yerel seçimlere yönelik bir stratejik plan hazırlanması hususundaki adımlarımızı attık, üzerinde çalışıyoruz. İnşallah en kısa zamanda bunları tamamlarız’ dedi.

     

     

     

    Türel, bu süreçte en önemli konulardan biri olan, aday hatasını en aza nasıl indirebilecekleri noktasında bazı değerlendirmeler de yaptıklarını kaydederek, ‘Aday hatasını en aza indirmek, Yerel Yönetimler Başkanlığımız olarak hedefimizdir. Çok farklı analizler yapacağız, il il, ilçe ilçe, belde belde. Çoklu analizde, daha az risk payını bulmak gibi bir hedefimiz var. Partinin aday tespitinde kurumsallaşmış bir yapı var; temayül yoklamalarından tutun, anketlere kadar. Bu arada farklı ekiplerle de illerdeki kanaat önderlerinin, milletvekillerinin kanaatlerini alacağız. Her ilin konumu, stratejik olarak farklı olabilir. Seçim kampanyalarını il il ele alarak, nerede, ne yapılması, ne söylenmesi gerektiğine kadar detaylı çalışmaya gayret ediyoruz’ diye konuştu.

     

     

     

    ‘Hedefimiz, bütün belediyeleri kazanmak’

    Adayları neye göre belirleyeceklerine ilişkin soru üzerine Türel, temayül yoklamalarının 7 kriterden biri olduğunu vurguladı. Farklı raporlamaların da olacağını dile getiren Türel, MYK’da, MKYK’da ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu raporların değerlendirilerek, bir sonuca ulaşılacağını ifade etti.

     

     

     

    Türel, Yerel Yönetim Başkanlığı’nın çalıştığını, akademisyenlerle bir çalışmalarının bulunduğunu, anketlerin olduğunu anlatarak, sözlerini, ‘Bunların hepsi alt alta getirilecek. İnşallah doğru bir tanedir, bu çalışmalar tek doğruyu da gösterir. Bir ilde, birden fazla alternatifler varsa onun üzerinde yoğunlaşıp, en doğrusu hangisi, ona bakacağız. Biz, en iyi adayı bulmanın gayretinde değiliz, en uygun adayı bulmaya çalışıyoruz. Bir bakarsınız bir kişi, donanım, birikim, tecrübesiyle en iyi aday gibi gözükebilir ama o bölgeye uygun bir aday olmayabilir. Dolayısıyla belediyelerimizde en uygun adayı bulma gayretinde, farklı bir çalışma yürütüyoruz’ diye sürdürdü.

     

     

     

    Türel, AK Parti’nin 2014 yerel seçimlerindeki hedefine ilişkin soruya, ‘Hedefimizi millet belirliyor. Milletimizin bize çizdiği istikamet, her seçimde bir öncekinden daha fazla oylarımızı artırmak. Milletimizin bize çizdiği, gösterdiği hedef peşinden koşacağız. Oylarımızı, genel olarak artıracak bir hedefi yakalamaya çalışacağız. Bizim hedefimiz, bütün belediyeleri kazanmak. Şahsi inancım kahir ekseriyetle AK Parti’li belediyelerle, inşallah vatandaşlarımızı tanıştırırız’ karşılığını verdi.

     

     

     

    ‘Farklı aday açıklaması’

    Bağımsız kamuoyu şirketlerinin yaptığı analizlerde, başarılı büyükşehir veya il belediye başkanları sıralamasında ilk 10 sıranın AK Parti’li belediyelerden oluştuğunu ifade eden Türel, son sıralarda ise muhalefet partilerinden belediyelerin bulunduğunu söyledi. Türel, istisnalar olmakla birlikte muhalefet partisinden belediyeler tarafından yönetilen yerlerde halkın şikayetlerinin olduğunu belirterek, Türk siyasetine, AK Parti belediyeciliği tanımını soktuklarını kaydetti. Türel, AK Parti’nin kuruluş esasını belediyecilik başarısı üzerine oluşturduğunu dile getirerek, ‘Sayın Başbakanımızın mucizevi başarısı, partimizin de bugünkü başarısının temelinde yatan en önemli nedenidir.Belediyecilik, AK Parti’nin işidir’ diye konuştu.

     

     

     

    Türel, son yerel seçimlerde muhalefetin daha çok ülkenin sahil kentlerini kazandığının anımsatılması üzerine Türkiye’yi kıyılar, içerisi, dışarısı diye ayırmadıklarını belirtti. Türel, bu tür haritaların, bölünmeye, ayrıştırmaya götürecek haritalar olduğunu dile getirerek, ‘Biz kıyıda, içeride, dağda, bayırda, her yerde vatandaşlarımızın AK Parti belediyeciliğinin ortaya koyduğu başarı öykülerinden, performansından yararlanmasını istiyoruz’ ifadesini kullandı.

     

     

     

    Aday belirleme stratejisi

    İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerindeki stratejilerinin sorulmasına karşılık Türel, seçime gidecekleri 1392 belediyenin her hangi birinde isimlendirme konusunda en ufak bir ağırlığın söz konusu olmadığını belirtti. Türel, bunun yeri, zamanı geldiğinde, günahı, sevabıyla değerlendirilerek, en doğru adayı bulmaya çalışacaklarını kaydetti.

     

     

     

    Türel, adayların ne zaman netleşeceğine ilişkin Türel, yerine göre değişeceğini, bazı yerlerde erken, bazı yerlerde biraz geciktirebileceklerini söyledi. Türel, her yerin konumuna göre farklı bir aday açıklaması süreci olabileceğini sözlerine ekledi.

  • Seçimler erteleniyor mu?

    Anayasa uzlaşma komisyonu çalışmaları sonuç getirmedi ve AK Parti de, B planına geçme hazırlığına başladı. AK Partinin ilk etapta, 35-40 maddelik bir ’’Mini Paket’’ ile, kendi değişiklik teklifini TBMM’ye sunacağı öğrenildi.

     

    Bu paketteki sürpriz ise, genel seçimlerin 4 yılda bir yerine, 5 yılda bir yapılması olacak. Böylelikle 2015’de yapılması gereken 25. dönem milletvekili seçimlerinin de, 2016’ya kalma ihtimali gündeme gelecek. Ancak hukuki bir tartışma da çıkacak.

     

    ERDOĞAN İSTİYOR

    Başbakan Erdoğan, genel seçim süresini bir yıl kısaltmakla hata ettiklerini söylemişti. Bu amaçla Anayasa’nın 77. maddesindeki, ‘’TBMM seçimleri dört yılda bir yapılır’’ hükmü, 5 yıl olarak değişecek. Bu değişiklikle, AKP tüzüğündeki 3 dönem şartı nedeniyle, 2015’de aday olamayan ve aralarında bakanların da bulunduğu toplam 73 AKP’linin milletvekilliği süresinin bir yıl uzayabileceği belirtiliyor.

    Ancak bu durumun, Anayasa’da yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanının görev süresi için 5+5 formülü getirilmesine rağmen, Anayasa Mahkemesince mevcut Cumhurbaşkanı için 7 yıllık sürenin benimsemesindeki gibi, hukuki bir tartışmaya neden olabileceği de vurgulanıyor. Bu durumda değişiklik yapılsa bile 5 yıllık seçim dönemimin, mevcut parlamento için değil, bir sonraki Meclis için geçerli olacağı öne sürülüyor.

     

     

    PARTİLİ CUMHURBAŞKANI

    AKP’nin Anayasa paketinde ‘’Başkanlık Sistemi’’ yerine ‘’Partili Cumhurbaşkanı’ formülü de olacak. Anayasa’nın 101’inci maddesindeki ‘’Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir’’ maddesi çıkarılacak. Böylelikle AK Partinin şimdilik Başkanlık sisteminden de vazgeçeceği de anlaşılıyor.

     

    Bu değişikliğe MHP ve CHP’nin karşı çıkacağını hesaplayan AKP, BDP’nin talebi olan bazı maddeleri de pakete dahil ederek, 29 sandalyesi olan bu partiden destek almayı da öngörüyor. ‘’Mini Anayasa’’ paketi için TBMM’nin tatile girmeyerek, yaz aylarında da çalışması hedefleniyor. 326 sandalyesi bulunan AKP, bu paketi TBMM’den geçirip sonbaharda da referanduma götürmek için, en az 4 desteğe gerek duyacak. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, bugüne kadar 173 maddeyi görüştü. Bunlardan sadece 40’ında uzlaşma sağladı. (gazeteport)

  • Gürsel Tekin gazdan etkilendi

    Polisin Taksim’e gitmek isteyen 1 Mayıs göstericilerine müdahalesi, CHP’li yönetici ve vekilleri de vurdu. Beşiktaş’ta, CHP ilçe Başkanlığı önünde gazlı müdahaleye maruz kalan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, çareyi yakınlardaki bir binaya sığınmakta buldu. Gazdan etkilenen Gürsel Tekin hastaneye kaldırıldı.

  • Başbakan Erdoğan, suçlamalara cevap verdi

    Başbakan Erdoğan, suçlamalara cevap verdi

    Başbakan Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde terör örgütüyle pazarlık yapıldığı ve taviz verildiği iddialarına sert çıktı.

    Dün Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri’nde düzenlenen AK Parti İl ve İlçe Başkanları Teşkilat İçi Eğitim Programı’nda konuşan Erdoğan, pazarlık yapmayı ‘alçaklık’ olarak niteledi. Başbakan, “Türkiye’nin başını öne eğecek, şehitlerimizin ruhunu incitecek, onların ailelerini rencide edecek hiçbir girişimin içinde değiliz.” dedi. Taviz verme ve pazarlığın asla söz konusu olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Anamuhalefetin, yavru muhalefetin genel başkanlarına, varsa bu düşüncede olanlar onlara, bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum: Bu milletin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar düşmedik, alçalmadık, asla da alçalmayız.” ifadelerini kullandı.

    AK Parti’nin il ve ilçe başkanlarını topladığı Kızılcahamam tesislerinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Ambulans helikopteri otel önünde hazır bekletilirken polis ve Özel Harekât helikopterleri de program bitene kadar tesislerin üzerinde uçtu. Ayrıca gazeteciler içeri alınırken bomba uzmanı köpekler tarafından arandı. Salonda da biyolojik ve kimyasal saldırı tedbirleri alındı. Başbakan, konuşmasında özetle şunları söyledi:

     

     

     

    Şu anda tarih yazılıyor: Silahlar susacak, sağlıklı çözümler üreteceğiz. Bu süreçten Türkiye güçlenmiş, büyümüş olarak çıkacak. Allah’ın izniyle milletimizin desteği ile Türkiye artık çok güzel sabahlara, aydınlık sabahlara uyanacak. Şu anda Türkiye’de, unutmayın, tarih yazılıyor.

     

     

     

    Dün lakabı ‘çoban’ olanlar, şimdi İşçi Partisi’nin koyunu oldular: Şu anda çözüm sürecinde aynı blok, aynı cephe, birkaç eksiğiyle, fazlasıyla, yine tesbih taneleri gibi AK Parti’nin karşısında dizildiler. CHP, MHP, Türkiye Komünist Partisi, emekli siyasetçiler, milletin defterini dürdüğü siyasetçiler, sandığa gömülüp oradan çıkamayan siyasetçiler, dikkatinizi çekiyorum, İşçi Partisi’nin önderliğinde, yeniden kucaklaştılar. Dün lakabı ‘çoban’ olanlar, şimdi İşçi Partisi’nin koyunu oldular. Güya ulusalcı CHP, İşçi Partisi’nin piyonu oldu. Güya milliyetçi MHP, İşçi Partisi’nin yedeği haline geldi. İşçi Partisi’nin şu anda Silivri’deki lideri, 1990’lı yıllarda Bekaa Vadisi’ne gitti, terör örgütü liderleriyle sarmaş dolaş fotoğraflar çektirdi. MHP, CHP, İşçi Partisi, ortak eylemlerinde bir zahmet o fotoğrafları da kullansalar da kimin ne olduğunu millet daha iyi görse. Şimdi bir kez daha takke düştü, maske düştü. Bunların ellerinde tek bir tutunacak dal vardı, o da terördü. Şimdi o da sona eriyor. İnanın, bunlar farz-ı muhal iktidara gelseler, Kandil’e davetiye gönderir, Türkiye’den çıkacak teröristleri mağaralarına geri buyur ederler.

     

     

     

    Bütün etnik unsurlar Türk milletinin içinde: Şiddetin ve silahın çözüm yöntemi olmadığı, silah ve şiddetle hiçbir şey elde edilemeyeceği anlaşılmıştır. Biz Türk kardeşimle Kürt kardeşimin aynı zeminde kucaklaştığı bir vatan toprağını tesis ettik, ediyoruz. Biz yeni anayasaya da bir kavram oturttuk. Biz ne MHP’nin anladığı manada Türk milleti kavramını anlarız ne de başkasının anladığı. Bizim Türk milletini kavramı anlayışımız içerisinde Türkiye’de ne kadar etnik unsur varsa hepsi bu kavramın içindedir. Bizim yeni anayasa önerimizde de bu yerini aldı.

     

     

     

    Yerel seçimlerde hedef büyükşehirler: 30 büyükşehir belediyesinin kahir ekseriyetini almamız gerekir. Türkiye için artık son derece kritik bir evreye girmiş bulunuyoruz. 2014 yılı Türkiye için kritik sonuçların alınacağı bir yıl olacak. Mahalli seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yine bu süreçte yeni anayasa çalışmalarının tamamlanmasıyla bir halkoylaması gündeme gelebilir. Açıkçası kurulduğumuz günden beri gireceğimiz en kritik seçimlere hazırlanıyoruz.

     

     

     

    Başkan kral değildir: Başkanlık sistemi tartışılıyor. Bu bize yabancı bir anlayış da değil. Ecdadımıza baktığımızda, tarihe baktığımızda benzerini Osmanlı yaşamış. Dünyada en gelişmiş ülkeler bunu yaşıyor; ABD, Rusya aynı şekilde. Yarı başkanlık denilen sistem… Fransa bunu yaşıyor, Latin Amerika ülkeleri bunu yaşıyor. Dünyada yüzü aşkın ülke bunu yaşıyor. Ne diyorlar? ‘Parlamenter demokrasi başkanlık sisteminde yok’ diyor. Parlamentonun olmadığı bir başkanlık sistemi, kraliyetler hariç hepsinde vardır. Başkanlık siteminde başkan kral değildir. Bizdeki bazı cahiller başkanı bir kral olarak takdim etme cüretine girerek yalan söylüyorlar.

     

     

     

    Çanak çömlek yüzünden Marmaray gecikti: Biz bir çılgın projenin gerçekleşebilmesi için bize hendek atlattılar. 3-4 sene bir projeyi gecikmeli olarak çıkarıyoruz. Niye? Önümüzde çok ciddi engeller var. Örneğin Marmaray projemiz var; basit  çanak, çömlek hikâyesi bize dört sene kaybettirdi. 3-4 sene önce Marmaray açıklanacaktı. Bak şimdi bu 29 Ekim’e yetiştirmeye çalışıyoruz. Yazık, günah değil mi?

     

     

    Taksim Kışlası alışveriş merkezi olacak: Taksim gezi alanı dedik hemen buna da karşı çıktılar. Kışlayı yeniden orada yapacağız dedik, malum çevreler, başta anamuhalefet partisi ve destekçileri hep birlikte karşı çıktılar. Burada bir tarihî eser var, bu tarihî eseri kurul nasıl reddeder? Bu kurullar niçin var? Bu tarihî eserleri korumak için. Çanak çömleği koruyorsun da oradaki tarihî kışlayı neden korumuyorsun? Denizin dibinde 3-5 tane çanak çömlek, çatal kaşık bulunmuş, bunları koruyorsun ama Taksim Meydanı’ndaki devasa kışla, gayet güzel mimari estetiği, gayet güzel buna hayır diyorsun. İnşallah orada hem kışlamızı yapacağız, mimari olarak orada duracak. Ama altında alışveriş merkezinden toplantı salonlarına kadar belki rezidans, otel, vesaire ama arka planda da Divan Oteli tarafında da bir şehir müzesi yapmak suretiyle İstanbul’umuzun şehir müzelerini artırmış olacağız.