Etiket: erotik

  • Dolmabahçe’de Akil final

    Çözüm süreci kapsamında halkın nabzını tutmak için Türkiye’yi gezen Akil İnsanlar Heyeti, raporlarını sunup izlenimlerini aktarmak için son kez Başbakan Erdoğan’la buluştu. Toplantı üç buçuk saat sürdü.

     

    Dolmabahçe’de son akil buluşma… Çalışmalarını tamamlayan Akil İnsanlar Heyeti’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hazırladıkları raporları sunacağı son toplantı, dün saat 14.00’de Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde gerçekleşti. 

     

     

     

    Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı basına kapalı toplantının girişinde ise heyetten az sayıda isim açıklama yaptı. Doğu Anadolu Akillerinden Abdurrahman Kurt yaptıkları görüşmelerde, bölgeyi gezen insanların bölünme fobisinin ne kadar gerçek dışı olduğunu gördüğünü söyledi. Ortak yaşam iradesinin güçlü olduğunu gözlediklerini ifade eden Kurt, “Gezi olayları süreci etkiler mi” sorusu üzerine şunları söyledi: Raporlarda böyle bir şey yok. İstişare edilirken gündeme gelebilir. Gezi olaylarında herkesin kendine göre çıkarması gerekenler var elbette. Herkesin ihtiyaçlarına cevap vermek için biraz daha yakınlaşmak kucaklaşmakla ilgili dersler çıkarılmalı.

     

     

     

    ‘KAN DURSUN’ 

    İç Anadolu Bölgesi Akil Heyeti Başkanı Ahmet Taşgetiren de her bölgeden gelen raporların farklı olabileceğine vurgu yaparak “İç Anadolu’daki genel fotoğraf barış sürecinin sonuna kadar desteklendiğinin fotoğrafıdır. Yani herkesin bu kan dursun, bu çatıema süreci sona ersin, ülke bir kardeşlik iklimini yaşasın tarzında bir taleptir” dedi.
    Taşgetiren, Murat Belge’nin istifasını da “Bu işte pek istifa kurumu çok sağlıklı bir tanımlama mı? Çünkü biz tayin edilmiş insanlar değiliz. Devlet memuru değiliz. Süreç bittiği anda böyle bir istifa… Ben şahsen çok anlamlı bulmadım. Küstüm deme lüksümüz yok” ifadeleriyle yorumladı.

     

     

     

    YENİ ANAYASA TALEBİ 

    Marmara Bölgesi Heyeti’nden Levent Korkut da “Çözüm sürecine ilişkin en çok ne talep edildi?” sorusuna “Yeni Anayasa” yanıtını verdi. Korkut şöyle devam etti: Yeni Anayasa bağlamında aslında farklı kesimler ve bireyler daha fazla özgürlük ve demokrasi talep ediyorlar. Bunu çözüm süreciyle de bağdaştırıyorlar.
    En büyük tedirginliklerden biri “Süreci acaba geri döner mi.” Dönmemesi gerekir diye düşünenler fazla.

    58 AKİL KATILDI

    62 Akil İnsan’dan 58’i katılırken köşe yazısında heyetten istifa ettiğini açıklayan Murat Belge ile Prof. Dr. Baskın Oran’ın yanı sıra, Kürşat Bumin ve Şemsi Bayraktar da mazeret bildirerek buluşmada yer almadı. İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşen toplantıya, Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile Kamu Güvenliği Müsteşarı Mehmet Ulvi Saran da katıldı.

     

     

     

    GEZİ KONUŞULMADI

    Üç buçuk saat süren buluşmanın ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, toplantının gündemine ilişkin açıklama yaptı. Çelik şunları söyledi: Anayasadan tutun dil meselesine, rejim tartışmalarından Alevi meselesine kadar raporlarda birçok tespit var. Bu problemlerle ilgili tedavi önerileri var. Akiller, binlerce insanla, kanaat öderleriyle, STK’larla bir araya geldiler. Şimdi bu raporlar en ince detayına kadar değerlendirilip nihai bir rapor haline getirilecek.
    Akiller özellikle Kandil’den gelen bazı açıklamaların Kürt olmayan kesimde ciddi kaygı uyandırdığını ifade ettiler. Bir soru üzerine toplantının kendisinin bulunduğu bölümünde Gezi parkıyla ilgili değerlendirme olmadığını  belirten Çelik, TRT Şeş muhabirinin Kürtçe sorusuna da Kürtçe yanıt verdi.

     

     

     

    122 BİN KM’LİK ÇÖZÜM TURU

    – Akiller, 81 il merkezi, 37 ilçe ve 22 köye gitti.
    – 4 Nisan’dan bu yana 122 bin kilometre yol kat etti.
    – 60 binin üzerinde kişiyle görüştü.
    – STK temsilcileriyle 200 toplantı yaptı.
    – 3 cezaevi, 28 üniversite ziyaret etti.

  • Tecavüzden ceza alan mahkumun ilginç değişimi

    Zonguldak’ta, 14 yaşındaki M.A.’ya tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 21 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan 24 yaşındaki Kısmet K., Yargıtay’ın bozma kararı üzerine yeniden hakim karşısına çıktı. Dansçı olan ve tutuklanmadan önce dövmeleriyle dikkat çeken Kısmet K.’nın cezaevinde sakal bırakıp sarık taktığı ve seccade ile cezaevi aracından indiği görüldü. Kısmet K.’ya, duruşmadaki hal ve tavırları indirim nedeni kabul edilerek 17 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına mahkum oldu.

     

    Olay, Eylül 2009’da meydana geldi. Kendisini elektro-break dansçısı olarak tanıtan ve festivallerde dansçılık yapan Kısmet K., iddiaya göre olaydan bir süre önce tanıştığı M.A.’yı, birlikte sokakta yürürken konuşma bahanesiyle evine götürdü. Kapıyı kilitleyen Kısmet K., genç kıza tecavüz etmek istedi. Kısmet K., karşı çıkması üzerine M.A.’ya anal yoldan tecavüz etti. M.A.’nın durumu anlattığı ailesi şikayette bulundu. Gözaltına alınıp tutuklanan Kısmet K. hakkında, ’15 yaşından küçük çocuğa karşı tehdit veya cebir kullanarak cinsel istismar’ ve ‘Kişi hürriyetini yoksun kılma’ suçlarından dava açıldı.

    21 YIL HAPİS KARARINI YARGITAY BOZDU

    Sanık Kısmet K., Şubat 2012’de 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında tecavüz suçundan 15 yıl, kişi hürriyetini yoksun bırakmaktan ise 6 yıl 3 ay olmak üzere toplam 21 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak sanık avukatının başvurusu üzerine Yargıtay, Kısmet K.’ya, ‘Kişi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan verilen cezayı yüksek bularak kararı bozdu.

     

     

    SECCADE İLE ADLİYEYE GELDİ

    Kısmet K., bozma kararı üzerine bugün aynı mahkemede yeniden hakim karşısına çıktı. Tutuklanmadan önce dövmeleri ile dikkat çeken Kısmet K.’nın, cezaevinde sakallarını uzatıp, sarık taktığı ve giyim tarzını değiştirdiği görüldü. Adliyede namaz kılabilmek için yanında seccade de taşıyan tutuklu sanık Kısmet K. ile duruşmada yakınları ve avukatları hazır bulundu. Son sözü sorulan Kısmet K., “Yüce adaletinize güveniyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Sanık, duruşma salonunda başındaki sarığı çıkardı. Mahkeme heyeti, duruşmadaki hal ve tavırlarını indirim nedeni olarak kabul ederek sanık Kısmet K.’yı 17 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.

  • Erzurum’da enişteye 10,5 yıl

    Erzurum’da baldızına yönelik cinsel istismar suçundan Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan enişte, ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, tutuksuz yargılanan enişteye yurt dışına çıkış yasağı koydu.
    Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianameye göre, 7 Nisan 2009 günü Palandöken ilçesinde oturan ablasının evinde meydana geldi. 27 yaşındaki eniştesi M.Ö. ile duygusal aşk ilişkisi yaşayan E.K., cinsel ilişkiye girdi. Ailenin şikayetçi olması üzerine enişte çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesi’nde tutuklanarak Erzurum E Tipi Cezaevine kondu. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6,5 ay tutuklu yargılanan enişte, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
    Mağdure E.K. ise, “Ablamın evine gidip geldiğim sürelerde eniştem ile duygusal aşk ilişkisi yaşadık” dedi.
    Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK’nin 103-1 maddesi kapsamında 15 yıla kadar hapis istemi ile yargılanan tutuklu enişte M.Ö. tecavüz suçlamalarını kabul etmedi. M.Ö., “Benim baldızım olur. Duygusal aşk ilişkisi yaşadım. Kendi rızası ile bir defa cinsel ilişkiye girdim. Baskı ve tehdit kullanarak ilişkiye girmedim” dedi.
    Mahkeme heyeti tutuksuz yargılanan M.Ö.‘nün olay tarihinin 2009 yılının Mart ayında meydana gelmesi ve 6.5 ay kadar cezaevinde yattığı süreyi göz önünde bulundurarak, mağdurenin 15 yaşından büyük olduğu yönünde verilen raporu dikkate alan mahkeme heyeti TCK’nin 103/1 maddesi kapsamında 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, enişte M.Ö. hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı koydu.
    Sanık Avukatı Süha Erdoğdu, müvekkilinin olay tarihinde duygusal aşk ilişkisi yaşayan mağdurenin 15 yaşından büyük olduğu yönünde savunma yaptı. Avukat Erdoğdu, “Mağdurenin olay tarihinde 15-18 yaş arasında kız çocuğu olduğu bir sonraki alınan Adli Tıp Kurumu’ndan veriler raporda ise 18 yaşında olduğu belirtilmişti. Adli Tıp Kurumu’nun raporuna itibar edilmelidir. Bu şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Beraatini talep ediyoruz” dedi.