Etiket: Erkeklerde

  • Erkeklerde Saç Dökülmesine Dikkat

    Saç Ekim Uzmanı Dr. Emrah Çinik, saç dökülmesinin önemli bir psikolojik problem teşkil ettiğini ve özgüven duygusuna zarar verdiğini belirtti.

    Saç dökülmesinin günümüzün en çok tartışılan ve sürekli çözümü aranılan bir sorunu haline geldiğini kaydeden Saç Ekim Uzmanı Dr. Emrah Çinik, “Saç dökülmesi problemi, kişilerin görünümlerini etkileyen, çekiciliklerinin, cazibelerinin düştüğünü ve erken yaşlandıklarını hissettirmektedir. Saç dökülmesi önemli bir psikolojik problem teşkil etmekte ve özgüven duygusuna zarar vermektedir. Bu sorunla baş etmenin birçok yolu bulunmakla beraber saç dökülmelerinin önüne geçmek ancak erken dönemde uygulanacak olan Saç mezoterapisi ve PRP tedavisi ile mümkündür. Erkeklerde saç dökülmesinde en sık etken genetik faktörler ve ailesel yatkınlıktır. Ayrıca stres nedeniyle ani saç dökülmesi, çevresel faktörler, ilaçların yan etkisi ve beslenme alışkanlıkları da saç dökülmesinde etkilidir.” diye konuştu.

    Erkeklik hormonu dihidro-testosteronun (DHT) saç dökülmesinden sorumlu olduğunu kaydeden Saç Ekim Uzmanı Dr. Emrah Çinik, şöyle konuştu:

    “Dökülme bölgesinde bu hormonun aktivitesinin arttığı gözlenmiştir. Başın ense ve yan bölgesindeki saçlar DHT hormonundan etkilenmez ve genetik olarak dökülmemek üzere kodlanmıştır. Ekildikleri yerlerde de, hayat boyu kalıcı olurlar.

    Siz de saç dökülmesi problemi yaşıyorsanız fakat kişisel görünümünüzü korumak ve bu sorunla başa çıkmak istiyorsanız bir an önce harekete geçmelisiniz.

    Erkeklerde saç kayıplarının (dökülmesinin) tipleri ve sınıflaması: (Bu sınıflamaların dışında saç dökülmeleri olabilir.) Hafif derece kayıp, ön saç çizgisinden başlar (tip 1 ve tip 2). Orta derece kayıp, üstlerden tepeye doğru ilerler (tip 3, tip 4, ve tip 5). İleri derece kayıp, tepeden arkaya doğru iner (tip 6 ve tip 7). Erkeklerde tüm saç dökülmesi tiplerinde saç ekimi yapılabilir. Hafif ve orta derecede saç dökülmelerinde 1 seans saç ekimi yeterli sıklık ve kapama sağlar. İleri derecede olan saç kayıplarında 1 seans saç ekimi kişiyi saçsız görünümden kurtarır ve daha iyi bir görünüm sağlar. Kişi tüm sahaların kapatılmasını ve sıklığın artmasını isterse 2-3 seans saç ekimi yapılabilir.”

  • Erkeklerde Meme Büyüklüğü Ameliyatları

    Erkeklerde Meme Büyüklüğü (Jinekomasti) ameliyatları, günümüzde erkeklerin en sık yaptığı estetik ameliyatlar arasında 2 sıraya oturdu. Jinekomasti denilen erkeklerde meme büyümesi sorununun küçük bir ameliyat ile sonlanabildiğini dile getiren Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Mezdeği, klinik olarak bu ameliyatların artık çok fazla yapıldığını, ve bu yüzden yeni tekniklerle kendilerine has yöntemler geliştirdiklerini belirtti.

    Mezdeği, ‘’Çünkü memeden az alsak yağı olmuyor idi. Çok fazla alsak da meme vücuda yapışarak iğrenç bir görünüm ortaya çıkıyordu. Bu yüzden yağ alma dengesini çok iyi ayarlamak için, yağları vaser cihazıyla dengeli parçalamayı denedik. Evet muhteşem sonuçlar elde ettik. Ama biz bununla da yetinmedik, koltuk altına giden bölgeye de liposuction yaparak meme ile orantılı olarak tam bir üç boyutlu görünüm kazandırdık. Bu yöntemin adına da 3d Jinekomasti ameliyatı dedik’’ şeklinde açıklama yaptı.

    Bu ameliyatlarda genelde hekim arkadaşların meme başı çevresinden bir kesi açarak yağı o delikten aldığını vurgulayan Mezdeği, kendisinin ve cerrahi ekibinin, bu konuda da bir değişime giderek ameliyat kesisini daha aşağı bir kısma aldıklarını belirtti. Bunun sağladığı en büyük avantajın ise, meme üstünde herhangi bir ameliyat izinin hiç olmaması olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Ali Mezdeği, kesinin meme çevresinden daha aşağıda olduğu için, belli belirsiz bir alanda minik bir iz olarak konumlandırdıklarını anlattı.

    3d yöntemi ile yapılan ameliyatların süreleri daha aza indirdiğini belirten Mezdeği, “Yani ortalama olarak bir saat içinde bu ameliyatı kusursuz bir şekilde tamamlanıyor. Ameliyat sonrasında hasta aynı gün bile iş hayatına dönebiliyor. Ameliyat genel anestezi ile yapılıyor. Ameliyat sonrasında fazla ağır kaldırmadığınız sürece hiç bir anormal durum yaşanmaz. Ameliyattan sonra ise, bir kontrol ile bu sorundan rahatlıkla kurtulmak mümkün. Tekrarlama riski yoktur. Çünkü yağ dokusu dışarıya alınıyor. Bu yüzden tekrar birikmesi çok uzun süreler alır. Yıllar desek aslında yalan olmaz. Tekrar yağlanma olması için sizin aşırı kilo alıp verme huyunuzun olması gerekiyor” dedi.

  • Op. Dr. Demirel: “Jinekomasti Ameliyatı İle Meme Büyümesi Erkeklerde Kabus Olmaktan Çıkıyor”

    Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mert Demirel, erkeklerin korkulu rüyası olan “meme büyümesi”nin artık kabus olmaktan çıktığını söyledi. Op. Dr. Demirel, “Çünkü bu durumdan muzdarip erkekler, teknolojinin nimetlerini de yanına katan jinekomasti ameliyatları ile, artık çok daha kolay bir şekilde meme görüntüsünü düzeltebiliyor” dedi.

    Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mert Demirel, erkeklerin göğüs kısmının kadınsı bir hal almasının kimi zaman genetik, kimi zaman da çevresel faktörlere dayandığını belirterek, “Sebebi her ne olursa olsun, bu erkekler için sıkıntı veren ve sosyal yaşamı etkileyen bir problemdir. Ancak bugün erkeklerin meme büyüklüğü problemini tamamen rafa kaldırabilmek mümkün. Jinekomasti ameliyatlarına birçok avantaj katan ileri teknolojik yöntemlerle; bugün çok daha hızlı iyileşen, çok daha etkin ve başarılı operasyonlara imza atıyoruz. Erkekleri meme büyüklüğü probleminden kurtarmak için jinekomasti de uzun zamandır 2 tipik yöntem kullanılır. Bunlardan ilki, meme ucu çevresinden ufak bir kesi ile girilerek içerideki fazla dokuyu cerrahi olarak çıkarma prensibine dayalıdır. Birçok hasta bu yöntemin iz bırakacağını düşünse de, kesi izi meme ucu çevresine gizleneceği için belli olmaz ve zamanla da görüntüsü silikleşerek belirsizleşir. Diğer yöntem ise liposuction ile memede kümelenmiş yağ dokuyu vakumlayarak, görüntüyü düzleştirmektir. Bu yöntemde ise meme çevresinden çok küçük noktalardan ince kanüllerle giriş yapılır. Bu iki temel yönteme şimdi de üçüncü yeni bir seçenek ekliyoruz. Erkeklerin çok daha hızlı bir iyileşme ile meme bölgesini düzelten işlemin adı: Ultrasonik liposuction” diye konuştu.

    Hayatımızın her alanını kolaylaştıran teknolojinin, estetik cerrahiye de birçok avantaj ve yenilik kattığını söyleyen Demirel, “Ultrasonik liposuction ile yaptığımız jinekomasti ameliyatları temelde liposuction ile aynı prensibe dayanıyor. Ancak yöntemi çok tercih edilir kılan, yağ vakumlama öncesi cilt altına gönderilen ultrason dalgalarının işleme kattığı efektivite. Bu ses dalgaları cilt altındaki yağ dokuyu seçili olarak parçalıyor ve böylece etraftaki damarsal dokular zarar görmediği için ameliyat sonrası morluk ve ödem minimum düzeye iniyor. Deri altıdaki kolajen üretimi uyarıldığı için, iyileşme sonrası ciltte daha sıkı ve düz bir görünüm gözleniyor. En önemlisi de masa başı çalışanlar, 2 gün sonra rahatlıkla işine geri dönebiliyor. Ameliyat sonrası 2 hafta boyunca kullanım önerdiğimiz korse ise takım elbise ve gömleklerin altından belli olmadığı için, artık jinekomasti ameliyatlarındaki süreç erkeklerin iş yaşamını olumsuz etkilemiyor” dedi.

    JİNEKOMASTİ SONRASI ÖZGÜVEN

    Meme büyüklüğü probleminin erkekler için ciddi bir sıkıntı oluşturduğunu anlatan Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mert Demirel daha sonra şunları söyledi: “Sadece tatiller değil, kişinin kadınsı bir memeye sahip olduğu düşüncesi bile onu psikolojik olarak etkileyebilir. Ancak bu durumu düzeltmek, yaklaşık 1 saatlik bir operasyon ile mümkün. Jinekomasti ameliyatlarının beraberinde getirdiği etki ise hiç şüphesiz daha mutlu ve özgüveni yüksek bir birey. Birçok erkeğin jinekomasti sonrası yaşadığı bu özgüven artışının, iş ve sosyal yaşamını da pozitif olarak etkilemesi de kaçınılmaz.”

  • Gece Körlüğü Hastalığı, Sadece Erkeklerde Daha Sık Görülüyor

    Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, travmalara bağlı oluşan göz hastalıklarının erkeklerde daha sık görüldüğünü belirtti.

    Göz bozukluklarında kadın erkek ayrımının genelde olmadığını belirten Op.Dr. Şeyda Atabay, “Gözlük takmayı gerektiren sorunlarda hipermetropi, miyopi, astigmatizmayı aynı sıklıklarda görebilmekteyiz. Göz bozukluklarında genetik ve çevresel etkenler önemlidir. Bu durum kadın ve erkekleri aynı sıklıkta etkilemektedir. Göz kapak bozuklukları yine kadın ve erkeklerde aynı sıklıklarda görülürken tedavide kadınların daha etkin olduklarını ve göz kapak bozukluklarından daha fazla yakındıklarını görmekteyiz. Katarakt bozuklukları yine özellikle çevresel koşullardan etkilenir. Ve cinsiyet ayrımı göstermez. Keratokonus hastalığı yani gözün en öndeki kornea tabakasının incelerek bombeleşme gösteren hastalığı genelde kadınlarda daha sık olarak izlenmektedir. Göz kuruluğu olarak bilinen gözde batma yanma ağrı ile kendini gösteren hastalık özellikle menapoz sonrası kadınlarda sık görülmektedir. Irsi bir hastalık olan gece körlüğü ya da tavuk karası olarak adlandırılan retinitis pigmentoza sadece erkeklerde görülürken, kadınlar sadece hastalıkta geni taşırlar. Yine erkelerde sıkça rastlanılan bir hastalık olan santral seröz retinopati olarak isimlendirilen hastalık ani görme bozukluklarına sebep olmaktadır. Orta yaş stresli erkelerde sık olarak görülmektedir. Tiroid hastalıklarının gözü etkilemesi kadınlarda daha sık olabilmektedir. Travmalara bağlı oluşan göz hastalıkları bunlar göz içi kanamaları, dekolman, göz yırtılmaları erkeklerde daha sık görülmektedir” diye konuştu.

  • Erkeklerde Meme Büyümesi

    Erkeklerde ‘meme büyümesi’ olarak adlandırılan Jinekomasti, sanıldığının aksine kilo dışında birçok nedenle ortaya çıkabiliyor. Alkol, antidepresan ve vücut geliştirme amaçlı alınan ilaçların uzun süre kullanımı da erkeklerde meme büyümesin eneden olabiliyor.

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş, Jinekomastinin bazen farklı hastalıklardan kaynaklanabildiğini belirterek, “Hormon bozuklukları; testesteron azlığı ile seyreden rahatsızlıklar ve bazı sendromlar, östrojen artışı yapabilen durumlar, testis tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri, tiroid bezi hastalıkları (hipertiroidi veya guatr), bazı kanser türleri özellikle akciğer ve karaciğer, karaciğer sirozu, bazı ilaç ve maddelerin uzun süre kullanımı (alkol, amfetamin antidepresanlar, uyuşturucu madde, vücut geliştirmede kullanılan anabolik steroidler) ve aşırı kilo alımı jinekomastinin bilinen nedenleri arasında. Dolayısı ile şikayeti olan kimselerin öncelikle doktor kontrolünden geçerek zeminde yatabilecek hastalıklar açısından detaylı bir tarama yapılması gerekir” diyor.

    Jinekomastinin kendi içinde üç farklı tip olarak değerlendirildiğini dile getiren Doç. Dr. Yener Demirtaş, “Belirttiğimiz hastalıklar genellikle ‘Glanduler jinekomasti’ olarak ortaya çıkabilir. Bu tip, kadın memesi benzeridir ancak süt üretmeyen meme bezleri bulunur ve sadece bu bezlerin artışında glanduler tip söz konusudur. ‘Yağlı jinekomasti’ olarak adlandırılan bir diğer tipte ise meme bezi dokusunda artış olmaz, sadece meme bölgesi yağlanmasından artış olur ve genellikle alkol veya sık kilo alıp verme nedeniyle oluşur. Sonuncusu ise her iki tipin birlikte görüldüğü ‘karışık tip’tir” dedi.

    Jinekomasti tedavisi için başvuran hasta grubunun 18-25 yaş aralığından olduğunu belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, ergenliğe giren erkek hasta yaş grubunun jinekomastinin görüldüğü ilk dönem olduğunu ve ergenlikten sonra hormonların düzene girmesiyle yüzde 30 hastada gerileme ve kendiliğinden düzelme görülebildiğini vurguladı.

    Meme büyümesinin tek başına başka hastalıklara sebep olmadığını belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, “Jinekomasti söz ettiğimiz hastalıkların ön belirtisi olabilir bu nedenle gerekli taramalar yapıldıktan sonra estetik olarak ele alınabilir. Ayrıca bazen ergenlik döneminde memede ağrı şikayeti olsa da doktora başvuruların yüzde 90’ı estetik kaygılar nedeniyledir. Durum kilolu olan kimselerde daha çok görünür fakat düzensiz ve sağlıksız diyetler nedeniyle zayıflarda da görülebildiğini söyleyebilirim” dedi.

    Doç. Dr. Yener Demirtaş meme büyümesi durumda spor veya özel antrenman gibi girişimlerin bir önlem olamayacağını belirterek, “Jinekomastide cerrahi tedavi tek çözümdür ve herhangi bir ilaç tedavisi söz konusu değildir. Seçenekler ise hastalığın tipine göre belirlenir. Glanduler ve karışık tip durumunda meme başından kesi tekniği ile fazlalıkların alınması söz konusu iken, yağlı tip ve bazı karışık tip durumlarında liposuction uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar verir. Hastanede kalmayı gerektirmeyen, lokal veya genel anestezi ile yapılabilen girişimlerde tolere edilebilir ağrılar yaşanabilir. Ameliyat sonrasında ortalama 3 hafta kadar özel bir korse kullanımı ile nekahet süreci başarı ile geçirilir” dedi.

    Jinekomasti tedavisinde özellikle ses dalgalarının kullanıldığı vaser liposuction’ın hastalar açısından iyi sonuçlar verdiğini belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, “Ses dalgaları ile çalışan bu sistemde, dalgaların yağ seçici özelliği sayesinde çevre bağ dokulara, damar ve sinir yapılarına zarar verilmeden yağ hücrelerinin parçalanıp eritilmesi sağlanıyor. Uygulamanın hastaya sağladığı en büyük avantaj ise ameliyat sonrası toparlanma ve normal hayata dönüşün son derece hızlı olması. Girişimde kan damarları hasar görmediğinden ameliyat sırası kanama ve sonrası morarma da çok az görülmektedir” dedi.