Etiket: Engeline

  • Kurallara uymayan sürücüler polis engeline takıldı

    Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde polis ekipleri tarafından durdurulan ve kontroller yapılan 100 araç sürücüsünden 7 sürücüye toplam 6 bin 766 bin TL para cezası kesildi.

    Edinilen bilgilere göre Kocaeli Emniyeti Trafik Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Gölcük ilçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, trafik tedbiri kapsamında ilçe genelinde harekete geçti. Ekipler tarafından gece saatlerinde yapılan ve yaklaşık bir saat süren kontrollerde 100 araç durduruldu. Araçlarda yapılan kontrollerde sürücülerden 1’ine sürücü belgesi olmadan araç kullanmaktan, 2’sine alkollü araç kullanmaktan, 1’ine emniyet kemeri takmamaktan, 1’ine dur ihtarına uymayıp kaçmaktan, 2’sine ise muayenesiz araç kullanmaktan toplam 6 bin 766 TL para cezası kesildi.

    Kontrollerin kararlılıkla devam ettirileceği bildirildi.

  • Suç makinesi, jandarma engeline takıldı

    Gaziantep’te 32 ayrı suçtan kaydı olan cezaevi firarisi, jandarma ekipleri tarafından sahte kimlikle yakalandı. Şahsın, basın mensuplarına hakkını helal etmediğini söylemesi dikkat çekti.

    Edinilen bilgiye göre, Şehitkamil ilçesi Arıl Jandarma Komutanlığı ekipleri yol uygulaması sırasında bir aracı durdurdu. Ekipler yaptıkları GBT sorgusunda şahsın 32 suçtan kaydı ve aranması bulunan cezaevi firarisi Orhan Y. (30) olduğunu tespit etti. Hırsızlık, uyuşturucu ticareti, sahtecilik, hükümlü ve tutuklu iken kaçmak gibi 32 suçtan kaydı olduğu öğrenilen Orhan Y., firarından 2 yıl sonra üzerinde Emrah Çiğdemal adına düzenlenen sahte kimlikle yakalandı. Şahıs hastane kontrolü sırasında basın mensuplarına, “Size hakkımı helal etmiyorum, hepinizi Allah’a havale ediyorum” dedi.

    Arıl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alınan Orhan Y. ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi.

  • FETÖ bahanesiyle altın dolandırıcılığı kuyumcu engeline takıldı

    Antalya’daki bir hastanede temizlik personeli olarak çalışan kadını, kendisini telefonda polis olarak tanıtan ve ’Kızının kimlik bilgileri FETÖ’nün eline geçti. Altınlarını bozdur’ diyerek dolandırmaya çalışan şahsın planını kuyumcunun dikkati suya düşürdü.

    Edinilen bilgiye göre, Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesi’nde ikamet eden 48 yaşındaki Yasemin Kula’nın cep telefonu, Cuma günü 17.00 sıralarında çalıştığı hastanedeyken bilinmeyen bir numara tarafından arandı. Telefonda Kemer İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis olarak tanıtan şahıs, 18 yaşındaki kızı Şeyda Irmak’ın kimlik bilgilerinin FETÖ’nün eline geçtiğini, şüphelinin yakalanması için ise Ali Çetinkaya Caddesi üzerindeki bir kuyumcuya giderek altınlarını bozdurmasını ve üzerindeki tüm paralarla birlikte kendisine vermesi gerektiğini söyledi. Şahıs Kula’ya operasyonun gizli olduğunu da söyleyerek kimseye bilgi vermemesini konusunda da uyardı. Kula’dan önce Şeyda Irmak’ı da arayan şahıs, yine kendisini polis olarak tanıtıp aynı cümleleri genç kız için kullandı. Olayın ardından kızını arayıp böyle bir durumun söz konusu olup olmadığını soran anne, kızından gelen ‘Polis aradı, kimlik bilgilerim FETÖ eline geçmiş’ yanıtıyla paniğe kapılıp soluğu kuyumcuda aldı.

    Altınları bozdurmak istediğini kağıda yazarak söyledi

    Bu sırada tekrar kendisini arayıp acele etmesini söyleyen şahıs, Kula’nın cep telefonunu para teslimatı gerçekleşene kadar kesinlikle kapatmamasını söyledi. Kendisine ait yaklaşık 3 bin TL değerindeki 2 altın bilezik ile bin 700 lira nakit parayla kuyumcuya giren Kula, dolandırıcıyla irtibat halindeyken kuyumcu çalışanı Coşkun Kösen’e yaşadıklarını bir kağıda yazarak izah etti. Panik halindeki Kula’nın durumundan şüphelenen Kösen de el işaretiyle telefonu bırakmasını ve kuyumcunun ofis bölümüne gelmesini söyledi. Kula bunun üzerine telefonu tezgaha bırakarak Kesen ile birlikte kuyumcunun ofis bölümüne geçti. Burada Kula’yı sakinleştiren Kösen, daha sonra 155’i arayarak talihsiz kadının yaşadıklarını anlattı. Olayın ardından anne ve çalıştığı işyerindeki kızının yanına polis ekipleri sevk edildi. Kuyumcuya gelen polis ekipleri böyle bir durum söz konusu olmadığını, dolandırılmaya çalışıldığını söyledi. Derin bir oh çeken Kula da kızını arayarak sakinleştirdi.

    “Altınları kuyumcuya getir, inceleyeceğiz”

    Olayın şokundan çıkamadığı gözlenen Kula, “Bir kaç sene önce kızının kimlik bilgileri FETÖ’nün eline geçmiş, ne kadar altın ve paran varsa hemen kuyumcuya getir biz onları inceleyeceğiz. Altınları bozdurup parayı alarak çık oradan, biz sana sonra altınları geri getireceğiz’ dediler. 2 tane bilezik ve para da getirdim. Telefon açıktı, o yüzden kağıda yazarak durumu anlattım, o da polise haber verdi” şeklinde olayı anlatırken, talihsiz kadının dolandırılmasını son anda önleyen kuyumcu çalışanı Coşkun Kösen de, “Panik halindeydi, seslenmeden el işaretleriyle bir şeyler yapıyordu. Kağıda ‘Altınları bozdur getir, kızın elimizde’ gibi bir şeyler yazdı. Ben de öyle olunca ablaya telefonu bıraktırıp içeriye çektim. Olayı orada anlatınca ben de polisi aradım” dedi.

    Polis dolandırıcı şahsı yakalamak için çalışma başlattı.

  • Abdurrahman Öz, “CHP engeline karı ironik tavır aldım”

    TBMM Genel Kurulu’nda Anayasa değişikliği yapılması hakkında gizli oylamada objektiflere yansıyan fotoğrafı hakkında bir açıklama yapan AK Parti Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz, CHP’li milletvekillerinin Meclis’te sergilediği baskı ve engelleme girişime karşı ironik bir tavır aldığını belirtti.

    Anayasada değişiklik yapılmasını öngören gizli oylama, 134 hayır oyuna karşın 338 evet oyu ile kabul edildi. Gizli yapılacağı ilan edilen oylama esnasında objektiflere elindeki ‘evet’ mührüyle çekilmiş fotoğrafı yansıyan AK Parti Aydın milletvekili Abdurrahman Öz;

    ”Biz oy kullanmaya giderken yaklaşık 20 tane CHP’li milletvekili telefonları ile sosyal medya üzerinden canlı yayına geçtiler. Hatta benden sonra oy kullanan Sağlık Bakanımızın önüne geçecek kadar ileri gittiler. Kulübeye girin diye ısrar ettiler. Bende kulübeye girdim oyumu kullandım. Ama sen bir milletvekilinin kullandığı oyu açıklayarak gizliliği ihlal ediyorsun. Burada asıl gizliliği ihlal eden CHP’li milletvekilleri ve onların baskı yapan milletvekilleridir, değişmeyen CHP bu. Ayrıca şunun bilinmesini isterim ki, anayasa değişikliği çalışmalarında ben 9 gün boyunca komisyon başkanlığı yaptım. Bu teklifin çıkması için günde 17 saat çalıştım. Zaten buradan değerlendirildiğinde benim oyumun ne olduğu açıkça bellidir. Benim oyumun gizli bir tarafı yok” diyerek CHP’li milletvekillerinin oylama esnasında sergilediği provokatif davranışı eleştirdi.

    “Fotoğraf Çekmek İçin Mi Seçildiler?”

    Ortaya koyduğu protestonun bir ironiden ibaret olduğunu kaydeden Abdurrahman Öz, maruz kaldıkları engelleme ve kışkırtmalara tepki olarak CHP’li vekillerin baskıları karşısında gülerek poz verdiğini söyledi. Öz açıklamasına şu sözlerle devam etti; “Oradaki 20 tane milletvekili fotoğraf çekmek için mi seçildi ya da canlı yayın yapmak için mi milletvekili oldular? Gelip oylarını kullanmaları gerekir. CHP’nin bize yaptığı bu baskının doğru olmadığını ortaya koymak için böyle bir şey yaptım. Yani bir milletvekiline, şunu yap bunu yap diyemezler. Biz oraya geçip oy kullanıyoruz. En az 20 tane milletvekili ellerinde telefonlarla fotoğraf çekiyor, canlı yayın yapıyor. Ben de buna bir tepki olarak yaptım. Oy benim oyum, başkasının oyu değil.”

    “Kötü Söz Sahibine Aittir”

    AK Parti olarak Anayasa değişikliği teklifine Cumhuriyet Halk Partisi’nin de katılmasını istediklerini vurgulayan Öz, ancak ana muhalefetin hayır propagandası yaparak toplum üzerinde korku oluşturduğunu savundu.

    Öz son olarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Anayasa değişikliğine ‘evet’ diyenleri ‘vatan haini’ ilan etmesine “Kötü söz sahibine aittir. Biz işimize bakıyoruz. Biz milletin emanetine bakıyoruz” diyerek karşılık verdi.

  • Doktorlar, maratonda işitme engeline dikkat çekecek

    Bu yıl 38’ncisi düzenlenecek olan Vodofone İstanbul Maratonu’nda, “Türkiye’m İşitemeyen Çocuklar İçin Koşuyor Projesi” kapsamında yaklaşık 300 kulak burun boğaz hekimi ve odyolog, işitme engeline dikkat çekebilmek adına 10 kilometre koşacak.

    Türk Kulak Burun Boğaz Vakfı Üyesi ve Türkiye’m İşitemeyen Çocuklar İçin Koşuyor Projesi Başkanı Prof. Dr. Ferhan Öz, işitme engelli çocuklara, hekimler olarak faydalı olabilmeyi amaçladıklarını söyledi.

    Kulak burun boğaz hekimleri, odyologlar, işitme cihazı sektörü temsilcileri ile yaklaşık 300 kişi13 Kasım’da Vodofone İstanbul Maratonu’na farkındalık oluşturmak için katılacaklarına değinen Prof.Dr. Öz, “İşitme engeli noktasında yaşanan eksikliklere dikkat çekebilmek ve bunları tamamlayabilme adına bir koşuya katılıyoruz. 10 kilometre koşacağız. Bu koşudan bağış bekliyoruz. Bağış miktarı vakfımızın fonunda toplanarak işitme engelli çocukların cihazının temininde kullanılacak” dedi.

    “Erken tanının önemi”

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Levent Sennaroğlu, işitme kaybını hem sonradan hem doğuştan olabileceğini belirterek, çocuklarda doğumdan itibaren erken tanının önemine değindi.

    Doğumdan itibaren işitme engelinin erken tanısının koyulmasıyla bu çocukların normale yakın bir konuşmaya kavuşturabildiklerinin altını çizen Prof.Dr. Sennaroğlu, “ Artık doğumdan sonra iki, üç gün içinde yapılan testlerle işitme kaybının tanısını koyuyoruz. İki-üç aylık ileri kaybı olan bebeklere ise işitme cihazı veriyoruz. Cihazdan fayda görmeyenleri 1 yaşında implant yaparak, iyi bir eğitim, takip ve ameliyatla bu çocukları normale çok yakın düzeye getirebiliyoruz” dedi.

    “İşitme kaybı tedavisinde geliştik”

    Sonradan işitme kaybı olanların, eskiden çok az kısmının tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Sennaroğlu, “Zaman geçtikçe işitme kayıplarının çok daha büyük kısmı tedavi edilebiliyor. İç kulak ameliyatları yıllar önce hiç yapılamıyordu. Hiç duymayanların bile, beyindeki işitme merkezine implant yerleştirerek duymalarını sağlayabiliyoruz. 1 yaşındaki bebeklere bunu yapabiliyoruz. Günümüzde işitme kaybından tedavi olma oranı çok yükseklere geldi. Ama geç kalan hastalara bir şey yapamıyoruz. En önemli nokta. İşitme kaybı 4-5 yaşına kadar hiç tedavi edilmemişse, çocuk konuşmayı öğrenememişse, bu yaştan sonra onlara bir şey yapamıyoruz. Zamana karşı bir müdahale var, erken teşhis ve tanı çok önemli” diye konuştu.

    “Her yeni doğan bebek işitme taramasından geçmeli”

    Her bebeğin işitme taramasından geçmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sennaroğlu, “O hakkı bu bebeklere vermemiz gerekir. Geç kaldıkça bu bebeklere müdahale şansımız kalmıyor. Çocuğun kulağına bakıldığı zaman her şey normal görülüyor. Ailelerde 3-4 yaşa kadar bekliyor. Buda çocuğun en değerli zamanının kaybına neden oluyor. O nedenle bebeklerde doğumun hemen ardından işitme taraması yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

    Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gonca Sennaroğlu, işitme engelinin bir engel olmadığının altını çizerek, işitmeyi korumaya ve erken tanıya dikkat çekmek amacıyla, 100 öğrenci ve 20 araştırma görevlisi ile maratona katılacaklarını kaydetti.

    “Her bin bebekten 1-2’si işitme engelli doğuyor”

    Bebeklik döneminde işitme cihazının ödemesine devletin destek verdiğini belirten Prof.Dr. Sennaroğlu, “Her bin doğan bebekten 1-2’si işitme kaybı yaşayabiliyor. Nüfusumuza oranla işitme kaybı azalmadı. Ama avantajımız erkek teşhis edip, tedavi uygulayabilmek” dedi.

    Türkiye Odyoloji Konuşma Ses Derneği ve Karatay Üniversitesi Odyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özlem Konukseven, katılacakları maraton ile toplumda işitme engelli farkındalığı oluşturmayı amaçladıklarını kaydetti.