Etiket: engel

  • Kenevir, keten ve ısırgan tarımındaki en büyük engel ortadan kalktı

    Kenevir, keten ve ısırgan tarımındaki en büyük engel ortadan kalktı

    Samsun’da kenevir, keten ve ısırgan tarımı önündeki en büyük engellerden birisi olan havuzlama ve lif soyma işleminin ortadan kaldırarak, iş gücü ile maliyetlerin düşmesini sağlayacak olan lif sıyırma makinesi prototipinin tanıtımı gerçekleştirildi. Bu yöntem de kullanılarak kenevirden elde edilen kumaş, Çin’den ithal edilenden daha ucuza mal edildi.

    Kamu-üniversite-özel sektör iş birliğinde Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) desteği, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin katkılarıyla İzmir merkezli özel bir firma tarafından lif sıyırma makinesi prototipi geliştirildi.

    Havuzlama yapmadan lifleri soyabiliyor

    Geliştirilen makine havuzlama yapmadan kenevir, keten ve ısırgan liflerini soyabiliyor. Bu sayede büyük sorun olan havuzlama ve lif soyma işlemleri ortadan kaldırıldı. Hasat edilen kenevir, keten ve ısırganın doğrudan makinede lifleri soyulabilir hale geldi. Makine üreticilerin iş gücü ihtiyacı ve maliyetleri önemli oranda düşmesini ve kenevir tarımının cazip hale gelmesini sağladı. Aynı proje içinde bir hallaç makinesi de tasarlandı.

    Ekim alanı artacak

    Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, “Bundan sonra bu makinelerin mantığından yola çıkarak daha ileri noktaya gelişecek. Endüstriyel kenevir üretiminde vatandaşın üretimden uzaklaşmasına neden olan havuzlama ve sıyırma noktasında bir kolaylık sağlayacağı için hem çiftçilerimize hem de bölgede ekim alanının artmasına neden olacak” dedi.

    Çin’den daha ucuz

    Kenevirden elde edilen kumaşın Çin’den ithal edilenden çok daha ucuza mal edildiğini anlatan firmanın Müdürü Haldun Babacan, “Türk kenevirinin tekstilde çok iyi olmadığı söylentileri yayılmaya çalışılıyordu. Projemiz tamamen Türkiye’de üretilen kenevirlerin tekstilde kullanılabilen en iyi kenevir olduğunu ortaya koyan bir çalışmadır. Esasında en önemli konu üretilen keten, kenevir, ısırgan liflerinin tekstilde kullanılabilecek ana madde haline gelmesiydi. Biz bunu başardık. Ürettiğimiz elyaf ve kumaş örneklerini de getirdik. Dünyada meşhur birkaç ülkenin elyafları ile aynı kalitededir. Çin’den ithal edilen tekstil elyaflarından da fiyat olarak ucuzdur. Yüzde 55 kenevir yüzde 45 pamuk karışımlı kumaşın metresi KDV dahil 34 TL metre fiyatından tüketiciye ulaştırılacaktır. Bu fiyat da Çin’den ithal edilen kumaşların, ipliklerin ve elyaflardan da daha ucuzdur” diye konuştu.

    Kamu-üniversite-özel sektör iş birliği

    OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Bize iş birliklerinin önemini gösteren bir prototip olarak önümüzde duruyor. Üniversitenin iki temel parametresi vardır: Bir tanesi eğitimdir. Yalnız eğitim dediğimiz şey bilgiyle olan ve bilgi de kendiliğinde eskiyen bir şeydir. Bilginin güncellenmesi yapılacak olan AR-GE çalışmalarına bağlıdır. Güncellenen bilgiyle yapılan eğitim ve bu şekilde eğitim alan bireylerin döngüyü tamamlayan bir unsur olarak sürece katılması, bu ülkenin geleceğine uluslararası rekabet gücüne katkı sağlayacak bir motor gücü üstlenecektir. Bu anlamda üniversite olarak biz, bize düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmekten gurur duyacağız” şeklinde konuştu.

    Samsun çekim merkezi olacak

    AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ise, “Samsun lifli bitkilerde bir çekim merkezi olacak. İnanıyorum ki Türkiye’den dünyaya bir marka çıkacaksa bu Samsun’dan olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Kırıkkale’de “Eğitime Engel Yok” projesi

    Kırıkkale’de “Eğitime Engel Yok” projesi

    Kırıkkale Valiliğince başlatılan “Eğitime Engel Yok Projesi” kapsamında evlerinde uzaktan eğitime kolay erişilebilmeleri için ihtiyaç sahibi öğrencilerin talepleri karşılanıyor.

    2020-2021 eğitim-öğretim döneminde öğrencilerin eğitim kalitesini üst düzeyde tutabilmek amacıyla Kırıkkale Valiliği bünyesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde “Eğitime Engel Yok” projesi başlatıldı. Evlerinde uzaktan eğitim gören öğrencilerin kaygılarını atlatmaları için rehber öğretmenleri tarafından yüz yüze veya 0 505 158 1691 numaralı GSM hattı üzerinden danışmalık hizmeti verilecek. Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden de uzaktan eğitime kolay erişilebilmesi için ihtiyaç sahibi öğrencilerin talepleri karşılanıyor. Bu kapsamda Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, iki aileyi evlerinde ziyaret ederek, öğrencilere tablet ve yardımcı kaynak kitapları hediye etti. Ziyaretlerde İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi ve ilgili müdürler de yer aldı.

    “Yeni süreçte çocuklarımızda aksaklık olmasın”

    Kent genelinde “Eğitime Engel Yok” projesi başlattıklarını ifade eden Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, “Yeni dönemde bazı sınıflarımızda yüz yüze eğitim başlıyor. Bazı sınıflarımız da uzak eğitim başlıyor. Fakat bu yeni bir süreç olduğu için eğitimle ilgili olarak herhangi bir aksaklık olmasın çocuklarımız bu sürece kolay adapte olsunlar diye bizde Kırıkkale Valiliği olarak Milli Eğitim Müdürlüğümüzün koordinesinde ilçe kaymakamlıklarımız ile beraber uzaktan da olsa ‘Eğitime Engel Yok’ projesi başlattık” dedi.

    “Gönüller bir olsun devletimiz büyük”

    Pandemi kurallarına uyarak öğrencilerin sorunlarının rehberlik öğretmenleri tarafından takip edileceğini belirten Sezer, şunları kaydetti:

    “Buradaki muradımız şudur; hangi çocuğumuz öğrencimiz olursa olsun herhangi bir sıkıntısında bizim bu koordinasyon merkezine ulaşmaları, uzaktan eğitimle ilgili ve diğer alanlarla ilgili karşılaştıkları sıkıntıları hemen bildirmeleri. Bu noktada hem rehberlik öğretmenlerimiz, hem bilişim ile ilgili olarak görev alıyor. Aynı zamanda da çocuklarımızın evlerini ziyaret ederek salgınla ilgili kurallara da uyarak evlerinde sorunlar yaşanıyor mu yaşamıyorlar mı? Diye onları da bu süreçte görme imkanımız olacak. İnşallah bu önümüzdeki dönemi çok iyi bir şekilde değerlendirip bu dönemde verebileceğimiz en kaliteli eğitimi vermeye çalışacağız. Bu süreçte bu koordinasyon merkezinde hem öğretmenlerimiz hem sivil toplum kuruluşlarımız, belediyelerimiz, hepsi el ele birlikte olacaklar. Gönüller bir olsun devletimiz büyük. Yaşadığımız bütün sıkıntılar inşallah geri de bırakacağız hep beraber.”

    “Öğrencilerin sorunları yerinde tespit edilecek”

    Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili çağrı merkezi oluşturduklarını anlatan Sezer, “Şimdi teknoloji ile barışık olanlar var, olmayanlar var. Uzaktan eğitim ile ilgili sıkıntı yaşıyorlar. Buraya bildirmeleri doğrultusunda bizim ekipler oraya giderek sorunları yerinde tespit edip eksiklikler varsa onları gidermeye çalışıyorlar. Orda da tablet gibi yada benzer materyallerle veya bizim EBA destek noktaları var oraya yönlendirerek o eksiklikleri gidermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    “Rehber öğretmenlerimiz danışmanlık hizmeti verecek”

    Ailelerin ve öğrencilerin kaygılarını ortadan kaldırmak amacıyla rehberlik öğretmenlerinin bu süreçte görev alacaklarını aktaran Sezer, “Bir önemli bir konu da ailelerde ve öğrencilerde bilmemekten kaynaklanan bir kaygı var. ‘Ne olacak?’ şeklinde. Burada da rehberlik öğretmenlerimiz danışmanlık hizmeti yürütecekler. Hem telefon ile hem de yüz yüze danışmalık rehberlik hizmeti yürütecekler. Bu süreci kolay bir şekilde atlatalım. En iyi şekilde eğitimimizi verelim bunu amaçlıyoruz” ifadesini kullandı.

  • ETB Başkanı Oral: “Halk sağlığını olumsuz yönde etkileyen taklit ve tağşiş ürünler ayrıca Erzurum’un markalaşmasındaki en büyük engel”

    ETB Başkanı Oral: “Halk sağlığını olumsuz yönde etkileyen taklit ve tağşiş ürünler ayrıca Erzurum’un markalaşmasındaki en büyük engel”

    Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde ifşa ettiği hileli ürünler ile bu ürünlerde yapılan taklit ve tağşişler nedeniyle hem halkın sağlığının olumsuz yönde etkilendiğini hem de ülkemizin çeşitli bölgeleri ile ilimizdeki coğrafi işaretli ürünlerin markalaşma sürecinin sekteye uğradığını belirtti.

    Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde ifşa ettiği ürünlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Oral, insan sağlığının her şeyin üstünde olduğunu vurgulayarak , insanların hayatını, sağlığını hiçe sayarak, taklit ve tağşiş ürün satan firmaların daha ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Başkan Oral ayrıca taklit ve tağşiş ürünlere ilişkin titiz ve duyarlı çalışmalarından dolayı başta Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr.Bekir Pakdemirli ile Tarım ve Orman Bakanlığının tüm personeline teşekkürlerini sundu.

    “Taklit ve Tağşişli ürün sayısı artıyor”

    Gıda sahteciliğinin tehlikeli bir boyuta ulaştığını belirten ETB Başkanı Hakan Oral, “ Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı ifşa listesi yayınladı. 2012 yılından bu yana 3 bin 605 üründe taklit ve tağşişe rastlanmıştı. İki gün önce Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan listede 91 adet firmada 113 farklı ürün de taklit veya tağşişine rastladık. Taklit; ürünün özellikleri itibariyle sahip olmadığı bir durumu sahipmiş gibi göstermesidir. Tağşiş; ürün içerisindeki pahalı bir bileşeni çıkartıp yerine daha ucuz bir bileşen koymak yoluyla mevzuata aykırı üretimi ifade etmektedir. Gıdada en sık rastlanan bu taklit ve tağşiş Türkiye’de iki gün önce Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan denetim ile bir kez daha ortaya çıktı. Alkollü içeceklerden süt ürünlerine baharatlardan et ürünlerine, çikolataya, bitkisel yağlara ve gün içinde tükettiğimiz hemen hemen tüm ürünlere kadar gıda sahteciliği ve gıda hileleri önemli bir boyuta taşınmıştır” dedi.

    “Gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artış taklit ve tağşiş oranlarının arttırıyor”

    Başkan Hakan Oral, gıda fiyatları ile tarım ürünlerinde maliyetler arttıkça taklit ve tağşişin, gıda hileleri ile sahtekarlığı arttığına dikkat çekerek, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı bu son çalışmada da görülüyor ki gıda hilelerinde bir artış söz konusu. İnsanların alım güçleri düşüyor ve gıda ürünlerinin maliyetleri giderek artıyor, hayat pahalılaşıyor. Bu pahalılığın yanında gıda sahtecileri de boş durmayacak, bir şekilde onlar da rekabet ortamında haksız rekabet sağlamak için halkın sağlığını, gıda güvenliğini ve can güvenliğini tehlikeye atmaktan maalesef geri durmuyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Denetimlerin arttırılması, cezaların caydırıcı olması lazım”

    İnsanların tüketim noktasında yeterince bilinçli olması ve tüketiciyi bilinçlendirmede en büyük rolün kamuoyuna, düştüğünü belirten Oral, “Bakanlığımızın kamu spotlarını, tüketiciyi bilinçlendirme çalışmalarını, gıda ile ilgili eğitimleri daha da artırması ve denetimlerin daha sıklaştırması lazım. 8 yılda sadece 3 bin 600 firma tespit edildi. Vatandaşların ‘Alo 174’ hattını etkin olarak kullanmaları, şüphelendiği her durumda alo gıda hattını aramaları konusunda uyarıyoruz. İyi bir tüketici, bilinçli bir tüketici ‘en iyi deneticidir’ diyoruz.

    “Coğrafi İşaretli ürünlerin markalaşmasını engelliyor”

    Başkan Oral,” Taklit ve tağşiş ürünler, halk sağlığını etkilediği gibi, illerin markalaşma ve gelişme oranlarını da azami seviyede etkilemekte. Türkiye genelinde yüzlerce coğrafi işaretli ürün olduğunu varsayar isek, bu oranda da taklit ve tağşiş ürün olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu anlamda Tarım ve Orman Bakanlığımızın gerekli yasal düzenlemelerde bulunarak gerekli değişikliklerin gecikmeksizin yapılması, insan sağlığını olumsuz etkileyecek gıda faaliyetinde bulunanlara daha caydırıcı cezai müeyyidelerin uygulanmasını istiyoruz” dedi.

  • Covid salgını plastik boru üretimine engel olamadı

    Covid salgını plastik boru üretimine engel olamadı

    Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB) faaliyet gösteren plastik boru fabrikasında, korona virüs salgını dönemde de gerekli tedbirler alınarak üretime devam edildiği bildirildi.

    2008 yılında MTOSB’de 65 bin metrekarelik alanda faaliyetlerine başlayan Yılbor Boru, sağladığı 150 kişilik istihdam ile bölgenin önemli sanayi kuruluşları arasında yerini aldı. 2018 yılında ihracat satışlarının toplam satışlarda yüzde 40’lık bir paya sahip olduğunu belirten Yılbor Boru Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yıldırım, “2019 yılında bu pay yüzde 60 civarına ulaştı. Yıllık 60 bin ton üretim kapasitesine sahip olan firmamız, inşaat sektörüne yönelik ürünlerin üretimini gerçekleştirmekte. Firmamızda inşaat sektörüne yönelik alt ve üst yapı grubunda yer alan tüm ürünler giriş kontrolden başlayarak sevkiyata kadar tüm aşamalar, ’EN’ ürün standartları ve ’ISO 9001’ standartları göz önünde bulundurularak bünyemizde bulunan akredite laboratuvar gözetiminde üretimimizi sürdürüyoruz. Üst yapı grubunda ’PVC atık su boru & ek parçaları, PPRC, damlama – sulama boruları ve kompozit boru & ek parçaları’ üretimi gerçekleştirmekteyiz. Bununla birlikte alt yapı grubunda yer alan PE100 ve PVC temiz su borusu imalatı gerçekleştirmekteyiz” dedi.

    “Hükümetimizin aldığı tedbirler doğrultusunda üretmeye devam ettik”

    Pandemi sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Sürecin ilk başladığı dönemde dünyada ve ülkemizde yaşanan kaotik duygu durumunu geçersek, hemen ardından şirketimizde yaptığımız kısa bir değerlendirme sonucunda bu krizin kısa sürede geçmeyeceğini, ama üretmeden de yönetilemeyeceğini öngörerek, çalışanlarımızın birer değer olduğu bilinciyle, daralmaya gitmeyeceğimizi, hükümetimizin almış olduğu tedbirler kapsamında üretim faaliyetlerimize devam etmeye karar verdik. Personel çıkarmadık, çıkarmayı da düşünmedik” ifadelerini kullandı. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgının, ihracatlarında kısa süreli de olsa yavaşlamaya neden olduğunu dile getiren Yıldırım, “Fakat biz bu krizi, yurtdışındaki çözüm ortaklarımızla çok doğru yönettik. Bu süreçte ihracat yaptığımız ülkelerde bulunan çözüm ortaklarımızın ülkelerinde uygulanan kısıtlamalar, tedbirler, yasaklar ile ilgili bize aktardıkları bilgiler doğrultusunda ihracatlarımızı sağlıklı bir şekilde ilgili ülkelere gerçekleştirdik. Libya, Suriye, Irak, Cezayir, Nijerya, Etiyopya, Bahreyn ve Katar bu süreçte ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerdir” diye konuştu.

    “Bu krizi üretmeden aşamayız”

    Pandeminin halen dünyanın bir numaralı gündem maddesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, “İnsan sağlığı her şeyden önemli bir husus. Fakat böylesine zorlu bir süreçte üretimden tamamen vazgeçmek, hem istihdam oranlarını hem de ülke ekonomimizi olumsuz etkileyecektir. Bu aşamada en doğru karar tüm tedbirleri üst seviyede tutarak, maske ve hijyen kurallarına sonuna kadar uyarak üretmeye, ihracat yapmaya ve istihdam sayılarını korumaya devam etmektir. Biz de bu krizi üretmeden aşamayacağımız bilinciyle, tüm tedbirlerimizi üst seviyede tutarak çalışmalarımızı sürdürecek, ihracat ve yeni yatırım hedeflerimizden şaşmadan ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

  • Korona virüs bayram telaşına engel olamadı

    Korona virüs bayram telaşına engel olamadı

    RİZE (İHA) – Kurban Bayramı arifesinde Rize’de sokaklar alışveriş etmek isteyen vatandaşlarla doldu taştı.

    Yarın başlayacak olan Kurban Bayramı öncesinde Rize İl Pandemi Kurulu’nun yasakları ve uyarılarına rağmen sokaklar alışveriş yapmak isteyen vatandaşlara doldu taştı. Bayram alışverişi yapmak isteyen ve il dışından bayram öncesi Rize’ye gelen vatandaşlar Atatürk Caddesi, Cumhuriyet Caddesi ve Rize’de alışverişin merkezi olan Eski Rize Çarşısı’ndaki mağazaların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. İşletmeler mağazalarına girecek olan müşterilerinin ateşini ölçtü ve dezenfektan ile dezenfekte olmalarını sağladı.

    Öte yandan Rize Valisi Kemal Çeber Kurban Bayramı öncesinde Rizelileri dikkatli olmaları noktasında uyardı. Vali Çeber, Rize genelinde 220 civarında pozitif Covid-19 vakası olduğunu, 5’inin yoğum bakımda, bunlardan 2’sinin ise entübe durumda olduğunu dile getirdi.

    Çeber, aynı zamanda kurum ve kuruluşlar dahil tüm toplu bayramlaşmaların İl Pandemi Kurulu tarafından yasaklandığını dile getirerek “Yöremizde uygulanan toplu kavurma yeme işini yapmamayı ısrarla istiyoruz ve tavsiye ediyoruz. Bayramlaşmaları telefonla yapmalarını istiyoruz. ’İlla bayramlaşacağım’ diyenlerin mutlaka kurallara uymalarını da bekliyoruz” dedi.