Etiket: enflasyonun

  • ASKON Genel Başkanı Aydın: “Faizlerin düşmesi ile enflasyonun da düştüğünü görüyoruz”

    Anadolu Aslanları İş adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, “Bugün faizlerin düşmesi ile enflasyonun da düştüğünü görüyoruz. Ham dolsun tek haneli rakamlara yeniden döndük. Bunun avantajlarını ilerleyen günlerde daha da iyi göreceğiz. Hakeza mevcut faiz oranları ile otomotiv sektörümüzde az da olsa yeniden bir canlanma gördük” dedi.

    Anadolu Aslanları İş adamları Derneği (ASKON) Kırıkkale Şubesi açılışı ve 9. Ekonomi Değerlendirme Toplantısı özel bir otelde iş insanlarının katılımıyla gerçekleştirildi.

    ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, hafta ortasında ABD’den gelen yaptırım haberleri piyasalar üzerindeki baskının sürmesine neden olsa da ABD ile Türkiye’nin, Türkiye ile de Rusya’nın Suriye politikası üzerinde mutabık kalmaları Türk lirası için cinsi varlıkların değer kazanmasını sağladığını belirtti.

    Merkez Bankası Perşembe günü yapmış olduğu para politikası kurulu faiz toplantısında politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 16,5’dan yüzde 14’e çektiklerini, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu son 3 toplantıda yapmış olduğu bu bin puanla piyasadaki hızlı bir şekilde hareketlenmeyi de hissetmeye başlandığını ifade etti.

    Bu kararlarından ötürü dik duruş sergileyip her zaman faizlerin düşmesi için çağrıda bulunan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Merkez Bankası Başkanını ve Para Politikası Üyelerini iş dünyası adına tebrik ederek, şöyle konuştu:

    “Bugün faizlerin düşmesi ile enflasyonun da düştüğünü görüyoruz”

    “Faizler düşerse kaos olur diyenler bugün oluşan tabloyu çok iyi okumalı. Bugün faizlerin düşmesi ile enflasyonun da düştüğünü görüyoruz. Ham dolsun tek haneli rakamlara yeniden döndük. Bunun avantajlarını ilerleyen günlerde daha da iyi göreceğiz. Hakeza mevcut faiz oranları ile otomotiv sektörümüzde az da olsa yeniden bir canlanma gördük. İnsanlarımız kredi borçlarını yeniden yapılandırma olanağı buldu. Reel sektörümüz yeniden yatırım yapmak için umutlandı. Bu yeterli mi hayır. Faiz oranları ülkemizde hala yüksek. Şimdi artık yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme dönemidir. Bankalarda bu olumlu havaya sür’atle eşlik etmeli şirketlerimizin ve vatandaşlarımızın üzerindeki ağır faiz yükünü hafifleterek ticari, konut, araç ve ihtiyaç kredilerine, sür’atle indirimler uygulanmalıdır. Bankalar fahiş oranlarda her yıl kar elde ettiklerini açıklarken, İş dünyamız ve vatandaşlarımızın sırtında faiz ağır bir yük olarak durmaktadır. Merkez Bankası bu cesur adımlarını atmaya devam etmeli yatırım ile sağlıklı büyüme modelinin önünü açmalıdır”

    “Türkiye’ye karşı ne tür tehditlerde bulunduğunu hep birlikte gördük”

    Ülke olarak çok sıcak ve hassas bir süreçten geçildiğini aktaran Aydın, şunları kaydetti:

    “Bu süreçte yıllardır terör belasına binlerce şehidini vermiş Türkiye, hemen yanı başında Suriye sınırında terörist unsurlarının barınmasını istemediğini belirterek uluslararası anlaşmalarda yer alan hukuki gerekçelerle terörist unsurlara operasyon başlattı. Ardından bu unsurların hamilerinin Türkiye’ye karşı ne tür tehditlerde bulunduğunu hep birlikte gördük. ABD’nin yaptırım tehdidinde bulunurken, AB Parlamentosu Barış Pınarı Harekatı nedeniyle Türkiye’ye hedefli yaptırım uygulamasını istedi, gümrük birliğinin askıya alınmasını gündeme getirdi.”

    “Ne yaparlarsa yapsınlar bütün bunlar beyhude uğraşlardır”

    4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıp milyarlarca dolar harcayan, bir yandan enerji koridorlarında arayışlara başlayan, öte yandan savunma sanayini güçlendirerek operasyonel yönünü güçlendiren ve her türlü ekonomik taarruzlara karşı direnç sağlayan bir Türkiye görmelerinden kaynaklandığını aktaran Aydın, “Ne yaparlarsa yapsınlar bütün bunlar beyhude uğraşlardır. Türkiye bütün bunlara dünden daha güçlü, dünden daha dirençli bir şekilde cevap verecektir. Yılmayacağız, yıkılmayacağız daima daha da ilerilere koşarak bu emperyalist sistemlere, bu terör sevicilere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğiz. Allah’ın izni ile ülkemizi güçlendirdikçe ülkemize karşı daha da saygılı olmalarını gerektiğini onlara öğreteceğiz” şeklinde konuştu.

    Toplantıya Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Nuh Dağdelen, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı, Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Süleyman Köstekli, iş insanları ve davetliler katıldı.

  • ATSO Başkanı Çetin: “Enflasyonun riskleri devam ediyor”

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkan Davut Çetin, enflasyonda yavaşlamanın ve Aralık’ta kaydedilen düşüşün sevindirici olduğunu, fakat mevcut enflasyon risklerinin devam ettiğini söyledi.

    ATSO Yönetim Kurulu Başkan Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Enflasyonda yavaşlamanın ve Aralık’ta kaydedilen düşüşün sevindirici olduğunu belirten Başkan Çetin, diğer taraftan mevcut enflasyonun çok yüksek olduğunu ve risklerin devam ettiğini kaydetti.

    Aralık ayı enflasyonunun beklentiler doğrultusunda bir önceki aya göre düşüş gösterdiğini kaydeden Başkan Çetin, “2018 Aralık ayı enflasyonu TÜFE’de yüzde 0,40, Yurtiçi ÜFE’de yüzde 2,22 düşüş göstermiştir. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 20,30, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 33,64 olarak gerçekleşmiştir” dedi.

    “En fazla fiyat dalgalanması Antalya ürünlerinde”

    Başkan Çetin, “Aylık olarak en yüksek artış gösteren seçilmiş maddeler yüzde 36,82 ile patlıcan, yüzde 32,97 ile salatalık ve yüzde 29,38 ile kabak olurken, en fazla düşüş gösteren seçilmiş maddeler yüzde 17,64 portakal, yüzde 12,80 ile domates olmuştur. Bir başka deyişle, en fazla fiyat dalgalanmasına tabi olan ürünler Antalya ürünleri olmuştur. Aralık ayında TÜFE’de düşüşü motorlu taşıt ÖTV ve akaryakıt fiyat indirimleri ile giyimdeki indirimler sağlamış, gıda fiyatlarında artış devam etmiştir. Yıllık enflasyondaki en fazla artış yüzde 31,36 ile ’ev eşyası’, yüzde 28,80 ile ’çeşitli mal ve hizmetler’ ve yüzde 25,11 ile ’gıda ve alkolsüz içecekler’ gruplarında gerçekleşmiştir. Üretici fiyatlarında düşüş, elektrik ve doğal gaz tarifelerinde indirim, petrol ve demir-çelik fiyatlarındaki düşüşün sonucudur. Nitekim bir önceki aya göre en fazla düşüş; yüzde 22,56 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 13,14 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 8,47 ile elektrik, gaz üretim ve dağıtımında gerçekleşmiştir. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 1,99, içecekler yüzde 1,74, diğer ulaşım araçları yüzde 1,59 ile bir önceki aya göre endekslerin en fazla arttığı alt sektörler olmuştur.”

    “Düşüş sevindirici ama enflasyon çok yüksek”

    Enflasyonda geçtiğimiz ay başlayan yavaşlama ve Aralık ayında kaydedilen düşüşün sevindirici olduğunu ifade eden Çetin, “Dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durumda bu düzeyde enflasyonun çok yüksek kaldığını ve risklerin devam ettiğini gözden kaçırmamalıyız. Normal koşullar altında enflasyonun yılın son aylarında baz etkisiyle düşerek yüzde 17 düzeyine gerilemesi genel beklentidir, ancak önümüzdeki aylarda bir çok faktör önemli olacaktır. Petrol fiyatı dolar bazında Ekim ayından bugüne yüzde 35 düşmüştür, bu düşüş döviz kuruna bağlı olarak önümüzdeki aylarda yurtiçi enflasyonu da olumlu etkileyecektir. Çekirdek enflasyon oranlarının hafif gerileme göstermekle birlikte yüzde 20 düzeyinde kalması ve yılın ilk yarısında baz etkisinin enflasyonu yükseltici yönde olması ise olumsuz faktörler arasındadır. Döviz kurunun küresel gelişmelerle dalgalanacağı bir dönemde bulunmamız belirsizliği ve enflasyonu artırıcı rol oynayacaktır. İstihdam üzerindeki prim ve vergiler düşürülmediği için asgari ücret artışının enflasyon üzerindeki etkisi de olumsuz olacaktır. Dolayısıyla henüz aşırı iyimserliğe kapılmamak gerekir. Bir başka önemli husus, enflasyonun toplu taşıma tarifelerinin ve ekmek fiyatının sabit tutulması, tütün gümrük vergisi indirimi, KDV ve ÖTV indirimleriyle baskılanmasıdır. Bu önlemlerin piyasanın işleyişini ve mali dengeleri bozmaması kadar, ne kadar sürdürülebileceği de önemli konudur” diye konuştu.

    “Ekonomideki yavaşlama işletmeleri zorluyor”

    Çetin, “Enflasyonun önümüzdeki aylardaki seyri kadar önemli olan diğer konu, ekonomideki yavaşlamadır. Ekonomide durgunluk ve yüksek finansman maliyetleri karşısında fiyatlarını ve cirolarını artıramayan işletmelerin çok zorlandığı bir dönemdeyiz. Bu nedenle dış finansman kaynağı sağlanarak reel sektörün finansman ihtiyacının karşılanması önemli hale gelmektedir” dedi.

    Batı Akdeniz’de yıllık enflasyonun Türkiye ortalamasının 1,1 puan üzerinde olduğunu belirten ATSO Başkanı Çetin, “Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık yüzde -0,64, yıllık bazda yüzde 21,41 olarak gerçekleşmiştir. Bölgemizde yıllık enflasyon Türkiye ortalamasının 1,1 puan üzerindedir. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 22. sırada, yıllık enflasyonda ise 13’üncü sırada yer almıştır.”

  • Çelik: “Ekonomik krizlerin ve yüksek enflasyonun en büyük mağdurunun işçi kesimi”

    Hak-İş Konfederasyonu Kayseri İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik son dönemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi ve yüksek enflasyonda en çok mağdur olan kesimin işçiler olduğunu söyledi.

    İlk olarak ÖTV ve KDV indirimlerini değerlendiren Çelik, “Konut satışı, tabu harçları, mobilya, beyaz eşya ve otomotiv de yapılan ÖTV ile KDV indirimlerini destekliyoruz. Ülkemiz üzerinde oynanmak istenen ekonomik baskıları inşallah kısa zaman içerisinde atlatacağız. Sektörlerin çarklarının dönmesi için bu yapılan ÖTV ve KDV indirimlerini önemsiyor ve sonuna kadar da destekliyoruz” dedi.

    Ekonomik krizler ve yüksek enflasyonun en fazla işçileri mağdur ettiğini kaydeden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Dövizin ateşi düşüyor ama bu piyasalara daha yansımadı. Topyekün bir mücadele var. Yukarda belirtmiş olduğumuz sektörlerde indirimler var. Bu indirimler inşallah piyasaya olumlu yansır. Yılbaşına kadar enflasyonda nasıl bir gelişme olur bilmiyoruz. Ama ekonomik krizlerin ve yüksek enflasyonun en büyük mağduru işçi kesimidir. Toplumu oluşturan aile bireylerinin ihtiyaçlarını karşılıya bilmeleri ve çalışan işçilerinde ev ekonomisinde ki çarklarının dönebilmesi için bir an evvel beklentilerinin karşılanması gerekiyor. 14 milyon sigortalı çalışanın bulunduğu ülkemizde asgari ücretle çalışan yaklaşık 6,5 milyon kişi bulunuyor. Son 2 ay içerisinde işyerlerine gelen icra dosyalarında önemli derecede artışlar var. İşçilerin artık evlerini geçindirmeleri günden güne zorlaşmış ve çoğu emekçimiz borçlarını ödeyemediğinden icralık duruma düşmüşlerdir. Asgari ücretin belirlenmesinde yaşanan bu sıkıntılarında değerlendirilerek asgari ücret tespit komisyonunun adil bir şekilde Hak-İş Konfederasyonunun ve diğer konfederasyonlarında temsil edilerek ortak bir ücret belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.”

    Öte yandan, çalışanlardan yapılan vergi kesintilerinin yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini ifade eden Çelik, ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkmanın yolunun örgütlü toplum olmak ve sendikalaşmaktan geçtiğini kaydetti. Çelik, “Ülkemiz genelinde çalışan 14 milyon sigortalı işçimizin hepsini Hak-İş çatısı altına davet ediyoruz” diye konuştu.

  • Ekonomi Bakanı Zeybekci: “Gıda enflasyonu, enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkacak”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Başbakanımızın yakın bir gelecekte açıkladığı yeni bir paketle gıda enflasyonunu yakın ve orta vadede enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkarmak için çok önemli adımlar atacağız” dedi.

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Vodafone Türkiye’nin ana sponsorluğunda gerçekleşen ve Türk iş dünyasının liderlerini bir araya getiren CEO Club Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına, “İşimi eşime devrettim de geldim” diyerek başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Kadınların elde kalan tek hazine olduğuna vurgu yapan Zeybekci, “Kendi işimizdeyken kendi üretim tesisimizdeyken çok severdim teknolojiyi, yenilikleri, ürün geliştirmeyi, tasarımı, tasarım ile ilgili programları kullanmayı da becermeye çalışırdım. Bu vesileyle, ‘işi kime devrettiniz de geldiniz’ denilince, dedim ki; işimi eşime devrettim de geldim. Yaklaşık olarak bin 60 civarında çalışanımızın olduğu işlerimiz hala devam ediyor. 2004 yılında Denizli Belediye Başkanlığı’na başladığımız andan itibaren tekstilden başladı sonra diğer alanlarda da işlerin başında olmaya çalışıyor. Ama tabii ki profesyonel arkadaşlarımız var o işlerin başında. Bazı işlerimizde de ortaklarımız var onlarla devam ediyoruz. Buradan başta eşim ve tüm değerli hanımefendilerin Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum ve tebrik ediyorum. Kadınlarımız elimizdeki en önemli hazinemiz. Çünkü erkekler kısmında yolun sonuna doğru geldik. Kullanabileceğimiz tüm kapasiteleri kullandık elden gelen bu kadar. Onun için şimdi elde kalan tek hazinemiz kadınlarımız” ifadelerini kullandı.

    “Artık ihracatta 50’li rakamları geride bırakacağız”

    Türkiye’nin, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu söyleyen Nihat Zeybekci, artık ihracatta 50’li rakamların geride bırakılacağını belirterek, şöyle konuştu:

    “Her ne hedeflediysek, tasarladıysak bunların hepsine ulaştık. 1 yıl önceki bugünleri hatırlayın. Dünyanın önde gelen bütün kuruluşları, enstitüleri, derecelendirme kuruluşları Türkiye ile ilgili büyüme ortalamalarını yüzde 2-2,5 aralığında söylüyordu. Hükümetin ekonomi yönetimi ki bizde bunu ilk söyleyenlerdeniz. Mart sonu itibariyle dedik ki; 2017’de Türkiye yüzde 6’nın üzerinde büyüyecek. İhracatını çift haneli artıracak. Çünkü görüyorduk, fırının öbür tarafındaydık. Talepleri, yapmış olduğumuz çalışmaları, yatırım teşvik istek ve taleplerini görüyorduk. İhracatçılarımızla ve yatırımcılarımızla her Allah’ın günü bir araya geliyorduk. Sonuç, Türkiye ne dedi? Türk ekonomisi ne yaptı? Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi oldu. G-20, OECD aklınıza gelen bütün şeylerde dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi Türkiye. 16-17 aydan beri ihracatını üst üste çift haneli artırarak devam ediyor. 142 milyar dolarla başladık şuanda 159 milyar dolardayız. Mart ayında 160 olacak. Artık İhracatta 50’li rakamları geride bırakacağız.”

    “Gıda enflasyonu, enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkacak”

    Son dönemlerde gündemde olan faiz tartışmalarına da değinen Bakan Zeybekci, yakın gelecekte Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılacağı bir programda yeni bir paket açıklayacaklarını kaydederek, “Ekonomi yönetimi olarak, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bütün bu alanlarda bilerek ve isteyerek planlı çalışmalarımız var. Ama enflasyonla ilgili mücadelemizi de bırakmadık. İyi çalıştık ve iyi hazırlandık. Başbakanımızın yakın bir gelecekte açıkladığı yeni bir paketle gıda enflasyonunu yakın ve orta vadede enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkarmak için çok önemli adımlar atacağız. Bunu da hep beraber göreceğiz” dedi.

    “Elektrikli otomotivlerin pillerini Türkiye olarak biz üretmek istiyoruz”

    Dünya’nın hızla değiştiğini ve 2020 yılına gelindiğinde dünyadaki otomotiv satışlarının yüzde 20’sinin üzerindeki bir kısmını elektrikli otomotivlerin oluşturacağını söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin hibrit otomotivler için pil ve hammadde üretimine talip olduğunu belirterek, “Almanya’daki yerel mahkemeler 2020’den itibaren dizel motorları yasaklıyor. Hibrit otomotiv üretimi bütün hızıyla devam ediyor. 2020’de dünyadaki otomotiv satışlarının yüzde 20’sinin üzerindeki bir kısmının elektrikli otomotivler olduğunu göreceğiz. İnsansız otomotivleri ve daha birçok yenilikleri göreceğiz. Peki biz otomotivde dünyada 14’üncü büyük, Avrupa’da 5’inci büyük otomotiv üreticisi olarak geleceğe hazırlanıyor muyuz? Artık arabaların karbüratör ihtiyacı olmayacak. Arabaların piston, şaft veyahut da başka şeyler ihtiyacı olmayacak. Benzin deposu ihtiyacı olmayacak. Bildiğimiz ürettiğimiz birçok yedek parçanın 5 yıl sonra birçoğuna belki artık ihtiyaç duyulmayacak. Peki, ne yapıyoruz? Bununla ilgili hazırlanıyoruz. O otomotivlerin pillerini Türkiye olarak biz üretmek istiyoruz. Nikel ve kobaltla ilgili sıfırdan aküdeki kullanımına kadar tüm hammaddesini üreten ülke olacağız yakında” diye konuştu.

    “Dünyanın hiçbir ülkesi 15 yılda milli gelirini 4 kat arttırmadı”

    Son olarak, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda en hızlı büyüyen ülke olma hedefini dile getiren Bakan Nihat Zeybekci, şu ifadeleri kullandı:

    “Avrupa’nın önümüzdeki 10 yılında Türkiye en hızlı büyüyen ülke olmaya devam edecek. Bu net. Hedefimiz dünyada ilk 10’un içinde olmak. Avrupa’da ilk 3 ekonomiden biri olmak. Bu hedefimize doğru da bilinçli ve kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Türkiye’ye inanıyoruz ve bugüne kadar Türkiye’ye inanan herkes kazandı. Dünyanın hiçbir ülkesi 15 yılda milli gelirini 4 kat arttırmadı. Önümüzdeki 10 yılda tekrar iki katına artırmak gibi bir potansiyeli bünyesinde barındırmıyor. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke elektrik üretimini ve tüketimini 2 kattan fazla artırmadı son 15 yılda. 32 bin megawattan 84 bin megawatta, önümüzdeki 10 yılda ise bunu 150 bin megawattın üzerine çıkarmak gibi bir zorunluluğu başka hiçbir ülkede yok.”