Etiket: Endüstriyel

  • Endüstriyel makine üretimi Aydın’da konuşuldu

    Ge Faaliyetleri’ konulu konferansı düzenlendi.

    ADÜ Aydın İli Stratejik Planlama ve Yenilik Merkezi (AİSYEM) tarafından düzenlenen “Endüstriyel Makine Üretimi Sektöründe Ar-Ge Faaliyetleri” konulu konferans, AİSYEM Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Konferansa konuşmacı olarak Aydın Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Fatih Namık Talay katıldı.

    Açılış konuşmasını yapan AİSYEM Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Yılmaz, konferansın öğrencilerin Aydın ekonomisini ve Aydın Ticaret Odasını yakından tanımaları açısından güçlü bir fırsat olduğunu belirtti.

    Konferansta konuşan Fatih Namık Talay, Aydın işletmelerinin Ar-Ge, yatırım ve ihracat aşamalarında rekabet üstünlüğü potansiyeline sahip oldukları, gelecek on yılda şimdiki durumun ötesinde bir performans ortaya koyacakları öngörüsünde bulundu. Ar-Ge projelerinde başarının inovasyon odaklı bir liderliği gerektirdiğini söyleyen Talay, “Aydın işletmeleri teknolojik açıdan Avrupa ve dünya şirketleri karşısında birçok bakımdan eşit teknolojik fırsatlara sahip. Yeter ki sektöre stratejik değerlendirmeyle yaklaşılabilsin” dedi.

    Talay, şirketlerinde iş süreçlerini, teknolojiyi ve ürünleri sürekli iyileştirme yöntemiyle geliştirdiklerini, müşterilerin ihtiyaçlarına uygun maliyet ve kalitede dünya ölçüsünde standartlara odaklandıklarını sözlerine ekledi.

  • Mersin’de endüstriyel ağaçlandırmada 2017 hedefi 172 bin fidan

    Mersin Orman Bölge Müdürlüğü, 2017 yılında endüstriyel ağaçlandırmada 105 hektarlık alana 172 bin fidan dikmeyi hedefliyor.

    Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Tarsus Orman İşletme Müdürlüğü’nde ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Mersin Orman Bölge Müdürü Mahmut Yılmaz, bu kapsamda, Karabucak Orman İşletme Şefliği’nde devam etmekte olan endüstriyel ağaçlandırma sahalarını gezerek incelemelerde bulundu. Endüstriyel amaçlı yetiştirilen fidanları inceleyen Bölge Müdürü Yılmaz, Karabucak Orman İşletme Şefi Yunuz Agkuş’tan yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. 2016 yılı endüstriyel ağaçlandırma programında 90 hektarlık alanda 135 bin fidanı toprakla buluşturduklarını belirten Yılmaz, 2017 yılında ise 105 hektarlık alanın 172 bin fidanla buluşturulmasını hedeflediklerini belirtti.

  • Prof. Dr. Çelik: “Rahim kanseri riski endüstriyel gelişmeyle artıyor”

    Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan rahim kanserinin görülme sıklığının, dünyadaki endüstriyel gelişmeye paralel olarak her geçen gün arttığı bildirildi.

    Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Çelik, rahim kanserinin kadınlarda en fazla görülen kanser türü olduğunu söyledi.

    Rahim içerisindeki endometrium tabakasından kaynaklandığı için ’Endometrium kanseri’ olarak bilinen hastalığın, endüstriyel açıdan gelişmiş ülkelerde daha fazla ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. rahim kanserinin, zengin ülke insanlarında daha fazla görüldüğünü ileri sürdü Prof. Dr. Hüsnü Çelik, “Dünyadaki endüstriyel gelişmeye paralel olarak görülme sıklığı gittikçe artmaktadır. Ülkemizdeki ekonomik ve endüstriyel gelişmeye bağlı olarak bizde de sıklığı gittikçe artmaktadır” dedi.

    Risk altında olanlar

    40 yaşından 65 yaşına kadar olan dönemin, hastalığın en fazla tespit edildiği dönem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelik, “Tanı konulduğu anda hastaların yaklaşık yüzde 70’inde hastalık rahimle sınırlıdır. Yüzde 20’sinde lenf bezlerine yayılmış, yüzde 10’unda ise uzak bölgelere yayılmış olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Rahim kanserlerinin hepsinin aynı tip olmadığını belirten Prof. Dr. Çelik, bazıları oldukça saldırgan özelliğe sahipken, bazılarının daha yavaş ilerlediğine dikkat çekti. Çelik, tip 1 ve tip 2 olarak adlandırılan bu kanserlerin tedavilerinin de kısmi farklılıklar içerdiğini kaydetti.

    Prof. Dr. Çelik, “Östrojenin tek başına kullanılması, obezite, meme kanseri olup tamoksifen kullanan olgular, erken yaşta adetleri başlayan ve geç döneme kadar devam eden kadınlar (52 yaş ve ilerisi geç menopozdur), artan yaş, bazı kanser tiplerinin daha fazla olduğu kadınlar, doğurmamış, infertil kadınlar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu bulunan kadınlar risk altındadır” dedi.

    Öte yandan, kombine hormon replasman tedavisi, son doğumun geç yaşlarda yapılmış olması, sigara, fiziksel aktivite, kahve ve çayın rahim kanseri riskini azalttığına dair çalışmalar bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Hüsnü Çelik, “Ancak, hemen vurgulanmalıdır ki; sigaranın bu kanseri azaltıyor gözükmesi, sigara kullanımını tavsiye etmek anlamına gelmez. Sigara açıkça sağlığa zararlıdır ve kullanımı asla önerilmez, önerilemez” diye konuştu.

    Hangi diyet faktörünün tek başına riski ne kadar arttırdığı ya da azalttığına dair bir yargıya varmanın da oldukça zor olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi:

    “Endometrium kanserinde temel mekanizma artmış östrojen düzeyleridir. Özellikle tip 1 kanserlerdeki olay rahim içi tabakanın östrojen tarafından kesintisiz uyarılmasıdır. Bunun için gerekli östrojen dışarıdan alınabildiği gibi, ’endojen’ dediğimiz, vücudun kendisinin ürettiği östrojen de olabilir. Obezitedeki çevresel yağ dokusu, endojen östrojen düzeylerini artırarak rahim içi tabakayı uyarmaktadır. Bu da kansere neden olabilmektedir.”

    “Genellikle menopoz sonrası kanama ile fark ediliyor”

    Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Bölümü uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Çelik, çoğu hastada ilk bulgunun, menopozdan sonra oluşan kanamalar olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Menopoz öncesi kadınlarda ise adet düzensizlikleri ya da ultrason ile tespit edilen rahim içi kalınlaşmalar ilk bulgu olabilmektedir. Ancak, bu bulgular her zaman kanser olduğu anlamına gelmez fakat mutlaka doktor tarafından değerlendirmeyi gerektirir.”

    Hastalığın tedavi yöntemlerine de değinen Prof. Dr. Çelik, “Rahim kanserinin tedavisi, doğurganlığını tamamlamış kadınlar için rahim ve yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Buna ilaveten, gerekli görüldüğü durumlarda lenf bezleri de çıkarılarak kanserin bu alanlara yayılıp yayılmadığı konusunda bilgi sahibi olunması gerekebilir. Bazı seçilmiş durumlarda, çocuğu olmayan, ya da çocuk sayısını tamamlamamış kadınlarda ameliyat yapılmadan hormonal tedavi kullanılabilir. Ancak standart değildir ve sadece belli durumlarda kullanılabilir” diye konuştu.

  • Ekinci: ”Endüstriyel Ağaçlandırma, Özel Sektör Ve Devlet İşbirliğiyle Yapılmalı”

    Ekinexpo Fuar Stand Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Ekinci, endüstriyel üretime geçiş hedefiyle hazırlanması gündeme alınan ’Yeşil Ekonomi Ulusal Eylem Planı’nı değerlendirdi. Ekinci, konuya ilişkin olarak endüstriyel ağaçlandırmanın özel sektör ve devlet işbirliğiyle yapılması gerektiğini belirtti.

    Ekinexpo Fuar Stand Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Ekinci, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın düzenlediği Ormancılık ve Su Şurası ile yapılan çalışmada, Türkiye’nin, fidan ihraç eden, sanayinin odun ihtiyacını sağlayan, endüstriyel üretime geçmiş bir ülke olması hedefiyle hazırlanması gündeme alınan ’Yeşil Ekonomi Ulusal Eylem Planı’nı değerlendirdi. Kamu ve özel sektörün yaptığı ağaçlandırma çalışmalarının devamının önemine vurgu yapan Ekinci, “Özel sektör olarak gerekli her türlü desteği vermekten geri kalmayacağız. Orman haftasında sektörel bir sosyal sorumluluk projesi geliştirmeye karar verdik. Orman alanlarının korunması maksadıyla, Ekinexpo yönetim kurulumuzda karara bağladıktan sonra, müşterilerimiz tarafından onaylanan her ahşap stant tasarımımız için bir ağaç dikerek müşterilerimize sertifika vermeyi planlıyoruz.Böylelikle Endüstriyel ağaçlandırmada bizimde bir katkımız olacağı inancındayım”dedi.

    “ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMADA KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ”

    Ekinci, orman ürünleri sanayisinin odun hammaddesi ihtiyacının, öncelikle yerli kaynaklardan karşılanması gerektiği kaydeden Ekinci, “Biyokütleden enerji üretilmesine yönelik olarak ihtiyaç duyulacak odun hammaddesini tedarik etmek üzere kısa sürede biyokütle enerji ormanları kurulmalıdır” şeklinde konuştu. Endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları ile ilgili eylem planı hazırlanması gerektiğine vurgu yapan Ekinci,”Endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları, özel sektör ve devlet işbirliği içerisinde geliştirilmeli ve artırılmalıdır” ifadelerini kullandı. Ekinci, son olarak kamu ve özel sektörün yaptığı ağaçlandırma çalışmalarının devamının önemli olduğuna değinerek özel sektör olarak gerekli her tür desteği vermekten çekinmeyeceklerini aktardı.

  • Yeni Endüstriyel Devrim: Nanoteknoloji

    Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Demircioğlu, yeni endüstriyel devriminin nanoteknoloji sayesinde gerçekleştirileceğini belirtti.

    Türkiye’de nanoteknoloji merkezlerinin umut verici bir şekilde arttığına değinen Demircioğlu, Adnan Menderes Üniversitesinde nanoteknoloji konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Demircioğlu, ADÜ Mühendislik Fakültesinde bilimsel araştırma yapabilmek için mühendislik bilimlerine göre kabul edilebilir doğruluk ve hassasiyette geometrik ve yüzey ölçümleri yapabilecek gelişmiş temel cihazlarla donatılmasının hedeflendiği bir Nanoteknoloji laboratuarının ilk temellerinin atıldığını kaydetti. Demircioğlu, laboratuvar ile ilgili şu bilgileri verdi: “Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi mevcut Anabilim Dallarının ve Üniversitenin nanoteknoloji ile ilgili tüm birimlerinin (Tıp, Diş Hekimliği, Veterinerlik, Ziraat ve Fen-Edebiyat Fakülteleri) istifade edebileceği, hem teknik hem de teknik olmayan (biyolojik) yüzeylerin karakterizasyonlarının gerçekleştirileceği, mikro veya nano ölçümlerin yapılabileceği ‘Nanoteknoloji Ölçüm Laboratuvarı’ altyapısı önemli ölçüde tesis edilmektedir”

    NANOTEKNOLOJİ ÜZERİNE KİTAP YAZDI

    Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünde 2010 yılından beri öğretim üyesi olarak görev yapan Doç. Dr. Pınar Demircioğlu, Türkiye’nin Nanoteknolojiye bakışını incelemek ve dünya ile bir karşılaştırmasını yapmak amacıyla bir de kitap yazdı.

    Pınar Demircioğlu, doktora eğitimini Viyana Teknik Üniversitesi Makina ve Endüstri Mühendisliği Fakültesi, İmalatta Değiştirilebilirlik ve Endüstriyel Metroloji Bölümünde tamamladı. Sonrasında Avusturya Federal Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (BMWF) tarafından desteklenerek Post-Doc eğitimini aynı üniversitenin bünyesinde bulunan Nanoteknoloji Laboratuvarında “Ölçüm Bilimi ve Yüzey Mühendisliği” kapsamında araştırma ve deneysel çalışmalarda bulundu.