Etiket: Endişeli

  • Düşen helikopterdeki asker ailesinin endişeli bekleyişi

    Giresun’un Alucra ilçesinde düşen askeri helikopterde yer alan Uzman Çavuş Adem Kara’nın baba evine oğullarının kaza geçirdiği bildirildi.

    Karaman’da yaşayan baba Zekeriya Kara’ya oğlunun yer aldığı askeri helikopterin Giresun’un Alucra ilçesinde düştüğü bildirildi. Haberi alınca endişeli bir bekleyiş içine giren anne Nazende Kara rahatsızlanarak Karaman Devlet Hastanesine kaldırıldı. Aileye destek olmak için yakınları evde toplandı. Gelişmeler haber kanallarından takip ediliyor. 31 yaşındaki Uzman Çavuş Adem Kara’nın 8 ay önce Semanur Kara ile evlendiği ve karısının helikopter kazasında şehit olduğu öğrenildi.

  • Steınmeıer: “Avrupa, Ukrayna’daki Fırtınaya Benzeyen Siyasi Durum Karşısında Endişeli”

    Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Fransız ve Ukraynalı mevkidaşları ile Kiev’de düzenlediği ortak basın toplantısında, “Avrupa, Ukrayna’daki fırtınaya benzeyen siyasi durum karşısında endişeli ve siyasi gücün reform yolundan vazgeçilmemesini umuyoruz” dedi.

    Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin ile Ukrayna’nın başkenti Kiev’de gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, açıklaması sırasında Ukrayna’nın reform çabalarından vazgeçmemesi gerektiğini ifade ederek, “Ukrayna’da siyasi seyir için iç çatışma var. Bizler de bu iç çatışmayı yakından takip ediyoruz. İç çatışmanın sebepleri, Ukrayna’nın ciddi zorluklarla karşı karşıya kalması nedeniyle Avrupa’da da ciddi kaygıya neden oluyor. Ukrayna’daki reformlar sona ermemeli. Ülkenin, hem siyasi istikrara hem de reformların devam etmesine ihtiyacı var” dedi.

    Ukrayna’daki siyasi durumu fırtınaya benzeten Alman Dışişleri Bakanı, “Avrupa, Ukrayna’daki fırtınaya benzeyen siyasi durum karşısında endişeli ve siyasi gücün reform yolundan vazgeçilmemesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

    Frank-Walter Steinmeier, Minsk uygulanmasındaki önemli adımların halen atılabileceğini sözlerine ekleyerek, Rusya’nın a Minsk Anlaşması’nı uygulamaya hazır olması gerektiğini kaydetti. Almanya ve Fransa’nın Ukrayna’nın reform çabalarını desteklemeye devam edeceğini söyleyen Alman Bakan, Kiev yönetiminden de ekonominin canlandırılması ve 2 yıl önce Belarus’un başkentinde imzalanan Minsk Anlaşması’nın yerine getirilmesi karşılığında reform çabalarına devam etmesini beklediklerini kaydetti. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF), Ukrayna’ya kredi teklifi yapmadan önce ülkede siyasi istikrar aradığına dikkat çekti.

    AYRAULT: “UKRAYNA’NIN POLİTİKASININ KARARLI, GÜVENİLİR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASINA İHTİYAÇ DUYUYORUZ”

    Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault ise, AB’nin Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğini ifade ettiği konuşmasında, “Açık olmak gerekirse, Ukrayna’nın politikasının kararlı, güvenilir ve sürdürülebilir olmasına ihtiyaç duyuyoruz” dedi. Fransız Bakan, “Savaş alanında başarı şansı olmadan ve reformların yarısının kabul edildiği bir durumda kalmak Ukrayna için en kötü senaryo olur” açıklamasını yaptı.

  • Sınırdaki Köylüler Endişeli

    Kilis’in Suriye’ye sıfır noktasında bulunan Beşeriye, Akıncı ve Ardıçlı köyü halkı sınırdaki bombardımanlar yüzünden korku içinde oldukları belirtiyor.

    Türkiye’nin sınıra yakın bölgelerinde bir tarafta Türkiye’nin PYD ve YPG’ye yönelik top atışları, diğer tarafta ise Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) karşı Esad güçlerinin Ruslarla birlikte yaptığı saldırılar köylüleri tedirgin ediyor. Bombalı saldırılardan dolayı evlerinde oturamaz hale geldiklerini belirten köylüler, endişeli olduklarını söylüyor.

    Zaman zaman Türkiye tarafına düşen havan topları ve çatışma sesleri bölgede yaşayan köylüleri korkutuyor. Suriye’nin sıfır noktasında yaşayan köylüler, IŞİD’in artık komşuları olduğunu ve çok korktuklarını belirtiyor.

    “ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİ BOZULDU”

    Kilis’in Beşeriye köyünde yaşayan Abra Nakırcı, “Buradan baktığımızda karşımızda İŞİD’i görüyoruz. Akşamları yatamıyoruz. Damlardan IŞİD’in tank ve toplarını seyrediyoruz. Çocuklarımızın psikolojileri bozuldu. Çocuklarımın hepsi gitti ben ise ilerlemiş yaşım nedeniyle gitmedim, gitmek istemedim. Korksam da, korkmasam da gidecek bir yerim yok” dedi.

    “ARTIK YAŞANANLARA SEYİRCİ KALAMIYORUZ”

    İlerlemiş yaşına rağmen elindeki yabayla savaşmak istediğini belirten Zeliha Dağlı ise “Artık yaşananlara seyirci kalamıyoruz. Karşımızda yaşananlar bizleri çok daha rahatsız etmeye başladı. Bıraksınlar beni elimdeki yabayla Esed’e, Ruslara karşı savaşayım. Çocuklarımız atılan bombalarla köyümüze düşen mermilerle yaşar hale geldi. Artık iş korkudan geçti. Ne yaparız diye düşünmeye kadar geldi. Ben elimdeki yabayla hazırım” dedi.

    “İŞİD KOMŞUMUZ OLDU”

    İŞİD’in artık komşuları olduğunu belirten bazı köylüler ise “IŞİD bizim komşumuzdur artık. Sınır ile aramızda 500 metre var. Akşamları yatamıyoruz. Damlardan IŞİD’in tank ve toplarını seyrediyoruz. Çocuklarımızın psikolojileri bozuldu. Artık rahatsız oluyoruz devletimiz bu zalime bir çare bulsun. Biz burada perişanız. Sabahlara kadar yataklarımızda yatamıyoruz. Çocuklarımız korkudan bir birine sarılıyor. İŞİD, insanları diri diri kesiyor. Şimdi de geldi komşumuz oldu. Hemen yanı başımızda komşumuz oldu artık. Sabahlara kadar silah sesleri yüzünden yatamıyoruz. Çocuklarımız artık duramıyor ‘IŞİD gelecek’ diyorlar” ifadelerini kullandılar.

  • Kayıp Çocuklardan Bayram’ın İkiz Kardeşinin Endişeli Bekleyişi

    Tokat’ın Reşadiye ilçesinde kayıp çocuklardan Bayram Erol’un ikiz kardeşi Berat, dedesi ile birlikte endişeli bekleyişini sürdürüyor.

    Tokat’ın Reşadiye ilçesinde Salı günü evlerinin yakınlarındaki bir parkta oynarken kayıp olan 8 yaşındaki Bayram Erol ile 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı’yı arama çalışmaları devam ediyor. Bölgede kar yağışı olmasa da gece eksi derecelere düşen soğuk havalar nedeniyle umutlar her geçen gün azalıyor. Tokat’ın yanı sıra Amasya, Ordu, Samsun ve Ankara’dan gelen AFAD, UMKE ekiplerinin yanı sıra bölgede komando taburu askerleri, jandarma ve poliste arama çalışmalarını sürdürüyor. Kelkit Çayı çevresinde yoğunlaştırılan arama-tarama çalışmaları hem karadan hem suda botla dalgıçlar tarafından yapılıyor. Kılıçkaya Barajı’nın kapakları kapatılarak Kelkit Çayı’nın suyu kesilirken, çalışmalar Reşadiye ile HES Barajı’nın bulunduğu 25 kilometrelik alanda devam ediyor.

    BAYRAM HAFTA SONLARI BABASI İLE KELKİT ÇAYI’NDA BALIK TUTMAYA GİDİYORMUŞ

    Bölgede devam eden çalışmaları yerinde inceleyen Tokat Valisi Cevdet Can, Reşadiye Kaymakamı Faruk Erdem ile İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tamer Ertürk’ten yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Vali Can, ellerinde olan 5 güvenlik kamerasına göre çocukların en son olarak Kelkit Çayı kenarında görülmüş olduğunu kaydetti. 5 yaşındaki Bayram’ın babası Ömer ile hafta sonun Kelkit Çayı kenarında balık tutmaya geldiği bilgisinden yola çıkarak çocukların bu bölgeye gelmiş olabilecekleri ihtimalini değerlendirdiklerini ifade eden Vali Can, olayın üzerinden 48 saat geçtiğini, emniyete olayla ilgili Salı günü 14.30’da bilgi verilmiş olduğunu belirterek, “Bayram’ın babası ile balık tuttukları bölge burası. Baba, ‘ben genellikle çocuğu dere kenarına indirmezdim. Yukarıda bırakırdım, tuttuğum balıkları sepete koyardı’ diyor. Dolayısıyla biz çocukların bir meraktan dolayı dere kenarına indiklerinde inşallah düşündüğümüz olmamıştır. Bütün ihtimalleri değerlendiriyoruz. Şu anda devletimizin tüm imkanları ile arama tarama çalışmaları devam ediyor” dedi.

    İKİZ KARDEŞİN BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR

    Bayram’ın dedesi Bayram Erol, kucağına aldığı kayıp torunun ikizi Berat’la evlerinin önüne endişeli bekleyişini sürdürüyor. Bayram parkta oynarken ikiz kardeşi Berat’ın okulda olduğunu ifade eden Dede Erol, “Aynı yumurta ikizi olan Bayram, iki kardeşinin esmeri idi. Bir umut çalışmalardan iyi haber bekliyoruz” diye konuştu.

    Berat ise ikiz kardeşinin bulunmasını istedi. Torundan iyi haberler bekleyen Rukiye Erol ise gözyaşı dökerek, “Aradık taradık bulamadık. Kaçırıldıysa da bulsunlar, haber etsinler. Bizim ciğerlerimiz yandı, kimsenin yanmasın. Ben onları kucaklarımda büyüttüm. İkizdi onlar, eşi kaldı. Kardeşi evde ağlıyor. Bize yardım etsinler. Anneleri perişan” şeklinde konuştu.

  • Narenciye İhracatçısı Endişeli

    Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, narenciye ihracatının üçte birinin Rusya’ya yapıldığına dikkat çekerek, “Rusya, narenciye ihracatımızda en önemli pazarımız durumundadır. Bu nedenle, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin gerginleşmesinden en çok etkilenecek sektörlerin başında narenciye sektörü gelmektedir” dedi.

    Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, Rusya ile ilişkilerde giderek tırmanan gerilimin, narenciye ihracatı üzerinde olumsuz etkileri olacağını ve bundan dolayı ihracatçıların tedirgin olduklarını söyledi. Yaş meyve ve sebze ürünleri içinde ihracata en fazla bağımlı olan ürün gurubunun narenciye olduğunu vurgulayan Özdemir, “2014 yılında yaklaşık 3,8 milyon ton olan ülkemiz narenciye üretiminin, 1 milyon 585 bin tonu ihraç edilmiştir. İhracat oranı yüzde 40’ın üzerindedir. Ülkemizde üretilen hiçbir tarımsal ürün ihracata bu ölçüde bağımlı değildir. Yapılan narenciye ihracatının tam üçte biri Rusya’ya gitmektedir. Rusya narenciye ihracatımızda en önemli pazarımız durumundadır. Bu nedenle, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin gerginleşmesinden en çok etkilenecek sektörlerin başında narenciye sektörü gelmektedir” diye konuştu.

    Narenciye ihracatında yaşanacak sıkıntıların, başta sayıları on binlerle ifade edilen üreticiler olmak üzere sektörün tüm bileşenlerini zor durumda bırakacağını kaydeden Özdemir, şöyle devam etti:

    “Narenciye sektörü geçen yıl Rusya’daki ekonomik kriz ve Ruble’nin aşırı değer kaybından dolayı ağır bir darbe yemişti. Bu yıla ihracatçılarımız ’yaraları sarma yılı’ olarak bakıyorlardı. Ancak iki ülke arasındaki ilişkilerdeki gerilim ve Rusya’nın Türk ürünlerine karşı kısıtlayıcı ve engelleyici bazı önlemler almaya başlaması, ihracatçılarımızı derin bir endişeye sevk etmiştir. Hali hazırda Rusya’ya gönderilen ve gümrük kapılarında bekletilen ürünlerin akıbetinin ne olacağı bilinmemektedir. Gümrük kapılarında bekleyen yaş meyve-sebze miktarının 30 bin ton dolayında olduğu söylenmektedir. Bunun 20 bin tonu narenciyedir. Ayrıca, Rus limanlarına ulaşmamış narenciye yüklü gemiler geri çevrilmektedir. Bu gemilerdeki narenciye miktarı ise çok daha fazladır. Geri çevrilen gemilerden bazıları Mersin limanına gelmiş, ürün sahibi firmalar bu ürünleri depolarına taşımaya başlamışlardır. Gerek Rus gümrüğünde bekleyen, gerekse geri çevrilen narenciye ürünleri çürüyerek ekonomik değerini kaybetme riski ile karşı karşıyadır.”

    “İLAVE DESTEKLER SAĞLANMALI”

    Bu konuda hükümetten beklentilerinin, öncelikle gümrük kapılarından geri çevrilen narenciye ürünlerinin kamu tarafından satın alınarak okullardaki öğrencilere ve narenciye ürünlerine ulaşmakta zorluk çeken ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, askeriye, öğrenci yurtları ve kamuya ait yemekhanelerde değerlendirilmesi olduğunu ifade eden Özdemir, “Ayrıca, depolarda ihraç edilmeyi, bahçelerde ise hasat edilmeyi bekleyen ürünlere yönelik yeni pazar arayışlarına başlanmalıdır. Bu ürünlerin ihraç edilebilmesi için ilave destekler sağlanmalıdır. Bu ve benzeri önlemlerin alınması halinde, narenciye ihracat sezonu çok büyük bir sıkıntı olmadan tamamlanabilir. Bu tür sorunlara karşı son derece duyarlı olan hükümetimizin, sorunun çözümü için çalışmalar yaptığını biliyoruz, ancak zamanımız son derece kısıtlıdır. Bu nedenle acilen gerekli önlemlerin alınmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.