Etiket: Endişelendirdi

  • Kışın filizlenen üzüm asması endişelendirdi

    Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde bir çiftçinin bahçesindeki üzüm asmalarının kış ayında filizlenmesi ilçedeki üreticileri endişelendirdi. Nisan ayında filizlenmesi beklenen üzüm asmalarının Aralık ayında yapraklanmaya başlamasının erken budamadan kaynaklanabileceği belirtildi. Sarıgöl’e bağlı Konak Mahallesinde ikamet eden Serhan Sarıhan isimli çiftçinin evinin bahçesindeki Mevlana türü üzüm asmaları Aralık ayında ikinci kez filizlendi. Kış mevsiminde asmaların filizlenmesinin zararlı olabileceğini aktaran Serhan Sarıhan, soğuk havaya rağmen asmaların yapraklanmasına anlam veremediğini söyledi. Sarıhan, “Bağlarda erken uyanma her zaman zararlı olmuştur. Asmaların filizlendiğini gören diğer üretici arkadaşlarımız da endişelendi. Umarım tüm bağda erken uyanma gerçekleşmez” dedi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen ise “Yurdumuzu olumsuz etkileyen soğuk havaya rağmen Mevlana türü üzüm asmasının tekrar yapraklanması hayra alamet değil. Erken budamadan kaynaklanmış olabilir. Önümüzde çetin geçecek kış ayları var. Korkumuz diğer üzüm bağlarının erken uyanması. Umarım böyle bir durumla karşılaşmayız’’dedi.

  • İkinci el garantisi galericileri endişelendirdi

    İkinci el araç satımına tıpkı sıfır araç gibi garanti getiren yeni düzenlemenin uygulamada sıkıntılar doğuracağını belirten galericiler, “Biz 10-15 yıllık araca nasıl garanti verelim. Adam buradan kalkıp da motorunu yaktığı zaman bunu galerici mi yüklenecek? O zaman sigortaya para kazandıran ağır hasarlı araçlar da hurdaya çıkartılsın, ikinci ele satılmasın” dedi.

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti hakkındaki Yönetmelik Taslağı’na ilişkin, yetki belgesi alma ve garanti verme şartını getirmesi galericileri endişelendirdi. Hazırlanan ikinci el araç alım satımını düzenleyen yönetmelik taslağına göre, galericiler taşıtın motor, şanzıman gibi parçalarına satış tarihinden itibaren belirli bir süre veya kilometre için müşterilerine “garanti” verecek.

    “Sürücünün hatasını da mı galerici yüklenecek”

    Otokent Galericiler Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Feyzi Demir, uygulamanın esnafı zarara sokacağını belirterek, “İkinci el 10-15 yaşında bir aracın garantisi mi olur Allah aşkına. Biz buradan bir araba satıyoruz. Adam buradan gidince arıza yapıyor suç onun, yağını boşaltmış, yağına bak diyorum araba düzeliyor. Bunun garantisini nasıl vereceğiz tahmin edemiyorum. Bu yasa çıkmadan daha 2 ay öncesinde birlik başkanları ile de hepimiz konuştuk içinden çıkamadık. Düşünüyoruz bir türlü bir çare de bulamıyoruz. Sürücü hatası olabilir başka bir şey olabilir. Adam buradan kalkıp da motorunu yaktığı zaman bunu galerici mi yüklenecek. Hatasını o mu çekecek, garantisini veremeyiz ki. Sıfır araçlarda 2 sene garanti veriliyor. Biz nasıl verelim 3 sene 5 sene garanti” dedi.

    “Aracın içinden ne çıkacak nasıl bilelim”

    Galericiler sitesinde 2 bin 170 esnafın bulunduğunu ve her birinin de yeni taslak karşısında ne yapacağını bilemediğini aktaran Demir, “Esnaflar ’10 yıllık aracın içini bilmiyoruz. Kaportasına, şanzımana bakıyoruz ve satıyoruz. İçinden ne çıkacağını nasıl bilelim biz’ diyorlar. Burada 2 bin 170 tane esnafım var, 400 tane dükkanım var. Biz başa çıkacağımızı tahmin etmiyoruz. Saygı duyuyoruz hükümete, elimizden geldiğince uyacağız ama nereye kadar uyacağız bunu düşünemiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Ağır hasarlı araç hurdaya çıksın o zaman, satılmasın”

    Öte yandan ağır hasarlı araçların hurdaya çıkması gerektiğini ve ikinci üçüncü el olarak satılmaması gerektiğine işaret eden Feyzi Demir, “Sigortada ‘hasarlı’ deyip de sigorta satabiliyorsa, ruhsat çıkarıyorsa esnafımın ne suçu var. Kalkıp da sigorta hasarlıysa men edecek o arabayı hurdaya atacak. Sırf sigortalar para kazansın diye ‘ağır hasarlı’ aracı üçüncü bir şahısa satıyor. O ona, o ona satıyor. Ondan sonra mahkemelik oluyorlar. Bu da bir suç, bütün sigortalara para kazandırmanın önünü açıyorlar. Bizim yapmamız gereken sigorta ağır hasarlı yazdığı zaman o aracı hurdaya çıkarmaktır. Ama çıkmıyor nedense, kalkıyor ikinci, üçüncü ellere satıyor” dedi.

    “10 yıllık aracın garantisini nasıl verelim”

    “Garantisini nasıl verelim, 1-2 yıllık değil ki araçlar. Bizim burada 10 yıllık araçlar var” diyen Feyzi Demir, “Bu kapalı kutu, motorun içine biz nasıl garanti verelim. Arabayı kendimiz göstermeye götürüyoruz, baktırıyoruz bazen tamirci bilemiyor. Ben 37 senedir galericilik yapıyorum ben motorun içinde ne olacağını bilemem ki. Arıza yapacak mı kayış kaçıncı kilometrede kopacak bilemem ki. Mantıklı kimse bir şey bulamıyor. Esnaflar çok mağdur olur. Esnaf garanti veremeyince ki hiçbir esnaf veremez. Diyorlar ki ‘10 yıllık bir araca ben nasıl garanti vereyim, içinde miyim ben bunun? Anca kaportasını, boyasını bilirim ben.’ Motorun içindekini kimse bilemez. Her gün burada esnafla alıcıların aralarında problem oluyor şu an şu haliyle. 4-5 kişi geliyor şikayet ediyor. Adam bir sene biniyor aracına, bir sene sonra ‘benim motorum arızalıymış’ diyor. Bu işin altında kimse kalkamaz. Hiçbir esnaf bu işin garantisini veremez. Garanti verme şansımız sıfır bizim” ifadelerini kullandı.

    “Sokakta araç satımı önlenmeli”

    Sokak aralarında aracın üstüne satılık yazarak satış yapanlara da tepki gösteren Demir, bu durumun bir anlamda vergi kaçakçılığı olduğunu ve önlenmesi gerektiğini dile getirdi. Demir, “3-5 tane araba levhalarını koyup yazıyorlar sahibinden satılık diye ve satış hakkı 3 ancak sürekli satış işi yapan bu kişiler vergi ödememek için aracı teyzesinin amcasının üstüne alarak satıyor. Bu da bir vergi kaçakçılığıdır. Sokakları da toplamak gerekiyor. Bunları dolaşıp kaldırsınlar. Bizi çeşitli ilçelerden kaldırıp bu Otokente topladılar, çok da güzel oldu. Ama bırakın da esnaf ticaretini yapsın” diye konuştu.

    “Açık oto pazarları kapatın”

    Açık oto pazarlarının da kapatılması gerektiğini savunan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Emekli olmuş devlet dairesinde çalışmış, 50 lira parası var, başlıyor araç satışına, yazıyor ‘satılık’ diye. Bu devlete de zarar veriyor. Vergi kaçıyor bir de yazı yazmış. Emekliler sokak aralarında bu işleri yapıyorlar, bırakın Allah aşkına esnaflar burada ticaretini yapsın. Esnaf vergisini veriyor, kira veriyor, sigorta veriyor. Böyle giderse biz dükkan kapatacağız burada. Emeklilerden rica ediyorum madem emekli olmuşsunuz evlerinizde oturun ya da gelin burada dükkan açın. Verginizi ödeyin. Bunları düşünmemiz gerekiyor ki devletimizi de ayakta tutalım. Ama bizim sağ olsun emeklilerimiz her pazar oto pazarlara giderler. Yetkililerde seslendim şu açık oto pazarları kapatın diye. 30-50 lira satıyorlar, satışını alıyorlar dolandırıcılık da yapılıyor. Benim 40 dükkanım var. Otokent’ten alışveriş yaptığınızda muhatap olduğunuz bir yer var.”

    Galerici Uğur Turhan da araçlara garanti vermenin çok zor olduğunu belirterek, düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi temennisinde bulundu.

  • Çeşme’de denizdeki yakıt kirliliği çevrecileri endişelendirdi

    Geçtiğimiz ay Çeşme’de karaya oturan Lady Tuna gemisinden sızan tonlarca yakıtın Çeşme turizmini olumsuz etkileyeceği, yapılan temizleme çalışmalarının yetersiz kalacağını belirtilerek, suyun ısınması ile birlikte yazın denizin dibindeki yakıtın da su yüzeyine çıkacağı dile getirildi.

    Geçtiğimiz ay Japonya’ya orkinos balıklarını götürmek üzere yola çıkan ve Çeşme’de kayalıklara çarparak karaya oturan Lady Tuna gemisinin neden olduğu kirliliğin etkilerine tepkiler devam ediyor. Gemiden sızan 50 tona yakın yakıtın denize aktığı,temizleme çalışmalarının ise sonuç vermeyeceği savunularak, Çeşme turizminin de bu durumdan olumsuz etkileneceği belirtiliyor. İzmir’in Çeşme ilçesinin Ildır Mahallesi’ndeki balıkçılar da konuya ilişkin köy kahvesinde toplantı düzenledi. Toplantıya CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi, çevreci Avukat Şehrazat Mercan, Ildır Mahallesi Muhtarı Erdem Yavuz, yakıt kirliliğinden en fazla etkilenen Ardıç Mahallesi’nin Muhtarı Eyüp Odabaş, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu, Çorumlular Derneği, Çeşme Motosiklet Kulübü, CHP Çeşme İlçe Örgütü ve Vatan Partisi Çeşme İlçe Örgütü temsilcileri ile Ildır bölgesindeki sitelerde oturan sakinler ve çok sayıda balıkçı katıldı.

    “Acil Müdahale Merkezi kurulmalı”

    Çevreci Avukat Şehrazat Mercan, “Bu bölgede üç avukat bir tespit yaptırdık. Bu tespit neyi ortaya çıkaracak? Denizin ne kadar kirlendiğini ve şu anda yapılan temizleme çalışmasının doğru yöntemlerle yapılıp yapılmadığını, yapılmıyorsa bundan ne kadar zarar görüleceğini belirleyecekler. Bizim, çalışmalarımızı devam ettirirken onların tespitlerini takip edip, onlarla dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Bu tespit bizim için bir fırsat. Bu kazayı duyduktan sonra sürekli takip ettim. Kirliliğin etkilendiği kıyıları, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile kontrol ettim. Bu tür kazalar meydana geldiğinde, oluşan zararın tazmini ile ilgili bir yönetmelik var. Bu yönetmeliğe göre, Valinin talimatıyla Kaymakamlığın burada ’Acil Müdahale Merkezi’ kurması gerekiyordu. İlgili her birimden yetkilinin bulunacağı bu merkezin bütçesini oluşturacaktı. Daha sonra da çalışma yöntemini belirleyip çalışmayı yönlendirmesi gerekiyordu. Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla ne böyle bir çalışma yapılmış, ne de taşın altına elini koyan var. Yönetmeliğin gereği yerine getirilmemiş” diye konuştu.

    “Gemi balık götürecekmiş, Japonya kendi balığını üretsin”

    Plajlarda, turistik bölgelerde balık çiftliğinin olamayacağına işaret eden Av. Mercan, “Turistik bir bölgede, balık çiftliği, orkinos çiftliği varsa rahat rahat denize girer misiniz? Kaza yapan gemi de aldığı orkinosları Japonya’ya götürecekmiş. Japonya kendi balığını üretsin. Bu bölgede oluşan zarar, bütün hepinizi ilgilendiriyor. O nedenle aranızda ayrılık gayrılık çıkarmadan bu zarara karşı mücadele etmenizi öneririm. 20 yılı aşkın süredir çevre davalarına bakıyorum, her görüşten kişinin avukatlığını yaptım. Çünkü benim ortak kaygım çevreydi. Büyükşehir belediyesinin yaptığı stratejik plan var. O plana baktığınızda, bu bölgenin kalkınmasının turizm ve tarımla olacağı belirtilmiş. Yani planlar bizden yana. Gerçek bizden yana, ekoloji bizden yana. Bizlerin bir şeyler yapması gerekiyor. Biz bir şey yapmazsak, yaşam alanlarımızı kaybedeceğiz” dedi.

    “Yazın deniz ısındığında yakıt su yüzüne çıkacak”

    Dünyanın birçok yerinde endüstriyel anlamda balık çiftliklerinin olduğunu ancak balık çiftliklerinin ekosistemin kaldırabileceği şekilde yapılması gerektiğini belirten Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Alper Doğan, şunları söyledi:

    “Derinliği 70-80 metre olan yerlerde balık çiftlikleri yapılıyor. Buralarda ekosistemin oldukça iyi durumda olduğunu gözlemliyoruz. O bölgedeki deniz canlılarının durumu, ekosistem hakkında bize fikir veriyor. Ildır bölgesinde de çalışma yaptık. Derin alanlarda sıkıntı yok gibi görülüyor. Ama tüm Ildır Körfezi olarak baktığımızda, ekosistemin etkilenmemesi maalesef mümkün değil.”

    Ildır Mahallesi Muhtarı Erdem Yavuz da Lady Tuna kirliliğinin yüzeysel olarak temizlendiğini dile getirerek, geminin kaza yapmasından altı gün sonra temizleme çalışmalarının başlatılarak müdahale gerçekleştiğini söyledi.

    Kirlilikten en çok etkilenen Paşa Limanı bölgesinin bağlı olduğu Ardıç Mahallesi Muhtarı Eyüp Odabaş da plajlarda ve kıyılarda temizliğin devam ettiğini ancak tam olarak temizliğin yapılamayacağını belirterek, “Nisan ayına kadar temizlik bitecek diyorlar. Ama biteceğine inanmıyorum. Denizin dibine çöken yakıt nasıl temizlenecek? Deniz suyu ısındığı zaman, yakıt su yüzüne çıkacak” ifadelerini kullandı.

  • Asit yağmuru iddiaları Gazianteplileri endişelendirdi

    DEAŞ’in Musul’da kükürt fabrikasını yakmasının ardından uzmanların Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerindeki illerde asit yağmuru riski konusundaki uyarıları Gaziantep’teki vatandaşları endişelendirdi. Sabah saatlerinde başlayan yağmur nedeniyle kimi vatandaşlar, şemsiye ve poşetlerle asitten korunmaya çalışırken, kimileri ise koşarak gittiği üstü kapalı alanlara sığındı.

    DEAŞ’ın hava saldırılarını engellemek için ateşe verdiği Musul’un güneyindeki kükürt tesisinden yayılan zehirli gazlarla yüklü bulutların Türkiye’ye ulaştığı açıklanarak, NASA’nın yayınladığı haritada kükürt yüklü bulutların etkileyeceği bölge gösterilmişti. Meteoroloji uzmanları yağışların kükürtlü ve asit yüklü olduğu konusunda uyarı yaparak, bugün Güneydoğu Anadolu Bölgesinde başlayan sağanak yağışla birlikte asit yağmurunun da olabileceği belirtilmişti. Meteoroloji yayınladığı son hava durumunda Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkari ile Bitlis, Siirt ve Batman’ın asit yağmuru riski altında bulunduğu açıklanmıştı. Uzmanlar bugünkü yağmurun altında kalınmamasını ve yağmur suyunun tüketilmemesini de önermişti. Asit yağmuru riski bulunan iller arasındaki Gaziantep’te ise vatandaşlar, sabahın erken saatlerinde başlayan sisin ardından sağanak yağışla karşılaştı. Gazianteplilerin asit uyarılarına rağmen sağanak yağış esnasında dışarıda dolaşması dikkat çekti. Zorunlu olduğu için dışarıda bulunduklarını belirten vatandaşlardan kimileri aside karşı poşet, şapka ya da şemsiyelerle korunmaya çalışırken, bazıları ise koşarak üstü kapalı yerlere sığındı. Riskten haberi olmayanlar ise yaklaşık bir ay aradan sonra tekrar yağan yağmurda yürüyerek, keyfini sürdü.

    Öte yandan Gaziantep Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada ise asit yağmurunun gerçekleşmediği belirtildi. Yağan yağmurlar esnasında yapılan ölçümlerde olumsuz bir durumun tespit edilmediği vurgulanan açıklamada, “Irak’ın Musul şehrindeki bir kükürt fabrikasında meydana gelen patlama nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılan ölçümlerde ilimizdeki hava kalitesinde herhangi bir olumsuz etkilenmenin söz konusu olmadığı bildirilmiştir” denildi.

  • Zeytinde dal kuruması Didimli üreticiyi endişelendirdi

    Aydın’ın Didim ilçesinde, zeytin ağaçlarında görülen dal kuruması zeytin üreticisini endişelendirdi.

    Didim Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Hasan Yavuz, ilçede yeni dikimlerle beraber yaklaşık 1 milyon zeytin ağacı olduğunu ifade ederek, Türkiye’de zeytin yetiştiriciliğinde mevcut zararlı ve hastalık sorunlarına ek olarak Verticillium solgunluğu olarak bilinen ve ağaçlarda kısmi dal kurumaları ile tam kurumaya neden olan bir hastalık daha bölgede kendini göstermeye başladığını belirtti.

    Aynı zamanda Aydın Büyükşehir belediye meclis üyesi de olduğunu ifade eden Yavuz, bölgede edindiği bilgilere göre il genelin de her yüz zeytin ağacın dan 5-6’sı Verticillium solgunluğu olarak bilinen ve ağaçlarda kısmi dal kurumasına neden olan hastalık görüldüğü ve bu oran sahillerde özellikle Didim de daha fazla olduğunu söyledi.

    Bölge çiftçisini tedirgin eden zeytin dal kurumalarını yetkililerle de paylaştıklarını belirten Yavuz, Verticillium solgunluğu olarak bilinen ve ağaçlarda kısmi dal kurumaları ile tam kurumaya neden olan hastalığa karşı henüz bir çare bulunamadığını ifade etti.

    Yavuz, bölgede sinsice ilerleyen zeytin hastalığını Aydın Büyüyükşehir belediye meclisine taşımak için hazırlık içinde olduğunu belirtti.