Etiket: endeksli

  • Balık fiyatları havaya endeksli

    Balık fiyatları havaya endeksli

    Karadeniz’de balık fiyatları havaya endeksli olarak değişkenlik gösteriyor. Samsun’da pastırma sıcaklarıyla birlikte balıkların ucuz olması vatandaşın yüzünü güldürdü. Havaların soğumaya başlaması ile birlikte balıkçı esnafı fiyatların artabileceğini, uygun fiyata balık almak için tam zamanın olduğunu belirtti.

    “Denizler soğuyor hamsi yuvaya giriyor”

    Bir hafta öncesine kadar hamsinin kilosunu 5 ile 7 lira arasında sattıklarını ifade eden balık satıcısı Kurtça Aydın, “Hafta sonu hamsi biraz az çıktı. Bu yüzden kilosunu 10 ile 15 TL arasında satılıyor. Hamsinin bu saatten sonra 5 liraya düşeceğini tahmin etmiyoruz. Havalar soğuduğu zaman daha büyük daha iri hamsiler bekliyoruz. Şu anda insanlar hamsiye yoğun ilgi gösteriyorlar. Havalar soğuduğu zaman bu hamsi göç balığı olduğu için yuvaya giriyor. Yuvadan çıktığı zamanda biraz daha büyür. Havalar soğuduğu zaman daha farklı daha bol balıklar çıkacaktır. Birkaç günden beri havalar çok sıcak, hamsiler ucuzdu, havalar soğuduğunda hamsi az çıkıyor fiyatlar artıyor” dedi.

    Balık fiyatları hakkında bilgi veren balık satıcısı Onur Can Köse, “Hamsi şu sıralar az çıkıyor, kilosu 10 ile 15 TL arası, mezgit kilosu 10 TL, istavrit 10 TL, barbunya 10 TL, çinekop 10 TL, levrek 25 TL, çupra, 25 TL ve somon 25 TL’den satılıyor. Şuan en çok hamsi ve mezgit satılıyor. İnsanlarımız sağ olsunlar balık yiyorlar” diye konuştu.

  • Halkbank’tan TLREF’e endeksli dört farklı bono ihracı

    Halkbank’tan TLREF’e endeksli dört farklı bono ihracı

    Halkbank, Borsa İstanbul tarafından uluslararası standartlara uygun olarak oluşturulan Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı’na (TLREF) endeksli dört farklı bono ihracı gerçekleştirdi.

    Halkbank TLREF’e endeksli, farklı vadelerdeki 3 ayrı ürünüyle, planlanan tutarın oldukça üzerinde gelen talebe bağlı olarak 940 milyon TL değerinde borçlanma gerçekleştirdiğini açıkladı. Banka bu işlemlere ek olarak, 9 Eylül’de ihraç ettiği Türkiye’de bir ilk niteliğinde olduğu belirtilen eş anlı olarak TLREF ve Enflasyona (TÜFE) Endeksli Kuponlu Halkbank Bonosu ürünüyle de yatırımcılarına aktif iki piyasa değişkeninin getirisinden yüksek olanından yararlanma imkânı sundu. Son olarak ihraç edilen 350 gün vadeli TLREF ve TÜFE’ye Endeksli kuponlu bono ihracıyla birlikte Halkbank, TLREF endeksli ürünlerle toplamda 1,1 milyar TL tutarında borçlanma gerçekleştirmiş oldu.

    “TLREF, faiz riskini daha iyi yönetmemizi sağlayacak”

    Finansal enstrümanları çeşitlendirmek ve sermaye piyasalarında derinleşmeyi sağlamak üzere son dönemde geliştirilen yeni yatırım araçlarını yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalar yapmayı sürdürdüklerini ifade eden Halkbank Hazine Yönetimi ve Uluslararası Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sürer, Borsa İstanbul tarafından oluşturulan TLREF’in büyük talep gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Türk Lirası kısa vadeli referans faiz oranı ihtiyacını karşılayacağını düşündüğümüz TLREF, önümüzdeki dönemde bankaların değişken faizli kredi vermelerinin önünü açacak ve faiz riskini daha iyi yönetmemize yardımcı olacaktır. TLREF’e endeksli bono ihracı gibi yatırım araçlarını çeşitlendiren yenilikçi adımlarımızın piyasaya güven verdiğini görüyoruz. Bu ürünlere olan talebin de müşterilerimizin bize duyduğu güveni yansıttığını düşünüyoruz. Piyasaya ve müşterilerimize yeni yatırım araçları sunarak, Bankamızın kaynak ve ürün çeşitliliğini artırmaya devam edeceğiz”.

    Yapılan bilgilendirmede; TLREF, finansal türev ürünlerde, borçlanma araçlarında ve çeşitli finansal sözleşmelerde değişken faiz göstergesi, dayanak varlık veya karşılaştırma ölçütü olarak kullanılacak. TLREF Endeksli – Kuponlu Halkbank Bonoları ile yatırımcılar, kupon ödeme tarihlerinde, TLREF oranının getirisi + ek getiri oranı kadar kazanç sağlayacaklar. Yatırımcılar, yüksek getirinin yanı sıra Halkbank’ın sağladığı ikinci el likidite imkânlarından da yararlanacaklar.

  • Tarım Kredi Kooperatifleri’nden tüketime endeksli ürün planlaması hazırlığı

    Türkiye Tarım ve Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, üretici ile tüketici arasında doğru bağlantı kurmanın önemine işaret ederek, “Tüketime endeksli olarak üretim planlaması noktasında ciddi bir hazırlığımız var. İnşallah önümüzdeki dönemde Tarım Kredi ve Tarım Kredi şirketlerini net ve belirgin şekilde alanda göreceksiniz” dedi.

    AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarında standıyla yer alan Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri üretici ve tüketicilerden yoğun ilgi görüyor.

    Her zaman üretici ve tüketicilerin yanında yer aldıklarını ifade eden Türkiye Tarım ve Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, fuarın Türk tarımı açısından önemli bir fuar olduğunu ve yaklaşık 1 milyon üyesi olan bir kooperatif olarak şirketleri ile fuarda bulunduklarını ifade etti.

    “Tüketime endeksli ürün planlamasında ciddi hazırlığımız var”

    Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri olarak farklılıkları olduğuna dikkat çeken Poyraz, “Özellikle üretim öncesi çiftçimizin ihtiyacı olan tohumluk, gübre, hayvancılıkta yem, ilaç, sera ve sulama malzemeleri olmak üzere ürün öncesi ve sonrasında çiftçimizin ihtiyacı olan tüm girdiler sağlamada şirketlerimiz vasıtasıyla imkanımız var. Ama sadece bununla kalmıyoruz. Fuardaki diğer kurum ve kuruluşlardan bir farkımız da üretilen ürünü alma ve pazara yani tüketiciye ulaştırma noktasında da tarım kredi şirketleri olarak varız. Bu anlamda birlik olarak başta Milli Savunma Bakanlığımız da olmak üzere pek çok kamu kurum ve kuruluşlarımızla yaygın şekilde yayılmış olan ve piyasada bilinen marketler zinciri ile de pazarda varız. Bir taraftan çiftçimize girdiler noktasında destek sağlarken bir taraftan da üretilmiş olan ürünü doğrudan doğruya alarak, gerek kurumsal olarak kurum ve kuruluşlara iletme gerekse de pazara ulaştırma noktasında önemli bir misyon üstlendiğimizin kanatindeyim. İleri dönemde de özellikle bu mantalite ile çalışmalarımızı geliştireceğiz ve tüketime endeksli olarak üretim planlaması noktasında ciddi bir hazırlığımız var. İnşallah önümüzdeki dönemde Tarım Kredi ve Tarım Kredi şirketlerini net ve belirgin şekilde alanda göreceksiniz” diye konuştu.

    “İddialı bir çalışmamız olacak”

    Sözleşmeli çiftçi modelini Türkiye’de hakim kılmayı hedeflediklerini de ifade eden Fahrettin Poyraz, “Bu şekilde de özellikle üretilen ürünün değerinde alınmasını ve tüketiciye ulaştığı zaman da makul fiyatlarla tüketiciye ulaşması noktasında iyi bir misyon üstleneceğiz. Daha agresif demeyelim ama belirleyici olma noktasında iddialı bir çalışmamız olacak. Tarım kredi kooperatifi olarak şu anda yaklaşık 2 bin noktada Türkiye genelinde çiftçimizle iç içe geçen tek kuruluşuz. Sadece diğer birlikler gibi belli bir ürün segmentine odaklanmış da değiliz. Hububattan bakliyata, yağlı tohumlardan yaş meyve sebzeye kadar pek çok ürün gamında hem üreticinin yanında, onları üretim noktasında destekleme ayrıca üretilmiş olan ürünü satın alma sonrasında da tüketiciye en makul fiyatlarda ulaştırma noktasında ciddi bir misyonu üstlendik. Bu yönümüzü güçlendireceğiz sadece bu da değil bu fuarlarla uluslararası pazara da hitap etme imkanı buluyorsunuz. Yurtdışında önemli ölçüde üst düzey katılımcılar var. Biz bu anlamda Tarım Kredi Kooperatifleri ve bağlı şirketleri ile sadece iç piyasada değil uluslararası pazarda Türk çiftçisinin ürettiği ürünleri arz etmek ve oralarda da var olmak noktasında çalışmalar yapacağız. Önümüzdeki dönem Tarım Kredi ve Kooperatiflerinin farklı yönlerinin ön plana çıktığını göreceksiniz”ifadelerini kullandı.

    Ürün ve üretim planlaması

    Bir taraftan vatandaş üretici olarak ‘ürün para etmiyor’ diye şikayetçi diğer taraftan da tüketici de ‘niye ürünü bu fiyattan alıyoruz’ diye şikayetçi. Aslında biraz ürün ve üretim planlaması yapma noktasında çalışmamız lazım. Üretici ile tüketici arasında doğru bağı kurabilirsek eminimki üretici de üretiminde memnun olacak, tüketici de makul fiyatta kaliteli ürünü alma imkanına sahip olacak. Biz de bu anlamda hem iç hem de uluslarası piyasada ülke ve dünya ekonomisine olumlu katkı sunma hedefindeyiz” dedi.

  • Uşak’ta bal üretimine endeksli “apiterapi” merkezleri kurulacak

    Uşak Bal Üreticileri Birliği, arı havası (Apiair) apiterapi ile tedavi projesine hazırlanıyor.

    Uşak Bal Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Çakmak, arı havası (Apiair) apiterapi ile tedavi yöntemlerini kısa sürede Uşak’ta hayata geçirmeyi planladıklarını ifade etti. Birlik Başkanı Ahmet Çakmak, “Bu tedavi yöntemi Mısır zamanlarından beri biliniyor ancak kurulan tesislerde yeni yeni tedavi amaçlı kullanılıyor. Özellikle bu tedavi yöntemi bronşit, astım, alerjiler, kronik akciğer hastalıkları, enfeksiyonlara karşı hassasiyet, bağışıklık sistemi güçlendirmesi, solunum yolu enfeksiyonları, baş ağrısı, migren, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların baş gösterdiği durumlarda doğal bir tedavi yöntemi ve oldukça başarılı bir tedavi yöntemi. Uşak’ta şu an bal üretimi yetersiz. Amacımız bal üretimini artırıp, bu tür tesis yatırımlarını Uşak’a kazandırmak istiyoruz” diye konuştu.

    Çakmak, Uşak genelinde yapılan bal üretimiyle de ilgili açıklamalarda bulunurken, 2006 yılında 16 gönüllü üye ve 2 bin 500 kovanla kurdukları bal üreticileri birliğinde 12 yıldır çalıştıklarını 2017 yılı itibariyle 150 üye ve 20 bin civarında arı kovanının olduğunu belirtti.

    Birliğe kayıtlı 15 bin arı kovanının bulunduğunu kaydeden Çakmak, “Uşak’ta yılda 75 ila 100 ton arası bal üretimi yapılıyor” dedi.

    Birliğe kayıtsız bal üreticilerinin de bulunduğunu aktaran Çakmak, kayıtsız üreticilerle birlikte Uşak’ta yıllık 200 ton bal üretiminin yapıldığını ancak yapılan bal üretiminin Uşak’a yetersiz geldiğini dile getirdi.

    Uşak’ta arıcılığın geliştirilmesi için çeşitli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Çakmak, “Arıcılığı geliştirmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Uşak il özel idaresi de bu konuda oldukça duyarlı. 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Uşak’ta arıcılık yapmak isteyenlere kurslar açıldı. Açılan kurslarda bilgilendirilen kursiyerlere il özel idaresi tarafından her yıl arı dağıtıldı şimdi faal olarak bal üretimi yapıyorlar” şeklinde konuştu.

    Uşak’ta bal üretiminin yetersiz olduğuna vurgu yapan Çakmak, “İlimizde 20 bin civarı arılı kovanımız var. Ancak tüketimin üretimden fazla olması bal talebini karşılamıyor. Uşak’ta çam balı ve yayla balı olmak üzere 2 çeşit bal üretimi yapılıyor. Birliğimize kayıtlı arılı kovanlardan yaklaşık 75 – 100 ton arası bal üretimi yapılıyor, kayıtsız bal üreticileri ile birlikte bu rakam yılda 200 tona çıkıyor ancak ilimize yine de yetersiz geliyor bu sebeple arıcılığın geliştirilmesi gerekiyor” dedi.

  • KARDEMİR işçisine enflasyona endeksli yüzde 30 zam

    Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş. ile Çelik-İş Sendikası arasında yürütülen 13. dönem toplu iş sözleşmesine ilişkin, “Yüzde 30’luk bir zamla toplu sözleşmeyi tamamladık” dedi.

    Genel Başkan Değirmenci, KARDEMİR haddehane meydanında işçilere hitaben yaptığı konuşmada, toplu sözleşme sürecinin zor geçtiğini ancak mutlu sona ulaşıldığını söyledi.

    “İşçi kurban kesmek istiyor”

    Bir genel başkan edasının ötesinde genel sekreter ruhuyla, temsilciler, şube yöneticileri ve genel merkez yöneticileri ile ilmik ilmik dokuyarak buraya geldiklerini söyleyen Değirmenci, “ KARDEMİR işçisi Genel Başkandan ne bekliyor diye sorduk ve istekleri üç konuda toplandı. Bunlardan biri yüzde 25’i geçen bir zam, ikincisi kademe sorununun çözülmesini ve son olarak Kurban kesmek. Kurbanınız hayırlı olsun. 938 TL olan Kurban parasını bin 125 TL’ye çıkarttık. Sosyal yardımları birinci yılda yüzde 14 olarak geçtik. Kurban parasının artışını ekleyince bu oran ortalama yüzde 16,5 seviyesine geldi” dedi.

    “Yüzde 30 zam hayırlı olsun”

    Değirmenci, ücret zammı ile ilgili olarak ise, hesabını vereceğim bir ücret zammını alarak geldiğini ifade ederek, “2 yılda eğer enflasyon 2018’in birinci ve ikinci altı ayında yüzde 5’leri geçmezse yüzde 30 zam hayırlı olsun. Eğer enflasyon yüzde 5’i geçerse, enflasyon kadar olacak dedi. Yani yüzde 6 olursa birer puan daha helal olsun. TİS 2017 -2018 yıllarını kapsayan dönemi için ortalama yüzde 30 ücret artışı ve soysal yardımlarda artış yüzde 16,5 ile bu toplu sözleşmeye bugün hayırlı olsun dedik. Yılardır bizden önceki arkadaşlarımız döneminde de çözülemeyen bir kademe ilerlemesi vardı. Dünden buyana işverenle bunun kavgasını verdik ve bu son olsun bitsin dedik. Eski yeni ayrımı olmamalı dedik. Bu sorunun çözümü de bize nasip oldu. 2018’in başından itibaren 9. grubun altında olan 9’uncu gruba, 10. grubun üzerinde olanlar kendi alanlarında kademesinde ilerleyecekler. 2018’in sonundan itibaren de herkes yaptığı işin kademesinde ücretini alacak. Bundan sonra burada kademe ilerlemesiyle ilgili bir tartışma yaşanmayacak. Bu toplu sözleşme ananızın ak sütü ile hepinize helal olsun” diye konuştu.

    Genel Başkan Değirmenci daha sonra işçilere karanfil atarak işçilerle birlikte temsilcilik binasına kadar yürüdü.