Etiket: Elvan’dan

  • Elvan’dan Gençlere Müjde: “3.3 Milyon Gencin Prim Borçları Silinecek”

    Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, 25 yaşına kadar olan gençlerin genel sağlık sigortası kapsamındaki sigorta prim borçlarını sileceklerini söyledi.

    Elvan, Mersin ziyareti kapsamında, Erdemli ilçesindeki öğretmenevinde muhtarlarla yaptığı toplantıda gençlere müjde verdi.

    Konuşmasında ilk olarak emekli olup da çalışanların sigorta primi kesintileriyle ilgili düzenlemenin yapıldığına değinen Elvan, “Emekli olan ve çalışan vatandaşlarımızın yüzde 15 olan sigorta primi kesintisini daha önce yüzde 10’a düşürmüştük . ’Bunu tamamıyla kaldıracağız’ dedik. ’Emekli olup da çalışan vatandaşlarımızdan sigorta primi kesintisi yapılmayacak’ dedik. Bununla ilgili düzenlemeyi yaptık. Kesintiyi de tamamen kaldırdık” dedi.

    Kendi işini kurmak isteyen gençlere destek olacaklarını anlatan Elvan, “Kendi işini kurmak isteyen bir gencimiz var. Bu gencimize 50 bin lira karşılıksız destek vereceğiz, bunun uygulamasına da başladık. Diğer taraftan yine gençlerimize 100 bin liraya kadar faizsiz destek verme çalışmalarını tamamladık. Şu anda gençlerimiz istedikleri takdirde 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği alabilecekler. Bir başka önemli husus gençlerimizin sigorta prim borçları vardı. Bir çok gencimiz bunu ödeyemiyordu. 25 yaşına kadar olan gençlerimizin genel sağlık sigortası kapsamındaki sigorta prim borçlarını siliyoruz. Bununla ilgili yasa teklifimizi TBMM’ye sunmuştuk. 2 gün önce Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti. İnşallah Meclis Genel Kurulundan da geçecek ve gençlerimizin genel sağlık sigortası primi borçlarını sileceğiz ki 3 milyon 300 bin gencimiz bundan yararlanacak ve toplam 3,6 milyar liralık devletin alacağından, tahsilatından vazgeçmiş oluyoruz. Dolayısıyla özellikle gençlerimizin bu alandaki borçlarını siliyoruz” diye konuştu.

    Bir taraftan millete vermiş oldukları sözleri tek tek yerine getirdiklerini diğer taraftan da Türkiye’nin büyümesini, güçlenmesini ve kalkınmasını istemeyen kesimlere yönelik terörle mücadeleye de devam ettiklerini anlatan Elvan, “Bölücü terör örgütünden, DEAŞ ve DHKPC’ye kadar, sayın sayabildiğiniz kadar, bu terör örgütleriyle mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin tereddüdü olmasın” şeklinde konuştu.

    Muhtarlarla bir araya gelen Elvan, öğretmen evi salonunda basına kapalı olarak sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle de görüştü.

  • Elvan’dan Özel Üniversite Müjdesi

    Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, üniversitelerin öğretim kalitesini ve araştırma kapasitesini artıracak, bilimsel özerkliği odağına alan bir ‘yükseköğretim kanunu’ çıkaracaklarını belirterek, “Anayasada bir değişiklik yaparak özel kesimin üniversite kurmasının önünü de açacağız” dedi.

    Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nun açılışlarını gerçekleştirmek üzere Mersin’e geldi. Çiftlikköy Yerleşkesi’ndeki MEÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleştirilen törende Elvan, sağlık ve eğitim alanında gerçekleştirilecek reformlarla ilgili bilgi verdi.

    Elvan, törende yaptığı konuşmada, gelişmiş bir toplum olmanın en önemli koşullarından iki tanesinden birinin eğitim, diğerinin ise sağlık olduğunu söyledi. Eğitim ve sağlık alanında hangi noktada olunduğunun bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktörlerden ikisi olduğuna işaret eden Elvan, “Biz de 2002 yılından bu yana özellikle eğitim ve sağlık alanında çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Eğitimde fiziki altyapıyı önemli ölçüde tamamlamış durumdayız. Hatta birçok gelişmiş ülkenin eğitim alanındaki fiziki altyapısından çok daha iyi bir konuma gelmiş durumdayız. 13-14 yıl önce Türkiye’deki üniversite sayısı, üniversiteye sahip olan il sayısı oldukça düşüktü ama bugün 81 ilimizde bir, birçok ilimizde de birden fazla üniversiteye sahibiz. Elbette eksikliklerimiz var. Öğretim üyesi alanında, araştırma-geliştirme, laboratuvar tesisinde eksiklerimiz var ama üniversitelerimiz ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına ve nitelikli bir insan altyapısı oluşturmasına çok önemli katkı sağlıyor” diye konuştu.

    Yeni dönemde temel olarak yoğunlaşacakları alanın, eğitimde daha nitelikli, rekabet gücü yüksek insan altyapısına sahip olmak olduğunu dile getiren Elvan, “Önümüzdeki dönemde temel olarak yaklaşımımız, fiziki alanda sağladığımız gelişmelere paralel bir şekilde insan altyapısını, nitelikli bir insan kaynağını oluşturma yönünde çaba sarf etmek” ifadelerini kullandı.

    “BİRÇOK GELİŞMİŞ ÜLKEDE SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDAYKEN TÜRKİYE TÜM DÜNYAYA HİZMET SUNABİLEN BİR KONUMA GELDİ”

    Sağlık alanında ise 13-14 yıl önce sağlık sektörünün Türkiye’nin en problemli alanı olduğuna dikkat çeken Elvan, hastanelerde kuyruklar, bir hafta öncesinden randevu almak, randevu alınmasına rağmen sabah saat 3.00-4.00’te hastanelere koşup sıra bekleyen vatandaşlar olduğunu anımsattı. Elvan, “O dönemde hastanelerimizin fiziki koşulları da son derece kötüydü. Hijyen açısından çok sıkıntı yaşadığımız bir süreci gerilerde bıraktık artık. Yıllarca tartışılan bir konu vardı; Türkiye’de 1960 yılından itibaren her gelen hükümet, sosyal güvenlik reformunu yapacağını ifade ediyordu ama bizden önceki dönemlerde hiçbir hükümet sosyal güvenlik reformunu yapma cesaretini gösteremedi. Hatta bizim içimizde bile Bakanlar Kurulu’nda tartışıldığı dönemlerde bu reformun yapılamayacağını ifade edenler oldu. Ama bizlerin kararlılığı, milletimizin bize vermiş olduğu destekle sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirdik. Bugün sadece ülkemiz içinden değil, ülke dışından, özellikle Avrupa’dan çok sayıda hasta geliyor Türkiye’ye. Birçok gelişmiş ülkede sağlık sistemi çökmüş durumda. Ama Türkiye’de halen modern binalarda modern teçhizatlarla son derece donanımlı ve dünyada her alanda rekabet edebilecek tıp alanındaki öğretim üyelerimizle sadece ülkemize değil, tüm dünyaya hizmet sunabilen bir konuma geldik” şeklinde konuştu.

    “REFORM BİZİM İÇİN KAÇINILMAZ BİR ALANDIR”

    Yeni dönemde de özellikle yükseköğretim ve eğitim ile sağlık alanlarında reformlar yapmaya devam edeceklerinin altını çizen Elvan, şöyle devam etti: “Sürdürülebilir bir gelişme, kalkınma istiyorsanız öncelikli olarak kafanıza koymanız gereken husus reformcu bir hükümet olmanız. Eğer reform yapmak istediğiniz alanlarda cesaretiniz yoksa ve reformda bir süreklilik istemiyorsanız veya sürekliliğin önemini kavrayamamışsanız, o ülkenin gelişmesi, kalkınması mümkün değildir. Bir noktadan sonra artık durmaya, yerinde saymaya hatta geri gitmeye başlarsınız. O açıdan reform bizim için kaçınılmaz bir alandır. 1 Kasım seçimleri sonrasında 64. Hükümetimizin de temel ve asli görevlerinden birisi reformlar olacaktır. Bu çerçevede yoğun bir şekilde reformlarımız üzerinde çalışıyoruz.”

    “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİYLE ÖZEL KESİMİN ÜNİVERSİTE KURMASININ ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ”

    Önümüzdeki dönemde eğitim alanında gerçekleştirecekleri reformları anlatan Elvan, yeni bir yükseköğretim kanunu çıkaracaklarını belirterek, “Üniversitelerin öğretim kalitesini ve araştırma kapasitesini artıran, girişimcilik ve yenilikçilik alanında faaliyetlere yoğunlaşan, bilimsel özerkliği, rekabeti ve topluma, insana karşı sorumluluğu odağına alan bir ‘yükseköğretim kanunu’ çıkaracağız. Bizim temel arzumuz, Anayasada bir değişiklik yapmak, özellikle Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) Anayasa’da zikredilmesi nedeniyle bugün bizler özel kesimin üniversite kurmasına maalesef Anayasa gereği izin veremiyoruz. Ancak vakıflar aracılığıyla üniversite kurmamız mümkün. Ancak, bir anayasa değişikliğiyle inşallah bunun önünü de açacağız” dedi.

    “ULUSAL ÖĞRETMEN STRATEJİSİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

    Öte yandan, yüksek öğretim kurumlarında kalite değerlendirme ve akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesi için ‘Yükseköğretim Kalite Kurulu’ oluşturacakları bilgisini de veren Elvan, meslek yüksekokullarını da yeniden yapılandıracaklarına vurgu yaptı. Meslek yüksekokullarının bulundukları bölgenin koşullarına göre esnek bir yapıya kavuşturulacağını ve uygulama ağırlıklı eğitim vermelerinin sağlanacağını belirten Elvan, eğitim fakültelerini de yeniden yapılandıracaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Yükseköğretime giriş sınavlarının yılda birden fazla yapılmasını, 2016’da yapacağımız çalışmalarla temin edeceğiz. Özellikle ilkokul, ortaokul ve lise öğretmelerimize yönelik ‘Ulusal Öğretmen Stratejisini hayata geçireceğiz. Çalışmalarımız son aşamaya geldi. Ayrıca öğretmenlerimizin bilgili, donanımlı olmalarını sağlayacak bir altyapıyı oluşturmak için bir ‘Öğretmen Akademisi’ kuracağız. Bunun çalışmalarını bu yıl tamamlayacağız.”

    “ŞEHİR HASTANESİNİ BİRKAÇ AY SONRA HİZMETE SUNACAĞIZ”

    Sağlık alanında ise aile sağlığı merkezleri ve aile hekimliği uygulamasını yeniden yapılandıracaklarını ifade eden Elvan, plazma ürünlerin ve aşıların yurt içinde üretimi için model çalışma hazırlıklarını tamamlayarak, ihale sürecini bu yıl başlatacaklarını da kaydetti. Aralık 2015’te kurdukları ‘Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Kurulu’nun etkin bir şekilde faaliyet göstermesini sağlayacaklarını vurgulayan Elvan, sağlık turizmine ilişkin de şunları söyledi:

    “Sağlık turizmindeki konumların yetkilendirilmesi ve akreditasyonu için altyapı oluşturacağız. Bu, Mersin için son derece önem arz eden bir alan. Türkiye’deki ilk şehir hastanelerinden birisini birkaç ay sonra Mersinimizde hizmete sunacağız. Buradaki temel yaklaşımımız, özellikle yurt dışından hasta temin etmek ve buradaki hem üniversite hastanemiz hem de şehir hastanemizin yurt dışına da hizmet verebilecek bir altyapıya kavuşması. Bu nedenle de bir akreditasyon sistemi gerekiyor. Akreditasyonla ilgili gerekli çalışmalarımızı da bu yıl tamamlayacağız.”

    Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın da birer konuşma yaptığı törende, daha sonra Tüp Bebek Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Elvan, Tıp Fakültesi Hastanesi ana binasında yer alan merkezin açılışını, Vali Çakacak, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Rektör Çamsarı ve diğer protokol üyeleri ile birlikte yaptı.

    Tüp Bebek Merkezi’ni gezen Elvan, ilk açılışın ardından yerleşke içinde yer alan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’na geçerek, okulun açılışını da gerçekleştirdi.

  • Başbakan Yardımcısı Elvan’dan Uyarı: “Müdahale Etmekten Çekinmeyiz”

    Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek bir unsur görülürse buna müdahale etmekten hiçbir zaman çekinilmeyeceğini söyledi. Elvan, Birleşmiş Milletler’in de (BM) en son söz söyleyeceği ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

    Elvan, bir dizi programa katılmak için geldiği Mersin’in Tarsus ilçesinde, bir restoranda muhtarlarla buluştu, ardından Cemevi’ni ziyaret ettikten sonra Tarsus Ticaret Borsası’nda iş adamlarıyla bir araya geldi.

    Bölgeye yapılan ve yapılacak hizmetleri anlatan Elvan, sözünü verdikleri projelerin arkasında olduklarını söyledi.

    Türkiye’nin etrafının bir ateş çemberi olduğunu ifade eden Elvan, “Etrafımızda bir ateş çemberi var. Bunu sizler de görüyorsunuz. Suriye’de yıllardır bitmek bilmeyen bir savaş söz konusu. Zalim Esad yönetimi ve oradaki terör örgütü yüzbinlerce insanı katletti. Milyonlarca insan mülteci konumuna düştü. Biz zalimden kaçan mazlumlara sahip çıktık. Onları hiçbir zaman geri çevirmedik. Bize ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimize de yakışan buydu diye düşünüyorum. Şu anda 2 milyon 700 bine yakın Suriyeliyi misafir ediyoruz. Bizim bu olumlu yaklaşımımıza rağmen bakıyorsunuz çıkmış Birleşmiş Milletler diyor ki, ’Türkiye yeni gelenlere kapılarını açsın.’ Biz de diyoruz ki, ’Ey Birleşmiş Milletler bu konuda en son telkinde bulunacağın ülke Türkiye’dir diyoruz ve şunu söylüyoruz. Siz gidin ağzınızı dahi açamadığınız ülkeleri uyarın, gidin Avrupa’yı Rusya’yı uyarın. Ne yaptılar şu ana kadar soruyorum size. Siz Birleşmiş Milletler olarak ne yaptınız bu güne kadar. Lütfen kendinizi de gülünç duruma düşürmeyin” dedi.

    Suriyeli sığınmacıların bugüne kadar yaklaşık 8 milyar dolar para harcadıklarını ve bunu Birleşmiş Milletler’den ve diğer ülkelerden bir şeyler bekledikleri için de yapmadıklarını söyleyen Elvan, “Ama onlar sadece konuşuyorlar. Biz ise gereken ne ise onu yapıyoruz. Hiçbir icraatları yok, Birleşmiş Milletlerin hiçbir icraatı yok, diğer ülkelerin özellikle barışı tesis etmeleri için hiçbir girişimleri yok. İcraatları sadece ve sadece sıfır diyebileceğimiz bir netice var” diye konuştu.

    “PYD’DE TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”

    Bugüne kadar hep sabrettiklerini ifade eden Elvan şunları kaydetti:

    “Kimse kusura bakmasın, Türkiye’nin de bir sabrı var. Ya elinizi taşın altına koyun diyoruz ya da bunun sonuçlarına katlanırsınız diyoruz. Bizim Suriye konusunda tutumumuz açıktır. Kim ne derse desin Suriye de DEAŞ da, Ruslar da, PYD de terör örgütüdür. Bazen birileri çıkıyor ’PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz’ diyor. PYD’nin PKK’nın bir uzantısı olduğunu cümle alem biliyor, bilmeyen yok. PYD bal gibi bir terör örgütü ve hiçbir şeyi görmüyorlarsa şu hatırlatmayı mutlaka yapmamız gerekir. PYD Rusya’da büro açıyor. Büroda terörist başının fotoğraflarının önünde PYD’liler poz veriyorlar. Sen bu terörist başını terörist olarak tanıyorsun peki bu fotoğrafa ne diyeceksiniz. Bir tarafta PYD arkasında terörist başının resmi, PYD’nin PKK ile işbirliği içerisinde olduğu gayet açık bunu herkes biliyor. Ancak bunu da ifade etmeliyim biz bugüne kadar ne söylemişsek ülke olarak, hükümet olarak AK Parti hükümetleri olarak bir nokta da belirli bir süre sonra bizim dediğimiz noktaya geliyorlar. Biz tekrar uyarıyoruz. PYD bir terör örgütüdür ve müttefiklerimizden de buna uygun bir davranış bekliyoruz.”

    “MÜDAHALE ETMEKTEN ÇEKİNMEYİZ”

    “Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek bir unsur görürsek buna müdahale etmekten hiçbir zaman çekinmeyiz” diyen Elvan şöyle devam etti:

    “Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Terör örgütüne karşı güvenlik güçlerimiz etkin bir mücadele yürütüyor. Silopi ve Cizre’de çukurları ve barikatları teker teker kaldırdık. Bu şehirlerimizi teröristlerden temizledik, Sur’da da tüm çalışmalarımız devam ediyor. Orayı da inşallah en kısa sürede pisliklerden arındıracağız. Nereli olursa olsun bu tür girişimlere müsaade etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Çukur siyaseti yapanlara şunu söyledik, ’siz o çukurun içinde kalırsınız, o çukurun altında kalırsınız’ dedik. Sırtını millete değil terör örgütüne dayayanlar o çukurların altında kaldılar ve kalmaya da devam edecekler. Buradan şunu söylüyoruz. Eğer samimiyseniz, eğer orada yaşayan halkımızı düşünüyorsanız. Diğer siyasi partilere de sesleniyorum, hele hele PKK’ya terör örgütü diyemeyen, PYD’yi bir terör örgütü olarak görmeyen partililere sesleniyorum. Bakınız Londra’ya gittiler PYD’nin bir terör örgütü olmadığına dair oradaki yabancılara, İngilizlere açıklama yapmaya çalıştılar. Utanır insan utanır. Bu milletin birliğine saldıran, bu milletin bütünlüğüne saldıran, bu milletin geleceğine saldıran terör örgütüne bugün bir ana muhalefet partisi mensubu milletvekili veya milletvekili gurubu, terör örgütü diyemiyorsa yazıklar olsun. PYD’ye zaten diyeceğim bir şey yok, onlar PKK’nın uzantısı, PKK ile iç içeler zaten ama şunu da söylemem gerekiyor. Onları seçen de milletimizdir. Milletimize olan borçları ne ise onu yerine getirmelidir. Bizim milletimiz bakınız o bölgede yaşayan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlarımız bize yoğun bir şekilde ne olur bu operasyonlara devam edin kesmeyin, evet tek bir silah kalmayıncaya kadar bu mücadelenizi sürdürün diyor. Kim? O bölgede yaşayan vatandaşlarımız. İşte ey HDP o bölgede yaşayan vatandaşlarımız sana oy verdi. Vatandaşlarımızın arzularını, isteklerini yerine getir. O bölgede yaşayan vatandaşlarımız PKK’ya karşıysa, terör örgütü olarak görüyorsa ki görüyorlar, sen de kalk şunu söyle ’PKK sen bir terör örgütüsün, silahlı eylem yapmamalısın’ diyebilmeli ama diyemiyor. Çünkü korkuyorlar, vesayet altındalar. İşte biz de şunu arzuluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bulunan tüm milletvekillerini bu ülkenin dirliği, bu ülkenin bütünlüğü ilkesi çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz, bu anlayış içerisinde çalışmalarını yürütmesi gerektiğini düşünüyoruz ama maalesef bu anlayış içerisinde olmayanlar var. Allah onları ıslah etsin diyorum.”

    Konuşmaların ardından Elvan, muhtarların ve iş adamlarının sorunlarını dinledi.

  • Lütfi Elvan’dan Çiftçilere ‘Proje Üretin’ Çağrısı

    Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, TKDK ve kalkınma ajansları gibi tarım ve kırsal kalkınma alanında kurdukları destek mekanizmaları sayesinde bugün artık Türkiye’de, dünyada söz sahibi, rekabet gücüne sahip firmalarla çiftçiler olduğunu belirterek, üreticileri proje üreterek bu kurumlardan destek almaya çağırdı.

    Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Mersin’deki temasları çerçevesinde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından gerçekleştirilen “IPARD I Yatırımları Toplu Açılış ve IPARD II Lansman Töreni”ne katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) konferans salonunda düzenlenen törende Elvan’a, Mersin Valisi Özdemir Çakacak ile AK Parti Mersin milletvekilleri ve TKDK Başkanı Ali Recep Nazlı da eşlik etti.

    “BUGÜN DÜNYADA SÖZ SAHİBİ, REKABET GÜCÜNE SAHİP FİRMALARIMIZ VE ÇİFTÇİLERİMİZ VAR”

    Törende konuşan Elvan, Türkiye’de 13-14 yıl önce kırsal kalkınma diye bir kavramı, bu alanda çalışan 3-5 bürokrat dışında kimsenin bilmediğini, ancak bugün hangi çiftçiye sorulursa sorulsun kırsal kalkınmayı, TKDK’yı, yeni oluşturdukları kurumları ve destek mekanizmalarını anlatacağını söyledi. Elvan, “Tarım alanında verimliliğin son derece düşük olduğu, gelişmiş ülke standartlarının oldukça altında olduğu ve dünya sıralamasında ön sıralarda olmadığımız, hele özel kesimin tarım ve kırsal kalkınma alanında rekabet gücüne sahip olmadığı bir resimle karşı karşıyaydık. Ama bugün dünyada söz sahibi, rekabet gücüne sahip, ihracat yeteneğine sahip ve dünyanın birçok gelişmiş ülkesiyle tarımda, kırsal alanda ön planda olan ülkeleriyle rekabet edebilecek bir güce sahip firmalarımız, çiftçilerimiz, işadamlarımız var artık” diye konuştu.

    Bu alanda çalışma yaparken yerelde en büyük eksikliğin insan altyapısının zayıf olması, Anadolu’da güçlü bir insan kaynaklarına, proje üreten bir altyapıya sahip olamamak olduğunu gördüklerini dile getiren Elvan, “Bu nedenle Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, kalkınma ajansları ve buna benzer bazı yeni kurumlarımız öncelikli olarak insan altyapısının geliştirilmesine ağırlık verdi. Anadolu’nun değişik illerinde proje üretebilen ve bu projeye destek alabilen insanlar yetiştirmek arzusundaydık. Allah’a çok şükür bugün bunu gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Bugün Toroslar’da yaşayan Yörük kardeşlerimiz, çiftçilerimiz projenin nasıl hazırlanacağını, nereye başvuracağını, ne kadar destek alacağını ve yapacağı yatırımın verilecek destekle bu ülkeye ne şekilde katkı sağlayacağını bilen insana sahibiz. Biz insanımızla, vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “NE KADAR PROJE ÜRETİRSENİZ O KADAR ÇOK DESTEK ALIRSINIZ”

    Bu kurumları kurarken çalışana, üretmek isteyene destek vermeyi arzu ettiklerini vurgulayan Elvan, “Siz ne kadar proje üretirseniz o kadar çok bu kurumumuzdan destek alırsınız. Çalışana, üretmek isteyene destek veren bir mekanizma oluşturduk. Bunu elbette Avrupa Birliği ile çalışarak oluşturduk. Avrupa Birliği’nin de bu alanda destekleri var. Gerçekleştireceğiniz projede hayvancılıkla ilgili bir yatırım yapacaksanız, bu yatırımın yüzde 70’ini bu kurum karşılayacak. Hayvancılık dışındaki alanlarda yatırım yapacaksanız yatırımın yüzde 65’ini yine Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumumuz karşılayacak. Çalışana, üretene, hele proje üretene destek veren bir mekanizma oluşturalım istedik ve bugün bunu oluşturduk. Anadolu’nun hangi iline giderseniz gidin herhangi bir kurumumuzdan destek alabilmek için bir proje hazırlaması gerektiğini, bu projenin de gerçekten inandığı bir projeyse mutlaka destek göreceğini bilen kardeşlerimiz var” şeklinde konuştu.

    “MERSİN OLARAK BİZ 3 MİLYAR LİRALIK KAYNAK DAĞITIMINDAN ÇOK DAHA FAZLA PAY ALMALIYDIK”

    Mersin’in tarımsal alanda önemli bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Elvan, Mersin’in TKDK’dan şu ana kadar sağlanan 40-50 milyon liralık desteğin çok daha ötesinde destek alınması gerektiğini vurguladı. Mersinli üreticilere seslenen Elvan, şunları söyledi:

    “Bakınız 6 milyar liralık bir kaynak dağıtımı söz konusu olmuş. 6 milyar liralık proje tutarı, 3 milyar liralık kaynak dağıtımı. İşte bu 3 milyar liradan bizim daha fazla pay almamız gerekirdi. Ama IPARD II programı çerçevesinde benim sizlerden beklentim, bu rakamı 4’e, 5’e katlamak, çok daha fazla sayıda destek almak.”

    Eski dönemlerde kırsal kesimden kentlere yoğun bir göç olduğunu anımsatan Elvan, kendi dönemlerinde de kısmen bunun devam ettiğini ancak TKDK ve kalkınma ajansları gibi kurumlar sayesinde artık kırsal alanda da fabrikalar ve sadece Türkiye’de değil, dünyada rekabet edebilecek tesisler kurulduğunu kaydetti. Gençlerin, bulunduğu kırsal alanda yaşamalarını arzu ettiklerini belirten Elvan, bunu sağlamak için kırsal kalkınma desteklerine ek olarak, kırsal alanda yaşayan genç çiftçilere 30 bin lira destek verecekleri sözünü anımsattı. Elvan, Mart sonuna kadar bu düzenlemeyi de hayata geçireceklerini ifade etti.

    “TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYINCAYA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

    Törende, Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör olayları ve verilen mücadeleye de değinen Elvan, terörü Türkiye’de tamamıyla ortadan kaldırıncaya kadar, kökünü kazıyıncaya kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi. Bu konuda son derece kararlı olduklarını söyleyen Elvan, hiçbir şekilde taviz verilmesinin de söz konusu olmayacağını dile getirdi. Bu sabah Diyarbakır’da karne dağıtımı sırasında bir okula bomba atılmasına tepki gösteren Elvan, “Bu ne alçaklıktır, bu ne aşağılık bir şeydir. Herkes şunu bilsin, o terör örgütüne destek verenler de bunu duysun; Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile kimse oyun oynamaya kalkmasın. Öyle bir şamar yerler ki, nereden geldiklerini de şaşırırlar. Biz bunu gerçekleştirecek güçteyiz. Bu insanları temizleyeceğiz ve o bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimizin özgür bir şekilde hayatlarını sürdürebilmelerini temin edeceğiz. Sözde o bölgede Kürt kardeşlerimize destek amacıyla bu terör faaliyetlerinde bulunuyorlar. Halbuki yaptıkları şey, o bölgede bulunan Kürt kardeşlerimize zulmetmek, eziyet çektirmek. Evlere, sokaklara giriyorlar, aileleri evlerinden çıkarttırıyorlar ve oraya terör örgütü mensupları yerleşip, o keskin nişancılarla bizim emniyet güçlerimizi, hatta sivilleri öldüren girişimlerde bulunuyorlar. İşte Çınar’da yaşanan hadise. Bunları tüm dünyada görüyor. Bu terör faaliyetleri devam ederken buna sessiz kalanlar, hele bunu desteklemeye çalışanlar utansınlar. Bu ülkede ekmek yiyip su içen, devletin verdiği maaşla hayatını idame ettirenler bunu yapıyorsa, bu iğrenç bir şeydir. Ama şundan emin olun, Türkiye istikrar adası olmaya devam edecek” dedi.

    “BUGÜNE KADAR 3,5 MİLYAR LİRA HİBE VERDİK, 50 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLADIK”

    TKDK Başkanı Ali Recep Nazlı ise 2011 yılının Ağustos ayından bu yana Türkiye’de 20 ilde çağrılara çıkmaya başladıklarını, 2013’ün başından itibaren de 22 ili daha ekleyerek toplam 42 ilde hibe çağrılarına çıkmaya ve projeleri almaya ve hayata geçirmeye başladıklarını söyledi. Mersin’in 2013’ün Şubat ayından itibaren proje almaya başladıkları iller arasında yer aldığını dile getiren Nazlı, şöyle devam etti:

    “2011 Ağustos’undan bu yana 16 bin 500 proje kurumumuza geldi. Bunların 11 bin tanesiyle sözleşme imzaladık. Bu projelerle bugüne kadar 6,1 milyar liralık yatırım gerçekleşti. Bunun da 3,5 milyarını hibe olarak vatandaşlarımızın hesabına aktarıldı, aktarılmaya devam ediliyor. Bugüne kadar projelerimiz henüz yüzde 40-50 kapasiteyle çalışmasına rağmen 50 bin kişiye istihdam sağlamış bulunuyoruz. İnşallah bu senenin sonuna kadar projelerimiz yüzde 70-80 kapasiteye ulaştığında amacımız, en az 100 bin kişinin bu projelerle iş ve aş sahibi olmasını sağlamak. Projelerimizle insanlar ihracat yapmaya başladılar. 5-10 bin liradan 9-10 milyon liraya kadar değişik sektörleri destekliyoruz. Mersin’de 111 projeyle sözleşme imzaladık ve büyük kısmı tamamlandı. Bunlarla 130 milyon liralık yatırım gerçekleşti Mersin’de ve bunun da 62 milyon lirası hibe olarak vatandaşlarımızın hesabına aktarıldı. Henüz yeni olmasına rağmen bu projelerde Mersin’de 565 kişi istihdam edildi. İnşallah bu sayı en az 3-4 katına artacak çok yakın zamanda.”

    IPARD II’nin çağrılarına çıkmaya başladıklarını ve yakında projeleri almaya başlayacaklarını da bildiren Nazlı, iş yapmak, kırsal alanlara yatırım yapmak isteyen ve projesi olan herkesi TKDK’ya davet etti.

    Törende daha sonra il genelinde başarılı projelere imza atarak hibe alan üreticilere temsili çeklerini veren Elvan, ardından protokol üyeleri ile birlikte kurdele keserek Mersin’deki IPARD I yatırımlarının toplu açılışını gerçekleştirdi.

  • Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan’dan HDP’lilere Çağrı

    Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, HDP’li milletvekili Faysal Sarıyıldız ve beraberindekilere Cizre’de güvenlik güçleri tarafından ateş açıldığı yönünde iddiada bulunarak Genel Kurulda gerginlik yaşanmasına neden olan HDP grubuna, “Gelin, korkmayın, vesayetten kurtulun artık, ‘biz terör örgütüne karşıyız’ deyin” dedi.

    HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve beraberindeki bir grubun sokağa çıkma yasağının sürdüğü Cizre’de yaşanan çatışmada yaralanan teröristleri hastaneye kaldırmak için çatışma bölgesine girmek istedikleri esnada üzerlerine ateş açıldığı ve yaralıların olduğu iddiası üzerine CHP ve HDP gruplarının Genel Kurula 1 saat ara verilerek bir bakanın Genel Kurulu bilgilendirmesini istemesi, HDP’li Meclis Başkanvekili Pervin Buldan’ın da muhalefet partilerinin bu isteği karşısında oturuma 1 saat ara vermesi Genel Kurulu karıştırmıştı. 10 dakika sonra yeniden açılan Genel Kurula bilgi veren Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, HDP’li milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın yaralı olmadığını, beraberindekilerle birlikte belediyeye geçtiklerini açıkladı. HDP grubuna da bir çağrıda bulunan Elvan, “Eğer o bölgede yaşayan vatandaşlarımızı seviyorsanız, o bölgede yaşayan insanlarımızla el ele kol kola yürümek istiyorsanız, bu kardeşlik ruhumuzun daha da güçlenmesini istiyorsanız gelin, korkmayın, vesayetten kurtulun artık. Şunu söyleyin ‘biz terör örgütüne karşıyız’ deyin” dedi.

    BAŞBAKAN YARDIMCISI ELVAN OLAYI ANLATTI

    HDP’li Meclis Başkanvekili Pervin Buldan tarafından oturuma 1 saat ara verilmesine karşın, oturum 10 dakika sonra tekrar açıldı. Söz isteyen Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, bölücü terör örgütüne yönelik mücadele kararlılığına vurgu yaptı.

    Güvenlik güçlerinin terörle mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizen Elvan, “Terörle mücadele etmeye devam edeceğiz ve kamu düzeni sağlanıncaya kadar da özellikle o bölgedeki silahlı terör örgütü mensuplarının ortadan kaldırılıncaya kadar mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız, bunu açık bir şekilde ifade etmek istiyorum” ifadesini kullandı.

    Güvenlik güçlerinin terörle mücadele kapsamında Cizre’de bazı mahallerde illegal terör örgütlü silahlı yapılanmalara yönelik mücadelesini sürdürdüğünün altını çizen Elvan, “Bugün de terörle mücadele devam ederken bir milletvekilimiz o bölgeye gidiyor, o mahalleye gidiyor, bir eve ve burada yaralıların olduğu ifade ediliyor ve Kaymakam Beyle görüşüyor. Bunun üzerine Cizre Kaymakamlığımız o bölgeye ambulans gönderiyor ve anons ediliyor yaralıların ambulanslara gönderilmesi yönünde. Ancak anonsa rağmen herhangi bir yaralı ambulansa götürülmüyor, bunun üzerine ambulans geri dönüyor. Daha sonra tekrar Kaymakamlık aranıyor, ambulansın gelmediği ifade ediliyor. Ve Kaymakam Bey, ambulansı gönderdiklerini, anons ettiklerini, buna rağmen yaralıların ambulansa intikal ettirilmediğini ifade ediyor ve bunun üzerine tekrar ambulansı o bölgeye gönderiyor Kaymakamlığımız. Durum bundan ibarettir, milletvekillerimizin elbette güvenliği bizim için son derece önemlidir, bunu özellikle vurgulamak istiyorum” diye konuştu.

    “HEM CİZRE’DE HEM DE SUR’DA GEREKLİ TEMİZLİK YAPILACAKTIR”

    Operasyonların bu kadar uzun sürmesinin temel nedeninin bölgede yaşayan herhangi bir vatandaşın zarar görmemesi olduğunu kaydeden Elvan, “Bu operasyonlar son derece hassas bir şekilde güvenlik güçlerimiz tarafından yürütülmektedir. Bunun temel amacı da hiçbir sivil vatandaşımızın o bölgede zarar görmemesidir. Hassasiyetimiz son derece yüksektir, bu konuda gereken talimatlar güvenlik güçlerine verilmiştir ve o hassasiyet çerçevesinde bu mücadele sürdürülmektedir. Dolayısıyla, biz, o bölgede yaşayan vatandaşlarımızın özgür bir şekilde yaşayabilmeleri için, okullarına, hastanelerine rahat bir şekilde gidebilmeleri için bu mücadeleyi veriyoruz. Düşünün, sokaklar bariyerlerle kaplanmış, barikatlar kurulmuş sokaklara ve o sokağa herhangi bir ambulans girmek istediği zaman o ambulans o sokağa giremiyor. O barikatları kaldırmak güvenlik güçlerimizin görevi ve biz bunu yapıyoruz. Okullar yakılıyor, hastaneler yakılıyor, ses çıkarılmıyor. Biz, özellikle siyasi partilerimizin, Mecliste grubu bulunan siyasi partilerimizin teröre yönelik olarak, bu silahlı terör örgütlerine yönelik olarak dik bir duruş sergilemesini arzu ediyoruz. Hiçbir siyasi partimizin, hiç kimsenin tesiri altında kalmadan, vesayet altında kalmadan teröre karşı mücadele ettiğimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak göstermek zorundayız arkadaşlar. Bu ülke bizim. Bu ülkenin birliği için, bu ülkenin dirliği için, üniter yapımızın muhafaza edilmesi için, o bölgede yaşayan vatandaşlarımızın huzuru için, güvenliği için bu mücadeleyi birlikte sürdürmek zorundayız ve bu konuda hükûmetimizin kararlılığı devam ediyor, bundan sonra da devam edecek. Bizim buradaki temel hedefimiz terör örgütüne yöneliktir. Vatandaşlarımızın huzuru bizim açımızdan son derece önemlidir. Dolayısıyla, hiçbir vatandaşımızın baskı altında kalmadan, hele hele terör örgütünün baskısı altında kalmadan orada huzurlu bir şekilde yaşamasını istiyoruz. Ama, maalesef zorla evler boşaltılıyor, oraya silahlı terör örgütü mensupları yerleşiyor ve o sokaklara, o mahallelere güvenlik güçlerimizin girmesi engellenmeye çalışılıyor. İşte, Silopi’de bu temizlik harekâtı gerçekleştirildi ve tamamlandı. Bundan sonraki süreçte de hem Cizre’de hem de Sur’da gerekli temizlik yapılacaktır ve vatandaşlarımızın huzuru, mutluluğu, rahat ve özgür bir şekilde yaşamaları için ne gerekiyorsa hepsi yapılacaktır” şeklinde konuştu.

    “EĞER BİR MİLLETVEKİLİ TERÖR ÖRGÜTÜNE MENSUP OLAN BİR GRUBU KORUMAYA YÖNELİK BİR GİRİŞİMDE BULUNURSA BU DOĞRU OLMAZ”

    Ambulansın ikinci defa gönderilmesine, anons edilmesine rağmen yaralıların ambulansa getirilmediğine dikkat çeken Elvan, “Biz terörle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbirinizin kuşkusu olmasın. Ama terörle mücadeleye devam ederken, eğer bir milletvekili terör örgütüne mensup olan bir grubu korumaya yönelik bir girişimde bulunursa bu doğru olmaz. Milletvekilinin güvenliği son derece önemli. Bize Sayın Sarıyıldız’ın yaralandığına dair bir bilgi söz konusu değil. Bahsedilen evde bulunduğu ifade edildi. Ambulans gönderilmesine rağmen ambulansa maalesef o yaralılar intikal ettirilmiyor” ifadelerini kullandı.

    Sokaklara konulan bariyerlerin ambulansların girişini engellemek, insanların rahat bir şekilde sokağa çıkmalarını engellemek için yapılan bariyerler olduğunu belirten Elvan şunları kaydetti:

    “Eğer terör örgütünün zerre kadar oradaki vatandaşı düşünen bir anlayışı olsaydı böyle bir yapı içinde hareket etmesi düşünülür müydü? Yörede yaşayan vatandaşlarımız ısrarlı bir şekilde terör örgütüne yönelik mücadelemizi devam ettirmemizi istiyorlar ve terör örgütüne karşı mücadelemizin sonuna kadar devam etmesini istiyor. Halkımız hiçbir şekilde ateş altında değildir. Orada mücadele sadece terör örgütüne yönelik yapılmaktadır. Sokağa çıkma yasaklarının bu kadar uzun sürmesinin en temel nedeni oradaki vatandaşlarımızın hiç birinin bu olaydan etkilenmemesi için gayret sarfedilmesidir. Bu konuda her türlü hassasiyet gösterilmektedir.”

    “KORKMAYIN, VESAYETTEN KURTULUN ARTIK, ‘BİZ TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞIYIZ’ DEYİN”

    Özellikle HDP’li milletvekillerinin güvenlik güçlerinin sivil vatandaşları öldürdüğü yönündeki söylemlerine tepki gösteren Elvan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve 64. Hükümetimiz hiçbir zaman sivillerin öldürülmesine yönelik bir girişimde bulunamaz, böyle bir husus söz konusu değildir. Bilakis vatandaşlarımızın korunmasına yönelik mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Bugün yapılan mücadele sadece terör örgütüne yönelik yapılan bir mücadeledir” değerlendirmesini yaptı.

    HDP’lilere de bir çağrıda bulunan Elvan, “Samimi olarak şunu söylemek istiyorum, özellikle HDP grubuna yönelik olarak, gelin, siz TBMM’nin birer milletvekilisiniz, ülkemizin birliği, bütünlüğü, kardeşlik ruhumuzun daha da geliştirilmesi için birlikte mücadele etmek zorundayız. Ama lütfen PKK terör örgütüne ve bu silaha karşı durduğunuzu açık bir şekilde ifade edin. Eğer o bölgede yaşayan vatandaşlarımızı seviyorsanız, o bölgede yaşayan insanlarımızla el ele kol kola yürümek istiyorsanız, bu kardeşlik ruhumuzun daha da güçlenmesini istiyorsanız gelin, korkmayın, vesayetten kurtulun artık. Şunu söyleyin ‘biz terör örgütüne karşıyız’ deyin. Bunu söylediğiniz anda problemin önemli bir kısmı çözülecektir. Evet bir sorun var, bu meseleyi biz burada konuşalım. Ama siz eğer terör örgütünün sözcülüğünü yapmaya kalkarsanız, terör örgütünün talimatları doğrultusunda hareket ederseniz bu sorun çözülemez. Siz o bariyerleri tasvip ediyor musunuz, açılan çukurları tasvip ediyor musunuz, yakılan okulları tasvip ediyor musunuz, yakılan hastaneleri tasvip ediyor musunuz? O okullarda orada yaşayan Kürt kardeşlerimizin çocukları okuyor, o hastanelere orada yaşayan Kürt kardeşlerimiz gidiyor. Bunları niye kınamıyoruz, niye korkuyoruz. Kınayalım bunları. Biz sizinle birebir görüştüğümüzde samimi kanaatlerinizi ifade ediyorsunuz. Gelin bu terörü birlikte ortadan kaldıralım, bunu yapabiliriz, yapabilecek güçteyiz. Ama ne olur terör örgütünün arkasında durmayalım” diye konuştu.