Etiket: Ellerde

  • Sabun ve çamur, özel ellerde sanata dönüşüyor

    Sabun ve çamur, özel ellerde sanata dönüşüyor

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezi’nde eğitim gören öğrenciler iş uygulama atölyelerinde hem rehabilite ediliyor hem de yeteneklerini geliştiriyor. Özel bireyler atölyelerde kokulu mum, renkli sabun ve seramik ürünler üretip satışa sunuyor.

    Döşemealtı’nda hizmet veren Antalya Özel Büyükşehir Özel Eğitim Okulu ve Engelli Rehabilitasyon Merkezi, engelli bireylerin sosyal hayata daha etkin katılmaları ve meslek sahibi olmalarına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Özel bireyler merkezdeki kimya teknolojileri, seramik, tekstil, galoş ve takı tasarım atölyelerinde kendi el becerileriyle sanatsal ürünler ortaya çıkartıyor.

    Renkli kokulu sabunlar

    Merkezde eğitim gören özel bireyler Kimya Teknolojisi Atölyesi’nde kokulu mum, renkli sabun ve magnet üretiyor. Kimya Teknolojisi Atölyesi Öğretmeni Ayşe Sayın, atölyede üç farklı kategoride çalışma yaptıklarını söyleyerek, “Öğrencilerimiz, hazır olan baz sabunları kesiyor, ocakta eritip silikon kalıplara döküyor. Kalıplarda donmaya bırakılan ürünler daha sonra renklendiriliyor ve hediyelik şekline getiriliyor. Ürünlerin sergilerde satışı yapılıyor. Sipariş de alıyoruz. Kokulu taşları çocuklar kendileri boyuyor, sabunları hayal güçlerine göre tasarlıyorlar. Burada tamamen kendi hayal güçleriyle tasarladıkları ürünler ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    Çamuru sanata dönüştürüyorlar

    Özel bireyler, Seramik Atölyesinde de ham çamurdan el beceriyle birbirinden sanatsal ürün ortaya çıkartıyor. Seramik Atölyesi Öğretmeni Emine Sönmez, öğrencilerin atölyedeki tüm ürünleri kendi el becerileriyle sıfırdan başlayıp satış noktasına kadar getirdiklerini belirterek, “Atölyemizde seramik ham çamurumuzla şekillendirme, dekor, boyama, sırlama yaparak fırında pişirim ile son haliyle seramik ürünler yapıyoruz. Öğrenciler ilk olarak şekillendirme yapıyor sonra ürünü kurutup 1020 derecede ilk pişirimini yapıyor. Ürün bisküvi yumuşaklığına gelince sırlama yapıp tekrar fırında pişiriyoruz. Bu işlemle renklendirmesi oluyor” diye konuştu.

    Fizik tedaviye katkı

    Seramik atölyesinde çalışmanın özel öğrencilerin fizik tedavisine de çok katkı sağladığını söyleyen Emine Sönmez, “Örneğin cıvık çamuru kıvama getirmek için elleriyle sıkıyorlar, el kasları güçleniyor. Fizyoterapideki etkiyi burada kaslarını geliştirmek için yapmış oluyorlar” diye konuştu.

    Yüksek pandemi tedbirleri

    Mesleki Eğitim Müdürü Gülser Yılmaz ise Büyükşehir Belediyesi Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezi’nde pandemi tedbirleri kapsamında eğitimlerin devam ettiğini kaydederek şunları söyledi:

    “Haftada üç gün bütün okul dezenfekte ediliyor. Servis araçlarımız günde üç defa dezenfekte ediliyor yine sınıflar ve atölyeler de titizlikle temizleniyor. Sınıflarda grup dersleri yapılmıyor ve en fazla 3 öğrenci bulunuyor”

  • Opr. Dr. Çil: “Sünnet uzman ellerde yapılmalı”

    Opr. Dr. Çil: “Sünnet uzman ellerde yapılmalı”

    Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, çocuğun cinsel kimliğini keşfettiği fallik dönem olarak adlandırılan 2-6 yaş arası hariç her dönemde sünnet yapılabildiğini belirterek, “Genel hijyen açısından yararlı olan sünnetin, deneyimli ellerde, uygun koşullarda, doğru yöntemlerle yapılması gerekmektedir” dedi.

    Medicana Samsun Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, sünnet hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Sünnetin erkek çocuklarda başta idrar yolları enfeksiyonunun azaltılması olmak üzere pek çok faydası olduğunu söyleyen Dr. Tuğçe Çil, “Erişkinliğe ilk adımı olarak nitelendirilen sünnet, tıbben bir zorunluluğu bulunmayan fakat başta idrar yolları enfeksiyonunun azaltılması olmak üzere pek çok faydası olan cerrahi bir işlemdir. Genel hijyen açısından yararlı olan sünnetin, deneyimli ellerde, uygun koşullarda, doğru yöntemlerle yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde sağlık için uygulanan basit bir cerrahi işlem olan sünnet, çocuğun tüm yaşamını etkileyebilecek önemli problemlere yol açabilir” diye konuştu.

    Çocuğun cinsel kimliğini keşfettiği fallik dönem olarak adlandırılan 2-6 yaş arası hariç her dönemde sünnet yapılabildiğini dikkat çeken Dr. Çil, “Çocuğun cinsel organını keşfettiği bu dönemde cinsel bölgeye ağrılı bir girişim yapmak ileri ki yaşlarda psikoseksüel ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Hele bu dönemde lokal anestezi ile sünnet yapmak çok zararlıdır. 2 yaş öncesi yaptığımız sünnet operasyonlarında, iyileşme bu dönemde daha hızlı olduğundan; çocuğun ve ailenin bu süreci daha rahat atlattığını gözlemliyoruz. Bu nedenle erken dönemi tercih ediyoruz. Tüm bu yaş sınırlamalarına tek istisna, başka bir nedenden dolayı genel anestezi verdiğimiz çocuklardır. Bu hastalarda genel anestezi almışken, yapılacak işlemle birlikte sünnet yapılması düşünülebilir” şeklinde konuştu.

    “Çocuk uyuduğunda işlem kolay, hızlı, kanama kontrolü daha etkin olur”

    Bebeklik döneminde erken yapılan sünnetin avantajları hakkında da bilgi veren Çil, “Bebeklikten kastınız yeni doğan sünnetiyse (ilk 28 günde yapılan), bunun avantajları çocukluk çağı sünnetlerinden farklı değil ancak derinin fazla bırakılması, yapışıklık oluşması, sünnet hattının daralarak iyileşmesi ve ikinci bir işlem gerektirmesi gibi bir takım olumsuz yönleri de olduğundan şahsen yeni doğan sünneti yapmayı tercih etmiyoruz. Yenidoğan sünnetleri lokal anesteziyle yapılabilir ancak daha büyük çocuklarda ise genel anestezi tercih edilmelidir. Genel anestezide etki süresi en kısa anestetik madde tercih edilir ve maske anestezisi uygulanır. Çocuk uyuduğunda işlem kolay, hızlı, kanama kontrolü daha etkin olur. Çocukluk çağı sünnetlerinin üriner sistem enfeksiyonu, balanit, fimozis, parafimozis riskini azalttığı bilimsel yayınlarla kanıtlanmıştır. Sünnetsiz erkeklerde idrar yolu enfeksiyonu, balanit, bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve penis kanseri daha fazla gözükür” ifadelerini kullandı.

    “Testisleri torbada olmayan çocuğun mutlaka kontrol altında tutulması gereklidir”

    Sünnetin penis kanserine ve HIV de dahil olmak üzere bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da korunmada yardımcı olduğunu vurgulayan Çil, “Bu husus Amerikan Pediatri Akademisi ve Dünya Sağlık Örgütü’nce de kabul görmüştür. Anne karnındayken erkeklerin yumurtaları yani testisler gelişimlerini bebeğin karnında tamamlarlar. Hamileliğin 7.- 8. aylarından sonra da kasık kanallarından ilerleyip doğuma yakın dönemde testis torbalarına otururlar. Testislerin birinin veya ikisinin de bu torbaya oturamamasına ’inmemiş testis’ denir. Testislerin torbaya yerleşmeleri doğumdan sonra 4-6 ayı bulabilir. Bu aylardan sonra testisler hala torbaya inmemişlerse, yani kanalda ya da karın içerisinde kalmışlarsa cerrahi müdahale gerekir. Aile torbanın boş durduğunu kendisi fark edebilir ya da rutin çocuk sağlığı muayenesinde çocuk doktoru da bunu fark edebilir. Testisleri torbada olmayan çocuğun mutlaka kontrol altında tutulması gereklidir. Müdahale edilmeyen inmemiş testisin başlıca komplikasyonları kısırlık, kanser ve testis torsiyonudur. Normal sperm üretimi için testislerin daha serin bir ortam olan torbalarda yer alması gerektiğinden; eğer testis kanalda ya da karın boşluğunda kalırsa ısı yüksekliğine bağlı olarak sperm üreten hücreler etkilenmeye başlar. 18 aydan sonra testisteki bozulmalar geri dönüşümsüz hale gelmeye başlar. Bu sebepten biz artık buçuk yaşına gelmiş bir çocuğun testisinin akıbetini değerlendirip tedavi planımızı oluşturmuş oluruz” açıklamasında bulundu.

    “Gerçek inmemiş testislerin tedavisi cerrahidir”

    Testislerin tek seansta bazen iki aşamada torbaya indirildiğini ifade eden Çil şunları söyledi:

    “Standart cerrahi kasıktan yapılan orşiopeksi adı verilen açık cerrahidir. Testis genelde tek seansta, bazen de karın boşluğundaysa veya damarlarının boyu çok kısaysa iki aşamada torbaya indirilir. Testisin torbanın yakın olduğu bazı durumlarda hormonal tedaviyle testislerin torbaya inmesi sağlanabilir. Ancak ilaç tedavisi, çocukların küçük yaşta cinsiyet hormonlarına maruz kalmalarına neden olur ve çeşitli yan etkilere yol açabilir. Gerçek inmemiş testisli çocuklarda asıl tedavi cerrahidir. Halk arasında Peygamber sünnetli (hipospadyas) veya doğuştan sünnetli olarak bilinen hastalıkta, idrar penisin alt tarafındaki bir delikten gelir. İdrar kanalı penisin ucuna kadar gelişememiş, aşağıda kalmıştır. Bu duruma peniste eğrilik de eşlik edebilir. Tedavisi cerrahidir. Cerrahi için en uygun yaş aralığı 9 ay ile 1 buçuk yaş arasıdır. Hastanede yatış süresi genellikle hipospadyasın tipine ve yapılan cerrahi tekniğe gore 1-10 günlük bir sürebilir.”

  • Halı kilim dokuma geleneği hünerli ellerde yeniden hayat buluyor

    Halı kilim dokuma geleneği hünerli ellerde yeniden hayat buluyor

    Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı-Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dalı lisans öğrencilerinin yıl sonu faaliyeti olarak gerçekleştirdikleri “kilim kesme” törenine Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı da katıldı.

    Güzel Sanatlar Fakültesinde gerçekleşen törende konuşan Rektör Çomaklı, Anadolu’nun kaybolmaya yüz tutmuş halı ve kilim motiflerinin, Atatürk Üniversitesinde yeniden gün yüzüne çıkartılarak yaşatıldığını belirtti.

    Halı ve kilim dokuma geleneğinin gelecek kuşaklara aktarılması için Geleneksel Türk Sanatları bölümünün oldukça önemli olduğunu vurgulayan Rektör Çomaklı sözlerini şekilde sürdürdü: “Üniversite olarak amacımız, bölgemizde var olan kültürel değerlerin yaşatılmasına katkı sunmak ve bunu gelecek nesillere aktarabilecek nitelikte ve donanımda öğrenciler yetiştirmektir. Türk Halı dokuma sanatını koruma ve tekniklerini gelecek kuşaklara taşıma bilincini oluşturmak amacıyla hizmet veren bölümümüz eğitim, öğretim, üreteceği bilgi, kültürel ve estetik değerlere bu önemli kültüre katkı sunmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

    Program; Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın, halı ve kilim dokumacılığında gelenek haline gelen “kilim kesme” işlemini uygulamasıyla son buldu.

  • Yöresel kıyafet ‘Bindallı’ hünerli ellerde hayat buluyor

    Yöresel kıyafet ‘Bindallı’ hünerli ellerde hayat buluyor

    Geçmişi Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar dayanan Türk kadınlarının yöresel giysilerinden biri olan ‘Bindallı’ Yakutiye Belediyesi meslek edindirme kurslarında yeniden gün yüzüne çıkarılıyor.

    Ev hanımları Yakutiye Belediyesi meslek edindirme kurslarında ev ekonomisine katkı sağlamak amacıyla her biri el emeği göz nuru olan bindallıları adeta ilmek ilmek işliyor.

    Yakutiye Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarında dört yılı aşkın süredir görev yapan usta öğretici Dilşad Katipoğlu çoğunluğu ev hanımlarından oluşan 25 kursiyerlerle beraber tarihe ışık tuttuklarını ifade ederek, “Belediyemizin bize sunmuş olduğu imkânlardan yararlanarak bir çok dalda kurs veriyoruz. Kursumuzda birçok proje yer almaktadır. Son projelerimizden olan üç etek bindallı projesini yürütmekteyiz. Bu üç etek bindallı projesinde Selçuklu ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyan desenler kullanmaktayız. Üç etek bindallı yöresel bir kıyafet olduğu için kursiyerlerimize tanıtarak meslek edindirmekteyiz” dedi.

    Tekniğini sadece bindallı üzerinde değil ev tekstili üzerinde de değerlendirdiğini ifade eden Dilşad Katipoğlu kursiyerlerin ev tekstilinde de hünerlerini sergilediklerini belirterek şunları söyledi:

    “Tekniğimizi sadece bindallı üzerinde değil ev tekstili üzerinde de göstermekteyiz. Kursumuzda genç kızlarımız bindallı çalışırken orta yaşlı hanımlarımıza ehram üzerine ev tekstili olarak Maraş işi tekniğini de öğreterek masa örtüleri ve peçeteler yapmaktadırlar. Belediye Başkanımız Dr. Mahmut Uçar ‘a bize sağladığı imkânlardan dolayı teşekkür ediyoruz. ”

    Yakutiye Belediyesi‘nce hayatiyete geçirilen projenin İŞKUR ve Halk Eğitim Merkezi ortaklığında yürütüldüğünü dile getiren Belediye Başkanı Mahmut Uçar, ev hanımlarının bu kurslar sayesinde bir yandan meslek edinirken aynı zamanda da ev ekonomisine katkı sağladıklarını ifade etti. Başkan Mahmut Uçar unutulmaya yüz tutmuş bu tarz değerleri gün yüzüne çıkaracak sosyal ve kültürel kurslara devam edeceklerini sözlerine ekledi.

  • Bakan Kasapoğlu: “Türkiye’nin bütün şehirleri emin ellerde olmalı”

    Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 31 Mart 2019 seçimlerinin önemine vurgu yaparak, “Türkiye’nin bütün şehirleri emin ellerde olmalı” dedi.

    Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Konya’da AK Parti İl Gençlik Kolları Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Selçuklu Kongre Merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Kasapoğlu konuşmasına, toplantının Konya’ya ve Türkiye’ye hayırlar getirmesini temenni ederek başladı. Daha sona salonda bulunan gençlere seslenen Kasapoğlu, “Malumunuz Konya hareketimizde en önemli şehrimiz. Bu hareketin meşalesini yıllar önce Konya’da yakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle, minnetle yad ediyorum. Değerli gençler, sizler gündelik hayatın koşuşturmasını bir kenara bırakarak sorumluluk almayı tercih eden örnek şahsiyetlersiniz. Bu genç yaşlarınızda kişisel çıkarlarınız için çalışmaktansa ülkenize hizmet etmeyi gaye edindiniz. Milletin dertleriyle dertlenmekle kalmayıp biraya gelen, gayret gösteren ve çözüm üreten siz gençlerle gurur duyuyoruz. Sizlerin bu gayretleri, bu heyacanı, bu coşkusu ülkemizin geleceği adına bizleri daha inançlı ve coşkulu kılıyor. Allah yolunuzu açık etsin. Türkiye’nin gelecek hedeflerini gerçekleştirmek adına taşımakta olduğunuz tarihi misyonun hakkını vermeyi de nasip etsin Rabbimiz” şeklinde konuştu.

    Danışma meclisi toplantılarının şehri ve ülkeyi mamur kılmak için önemli ve kritik toplantılar olduğunu dile getiren Bakan Kasapoğlu, “Bu toplantılar öncelikle teşkilat mensuplarımızın bir araya gelmesine vesile olması bakımından büyük ehemmiyet taşır. AK Parti mensupları kendilerini ülkeye hizmete adamış büyük bir ailenin fertleridirler. Bir araya geldiğimizde gündemimiz daima Türkiye’dir, Türkiye’nin meseleleridir, milletimizin istikbalidir. Bizim önceliğimiz milletimizin mutluluğu, ülkemizin istikrarı, adımlarımızın devamlılığıdır. Bizim gündemimiz her zaman Türkiye’nin nasıl daha iyi yerlere getirilebileceği, insanımıza hizmet standardının nasıl daha yükseklere taşınacağıdır. AK Parti’nin vizyonunu belirleyen temel unsur milletimizin beklenti ve ihtiyaçları, insanlarımızın gelecek için kurduğu güzel hayallerdir. Bizim her buluşmamızda heyecan verici projeler, esaslı stratejiler ve meselelerin çözümüne dair yol haritalarını çıkartır” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin bütün şehirleri emin ellerde olmalı”

    31 Mart 2019’un çok önemli bir milat olduğunu kaydeden Bakan Kasapoğlu, “Ben bu tarihte sizlerin büyük bir destan yazacağına da eminim. Türkiye’nin bütün şehirleri emin ellerde olmalı. Bunun için bütün varlığınızla gayret göstermeye, çalışmaya var mısınız? Bu yolda hepinize muvaffakiyetler diliyorum. Sizler gecenizi gündüzünüze katarak en güzel şekilde, gönül belediyeciliği yolunda, milletimizi daha güzel çıtalara daha güzel hedeflere taşımak için çalışacaksınız. Bu çalışmada biz de sizlerin her daim yanınızda olacağız. Rabbim yolumuzu hayırlı eylesin, açık eylesin. Toplantımız güzel yarınlarımız için güzel bir başlangıç olsun inşallah” diye konuştu.

    AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ise, “Allah’tan yolumuzu aydınlatmasını, işlerimizin yolunda gitmesini, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’mizin gelecek mefkuresini gerçekleştirme adına yılmadan yorulmadan çalışma gücü, azmi vermesini, kenetlenmemizi ve emin adımlarla yürümemizi temenni ediyorum” dedi.

    AK Parti İl Başkanı Hasan Angı da, toplantının hazırlanmasından katılımına kadar emeği geçen herkese teşekkür ederek toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, “Bugün bu salonu dolduran tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Danışma meclisimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

    Program Bakan Kasapoğlu’na hediye takdim edilmesinin ardından sona erdi.