Etiket: Eksikliği

  • Mehmet Özdilek: “İnanç ve güven eksikliği sonucu bu kararı aldık”

    Mehmet Özdilek: “İnanç ve güven eksikliği sonucu bu kararı aldık”

    BB Erzurumspor’da yürüttüğü teknik direktörlük görevinden ayrılan Mehmet Özdilek, bazı yöneticiler tarafından inanç ve güven eksikliği gördüklerini ve bunun sonucunda ayrılık kararı aldıklarını söyledi.

    Süper Lig’in 24. haftasında Galatasaray ile 1-1 berabere kalınan maçın ardından sözleşmesi karşılıklı feshedilen Teknik Direktör Mehmet Özdilek kulüp tesislerinde basın toplantısı düzenledi. BB Erzurumspor taraftarına özellikle teşekkür ettiğini ifade eden Özdilek, “Dün itibari ile bir ayrılık yaşadık. Yönetim içerisinde ki bazılarının inanç ve güven konusunda ki eksikliğini gördük. Bu hassas dönemde bu tavrın hem bizlere hem de camiaya zarar vereceğini düşündüğümüz için ayrılık kararı aldık. Bu süreç içerisinde bizlere destek olan Başkanımıza, yönetici arkadaşlarımıza, futbolcu kardeşlerimize, medya mensuplarına ve bizi her koşulda yalnız bırakmayan fedakar Erzurumspor taraftarına teşekkür ediyorum” dedi.

    “İstatistikler yalan söylemez”

    İstatistiksel anlamda takımın başında kaldıkları süre zarfı içerisinde başarılı olduklarını ifade eden Özdilek, “7. haftada BB Erzurumspor’a geldik bugün itibari ile 24. haftada ayrılığımız oldu 17 haftadır biz buradayız. Bu 17 haftada 4 galibiyet 8 beraberlik 5’de mağlubiyet aldık. 17 maçta 20 puan aldık bunu ortalamaya vurduğunuz zaman puan başına 1.18 yapıyor. Dolayısıyla 17 haftalık süreçte sıralama yapınca bu takım 11. sırada yer alıyor. İstatistikler yalan söylemez” dedi.

  • Fındıkta çinko eksikliği araştırılıyor

    Türkiye’de en çok fındık üretiminin yapıldığı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde fındık arazilerinde çinko eksikliğinin verim ve kaliteyi nasıl etkilediğini ortaya çıkarmak için çalışma başlatıldı.

    Karadeniz Fındık İhracatçılar Birliği ile Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü işbirliğinde gerçekleştirilecek olan araştırma projesinde fındıkta çinko eksikliğinin giderilmesinde en uygun gübre dozu ve uygulama yönteminin belirlenmesi ve boş meyve oranının azalması üzerine etkileri belirlenecek.

    Bu konuda hazırlanan raporda şu görüşlere yer verildi: “Çinko, bitkilerin gelişebilmesi için mutlak gerekli mikro besin elementlerinden birisidir. Fındık tarımı açısından değerlendirildiğinde, toprakta çinko yetersiz olduğunda ürün verimi olumsuz etkilenmektedir. Ancak, Karadeniz Bölgesinde fındığın beslenme durumu ve besin ihtiyaçları tam olarak bilinmediğinden, fındık bitkisinin gübrelenmesi ya geleneksel yöntemlere ya da alışkanlıklara bağlı olarak, eksik veya fazla yapılmaktadır. Bu çerçevede, fındıkta önemli oranda boş meyve oluşumuna ve kalite kaybına yol açtığı düşünülen çinko eksikliğinin giderilmesinde en uygun gübre dozu ve uygulama yönteminin belirlenmesi ve boş meyve oranının azalması üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü işbirliğinde bir araştırma projesi gerçekleştirilmektedir. Bu proje kapsamında, Ordu ilinde toprakta Çinko noksanlığı bulunan bahçelerde, iki yıl süre ile çinkolu gübrelerin fındıkta verim ve randımanı üzerine olan etkileri tespit edilecektir. Böylece, fındıkta boş meyve oluşumunu önlemeye yönelik uygun Çinko dozu ve uygulama yöntemi belirlenmiş olacaktır.”

  • Vitamin eksikliği saçları döküyor

    Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, demir eksikliğinin saçları döktüğünü söyledi.

    Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, “Saç ekimi yaşın ilerlemesi, stres ve genetik yatkınlıklar sonucu dökülen saçların tedavisi olarak tanımlanmaktadır. Saçların dökülmesi sonucu oluşan öz güven eksikliği, sosyal çevrenin olumsuz yönde etkilemeleri ile birlikte saç ekimine karar verilir. Bu nedenle bunları geride bırakarak kendinize yeni yılda küçük bir hediye ile ödüllendirin” dedi.

    Erkeklerde görülen en sık ve can sıkıcı sorunun olduğunu ifade eden Sönmez, “Öyle ki uğrunda servet harcanacak yada ciddi ağrılara katlanacak kadar kafaya takılabilmektedir. En sık görülen erkek tipi saç dökülmesi olup, erkeklerdeki dökülmelerin yüzde 95’i kadınlarda ise yüzde 50’lik bölümünü oluşturur. Bunun dışında diğer dökülmekte nedenleri arasında demir eksikliği, guatr, stres, beslenme bozukluğu, hamilelik, loğusalık, sebebi bilinmeyen ( DUPA ), ilaçların yan etkisi, saç çekiştirme tiki, saçkıran, radyoterapi sayılabilir” diye konuştu.

    Saç ekiminin lokal anestezi altında 6 ila 8 saat süren bir operasyon olduğunu kaydeden Sönmez, “İlk aşamada saç kökleri doktorlar tarafından toplanır, daha sonra toplanan kökleri yerleştirmek için kanal açılır ve son olarak köklerin tek tek ekim işlemi gerçekleştirilir. Saç ekimi lokal anestezi altında gerçekleştirilir, operasyon sırasında doktor tarafından verilen ilaçlar kullanılır ve hasta kesinlikle ağrıacı duymaz. Ekim sırasında hastanın konforu üst düzeydedir. Operasyonun birinci bölümünde yatar durumda, ikinci bölümde ise ortopedik bir koltukta oturur durumdadır. Greft sayısı hastanın verici alanına göre 2500 ile 4500 greft arasında değişmektedir. Bu da ortalama 750012000 saç teli anlamına gelmektedir. Geniş bir kullanım alanı bulunan PRP, son yıllarda saç sağlığı alanında da kullanılan popüler yöntemlerden biri. Saça uygulanan PRP (Platelet Rich Plasma), kişinin kendi kanındaki materyaller kullanılarak saçlı deri dokusunun ve içindeki saç köklerinin onarılmasıdır. Kısa süre içerisinde, kolay uygulanabilen ve etkili sonuçlar veren bu yöntem, saç kaybını durdurur, saç tellerini güçlendirerek daha bakımlı ve dolgun saçlara sahip olmanızı sağlar. PRP işleminde kişinin kendi kanı kullanıldığı için hiçbir alerji ve kanla bulaşan hastalık riski taşımaz. İyileşme süreci, içerik dolayısıyla çok kısadır. Uygulama bölgesinde doku gelişimi başlar, hasar görmüş zayıf saç folikülleri onarılır. PRP, hem kadınlar, hem de erkekler için sonucu çok memnun edici bir uygulamadır. Ayda bir seans toplam 45 seans ve altı ayda bir kez tekrarlanarak başarılı bir sonuç elde ediliyor” açıklamalarında bulundu.

  • “Asitli gıdalar, stres ve D vitamini eksikliği kemiklerin düşmanı”

    Uzmanlar, günümüzde ortalama yaşam süresinin uzaması ve beslenme alışkanlıkları ve yaşam şekillerinin değişmesiyle birlikte kemik erimesine bağlı rahatsızlıklarının ciddi derecede arttığını belirtti. Aydın Fizirem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi hekimlerinden Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, 50 yaş üzerindeki kadınların yarısında, erkeklerin ise yüzde 25’inde görülen tıp dilinde osteoporoz, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen hastalığın her geçen gün ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini söyledi.

    Belli bir yaştan sonra insanların önemli bir kısmında kemiğin kitlesinde azalma ve doku mimarisinde bozulma nedeniyle kırıklar oluştuğunu bu aşamadan sonra da yatağa bağlı kalma ve hareket kısıtlılığından kaynaklı pek çok ölümlerin yaşandığını kaydeden Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, kemik erimesine neden olan sorunları açıkladı.

    Sağlıklı bir yaşam ve yaşlılık için doğru ve dengeli beslenmenin yanında asitli içecek ve gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, “Yanlış beslenme ve asitli içeceklerin yanında kemik erimesine neden olan en önemli faktörlerden biri de yetersiz güneş ışığı yani D vitamininin yeteri kadar alınamamasıdır. Aynı zamanda hareketsiz yaşam, kalsiyum, magnezyum, potasyum, C – A – B6 – B12 vitamini eksiklikleri, yetersiz çinko ve folik asit alımı, stres, insülin direnci ve artan ilaç kullanımı da kemik erimesine yol açmaktadır. Osteoporoz başlangıç evresinde herhangi bir şikayet yapmadığı için sinsi seyretmektedir. İlerledikçe kemik dokusu zayıflamakta, kırık oluşumu, omurgada çökme sonucu boy kısalığı, kamburluk ve kemik ağrısı gelişmektedir” dedi.

    “Asit kemikteki kalsiyumu emer”

    Son yıllarda pek çok kişinin asitli içeceklere bağımlı hale geldiğini ve bu durumun da kemik erimesi rahatsızlığını tetiklediğini kaydeden Fizirem hekimlerinden Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, “Gıdalarla alınan asit içeriği idrarla atılmaktadır. Çok asidik gıda tüketildiğinde kemikteki kalsiyumu emerek kemik erimesine neden olmaktadır. Hazır yiyeceklerde ve gazlı meşrubatlarda fazla miktarda bulunan fosfor; gıdalarla fazla alındığında kemik erimesine yol açmaktadır. Stresli anlarda üretimi artan kortizol hormonu da kemik yıkımını artırmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir ömür için vatandaşlarımızın doğal ve dengeli beslenmesini, bol bol hareket etmelerini ve mümkün olduğunca stresten uzak olmalarını öneriyoruz” diyerek kadınların menopoz döneminden sonra erkeklerin ise 50 yaşından sonra bu konuda daha dikkatli olmalarını tavsiye etti.

    “Kemik erimesine karşı alınacak tedbirler”

    Hareket kısıtlılığı ya da yatağa bağımlılığın yaşamda ciddi bir sıkıntı olduğunu kemik erimesine bağlı kırıkların da genellikle insanları yatağa bağımlı hale getirdiğini kaydeden Uzman Dr. Sarıoğlu, bu konuda alınacak tedbirleri; “İnsülin direncinin kırılması için unlu ve şekerli gıdalardan kaçının. Bol taze sebze ve meyve tüketin. Meyve ve sebzeler; kemiğin ihtiyaç duyduğu kalsiyum, fosfor, çinko ve magnezyum gibi mineraller ile C vitamini, folik asit, K vitamini gibi vitaminleri sağlar, alkali yapıları ile kemiğin maruz kaldığı asitleri nötralize eder. Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş rafine gıdalardan kaçının. Ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi omega – 6 ve trans yağ asitlerinden zengin yağları beslenmenizden çıkarın. Bunların yerine zeytinyağı tüketin. Aşırı fosfor ve şeker içerdiği için gazlı meşrubatlardan kaçının” diye özetledi.

  • Sakal bıyık eksikliği erkeklerin güvenini zedeliyor

    Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, sakal bıyık eksikliğinin erkeklerin güvenini zedelediğini söyledi.

    Hairestetik Turkey Saç Ekimi Merkezinden Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, “Sakal saç gibi değildir. Kişiden kişiye çok değişik yoğunlukta olabilmektedir. Belirgin düzeyde seyrek sakalı olan biri bundan rahatsızlık duymayabilir. Bu sebeple genellikle ekimde çok sık sakala ihtiyaç duyulmaz.” dedi.

    Bölgesel sakal kaybı varsa bu durumda civardaki sakal sıklığında ekim planlanarak çevreyle uyumlu hale getirildiğini kaydeden Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, “Sakal tümüyle yoksa bu durumda kişinin istediği sıklık ve sınıra bağlı olarak 1000-2000 kök arasında ekim yapılabilir. Sadece bıyık bölgesine ekim yapılacağında 400-800 kök arasında ekim yeterli olmaktadır. Sakal normalde tekli veya ikili olarak ve yüzün her bölgesinde farklı açıyla çıkmaktadır.

    FGS tekniğiyle ekimde kökler birli ve ikili olarak ve her bölgede olması gereken doğal açısıyla ekildiği için ekilen sakalların normal sakaldan ayırt edilmesi çok zordur. FGS tekniğinde kökler 0.7 mm lik uçlarla ameliyatsız bir şekilde tek tek alınıp kökler hiç bekletmeksizin aynı anda yine 0.7 mm lik cilitler ile ekilir böylece ne alım ne ekim yerinde iz kalmadığı gibi kökler saatlerce beklemediği için oksijensizliğe bağlı kök ölümleri de olmamaktadır. FGS yöntemi ile ense bölgesinden alınan saç kökleri bıyık, sakal ve favori bölgelerine ekilir. Bu işlem profesyonel ve tecrübeli ekip tarafından yapılmalıdır. Yüz bölgesinde ekimlerinin açısı önemlidir. Bıyık, sakal, favori ekimlerinde kıl kökü alınan alan ve ekim yapılan alan 2 gün sonra yıkanır. Yıkama sonrası ekilen sakallar görünür hale gelir ve 2-3 günlük sakal görüntüsü oluşur. 6-7 gün sonrasında pembemsi bir görünüm ortadan kalkar. Kollardan, bacaklardan, göğüsten veya enseden alınan greftlerin (saç köklerinin) yerinde hiç iz kalmaz.

    Ekilen saç kökleri, bıyık bölgesinde zamanla uzayabilir. Erkekler normal tıraş aktivitelerini yaparken ekim yapılan bölgedeki kılları da kesebilir. Ekimden sonra uzamaya devam eden sakal, favori ve bıyık 8-9 günden sonra makas ile kısaltılır veya uzatılabilir. Köklerin yeterince tutunması için ilk tıraş tercihen 8-9. gün yapılmalıdır.” diye konuştu.