Etiket: Ekmeğine

  • Malatya’da somun ekmeğine zam

    Malatya’da somun ekmeğine zam

    Malatya’da somun ekmeğe 25 kuruş zam yapılarak, Pazartesi gününden itibaren zamlı fiyatlar uygulanacak.

    Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odalardı Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, oda binasında yaptığı basın açıklamasında, halen 200 gramı 1 TL 25 kuruştan satılan somuna 25 kuruş zam yapıldığını söyledi. MESOB Başkanı Şevket Keskin, bir haftadır esnaflarla birlikte somun ekmek için fiyat tarifesini görüştüklerini vurgulayarak, “Elektrik, doğalgaz, su, un fiyatlarına, BAĞKUR’a gelen zamlarla esnafımız bir hayli sıkıntıya girdi. Yapmış olduğunuz incelemelerde biraz daha esnaf için değil millet için pandemi sürecinden dolayı biraz daha özveride bulunduk. 200 gram somun ekmeğin fiyatını 1,5 lira olarak belirledik. Hep birlikte karara bağladık. Hayırlı olsun” diye konuştu.

    Zamlı tarifinenin 28 Eylül Pazartesi gününden itibaren uygulanacağı açıklandı

  • Bakan Pakdemirli: “Vatandaşın ekmeğine göz diken fırsatçılara göz açtırmıyoruz”

    Üreticiyi ezdirmeyeceklerini, tüketiciyi de kollayacaklarını belirten Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Özellikle tarım piyasalarında, yüksek kuru bahane ederek, vatandaşın ekmeğine göz diken fırsatçılara göz açtırmıyoruz. Bu konuda kararlıyız” dedi.

    Programları kapsamında Elazığ’a gelen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, bir otelde sektör temsilcileriyle bir araya geldi.

    Tarım arazilerini çiftçilere kiraya verme sürecini başlattıklarını aktaran Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bu uygulama kapsamında, toplam 220 bin çiftçimize, yaklaşık 125 milyon TL destek veriyoruz. Çiftçi kardeşlerimiz artık, kendi arazisini gönül rahatlığı ile ekip biçecek. Ayrıca, çiftçimiz isterse, 10 yıl sonra, bu arazisini satın alabilecek. ÇKS’ye kayıtlı çiftçimiz, tarımsal desteklerden de yararlanabilecek. Yine, akıllıkart uygulaması ile çiftçimizin kredi kullanım sürecini hızlandırdık. Artık, işlerini daha hızlı ve daha güvenli yapacak. Gübresini, tohumunu ve ihtiyaçlarını daha rahat karşılayacak. Bakanlık olarak, üreticimizin ve çiftçimizin her sorununa duyarlılık gösteriyoruz” diye konuştu.

    “İsraf ve verimsizlikleri ortadan kaldıracağız”

    Tarımın bir strateji ve planlama işi olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, “Bizler de, her işimizi, planlı ve programlı yapıyoruz İnşallah, hayata geçireceğimiz ’Tarımda Milli Birlik Projesi’ ile ülkemizin gelecekteki tarım politikalarını, sağlam bir zemine oturtacağız. Tarımda Milli Birlik Projesi herkesin sağlıklı beslenmesini, hakkaniyetli bir değer zinciriyle sağlayarak, ülkemizin uluslararası alanda rekabetçi bir güç olmasını sağlayacaktır. Projesi ile yine, tarımda bütüncül bir perspektifle, yapısal reformları hayata geçireceğiz. Tarladan sofraya kadar uzanan ürün değer zincirinde yüzde 50’ye varan israf ve verimsizlikleri ortadan kaldıracağız. Plansızlık nedeniyle gıda fiyatlarındaki suni dalgalanmalara son vereceğiz. Ölçek problemi nedeniyle tarımsal girdi maliyetlerindeki yüksekliği, alacağımız ön tedbirlerle kontrol altına alacağız. Birlik ve kooperatiflerin, ’küçük olsun ama benim olsun’ anlayışından doğan verimsizlilik, katma değer oluşturmuyor. Bu yapıyı, daha verimli hale getirmek için, tüm birlik ve kooperatifleri, tek çatı altında toplayacağız” şeklinde konuştu.

    “Kafasına esen, istediği gibi zam yapamıyor”

    Üreticiyi ezdirmeyeceklerini ve tüketiciyi kollayacaklarını dile getiren Pakdemirli, “Hem üreticimizi hem de tüketicimizi enflasyona ezdirmemek için de öyle yaptık. Tarımda en önemli girdilerden olan gübrede, cansuyu anlayışı ile yüzde 15 oranında indirim yaptık.

    Bu indirim, çiftçimizi üretime yöneltmiştir. Çiftçimiz, güz dönemi ekimlerine başlamıştır. Yem alımlarında ise yüzde 10 oranında indirim yaptık. Buğday ve arpada, çiftçilerimize ödenen destekleme primini, 5 kuruştan 10 kuruşa çıkardık. Yaptığımız görüşmeler sonucu, market zinciri sahibi, firmalarımız da, 50 üründe 2 ay boyunca yüzde 10 indirime gitti. Piyasaların regülasyonu konusunda önemli bir bilinç oluşturduk. Artık kafasına esen, istediği gibi zam yapamıyor. Son dönem, özellikle tarım piyasalarında, yüksek kuru bahane ederek, vatandaşın ekmeğine göz diken fırsatçılara göz açtırmıyoruz. Bu konuda kararlıyız. Tarımı, teknoloji ile birleştirmemiz şart. Güçlü tarım, güçlü ülke demek. Gelecekte dünyayı doyuran ülke, lider ülke olacak” ifadelerine yer verdi.

    Toplantıya Bakan Pakdemirli’nin yanı sıra, Vali Çetin Oktay Kaldırım, AK Parti Elazığ milletvekilleri Zülfü Tolga Ağar, Metin Bulut ve Zülfü Demirbağ, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, kurum müdürleri ve sektör temsilcileri katıldı.

  • Çorum’da halk ekmeğine zam yapılmayacak

    Halk ekmeğine zam yapılmayacağını ifade eden Çorum Belediye Başkanı Zeki Gül, 200 gram ekmeğin 75 kuruştan satılmaya devam edeceğini dile getirdi.

    Çorum Belediye Başkanı Zeki Gül, Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan ile birlikte belediye ait Beltaş A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren halk ekmek fabrikasında incelemelerde bulundu. Ekmek Fabrikasını açmalarındaki amacın asla fırıncılarla rekabete girmek veya fırıncı esnafına bir alternatif oluşturmak olmadığının altını çizen Başkan Gül, amaçlarının şehirdeki ekmek fiyatlarını dengelemek olduğuna dikkat çekti.

    Ekmeğin milletin baş tacı olduğunu kaydeden Gül, “Biz millet olarak ekmeğe özel bir anlam izafe ederiz. Ekmek bizim için kutsaldır. Tabii bu kutsiyetine uygun bir şekilde, son derecek nezih şartlarda ekmeğin üretilmesi gerekiyor. Biz de fırıncılarımız için örnek bir üretim sergilemek amacıyla Halk Ekmek Fabrikamızı hizmete açtık. Fırıncı esnafımızı üzmek gibi bir niyetimiz yok. Yalnız şuna da dikkat ederiz. Hiç kimseye de vatandaşımıza son ekonomik şartları bahane ederek pahalı etmek yedirmeyiz. Biz ekmeğe zam yapmayacağız. Aklınıza şu gelebilir belediye zarar da etse sübvanse eder. Zarar da etmiyoruz belli bir miktarda fahiş bir oran olmasa da kar ediyoruz. Hem kar ediyoruz, hem ekmek üretiyoruz. Fırıncı arkadaşlarımıza zarar vermemek adına, zor duruma düşürmemek için 20 bin ekmek üretimi yapıyoruz. Üretimimizi 20 bin ekmekle sınırlı tutuyoruz. Tabii olağanüstü durumlarda, bir sıkıntıyla karşı karşıya kalındığı takdirde; Halk Ekmek Fabrikamız 75 bin ekmek üretme kapasitesine sahip” dedi.

    “Çorumluların bu sosyal hizmetlerimizden gayet memnun olduğunu biliyoruz” diyen Başkan Gül, “Onlar memnuniyetini bizlere ilettikçe biz de seviniyoruz. Tarım ve Orman Bakanımız ekmek fiyatlarındaki artış ve un fiyatlarına ilişkin, ’Fakirin fukaranın ekmeğini fırsat bilip bunu bir şekilde kullanmaya çalışan fırsatçılara sesleniyorum, vatandaşın ekmeğine göz diktirmeyiz’ demişti. Biz de aynı şekilde bakanımızın dediği gibi hemşehrilerimize uygun fiyat ve kalitede ekmek üretmeye devam edeceğiz. Valiliğimize bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımızın ihtiyacı olan ekmeği de Halk Ekmek olarak biz karşılıyoruz. Vakfımıza günlük ortalama 3 bin ekmek üretiyoruz. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza manyetik kartlar verdik. Bu kartlar aracılığı ile halkımız günlük kendilerine belirlenen miktarda ekmek alabiliyorlar. Gıda Bankamızdan gıda yardımı alan kardeşlerimiz de aynı şekilde ihtiyacı ekmek olan ekmeği büfelerden temin ediyorlar” ifadelerini kullandı.

    Özellikle Çölyak hastası ve yakınlarının glutensiz ekmek üretimiyle sürekli kendilerinden talepte bulunduğunu kaydeden Gül, “Biz de onların taleplerini dikkate aldık. Özenle bir araştırma yaptık. Çölyak hastası vatandaşlarımızın ihtiyacı olan un ve ekmeği halk ekmek fabrikamızda üretebilmek için çalıştık. Fakat üretim maliyetleri ve ham madde sıkıntısı nedeniyle şimdilik hayata geçiremedik. Çölyak hastası hemşehrilerimizin un ve ekmek sorununu çözebilmek için büyükşehir belediyeleriyle görüşmeler yaptık. Görüşmeler neticesinde İstanbul Halk Ekmek Fabrikası ile anlaştık. Çölyak hastaları için haftalık taze ekmek ve unu bazı büfelerimizde satışa sunduk. Bu satıştan herhangi bir kar gözetmiyoruz. Maliyetinden daha aşağı bir fiyata Çölyak hastalarının yiyeceği ekmeği temin ediyoruz. Kardeşlerimiz de bu çalışmamızdan dolayı memnuniyetlerini dile getiriyorlar” şeklinde konuştu.

  • Öğrenciler için kendi ekmeğine taş koydu

    Dicle Üniversitesi’nde yaklaşık 5 yıldır kantin işletip fotokopi çeken Veysi Çomak, tasarladığı uygulama ile kendi ekmeğine taş koydu. Öğrencilerin “not dilenme” derdini ortadan kaldırıp fotokopi sıralarında zaman öldürmelerini önlemek isteyen işletmeci, öğretmen ve öğrencilerin not paylaşımında bulunup birbirlerine soru sorabileceği kampüscep uygulamasını hayata geçirdi.

    Veysi Çomak, 5 yıl önce Dicle Üniversitesi’nde bir kantin işletmek için kolları sıvadı. Girdiği kantin ihalesini kazanan Çomak, bu tarihten itibaren her anını öğrenciler için harcamaya başladı. Öğrencilerin tüm sorunları ile ilgilenip bir ağabey gibi davranan Çomak, kantinde bulundurduğu fotokopi makinesinde öğrencilerin notlarını da çoğaltmaya başladı. Vize ve final haftalarında talebe yetişemeyen ve öğrencilerin de sırada uzun zaman harcadığını gören Çomak, ekmeğinden olacağını bilmesine rağmen aklına gelen fikri hayata geçirmeye karar verdi. Yaklaşık 10 gün önce fikrini hayata geçiren Çomak’ın işlettiği fotokopi makinesinin önü sınav haftası olmasına rağmen boş kaldı.

    Öğretmen ve öğrenciler uygulamada not paylaşabilecek

    Çomak ve 2 arkadaşının kafa kafaya verip tasarladığı kampüscep uygulaması sayesinde öğrenciler, arkadaşlarından “not dilenmek” zorunda kalmayacak. Program sayesinde öğretmen ve öğrenciler, platforma not yükleyebilip birbirlerine soru sorma fırsatı bulacak. Makale yazmak için bölümünde bulunduğu program, not paylaşım ortamı ile beraber kullanıcıların birbirleri ile arkadaş olup, fotoğraf ve müzik yükleme aracı olarak da kullanılabilecek.

    Fotokopi sırasına son

    Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan kantin işletmecisi Veysi Çomak, yaklaşık 5 yıldır Dicle Üniversitesi’nde kantin işlettiğini söyledi. Çomak, “5 yıl boyunca öğrencilerin eksiklerini ve şikayetlerini duydum, bunun üzerine bir uygulama tasarlamayı düşündüm. Öğrencilerimiz fotokopi sıralarında ücret vererek ders notu sıkıntılarını dile getiriyorlardı. Biz de bunu ele alarak hocalarımıza bir web sitesinde sayfa kurup, hocalarımızın öğrencileri ile devamlı iletişim halinde olmalarını istedik. Uygulama hem sosyal medya görevi üstleniyor. İnstagram ve facebooku sanatçılar kullanıyor, twitterı siyasetçiler daha çok kullanıyor. Eğitimcilere de özel kampüscep uygulamasını düşündük. Burada DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül hocamız bize çok destek verdi, kendisine çok teşekkür ediyorum. Hedefimiz uygulamayı Türkiye çapına taşımak. Öğrenci kitlemizi oluşturduktan sonra mağazalarla giyim, kozmetik lokantalar gibi daha çok öğrencilerin gideceği yerlerle anlaşma yapıp indirim ve öğrenciler için burs sağlamayı düşünüyoruz” dedi.

    Öğrenciler notlara hızlı bir şekilde ulaşabiliyor

    İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işletme bölümü son sınıf öğrencisi Bilal Dilekcan, artık arkadaşlarından ders notu alma gereği duymadığını söyledi. Dilekcan, “Hem hocalar hem de bölümdeki arkadaşlar bu sayfada ders notlarını paylaştıkları için hem fotokopi çekmek zorunda kalmıyorum hem de arkadaşlarından tek tek gidip not dilenme derdinde olmuyorum artık. Küçük bir maliyet de olsa fotokopiye de para vermeyeceğiz artık. Uygulama sayesinde bütün notlara hızlı bir şekilde erişebiliyorum” diye konuştu.

    İİBF öğrencisi Fırat Sümer ise şunları söyledi:

    “Çok iyi bir uygulama fotokopi sırasından kurtuldum, önceliğim bu. Her an hocalarıma danışabilme fırsatım oluyor. Uygulama içerisinde yapılan gruplarla öğrenci arkadaşlarıma da bilmediğim konular hakkında bilgi alabiliyorum. Bunun için kampüscep uygulamasını tasarlayanlara teşekkür ediyorum. Çekindiğim hocalara istediğim soruyu sorup cevap almak beni daha çok mutlu ediyor.”

  • Van’da Tandır Ekmeğine Rağbet

    Van’da tandır ekmeğine rağbet artarak devan ederken, ilin birçok noktasına tandır evleri kurularak ekmek pişiriliyor.

    Kırsal kesimden şehir merkezlerine taşınan tandır ekmeği geleneği, damak tadını bilenlerin vazgeçilmezi haline geldi. Van’da birçok noktada açılan tandır evlerinde pişirilen ekmeğe en fazla ilgiyi ise nevruz tatili nedeniyle ilde bulunan İranlı turistler gösteriyor. Van’ın en işlek caddelerinden olan Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde tandır evi işleten Ömer Kamuş, “Bu işi bizler baba mesleği olarak devraldık. Bundan 30-35 yıl önce babam Van merkezde bu işi ilk yapan kişidir. Babamla amcam kırsal kesimlerde buraya taşınmalarıyla mesleğini de beraberinde taşımış ve tandır ekmeği pişirerek geçimini sağlamaya çalışmış, ben de yaklaşık 10 yıldır baba mesleğini devam ettiriyorum. Ekmeğimizin geçmişinin çok eski tarihlere dayandığını biliyoruz. Anadolu kadınının yüzyıllardır bu ekmeği pişirdiğini biliyoruz. Aslında tandır ekmeği ilimizin de sembollerinden bir tanesidir. Ekmeğimizde bayatlama olayı pek yoktur. Kepek oranı fazla olduğu için sağlık açısından daha faydalıdır. İnce lavaş ve taptapa şeklinde bu ekmeği yapıyoruz. İleriki zamanlarda bu ekmeği batı illerine de taşımayı planlıyoruz” dedi.

    İşlerinden memnun olduklarını ve müşterilerinin başından İranlı turistlerin geldiğini söyleyen Kamuş, “Bizler bu ekmeğimizi Türkiye’nin birçok yerine taşımayı başardık. Bunun yanında ilimize gelen Turistler sayesinde dünyanın da birçok ülkesine bu ekmeği gönderdik. İşlerimiz çok şükür iyidir, rağbet çok güzel, özellikle de ilimize gelen turistlerin ilgisini çekiyor. Bizler de işimizi severek yapıyoruz. Ekmeğimizi bu şekilde kazanıyoruz” diye konuştu.